“Türkiye Gündemi – Siyasi Gelişmeler, Yangın Faciası ve Küresel Çip Krizi”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Asharq News”e konuştu: Türkiye yakın olduğu gruplara “milli orduya katılın” dedi

Güncel bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin Suudi Arabistan merkezli Asharq News televizyonuna değerlendirmede bulunan Fidan, yabancı güçlerin bölgeye çok aşırı şekilde müdahale etmesinin, belli devletlerin kendi ülke çıkarlarını değil de başka ülkelerin çıkarlarını savunmasının ve başka ülkeler adına hizmet etmesinin Suriye”deki gibi sonuçlar doğurduğunu ifade etti.Yeni dönemde bundan ders çıkartarak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Mısır, Ürdün ve Irak gibi bölge ülkeleriyle bir araya gelerek daha fazla istikrarı önceleyen bir politika üretmeye çalıştıklarını belirten Fidan, Yoksa önceki döneme baktığımız zaman savaş var, bölünme var, istikrarsızlık var, yerinden edilen milyonlarca insan var. Maalesef bizim yaşadığımız coğrafyaların kaderi bu olmamalı. Müslümanların, Arapların, Türklerin, Farsların yaşadığı coğrafyanın kaderi artık değişmeli. Ben bu değişimin inşallah bütün bölgede başlamış olduğunu düşünüyorum. diye konuştu.Fidan, Suriye”deki yeni yönetimin sadece Türkiye”yle değil, bütün ülkelerle koordinasyon arayışı içinde olduğuna işaret ederek, Türkiye olarak Arap Birliği, Körfez ülkeleri, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Avrupa Birliği (AB), ABD ve diğer bölgesel ve küresel teşkilatlarla Suriye”nin yeniden kalkınması için neler yapılabileceğine odaklandıklarını dile getirdi.Başta Suudi Arabistan, BAE, Katar, Mısır, Türkiye ve Ürdün olmak üzere bölge ülkelerinin büyük rol oynadığına dikkati çeken Fidan, AB”nin de rolü olduğunu ve dün Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas”ı Ankara”da misafir ettiğini anımsattı.Fidan, ABD”nin Suriye”ye yönelik yaptırımların bir kısmını kaldırdığını ve AB”nin de ilerleyen günlerde bir kısmını kaldıracağını umduğunu kaydederek, Türkiye”nin de ulaştırma, enerji ve sağlık gibi alanlarda hemen yardımlara nasıl başlanabileceğine dair kendi içerisinde bir koordinasyon mekanizması kurduğunu anlattı.Suriye ile Türkiye arasında 911 kilometrelik bir sınır bulunduğuna işaret eden Fidan, Suriyeliler kardeşlerimiz bizim. Oranın (Suriye”nin) tabii istikrarlı olması, ekonomik kalkınmasının iyi olması, düzenli olması bizim için de hayati derecede önemli. Şu anda hem Türkiye”nin çabaları hem uluslararası ortaklarımızla ortaya koyduğumuz çabalar meyvesini inşallah verecek. dedi.SURİYE”DE ASLA TERÖRİZME YER VERİLMEMESİ GEREKİYORFidan, Suriye”deki yeni yönetimden beklentilere ilişkin, şunları kaydetti:Suriye”deki yeni yönetimin artık bölge için bir tehdit teşkil edecek yapıda olmaması, terörizme asla yer verilmemesi DEAŞ ve PKK başta olmak üzere. Ülkedeki azınlıklara iyi muamele edilmesi, kapsayıcı bir hükümet kurulması ve ülkenin toprak bütünlüğünün, siyasi egemenliğinin tam olarak sağlanması. Bu şartlar üzerinde uluslararası toplum ve bölge ülkeleri olarak biz anlaştık ve bu taleplerimizi Suriye yönetimine ilettik. Şu anda hangimiz gidersek gidelim aynı şeyleri konuşuyoruz. Suriye”den bizim beklentimiz bu. Esas itibarıyla önceki rejimden de biz bunu bekliyorduk.Türkiye dahil hiçbir ülkenin özel olarak yeni yönetime talep iletmediğini aktaran Fidan, Suriye halkının iyiliğini sağlayacak, bölge ülkelerinin de istikrarına ve güvenliğine katkı verecek bir yönetim ve davranış beklediklerini ifade etti.SUUDİ ARABİSTAN VE TÜRKİYE”NİN SURİYE KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YOKFidan, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında Suriye bağlamında yapılan koordinasyonu Akabe, Kahire ve Riyad”ta düzenlenen toplantılarla en üst seviyeye çıkardıklarını belirterek, Suudi Arabistan ile Türkiye”nin Suriye”deki yeni yönetimden beklenen şeyler, hususlar ve yapılması gerekenler konusunda hiçbir farklılığı yok, görüş ayrılığı yok. dedi.Şu ana kadar Suudi Arabistan ile iyi çalıştıklarını ve beraber çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan”ın da gerçekten olağanüstü rol oynadığını ve bu nedenle onu tebrik ettiğini dile getirdi.Fidan, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında yakın bir ilişki olduğuna işaret ederek, Suudi Arabistan”da yıllardır beraber çalıştıkları fedakar ve cefakar arkadaşlarla iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileriye götürmenin ve bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirmenin zaruri bir husus olduğunu vurguladı.Suudi Arabistan ve Türkiye”nin tarihsel kardeş olan iki ülke olduğuna işaret eden Fidan, bunu modern zamanda nasıl ileri taşıyacaklarının, bundan nasıl daha fazla istifade edebileceklerinin, iki ülke güvenliğine ve refahına daha fazla nasıl katkıda bulunabileceğinin arayışında olduklarını ifade etti.Fidan, özellikle Gazze krizi sırasında Suudi Arabistan ile Türkiye”nin Temas Grubu içerisinde ve dışında gerçekten olağanüstü bir koordinasyonu ve beraberliği olduğunu vurgulayarak, ayrıca bunun için teşekkür etti.ABD İLE SORUNLU OLAN KONULARDAN BİRİ SURİYE”DEKİ AMERİKAN POLİTİKASIABD Başkanı Donald Trump”ın göreve başlamasına ilişkin Fidan, yeni dönemde de Trump yönetimiyle en üst düzeyde yakın çalışmalara devam edeceklerini kaydederek, Amerikan yönetimiyle uzun yıllara dayanan ilişkilerimiz var ama her konuda aynı düşünmüyoruz. Özellikle bölgesel meselelerde farklı olduğumuz konular var. Fakat yetişkin, olgun devletlerin takip etmesi gereken bir hareket tarzı var. O da sorunlu konuları parantez içine alıp iyi olan konuları devam ettirmek gerekiyor. Amerika”yla da bizim sorunlu olan konularımız var. Bunların başında Suriye”deki Amerikan politikası geliyor. diye konuştu.Fidan, bu Suriye politikasının eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde başladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:Amerika, Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkeler Suriye muhalefetine destek verirken en başından itibaren, daha sonra Amerika dedi ki ben muhalefete destek vermeyeceğim, benim işim DEAŞ”la mücadele etmek olacak dedi ve kavramı değiştirdi. O zaman tabii bir ton jeopolitik krizi de beraberinde tetiklemiş oldu bilmeden. Bunu yaparken de öyle bir şekilde yaptı ki başka bir terörist örgütü aldı. PKK/PYD”yi DEAŞ’la savaşmak ve DEAŞ”lı mahkumları hapiste tutmak üzere kullandı. Biz dedik ki Amerika”ya bu yanlış, bunu başka türlü de yaparız. Özellikle Türkiye”nin milli güvenliğine muazzam bir tehdit oluşturuyor bu ve siz bunu biliyorsunuz.Terör örgütü PKK”nın ABD tarafından da terör örgütü olarak tanındığını ve uzun yıllardır PKK liderlerinin başına 5″er milyon dolar para ödülü konulduğunu aktaran Fidan, Böyle bir gerçeklik varken, sizin PKK”nın uzantısıyla Suriye”de böyle bir iş yapıyor olmanız çok hayra alamet değil. Obama bunun geçici olduğunu söylemişti. Sonra Trump geldi. Trump bunu kaldırmak istedi çok samimi bir şekilde birkaç defa ama Amerika”nın o dönemki yönetimindeki bazı unsurlar buna direndiler. ifadelerini kullandı.Fidan, Trump”ın birçok konuda ABD sistemi tarafından oyalandığını gördüğü için yeni dönemde kendisinin iradesini ve talimatlarını harfiyen hayata geçirecek yeni kadrolar atadığını kaydederek, yeni dönemde hem Suriye konusunda hem terörle mücadele konusunda hem bölge ülkelerinin güvenliği konusunda en üst düzeyde anlayış birliğine ulaşmayı umduğunu ve bunun için çalışacaklarını dile getirdi.SURİYE”DE SİLAHLI GRUPLAR TEK BİR ORDU ÇATISI ALTINDA TOPLANMALISuriye”deki yeni yönetimin önündeki en önemli dosyalardan birinin tüm tarafların anlaşabilmesi olduğuna işaret eden Fidan, Ülkedeki silahlı grupların artık tek bir ordu çatısı altında toplanması ve tek bir meşru devlet organının ancak silah taşımaya ve güç kullanmaya yetkili olması. Bütün modern devletlerde olması gereken budur. Birden fazla silahlı grubun, silahlı unsurun olması farklı otoritelere bağlı, bu iç savaşın bir zemini demektir, bu kabul edilebilir bir konu değil. dedi.Fidan, bu grupların yeni dönemde milli ordu altında bir araya gelmesinin önemli olduğunun altını çizerek, Türkiye”nin en üst düzeydeki yapıcı etkisini kullandığını söyledi.TÜRKİYE, YAKIN OLDUĞU GRUPLARA MİLLİ ORDUYA KATILIN DEDİKuzeydeki grupların en yüksek sayıya sahip olduğuna işaret eden Fidan, 80 binden fazla silahlı unsurun olduğu Türkiye”ye yakın gruplar var. Biz bunlara hiç düşünmeden dedik ki gidin milli orduya katılın, milli ordunun parçası olun ve ülkede bir düzensizlik çıkmasına izin vermeyin. Umarım güneydeki gruplarda, Suveyda ve Dera”da aynı şey olur. ifadesini kullandı.İsrail”in Suriye”ye yönelik politikalarına ve faaliyetlerine ilişkin Fidan, İsrail”in Suriye”de İran ve İranlı milisler varken ortaya koyduğu politikanın gerekçeleri ile şimdiki politikanın gerekçeleri arasında bir tenakuz var. Bir önceki politikanın bir zemini vardı, bunu anlatıyordu ama şu anda o zemin kalmadı. Bunun olmadığı bir dönemde ve yeni yönetim “biz kimse için tehdit olmayacağız” demesine rağmen İsrail”in Suriye”de bir kara işgali başlatması, belli noktalara kadar ilerlemesi, buralara askeri unsur getirmesi, buralarda üs açması tabii ki bir provokasyon olarak nitelendirilir. diye konuştu.Fidan, İsrail”in bu yaklaşımının askeri ve siyasi olarak tehlikeli olduğuna dikkati çekerek, başta bölge ülkeleri olmak üzere Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Türkiye ve Irak”ın buna karşı çıktığını ve karşı çıkmaya da devam edeceğini vurguladı.SURİYE”DE BÜTÜN ETNİK GRUPLAR EŞİT VATANDAŞ OLARAK YER ALMALISuriye”deki yeni yönetimin tıpkı diğer silahlı gruplara yapıldığı gibi PKK/YPG”ye silahları bırakması için çağrıda bulunduğunu anlatan Fidan, Bizim burada beklentimiz bütün etnik grupların; Kürtlerin, Türklerin, Yezidilerin, Hristiyanların, Arapların, Sünnilerin, Şiilerin, Alevilerin, Nusayrilerin kendi kültürlerini yaşarken aynı zamanda eşit vatandaş olarak Suriye toplumunda yerini almaları. Bunu mümkün kılacak bir sistemin tabii olmasını biz istiyoruz açıkçası. Şimdi bu yeni yönetim de bunu yapmak istiyor. Bu olurken YPG”nin silahlarından vazgeçmiyorum demesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu şu anda Suriye”nin kendisi için bir problem. diye konuştu.Fidan, uluslararası kamuoyunun önüne terör örgütü PKK/YPG”nin Suriye”deki elebaşı Mazlum Abdi (Kobani) kod adlı Ferhat Abdi Şahin”in çıkartıldığını belirterek, Bu adam aslında PKK”nın bir alt organının yöneticisi. Bunun üstünde Suriye”de PKK yöneticileri var. Sabri Ok var, Fehman Hüseyin var. Birisi siyasi konulara bakıyor, birisi askeri konulara bakıyor, PKK yöneticileri. Ferhat Abdi Şahin’in bunların izni olmadan herhangi bir karar vermesi, adım atması mümkün değil. Dolayısıyla Suriye”de yeni dönemde bir terör örgütünün bu şekilde faaliyet gösteriyor olması kabul edilemez. ifadelerini kullandıBu terör örgütünün ABD tarafından DEAŞ mahkumlarına gardiyanlık yapmak için istihdam edildiğine dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:Şimdi DEAŞ mahkumlarının hapishanelerde kalmalarını sağlayacak, YPG”nin de terör faaliyetinden vazgeçmesini sağlayacak ve Kürtlerin de hakkını koruyacak bir denkleme ihtiyacımız var. Biz bu denklemi biliyoruz. Nedir bu denklem? Bu denklem, birincisi YPG silahlarını bırakacak, Şam”daki yeni yönetim hemen hapishaneleri ve kampların yönetimini devralacak. Gerekirse Türkiye olarak biz bu konuda destek vermeye hazırız, biz ve diğer ülkeler, hiçbir problem yok. Amerika”nın zaten önceliği DEAŞ mahkumlarının dışarı çıkmaması. Onun sağlanması gerekiyor. Onun dışında da silahlı grupların artık silahlarını tasfiye etmesi ama oradaki diğer etnik grupların da kültürel haklarını kullanması gerekiyor. Bunun formülü çok basit.Esed rejiminin devrilmesinin ardından Türkiye”deki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönme ihtimallerine ilişkin Fidan, Suriyeli kardeşlerimiz bizim burada misafirlerimiz, esas itibariyle biz onlara gidin demeyiz. Bu bizim kültürümüzde de yok, devlet politikamızda da böyle bir şeyimiz yok. Ama Suriye”de onların dönmesini mümkün kılacak ortamların olması için çalışıyoruz. Suriye”deki yeni hükümet de çalışıyor, uluslararası toplum da buna çalışıyor. dedi.Fidan, sadece Türkiye”de değil, birçok yerde 10 milyondan fazla yerinden edilmiş Suriyeli olduğuna işaret ederek, bu insanların kendi topraklarına dönmesi gerektiğini ve böylece Suriye ekonomisinin, sosyal ve kültürel hayatının yeniden canlanabileceğini ifade etti.Zamanla Suriye”deki şartlar düzeldikçe şu anda azar azar başlayan geri dönüşlerin daha yüksek miktarda olacağını gördüğünü dile getiren Fidan, buna ilişkin çok fazla emare olduğunu belirtti.SURİYE”DE OLANLAR İRAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ İLERİ GÖTÜRMEK İÇİN BİR FIRSATEsed rejiminin düşmesinin ardından Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin durumuna dair Fidan, Türkiye açısından ikili ilişkilerin çok olumlu yönde etkilenmesi gerektiğini dile getirerek, Suriye”de İran ve Türkiye”nin karşı kutuplardaki duruşlarının artık ortadan kalktığına dikkati çekti.Fidan, İran”ın artık Suriye”de olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:Dolayısıyla Türkiye için olumsuzluk üreten bir ortamın da parçası değil. Dolayısıyla Suriye, aramızdaki ihtilaflı bir alan olmaktan çıktı. Her ilişkide ihtilaflı dosya sayısını azalttığınız zaman olumluluk daha fazla yükselir. Ben bunun iki ülke ilişkilerini daha da ileri götürmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda İran”ın bölgedeki hem komşuluk ilişkilerini hem dış politikasını yeniden resetlemek için, programlaması için bir fırsat teşkil ettiğini düşünüyorum. Ve İran”ın yöneticilerinin bu yeni fırsatı kullanmak istediklerini açıkçası değerlendiriyorum. Suriye”deki olaylar bir negatif unsur gibi gözükse de İran ve İran halkı için, esas itibarıyla hani ayette olduğu gibi; sizin şer zannettiğiniz şeylerde hayır, hayır zannettiğiniz şeylerde şer vardır hususu.RUSYA, SURİYE”DEKİ YENİ YÖNETİMLE EŞİTLİKÇİ VE SAYGIN BİR İLİŞKİ BAŞLATMAK İSTİYOR Fidan, birkaç gün önce Suriye konusunda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda görüştüklerini anımsatarak, Lavrov”un yeni dönemde Suriye”yle eşitlikçi ve saygın bir ilişki başlatmak istediğini söylediğini aktardı.Bu noktada Rusya”nın Türkiye”nin olumlu katkısını da beklediğini kaydeden Fidan, Rusya”nın yeni dönemde Suriye’yle yeni bir ilişki başlatmak istediğini ve bunun Rusya”nın belli dış politika tercihlerindeki esnekliği ve stratejik hamle kabiliyetini de gösteren bir husus olduğunu dile getirdi.Fidan, Rusya”nın önceki durumun açmazlığını görüp, ondan bir an önce çıkıp yeni döneme ilişkin bir adaptasyon sürecine girdiğine ve yeni yönetimle hemen ilişkilerini geliştirmeye çalıştığına işaret ederek, Tabii bu onların talebi olur, yeni yönetim de bu talebi değerlendirir, yani gerçekten iki yetişkin devletin yapması gereken şekilde ilişkilerini sürdürürler. Her iki devletin egemenliğine, çıkarlarına uygun olduğu sürece bu türden ilişkiler yapıcı olarak görülebilir. dedi.TRUMP RADİKAL DEĞİŞİKLİKLERLE GÖREVİNE BAŞLADITrump döneminde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gidişatına dair Fidan, Trump”ın son derece radikal değişiklikleri öneren bir iç politika ve dış politika gündemiyle iktidara geldiğini ve ilk günde imzaladığı Başkanlık Kararnameleriyle çok büyük değişikliklerin de habercisi olduğunu dile getirdi.Fidan, bundan sonra bunun AB”ye, Çin”e, Rusya”ya, Körfez ülkelerine, Afrika”ya, Kuzey Amerika”ya, Güney Amerika”ya bakan yönleri olduğu gibi Türkiye”ye ve bulunduğu coğrafyaya da bakan yönü bulunduğunu ifade etti.Türkiye”nin hem küresel diğer davranış tarzlarını da inceleyerek yeni dönemde daha uyumlu, verimli ve işbirliğini ilerleten bir dış politika beraberliğini hedeflediğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın da görüşünün bu yönde olduğunu kaydetti.Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Trump ile yakın bir lider ilişkisi olduğuna işaret ederek, Liderden lidere diplomasi her zaman için daha kestirme bir yol oluyor. Bizim gibi işi dış ilişkiler olan bakanların ve diğer siyasilerin önünü de açıkçası açıyor. dedi.FİLİSTİN”DE DRAMIN BİTMESİ İÇİN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇMELİİsrail ile Hamas arasında sağlanan ateşkese ilişkin Fidan, Bu ateşkes çok önceden olması gereken bir ateşkesti. Biliyorsunuz 50 bin (çoğu) masum kadın ve çocuğun şehadetiyle sonuçlanan bir katliamdan, bir soykırımdan bahsediyoruz. Bunun çok önce olması gerekiyordu. 2 milyona yakın insan da evsiz bırakıldı. ifadesini kullandı.Fidan, ateşkesin Filistin dramının bitmesinin sadece ilk aşaması olduğuna dikkati çekerek, Bunun tekrar etmemesi için, bu savaşın, bu yıkımların devam etmemesi için, biz en baştan beri söylüyoruz, olması gereken, iki devletli çözümün bir an önce hayata geçmesidir. İki devletli çözümün olmadığı, Filistinlilere onurlu bir devletin, egemenliğin ve yaşam hakkının verilmediği bir coğrafyada bu türden krizlerin belli aralıklarla tekrar edeceğini öngörmek tabii ki normal bir şey diye düşünüyorum. diye konuştu.

Source: Hurriyet.com.tr


İsim verdi, sert çıktı! İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu”dan “Turbun büyüğü” açıklaması!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Saraçhane Başkanlık Binası Fuaye Salonu”nda son zamanlarda gündeme gelen “hukuksuzluk” iddiaları, soruşturmaları ve davaları hakkında basın toplantısı düzenliyor.
Bugün gerçekleştireceği konuşma öncesinde “İlk kez duyacaksınız” diyerek açıklamalarını işaret eden İmamoğlu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Turbun büyüğü heybede” ifadelerine değindi. “Bugün tek bir isme odaklanacağımız için başka isim vermeye gerek yok” diyen İmamoğlu, partisinin ve kendisinin yargılandığı dosyalara ilişkin “öne çıkan” bir bilirkişinin ismini paylaştı.

Ekrem İmamoğlu”nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
* Yarattıkları derin rejim sorunu, sistem sorunu her yetkiyi, izni ve talimatı merkeze devşirme çabası ortaya sorun çıktığında bunu hemen başka başka kurumlara pas etmeye, yetkiyi başkalarına yıkma çabası tam da bugün ülkemizde yaratılmış olan sistemin milletimizi getirdiği acı durumdur. Bir yanda yangın faciasının acılarını yaşarken öyle yandan siyasallaşmış yargı eliyle siyasete şekil verme çabasını da yaşadık. Ümit Özdağ her nedense gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesinin dışında bir iddia ile de tutuklandı. Darbeden bu yana iki genel başkan cezaevinde. Bir akıl tutulmasının yaşandığını görüyorum.
* Bugün çok çarpıcı bir tezgahı sermek için sizi davet ettik. 31 Mart seçimlerinden milletimizin birinci partisi olarak çıkan CHP”ye ve belediyelerine yönelik hukuksuz operasyonlar devam ediyor. Türkiye”de bağımsız özerk kurum kaldı mı diye gidin sorun, vatandaşlarımız kalmadı diyecektir. Başkanı ve yardımcısı cumhurbaşkanı tarafından atanan kurum hakim ve savcıların geleceğine karar vermiyor mu? Hal böyle olunca atananlar yüzünden kanundan gelen güç kişiselleştiriliyor. Siyaset bugün hepimizin yaşadığın gündelik olaylarla görüyoruz ki siyaset köküne kadar yargıya karışıyor. Bu net! Vazgeçmeyecekler, Erdoğan diyor. “Turbun büyüğü heybede” diyor. Dosya gizli deyip avukatlara dahi bilgi verilmiyor ama cumhurbaşkanı her detaya vakıf. Neredeyse sabahından akşamına bu işin içinde olan insanlarla irtibat kuracak kadar bu işlerin içinde mi diye düşünmeden insan edemiyor. Sayın Adalet Bakanı, yargı bağımsız öyle mi? Basın toplantımızın adı turbun büyüğü.

* Yargılandığım bir dosya var. Danıştay karar verdi, buna rağmen bana dava açıldı. Danıştay”ın beş yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme konuyu bilirkişiye emanet etti. bilirkişi raporunu sundu, bu sıradışı bilirkişi Danıştay”ın beş yüksek yargıcının kararını yeterli bulmadı. bu ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti. Bu ifadeler iddianameye de girdi. İç denetçi raporlar hazırlamış, bana sunmuş ve ben de gereğini yapmamışım. yalnız ortada böyle bir rapor yok. olmayan bir rapor bana sunulamayacağı için de sorumluluk ihmali yapmam söz konusu değil. peki olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl girdi? Bunu önce bir mülkiye müfettişi yazdı. bugün tek bir isme odaklanacağımız için başka isim vermeye gerek yok. O da meşhur bir mülkiye müfettişi, her yerden çıkan… Avukatlarımız böyle bir rapor olmadığını mahkemede kanıtladı ve buna rağmen mahkeme kabul etti. Bu sıradışı kişinin adı Satılmış Büyükcanayakın. Bu ismi aklınızda tutun. akılda kalıcı bir yanı var zaten. Olmayan raporu varmış gibi göstererek sunan kişiyle ilgili suç duyurumuzu mahkemeye ilettik, mahkeme cevap bile vermedi. korunaklı bir yerde bu kişi. Mahkeme yeni bir bilirkişi heyeti oluşturdu. Yeni rapor tümüyle benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Üç emekli Sayıştay denetçisinden oluşan devlet ciddiyetini bilen kişiler hazırladı bu raporu. Mahkeme üçüncü bilirkişi raporu istedi. Yeni bilirkişi raporu geldi, rapor yine benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. İmamoğlu”nun ilahede bir sorumluluğu olmadığı gibi ihalede yanlış bir işlem yapılmamış ve kamuyu kara geçiren işlem yapılmıştır. Bir tek Satılmış Bey bizi haklı bulamadı. Adam mahkemeyi aldatacak kadar cesur. Bu cengaverliği nedeniyle de ödüllendirildi. Verilen görevler de ne büyük tesadüf ki hep bizimle ilgili. Varan biri anlattık, şimdi varan iki!
* Bize karşı Satılmış Bey”in bariz artniyetli var. 2 Şubat 2024 İETT hakkında yürütülen soruşturmaya yine Satılmış Bey atandı. İETT avukatları itiraz etti. Savcı yanıt vermeden tam 6 ay bekledi. Beklendiği ve istendiği gibi Satılmış Bey İETT aleyhine rapor hazırladı. Savcı başka bilirkişi kabul etmeyince bilimsel uzman görüşü talep edildi. Satılmış Bey”in raporunun hukuki uygun olmadına dair rapor gönderildi. Bitmedi, varan üç var!
* Resmen özel olarak bu bilirkişi bize özel konulara atandı. Asfalt firmamızla ilgili soruşturmaya da yine Satılmış Bey tercih edildi. Tahmin ettiğiniz gibi kısa sürede raporunu hazırladı, çok pratik! Şirketimiz ve çalışanları aleyhine rapor düzenledi. Emekli Sayıştay denetçilerinden bilimsel uzman görüşü talep ettik ve yine bu raporla Satılmış Bey”in raporu hukuksuz bulundu. Ne güzel operasyon, al gülüm ver gülüm! Bitmedi, varan dört geliyor.

* Satılmış bey şaşıracaksınız bu kez İBB lehine rapor verdi. Ama ince detayı var, nasıl? Bu iktidar inatla yargı bağımsız diyor ya, gerçekten edep ve utanma duygularını kaybetmişler. Hikaye gibi anlatıyorum ama bunlar skandal. Bizim soruşturmalar ne tesadüfse Satılmış Bey”e denk geliyor. İstanbul”da sekiz bin 800 bilirkişi var. Ne hikmetse o bir kişi yani eşittir Satılmış bey hep bizim dosyalara bakıyor. bu tesadüf olabilir mi? Bu kez kurum lehine rapor verdi, şaşkınız. Göreve geldiğimizde geçmişte yapılan usulsüz iş ve işlemlerin tespiti için talimat verdim.
* Teftiş kurulumuz çok sayıda dosya buldu, suç duyurusunda bulundu. Bu dosyaların tamamına İçişleri el koydu. O günden bugüne buzdolabında İçişleri”nde. Biri de 2018″de İSPARK”ta yapılan bir ihale. Mahkemeye verdik, 2023″te ne tesadüf ki ünlü bilirkişi Satılmış Bey tercih edildi. Satılmış Bey usulsüzlük var dediğimiz dosyaya yok dedi. Satılmış Bey maşallah 2019″dan sonra cengaver oldu, şahin kesildi. Hani siyaset yargıya müdahale etmiyordu?
* Nedir bu Satılmış Bey sevdası? Tabii ki durmadık araştırmaya başladık. Bu arkadaşa nedense hep CHP”li belediyelerin dosyaları düşüyor. İnsanların hayatını haysiyetini perişan edecek boyutta. Şimdi bu varan beş! bu maharetli kişi son olarak geçtiğimiz hafta yapılan Beşiktaş ve Esenyurt”ta karşımıza çıktı. Bir konu İBB ve İmamoğlu”nu ilgilendiriyorsa Satılmış Bey kesin dosyayla ilgileniyor.
* Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları ile İBB şirketlerinin bağı şöyle; bu dosya bu arada gizli ama aynı zamanda İETT, İSPARK”ı da ilgilendiriyor. Düşünün savcı yeni bir soruşturma numarası bile almadı. bizim dosyamıza Beşiktaş ve Esenyurt”u dahil etti. Öğrendik ki bir bilirkişi ekibi kurulmuş. Bu kez heyet 3 kişi. Biri tanıdık tabii ki Satılmış Bey. Diğeri iki kişinin adını etik olmadığı için vermiyorum. Bu kez istediği gibi at koşturamaz diye insan seviniyor. Peki öyle oluyor mu?”
* Sayın bakan iyi dinleyin çünkü sizden yanıt bekleyeceğim. Bakalım yargı ne kadar bağımsız… Bilirkişilerin kurul halinde görevlendirilmeleri durumunda bir araya gelerek müzakerede bulunmaları ve bilirkişi raporunu beraber, kurul halinde hazırlamaları gözardı edilmemeli. Karşı oy belirten kişi imza attıktan sonra ayrı bir rapor verebilir. Şimdi size 3 Ocak tarihli raporun mucizesini söyleyeyim mi? Diğer iki bilirkişinin imzası yok. Sadece Satılmış Bey”in var. Yazılı tüm yasalara aykırı bir durum var. Üçünün de imzası olmalı. Diğer iki bilirkişiye rapor gidiyor ama onlar imzalamıyor. Heyet olarak bilirkişi atayan savcılık ne yapıyor? Geçerliliği olmayan raporu baz alıp Beşiktaş ve Esenyurt”a rapor yapıyor. Hiçbir hükmü olmayan rapor Ahmet Özer”i şüpheli yapıyor. Diğer iki bilirkişi kendi raporlarını savcıya sunuyor. Sorumluluk sahibi iki bilirkişi hemen gidip raporu veriyor. İşte o raporun ilk sayfası burada. Şüpheliler arasında Ahmet Özer yok.”

Source: Dünya Gazetesi


Kartalkaya Yangını: Denetim firması yetkilisi gözaltında

Bolu Kartalkaya”da 21 Ocak tarihinde GrandKartal Otel”de meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma devam ediyor.
Soruşturma kapsamında FQC Global Danışmanlık AŞ”nin yetkilisi Ali A. hakkında gözaltı kararı verildi.

İstanbul”da gözaltına alındıktan sonra Bolu”ya getirilen Ali A.”nın İl Jandarma Komutanlığı”ndaki işlemleri devam ediyor.
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, savcılıkta verdiği ifadede, “FQC Global Danışmanlık AŞ ile denetim yönünden her yıl sözleşme yapıyoruz. Bu şirket en geç 2 yılda gelip yangın, güvenlik, hijyen ve her yönden otelin denetimini yapar.” iddiasında bulunmuştu.
19 kişi tutuklandı
Otel yangınına ilişkin Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve itfaiye personeli İrfan Acar tutuklanmasıyla, tutuklu sayısı 19″a yükselmişti.

Soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan Grand Kartal Otel”in sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras ve otel müdürü Zeki Yılmaz”ın da aralarında bulunduğu 15 zanlı tutuklanmış, 6 kişi adli kontrol şartıyla salıverilmişti.
Son dakika: Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener tutuklandıGündem
Yangında ölenlere hakaret edenlere yönelik gözaltılar
Öte yandan, yangın faciasında hayatını kaybedenlerin ailelerini arayarak küfür ve hakaret eden kişilere yönelik başlatılan soruşturma da devam ediyor. Dün konuyla ilgili üç kişi yakalanırken; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün üç kişinin daha gözaltına alındığını açıklamıştı.
Yangında ölenlere hakaret eden 3 kişi daha yakalandıGündem

Source: Dünya Gazetesi


Denetim firmasının yetkilisi gözaltına alındı!

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Ocak ta Grand Kartal Otel de çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında FQC Global Danışmanlık AŞ nin yetkilisi Ali A. hakkında gözaltı kararı verildi. İSTANBUL DA GÖZALTINA ALINDI İstanbul da gözaltına alınarak Bolu ya getirilen zanlının İl Jandarma Komutanlığı ndaki işlemleri sürüyor. HER YIL FİRMAYLA SÖZLEŞME YAPIYORUZ Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, savcılıkta verdiği ifadede, FQC Global Danışmanlık AŞ ile denetim yönünden her yıl sözleşme yapıyoruz. Bu şirket en geç 2 yılda gelip yangın, güvenlik, hijyen ve her yönden otelin denetimini yapar iddiasında bulunmuştu. 19 ŞÜPHELİ TUTUKLANMIŞTI Soruşturma kapsamında, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, Grand Kartal Otel in sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz ve Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir in aralarında bulunduğu 19 şüpheli tutuklanmış, 6 sı adli kontrol şartıyla olmak üzere 7 si serbest bırakılmıştı. mansethaberresim#3759201# mansethaberresim#3759147# mansethaberresim#3758853# mansethaberresim#3758685# mansethaberresim#3758470

Source: Habertürk


78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin denetim firması yetkilisi de gözaltında

78 kişiye mezar olan otelin sahibiyle ilgili bir büyük skandal daha

İmamoğlu”na kürsüden iner inmez jet soruşturma

Görüntü resmen çıldırttı! Yürüyüşe geçen on binler için skandal çağrı

“Yeni Yol ittifakına yeni partiler katılacak” | Mahmut Arıkan

Ayrıntılar geliyor…

Olgun Kızıltepe

Haberler.com – Güncel

Kartalkaya Bolu

Sıcak Gelişme:

Bolu Kartalkaya”da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin denetim firması yetkilisi gözaltına alındı

Mert Hakan”ın çıldırdığı anlar

Türkiye ile Suriye arasında beklenen anlaşma imzalandı

Vicdansızlar bir bir yakalanıyor! Bu kez yaşları 18″den bile küçük

Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Erkek tarafının isteği, düğünü savaş alanına çevirdi

Mikrofon uzatılan çobanın gerçek mesleği duyanları kahretti

41 yıl önce söylediği türkü şimdi Türkiye”nin dilinde

78 kişinin hayatını kaybettiği facianın nedeni kahretti

Dilan Polat”ın başı yine derde girdi! Gözyaşlarına boğuldu

Bu kart durduk yere para kesiyor

Son Dakika Haberleri

Andrea Minguzzi kimdir? İtalyan şef Andrea Minguzzi”nin oğluna ne oldu?

Bolu”daki yangın neden çıktı? Grand Kartal Otel”in yangın sebebi belli oldu!

Satılmış Büyükcanayakın kimdir?

En düşük emekli aylığı ne kadar olacak? Yeni SGK 4A,4B emekli maaş zammı ne zaman yürürlüğe girecek?

FED faiz kararı ne zaman açıklanacak? Ocak ayı FED faiz indirimi yapacak mı?

27 Ocak ne günü? Tarihte bugün ne oldu? 27 Ocak tarihinde dünyada neler oldu?

Levent Üzümcü kimdir, kaç yaşında? Levent Üzümcü nereli, hangi dizilerde oynadı?

AÖF sınav sonuçları ne zaman açıklanacak 2025? AÖF final sınav sonuçları nasıl öğrenilir? AÖF sınav sonucu sorgulama ekranı!

Dolar ne kadar, 1 Dolar kaç lira? Bugün (27 Ocak) Dolar ne kadar oldu?

Emlak vergisi ne zaman? Emlak vergisi 2025″te ne zaman ödenecek?

UTTS başvuru nasıl yapılır, son tarih ne zaman? UTTS nedir, montaj ücreti ne kadar?

Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.

Source: Haberler


Küresel çip şirketlerinin hisselerinde “DeepSeek” sonrası satış baskısı

Çin”de High-Flyer Capital Management fonunun desteklediği şirketin DeepSeek-R1 modelinin, 2 bin Nvidia çipi kullanılarak ve yaklaşık 5,6 milyon dolar maliyetle geliştirildiği açıklandı.

Çin”in “ucuz ve güçlü yapay zekası” büyük teknoloji şirketlerini tedirgin ediyor

Google ve OpenAI gibi rakiplerine göre daha kısa sürede, düşük maliyetli ve az sayıda çiple geliştirilen yapay zeka modeli dünya çapında kısa sürede yoğun şekilde kullanılmaya başlandı. Model, uygulama mağazalarında ABD merkezli ChatGPT”yi de geride bırakarak en fazla indirilen yapay zeka uygulaması oldu.

DeepSeek dalgası, küresel piyasalarda çip şirketlerinin hisselerinde satış baskısına yol açtı.

Hollanda merkezli çip makineleri üreticisi ASML”nin hisseleri yüzde 8 geriledi.

Piyasa öncesi işlemlerde ABD”li çip şirketleri Nvidia ve Broadcom hisselerinde kayıplar yüzde 7″yi bulurken, AMD”nin hisselerindeki düşüş yüzde 4″e yaklaştı.

Hisselerdeki değer kaybı, Intel”de yüzde 3,4, Qualcomm”da yüzde 1,3, Arm”da yüzde 2,4 oldu.

Teknoloji şirketlerinden Microsoft”un hisseleri yüzde 3,3, Amazon”un yüzde 0,24 ve Meta”nın da yüzde 3,47 geriledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: