Gazze zalime boyun eğmedi
Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün Külliye”de Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa”yı ağırladı. Erdoğan, ortak basın toplantısında şu mesajları verdi: Hamas ile Filistin arasında mutabakata varılmasında emeği geçen Katar ve Mısır başta olmak üzere arabulucu ülkelere teşekkür ediyoruz. Çoğu kadın ve çocuk 50 binden fazla şehit vermesine rağmen Gazze teslim olmamış, teslim alınamamış, Gazzeliler zalime boyun eğmemiştir. Gece boyunca Gazze sokaklarına taşan sevinç, gurur, coşku bu sarsılmaz imanın ve kahramanca mücadelenin eseridir. Bizleri İsrail”in yol açtığı insanı yıkımı ortadan kaldırmak ve insani yardımları kesintisiz şekilde bölgeye ulaştırmak gibi çok önemli işler bekliyor. İnsanlık ittifakı olarak özellikle bundan sonra hem ateşkese uyulması hem de Gazze”de yaraların sarılması için daha fazla çalışmamız gerekiyor. İsrail hükümetinin ateşkesi ihlal etmesine izin verilmemelidir. Gazze ve Suriye”de bu yükümüzü yüklenerek yolumuza devam edeceğiz. İsrail”in katliamlarını bugün (dün) de sürdürmesi endişelerimizi artırmaktadır. Uluslararası toplum, Gazze halkına karşı hukuki ve ahlaki sorumluluğu yerine getirmelidir. Ortadoğu”da kalıcı barış ve istikrar ancak Filistin”e barış gelmesi ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliklerin sona ermesiyle mümkündür. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik barış müzakerelerine de bir an önce başlanması gerekiyor. Ser veren ama Gazze”yi işgalcilere vermeyen kardeşlerimizi saygıyla selamlıyorum. Moğolistan”ın açıkladığı mega projeleri de dikkate almak suretiyle inşaat, altyapı, ulaştırma, savunma sanayii, madencilik, turizm, tarım, hayvancılık ve diğer sektörlere odaklanmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle şirketlerimize karşılıklı yatırımlar ve ortak projeler gerçekleştirmeleri için buradan çağrı yapıyorum. Ticaret noktasında ilk etapta hedefimiz olan 100 milyon dolar rakamını geçtik. Bu rakamın gerçek potansiyelimizin çok gerisinde olduğunu düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, savunma sanayii ürünlerimizi de bizzat başta TUSAŞ olmak üzere incelediler. İstanbul”da da yarın (bugün) BAYKAR”ı ziyaret etmek suretiyle temaslarını sürdürecekler. Bu arada Erdoğan, Ukhnaa”nın İstanbul programı hakkında bilgi verirken, “Ziyaret kapsamında Morin Khuur Orkestrası konser verecek. Sayın Cumhurbaşkanı da güçlü bir gitaristtir” ifadelerini kullandı. Erdoğan”ın bu sözlerine Ukhnaa gülümseyerek yanıt verdi. TÜRKİYE”NİN BARIŞ İÇİN ÇABALARINA MÜTEŞEKKİRİZ BAŞKAN Erdoğan, Türkiye”ye resmi ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa”yı resmi törenle karşıladı. Erdoğan ve Ukhnaa, ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi. Ukhnaa, ortak basın toplantısında, “Dünyada ve bölgesel çapta Türkiye”nin barışı sağlamak için göstermiş olduğu çabalara müteşekkiriz” ifadesini kullandı. 10 ANLAŞMA İMZALANDI Türkiye ile Moğolistan arasında stratejik ortaklık tesis edilmesine ilişkin ortak bildiriyi Erdoğan ve Ukhnaa imzaladı. Ardından iki ülke arasında, çeşitli alanlarda 10 anlaşma imza altına alındı. YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİİ ÜRÜNLERİNİ İNCELEDİ TUSAŞ”I ZİYARET ETTİ Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa dün Ankara”da TUSAŞ tesislerini ziyaret etti. Ukhnaa, burada üretilen yerli ve milli savunma sanayii ürünlerini inceledi. Türkiye-Moğolistan İş ve Yatırım Toplantısı ise TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu”nun ev sahipliğinde Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Moğolistan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Luvsannyam Gantumur”un katılımıyla gerçekleşti. İkili ticaret hacminin 2024″te 140 milyon dolara geldiğini aktaran Bolat, “Bugüne kadar Türk müteahhitlerinin Moğolistan”da 9 kadar inşaat projesi alıp, 403 milyon dolarlık bu projeleri tamamladıklarını görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi. Bolat, savunma sanayii, temiz enerji, madencilik, gıda işleme, turizm, bilişim teknolojileri, film ve dizi sektörleri alanlarında da Moğolistan”la işbirliği yapmak için önemli fırsatlar olduğuna dikkati çekti. Öte yandan Moğolistan heyetinde yer alan kadın bakanlar, yöresel kıyafetleriyle dikkat çekti. DOSTLUK KÖPRÜLERİ GÜÇLENECEK Başkan Erdoğan”ın eşi Emine Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa”nın eşi Bolortsetseg Luvsandorj ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi”ni ziyaret etti. Moğolistan bölümündeki kitapları inceleyen lider eşleri, burada fotoğraf çektirdi. Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi”ne geçen lider eşleri, burada çocukların geleneksel el sanatları çalışmalarını inceledi. Çocuklar, ebru sanatıyla yaptıkları lale figürlü eserleri Emine Erdoğan ve Luvsandorj”a hediye etti. Lider eşleri, “Anadoludakiler” sergisini ziyaret etti. Emine Erdoğan ve Luvsandorj, daha sonra Ankara keçisi tiftiğinden üretilen sof kumaşlarıyla dikilmiş kıyafetlerin sergilendiği “Sof Kumaşı Defilesi”ni izledi. Emine Erdoğan, ziyarete ilişkin sosyal medya paylaşımında, “Gönülden inanıyorum ki kültür ve sanatla harmanlanan bu ziyaretler, ülkelerimiz arasındaki dostluk köprülerini daha da güçlendirecek” dedi. ANKARA
Source: Betül Usta
Biden”dan İsrail itirafı: Varlığını sürdüremez
ABD Başkanı Biden, başkanlık görevinin son televizyon röportajını MSNBC News kanalından Lawrance O”Donnell”a verdi.Orta Doğu barışı ve özelde Gazze meselesinin zor konular olduğunu ve Gazze”de ateşkesin sağlanabilmesi için çok uğraştıklarını savunan Biden, görevinin sonunda bile olsa ateşkesin sağlanmasından memnun olduğunu belirtti.Biden, İsrail”in kendi güvenliği için Filistin meselesine geniş bir çerçeveden bakması gerektiğini kaydederek, “İsrail”in, Filistin meselesini ve onların güvenliğini dikkate almadan uzun vadede kendi varlığını sürdürebileceği fikri mümkün değil. Bu gerçekleşmeyecek.” ifadelerini kullandı.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”dan “dostum” diye bahseden Biden, “Dostum Bibi Netanyahu”ya, Filistinliler diye adlandırılan büyük bir toplumsal grubun meşru endişelerini dikkate almanın bir yolunu bulması gerektiğini sürekli hatırlattım.” şeklinde konuştu.- NETANYAHU”DAN BİDEN”A: SİZ DE BERLİN”E HAVA BOMBARDIMANI DÜZENLEDİNİZ7 Ekim saldırılarından kısa süre sonra İsrail”e yaptığı ziyarette Netanyahu ile aralarında geçen bir konuşmayı aktaran Biden, şu ifadeleri kullandı:”Bibi, bu insanların üzerine hedef gözetmeksizin yoğun hava bombardımanı yapamazsın dedim. O da bana, “Siz de yaptınız.” dedi. Tam cümlesi bu değil ama “Siz de Berlin”e yoğun hava bombardımanı düzenlediniz, siz nükleer bomba da attınız.” dedi.”Netanyahu”nun İsrail tarihinin en “aşırı sağcı” kabinelerinden birinde başbakanlık yaptığını ve bu sebeple iç politikadaki hassas dengelerden dolayı da ateşkes gibi önemli kararları rahat alamadığını savunan Biden, bu konunun Netanyahu için zor bir durum olduğunu belirtti.Orta Doğu”daki kaosun devam ettiği bir ortamda bölgesel savaş riskinden kaçınmanın da mümkün olmadığını vurgulayan Biden, bu sebeple bir yandan İsrail”e güçlü destek verdiklerini ancak öte yandan çatışmaların durması için de çalıştıklarını kaydetti.İran ile Hizbullah”ın önceki döneme göre zayıfladığını anlatan Biden, bunun İsrail”in güvenliği bakımından çok önemli olduğunu söyledi.- PUTİN UKRAYNA”DA İSTEDİĞİNİ ELDE EDEMEDİRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in Ukrayna savaşında istediğini elde edemediğini öne süren Biden, “Putin, Avrupa”nın Finlandiya”laşmasını umuyordu, ona karşılık Finlandiya”nın NATO”laşmasını gördü.” yorumunu yaptı.Rusya”nın da Ukrayna”nın da savaşta çok sayıda asker kaybettiğini dile getiren Biden, Putin”in “çaresiz kaldığı” için Kuzey Kore”den asker getirmek zorunda kaldığını vurguladı.Biden, Putin için “O iyi bir adam değil.” ifadesini kullandı.Kiev”i ziyaretinde Rusya”nın kendisini hedef alma riskinden dolayı endişe edip etmediği sorulan Biden, Gizli Servis”in Kiev ziyareti fikrinden hiç mutlu olmadığını belirterek, “Putin”in bir Amerikan başkanını hedef almaya cüret edeceğini düşünmedim. Ancak Ukrayna”da Ruslarla birlikte çalışan radikal bir unsurun böyle bir şey deneyeceğinden endişeleniyordum. Ancak Ukrayna”ya onların yanında olduklarını göstermek istedim.” değerlendirmesinde bulundu.ABD resmen duyurdu! Hamas”ı ateşkes masasına Başkan Erdoğan getirdiABD”den Kıbrıs”ı karıştıracak kararBiden”dan “Amerika”da bir oligarşi şekilleniyor” uyarısı
Source: Www.star.com.tr
ABD”den sürpriz Suriye hamlesi! Türkiye”nin adı listeden tamamen çıkarıldı
ABD Başkanı Joe Biden, 2019 tarihli Suriye kararnamesini güncelledi. Türkiye”nin Suriye”de terör örgütlerine yönelik operasyonlarına atıf yapan ifadeler kaldırılırken yeni yaptırımlar eklenmedi. Öte yandan genel yaptırımlar genişletilerek, bloke edilen kişi ve gruplara destek verenler de kapsama alındı. Bu bölümde Türkiye”ye özel bir yaptırım değişikliği de yapılmadı. TÜRKİYE”NİN ADI METİNDEN ÇIKARILDI ABD yönetimi Barış Pınarı Harekatı döneminde Türkiye”ye yönelik terör örgütü PKK/YPG bölgelerine yapacağı yeni harekatlara ilişkin otomatik yaptırım uygulanmasına geçmişti. Türkiye”nin adı tamamen metinden çıkarıldı. Ayrıca Türkiye”nin Suriye operasyonlarına ilişkin, barış ve istikrarı bozduğu, sivilleri tehlikeye attığı ve DEAŞ”a karşı mücadeleyi baltaladığı yönündeki suçlamalar da metinden çıkarıldı. ABD”DEN YENİ YAPTIRIMLAR Bu arada ABD Hazine Bakanlığı, Rusya”nın finans, savunma ve enerji sektörlerinden yaklaşık 100 hedefe yeniden yaptırım açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, hassas mallar için ödemeleri kolaylaştırmak üzere Rusya ve Çin”deki aktörler arasında kurulan bir yaptırım delme planı için harekete geçildiği belirtildi. Bu kapsamda, söz konusu plana dahil olan Rusya”dan 6 kuruluş ve 1 kişi ile Çin”den 9 kuruluş yaptırım listesine alındı. SUDAN EGEMENLİK KOSEYİ BURHAN”A YAPTIRIM ABD yönetimi, Sudan”da devam eden savaştaki rolü nedeniyle Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan”ı yaptırım listesine ekledi. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Burhan”a yönelik uygulanan yaptırımı içeren yazılı açıklamasında, Sudan”daki gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek, “Bugünkü adım, bu çatışmanın sona erdirilmesine olan bağlılığımızın altını çiziyor.” ifadelerini kullandı. Adeyemo, Sudan”a silah akışının devam etmesinden sorumlu olanların hesap vereceğini aktardı. SUDAN”DAN TEPKİ Sudan hükümeti, ABD Hazine Bakanlığının, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan”a yönelik aldığı yaptırım kararını reddetti ve kınadı. Sudan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Sudan hükümeti, ABD Hazine Bakanlığının, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan”a yönelik yaptırımlarını reddediyor ve kınıyor.” ifadeleri kullanıldı. Bu kararın, adaletin ve objektifliğin “en temel ilkelerinden yoksun” olduğu belirtilen açıklamada, “gerçeklikle ilgisi olmayan bahanelere dayandığı” kaydedildi. Açıklamada, “Bu karar, Sudan halkının, Silahlı Kuvvetlerin lideri, egemenliğin temsili ve terörist Cancavid (Hızlı Destek Kuvvetleri-HDK) çetelerine karşı onur savaşının komutanı olarak Burhan”ın arkasında bütünüyle durmasına karşı büyük bir saygısızlıktır” denildi.
Source: Erdem Aksoy
14 “evet”le kabul edildi! BMGK”da Libya adımı
İngiltere”nin sunduğu karar tasarısı, BMGK”de yapılan oylamada 14 “evet” ve 1 “çekimser” oyla kabul edildi.Rusya “çekimser” oy kullandı.Kararda, yasa dışı petrol ihracatına yönelik yaptırımlar 1 Mayıs 2026, Uzmanlar Paneli”nin görev süresinin de 15 Mayıs 2026″ya kadar uzatıldığı belirtildi.Uzmanlar Paneli”nin dondurulmuş varlıkların Libya halkının menfaati için yeniden yatırımlarına ilişkin önerisinin memnuniyetle karşılandığı anlatılan kararda, “Libya Yatırım Otoritesi”nin, dondurulmuş varlıkları seçtiği finansal kuruluşlarla düşük riskli mevduatlara yatırmasına izin verilmiştir.” ifadesi kullanıldı.Kararda, Libya”ya yönelik silah ambargosuna ilişkin bir muafiyet de getirilerek, üye devletlerin Libya güvenlik güçlerine, yalnızca Libya”nın askeri ve güvenlik kurumlarının yeniden birleştirilmesi sürecini desteklemeyi amaçlayan teknik yardım veya eğitim sağlaması, ilgili Komiteye önceden bildirilmesi koşuluyla ambargo kapsamında olmayacağı kaydedildi.Bu çerçevede, kararda, üye devletler tarafından insani yardım gibi ambargo kapsamı dışında veya muafiyet kapsamında olan faaliyetleri kolaylaştırmak amacıyla geçici olarak Libya”ya konuşlandırılan askeri uçaklar veya deniz araçları için muafiyet içeren madde de yer aldı.LİBYA BAŞBAKANI DİBEYBE”DEN BMGK”NİN LİBYA”NIN DONDURULMUŞ VARLIKLARI HAKKINDAKİ KARARINA ÖVGÜLibya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Libya”nın yurt dışındaki dondurulmuş varlıklarını yönetme yetkisini yeniden elde etmesi yönündeki kararının ülkesi için tarihi bir adım olduğunu bildirdi.Başbakan Dibeybe, BMGK”nin Libya Yatırım Otoritesi”ne yurt dışındaki dondurulmuş varlıkları yönetme yetkisi veren karar tasarısını kabul etmesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Dibeybe, BMGK”nin kararının Libya”nın mali egemenliğini güçlendirme ve yurt dışındaki varlıklarını koruma yönünde tarihi bir adım olduğunu belirtti.Kararın Libya”nın yurt dışındaki finansal varlıklarının güçlendirilmesine yardımcı olacağını kaydeden Dibeybe, Libya dinarının güçlendirilmesine de katkı sunacağını ifade etti.
Source: Www.star.com.tr
Yönetim değişikliği öncesinde Kuzey Kore”den ABD”ye gözdağı
ABD başkanı seçilen Donald Trump 20 Ocak”ta yönetimi devralmaya hazırlanırken, Kuzey Kore ABD”ye gözdağı verdi. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı”ndan yapılan açıklamada, ABD ve müttefiklerinin yılın başından bu yana Kuzey Kore”nin güvenliğine yönelik ciddi tehditler oluşturduğu belirtilerek, Japonya ve Güney Kore”nin katılımıyla Kore Yarımadası ve çevresinde ortak tatbikatların yapıldığı hatırlatıldı. Düşman ülkelerin ordularının alarmda olması nedeniyle Kore Yarımadası”nda çatışma ihtimalinin yüksek olduğu vurgulanan açıklamada, “ABD”nin siyasi ve askeri provokasyonları, silahlı çatışma tehlikesini körükleyen ve bölgesel istikrarı bozan temel sebeplerdir” ifadeleri kullanıldı. “DAHA GÜÇLÜ SAVAŞ CAYDIRICILIĞI TEMEL BİR GEREKLİLİK”Geçen yılı tarihinin en büyük savaş tatbikatlarıyla geçiren ABD”nin yeni yıla da müttefiklerinin katıldığı askeri provokasyonlarla girdiği savunulan açıklamada, “Bu, Kore Yarımadası”ndaki askeri ve siyasi durumun yeni yılda tehlikeli bir gelişim göstereceğinin habercisidir” ifadelerine yer verildi. Kuzey Kore”nin ABD”nin provokasyonlarından “ciddi endişe duyduğu” vurgulanan açıklamada, “Ülkemizin ABD liderliğindeki düşman devletlerin askeri tehditlerine karşı koymak için daha güçlü bir savaş caydırıcılığı elde etmesi, Kore Yarımadası”ndaki güç dengesinin korunması ve bölgesel güvenliğin sağlanması için temel bir gerekliliktir” denildi. Pyongyang”ın kararlı savunma politikasında bir değişiklik olmadığı hatırlatılan açıklamada, “Kuzey Kore, her türlü askeri provokasyonu caydıracak ve meşru müdafaa hakkını daha kapsamlı şekilde kullanarak çıkarlarını ve bölgesel barış ile istikrarı savunacaktır” denildi. PYONGYANG”IN SON ADIMLARI TRUMP”A GÖZDAĞI OLARAK YORUMLANMIŞTIKuzey Kore 6 Ocak”ta orta menzilli bir hipersonik balistik füze, 14 Ocak”ta ise çok sayıda kısa menzilli balistik füze denemesi gerçekleştirmişti. Joe Biden döneminde Washington ile ilişkileri gergin bir seyir izleyen Pyongyang”ın son adımları, 20 Ocak”ta görevi devralmaya hazırlanan Donald Trump ve hükümetine gözdağı olarak yorumlanmıştı.
Source: Www.star.com.tr
Mescid-i Aksa İmam Hatibi İkrime Sabri: Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Filistin davasına verdiği desteği takdir ediyoruz
İsrail”in geçen ağustos ayında 6 ay süreyle Mescid-i Aksa”dan uzaklaştırma kararı verdiği Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, “Aksa”dan vazgeçmeyeceğini” söyledi.Sabri, işgal altındaki Doğu Kudüs”te bulunan Mescid-i Aksa”da 2 Ağustos”ta verdiği cuma hutbesinde Hamas lideri İsmail Heniyye için dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. İsrail daha sonra Sabri”ye 8 ay Mescid-i Aksa”ya giriş yasağı getirerek serbest bıraktı.Heniyye için dua ettiği cuma hutbesinin ardından Sabri aleyhinde İsrail medyası ve aşırılıkçı örgütler tarafından da kışkırtıcı kampanyalar yürütüldü.Sabri AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa”da 2 Ağustos”ta verdiği cuma hutbesinde İran”da ölen Hamas lideri Heniyye için dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığını hatırlattı.Bu adımı “Filistin direnişine destek ve işgale karşı bir provokasyon” olarak değerlendirdiklerini kaydeden Sabri, hiçbir gerekçe göstermeden İsrail”de kendisine karşı haksız bir karalama kampanyası yürütüldüğünü aktardı.Sabri, “6 ay boyunca Mescid-i Aksa”ya girişim engellendi. Bu yasak bir ay sonra sona eriyor. 51 yıldır Mescid-i Aksa”da vaaz veriyorum, şüphesiz Mescid-i Aksa”dan uzak olmak acı verici bir durum.” dedi.İslam dünyasına Kudüs ve Mescid-i Aksa”ya sahip çıkması ve bu konuda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeleri çağrısı yapan Sabri, Aksa”dan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Mescid-i Aksa”yı asla terk etmeyeceğini vurgulayan Sabri, Aksa”daki olayları günbegün takip ettiğini belirtti. – İSRAİL”İN YAYILMACI SİYASETİFilistin topraklarındaki gelişmelere ve İsrail”in buradaki yayılmacı girişimlerine ilişkin ise Sabri, “Bilindiği gibi İsrail yayılmacı ve kontrol ettiği topraklarla yetinmeyen bir politika izlemekte ve her gün Batı Şeria”da geniş alanları ele geçiriyor.” diye konuştu.İsrail”in ayrıca herhangi bir sınırının olmadığının bilindiğine dikkati çeken Sabri, “İsrail devleti sınırlarını açıklamadı. Neden peki? Çünkü plan, genişleyebileceği, uzanabileceği her alana yayılmak.” ifadesini kullandı.- “MESCİD-İ AKSA TÜM MÜSLÜMANLARINDIR”9 Ocak”ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”nde basına kapalı gerçekleştirilen görüşmeye dair Şeyh Sabri, “Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmem çok olumlu geçti.” dedi.Sabri, sözlerine şöyle devam etti:”(Erdoğan), Kudüs kenti ve Mescid-i Aksa”daki mevcut koşullar hakkında bilgi almak istiyordu. Aşırılık yanlısı Yahudilerin Mescid-i Aksa”ya yönelik ihlalleri ve işgalcilerin Müslümanların Mescid-i Aksa”ya girmesini engellemesi, Cumhurbaşkanı ile aramızda konuşulan konulardandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Filistin davasına verdiği desteği takdir ediyoruz ve Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa için her zaman duyarlı olan Türk halkını selamlıyoruz.” Mescid-i Aksa İmam Hatibi, “İslam alemi de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir çünkü Mescid-i Aksa sadece Filistin halkının değil, dünyadaki tüm Müslümanların mabedidir. Allah, Kudüs”ü ve Mescid-i Aksa”yı ihmal eden herkesten hesap soracaktır.” diye konuştu.Türklere Mescid-i Aksa çağrısı
Source: Www.star.com.tr
Mutabakata varıldı! Gürcistan”dan İran”a kadar olacak
Azerbaycan ve Ermenistan arasında sınır belirleme komisyonunun 11. toplantısı gerçekleşti. Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Şahin Mustafayev ve Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mger Grigoryan başkanlığındaki sınır komisyonları, Azerbaycan-Ermenistan sınırında bir araya geldi. Görüşmede, taraflar sınır hattı bölgelerinin belirlenmesine ilişkin konuları ele alarak fikir alışverişinde bulundu ve devlet sınırının delimitasyonu için kapsamlı çalışmaların kuzeyden güneye doğru yürütülmesi konusunda anlaşmaya vardı. Bu kapsamda çalışmaların, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan sınırlarının birleşim noktasından başlayarak Azerbaycan ve Ermenistan”ın İran ile olan sınırına kadar devam etmesi konusunda mutabık kalındı. Ayrıca taraflar, delimitasyon çalışmalarının uygulanmasına yönelik talimat taslaklarını müzakere ederek bir sonraki toplantının tarih ve yerini belirleme konusunda anlaştı. “Coğrafya için önemli rol oynuyor”Dikkat çeken Türkiye detayıGürcistan, Ermenistan var; Türkiye yok!
Source: Www.star.com.tr
TSK”nın operasyonu elebaşı Salih Müslim”i ağlattı: Çok ağır kayıplarımız var
Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye”de Tişrin Barajı çevresinde bulunan terör örgütü PKK/YPG”li teröristlere ait araçları vurdu. SİHA”ların hedef aldığı araçlar alevler içinde kalırken çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. KARA PROPAGANDA SÜRÜYOR Öte yandan terör örgütü PKK/PYD/YPGelebaşı Salih Müslim, Tişrin Barajı”nda şimdiye kadar fazla sayıda kayıpları olduğunu, bu kayıpların Türkiye”nin SİHA saldırıları sonucunda olduğunu söyledi. Terör örgütü ise sivillerin öldürüldüğüne yönelik propagandasından vazgeçmiş değil. SURİYE”DE YENİ DÖNEM 27 Kasım”da başlayan Beşar Esad”a karşı yürüyüş 8 Aralık”ta başkent Şam”ın kontrol altına alınmasıyla sona ermişti. Halep, Hama, Humus ve Şam”a yapılan yürüşüş sırasında ülke terör unsurlarından da temizlenmişti. Bu çerçevede Tel Rıfat, Münbiç ve Deyrizor gibi kritik sahalar Suriye Milli Ordusu tarafından terörden arındırıldı. Şimdi sırada Ayne el-Arab, Rakka, Haseke ve Kamışlı gibi noktalar var. TERÖR ÖRGÜTÜNE YÖNELİK PROTESTOLAR SÜRÜYOR Yerel halkın terör örgütü PKK/YPG”ye tepkisi de devam ediyor. Gücünü devrik Esed rejiminden, ABD”den, Rusya”dan ve İran”dan alan teröristler yerel halk tarafından istenmiyor. Geçtiğimiz hafta Rakka”da halk ayaklanmış ve kent merkezinde toplanarak taşlı saldırıyla terör örgütünü protesto etmişti.Örgütün kentten çıkmasını isteyen halk üzerine PKK/YPG”li teröristler ateş açmıştı. Arap nüfusun yoğun olduğu Rakka, ABD desteğiyle 2017 sonlarında PKK/YPG”li teröristlerce işgal edilmişti. Benzer bir olay Haseke”de de yaşandı. Haseke”de kendilerini protesto eden teröristler halkın üzerine uzun namlulu silahlarla ateş açmış birçok sivilin ölmesine ve yaralanmasına neden olmuştu.
Source: Erdem Aksoy
Yeni fon Resmi Gazete”de yayımlandı! AB”den Türkiye”ye 66.8 milyon Euro”luk mülteci desteği
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Alman Kalkınma Bankası (KfW) arasında imzalanan ve “Özel Sektörün Güçlendirilmesi II” projesine ilişkin hibe ve proje uygulama anlaşması Resmi Gazete’de yayımlandı. Sosyal ve ekonomik uyumun artırılması hedefi Buna göre Avrupa Birliği (AB), Alman Kalkınma Bankası aracılığıyla Türkiye’de mülteci krizinden etkilenen 20 ilde hem yerel yararlanıcıları hem de mültecileri desteklemek amacıyla 66,8 milyon euro tutarında hibe sağlayacak. Milletlerarası andlaşma niteliğindeki karar, sosyal ve ekonomik uyumu artırmayı hedefliyor. Hibe en çok etkilenen 20 ilde kullanılacak
Andlaşma kapsamında sağlanan hibe, Suriye mülteci krizinden en çok etkilenen 20 ilde kullanılacak. Hibe, acil durum sosyal güvenlik ağı yararlanıcıları, geçici ve uluslararası koruma altındaki yabancılar, özellikle geçici koruma altındaki Suriyeliler için KOBİ’lerde yeni istihdam olanakları yaratılması veya mevcut istihdamın korunmasına yönelik projelerde değerlendirilecek.
Source: Dünya Gazetesi
Selahaddin E. Çakırgil yazdı: “Dayatma Savaş” ve “Dayatma Barış…” arasında bir fark yoktur
Evet, “dayatma bir savaş” ile “dayatma bir barış” arasında bir fark yoktur. Çünkü her iki durum da “dayatılan taraf”ın istemediği, iradesi dışında kabulleri gerektirir.”Dayatma bir savaş”, yani, henüz fiilî bir savaş durumunun yaşanmadığı hasım / düşman tarafı, istek ve iradesi dışında kabul etmek zorunda olduğu savaşa sürüklemek zorbalığı.. Çünkü, dayatan taraf için, her şeyin kendisi açısından en müsait olduğu bir durum ortaya çıkmış olduğu kanaati vardır.”Dayatma bir barış”ta ise, fiilen düşmanla devam etmekte olan bir savaşın kendi aleyhine sonuçlanacağı gibi bir kanaatin belirdiği bir durumda, çeşitli iç veya dış etkenleri harekete geçirerek, düşmanı savaştan el çekmeye, barış yapmaya sürüklemek kurnazlığıdır..Saldırgan ve emperyalist odakların son barış çabalarına da bu çerçeve içinden bakılabilir.*Yahudilerin, -hatta henüz Hristiyanlık da yokken-, Babil Kralı Nabukednezzar tarafından Babilonya”dan çıkarılıp, dünyanın çeşitli yerlerine tehcir edilmeleri, zorla göç ettirilmeleri sonunda başlayan acıklı maceraları, “vatansız, yersiz- yurtsuz, ordusuz, savunmasız” kalmaları ve Hristiyanlarla aralarında olan derin nefret ve boğuşmalar asırlarca sürmüştür. Çünkü, Roma İmparatorluğu”nun Filistin”deki Valisi Platos”un, istemediği halde, -Yahudilerin ağır baskı uygulamaları yüzünden- “Hz. İsâ”yı çarmıha gerdirerek idam ettirdiği” şeklindeki Hristiyan iddialarının iki bin yılı aşkın bir zaman dilimi boyunca devamlı işlenmesi, Hristiyanlık kültürünü derinden etkilemiş ve Yahudiler asırlarca hep “mel”ûn / lânetli” olarak görülmüşler ve bütün Hristiyan toplumlarının ve mezheplerinin deriiin nefreti asırlardan asırlara, nesillerden nesillere hep Yahudilerin üzerine boca edilmiştir. Bu derin nefret, bugün bile Hristiyanlık kültüründen intikal eden duygularla devam etmekte olup, her türlü sosyal felaketler ve kötülüklerin, salgın hastalıkların sebebi olarak “lanetli Yahudiler” suçlanır.*İngiliz yazarı Shakespeare”in 450 sene öncelerde yazdığı ve son asırda filme alınıp -ki, Türkçe seslendirilmiş versiyonu da vardır- “Venedik Taciri” isimli eseri okunacak veya filmi izlenecek olsa, Hristiyan kültüründeki Yahudi düşmanlığının boyutları daha iyi anlaşılır. Yani, sadece Adolf Hitler ve Nazi”ler değildir Yahudileri fesadın asıl kaynağı olarak suçlayan..Keza, 19. Yüzyıl Rus yazarlarından -başta Gogol olmak üzere- pek çoğunun eserlerinde bu düşmanlık çok canlı olarak anlatılmıştır. Esasen bütün Hristiyan toplumlarında, Yahudilerin yaşadığı şehirlerdeki mahalleler “Getto” denilen ve “iç kale” benzeri ve etrafları çevrili, demir kapılarla kapalı mekânlar, hâlâ da vardır.Miladi -20. Yüzyılın önde gelen psikiyatri bilginlerinden Sigmund Freud”un 1880″lerdeki çocukluk yıllarını anlattığı sahne ilginçtir: 13-14 yaşlarında, Prag -veya Viyana-“da babasıyla birlikte yaya yolda giderken, -Yahudi olanların bilinmesi için taşıdıkları sarı bir takım işaretlerle bilindiklerinden- diğer yayaların, “Pis Yahudiler, ne diye bizim yolumuzdan gidiyorsunuz?” diye hakarete uğramaları üzerine, yan taraftaki at arabası yoluna indiklerini ve orada yanlarından geçen bir arabacının biraz ilerde durup, arabasından inerek babasına, “Pis, uğursuz Yahudi, niye yaya yoldan gitmiyorsun da, benim yolumdan gidiyorsun?” diye birkaç sille vurduğunu ve babasının hiçbir karşılık veremediğini ve o zamana kadar gözünde bir kahraman olarak gördüğü babasının bir anda gözünde küçülüp gittiğini belirterek, “Bu acıyı ömrüm boyunca hiç unutmadım..” der.Tabiatıyla, hem Hz. İsâ”nın çarmığa gerildiği iddiası, İslam inancı açısından geçersizdir ve hem de Yahudilerin, sırf inançlarından dolayı böylesine ağır baskı ve zulümler görmesinin İslam ve Müslümanlarla bir ilgisi yoktur ve onlara da mazlum bir halk gözüyle bakılmıştır..*Evet, Yahudiler asırlarca acılar içinde gözyaşı ve feryatlarla yoğrulmuş bir halktırlar. Ama, onların, bu acılarının intikamını, kendilerine hep kol-kanat germiş olan Müslümanlardan almak istercesine, mazlum Müslüman halklara ödetmeye çalışmalarını anlamak mümkün değildir.Yahudiler de zaman zaman yerkürede “vatan” diyebilecekleri bir toprak parçasına sahip olmak istemişlerdir elbette.. Ama, kendilerine “Bizim” diyebilecekleri bir yurt ararken, başlangıçta daha iddiasız talepleri söz konusuydu.. Kimileri Güney Amerika”daki Patagonya”dan; kimileri, Afrika”nın ortasındaki Uganda ya da güney batısındaki Namibya gibi gayrimeskun (büyük halk kitlelerinin yaşamadığı, ) boş denilebilecek bölgelerin Yahudilere tahsis edilebileceğini ve hatta, Yahudiler için kutsal olan merkezlere, ziyaret mekânlarına yakın olması hasebiyle Kıbrıs adasının bile olabileceğini bile düşünüyorlar ve amma, bu adanın geniş kitlelerce meskun olduğundan o mekânın tercihe şayan olmadığını düşünebiliyorlardı.. Emperyalist güçler ise onları Müslüman coğrafyalarının kalbi mesabesindeki Filistin ve çevresine yerleştirmeyi, o coğrafyaya bir zehirli hançer saplamayı hayal ediyorlardı.Ama, 1900″lerin başında Sultan 2. Abdülhamid”den, “Filistin”de kendilerine sadece Yahudilerin yaşayabileceği küçük bir kasabanın tahsis edilmesini” de isterken bile, büyük hayaller peşinde gözükmüyorlardı. Ama Osmanlı”nın, Birinci Dünya Savaşı”nda yenilmesinden sonra; İngiliz emperyalizmi, dönemin İngiltere Hariciye Nâzırı Balfourt”un imzasını taşıyan bir beyanname ile Yahudileri İngiliz işgalindeki Filistin”e gitmeye davet ediyor ve “başkalarının toprağını başkalarına” peşkeş çekiyor ve o Yahudileri de oraya en gelişmiş silahlarla gönderiyordu. Ve Yahudiler, kendilerine asırlarca zulmetmiş olan Hristiyanların yardımıyla mazlum ve devletsiz kalmış Müslümanlara silah çekmişler ve nihayet 2. Dünya Savaşı”ndan sonra da, Filistin Müslümanlarının topraklarında, haydut Yahudi teröristlerinden oluşan gruplara “İsrail” adında bir devlet kurdurmuşlardı..O zamandan beri, işbu Siyonist haydutlar çetesi İsrail rejimi, silahsız- savunmasız Müslüman halkları Filistin”den kovmak için, arkalarında emperyalist güçlerin desteğiyle, ya “dayatma savaş”lar yapmaktalar; ya da, başları derde girince, 1979″daki “Camp David Antlaşması” gibi “dayatma barış”larla zaman kazanmaya çalışmaktalar.Unutmayalım ki, son Gazze Soykırımı”nda da, emsalsiz bir teknolojik barbarlık sergiledikleri halde, Müslüman Filistin halkına karşı zafer kazanamayacaklarını anlayınca, 15 aylık o barbarlık saldırılarından sonra şimdi, yeni “dayatma barış”lardan medet ummaktalar..Ama asıl unutulmaması gereken ise, Amerikan Başkanı Biden”ın, “Eğer burada İsrail adında bir devlet kurulmamış olsaydı bile, biz Batı dünyası olarak burada böyle bir devleti yine kurardık” sözünde saklı olan, emperyalist dünyanın Müslüman dünyasıyla tarihî hesaplaşmasıdır ve bu hesaplaşmayı, asırlarca zulmettikleri Yahudilere, şimdi “kiralık katil” olarak yaptırmak istemektedirler.
Source: Selahaddin E. Çakirgi̇l
Filiz Katman yazdı: Ateşkes masası
Hamas”ı masaya getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu”Anthony Blinken, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri BakanıDiplomasi ve haber trafiğinin akıl almaz derecede hızlandığı bugünlerde kafamızı nereye çevirsek ve odaklansak bambaşka ve beklenmeyen bir yerden hamle geliyor.İşte onlardan biri daha yürekleri dağlayan Gazze”den geldi.Ve şükür ki bu sefer yüreklere su serpti: Ateşkes.Herkes bu işin perde arkasını öğrenmeye çalışırken Amerika Birleşik Devletleri”nin görevi selefine bırakmak üzere olan Dışişleri Bakanı Anthony Blinken tabiri caizse bombayı patlattı.Hatırlayalım; Blinken”ın geçtiğimiz haftalarda bir Ankara seyahati olmuştu ve Suriye”deki durum değişikliğine müteakip olduğu için ona yorulmuştu.İşin rengi, gelen yeni açıklamadan anlaşıldı:”Geçtiğimiz haftalarda Türkiye”ye gittik.Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan Hamas”ı masaya yeniden getirmek ve anlaşmayı sonuçlandırmak için ağırlığını ve etkisini kullanmasını görüştük.Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu yaptı.Hamas da masaya geri döndü.”Tabii müzakere trafiği ile ilgili başka bilgiler de geldi.Pazartesi günü Milli İstihbarat Başkanımız Sayın İbrahim Kalın, ertesi gün de Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan”ın Hamas”ın üst yönetimiyle görüşmeler yaptığı ve ateşkesin geldiği yönünde.Masada ise Mısır”ın arkasında Suudi Arabistan, Katar”ın arkasında ise Türkiye”nin olduğu da ilave ediliyor.Yani son dönemde dağarcığımıza eklenen o meşhur tabir buraya tam oturuyor:Her masada varız.Masanın diğer tarafında olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu ise zor günler bekliyor çünkü anlaşmaya itiraz eden aşırılıkçı partilerin bakanlarını “geçici ateşkesle esirleri kurtardığımızda daha güçlü saldıracağız” diye ikna etmeye çalıştığı bildiriliyor.
Source: Filiz Katman
Petro”dan Maduro”ya çağrı: 12 Kolombiyalıyı serbest bırak
Petro, X sosyal medya platformundan mevkidaşı Maduro”yu doğrudan isimlendirmeden Venezuela”ya çağrıda bulundu.Venezuela”daki tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini savunan Petro, Hamas ve İsrail arasındaki ateşkesi örnek gösterdi.Petro, “Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes, her iki taraftan yüzlerce rehinenin serbest bırakılmasını sağladı. Küba 500″den fazla mahkumu serbest bırakırken, Venezuela”nın topraklarında gözaltında bulunan 12 Kolombiyalı da dahil olmak üzere seçimler ve seçim sonrası tutuklu bulunan kişilerin serbest bırakılması, Amerika kıtasında barış için kritik öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Petro, Amerika kıtasının, siyasi tutukluların olmadığı bir özgürlükler diyarı olmasını temenni etti.- VENEZUELA”DA 28 TEMMUZ 2024 SEÇİMLERİ VE KOLOMBİYA”NIN TEPKİSİUlusal Seçim Konseyinin 29 Temmuz 2024″te duyurduğu sonuçlara göre, Nicolas Maduro yüzde 51,20 oyla devlet başkanı seçimini üçüncü kez kazanmıştı. Maduro, 10 Ocak”ta yemin etmişti.Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro, seçimlerin özgür bir şekilde gerçekleşmediğini belirtmiş ve sonuçları tanımayacaklarını açıklamıştı.Bu açıklamanın ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kopmadı ancak liderler arasındaki iletişim kesilmişti.
Source: Www.star.com.tr
Biden”dan giderayak Türkiye kararı! Kararnamedeki tüm ifadeler çıkarıldı
ABD Başkanı Biden, Suriye”deki güncel duruma ilişkin ilave düzenlemelerin yer aldığı 14142 sayılı yeni başkanlık kararnamesini imzaladığını Kongreye bildirdi.Biden, yeni başkanlık kararnamesinde 14 Ekim 2019″da dönemin başkanı Donald Trump”ın imzasıyla yayımlanan 13894 sayılı kararnameyi revize ederek önceki metinde yer alan Türkiye ile ilgili tüm ifadeleri çıkardı.Biden”ın bu adımı, 2019 yılındaki kararnameden Türkiye”nin tamamen çıkarılmasını uzun zamandır talep eden Ankara”nın hukuki anlamda önemli bir kazanımı olarak değerlendirildi.Kongreye gönderdiği bildirimde Biden, Suriye”deki durumun 2019″dan bu yana ciddi şekilde değiştiğini ve o kararnameye konu olan (Türkiye”nin) askeri operasyonuyla ilgili gündemin geride kaldığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:”Bu kararname, 13894 sayılı başkanlık kararnamesinde atıf yapılan bazı operasyonların 5 yıl önce sona ermiş olduğu gerçeğine dayanarak o kararnamede asgari değişiklikler yapmaktadır. Özellikle, düzenlenen yeni kararname kapsamında ABD, Suriye”nin barışı ve güvenliğini, istikrarını veya toprak bütünlüğünü tehdit eden ya da ciddi insan hakları ihlallerine neden olan, bu tür eylem veya politikalara doğrudan ya da dolaylı olarak katılan veya katılmaya teşebbüs eden kişilere yaptırım uygulama hakkını korumaktadır.”Biden”ın yeni kararnamesiyle ABD, Suriye”de barış, güvenlik, istikrar veya toprak bütünlüğünü tehdit eden kişilere halen yaptırım getirebileceği notunu düşerek Suriye”ye ilişkin politika yapım süreçlerini güncel koşullara göre revize etmiş oldu.Dönemin ABD Başkanı Trump”ın imzasıyla 14 Ekim 2019″da yayımlanan başkanlık kararnamesinde Türkiye”nin Suriye”ye yönelik Barış Pınarı Harekatı dolayısıyla yaptırım öngörülmüştü.Bu kapsamda ABD yönetimi, Milli Savunma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu”ya yaptırım kararı almıştı.Harekatın sona ermesiyle Trump, 23 Ekim 2019″da bu yaptırımların kaldırılması talimatını vermişti.ABD resmen duyurdu! Hamas”ı ateşkes masasına Başkan Erdoğan getirdiBiden”dan İsrail itirafıBeyaz Saray”dan Türkiye açıklaması: Türkler bu hakka tamamen sahip
Source: Www.star.com.tr
ABD’den Çin’in denizcilik sektörüne karşı “acil eylem” hazırlığı
ABD Ticaret Temsilciliği (USTR), Çin’in denizcilik, lojistik ve gemi inşa sektörlerinde artan hakimiyetinin, serbest piyasa rekabetini baltaladığını ve ABD sanayisi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. USTR’nin yürüttüğü soruşturmada, Çin’in bu sektörlerdeki politika ve uygulamalarının yabancı firmaları devre dışı bırakarak ülkeye bağımlılık yarattığı tespit edildi.
USTR yaptığı açıklamada, “Bu uygulamalar, ABD endüstrilerinin yeniden canlandırılmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor. Tedarik zincirlerimizi güçlendirmek için acil eylem planları değerlendirme aşamasında” ifadelerine yer verdi. Ancak, bu eylemlerin hayata geçirilmesi için bir zaman çizelgesi açıklanmadı.
Beş sendikanın talebiyle başlatıldı
Bu soruşturma, geçtiğimiz Mart ayında beş ABD sendikasının Çin’in denizcilik, lojistik ve gemi inşa sektörlerindeki politikalarını incelemesi yönündeki talebiyle başlatıldı. Bulgular, Çin’in bu sektörlerdeki “hedeflenen hakimiyetinin” ABD tedarik zincirleri üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.
Çin ve ABD arasındaki ticari gerilim artıyor
Soruşturmanın sonuçları, ABD’nin Çin’e yönelik artan ticaret kısıtlamalarının hemen ardından geldi. Bu kısıtlamalar arasında gelişmiş yarı iletkenler ve internet bağlantılı araç ve sistemler üzerindeki yeni düzenlemeler yer alıyor.
Çin’in üretim gücü karşısında ABD’nin zayıf pozisyonu
USTR’ye göre, ABD yılda beşten az gemi inşa ederken, Çinli şirketler 1.700’den fazla gemi üretiyor. Bu büyük fark, Çin’in küresel denizcilik sektöründeki lider pozisyonunu pekiştirirken, ABD’nin rekabet gücünü zayıflatıyor.
ABD Ticaret Temsilciliği, bu durumu dengelemek ve ABD’nin tedarik zincirlerini güçlendirmek adına çeşitli stratejileri devreye almayı planlıyor. Ancak olası eylemlerin kapsamı ve zaman çizelgesi henüz belirsizliğini koruyor.
Source: Dünya Gazetesi
İsrail”in, ateşkesin duyurulmasından sonra Gazze”de düzenlediği saldırılarda 99 kişi hayatını kaybetti
Filistin resmi haber ajansı WAFA”ya göre İsrail, Gazze Şeridi”nde sürdürdüğü hava saldırılarıyla bazı ev ve yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırları bombaladı.
İsrail”in Gazze Şeridi”nin kuzeyinde yer alan Cibaliya beldesinde bir evi bombalaması sonucu 9 sivil yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Gazze Şeridi”nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusunda bulunan Absan beldesinde ise “Berke” ailesine ait ev İsrail savaş uçaklarınca bombalandı. Saldırıda en az 5 Filistinli hayatını kaybederken, çok sayıda kişi yaralandı.
Han Yunus”un batısında bir çadıra düzenlenen saldırıda da 2 Filistinli yaşamını yitirdi. Gazze Şeridi”nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı”nda bir çadıra düzenlenen saldırıda da bir kişi öldü.
İsrail ordusunun Salahaddin Caddesi yakınlarında insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda bir kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu ayrıca sıkı ablukasını sürdürdüğü Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki Cibaliya”ya 3 hava saldırısı düzenledi.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Gazze”de ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinin ardından İsrail”in düzenlediği saldırılarda 23″ü çocuk, 27″si kadın olmak üzere 99 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak”ta İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü itibarıyla yürürlüğe girecek. 3 aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir serbest bırakılacak.
Anlaşma, Gazze Şeridi”ne insani yardımların kapsamlı şekilde ulaşmasının yanı sıra yerinden edilen Filistinlilerin bölgelerine geri dönebilmelerini içeriyor.
İkinci ve üçüncü aşamaların detayları, birinci aşamanın tamamlanmasıyla açıklanacak.
İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841″i çocuk, 12 bin 298″i kadın olmak üzere 46 bin 788 Filistinli öldü, 110 bin 453 kişi yaralandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
ABD Türkiye gerçeğini gördü! Nuh Albayrak: Bizsiz yol yürüyemeyecekler
24 TV”de Elif Akkaya Kuter”in sunumuyla ekranlara gelen “Analiz Sentez” programında konuşan Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Nuh Albayrak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Star Gazetesi GYY Nuh Albayrak, Türkiye”ye 2019 yılındaki Barış Pınarı Harekatı”nın ardından yaptırım öngören ABD başkanlık kararnamesini Suriye”deki güncel duruma göre revize eden ABD Başkanı Joe Biden”ın yeni başkanlık kararnamesiyle önceki metinde yer alan Türkiye ile ilgili tüm ifadelerini çıkardığı karar hakkında açıklamada bulundu.Joe Biden”ın görevi devretmesine kısa bir süre kala Türkiye”ye yönelik kararını değerlendiren Star Gazetesi GYY Nuh Albayrak, “Ankara ile ABD arasında yeni bir dönem başladı son gelişmeden sonra. Tabi Amerika”yı biz artık iyi tanıdık, son yıllardaki tutumundan dolayı. ABD”nin bunu Türkiye”ye bir güzellik olsun diye yaptığını düşünmüyorum. Türkiye son yıllarda bilhassa Suriye”deki gelişmelerden sonra, Amerika”nın bu bölgede ne yapacaksa Türkiyesiz yapamayacağını anladığını düşünüyorum. Ve Amerika”da Trump”ın gelmesiyle politikanın daha da güçleneceğini düşünüyorum. (Trump) Daha sonuç odaklı, daha radikal, daha tabiri caiz ise tüccarca bakıyor ilişkilere diyelim. ABD”nin özellikle Orta Doğu”da Türkiye”nin ne dediğini dikkate almadan yol yürüyemeyeceğini gördüğünü düşünüyorum.” dedi. Türkiye”ni savunma sanayisindeki gelişimi ve ABD”nin bunun karşısındaki tutumuna dikkat çeken Nuh Albayrak, “Sonra ikincisi malumunuz F-35 ile ilgilide ve diğer F-16 ile de taleplerimiz doğrultusunda da gelişmeler oldu. Türkiye”nin savunma sanayisinde geldiği nokta, artık son dönemdeki KAAN”ın uçuşu vs. sonrası yok sayamayacakları noktaya geldi. Artık “ABD ne dersek yapacak” diyemem ama ABD”nin Türkiye”nin ne dediğini dikkate almadan bir politika izleyemeyeceğini düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Trump ile Türkiye ilişkilerine değinen Albayrak, “Aslında en büyük sınamalardan biri de terör örgütü PYD meselesi olacak. Daha dün Trump”ın yeni dönemdeki dışişleri bakanı malumunuz yine, komisyondaki röportajda bildiğimiz şeyleri tekrarladı. Konuşma terör örgütü YPG”ye desteğin devam edeceği şeklindeydi. Ama Trump”ın ekibi ne kadar bildiğimiz ekip ise de, bundan sonraki dönemde, Trump”ın açıklamaları da bunu gösteriyor. Türkiye ile biraz daha seviyeli işbirliğine yürüyeceğini düşünüyorum. ” şeklinde konuşmasını sonlandırdı. Albayrak, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasına katıldıNuh Albayrak: Türkiye Ayasofya”yı açamasaydı, Emevî Camii özgürlüğüne asla kavuşamazdıStar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Albayrak, Bahçeli”nin mesajını değerlendirdi
Source: Www.star.com.tr
İsrail güvenlik kabinesi ateşkesi onaylamak üzere bugün toplanacak
Hamas ile Gazze Şeridi’nde varılan ateşkes ve rehine takası anlaşmasının İsrail kabinesinde oylamaya sunulması bekleniyor. İsrail Başbakanlık Ofisi”nden yapılan açıklamada, “Başbakan Binyamin Netanyahu, müzakere heyeti tarafından rehinelerin serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varıldığı yönünde bilgilendirildi. Başbakan, güvenlik kabinesinin bugün (cuma) toplanması talimatını verdi. Anlaşmanın onaylanması için hükümet (tam kabine) daha sonra toplanacak. Başbakan Netanyahu, müzakere ekibine ve yardımcı olan herkese teşekkürlerini iletti” ifadeleri kullanıldı.
Başbakanlık Rehineler ve Kayıplar Bürosu’nun Gazze’deki rehinelerin ailelerine son durumu bildirdiği belirtilen açıklamada, “Başbakan ayrıca, Rehineler ve Kayıplar Koordinatörüne rehinelerin İsrail’e dönüşlerinde karşılanmasına yönelik hazırlıkların koordine edilmesi talimatını verdi. İsrail, yaşayan ve ölen tüm rehinelerimizin geri verilmesi de dahil olmak üzere savaşın tüm hedeflerine ulaşmaya kararlıdır” denildi. İsrail’in Arutz Sheva haber sitesinin haberine göre güvenlik kabinesi yerel saatle 10.15’te toplanacak. Ne olmuştu? İsrail ile Hamas arasında ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğunda yürütülen dolaylı müzakerelerde 15 Ocak’ta ateşkes anlaşmasına varılmıştı. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Thani, Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasına varıldığını resmen duyurmuş, ateşkesin 19 Ocak’ta başlayacağını belirtmişti. Ancak İsrail Başbakanlık Ofisinden dün yapılan açıklamada, Hamas’ın ateşkes anlaşmasının bazı maddelerinden vazgeçtiği iddia edilmiş, İsrail kabinesinin anlaşmayı onaylayacağı toplantının ertelendiği duyurulmuştu. Hamas ise anlaşmaya bağlı olduğunu açıklamış, gözler yeniden İsrail’e çevrilmişti.
Source: Dünya Gazetesi
Uzmanlara göre Trump, Avrupa ile ilişkileri ideolojik yakınlık duyduğu muhataplarıyla yürütecek
İlk döneminde ABD ile Avrupa Birliğinin (AB) geleneksel müttefiklik ilişkisinde gerilemeye yol açan Trump”ın görevi devralmasına günler kaldı. Brüksel”deki endişeli bekleyiş, yemin töreni bilmecesiyle daha da karmaşık bir hal aldı.
ABD”nin stratejik ortağı AB”nin en önde gelen yöneticisi Ursula von der Leyen”in yemin törenine davet edilmemesi yankı uyandırdı.
Ardından davetli listesinde İtalyan lider Georgia Meloni ve Macar lider Viktor Orban başta olmak üzere Avrupalı aşırı sağcı siyasetçilerin olduğu bilgileri hızla yayıldı.
Son kulis bilgilerine göre ise törene şahsen davet alan tek Avrupalı devlet başkanı Meloni. Ancak katılımına ilişkin teyitli bilgi henüz bulunmuyor.
Orban”ın davet edildiğine dair haberlere rağmen, Macaristan hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs iddiaları yalanladı.
Konuk listesindeki Avrupa kontenjanının büyük kısmı, Trump”la aynı ideolojiyi paylaşan isimlerden oluşuyor.
Fransa”dan siyasetçi ve eski Cumhurbaşkanı adayı Eric Zemmour, eski Polonya Başbakanı ve Meloni”nin yerine Avrupa Parlamentosundaki ECR grubunun başkanı seçilen Mateusz Morawiecki, İngiliz Reform UK Partisi lideri Nigel Farage ve Almanya için Alternatif (AfD) Eş Başkanı Timo Chrupalla, Belçikalı Vlaams Belang Partisi lideri Tom Van Grieken katılacağı bilinen aşırı sağcı isimler arasında yer alıyor.
AP”den aşırı sağcı milletvekilleri Marion Marechal ile Sarah Knafo da törene katılacak.
Trump”ın yeni dönemde Avrupa ile ilişkileri AB ve liberal liderler yerine kendisiyle aynı siyasi çizgideki isimlerle yürütme ihtimali, Brüksel ile yeni gerilimlerin sinyali olarak yorumlanıyor.
Bu durumun Brüksel”in bir süredir gösterdiği Washington ile iyi ilişkiler kurma çabalarını sonuçsuz bıraktığı ve Trump”ın ABD-Avrupa ilişkilerine stratejik ortaklık yerine ideolojik yakınlık çerçevesinde yaklaşacağı değerlendiriliyor.
“Trump, AB”yi sevmiyor ve ikili muhataplarıyla ilgilenmeyi tercih ediyor”
AA muhabiri, ABD ve Avrupalı uzmanlara Trump”un davetli listesinin Avrupa”yı nasıl bir dönemin beklediğiyle ilgili sinyal verip vermediğini sordu.
AB”nin düşünce kuruluşu EUISS Uzmanı Giuseppe Spatafora”ya göre, geleneksel olarak ABD başkanlarının yemin törenlerine yabancı konuk çağrılmadığı için aslında hiçbir Avrupalı liderin davet beklentisi yoktu.
“Bunu ideolojik olarak konumlanmış liderlerin kendilerini Trump”a yakın gösterme ve iç siyasette iyi bir tanıtım yapma girişimi olarak okuyorum.” diyen Spatafora, geleneklere riayet etmeyen bir lider olan Trump”ın ise ideolojik olarak kendisine yakın isimleri davet etmekten çekinmediğini söyledi.
Bu durumun “Trump”ın Avrupa ile ilişkileri AB yönetimi üzerinden değil, ideolojik olarak yakınlık kurduğu muhatapları aracılığıyla mı yürüteceği” anlamına gelip gelmediği sorusu üzerine Spatafora, şöyle konuştu:
“Duruma bağlı. Trump, AB”yi sevmiyor ve ikili muhataplarıyla ilgilenmeyi tercih ediyor. Bu zaten başladı. Orban ve Meloni”nin ABD ziyaretlerine bakın. Ancak ticaret gibi belirli konularda, Brüksel Tek Pazar”ı yönettiği için AB ile ilgilenmek zorunda kalacak. 2018″de ABD, AB çelik ve alüminyumuna yaptırımlar uygularken, AB buna birleşik bir şekilde yanıt verdi. Bu yüzden Trump tepki aldı. Bu tekrar olabilir, potansiyel olarak daha büyük ölçekte olabilir. Ancak savunma harcamaları gibi diğer konularda Trump, tek tek ülkelerle ikili olarak anlaşabilir ve daha güçlü olabilir.”
“Trump, kesinlikle dünyanın merkezinde olmak istiyor”
ABD Delaware Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Direktörü Daniel Kinderman da Trump”ın AB Komisyonu Başkanı von der Leyen”i davet etmemesine şaşırmadığını belirterek, “Trump son derece milliyetçi. Devletlerin egemenliklerini teslim ettikleri bir konfederasyon olarak AB, muhtemelen Trump için mantıklı bir oluşum değil. Bu oluşumu desteğine layık görmüyor da olabilir. Trump, kesinlikle dünyanın merkezinde olmak istiyor. Dünyadaki “vatansever” hareketleri desteklemeye çalışacağı konusunda eminim. Bu liberalizmin neredeyse kesinlikle gerileyeceği anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
Brüksel”deki endişeli bekleyiş
İlk döneminde başkan seçilmeden önce Brüksel”i “cehennem çukuru” olarak tanımlayan Trump, göreve geldikten sonra da AB”yi “ABD karşıtı” ve “ticari hasım” olarak nitelendirdi.
Trump”ın NATO”nun Avrupalı müttefiklerinden bazılarını “ihmalkar” olmakla suçlaması, NATO”nun kendisinin ise “modasının geçtiğini” söylemesi, üstü örtülü şekilde ABD”yi NATO”dan çekebileceğine yönelik sözleri, AB nezdinde büyük rahatsızlık uyandırdı.
Üslubundaki katılığa ek olarak Trump, özellikle Avrupa ülkelerini daha fazla savunma harcaması yapmaya zorladı. İran nükleer anlaşmasından ve Paris İklim Anlaşması”ndan çekilen Trump, izlediği korumacı ticaret politikalarıyla da ABD”yi, AB için tümüyle öngörülemez bir müttefike dönüştürdü.
İkinci kez aday olmaya hazırlanırken de Trump, AB”yi endişeye sevk eden söylemlerinden geri durmayarak, NATO”ya finansal yükümlülüklerini yerine getirmeyen müttefiklere yönelik herhangi bir Rus saldırısını engellememe tehdidinde bulundu.
Trump”ın başkan seçilmesinin ardından ortaya koyduğu AB ülkesi Danimarka”nın özerk bölgesi Grönland”ın ülkesinin kontrolünde bulunması gerektiğine ilişkin söylemi de Brüksel”deki tedirginliği körükledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Filistin”de spora “savaş” darbesi
Filistin Futbol Federasyonu (PFA) verilerine göre Gazze”de 15 ayda İsrail saldırılarında öldürüldüğü doğrulanan 715 sporcu arasında 375 futbolcu bulunuyor.
Ateşkes anlaşmasına kadar Filistin sporu büyük darbe alırken yetişmiş sporcu kadrosundan önemli isimler saldırılarda yaşamını yitirdi ve tesisler İsrail bombalamaları sonucunda büyük hasarlar aldı.
İsrail”in ateşkese kadarki 15 aylık işgal sürecinde Filistin”in spor altyapısı yerle bir edildi.
İsrail, Ekim 2023″ten bu yana 95″i çocuk 375 futbolcuyu öldürdü.
Son olarak salı günü Beit Hanoun Kulübünün futbolcusu Shadi Al-Shaer ve Nuseirat Kulübünden Muhammad Abu Zayed”in öldürüldüğü açıklanırken bu kayıplarla İsrail”in Gazze”ye yönelik savaşında hayatını kaybeden sporcu sayısı 715″e çıktı.
Al-Sadaka Spor Kulübünün 18 yaşındaki kalecisi Sajid Al-Arouqi, kasım ayında Gazze Şeridi”ndeki evlerini hedef alan İsrail bombardımanında yaşamını yitirdi.
İsrail saldırılarında hayatını kaybedenler arasında olimpiyat takımının eski oyuncusu ve menajeri Hany Al-Masdar ve Gazze”nin ilk gol kralı “Han Younis Efsanesi” olarak bilinen eski milli takım oyuncusu Mohammed Barakat da yer aldı.
286 spor tesisi yıkıldı
İsrail, Gazze ve Batı Şeria”daki 286 spor tesisini bombaladı.
İsrail güçleri, stadyumlar, spor salonları ve kulüpler dahil 286 spor tesisini kısmen veya tamamen yok etti.
Bu tesisler arasında İsrail hava saldırılarının hedefi olan PFA genel merkezi de yer alıyor.
İsrail”in 15 aydır sürdürdüğü saldırılarda yıkılan 286 spor tesisinin 146″sı Filistinlilere futbol branşında hizmet ediyordu.
Yıkılan futbol tesislerinin 133″ü Gazze”de, 13″ü ise Batı Şeria”da bulunuyordu.
24 sporcu esir alındı
Gazze”ye saldırılar düzenleyerek sporcuların öldürülmesine ve tesislerin yıkılmasına neden olan İsrail, geçen 15 aylık süreçte sporcular da esir aldı.
İsrail”in 15 ayda 24 sporcuyu esir aldığı açıklandı.
Futbol sahaları “mezarlık” olarak kullanıldı
İsrail saldırıları sonucu Gazze”deki spor tesislerinin yüzde 90″ı tahrip edilirken futbol sahaları “mezarlık” olarak kullanıldı.
Gazze Şeridi”ndeki spor tesislerinin yüzde 90″ı İsrail”in soykırımında tahrip edildi.
Bölgedeki birçok stadyum, İsrail hava ve topçu saldırıları sonucu yıkılan yapılar arasındaydı ve bazı futbol sahaları, birçok mezarlığın aşırı kalabalık olması veya erişilememesi nedeniyle geçici mezarlık olarak kullanıldı.
İsrail birliklerinin Ocak 2024″te Yarmouk Stadyumu”nu Filistinli tutuklular için geçici hapishane olarak kullandığına dair bir video da ortaya çıktı.
Gazze”de birçok profesyonel sporcu şehit edildi
Filistinli şehit sporcular arasında Han Yunus Futbol Kulübü oyuncusu Şadi Ebul Arac, kulübün eski teknik direktörü ve yöneticisi Taha Kellab ile kaptanı ve kıdemli oyuncularından Muhammed Berakat da bulunuyor.
Şebab Han Yunus Futbol Kulübünün kalecisi Şadi Ebu El-Araj da şehit edildi.
Gazze Şeridi”nin “kalbindeki” Deir al-Balah”taki Al-Wahda Spor Akademisi”nden birçok çocuk da İsrail saldırılarında hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi takımı Al-Ahly Gaza”da 34 yaşındaki defans oyuncusu Filistinli Ebu el-Atta ile eşi Ruba Esmael Ebu el-Atta ve iki çocuğu, 23 Haziran”da Gazze Şehri”ndeki evlerine düzenlenen hava saldırısında yaşama veda etti.
Milli atletizm takımının antrenörü Bilal Ebu Samaan, 18 Aralık 2023″teki bir hava saldırısında şehit edilirken Ocak 2024″te, Filistin olimpiyat futbol takımının antrenörü Hani el-Masdar de bir İsrail uçağının ateşlediği füzeyle yaşamını yitirdi.
Olimpiyat oyunlarına katılan ilk Filistinli sporcu Majed Abu Maraheel, Gazze”deki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda İsrail”in saldırıları sonrası yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Eski futbolcu ve Filistin Milli Olimpiyat Takımı CEO”su Hani Al-Masry, kurbanlar arasındaydı.
İsrail güçleri, Batı Şeria”da 23 yaşındaki futbolcu Ahmed Daraghmeh”i de öldürdü.
Filistin”de “Abu Abad” olarak bilinen Filistin olimpiyat futbol takımının teknik direktörü Hani al-Masdar da saldırılar sonucunda yaşamını yitirdi.
Al-Breij basketbol takımında oynayan 27 yaşındaki basketbolcu Bassim al-Nabahin ve Al-Ahli Beit Hanoon takımında oynayan 28 yaşındaki futbolcu Rashid Dabbour, saldırılarda hayata veda etti.
Milli takım ve Al-Sadaka Kulübünde oynayan iki Filistinli voleybolcu Hassan Abu Zuaiter ile Ibrahim Qusaya, Gazze Şeridi”ndeki Jabalia kampını hedef alan İsrail saldırısında şehit edildi.
Filistin Futbol Federasyonu Başkanı Jibril Rajoub, İsrail güçlerinin Filistin spor kulüplerine kasıtlı saldırdığını ve bunun Olimpiyat Sözleşmesi”nin açık ihlali olduğunu vurguladı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Gazze”deki ateşkes pazar günü saat 16:00″da başlayacak
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu Kan”a göre Gazze”deki ateşkes pazar günü saat 16:00″da başlayacak.Söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi:İsrailli yetkililerin ve arabulucu ülkelerin değerlendirmesine göre, gecikmeye rağmen rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin Pazar günü saat 16.00″da başlaması planlanıyor
Source: Www.star.com.tr