Faik Tanrıkulu yazdı: Trump”ın ateşkes hamlesinin arkasındaki gerçekler
İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Filistin”in hem Batı Şeria hem de Gazze bölgelerine yönelik saldırıları artarak devam etmektedir. Bu süreçte, İsrail saldırılarında yaklaşık 50 bin Filistinli hayatını kaybederken, 110 bini aşkın kişi ise yaralanmıştır. Savaş sürerken zaman zaman iki taraf arasında ateşkes görüşmeleri yapılmış olsa da özellikle Kasım ve Aralık 2023″teki kısa süreli ateşkesler, İsrail tarafının saldırgan tutumu nedeniyle sürdürülememiştir. Bu tarihlerden itibaren İsrail, Gazze Şeridi”ne neredeyse hiçbir yardımın girişine izin vermemiş ve halkı çetin kış koşulları içinde açlıkla baş başa bırakmıştır.Kasım ayı başında ABD seçimlerini Trump”ın kazanması, İsrail”deki dengeleri değiştirmiştir. Seçimlerin hemen ardından “savaşları bitirme” çağrısında bulunan Trump, göreve resmi olarak başlamasının ardından Orta Doğu Özel Temsilcisi olarak Steve Witkoff”u atayacağını duyurmuştur. Geçtiğimiz hafta Witkoff, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Witkoff bu görüşmede Netanyahu”ya ateşkes ve esir takası konularında baskı yapmıştır.Olası anlaşmanın detaylarına baktığımızda, aşamalı olarak esirlerin serbest bırakılması karşılığında Gazze”ye günlük 600 yardım tırının girişine izin verilmesi öngörülmektedir. Bu tırların 50 tanesinin yakıt taşıyacağı ifade edilmektedir. Ayrıca, İsrail askerlerinin Gazze”den kademeli olarak çekilmesi de önemli ve olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.Peki, bu anlaşma bize ne anlatıyor?Savaşın başlangıcından bu yana, uzun süreli bir ateşkesin sağlanamamasının temel nedenlerinden biri, ABD”nin Tel Aviv yönetimine karşılıksız ve sürekli destek sunmasıdır. Yeni yönetimin başındaki isim olan Trump, İsrail”in güvenliğini öncelikli bir mesele olarak gördüğünü defalarca dile getirmiştir. İlk döneminde, “Yüzyılın Anlaşması” adı altında birçok Arap ülkesini ve İsrail”i aynı masada buluşturmuş, bu süreçte yapılan anlaşmalarla “normalleşme” adı altında Filistin halkının haklarını tamamen görmezden gelerek onları daha da zor bir duruma düşürmüştür.Trump, başkanlığı sırasında Golan Tepeleri”ni İsrail”in bir parçası olarak tanımış ve Kudüs”ü Tel Aviv yönetiminin başkenti olarak kabul etmiştir. Bölgede böylesine tartışmalı adımlara imza atan Trump”ın, bugün acil bir ateşkes talebinde bulunması şaşkınlık yaratmıştır. Bu hamlenin arkasında ise daha derin ve stratejik meselelerin olduğu açıktır.Gazze”deki durum, Biden döneminde çözümsüz kalan konular arasında yer aldı. Aynı şekilde, Ukrayna-Rusya Savaşı”nda da Washington, çözüm üretmek yerine Ukrayna”yı daha fazla silahlandırarak savaşın doğrudan bir tarafı haline geldi. Savaş boyunca uluslararası normları ve baskıları hiçe sayan Netanyahu yönetimine Biden tarafından somut bir baskı uygulanmadı. Aksine, daha büyük silah sevkiyatları ile İsrail”e verilen destek sürekli artırıldı.Trump, başkanlık görevine resmi olarak başlamadan önce atayacağını duyurduğu özel temsilcinin girişimleriyle böyle bir ateşkesin sağlanmasını mümkün kılarak uluslararası alandaki meşruiyetini güçlendirebilir. Trump, Biden yönetimini “ABD”nin itibarını yok etmekle” suçlamıştı. Gazze”deki bu soykırımı durdurmayı başarması ve ardından Ukrayna”da dört yıldır devam eden savaşa ilişkin bir ateşkes anlaşması sağlaması, Trump”ı ve ABD”yi uluslararası düzeyde bir çözüm merkezi haline getirebilir.Bu gelişmeler, Trump”ın uluslararası alanda daha saygın bir lider olarak algılanmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda seçim dönemlerinde sıkça dile getirdiği “Amerika”yı yeniden büyük yapma” vaadinin itibar boyutunu da güçlendirmiş olur.ABD devleti ve yönetimi, son yıllarda dünya çapındaki çatışmaların sürekli bir tarafı haline gelmiştir. Irak, Suriye, Libya ve Ukrayna derken çatışma alanlarının sayısı giderek artmış ve Amerika, adeta çatışmalarla anılan bir ülke haline gelmiştir. Bunun aksine, Türkiye ise son dönemdeki hamleleriyle uluslararası çözümlerin merkezi haline gelmeyi başarmıştır.Başkan Trump da hem kendi liderliğini güçlendirmek hem de iç kamuoyunda güçlü bir destekle göreve başlamak istediği için Gazze”deki duruma acil bir şekilde müdahale etmektedir. Bu hamle, Trump”ın ilk dönemindeki “öngörülemez ve farklı” lider imajını değiştirmesi açısından önemli bir strateji olarak görülmektedir.Ancak günün sonunda anlaşılacağı üzere, Trump”ın Gazze”deki durumu düşündüğü için değil, kendi liderlik imajını güçlendirmek amacıyla bu ateşkesi desteklediği açıktır. Bu girişim, Trump”ın kişisel ve siyasi çıkarlarını öncelediğini gösterirken, uluslararası arenada da imajını düzeltme çabası olarak değerlendirilmektedir.
Source: Faik Tanrıkulu