Uluslararası Çatışmalar – Suriye, İsrail ve Küresel Gelişmeler

İsrail, Trump”ın Suriye”den asker çekme niyetinden endişeli

Beyaz Saray dan adı açıklanmayan üst düzey yetkililerin Suriye deki ABD askerlerinin durumuna ilişkin Tel Aviv e mesaj ilettiği belirtildi. AA nın İsrail devlet televizyonu KAN a dayandırdığı habere göre, Trump ın Suriye deki ABD askerlerini geri çekme niyetinde olduğu mesajının İsrail yönetimine bildirildiği ileri sürüldü. ABD Başkanı Trump ın Suriye den askerlerini geri çekme ihtimalinin İsrail de siyasi ve askeri alanda endişe ve kaygıya yol açtığı ifade edildi. Haberde ayrıca ABD askerlerinin geri çekilmesinin Suriye deki terör örgütü PKK/YPG yi de etkileyeceği aktarıldı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan Golan Tepeleri ndeki işgalini genişlettiği Şeyh (Hermon) Dağı nda kalıcı olacaklarını vurgulamıştı. KAN ın haberine ilişkin İsrail yönetiminden henüz bir açıklama yapılmadı. *Haberin fotoğrafı Associated Press tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


ABD”de F-35 savaş uçağı düştü! O anlar kamerada

ABD”nin Alaska eyaletinde, bir F-35 savaş uçağının düştüğü ve pilotun güvende olduğu duyuruldu. OLAY ASKERİ ÜSSÜN PİSTİNDE YAŞANDI Alaska”daki Eielson Hava Kuvvetleri Üssü”nden bir yetkili, yaptığı açıklamada olayın askeri üssün pistinde meydana geldiğini aktardı. SORUŞTURMA BAŞLATILDI Yetkili, düşen F-35 savaş uçağının önemli derecede hasar aldığını ve olayın soruşturulduğunu aktardı. PİLOTUN DURUMU İYİ ABD Hava Kuvvetleri”nden yapılan açıklamada, olayın ardından pilotun güvende olduğu ve kendisinin tetkik amacıyla ordu hastanesine nakledildiği bilgisi paylaşıldı. GÖRÜNTÜLER KAMERADA Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, F-35 savaş uçağının havadan süzülerek hızla yere çakıldığı ve infilak ettiği görülüyor.

Source: Haberler


Alaska”da F-35 düştü

Alaska daki Eielson Hava Kuvvetleri Üssü nden bir yetkili, yaptığı açıklamada, olayın askeri üssün pistinde meydana geldiğini aktardı. Yetkili, düşen F-35 savaş uçağının önemli derecede hasar aldığını ve olayın soruşturulduğunu aktardı. AA nın haberine göre; ABD Hava Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, olayın ardından pilotun güvende olduğu ve kendisinin tetkik amacıyla ordu hastanesine nakledildiği bilgisi paylaşıldı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, F-35 savaş uçağının havadan süzülerek hızla yere çakıldığı ve infilak ettiği görülüyor. *Haberde AA nın arşiv fotoğrafı kullanılmıştır.

Source: Habertürk


Trump”ın Suriye kararı İsrail”de uykuları kaçırdı

ABD Başkanı Donald Trump”ın Amerikan askerlerini Suriye”den çekme kararı aldığı iddiası İsrail”i korkuttu. İSRAİLLİLERE BİLDİRİLDİ İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN”ın haberinde, Beyaz Saray”ın üst düzey yetkililerinin, İsrailli mevkidaşlarına Trump”ın Suriye”den binlerce Amerikan askerini çekmeyi planladığı mesajını ilettiği aktarıldı. TEL AVİV”DE BÜYÜK ENDİŞE Haberde, ABD güçlerinin Suriye”den çekilmesinin Tel Aviv”de büyük endişe yaratacağı ifade edilerek, “Bu hareketin Suriye”deki Kürtleri de etkilemesi bekleniyor.” değerlendirmesi yapıldı. İSRAİL”DE SİYASİ VE ASKERİ KAYGI Trump”ın Suriye”de bulunan binlerce Amerikan askerini geri çekme düşüncesinin İsrail”deki siyasi ve askeri alanda da kaygılara yol açtığı kaydedildi. “GOLAN TEPELERİ”NDE KALICIYIZ” MESAJI VERİLMİŞTİ İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan Golan Tepeleri”ndeki işgalini genişlettiği Şeyh (Hermon) Dağı”nda “kalıcı” olacaklarını vurgulamıştı. İSRAİL”İN SURİYE”YE SALDIRILARI Suriye”de 27 Kasım”da şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık”ta 61 yılık Baas rejiminin devrilmesinin ardından İsrail ordusunun Suriye”ye saldırıları arttı.Rejim ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye”deki işgalini genişleterek başkent Şam”ın 25 kilometre yakınlarına kadar ilerledi.

Source: Haberler


DMM: Türk gemisi değil

“Fransız donanmasının baskın yaptığı Türk gemisinde 9 ton kokain yakalandı iddiası doğru değildir” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:“Haberde geçen gemi bir Türk gemisi değil, 7 Kasım 2024’te Panama’dan bir firmaya satılan Tanzanya bayraklı gemidir. Gemiye 10 Aralık’ta Batı Afrika ülkesi Gine Bissau’da yükleme yapılmış, 13 Aralık’ta Gine Bissau’dan yola çıkmıştır. Gemi, Güney Amerika açıklarında bulunan Martinik Adası civarında Fransız donanması tarafından durdurulmuştur. Bahse konu olayla ilgili üç Kolombiya ve bir İspanyol vatandaşı tutuklanmıştır. Gerçekleşen olayın ülkemizle bir ilgisi bulunmamaktadır. Asılsız iddialara itibar etmeyiniz.”

Source: Hurriyet.com.tr


Rusya’dan Suriye’ye ilk resmi ziyaret

Dün sabah Şam’a ulaşan Rusya heyetinde Ortadoğu konularından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile Esad döneminde Rusya lideri Vladimir Putin’in Suriye Özel temsilcisi Aleksander Lavrentiyev yer alıyor.ASKERİ ÜS PAZARLIĞIRusya Dışişleri Bakanlığı detaylı açıklama yapmazken, Rus haber ajansları ziyaretin iki ülke arasında yeni başlangıca işaret ettiğini belirtti. Suriye’nin ciddi ekonomik dış desteğe ihtiyaç duyduğunun altı çizilerek “Rusya, Esad sonrası dönemde de Suriye için pozitif rol oynayabilir. Ülke bütünlüğünün korunması için uluslararası arenada yararlı katkı sunabilir. İnsani yardım olarak ülkeye tahıl ve enerji kaynakları tedariki gerçekleştirebilir. Karşılığında Suriye’deki Tartus limanı askeri bölümünün Rusya tarafından ileride de kullanılmasına izin verilmesini umuyoruz” yorumları yapıldı. Şam NE İSTİYOR8 Aralık 2024 tarihinde Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Moskova, Astana üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’nin istikrara kavuşması için çalışmalarını sürdürebileceğini belirtmişti. Suriye’nin yeni yönetimi Rusya’nın bölgede yeniden aktörlerden biri olabilmesi için Beşar Esad’ın Rusya’ya kaçırdığı milyarlarca dolarlık milli servetin geri iade edilmesi şartını koşmuştu

Source: Nerdun Hacioğlu


Rum Bakan’dan tuhaf açıklama: İsrail uçakları 3 dakikada desteğimize gelir

‘İSRAİL BİZE DAHA YAKIN’İsrail’le askeri işbirliği konularına açıklık getiren Palmas, “İsrail bizim komşumuz, Yunanistan’ın bizim yardımımıza gelmesi zaman alabilir. İsrail uçakları 3 dakikada Kıbrıs’a ulaşabilir. Üslerimizi, sadece ABD’ye değil, İsrail ve diğer dost devletlerin de hizmetine sunacağız. Üsler, ABD ve İsrail’in yanısıra Mısır, Ürdün gibi dostlar tarafından da kullanılacak” dedi. Palmas, ABD’nin hava üssünü modernize etmenin yanısıra savunmasını da üstleneceğine dikkat çekerek, ‘Üs savunma sistemleri ile birlikte bölgede aşılmaz bir koruma kubbesi oluşturacak” ifadelerini kullandı.İNGİLİZ ÜSLERİNDEN FARKLIRum Fileleftheros gazetesine konuşan Rum lider Nikos Hristodulidis ise, ABD’ye sunulan üslerin statüsünün İngilizlerin hava ve deniz üssünden farklı olacağını, İngiliz üslerinin egemen olduğunu, ABD’ye verdikleri üs konusunda ise her kullanımda Rumların onayının alınması gerekeceğini kaydetti. Rum lider, “Bu üsler bizim egemenliğimizde kalacak” dedi.

Source: Ömer Bi̇lge


Trump skandal sürgün planında ısrarcı! ‘Mısır ve Ürdün onları kabul eder’

ABD Başkanı Donald Trump, bir kez daha Filistinlileri Gazze’den çıkarmaktan bahsetti; Mısır’ın ve Ürdün’ün de bunu kabul edeceğini iddia etti. “Filistinliler şiddetin olmadığı bir yerde daha iyi durumda olurlar” diyen ABD lideri, “(Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el) Sisi Filistinlilerin bir kısmını alır. Sisi’ye çok yardım ettik, eminim o da bize yardım eder. Ürdün Kralı da bunu yapar” ifadelerini kullandı.‘NETANYAHU İLE GÖRÜŞECEĞİM’Cumartesi günü yaptığı açıklamada Ürdün ve Mısır’ın Gazzelileri mülteci olarak kabul etmesi gerektiğini söyleyen Trump, Başkanlık uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlarken Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi ile Ürdün Kralı Abdullah ile konuyu görüştüğünü belirtti. “Gazze Şeridi’ne baktığınızda, uzun yıllardır cehennem gibi… O bölgede tarihte çeşitli medeniyetler oldu. Şiddet şimdi başlamadı, binlerce yıl önce başladı. İnsanları çok daha güvenli, belki çok daha iyi ve çok daha rahat bölgelerde yaşatabilirsiniz” dedi. Görüşmeleri sırasında Sisi’nin kendisine Ortadoğu’da barış istediğini söylediğini belirten Trump, “Keşke Sisi birazını alsa. Onlara çok yardım ettik. Eminim o da bize yardım eder. Bence Ürdün Kralı da bunu yapar” diye ekledi. ABD lideri, bu tutumunun iki devletli çözüme inanmadığı anlamına gelip gelmediği sorulduğunda ise Netanyahu ile bu konuyu görüşeceğini söyledi. Bu arada İsrail Başbakanı Netanyahu da, dün akşam saatlerinde 4 Şubat’ta Beyaz Saray’a davet edildiğini duyurdu.MISIR SAVAŞ SEBEBİ SAYIYORTrump’ın yorumları, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren Gazze’de ateşkes ve rehine takası anlaşması kapsamında, Filistinlilerin 15 ay sonra ilk kez şeridin kuzeyindeki evlerine dönmeye başlamasını takip ediyor. Hem Mısır hem de Ürdün, ABD Başkanı’nın sürgün fikrine güçlü bir şekilde karşı çıkıyor. Mısır Temsilciler Meclisi Başkanı Hanfi el-Cebeli, bu tür önerilerin “sadece Filistinliler için değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve istikrar için de ciddi bir tehdit” oluşturduğunu söyledi. Mısır, Gazze’de savaşın başlamasından kısa süre sonra benzer planları dile getiren İsrail’e sert tepki göstermiş; Sisi “Böyle bir hamlenin Kahire ve Tel Aviv arasında 1979’da imzalanan barış anlaşmasının ihlali anlamına geleceğini” söylemişti. Mısırlı yetkililer ayrıca Trump’ın Sisi ile pazar günü görüştüğü iddialarını doğrulamadı. Öte yandan İsrail medyasında “Washington’la 100 bin Filistinliyi alma konusunda görüştüğü” iddia edilen Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, haberleri “Uzun zamandır bu kadar uydurma bir şey duymamıştım” diyerek yalanladı.‘ETNİK TEMİZLİK’ DEMEKGazze’de yeniden Yahudi yerleşimleri kurulmasını isteyen aşırı sağcı İsrailli politikacılar ise Trump’ın önerisini güçlü bir şekilde destekliyor. Netanyahu’nun koalisyon ortaklarından Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “ABD liderinin fikrini uygulanabilir bir politikaya dönüştürmek için çalıştığını” açıkladı. İsrail medyasına konuşan hükümet kaynaklarına göre ise Trump, ateşkes anlaşmasını kabul ettiği için aşırı sağcı müttefiklerinin tepkisini çeken Netanyahu’ya yardım etmek için bu açıklamaları yapıyor olabilir.İnsan hakları kuruluşları ve siyasi analistler, Trump’ın teklifinin ‘etnik temizlik’ anlamına geldiğini; aynı zamanda ABD ile diğer Arap ülkeleri arasındaki ilişkileri sınayabileceğini belirtiyor. Gazzelileri topraklarından sürme fikri ayrıca Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesini isteyen ABD Başkanı Trump’ın bu yöndeki planlarıyla da ters düşüyor.İRAN: İSRAİLLİLER GRÖNLAND’A GİTSİN İRAN Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Başkanı Trump’ın Filistinlileri Gazze’den çıkarma fikrine karşı öneriyle cevap verdi. İngiliz Sky News kanalına konuşan Arakçi, Trump’ın Grönland açıklamalarına atıfla “Başka bir önerim var. Filistinlileri çıkaracaklarına İsraillileri çıkarmayı denesinler, onları Grönland’a falan götürsünler. Böylece bir taşla iki kuş vururlar” dedi. Röportajında İsrail ve ABD’yi İran’a saldırmamaları yönünde uyaran İranlı bakan, “Nükleer tesislerimize yapılacak her saldırıya anında ve kararlı bir cevap verilecektir. Ama bu çılgın şeyi yapacaklarını sanmıyorum. Tüm bölgeyi çok kötü bir felakete sürükler” ifadelerini kullandı. Trump geçen hafta İsrail, İran’ın nükleer tesislerine saldırırsa destek olup olmayacağı yönündeki soruya, “Bu kadar ileri bir adım atılmadan konu halledilebilirse güzel olur” yanıtını vermişti.

Source: Hurriyet.com.tr


Danimarka’dan Grönland alarmı! Başbakan bir günde üç başkente gitti

Danimarka hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump’ın yarı özerk Danimarka toprağı olan Grönland’ı satın alma girişimleri sonrası alarm verdi. Danimarka hükümeti bölgedeki askeri varlığını arttırmak için 2 milyar dolarlık program açıklarken Danimarka Başbakanı Mette Frediksen dün destek toplamak için Berlin ve Paris’in yolunu tuttu.GEMİ VE İHA DESTEĞİDanimarka Savunma Bakanı Troels Lund Poulsen, “Arktik bölgenin güvenliği konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. Bu nedenle bölgedeki varlığımızı güçlendirmeliyiz” dedi. Buna göre programın büyük kısmı askeri önlemler içeriyor. Danimarka, bölge koşullarına uygun üç gemiyi Grönland’a sevk edecek. Ayrıca geniş alanlarda gözetleme yapabilen iki insansız hava aracı (İHA) konuşlanacak. Askeri eğitimlere yönelik de finansal destek artırılacak.IRKÇILIKLA MÜCADELEBunların dışında hükümet, Grönlandlılara yönelik ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele için 3 yıl süreli genişletilmiş eylem planı açıkladı. “Göz ardı edilen Grönlandlı ayrımcılığını” ele almaya odaklanacak yeni eylem planına ilişkin yaklaşık 4.9 milyon dolar tahsis edildi. Eylem planı çerçevesinde Grönlandlılara, öz kimlik duygusunun pekiştirilmesi amacıyla, pasaportlarında milliyetlerinin “Grönlandlı” olarak yazılmasına izin verilecek.AVRUPA TURUNA ÇIKTIDanimarka Başbakanı Mette Frederiksen de Trump’ın tehditleri karşısında dün Berlin, Paris ve NATO’nun Brüksel’deki merkezine ziyaret düzenledi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşen Frederiksen, Danimarka’nın hem ulusal, hem de bölgesel güvenliğini güçlendirme konusundaki kararlılığını vurguladı.BİLGİ NOTU1953’ten bu yana Danimarka egemenliğinde olan Grönland, stratejik konumu ve zengin mineral kaynakları nedeniyle Trump’ın ilgisini çekiyor.

Source: Hurriyet.com.tr


Batı Şeria’da tehlikeli tırmanış

Siyonist İsrail rejimi, Hamas bahanesiyle Gazze Şeridi”nde yaptığı soykırımı taşıdığı işgal altındaki Batı Şeria”daki saldırılarını artırarak devam ediyor. İsrail ordusu, 21 Ocak”ta Batı Şeria”nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine başlattığı “Demir Duvar” adını verdiği saldırısını genişletiyor. İsrail ordusu Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarına baskınlar düzenledi. Saldırılarda, bir evi ateşe verip altyapıyı tahrip ederek ticari alanları yıktı. Onlarca aile evlerinden zorla çıkarıldı, el konulan evler askeri kışlaya dönüştürüldü. İsrail”e ait insansız hava aracının (İHA), Tulkerim”de bir aracı hedef aldığı saldırıda 2 Filistinli hayatını kaybetti. Cenin”deki saldırılar da sürüyor. Saldırılarda şu ana kadar biri çocuk 18 Filistinli öldü, 50 kişi yaralandı. KONTROLSÜZ ŞİDDET Saldırılara ilişkin açıklama yapan Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, “İsrail”in, Batı Şeria”ya yönelik yoğunlaşan saldırıları, Filistinlilere karşı tehlikeli bir tırmanışa işaret ediyor. Uluslararası toplumu, Filistin halkının insan haklarını ve onurunu korumak için ilkeli bir eylemde bulunmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Source: Sabah


BMGK Kongo Demokratik Cumhuriyeti için acil toplandı

BMGK üyeleri, KDC”deki gelişmeleri görüşmek üzere acil toplantı.ABD”nin BM”deki daimi temsilci yardımcısı Dorothy Camille Shea, konseydeki konuşmasında, ABD”nin Ruanda birliklerinin KDC içinde bazı yerleşim yerlerini ele geçirmesini kınayarak, BMGK”den acil önlem alınması çağrısında bulundu.Shea, KDC”nin toprak bütünlüğünü desteklediğini vurgulayarak, “Acil bir ateşkes ile bu çatışmalara son verilmesi çağrısı yapıyoruz. Ruanda KDC”den derhal askerlerini çekmeli ve KDC ile sürdürülebilir bir barış müzakereleri için masaya geri dönmeli.” dedi.Çatışmalarda insan hakları ihlalleri konusunda derin endişeler taşıdıklarını belirten Shea, ayrıca şiddetin daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmaya dönüşmesine izin verilmemesi gerektiğini söyledi.Rusya”nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya da 23 Mart Hareketi (M23) isimli isyancı grubun eylemlerini kınayarak, çatışmaların durması ve isyancıların ele geçirdikleri bölgelerden çekilmeleri gerektiğini ifade etti.Nebenzya, yaşanan çatışmaların insani sonuçlarından ciddi şekilde endişe duyduklarını kaydederek, Rusya”nın KDC”de durumu istikrara kavuşturmak için diplomatik çözümü desteklediğini ifade etti. Nebenzya, “Bu krizi çözmek için askeri bir yol yok, bunun ancak siyasi anlaşmalar sonucunda mümkün olacağı çok açık.” dedi.Güvenlik Konseyi”ndeki diğer daimi üyeler Çin, Fransa ve İngiltere de KDC”de yaşanan çatışmaları kınayarak, taraflara acil ateşkes için görüşme ve bölgede şiddeti durma çağrısında bulundu.- “RUANDA, KDC”DE KONUŞLANDIRILMIŞ TÜM YABANCI GÜÇLERİN ÇEKİLMESİNİ İSTİYOR”Ruanda”nın BM Daimi Temsilcisi Ernest Rwamucyo ise konseydeki konuşmasında bölgedeki gerginlikleri tetiklemekten KDC hükümetini sorumlu tutarak, Ruanda topraklarına yapılan saldırılara işaret etti.Rwamucyo, KDC”nin kışkırtıcı eylemlerine rağmen Ruanda”nın itidalli davrandığını savunarak, “Ruanda karşıtı koalisyon ve sınırdaki kuvvetler ülkemiz için varoluşsal bir tehdit oluşturmaktadır.” diye konuştu.KDC”nin Ruanda”da rejim değişikliği istediğini öne süren Rwamucyo, bölgede kalıcı bir çözüm için müzakerelere açık olduklarını belirtti. Rwamucyo, “Ruanda, bu konseyde oturan ve çatışmalarda payı olanlar dahil KDC”de konuşlandırılmış tüm yabancı güçlerin çekilmesini istiyor.” ifadesini kullandı.Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba Wagner, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) harekete geçmesi gerektiğini belirterek, “Eğer Konsey başarısız olursa, o zaman sokak hükmetmeye başlayacak.” uyarısında bulundu.Wagner, BMGK”da KDC”deki gelişmelerin ele alındığı oturumda konuştu.Çatışmalar sürerken ülkelerindeki diplomatik misyonların korunması için gerekli tüm önlemlerin alındığını belirten Wagner, “Bu üzücü olaylar, ülkemizin uluslararası hukuka ve diplomatik ilişkileri yöneten ilkelere olan sürekli bağlılığını hiçbir şekilde gölgelememektedir” dedi.Ülkesinin “kapana kısılmış” durumda olduğunu kaydeden Wagner, sadece son 24 saatte 100″den fazla kişinin sağlık merkezlerine sevk edildiğini, 500 binden fazla kişinin yerinden edildiğini ve insani durumun giderek kötüleştiğini kaydetti.Wagner, sözlerini şu şekilde sürdürdü:”Ruanda sizin saygınızı ve otoritenizi suistimal etmeye devam etmek için daha ne yapmalı? Konsey”in nihayet Kigali”ye karşı gerekli tedbirleri alması için Ruanda”nın hangi uluslararası belgelere aykırı hareket etmesi gerekiyor? BM Şartı”ndan uluslararası insancıl hukuka, insan haklarından Luanda ve Nairobi barış süreçlerine kadar Ruanda, defalarca bu Konsey”in açıklamalarının kendisi için hiçbir anlam taşımadığını göstermiştir. 4 Ağustos 2024 tarihli ateşkes yalnızca bir hayalden ibaretti.”Sivillerin yaşamı, dört gündür temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakılan insanların geleceğinin bugün BMGK”nın alacağı karara bağlı olduğunu vurgulayan Wagner, BMGK”nın “cesur” olması gerektiğinin altını çizdi.- “BMGK DERHAL HAREKETE GEÇMELİ”Wagner, BMGK”nın güçlü önlemler alması gerektiğini ve Ruanda”nın KDC”nin egemenliğini ihlal ettiğini tanıması gerektiğini kaydederek, “Herkes, sizin ne yapacağınızı, ne tür bir insani felaketin ve toprak ihlalinin Konsey”i harekete geçireceğini görmek için buradadır. Eğer bu Konsey failleri kınamazsa, tarih bu dönemi Güvenlik Konseyi”nin güçsüzlüğü ve kayıtsızlığı olarak kaydedecektir. Derhal harekete geçilmelidir.” ifadelerini kullandı.KDC”nin saldırı altında bir Afrika ülkesi olduğuna dikkati çeken Wagner, ” Bu krizi bir Afrika sorunu olarak görüp Afrika çözümü gerektiğini söylemek, örgütümüzün temel dayanağı olan uluslararası dayanışma ruhuna ve kolektif güvenlik sorumluluğu ruhuna ihanet etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.Wagner, BMGK”dan bazı talepleri bulunduğunu belirterek, öncelikle Ruandalı birliklerin derhal geri çekilmesi ve çatışmaların durdurulmasını istedi.Ruandalı yetkililere yaptırım uygulanmasını talep eden Wagner, aynı zamanda Ruanda”ya ait olduğu iddia edilen doğal kaynaklara ambargo uygulanması gerektiğini söyledi.Wagner, Ruanda”nın BM barış gücüne katkı sağlayan ülke statüsünün iptal edilmesi gerektiğini, “saldırgan olan bir ülkenin” barışı teşvik edemeyeceğini dile getirdi.Ayrıca Ruanda”ya yapılan silah transferlerinde tam şeffaflık sağlanması ve bu transferlerin derhal durdurulması gerektiğini kaydeden Wagner, “Buradayız çünkü dünya sorunlarını burada çözmek ve meydan okumalara burada yanıt vermek gerekiyor. Eğer Konsey başarısız olursa, o zaman sokak hükmetmeye başlayacak.” uyarısında bulundu.Wagner, KDC”nin hiçbir zaman müzakere masasını terk etmediğini kaydederek, Ruanda”yı müzakerelere katılmamakla suçladı.Son haftalarda BMGK ve birçok ülkenin Luanda sürecine dönüş için “taraflara” çağrı yaptığına dikkati çeken Wagner, “KDC hiçbir zaman masadan kalkmadı. Şimdi Ruanda”nın masaya dönme zamanı.” diye konuştu.Birleşmiş Milletler (BM) Kongo Demokratik Cumhuriyeti”ndeki İstikrar Misyonu (MONUSCO), ülkede isyancı gruplar ile güvenlik güçleri arasında devam eden çatışmaların ardından silahlarını bırakan yetkililer de dahil olmak üzere çok sayıda kişinin BM tesislerine sığındığını bildirdi.BM Güvenlik Konseyi”nde Kongo Demokratik Cumhuriyeti”ndeki (KDC) gelişmeler ele alındı.Burada video konferans yoluyla üye ülkeleri bilgilendiren MONUSCO”da Koruma ve Operasyonlardan Sorumlu Özel Temsilci Yardımcısı Vivian van de Perre, KDC”nin doğusunda 23 Mart Hareketi (M23) ile süren çatışmaların çok büyük bir yerinden edilmeye yol açtığını, insanların Goma”da halihazırda aşırı kalabalık merkezlere sığınmaya çalıştığını söyledi.De Perre, aralarında silahlarını bırakan eski yetkililer de dahil olmak üzere çok kişinin MONUSCO”ya sığındığını belirterek, misyonun aynı zamanda insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütlerinden gelen koruma taleplerine de cevap vermeye çalıştığını belirtti.- “BİZİM TESİSLERİMİZ DE GÜVENLİ DEĞİL”MONUSCO”nun çok sayıda kişiye ev sahipliği yapacak kapasiteye sahip olmadığını ifade eden de Perre, “Aynı zamanda bizim tesislerimiz de güvenli değil.” uyarısında bulundu.De Perre, gönüllü olarak MONUSCO”nun uluslararası standartlara göre terk edilmiş ve bırakılan silahları depoladığını belirterek, söz konusu silahların çatışan tarafların eline geçmemesi için somut adım attığını kaydetti.Goma”nın su, elektrik ve tıbbi hizmet altyapısının mevcut durumla baş etmekte zorlandığına işaret eden de Perre, insani durumun da kötüleştiğini anlattı.De Perre, M23″ün saldırılarının siviller üzerinde etkisinin sürdüğüne işaret ederek, çatışmaların yoğunluğu ve cephe hattına yakınlık nedeniyle BM”nin insani yardım operasyonlarının bazılarını askıya aldığını, bazılarını ise duruma göre yeniden uyarladığını ifade etti.Sivillerin acılarını dindirmek ve hayat kurtarıcı yardım sağlamak için adım atılması gerektiğinin altını çizen de Perre, askeri operasyonların bu ihtilafa çözüm sunmayacağını dile getirdi.De Perre, tüm taraflara siyasi diyaloğa dönme çağrısında bulunarak, Luanda Süreci”ne dönüşle savaş riskinin bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi.- “BM BARIŞ GÜCÜNE SALDIRILAR SAVAŞ SUÇU TEŞKİL EDEBİLİR”Tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka uyma zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan de Perre, “BM barış gücüne yönelik saldırılar savaş suçu teşkil edebilir.” dedi.Goma ve etrafındaki acının “tahayyül edilemeyecek” düzeyde olduğuna dikkati çeken de Perre, acilen şiddete son verilmesi çağrısı yaptı.De Perre, tüm sınamalara rağmen MONUSCO”nun kriz sürecinde kilit rol oynamaya devam ettiğini ve koruma arayışında olanlar için umut ışığı teşkil ettiğini ifade etti.Diğer taraftan MONUSCO”nun personeli ve tesisinin güvenliğini sağlamakta zorlandığına da dikkati çeken de Perre, taraflara sivilleri koruma, insani koridorlar açma ve sürdürülebilir barış çözümü için çaba sarf etme çağrısında bulundu.ABD, KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ”NDEKİ VATANDAŞLARINA ÜLKEYİ TERK ETME ÇAĞRISI YAPTIABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti”nin doğusunda bulunan Goma kentindeki çatışmalar nedeniyle başkent Kinşasa”da başlayan protestoların ardından, vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısı yaptı.ABD”nin Kinşasa Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, başkentte şiddet olaylarının arttığı uyarası yapılarak, ABD vatandaşlarına güvenlik gerekçesiyle ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulunuldu.N”Djili Uluslararası Havalimanı”nın ticari uçuşlara devam ettiği kaydedilen açıklamada, ABD Büyükelçiliğinin bir sonraki karara kadar kapalı olacağı belirtildi.Kinşasa”nın çeşitli noktalarında toplanan göstericiler, 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grubun Goma”yı kuşatmasına ve isyancılara destek verdiği iddia edilen Ruanda”ya karşı protestolar başlatmıştı.Göstericiler arasındaki bazı öfkeli gruplar, uluslararası toplumun ülkelerinde yaşanan insani krize sessiz kaldığı gerekçesiyle Ruanda, Fransa, Belçika ve Kenya büyükelçiliklerini ateşe vermiş, ABD ve Japonya büyükelçiliklerine saldırı girişiminde bulunmuştu.Şiddet olayları sonrasında, Uganda Havayolları Kinşasa”ya olan uçuşlarını askıya almıştı.- ⁠KDC”DEKİ ÇATIŞMALARKDC”nin doğusunda, M23 ile güvenlik güçleri arasında devam eden şiddetli çatışmalar nedeniyle yılbaşından bu yana 400 binden fazla kişi yerinden oldu.Bölgedeki birçok köy ve kasabanın kontrolünü ele geçiren M23, son olarak Kuzey-Kivu eyaletinin başkenti Goma”yı kuşattı, yaklaşık 1 milyon nüfuslu kentin elektrik ve su sistemini kullanılamaz hale getirdi ve Goma Havalimanı”nın kontrolünü ele geçirdi.Birleşmiş Milletler ve KDC, Ruanda”yı M23″e destek vermekle suçlarken Ruanda ise iddiaları reddediyor.KDC”nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009″da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart hareketi adı altında ortaya çıkan grup, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlanmıştı.M23, büyük ölçüde, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame”nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Source: Www.star.com.tr


Kuzey Kore nükleer güçten taviz vermiyor

Nükleer savunma kapasitesini sürekli olarak geliştirmenin “askeri ve siyasi değişmez görev” olduğunu vurgulayan Kim, yetkililere nükleer stratejik kapasiteyi daha da güçlendirme ve nükleer üretimi artırma talimatı verdi. Kuzey Kore”nin 20 Ocak”ta ABD”de görevi devralan Donald Trump yönetimi karşısında izleyeceği politika merak konusu olurken, Pyongyang”dan kritik bir hamle geldi. Kuzey Kore yönetiminden yapılan açıklamaya göre, ülke lideri Kim Jong-un bir nükleer malzeme üretim tesisini ve Nükleer Silahlar Enstitüsü”nü denetledi. Silah üretiminde kullanılan nükleer malzemelerin üretim süreçleri ve Nükleer Silahlar Enstitüsü”nün 2025 hedefleri hakkında yetkililerden bilgi alan Kim, yaptığı konuşmada 2025″in ülkenin nükleer gücünü geliştirmede “kritik önemde olduğunu” vurguladı. Kuzey Kore”nin nükleer gücünün her geçen gün daha da geliştiğinin altını çizen Kim, “Barış ve güvenliğin güç yoluyla garanti altına alınması en doğru ve değişmez seçenektir” ifadelerini kullandı. KİM: NÜKLEER SAVUNMA TEK SEÇENEKKore Yarımadası ve çevresindeki güvenlik ortamının giderek daha zorlu hale geldiğine dikkat çeken Kim, “Düşmanları tamamen caydırabilecek mutlak güç bildiri veya sloganlarla değil, savunma kapasitesinin geliştirilmesi ve bilimsel ilerleme yoluyla sağlanabilir” şeklinde konuştu. Kuzey Kore”nin içinde bulunduğu şartlar karşısında tek vazgeçilmez seçeneğin “nükleer savunma kapasitesini istikrarlı bir şekilde güçlendirmek” olduğunu ifade eden Kim, “Çünkü sadece bugünün değil, aynı zamanda ülkenin geleceğinin sorumluluğunu da taşıyoruz” dedi. Ülkenin nükleer savunma kapasitesini sürekli olarak geliştirmenin “askeri ve siyasi değişmez görev” olduğunu vurgulayan Kim, yetkililere nükleer stratejik kapasiteyi daha da güçlendirme ve nükleer üretimi artırma talimatı verdi. TRUMP KUZEY KORE”Yİ “NÜKLEER GÜÇ” OLARAK TANIMLANMIŞTIABD Başkanı Donald Trump, görevi devralmasının ardından yaptığı açıklamada Kuzey Kore”yi “nükleer güç” olarak tanımlayarak, ülke lideri Kim Jong-un hakkında “Sanırım Beyaz Saray”a geri döndüğümü gördüğünde mutlu olacak” ifadelerini kullanmıştı. Son olarak Kim”i “akıllı bir adam” olarak nitelendiren Trump, “Onunla tekrar temasa geçeceğim” açıklamasında bulunmuştu. Trump”ın açıklamaları Kuzey Kore ile diplomasiye dönüş sinyali olarak yorumlanmıştı. Buna rağmen, Kuzey Kore yönetimi geçtiğimiz Pazar günü su altından fırlatılan güdümlü bir stratejik seyir füzesi test ederek Trump yönetimi dönemindeki ilk silah denemesini gerçekleştirmişti.

Source: Www.star.com.tr


İsrail”in adımına destek veren ABD BMGK”da yalnız kaldı

15 üyeli BM Güvenlik Konseyi”nde (BMGK) İsrail Meclisi”nde UNRWA”ya ilişkin kabul edilen yasalar ve ajansın geleceğine ilişkin oturum düzenlendi.Tüm üyeler UNRWA”nın kilit önemdeki faaliyetlerine destek vererek ajansa sahip çıkarken, ABD”nin BM Daimi Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea, “ABD, İsrail Meclisinin yasayı uygulamasını destekliyor.” dedi.Shea, UNRWA”nın yetkisini BM Genel Kurulu tarafından almasına rağmen “UNRWA”yı kapatmak, İsrail”in egemen kararı.” değerlendirmesinde bulundu.Asıl odaklanılması gereken meselenin insani yardım ve hizmetlerin aksama olmadan nasıl devam edeceği olduğunu kaydeden Shea, “UNRWA, hiçbir zaman Gazze”de insani yardım sağlamak için tek seçenek olmadı.” diye konuştu.Shea, UNRWA”nın “Hamas ile bağlantısı olduğu iddiaları” nedeniyle güvenilirliğinin sorgulandığını savundu.- RUSYA”DAN UNRWA”YA DESTEK, ABD”YE SUÇLAMARusya”nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, ABD”nin İsrail”e silah sağlayarak masum sivillerin öldürülmesine katkı sağladığını, BMGK kararlarının kabul edilmesini engellediğini ifade etti.ABD”nin BMGK”de UNRWA”nın korunmasına yönelik ortak girişimleri de engellediğini kaydeden Nebenzia, bu nedenle UNRWA”ya yönelik girişimlerin sorumluluğunu ABD”nin de taşıdığını dile getirdi.Nebenzia, İsrail”in UNRWA”yı kapatma girişiminin uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirterek, “ABD”deki meslektaşlarımızı aklıselime davet ediyor ve Filistinli sivillerin daha fazla acı çekmesini önlemek için Batı Kudüs üzerinde gerekli baskıyı uygulamaya çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.- UNRWA”YI DESTEKLEMEK ORTAK SORUMLULUKTURCezayir”in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise “Filistin halkının kendi vatanlarındaki varlığı, UNRWA”nın sağladığı hizmetlere dayanmaktadır. Faaliyetlerini durdurmak, ırmakla deniz arasındaki Filistinlilerin varlığını silmeyi amaçlayan yıkıcı planı destekleyecektir.” diye konuştu.Bendjama, UNRWA”yı desteklemenin ortak sorumluluk olduğunun altını çizdi.İngiltere”nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı James Kariuki de İsrail”e UNRWA”nın hayat kurtarıcı operasyonları ve hizmetlerini sürdürmesine izin verme çağrısında bulundu.Pakistan”ın BM Daimi Temsilcisi Munir Akram da “İşgalci güç İsrail”in herhangi bir BM tesisini kapatma yetkisi bulunmamaktadır.” dedi.Fransa”nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere de UNRWA”nın alternatifinin bulunmadığına işaret ederek, ajansın sadece insani yardım sağlamadığını, aynı zamanda kamu hizmetleri sunduğunu anımsattı.Çin”in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong da İsrail Meclisine UNRWA yasasını uygulamama çağrısında bulunarak, İsrail”in ajansı kısıtlama ve yok etme çabalarından vazgeçmesini talep etti.- UNRWA, İSRAİL”İN FİLİSTİN HALKINA VERDİĞİ ZARARI HAFİFLETMEK İÇİN KURULDUBMGK üyelerinden sonra oturumun sonlarında söz alan Filistin”in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise UNRWA”nın İsrail”in saldırılarının Filistinli mültecilerin hayatlarına ve haklarına verdiği zararı hafifletmek amacıyla kurulduğunu anımsattı.Mansur, UNRWA”nın ilk olarak acil yardım sunduğunu, bunun ardından insani gelişim sağlama, yokluk ve umutsuzluk içinde umudu yeniden inşa etme, insanlara hayatlarını yeniden kurma ve toplulukları yeniden inşa etme imkanı sunma ve kriz ve kargaşa dönemlerinde koruma ve destek sağlama gibi roller üstlendiğine dikkati çekti.”UNRWA, Filistin halkının sıkıntılarına adil bir çözüm bulunana kadar yardımda bulunmak amacıyla faaliyet göstermektedir.” diyen Mansur, görev yetkisinin her yıl BM Genel Kurulu tarafından yenilendiğini anımsattı.Mansur, UNRWA”nın görevlerine Filistin meselesinin, uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarına uygun olarak tüm yönleriyle çözüme kavuşturulana kadar devam etmesi gerektiğine işaret etti.Söz konusu çözümün çok acil olduğunu kaydeden Mansur, UNRWA personeli ve insani yardım çalışanlarının kasıtlı olarak hedef alınan, aç bırakılan ve zorla yerinden edilen bir halkı yardıma kavuşturma çabaları için büyük bir bedel ödediğini ifade etti.Mansur, sadece UNRWA”nın sahadaki acil durum koşulları tarafından dayatılan görevleri yerine getirmek için gerekli olan personel kapasitesine ve altyapıya hala sahip olduğunu dile getirdi.İsrail”in Filistin halkını ya da BM”yi kimin temsil edeceğini seçme hakkına sahip olmadığının altını çizen Mansur, “İsrail”in hukuku ve anlatıyı çarpıtma hakkı yoktur. İşlediği suçları savunmak ve cezadan muafiyet sağlamak için herhangi bir istisnai statü iddia etme hakkına sahip değildir. Sorun kuralların kendisi değil, bu kuralların ihlal edilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.04:13 Bileşmiş Milletler”e (BM) üye Arap ülkelerinin oluşturduğu Arap Grubu, ABD Başkanı Donald Trump”ın Filistinlilerin Gazze Şeridi”nden Mısır ve Ürdün”e sürülmesi çağrısını ve İsrail”in, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) faaliyetlerini kısıtlamasına tepki gösterdi.03:15 İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria”nın Tulkerim kentine başlattığı saldırının ikinci gününde bir Filistinli hayatını kaybetti, aralarında bir çocuğun da bulunduğu 3 kişi yaralandı.01:51 Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Gazze halkının Mısır veya Ürdün”e sürülmesi fikrinin kabul edilemez olduğunu söyledi.01:39 ABD Başkanı Donald Trump”ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu 4 Şubat”ta görüşmek üzere Beyaz Saray”a davet ettiği bildirildi.01:00 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Gazze”deki “savaş suçları” nedeniyle tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi”ne (UCM) yaptırım öngören tasarı, ABD Senatosundan geçecek yeterli oyu alamadı.00:00 İsrail Meclisinin, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) faaliyetlerini kısıtlamasına destek vererek, UNRWA”yı kapatmanın İsrail”in “egemen kararı” olduğunu savunan ABD, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerinin ajansın faaliyetlerine yoğun destek mesajlarının arasında yalnız kaldı.

Source: Www.star.com.tr


Azerbaycan ve Rusya arasında beklenmedik gerilim! Büyükelçi bakanlığa çağrıldı

Azerbaycan, Rusya”nın Bakü Büyükelçisi Mihail Yevdokimov”u, Rus basınında Azerbaycan”ı hedef alan yayınlar nedeniyle Dışişleri Bakanlığına davet etti.Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Rusya”nın Bakü Büyükelçisi Yevdokimov bakanlığa davet edildi.Yevdokimov”a, Rusya”daki bazı resmi çevrelerin ve Rus basınının Azerbaycan”ı hedef alan dezenformasyon içerikli makale ve röportajlarının iki ülke arasındaki Müttefiklik Etkileşimine Dair Beyanname”nin içeriğine ve ruhuna aykırı olduğu iletildi.Rusya”nın Bakü Büyükelçisi Mihail YevdokimovBüyükelçi Yevdokimov”a, 25 Aralık 2024″te Rus hava sahasında yerden açılan ateşle hasar gördüğü için Kazakistan”ın Aktau kenti yakınlarında düşen Azerbaycan uçağıyla ilgili Azerbaycan”ın Rusya”dan beklentileri de hatırlatıldı.Yevdokimov”a, Bakü”deki “Rus evi” ile ilgili Azerbaycan basınında yer alan haberlerin devletin resmi tutumunu yansıtmadığı, bu tür kuruluşların Azerbaycan”daki faaliyetlerinin mütekabiliyet esasına dayandığı ve yasaların gereklerine uygun olarak yürütülmesi gerektiği aktarıldı.Plan ön sıralara çekildi! Türkiye”den Avrupa”ya doğal gaz jestiNew York”ta imzalar atıldıAzerbaycan ve İran arasında gerilim

Source: Www.star.com.tr


Manisa Valiliği duyurdu! 2 asker yaralandı

Manisa Kırkağaç Jandarma Komando Eğitim Merkezi Komutanlığı”nda eğitim faaliyeti sırasında 2 asker yaralanarak hastaneye kaldırıldı. MANİSA VALİLİĞİ DUYURDU Manisa Valiliği”nden yapılan yazılı açıklamada, “Kırkağaç Jandarma Komando Eğitim Merkez Komutanlığında eğitim faaliyeti esnasında 2 askeri personelimiz yaralanmıştır. Askerlerimizin tedavileri hastanede devam etmektedir. Yaralanan askerlerimize acil şifalar diliyoruz.” denildi. YARALILAR HASTANEDE Açıklamada, eğitim esnasında yaralanan askerlerden Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Güngör”ün Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesinde, Uzman Çavuş Arif Güzel”in ise Merkez Efendi Devlet Hastanesinde tedavilerinin devam ettiği aktarıldı.

Source: Internet Haber


ABD, Ukrayna”ya Patriot füzeleri gönderiyor

Walla haber sitesi, İsrail Hava Kuvvetlerinin Nisan 2024″te ülkedeki Patriot hava savunma sistemlerini kullanımdan kaldırdığını aktardı.Bunun üzerine Kiev yönetiminin İsrail”deki Patriot füzelerinin Ukrayna”ya gönderilmesi için Washington ile irtibata geçtiği belirtildi.İsrail”in Rusya”nın bu adıma tepki göstereceği endişesiyle aylarca bu fikre karşı çıktığı ancak Başbakan Binyamin Netanyahu”nun Eylül 2024″te bu adıma onay verdiği ifade edildi.Tel Aviv”in de yeşil ışık yakmasının ardından ABD”nin İsrail”deki Patriot füzelerini Ukrayna”ya göndermek için harekete geçtiği kaydedildi.Bu doğrultuda geçen günlerde ABD ordusuna ait bir kargo uçağının İsrail”deki yaklaşık 90 Patriot füzesinin Polonya”ya götürdüğü aktarıldı.Söz konusu füzelerin Ukrayna”daki Patriot bataryalarında kullanılacağı bildirildi.

Source: Www.star.com.tr


MİT, Suriye”de PKK/YPG”nin sözde yöneticilerinden Şiraz Ömer”i etkisiz hale getirdi

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Suriye”de faaliyet gösteren terör örgütü PKK/YPG”nin sözde yöneticilerinden olan Sözdar Afrin kod adlı Şiraz Ömer”i Suriye”de etkisiz hale getirdi. ÖRGÜTÜN MALİYE YAPILANMASINDA YÖNETİCİYDİ PKK/YPG”nin maliye yapılanması içinde yönetici olarak görev alan Şiraz Ömer, MİT”in hedef listesinde yer alıyordu. MİT”in istihbari çalışmaları sonucu yeri tespit edilen terörist ÖMER adım adım takip edildi. NOKTA OPERASYONLA ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ Şartların oluştuğu en uygun zamanda PKK/YPG”li Ömer, Suriye”de Rumeylan-Malikiye yolunda gerçekleştirilen nokta operasyon ile etkisiz hale getirildi. SÖZDAR AFRİN KOD ŞİRAZ ÖMER KİMDİR? Şiraz Ömer, örgüte 2012 yılında katıldı. Örgütün Suriye yönetimi olan sözde Rojava Sekretaryasında yer aldı. Bir süre Irak/Kandil”de faaliyet göstermesinin ardından Suriye alanına geçti. Ayn El Arap, Haseke ve Malikiye bölgelerinde sözde sorumlu seviyede faaliyet gösterdi.Bir dönem örgütün kadın yapılanması olan PKK/YPJ”nin sözcülüğü görevini yürüttü. Son olarak örgütün maliye yapılanması içerisinde yönetici olarak görev alıyordu.

Source: Haberler


Bayraktar TB2″yi örnek verdiler: Türkiye karşısında zorlanabiliriz

Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta İHA”ların kilit rol oynadığını dile getiren Yunan basını, Türkiye”nin sahip olduğu İHA teknolojisine işaret ederek yaşadığı paniği gözler önüne serdi.İHA”ların daha düşük maliyet ve uzun mesafelerden hedefleri hassas bir şekilde vurma yeteneği sunmasının tankların ve büyük zırhlı birimlerin geleneksel rolünü azalttığına vurgu yapan Yunan basını, “Bu da klasik savaştan asimetrik taktiklere geçişi gösteriyor” ifadelerini kullandı.Bu askeri gerçekliğin değişmesinin Yunanistan”ı özellikle Türkiye ile bir çatışmaya girmesi durumunda savunma açısından kritik zorluklarla karşı karşıya bırakacağı kaydedildi.BAYRAKTAR TB2″Yİ ÖRNEK VERDİLERBayraktar TB2″nin birçok savaş alanında kendisini kanıtladığı belirtilen haberde, “TB2, insansız hava araçları alanında baskın bir güç olarak ortaya çıktı” denildi.Yunanistan”ın İHA teknolojisinde geri kaldığını itiraf eden Yunan basını, Atina hükümetinin acilen İHA konusuna yatırım yapması gerektiğini söyledi.Anti-drone sistemlerinin geliştirilmesinin kritik öneme sahip olduğu İHA saldırılarının kritik altyapıları imha edebileceği belirtildi.Haberde, “Yunanistan”da Leopard 2 gibi çok sayıda modern tank bulunuyor ancak etkili kalabilmeleri için bunlara güçlü anti-drone sistemlerinin eşlik etmesi gerekiyor. Bu destek olmadan tanklar kolay hedef haline gelebilir. İHA”ların denizde bile kullanıldığı bir ortamda Yunanistan”ın, elektronik karşı tedbirlere yatırım yaparak ve insansız deniz araçlarını entegre ederek Ege”deki kritik deniz kuvvetlerini koruması gerekiyor” denildi.Türkiye”nin tarihi başarısına yakın markaj: Dünyadaki rakiplerinden daha iyiBOZOK ve KAYI-30″tan tam isabet!

Source: Www.star.com.tr


Askerlik yerleri açıklandı

Askerlik yerleri açıklandı son dakika duyurusu geldi. Milli Savunma Bakanlığı 2025 celp ve sevk tarihlerini geçtiğimiz haftalarda duyurmuştu. Takvimde belirtildiği gibi 2025 Şubat celbi askerlik yerleri 29 Ocak Çarşamba bugün e-Devlet üzerinden erişime açıldı. Bu gelişme sonrası vatani görevini yerine getirmek isteyen binlerce asker adayı seçim ve sınıflandırma sonuçları için sorgulama işlemlerine hız kazandırdı. Peki, askerlik yerleri nasıl ve nereden öğrenilir? İşte, MSB ile e-Devlet askerlik yerleri sorgulama ekranı ve tüm bilgiler.ASKERLİK YERLERİ AÇIKLANDI! Milli Savunma Bakanlığı (MSB) son dakika duyurusu ile 2025 Şubat celbi askerlik yerleri açıklandı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Şubat/Mart ve Nisan 2025 dönemlerinde silahaltına alınacak yedek subay/astsubay adayları ile erlerin sınıflandırma sonuçları dışarıdan müdahaleye kapalı yazılım vasıtasıyla sınıflandırma kurulu huzurunda belirlenmiştir. Sonuçları; e-Devlet kapısından, askerlik şubelerinden ve MSB Mobil uygulamasından öğrenebilirsiniz. denildi.Sınıflandırılan yükümlüler tekrar sınıflandırma işlemine tabi tutulmayacak. Ancak daha önceki sınıflandırma dönemlerinde sınıflandırılanlar da dâhil olmak üzere yedek subay/astsubay adaylığına ayrılmış yükümlülerden, tabi oldukları celp ve sevk döneminde 7179 sayılı Askeralma Kanunu nda belirtilen mazeretleri olmaksızın bakaya kalanlar er statüsünde askere sevk edilecek.ŞUBAT CELBİ ASKERLİK YERLERİ NASIL VE NEREDEN ÖĞRENİLİR? www.turkiye.gov.tr sayfasındaki Kurumlar başlığı altında yer alan Milli Savunma Bakanlığı Er Sınıflandırma, Yedek Astsubay, Yedek Subay ve bedelli sınıflandırma Sonucunu Sorgulama hizmetlerinden askerlik bilgilerine ulaşabilirsiniz. Sayfanın üst bölümünde yer alan Hizmet Adı kutucuğuna Yedek Subay Sınıflandırma Sonucunu Sorgulama ya da Er Sınıflandırma Sonucunu Sorgulama ifadesini yazdıktan sonra, karşınıza çıkan linke tıklayın. Yedek Subay Sınıflandırma Sonucu ya da Er Sınıflandırma Sonucunu Sorgulama butonuna tıkladıktan sonra askerlik yerleri bilgisini öğrenebilirsiniz. ASKERLİK YERLERİ SORGULAMA EKRANI İÇİN TIKLAYINIZASKERLİK SEVK TARİHLERİ Yedek subay/astsubay adayları ile erlerin sevk tarihleri şu şekilde: Yedek Subay/Astsubay Adayları ile Er (1 inci Grup) – 06 Şubat 2025 Er (2 nci Grup) – 06 Mart 2025 Er (3 üncü Grup) – 03 Nisan 2025SEVK BELGESİ NASIL VE NEREDEN ALINIR? Yükümlüler sevk belgesini 1 inci grupta sevke tabi olanlar sınıflandırma sonuçlarının açıklandığı tarihten itibaren, 2 ve 3 üncü grupta sevke tabi olanlar ise sevk tarihlerinin 10 gün öncesinden itibaren e-Devletten veya askerlik şubesinden alabilecek. Yükümlülere, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde bulunan adresi ile eğitim birliği arası esas alınarak yol ve iaşe bedeli ödenecektir. Yükümlüler kendilerine yapılan ödemeleri kimlik belgeleri ile PTT şubelerinden veya PTT kartı ile PttMatiklerden alabilecek. Yükümlüler, askerlik hizmetleri süresince kullanmak üzere banka kartları bulunmuyorsa herhangi bir banka şubesine başvururak hesap açtırabilecek ve banka kartı temin edebilecek. Sevk belgesini almayanlar ile aldığı halde sevk edildiği sınıf okulu/eğitim merkezlerine katılmayanlar veya sevk belgesini aldığı halde kendisine verilen yol süresi dışında sınıf okulu/eğitim merkezlerine katılanlar hakkında bakaya işlemi yapılacak. 7179 sayılı Askeralma Kanunu nun 27 nci maddesi gereğince bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir. Yükümlüler bu duyuru metnine https://msb.gov.tr/Askeralma internet adresinden ve TRT teleteksten ulaşabilecek.

Source: Habertürk


Savunma sanayisindeki stratejik parçaların imalatı için bilimsel altyapı hazırlanıyor

Hitit Üniversitesi ile FNSS Savunma Sistemleri AŞ ortaklığında geliştirilen projeyle savunma sanayisi sektöründe kullanılan yüksek mukavemetli alüminyum alaşımların hangi işlemlerle en yüksek kalitede ürünlere dönüşebileceğinin bilimsel yöntemlerle araştırılacağı bildirildi.

Rektörlükten yapılan açıklamaya göre, makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesinde, savunma sanayisine katkı sağlayacak proje hayata geçirildi.

FNSS Savunma Sistemleri AŞ ortaklığında yürütülen proje ile savunma sanayisi sektöründeki stratejik parçaların imalatının yerli ve milli imkanlarla yapılması için bilimsel altyapı oluşturulması hedefleniyor.

Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öncü Akyıldız”ın yürütücülüğündeki proje, TÜBİTAK-TEYDEB-1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.

Proje ile savunma sanayisinde kullanılan yüksek mukavemetli alüminyum alaşımların yapı, işlem, özellik ilişkileri, deneysel ve sayısal yöntemlerle araştırılacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akyıldız, proje ile geliştirilecek yerli ürün ve imalat teknolojisinin, stratejik önem arz eden parçaların yüksek kalitede üretimine önemli katkı sağlamasını beklediklerini aktardı.

Sektördeki stratejik parçaların üretiminde kullanılan alaşım bileşenlerin, dövme parametrelerinin ve dövme sonrası uygulanan termomekanik işlemlerin hassas kontrol gerektirdiğini vurgulayan Akyıldız, “Bu alanda teknoloji üretme zaman alıcı ve maliyetli bir süreç. Bu zorlukları aşmak için ikili işbirliği çerçevesinde yürütülecek proje kapsamında en iyi mekanik özellikleri sağlayan imalat parametrelerinin belirlenmesinde hesaplamalı malzeme mühendisliği ve deneysel yöntemleri bir arada kullanılacağız.” ifadelerini kullandı.

FNSS Savunma Sistemleri AŞ proje yetkilisi Barış Çetin ise vatan savunması için gerekli olan ve proje özelinde çalışılacak alüminyum alaşımlarının çoğunun yurt dışından ithal edildiğine işaret ederek, bu malzemelerin yerlileştirme sürecinin stratejik önem taşıdığını kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


BM: İsrail”in zorla yerinden ettiği 376 binden fazla Filistinli Gazze”nin kuzeyine döndü

İsrail saldırıları sonucu oluşan ağır yıkıma rağmen Filistinliler, Gazze”nin kuzeyine dönmeye devam ediyor. İşgal altındaki Netzarim Koridoru”nun pazartesi açılmasının ardından Gazzeliler akın akın kuzey bölgelerine dönmeye başladı. OCHA”dan yapılan açıklamada, 27 Ocak”tan bu yana zorla yerinden edilen 376 binden fazla Filistinlinin Gazze”nin kuzeyine geçtiği belirtildi. Hamas ile varılan ateşkes uyarınca İsrail, pazartesi Netzarim Koridoru”nu açarak zorla yerinden ettiği Filistinlilerin Gazze”nin kuzeyine geçişine izin vermişti. Gazze”deki hükümetin Medya Ofisi”nin açıklamasına göre, İsrail saldırıları nedeniyle kuzeydeki yıkım yüzde 90 civarında. Ağır yıkım nedeniyle kuzeye dönen Gazellilerin büyük bölümü evleri yerine molozlarla karşılaşıyor. Tüm bu zorluklara rağmen, topraklarını terk etmek istemediklerini dile getiren Gazzeliler, güneyden kuzeye geçmeye devam ediyor.

Source: Internet Haber


İsrail ordusu, Batı Şeria”nın Tulkerim kentinde Filistinlilere ait bir evi yıktı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail ordusu, 3 gündür südürdüğü Tulkerim”deki baskınlarını genişletti.

Tulkerim kentinin kuzeyindeki Şuveyke Mahallesi”ne giren İsrail askeri birliği, daha önce bir çatışma esnasında öldürdüğü Tamir Fukha”nın evini iş makineleriyle tamamen yıktı.

Tamir Fukha, 2023″te Tulkerim kentine bağlı Beyt Lid beldesinde yaşanan silahlı saldırıya karıştığı iddiasıyla 4 Mayıs 2024″te aynı kentin Deyr el-Gusun beldesinde çıkan çatışma sonucu İsrail askerlerince öldürülmüştü.

İsrail ordusu, insansız hava araçları (İHA) desteğinde işgal altındaki Batı Şeria”nın Tulkerim kenti ve mülteci kampını 3. gündür kuşatmaya devam ediyor.

İsrail ordusu, beraberinde getirdiği buldozerlerle kentte yıkımlar gerçekleştirirken hayati önem taşıyan tesisleri de tahrip ediyor.

Saldırılarıyla yüzlerce aileyi göçe zorlayan İsrail askerleri, yerinden edilen Filistinlilerden boşalan evleri ise kışlaya dönüştürüyor.

Yoğun saldırıların başladığı 27 Ocak Pazartesi gününden bu yana İsrail ordusunun Tulkerim”de açtığı ateş ve bombardıman sonucu 3 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail”in Cenin”e düzenlediği saldırıda 1 Filistinli daha hayatını kaybetti

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait uçaklar, Cenin kentinin merkezindeki Sinema Kavşağı”nı bombaladı.

İsrail askerleri, hedef aldığı alanın yakınına ayrıca baskın düzenledi ve ambulansların olay yerine ulaşımını engelledi.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu saldırıda yaralanan Usame Ömer Ebu Heyce”nin (25) hayatını kaybettiği bildirildi.

İsrail ordusunun Cenin kenti ve mülteci kampına 21 Ocak”ta başlattığı saldırılardan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısı 17″ye yükseldi, 50 Filistinli de yaralandı.

Gazze”de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria”nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine “Demir Duvar” adını verdiği saldırı başlatmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ECOWAS’ta kriz: Üç Batı Afrika ülkesi bölgesel bloktan ayrıldı

Nijer, Mali ve Burkina Faso”dan oluşan üç Batı Afrika ülkesi, ECOWAS olarak bilinen bölgesel bloktan resmen çekildi. ECOWAS bir bildiride, üç Batı Afrika ülkesinin ilk olarak bir yıl önce duyurulan çekilmelerinin “bugün resmen yürürlüğe girdiğini” aktardı. Ancak blok, “ECOWAS”ın kapıları açık tutmaya” karar verdiğini belirterek üye ülkelerden, ECOWAS pasaportuyla bölge içinde serbest dolaşım dahil olmak üzere üç ülkeye yönelik üyelik ayrıcalıklarının tanınmasının devam etmesini istedi. ECOWAS NEDİR? 15 ülkeden oluşan bölgesel blok Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), 1975 yılında tek bir amaçla kuruldu: “Halkların yaşam standartlarını yükseltmek, ekonomik istikrarı korumak ve geliştirmek için iş birliğini ve entegrasyonu teşvik etmek.” O zamandan bu yana bölgenin en önemli siyasi organizasyonu haline geldi ve siyasetten ekonomiye kadar çeşitli alanlarda iç sorunları çözmek için iş birliği yaptı. Nijer, Mali ve Burkina Faso”daki hükümetler geçen yıl ECOWAS”tan ayrılacaklarını duyurarak, eylül ayında Sahel Devletleri İttifakı adlı kendi güvenlik ortaklıklarını kurdu.

Source: Sabah.com.tr Diş Haberler


ABD”den sınır dışı edilen göçmenlere Brezilya”dan özel “karşılama” adımı

Brezilya”nın İnsan Hakları ve Vatandaşlık Bakanı Macae Evaristo, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva”nın, ülkenin Minas Gerais eyaletinde bulunan Confins bölgesinde ABD”den gelecek göçmenler için bir “karşılama merkezi” kurulmasına “yeşil ışık” yaktığını söyledi.
Karşılama merkezlerinin, göçmenlerin “su, yiyecek ve sıcaklık açısından iyi koşullara sahip olmasını sağlamak” amacıyla kurulacağı kaydedildi.
Göçmenlere kelepçe takılmasına sert tepki!

Brezilyalı düzensiz göçmenlerin, ABD”den sınır dışı edilirken bindirildikleri uçakta ellerinin kelepçelendiği görülmüştü. Brezilya hükümeti, göçmenlerin uçuş sırasında kelepçelenmesini “vatandaşlarının haklarına açık bir saygısızlık” olarak nitelendirmiş ve yapılan muameleyi kınamıştı.

Source: Dünya Gazetesi


Ankara”nın üstlendiği rol dünyanın dikkatini çekti! Yetersiz kalındığında Türkiye devreye giriyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Etiyopya ile Somali arasında bir süredir devam eden Somaliland krizinin Türkiye öncülüğünde çözülmesinin ardından iki ülkenin iktidar partileriyle temaslarda bulunacaklarını söyledi.Çözümün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın ev sahipliğinde Ankara”da bir araya gelen Somali Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Abiy Ahmed Ali”nin imzaladığı Etiyopya-Somali Ankara Bildirisi ile sağlandığını hatırlatan Sırakaya, süreç sonrası ilk temas hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.Sırakaya, Türkiye”nin, son dönemlerde bölgesel anlamdaki çatışmaların çözülmesi noktasında çok daha belirgin görevler aldığının altını çizerek, “Özellikle tahıl anlaşmasının sağlanması noktasında Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul”da imzalanmış olan anlaşmanın çok kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Daha sonrasında Etiyopya ile Somali arasında Ankara Anlaşması”yla birlikte bölgesel bir ihtilafın çözümlenmesi noktasında hareket edildi.” diye konuştu.- “BM”NİN SORUMLULUĞUNDA OLAN SORUNLARI TÜRKİYE ÇÖZÜYOR”Türkiye”nin, Demokratik Kongo ile Ruanda arasındaki var olan ihtilafların çözümlenmesi noktasında destek sağlayabileceğine dair iki ülkeye de açıklamada bulunduğunu belirten Sırakaya, “Bugün baktığınız zaman esasında Birleşmiş Milletlerin sorumluluğu içerisinde olan ve çözümlenmesi gereken sorunların noktasında yetersiz kalmış olduğu, uluslararası toplumun yetersiz kalmış olduğu noktada Türkiye esasında tüm kesimlerle ilgili girişimci ve insani diplomasisiyle birlikte arabulucu rolünü üstleniyor.” şeklinde konuştu.Somali”den gelecek iktidar partisi heyeti ile AK Parti Genel Merkezi”nde ortak bir mutabakat zaptı imzalanacağı bilgisini veren Sırakaya, şöyle devam etti:”Siyasi partiler arasındaki ilişkilerin daha derinleştirmesini sağlayacak bu anlaşmamızı, hemen ertesi gün de Etiyopya”daki siyasi partiyle imzalayacağız. Etiyopya”daki şu andaki iktidarda olan siyasi partinin davetlisi olarak kongrelerine katılacağız ve mutabakat zaptını imzalayarak Ankara Anlaşması”na taraf olmuş olan her iki kesimle birlikte mutabakat anlaşmasını tamamlamış olacağız.”Sadece istikrarlı olan bir Somali ve istikrarlı olan bir Etiyopya”nın Afrika Kıtası için fayda sağlayabileceğini aktaran Sırakaya, şunları kaydetti:”Hem Amerika Birleşik Devletleri”nin hem Fransa”nın üslerinin bulunmuş olduğu bu bölgede Türkiye”nin son dönem içerisindeki yapmış olduğu girişimci, insani dış politikasıyla, adalet ve merhamet medeniyetinin temsilcisi olması noktasında üstlenmiş olduğu rolle, sadece Afrika Kıtasında değil esasında dünyanın değişik bölgelerinde daha fazla istenilen, daha fazla arzu edilen, daha fazla davet edilen ülke konumunda olmuş olması bizleri tabii ziyadesiyle memnun ediyor. Türkiye sadece bölgesel anlamda değil, dünya barışı anlamında da üzerine düşen sorumluluğu önümüzdeki süreç içerisinde de devam ettirmekte kararlıdır.”Önüne geçmenin tek seçeneği! ABD”nin Gazze”deki oldu-bitti girişimine Türkiye formülüPetrol yetmeyince rotayı Türkiye”ye çevirdilerTürkiye”den Suriye”deki 80 bin kişilik silahlı gruba “milli orduya katılın” emri!

Source: Www.star.com.tr


BM Raportörü Alsalem, Gazze”de sistematik soykırım yapıldığını belirtti

Anadolu Ajansının (AA) “Gazze”de Yaşanan Soykırımın 6 Farklı Yüzü” başlıklı dosyasının ikinci haberinde, AA muhabiri, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) soykırımla yargılanan İsrail”in ayrım gözetmeksizin ve sistematik olarak gerçekleştirdiği saldırıların kadın ve çocuklar üzerindeki etkilerini ele aldı.

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Gazze”de İsrail”in saldırılarında hayatını kaybedenlerin 17 bin 841″i çocuk, 12 bin 298″i kadın oldu.

Bu rakamlar, sistematik imhanın en ağır bedelini ödeyenlerin kadın ve çocuklar olduğunu gözler önüne sererken, hukukçular ve aktivistler, bu vahşeti tanımlamak için “soykırım” kavramının yanı sıra daha spesifik tanımlamalara gidilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Uzmanlara göre, Gazze’de kadınlar “sırf Filistinli ve kadın oldukları için öldürülmeleri” nedeniyle bu eylemler için “kadın soykırımı (femi-genocide)” ifadesi kullanılmalı.

“Kadınların öldürülmesi ve üreme sağlığına yönelik şiddet, soykırım aracı olarak kullanılıyor”

BM”nin Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet Konularındaki Özel Raportörü Reem Alsalem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze”deki durumun modern tarihte görülmemiş boyutlara ulaştığını belirtti.

Alsalem, İsrail”in Filistinli kadınlara yönelik saldırılarının sistematik bir soykırım stratejisinin parçası olduğunu vurgulayarak, “Sırf Filistinli ve kadın oldukları için öldürülmeleri, savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ediyor. Kadınların öldürülmesi ve üreme sağlığına yönelik şiddet, bir soykırım aracı olarak kullanılıyor.” dedi.

İsrail”in eylemlerine bakıldığında, tüm parçalar bir araya geldiğinde, özellikle de Filistinlilerin üreme kapasitesine yönelik saldırısında bu amaca hizmet ettiğinin açık olduğunun altını çizen Alsalem, BM Soykırım Sözleşmesi”nin soykırım eylemlerinin bir grup içinde doğumları engellemeye hizmet eden eylemleri de yasakladığına işaret etti. Alsalem, “Tüm parçaları bir araya getirdiğinizde, sağlık sektörünün yok edilmesi, yeni doğan bebeklerin terk edilmesi, hamile ve emziren kadınlar için insan eliyle yaratılan korkunç koşullar, Filistinlileri tamamen ya da kısmen yok etmek için neslin devamına yönelik soykırımsal şiddet​​​​​​​in kasıtlı olarak araçsallaştırıldığını görüyorsunuz.” diye konuştu.

Sistematik yıkımın boyutları

Özel Raportör Alsalem, saldırıların kadın ve çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini UNFPA verileri üzerinden de dile getirerek, “800 bin kadın evlerinden zorla yerinden edildi. Yaklaşık 1 milyon kadın ve kız çocuğu ciddi gıda güvensizliği yaşıyor. Üreme çağındaki 700 bin kadın, en temel hijyen ürünlerine dahi erişemiyor. Yetersiz tıbbi bakım, psikolojik travma ve sürekli bombardıman nedeniyle düşük oranlarında yüzde 300 artış kaydedildi.” şeklinde konuştu.

Alsalem, Filistin Sağlık Bakanlığına göre İsrail”in Gazze Şeridi”ndeki saldırılarıyla en az 1410 Filistinli ailenin nüfus kayıtlarından tamamen silinmesine neden olduğuna işaret etti.

Gazze”de bir ailenin 138 üyesinin öldürüldüğünü, bunlardan 35″inin kadın, 62″sinin çocuk olduğunu anlatan Alsalem, “Gazze”nin tek tüp bebek kliniğinin bombalanması, hamile kadınların acil obstetrik hizmetlere erişememesi, sağlık altyapısının tahrip edilmesi, su, yakıt, elektrik ve tıbbi malzemelerin kesilmesi, İsrail”in Filistinli kadınların üreme kapasitesini ve Filistinlilerin yaşam ve devamlılık kaynağı olarak hedef alan sistematik saldırılarının kanıtıdır.” ifadesini kullandı.

“Filistinli kadınlar hem Filistinli hem de kadın oldukları için öldürülüyor”

Alsalem, İsrail”in önce Gazze”de, daha az ölçüde Lübnan”da uyguladığı ve şimdi Batı Şeria”ya taşıdığı saldırganlığın, yakın modern tarihte görülen her türlü şiddeti geride bıraktığını kaydetti.

Akademisyenlerin, “soykırım”, “insanlığa karşı suç” gibi suçların ve mevcut yasal terminolojinin yaşanan bu trajediyi tanımlamak için yeterli olmadığı konusunda hemfikir olduğunu aktaran Alsalem, hukuk profesörü Rob Howse’nin kendisinin de katıldığı şu yorumunu aktardı:

“Bu sadece soykırımla ilgili değil. Bu aynı zamanda hukuk-kırım (legicide) ve savaşta yasal sınırlar kavramını tamamen yok etmek anlamına geliyor.”

Alsalem, İsrail”in Gazze”de aylarca gerçekleştirdiği eylemlerle başta kadınlar, çocuklar ve savaş esirleri olmak üzere “çatışmalarda sivillerin korunması” gibi yükümlülüklerin ve diğer “kırmızı çizgilerinin” anlamını ortadan kaldırdığını kaydetti.

Başka bir örnek olarak kadınlara yönelik şiddeti tanımlamak için kullanılan “femicide” (kadın kırımı) kavramının da Gazze”deki durumu açıklamakta yetersiz kaldığını belirten Alsalem, “Bunu, bir kadın kırımı (femicide) olarak tanımlamak yerine, bazı akademisyenlerin de belirttiği gibi kadın soykırımı (femi-genocide) olarak ifade etmek daha doğru. Çünkü Filistinli kadınlar hem Filistinli oldukları hem de kadın oldukları için öldürülüyor ve bu, Filistinlileri bir grup olarak kısmen veya tamamen yok etme amacı taşıyor.” dedi.

BM Raportörü, “Aynı şey “üremeye yönelik uygulanan şiddet” için de geçerlidir. Bunun, çatışma ve savaş zamanlarında kadınlara karşı ayrımcılık yapmanın bir yolu, bir savaş, şiddet, boyun eğdirme ve kontrol aracı olarak kullanıldığını her zaman biliyorduk. Ancak Gazze”deki sivil nüfusa, özellikle de kadınlara uygulanan sistematik, büyük ölçekli ve kasıtlı şiddetin bir benzeri henüz görülmedi.” diye konuştu.

Alsalem, dolayısıyla bu durumu “neslin devamına yönelik soykırımsal şiddet” (genocidal reproductive violence) olarak tanımlamanın daha uygun olacağına işaret etti.​​​​​​​

Alsalem, İsrail”in işgalci güç olarak uluslararası hukuk ve BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında kontrol ettiği topraklarda, Filistinliler dahil hiçbir kadına ayrımcılık yapmamasını zorunlu kıldığını vurguladı.

BM Filistinli Mülteciler Yardım Kuruluşu’nun (UNRWA) dağılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Alsalem, “ABD yönetiminin Gazze”deki Filistin nüfusunu başka yere transfer etme planları, ki bu da bir savaş suçudur, soykırımın devam ettiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


MSB askerlik yerlerini açıkladı

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 2025 yılı Şubat celbi kapsamında silah altına alınacak yedek subay, yedek astsubay ve erlerin askerlik yerlerini duyurdu. Sınıflandırma işlemleri, dış müdahaleye kapalı özel yazılım aracılığıyla, sınıflandırma kurulu huzurunda tamamlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, askerlik yerlerini öğrenmek isteyen yükümlülerin e-Devlet Kapısı, askerlik şubeleri ve MSB Mobil Uygulaması üzerinden sorgulama yapabileceği belirtildi. ASKERLİK TERCİH SÜREÇLERİ DEVAM EDİYOR MSB’nin takvimine göre, Mayıs 2025 celbi için başvuru süresi 28 Şubat 2025’e, Ağustos celbi için 31 Mayıs 2025’e, Kasım celbi için ise 31 Ağustos 2025’e kadar devam edecek.

Source: Internet Haber