Fadime Özkan yazdı… Gazze”de ateşkes: Gazzeliler için bir nefes… İsrail”in yaptığı asla unutulmaz, affedilmez
Bir süredir takip ettiğimiz ve umutla beklediğimiz ateşkes anlaşması, işgalci İsrail ve izzetli bir direniş sergileyen Hamas yetkilileri arasında sağlandığı haberi nihayet geldi.Yetkililer, Gazze ateşkes anlaşmasının bugün imzalanacağını, pazar günü yürürlüğe gireceğini de duyurdu.Taraflardan biri İsrail olunca insan, anlaşmanın akıbetinden, İsrail”in sözüne sadakatinden şüphe ediyor elbette.Ama Netanyahu ve soykırım kabilesinin girdikleri çıkmaz sokakta yaşadığı çaresizliğin boyutlarını ve zorlayıcı baskısını unutmamak gerekir.Bir yanda Trump”ın “fazla uzattın, maliyet çok büyüdü” ayarı var.Öte yanda ise İsrail”in 465 gündür hem hiç bir askeri hedefine ulaşamaması hem de yüzyıldır Hollywood, uluslararası medya, akademi vesaire eliyle oluşturduğu İsrail mitini geri döndürülemez biçimde yerle yeksan etmişliği var. Kamuoyuna açıkladığından çok fazla sayıda asker kaybetti İsrail. Son derece iptidai şartlarda ürettikleri patlayıcılarla, muazzam bir iman gücü ve cesaretle o kadar çok İsrail tankını tüfeğini patlattı ki Gazzeliler ahlaki ve hukuki üstünlük gibi askeri başarıda da işgalciye fark attılar.İsrail askerlerinin yetersiz, beceriksiz, cesaretsiz, inançsız ve her şeyden önce ahlaksız oldukları çıktı ortaya.Öldürmek için küçük kız çocuğu arayan, terk edilmiş evleri soyan, girdiği evden çaldığı takılarla nişanlanan, beyaz bayrak taşıyan sivilleri kasten katleden teröristler sürüsü İsrail ordusu.İsrail”in yaptığı tek şey Gazze”yi bombalamaktı. Hastaneleri, okulları, camileri, mülteci kamplarını, çadırları, ambulansları, medya araçlarını, sivil toplum / yardım kuruluşlarını durmadan ama durmadan vurdu İsrail.Hiç bir hukuka, kurala, kaideye, hiç bir insani değere riayet etmedi.Teolojik bir yanılgının peşi sıra “vadedilmiş topraklara” ulaşmak için cehennemin ateşli pıtıraklı yolunu tuttu Siyonistler.Yüzde yetmişi kadın ve çocuk olan en az 46 bin Gazzeliyi katlettiler ama çok da büyük kaybettiler.Küçüğünden başlayalım. Netanyahu”nun esirleri kurtaramaması…İç kamuoyundaki hoşnutsuzluğu giderememesi…Batının şımarık ve gayri meşru çocuğu hüviyetindeki İsrail”in uluslararası platformlarda fiilen değilse bile vicdanen dışlanması…Kınanması, lanetlenmesi, işaretlenmesi…Küresel çapta milyonlarca insan tarafından protesto edilmesi…Antisemitizm iddiasıyla tepkileri bastırmaya çalışırken nasıl bir faşist hegemonyaDestekleyen kişilerin, markaların, kurumların boykot edilmesi, ciro kaybetmesi…Netanyahu”nun ve İsrail”in uluslararası mahkemelerce tarihte bir ilk olmak üzere sanık sandalyesine oturtulması… Davalar henüz neticelenmese de sanıkların şimdiden suç şüphesiyle ceza ve yaptırıma uğraması…Gazzelilerin yılmaması, işgalciye boyun eğmemesi… Kapitalizmin, hedonizmin sınırsız sularında anlam sancısı çeken batı dünyasınaİnsanın özüne, saflığına, var oluş idrakine dair çok sarsıcı bir örnek sundu Gazzeliler.Bu öyle etkiliydi ki İsrail”in ve başta ABD olmak üzere diğer destekçilerinin bir daha o eski statüye, başladıkları noktaya dönmeleri imkansız.BM ve temsil ettiği, iddia ettiği ne varsa yerle yeksan.Ateşkes anlaşması inşallah eksiksiz sorunsuz uygulanır, Gazzeliler bir nefes alır.Ama asıl hedef sürecin bir barış anlaşmasıyla neticelenmesi. Nihai olarak ise başkenti doğu Kudüs olan, toprak bütünlüğü sağlanmış, egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması.Buna koşut olarak yargı süreçlerinin de işletilmesi gerek. Tek suçlu Netanyahu değil. Suç da 8 Ekim”de başlamadı.Soykırım ve işgal suçundan dolayı İsrail”in cezalandırılması, tazminata mahkum edilmesi, yaptıkları her masada kürsüde her platformda suratına vurulması lazım.Bunca şahitlik bir ateşkesle bertaraf olmaz.Yaşanan büyük acının ıstırabın vebali dünyanın sırtınadır. Unutamayız ve affedemeyiz.
Source: Fadime Özkan