İtfaiyenin tespit ettiği eksikliklere ‘masraflı olur’ demişler
BOLU Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Grand Kartal’ın muhasebecisi Kadir Özdemir’in (49) savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Özdemir, oteldeki yangın önlemlerinin neden alınmadığının yanıtını otel sahibi Halit Ergül’ün damadı da olan Genel Müdür Emir Aras’ı işaret ederek şöyle anlattı: “Aralık ayının 10’u gibi Mudurnu A.Ş.’nin yetkililerinden İsmail K. beni arayarak Grand Kartal Otel içinde kiraladıkları yer için yangın uygunluk raporu istediklerini söyledi. Ben de Emir Aras Bey ile görüştüğümde yardımcı olmamı söyledi. Bana o yerin kiralandığına dair herhangi bir sözleşme gelmedi. Yangın raporu almak için Bolu Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne gittim. Oraya gittiğimde durumu anlattım ve orada bulunan formlardan verdim. Ve o formu doldururken restoranı bilmezler diye otelin ismini yazdım. BAŞVURUYU İPTAL ETTİRDİBu başvurum üzerine itfaiyeden biri gelip otelin tamamını denetlemiş. Denetlerken muhasebe elemanı Cemal Bey refakat etmiş. İtfaiye raporu çıktıktan sonra otelin tamamının denetlendiğinden haberim oldu. Denetleme raporu çıktıktan sonra C.Ö. beni arayarak Emir Bey (Emir Aras) ile görüştüğünü eksikliklerin çok masraflı olduğunu, bunları yapamayacaklarını, başvuruyu iptal etmemiz gerektiğini söylemiş. Ben de sonrasında Emir Bey ile görüşerek ‘Başvuruyu iptal edelim mi?’ diye sordum. O da ‘Tamam edelim’ dedi. Ben de bunun üzerine Bolu Belediye Başkanlığı Halkla İlişkiler Bölümü’ne giderek ‘Önceki başvurumun iptal edilmesini istiyorum’ dedim. Yazılı bir dilekçe verdim. Sonrasında Mudurnu Enerji A.Ş. kendileri başvurup uygunluk belgesi aldı.”10 YILDIR İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ UZMANI YOKÖzdemir, otelin sezonluk açıldığı için iş sağlığı ve güvenliği uzmanının bulunmadığınıda söyledi: “Grand Kartal Otel’de sezonda yaklaşık 85-90 kişi çalışır. Ancak sezonuna göre çalışan sayısı artabilir. Kar yoğun olduğu zaman bu sayı 100-110’a da çıkabilir. Garson, aşçı, kat hizmetleri, resepsiyon görevlisi, havuz-hamam da masör, 1 bekçi, 1 doktor, 1 hemşire, 2 elektrikçimiz var. 3-4 arkadaş da muhasebecidir. Sözleşmeli olarak çalıştırdığımız iş sağlığı ve güvenliği uzmanı yoktur. Yaklaşık 10 yıl önce böyle bir çalışan vardı. Doktor ve hemşire olduğu için iş güvenliği uzmanına gerek görülmedi.”GAZELLE’NİN MÜDÜRÜ ARACIGrand Kartal’ın tutuklu sahibi Halit Ergül’ün diğer oteli olan Gazelle Resort Otel’in genel müdürü Ahmet Demir de soruşturma kapsamında cezaevinde. Demir, Bolu Belediye İtfaiye Müdürlüğü’nden yangın denetimi için istedikleri belgelerle ilgili verdiği ifadesinde şöyle dedi:“2024 yılının aralık ayı sonlarına doğru Kadir Özdemir, bana ‘Belediyeye verdiğimiz bir evrak var. Bu evrakın işlerini hızlandırabilir miyiz’ dedi. Belediye evrakına göre Grand Kartal Otel’de genel bir eksikliğin olduğunu, yeni bir müracaatta bulunduklarını söyleyerek ‘Müracaat işlemini hızlandırabilir miyiz’ dedi. Ben de (Bolu Belediye Başkan Yardımcısı) Sedat Gülener’e bu konuyu telefonda ilettim. ‘Sürecini hızlandırabilir miyiz?’ dedim. Sedat Gülener, Grand Kartal Otel’in ilk denetlemesi ile alakalı herhangi bir şey söylemedi. İkinci müracaat ile ilgili ‘Konuyu öğrenelim yardımcı olurum’ dedi. Bu konu ile ilgili Sedat Gülener’le telefonla görüşmüşlüğüm ya birdir ya da ikidir. Gazelle Otel’in yangın uygunluk raporu olmadığını biliyorum.”İTFAİYECİ: EKSİK OLANI BİLDİRDİMBolu Grand Kartal yangını soruşturmasında Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar’la birlikte tutuklu sayısı 19’a yükseldi. Son tutukluların ifadeleri şöyle:Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener: “Tarafıma isnat edilen bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçunu anlamamaktayım ve 25 yıldır devlet memuru olarak görevimi başarılı olarak yerine getirmekteyim. Gerek belediye olarak gerekse sorumlu olduğum birimler tarafından dosyaya tüm belgeler sunuldu. Tüm deliller toplandı. Delil karatma şüphem yoktur.”İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun: “Olay yerine vardık. Tüm ekip olarak üzerimize düşen kurtarma eylemlerinde bulunduk. Onlarca insanımızın kurtulmasına vesile olduk. Üzerimize atılı olan bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçunu kabul etmiyorum. Zira buna dair bir delil ibrazı tarafıma yapılmamıştır. Tutuksuz yargılanmak üzere bırakılmamı talep ederim.”KALEM KALEM TESPİT ETTİMİtfaiye personeli İrfan Acar: “Bana görev tevdi edildiğinde yanlış hatırlamıyorsam, 13 katlı bir binanın (otelin) bütün eksikliklerini kalem kalem tespit ederek ilgili birimlere bildirdim. Bundan sonra da bu şekilde suç isnadını kabul etmiyorum. Herhangi bir şekilde görevimi savsaklamak gibi bir durumum yok.”İTFAİYE RAPORUNU GÖRMEDEN SERTİFİKABolu Grand Kartal’da denetim yaparak ‘1. Aşama Sürdürülebilirlik Turizm Sertifikası’ veren FQC Global Danışmanlık AŞ’nin yetkilisi Ali Ağaoğlu gözaltına alındı. FQC’nin sertifika vermeden önce itfaiye raporunu da görmesi gerekiyordu. Şirketin “O raporu görmeden mi sertifika verdi?” sorusu yanıt arıyor.Grand Kartal Otel’e FQC Global Danışmanlık AŞ tarafından 1. Aşama Sürdürebilirlik Turizm Sertifikası verildi. Türkiye’deki tüm otellere Sürdürülebilir Turizm sertifikasyonuna başlama zorunluluğu getirilmişti. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı Birinci Aşama El Kitabı’nda sertifika denetimlerinde yangınla ilgili bölüm de yer alıyor:“Turizmi Teşvik Kanunu, Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, SGK Kanunu gibi düzenleme ve standartlar… (Destekleyici belgeler: Alkol satış izni, ücret, yangın, gıda, sağlık, ulaşım, katı atık, arıtma, yeraltı suları, vergi levhaları, malzeme güvenlik bilgi formları (MSDS), hijyen standartlarına uyum, doğalgaz tesisatının uygunluğu gibi belgeler).”
Source: Hurriyet.com.tr
Bolivya”da Türk Büyükelçiliği ve TİKA, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde ameliyathane kurdu
TİKA”dan yapılan açıklamaya göre, Bolivya”nın Tarija kentinde yer alan Dr. Juan Manuel Jijena Duran Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi”nde, modern bir ameliyathane kuruldu. Söz konusu hizmetle ülkenin güneyindeki tüm nüfusa anne ve çocuk bakımı sağlanabilecek.
Kurulan ameliyathane, yaklaşık 550 bin nüfusa sahip Tarija kentindeki ilk ve tek kadın doğum ameliyathanesi olmakla beraber, kendi bölgesine, çevresindeki diğer yönetim bölgelerine ve hatta Arjantin”in Bolivya sınırındaki şehirlerinden gelen hastalara da hizmet vererek geniş bir coğrafyada duyulan acil ihtiyaca yanıt verecek.
Ameliyathanenin açılış törenine Bolivya Dışişleri Bakanı Celinda Sosa Lunda, Bolivya İçişleri Bakanı Carlos Eduardo Del Castillo Del Carpio, Türkiye”nin La Paz Büyükelçisi Ertan Yalçın, Tarija Valisi Oscar Montes, TİKA yetkilileri, hastane personeli ve hayırsever toplumun katılımı ile gerçekleştirildi.
“TİKA”ya teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum”
Bakan Celinda Sosa Lunda, TİKA”nın desteğinden ötürü memnuniyetini dile getirerek, “Tarija”dan gelen bu haberi gördüğümde büyük bir sevinç duydum çünkü bu hastanenin ve bölgenin buna çok acil ihtiyacı vardı. Güzel bir altyapısı olan ancak işleyişi için temel ekipman ve araçlardan yoksun bir hastaneydi. Hükümetimiz ve Bolivya halkı adına, bu önemli iş birliği ve dayanışma jesti için Türkiye hükümetine ve TİKA”ya teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.” dedi.
Ülkelerin kalkınması için uluslararası iş birliğinin önemine vurgu yapan Lunda, şunları kaydetti:
“Bu eylemler, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Bolivya Çokuluslu Devleti arasında yıllardar süregelen diplomatik ilişkiler çerçevesinde inşa edilen ve iş birliği bağlarının derinleştiğini gösteriyor. Bu iş birliği projesi, aramızdaki mesafelere, dil ve kültür farklılıklarına rağmen nasıl istikrarlı bir ilerleme kaydettiğinin bir örneğidir. Bu iş birliğinin devamıyla daha müreffeh, adil ve karşılıklı destekleyici bir geleceğe doğru birlikte ilerleyeceğimize inanıyoruz.”
Tarija Bölge Valisi Montes ise TİKA tarafından kurulan bu ameliyathanenin, bulunduğu konum itibarıyla yalnızca Tarija Bölgesi”ne değil, çevre bölgelere ve hatta sınırı aşarak sağlık hizmeti almak için gelen Arjantinlilere dahi hizmet vereceğini belirtti. Dolayısıyla Türkiye”ye şükran duymamız için çok sebebimiz var.” diye konuştu.
Hastane Başhekimi Shirley Cuenca, “Bölgede komplike ameliyatları gerçekleştirmemizi sağlayan bu işbirliği, çocuklarımız ve annelerimiz için büyük bir umut taşıyor. Bu nedenle TİKA”ya sonsuz teşekkür ederim.” değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Yalçın ise TİKA aracılığıyla Bolivya”ya bağışlanan ameliyathane ekipmanlarının, halklar arasında işbirliği ve hayata değer verme bilincinin bir sembolü olduğunu, bu katkının sağlıklı bir gelecek için umut taşıdığını vurguladı.
Proje ile gurur duyduklarını belirten Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bolivya”nın pek çok bölgesini ziyaret ederek birçok proje arasından bunu seçtik çünkü Türk Hükümeti olarak insan hayatının değerinin farkındayız. Bugün teslim ettiğimiz ekipmanların, sağlıklı bir Bolivya”nın inşasına katkıda bulunacağına inanıyoruz. Bu proje sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda halklarımız arasındaki işbirliğinin ve hayata verilen önemin bir sembolüdür. 2025 yılında Bolivya’nın kuruluşunun 200. yıldönümünü ve aynı zamanda iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75. yıl dönümünü kutlarken, çalışmalarınızın devamını temenni ediyoruz. Sağlığın temel bir hak olduğu bir dünya için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Acun Ilıcalı kararı böyle duyurdu Survivor”da diskalifiye şoku! Sosyal medyada çok konuşuldu
Tv8 ekranlarının sevilen ve ilgi ile izlenen yarışması Survivor All Star”da heyecan hız kesmeden sürüyor. Survivor”ın son bölümünde, yarışmacılar dokunulmazlık oyunu için bir kez daha zorlu parkurda mücadele etti. Kıran kırana geçen yarışın sonunda 27 Ocak tarihinde, dokunulmazlığı mavi takım kazandı. Kırmızı takımda ise eleme adayı Batuhan olarak belirlendi. Survivor”da haftanın ilk eleme adayı Adilhan olarak belirlenmişti. Gecenin sonunda ise beklenmedik bir diskalifiye şoku yaşandı. Acun Ilıcalı ada konseyinde diskalifiye kararını açıklayınca herkes şoke oldu. Acun Ilıcalı Melih”in sağlık durumu ile ilgili bilgiler verdi ve Melih”in sakatlığının ciddi boyutta olduğunu dile getirdi. Ilıcalı, şu ifadeleri kullandı: “Doktorumuzun yaptığı inceleme sonucunda, Melih”in sakatlığının tahminimizden de yüksek boyutta olduğu ve şuandaki sakatlık durumunun Survivor”a devam etmesine imkan vermediğini öğrendik. Survivor”da biliyorsunuz sakatlık en büyük belalardan biri. Maalesef Melih Survivor”a veda etti. Yarın veda içim kampa gelecek. Sizinle vedalaşacak. Erken bir veda oldu. Ama biliyorsunuz bu tip vedalar maalesef olabilir. Her sene de oluyor zaten. Kendisine teşekkür ediyoruz.”” Yorum yağdı Acun Ilıcalı”nın açıkladığı bu karar sonrası sosyal medyada “Survivor”da yolu da çok uzundu bence. Böyle bir ayrılık onun adına son derece üzücü oldu.”, “yolun açık olsun”, “böyle ayrılık olmamalıydı” gibi yorumlar yapıldı.
Source: Internet Haber
Sağlık Bakanlığı harekete geçti! Kapsamlı teftiş başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığının denetim faaliyetlerinin düzenli ve etkin bir şekilde yerine getirilmesine dair genelgesi çerçevesinde kamu hastanelerinde yeni bir teftiş sistemi devreye alınıyor.Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu”nun talimatıyla başlatılan denetim seferberliği kapsamında, Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, teftiş rehberini güncelleyerek denetim süreçlerini daha etkili hale getirdi.Bu çerçevede 7 pilot il seçilerek, kamu hastanelerinde rehber doğrultusunda kapsamlı denetimler başlatıldı. Teftişler, acil sağlık hizmetleri, poliklinik hizmetleri, hasta hakları, ameliyathane, yoğun bakım ve merkezi sterilizasyon hizmetleri gibi kritik ve yüksek risk taşıyan alanlarda yoğunlaşacak.Bu birimler öncelikli olarak denetlenecek ve hastanelerin işleyişi detaylı olarak incelenecek. Bakanlık, güncellenen teftiş rehberini pilot illerde denetim mekanizmasına uyarladıktan sonra gelecek dönem tüm sağlık tesislerinde kapsamlı denetimler yapmayı planlıyor.Bu adımlarla ülke genelinde sağlık hizmetlerinin kalitesini ve güvenliğini en üst düzeye çıkarılmak amaçlanıyor.- DENETİM SÜRECİNDE BİLİM İNSANLARI DA DEVREYE SOKULUYORDaha önce alanında uzman hekimlerin yer aldığı Yenidoğan Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu”nu oluşturan Bakanlık, ayrıca 20 farklı branşta bilimsel komisyonları hayata geçirdi.Komisyonlar aracılığıyla sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracak klinik rehberler ve denetim kılavuzları belirleniyor. Komisyonlar, denetim sonuçlarını bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirerek gerekli adımları atacak.Sağlık Bakanlığı, İstanbul”daki iddialar üzerine harekete geçti: O hastane mercek altındaTürk Kızılay dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak! Tesis için geri sayım başladı4 ilimize yeni sağlık üssü
Source: Www.star.com.tr
Kararmış patates yenir mi?
Patates Neden Kararır? Patatesin kararmasının temel nedeni, içeriğindeki fenolik bileşenlerdir. Patates soyulduğunda veya kesildiğinde, içeriğindeki polifenoller hava ile temas eder. Bu temas sonucunda, polifenol oksidaz enzimi devreye girer ve oksidasyon reaksiyonu meydana gelir. Bu durum sonucunda patatesin yüzeyinde kahverengi veya siyahımsı bir renk oluşur. Kararma, genellikle estetik bir sorun olarak kabul edilir ve patatesin besin değerini ciddi anlamda etkilemez. Ancak bazı durumlarda kararma, patatesin türüne, saklama koşullarına veya hasat sürecine bağlı olarak zehirli maddelerin oluşumu ile ilişkili olabilir. Kararmış Patates Yemek Zararlı Mı? Kararmış patatesin sağlık üzerindeki etkileri, patatesin kararma nedenine ve kararma seviyesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Aşağıda bu durumlara ilişkin detaylar yer almaktadır: Oksidasyon Sonucu Oluşan Kararma: Oksidasyon nedeniyle meydana gelen kararma, genellikle patatesin tüketilmesini engelleyecek bir risk oluşturmaz. Bu durumda, patatesin rengi değişse de besin değeri büyük oranda korunur. Kararmış bölgeler, estetik kaygılarla kesilip çıkarılabilir ve geri kalanı güvenle tüketilebilir. Ancak oksidasyon uzun süre devam ettiğinde patatesin dokusunda ve lezzetinde değişiklikler gözlemlenebilir. Solanin Oluşumu: Patatesin kararması, bazı durumlarda solanin adı verilen toksik bir bileşiğin artışına işaret edebilir. Solanin, patatesin uzun süre güneşe veya yanlış saklama koşullarına maruz kalması sonucunda kabuğunun yeşil renge dönme eğilimi gösterdiği durumlarda ortaya çıkar. Bu yeşil renkle birlikte patatesin içinde toksin birikimi olabilir ve bu toksinlerin fazla miktarda tüketilmesi mide bulantısı, kusma, baş ağrısı ve sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler gibi semptomlara yol açabilir. Saklama ve Hijyen Koşulları: Patatesin uygun olmayan saklama koşullarında tutulması, bakteri ve mantar gibi mikroorganizmaların üremesine neden olabilir. Bu durum, patatesin kararmasına ek olarak koku, doku ve tat değişiklikleri ile kendini belli eder. Özellikle çürümeye başlamış veya şüpheli bir görünüme sahip patatesler kesinlikle tüketilmemelidir. Çürümeye başlayan patatesler toksin birikimi nedeniyle sağlığı riske atabilir. Kararmış Patates Nasıl Tüketilmelidir? Kararmış patatesin tüketilebilir olup olmadığına karar vermeden önce, kararmaya neden olan durumu anlamak önemlidir. Aşağıdaki önlemler hem kararmayı önlemek hem de patatesin güvenle tüketilmesini sağlamak için faydalı olabilir: Oksidasyon Sonrası Kullanım: Oksidasyon sonucu oluşan renk değişiklikleri genellikle zararsızdır. Patatesi pişirerek bu kararmaları gidermek mümkün olabilir. Saklama Koşullarına Dikkat: Patateslerin serin, karanlık ve iyi havalandırılan bir yerde saklanması önerilir. Güneş ışığına maruz bırakmak yeşillenmeye ve toksin oluşumuna neden olabilir. Limon Suyu ve Asidik Maddeler: Patateslerin kararmasını engellemek için soyulduktan sonra su dolu bir kaba konulması veya içine limon suyu gibi asidik bir madde eklenmesi etkili bir çözüm olabilir. Şüpheli Durumlarda Tüketimden Kaçının: Kabuğunda yeşil renklenme, kötü koku veya doku bozukluğu olan patatesler tüketilmemelidir. Uzman Görüşleri Uzmanlar, kararmış patatesin genellikle tüketim için uygun olduğunu ancak görsel olarak rahatsız edici olabileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, yeşil renklenme veya çürük belirtileri gösteren patateslerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, patateslerin kararmasını engellemek için doğru saklama koşullarının önemine vurgu yapılıyor. Kararmış patates, doğru bir şekilde saklandığı ve solanin gibi zararlı maddeler içermediği sürece genellikle tüketilebilir. Ancak patatesin saklama koşullarına dikkat edilmeli ve gözle görülür şüpheli durumlarda risk almaktan kaçınılmalıdır. Her ne kadar kararma sadece estetik bir sorun gibi görülse de patatesin genel durumu, saklama koşulları ve tüketim öncesi yapılan inceleme, sağlık açısından belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle, patatesin kararmasını önleyici adımlar atarak hem besin değerini hem de tüketim güvenliğini artırabilirsiniz.
Source: Habertürk
Aşısız çocuklar için kritik kızamık uyarısı!
Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk havalar, çocuklar için hastalık riskini de beraberinde getiriyor. Aileler, miniklerin sağlığını korumak için çeşitli önlemler almaya çalışırken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Eylül Daşcı Bozdemir, hastalıklara karşı önemli bilgiler paylaştı. Çocuklarda sık olarak enfeksiyon hastalıkları, soğuk algınlığı, grip, orta kulak iltihabı, bronşit, halk arasında zatürre diye bilinen akciğer enfeksiyonu, bademcik, idrar yolu ve bağırsak enfeksiyonlarıyla döküntülü hastalıklarının görüldüğünü ifade eden Uz. Dr. Bozdemir, çocukların kış aylarından hastalıklardan korunmasında en önemli etken olan hijyen ve ellerin sık sık yıkanması konusunda uyarılardan bulundu. ABUR CUBUR TÜKETEN ÇOCUKLAR HASTALANMAYA DAHA YATKIN Çocukların kış aylarında hastalıklardan korunmasının en önceliği el hijyeninden geçtiğini belirten ve ailelerin çocuklara mümkün olduğunca harekete yönlendirilmesi gerektiğini dile getiren Bozdemir, “Bunun dışında öksürürken elimize değil, bir peçete yardımı ile ya da kolumuzun dış kısmıyla örtmemiz gerekmektedir. Çocuklarda yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir. Günümüzde abur cubur beslenme maalesef çok arttı ve bu hastalıklara daha da yatkın hale getiriyor. Bir diğer konu ise uyku. Mutlaka yeterli sürede çocukların uyumaları gerekmektedir. Mutlaka odaları havalandırmak gerekmektedir. Bunların dışında çocuklarımıza mümkün olduğunca harekete yönlendirmemiz ve spor yapmamız gerekiyor” diye konuştu. AŞISIZ OLAN ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI HASTALIKLARDA HASTANEYE YATMAKTA VE ÖLÜME KADAR GİDEBİLİYOR Bozdemir, günümüzde aşı karşı olmaları yüzünden aşısız çocukların hastalığı ağır geçirebildiğini belirtti. Son dönemde kızamık vakalarında artış olduğunu dile getiren Uz. Dr. Bozdemir, “Maalesef günümüzde aileler çocuklara aşı yaptırmaya karşı. Aşılar pek çok hastalıklara önlemektedir. Özellikle kızamık, döküntülü hastalıklara önlüyor. Mutlaka çocuklarımıza aşı yaptırmamız gerekmektedir. Ayrıca vitamin ve mineraller konusunda ise son zamanlarda aileler komşularından duyup, etrafından duyup çocuklara doktor muayenesi olmadan takviye alıyorlar. Mutlaka çocukları doktorlara götürüp tahlil yaptırmalılar. Eksik olan vitamin ve mineral saplanırsa doktor kontrolünde muayenelerin başlanması önerilmektedir. Maalesef aşı yaptırmayan aileler çok fazla arttı. Kızamık hastalığı bu kadar yaygın görülmemekteydi. Son zamanlarda kızamık hastalığı çok fazla görüyoruz. Yurt dışından gelen göçlerle birlikte kızamık sayılarında artış var ve komplikasyonları çok ağır olabiliyor. Özellikle küçük çocuklar, aşısız olan çocuklar hastaneye yatmakta ve ölüme kadar gidebilmektedir. Bunun dışında özel aşı grupları da vardır. Aileler aşı yaptırırsa bu enfeksiyonlar çok daha hafif bir şekilde hastaneye yatmadan atlatabilmektedir” dedi. TANI SONRASI ÇOCUKLAR EVDE İZOLE EDİLMELİ Çocukların hastalıklarından sonra belli bir süre izole olması gerektiğini vurgulayan Uz. Dr. Bozdemir, şu uyarılarda bulundu: “Genelde çocuklar kalabalık ortamlarda kreşlerde, oyun alanlarında temas edilen oyuncaklardan hastalık kapabiliyorlar. Çocukların oynadıkları oyuncaklar elden ele geziyor ve sonrasında el, ayak, ağız hastalıkları çok sık görülmektedir. Oyun alanlarında, kreşlerde birbirleriyle temas ediyorlar. Eğer bu hastalıklar tanı konarsa mutlaka 7 gün evde izole olması lazım. Ailelerin bu konularda dikkatli olması gerekiyor. Bademcik enfeksiyonunda tedaviden sonra 24 saat boyunca bulaştırıcılık oluyor. Mutlaka tedaviden sonra 24 saat boyunca çocuklarını kalabalık ortamlara götürmemelerine önermekteyiz”
Source: Habertürk