“Toplumsal Etkinlikler – Deprem Uyarıları, Fair-Play Ödülleri ve Kadın Destek Programları”

Deprem uyarıları

Prof. Dr. Orhan Tatar’ın açıklamasına göre içinden aktif fay hattı geçen ilçemiz de 400 civarındaymış. Belde ve köy bazına inildiğinde ise rakamlar 6-7 bin civarındaymış.- Söz konusu il ve ilçelerdeki yüzlerce yıllık yerleşim bölgeleri, bu fay hatlarından neden uzağa taşınmıyor?- Bu bölgelerde yapılan yeni binalar, bu risklere karşı, 1999 yönetmeliğine göre neden imar edilmiyor?- Neden daha yüksek katlı binalar inşa ediliyor?Umarım, güzel ülkemizde, yaşadığımız deprem felaketlerinden alınması gereken dersleri çıkartarak, acil önlemleri de en kısa sürede alırız. Karşılaşacağımız kesin olan deprem riskini, sadece yıllık ve yaşanan güncel anımsamalarla gündeme almak yetmez. Olası depremlere karşı, devletimizi ve yerel yönetimlerimizi de depreme karşı hazır hale getirmek için gereken uyarıları önceden yaparak, acil önlemleri de almamız gerekiyor. Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINARGÜNÜN SÖZÜ“Vatan, dürüst bir adam tarafından inşa edilir ve bir hain tarafından yok edilir.” Sümer atasözüMESAJ PANOSU“O soğuk karanlık ve uzun geceyi unutturmayacağız.” Vecdi GÜNDOĞDU“SEFERBER olalım, önlemi afetten önce alalım, artık ülkemizde 6 Şubatlar olmasın.” Kadim DURMAZ LAİKLİK ÖZGÜRLÜKTÜR LAİKLİK ilkesinin Anayasa’ya girişinin 88. yılı kutlu olsun.“Cumhuriyetin temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçırılmamalıdır. Zira, Türk halkı teokratik yönetimlerden çok acı çekmiştir. Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır.” Atatürk-Kırklareli, 1930 EMEKLİNİN GÜNDEMİ İKRAMİYE VE PROMOSYONSİYASETTE yaşanan baş döndürücü gelişmeler, 78 kişinin yaşamını yitirdiği Bolu otel yangını ve 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünden ötürü emeklinin temel talepleri gündemde geriledi.17 milyona yakın emekli, dul ve yetimin yaşadığı ekonomik sorunlar, belirli süre gündemden düşse bile maaş ve aylıkları yılın ilk ayında 727 TL ile 986 TL arasında eriten yüzde 5.03’lük TÜFE oranı ile yeniden öne çıktı.Yılbaşından geçerli aylıklarında yüzde 15.75 oranında artış olan SSK ve Bağ-Kur emeklisi ile maaşlarına yüzde 11.54 oranında zam yapılan memur emeklisi temmuz ayına dek hoşnut olmadıkları yetersiz artışlarla yetinmeye çalışacak. 4 milyona yakın SSK ve Bağ-Kur emeklisi 14 bin 469 TL tutarında en düşük aylık alırken, dul ve yetimlerin eline geçecek para daha düşük olacak.Kara kışın iyiden iyiye bastırdığı bugünlerde ağır yaşam koşullarını en derinden hisseden yaklaşık 17 milyonluk dev kitle temmuza dek bir ölçüde soluklanmak için gözünü bayram ikramiyesi ile banka promosyonlarına dikti.2018 yılından bu yana dini bayramlarda ödenen ve halen 3 bin TL olan ikramiyelerin en az 5 bin TL’ye yükseltilmesini talep ediyor milyonlarca gariban. Şeker Bayramı’na geriye sayım başlarken ikramiyelerin ne kadar zamlanacağı gizemini koruyor. Emekli bayramı neşe içinde geçirebilmek için hatırı sayılır oranda zam bekliyor.Savlandığı gibi 500 TL artışla 3 bin 500 TL’ye çıkarılması öngörülen bayram ikramiyesi emeklide soğuk duş etkisi yaratır. En az 5 bin TL olmazsa olmazları. Neden daha fazla olmasın. Böylece ocak zammının kayıpları telafi edilir.Bankalar, halen aylık tutarlarına göre emekliye üç yıllık 5 bin TL ile 20 bin TL arasında promosyon ödüyor. Günümüz koşullarında hayli düşük olan promosyonların mutlaka güncellenmesi gerekiyor. SGK’nın her ay emekli aylıkları için bankalara 350 milyar TL’nin üzerinde para yatırdığı dikkate alınırsa promosyonlara zam yapılmasının gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu konuda kamu bankaları ile SGK arasında görüşmelere başlandığı medyaya yansımıştı. Lakin sonuçlanmaması kafaları karıştırıyor.Özel bankalar da kamu bankalarını bekliyor promosyon zammı için. Yeni tutarların belli olması ile kamu ve özel bankalar promosyon rekabetine girecek, kazanan az da olsa emekli olacak. Şükrü KARAMAN ‘BİZ HÂLÂ BURADAYIZ’ MARAŞ depremlerinin ikinci yılında, depremden etkilenen genç sanatçıların işlerini bir araya getiren ‘Biz Hâlâ Buradayız’ sergisi dün İstanbul Depo’da açıldı. 26 Nisan tarihine kadar izlenebilecek, Sanat Elçileri projesi kapsamında ilk olarak Arsuz, Hatay’da gösterilen sergi, Hatay’daki lise ve üniversite öğrencileri ile yeni mezun sanatçıların sanatla yeniden inşa edilen umut hikâyelerini aktarmayı amaçlıyor. Dayanışma ve dönüşüm temalarını merkezine alan sergi, birlikte iyileşmenin mümkün olduğuna dair bir çağrı işlevi görmeyi hedefliyor. (www.talebeyiz.biz)YENİ KİTAPLAR- CEM Davran ‘Bu Gidiş Gidiş Değil’ (İnkılâp),- Güven Gürkan Öztan imzalı ‘Merkez’den Uç’lara Neoliberal Dönemde Türkiye’de Sağ Siyaset 1983-2002’ (Ayrıntı),- Şiirsel Taş ‘Sözcü Koyunların Sözcük Oyunları’ (Resim: Gökçe Akgül) (Redhouse Kidz-SEV),- Semra İğtaç ‘İzmir’in Aşk Masalları’ (Biz Kitap),- Barış Mutluay ‘Ziya Yılmaz: Yaşamı ve Siyasal Mücadelesi’ (Ayrıntı),- Enis Batur ‘İkiz Divan’ (KırmızıKedi)

Source: Yalçın Bayer


Fair-Play ödülü Mert ve Bolu’ya

Bolulu taraftarlar G.Birliği maçında siyah pankartlara, Kartalkaya”da vefat eden vatandaşlarımızın adını yazmış, Mert de 4-1 kazanılan A.Bilbao maçı sonrasında, “Bugün sevinmek yok, sadece alkış var” demişti.

Source: Fotomaç


Sosyal ve psikolojik destekle yaşama tutunduk

Asrın felaketi sonrasında KADEM çatısı altında bulunan Kadın Eğitim Merkezi”nin sunduğu hizmetlerle yeniden hayata tutunan kadınlar yaşadıklarını anlattı. Gülseren Günaydın: Manevi destek olarak adeta sarmaladılar. Bugüne kadar ben herkese koşarken ilk kez birilerinden destek almak, o sevgiyi, güler yüzü hissetmek bana çok iyi geldi. Yaşama motivasyonumu yeniden kazandım. Benim çok sevdiğim bir laf var “Kadın kadının yurdudur” diye. Birbirimizin yurdu olmalıyız ve ben bunu KADEM çatısı altında hissettim. Şeyma Koç: Öyle bir felaket yaşadık ki kendi memleketimizin havasını solumaktan, evimizde uyanmaktan mahrum kaldık. Kimilerinin maddi kayıpları oldu kimilerinin yakınları hayatını kaybetti kimilerinin ise ailesi tamamen yok oldu. Zorluklarla baş etmeyi burada öğrendik. Hatice Kırma: KADEM sayesinde içimdeki “yapabilirim” umudu yeşerdi. Büyük acılar yaşadık ancak burada sağlanan psikolojik destek ve atölye çalışmaları ile ruhsal ve manevi açıdan güçlendiğimi hissettim. Bu sayede hem faydalandık hem de hayata yeniden bağlandık. Gülcan Ağırman: Çok kötü bir durumdaydım. Ailemden kimseyi kaybetmedim ama çevremdekilerden birçok kayıplarım oldu. Ben kapımı açamıyordum, çocuğuma ders çalıştıramıyordum. Sanki psikolojik destek değil de hayati bir dokunuş aldık.

Source: Bariş Savaş