Uluslararası Çatışmalar Güncesi: Trump’tan Gazze’ye, Suriye’den Kongo’ya Kapsamlı Gelişmeler

Üç açıdan Trump

BİR GAZZE AÇISINDAN BIDEN’LA GADDARLIK VE VAHŞETTE YARIŞIYOR TRUMP’ın İsrail’e destek konusunda Gazze kasabının en büyük yardakçısı ve destekçisi olan Biden’ı bile aratacağını düşünüyordum.İşte görüyorsunuz: Aratmaya başladı bile!Tarihin en ahlaksız teklifini dile getirmeye başladı: Gazzelilere tehcir uygulamayı düşünüyor ciddi ciddi.*Gazze kasabı Netanyahu bile gaddarlığın ve ahlaksızlığın bu derece pervasızlaşabileceğini hayal edememiş olacak ki “bu kadarını biz de beklemiyorduk” diye bayram ediyor.*Gazze’deki soykırımı Biden yaptı. Gazze’nin sürgününü ise Trump planlıyor.Biri katliamcı, öbürü tehcirci.Yani konu Gazze olunca yok aslında birbirlerinden farkı.Sadece gaddarlıkta ve ahlaksızlıkta birbiriyle yarışır durumdalar.İKİ KÜRESEL AÇIDANKAOSA HİÇ DE MÜTEVAZI OLMAYAN KATKILAR TRUMP’ın olaylara bodoslama dalacağını düşünüyordum ama bu kadar pervasız bir dalışı ben de beklemiyordum.Bütün paradigmaları iflas ettirerek, bütün yerleşik hükümleri perişan ederek, bütün kuralları çöp sepetine basket yaparak…Yürüyor küresel sistemin üstüne üstüne Trump.*Kanada, Avrupa Birliği, Panama, Güney Amerika, Grönland, Danimarka, İskandinavya, Meksika, Çin, Ukrayna falan… Karıştırmadığı ülke ve coğrafya kalmadı neredeyse.*Sadece yoksullar ve geri kalmışlar değil, bu zamana kadar kurulu küresel düzenden menfaat temin eden ülkeler de bu “freni patlamış kamyon” karşısında süper tedirgin:*- Patron çıldırınca yeryüzünün en müreffeh ve en huzurlu bölgesi olan İSKANDİNAVYA bile Ortadoğu’nun yıllarca yaşadığını az çok yaşamaya başladı. Tehdit edilmek neymiş öğrendiler.*- Yaşlı ve deneyimli AVRUPA, adına Trump denilen bu “kusursuz fırtına” karşısında çaresiz. Argüman bile üretemiyorlar, sadece masaların altında saklanarak fırtınanın geçmesi için ayin yapıyorlar.*- Hep tatlı bir huzur almış, kaosun santimini olsun tatmamış, asude bir kış ülkesi olan KANADA, Trump’la polemik yapmaktan bile aciz. Adamlar, bu zamana kadar polemiğe ihtiyaç duymamışlar ki!*Hep bizim gibi ülkeler mi çekecek abi bu Amerika denilen belanın emperyal heveslerinin ceremesini.“Biraz da bunlar çeksin” diyerek işin bu kısmını çekirdek çitleyerek izliyoruz. ÜÇ TÜRKİYE AÇISINDANTEK DAYANAK: ERDOĞAN İLE DİYALOG KURMA POTANSİYELİ BIDEN, küresel sistemin eski tip efendilerindendi: Kibirliydi, köşeliydi, önyargılıydı, diyaloğa kapalıydı, ikna edilmek bile istemiyordu.Trump, bu açıdan Biden’dan daha iyi.Hiç değilse diyaloğa açık. Hiç değilse kibir yapmıyor. Hiç değilse ikna edilebilir. Hiç değilse önyargılı değil.*Trump’ın en önemli özelliği de pazarlıkçı olması. “Al / ver” üzerine kuruyor bütün ilişkilerini.Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda Trump’la aşık atacak potansiyelde.Trump’ın dilinden anlar. Trump’a karşı Trump’ın dilini kullanabilir.*Kısacası Trump ile Erdoğan’ın ilişki ve iletişim kurabilmesi, Trump döneminin Türkiye açısından en büyük artısı.NEYMİŞ? DEMEK Kİ BÜTÜN TUTUKLAMALAR BELEDİYEDEN DEĞİLMİŞ ÖNCEKİ gün gece yarısı haber geldi:Kartalkaya faciası nedeniyle iki kişi daha gözaltına alındı:*Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve Genel Sekreter Yardımcısı.*Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri’ni nereden anımsıyoruz?“Sorumluluk bizde değil, sorumluluk Turizm Bakanlığı’nda” demesinden anımsıyoruz.*Demek ki neymiş?Demek ki sadece belediye sorumluları gözaltına alınmıyormuş.Demek ki neymiş? Demek ki Bolu İl Özel İdaresi de yangın konusunda sorumluymuş.*Bir şey daha söyleyeceğim:Bugünlerde otellerde yangın denetimleri yapılıyor harıl harıl. Bu denetimlerde kimleri görüyoruz: Valileri görüyoruz, İl Özel İdare sorumlularını görüyoruz, belediyeleri görüyoruz, belediyelerin itfaiye teşkilatlarını görüyoruz.*Turizm Bakanlığı ise yok bu denetimlerde?“Bakanlık yangın denetimi yapmaz” tezini doğrulamıyor mu bu durum? HİÇ ŞAŞIRMAM CEMAL Enginyurt, CHP’ye geçmiş.Bu konudaki yorumum kısa olacak:Üç beş ay sonra Cumhur İttifakı’na katılsa… Hiç şaşırmam. O FOTOĞRAFIN UYDURMA OLDUĞU ÇIKTI ORTAYA İYİ Parti’nin önemli isimlerinden Lütfü Türkkan’ın paylaşımında gördüm.İki kare fotoğraf:*- BİRİNCİ KARE: Cicili bicili Esad ailesi. Diktatör de olsa, halkına zehirli gaz da atsa çokça Batılı bir görüntü içinde.*- İKİNCİ KARE: Suriye’nin yeni Devlet Başkanı’nın eşinin yüzünün kapalı olduğu sahte bir fotoğraf.*Lütfü Türkkan da bu görüntüler üzerinden “Bölgeye layık görülen demokrasi bu işte” diye bir yorum yazmış.Bu kafaya göre…Katliamcı ol, halkına bomba yağdır, hapishanelerinde işkence yap. Hiç mühim değil.Yeter ki Batılı görüntü içinde ol. İşte o zaman bölgeye layık demokrasi olursun.*Sorun bu değil. Sorun yalancılık. Sorun sahtekârlık. Sorun fabrikasyon malzemeyle ahkam kesme. Sorun ahlaksızlık.*İşte bakın:Gerçek fotoğraf, ortaya çıktı:Ankara ziyaretine katılan Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın eşi Latife El Durubi, Emine Erdoğan’la bir araya geldi.Lütfi Türkkan’gillerin piyasaya sürdükleri fotoğrafın sahte ve yalan fotoğraf olduğu böylece tescillenmiş oldu.

Source: Ahmet Hakan


Filistin”den Trump”a “Gazze” cevabı: Yeni bir ev arayışında değiliz

BM Filistin Halkının Devredilemez Haklarının Kullanımı Komitesi (CEIRPP), BM”ye bağlı Ekonomik ve Sosyal Konseyinde (ECOSOC) toplantı düzenledi.Burada konuşma yapan Mansur, Gazze”de ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını ancak anlaşmanın kalıcı ve tüm Filistin topraklarını kapsaması gerektiğini söyledi.Mansur, “Bir taraftan Gazze”de ateşkes varken Batı Şeria”yı cehenneme çevirmek kabul edilemez. Ateşkesin kalıcı ve tüm Filistin toprakları için geçerli olmasını istiyoruz.” dedi.Bunun için tüm üye ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Mansur, Gazze”nin yeniden inşasının önemine dikkati çekti.- “YENİ BİR EV ARAYIŞINDA DEĞİLİZ”Mansur, “Gazze Filistin Devleti”nin bir parçasıdır. Gazze evimizin kıymetli bir parçasıdır. Yeni bir ev arayışında değiliz.” diye konuştu.Gazze halkı için “mutlu ve güvenli” bir yer sağlamak isteyenlerin Filistinlileri atıldıkları “ilk evleri İsrail”e” yollayabileceklerini kaydeden Mansur, bundan daha farklı bir seçeneği kabul etmediklerini dile getirdi.Mansur, dünya üzerinde Gazze halkını atalarından kalan topraklarından çıkaracak hiçbir güç bulunmadığını belirtti.Mansur, Gazze halkının etnik temizliği ve yerlerinden edilmesine karşı çıkan tüm dost ülkelere teşekkürlerini iletti.”Biz kendi ülkemizi yeniden inşa etmek istiyoruz.” diyen Mansur, bu konuda ülkelerden destek istedi.Mansur, Filistin halkının uluslararası hukuk ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları ve Arap barış girişimleri uyarınca barış istediğini vurguladı.05.11 ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, “ABD”nin İsrail”in güvenliğine yüzde 100 bağlılığı sürdürdüğünü” vurguladı. İran”ın bölgesel güvenlik için tehdit oluşturduğu konusunda mutabık kalan ikili, İran”a karşı işbirliğini sürdürme konusunda görüş birliğine vardı.02.59 Kanada, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını açıklamasının ardından Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını desteklediğini bildirdi.03.16 Filistin Kurtuluş Örgütü”ne (FKÖ) bağlı Mülteciler Halk Komitesi, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) işgal altındaki Batı Şeria”daki okullarında müfredatı değiştirmesini kabul etmediğini bildirdi.02.01 ABD”nin New York kentinde Belediye Binası önünde toplanan binlerce protestocu, Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert politikaları ve Filistinlilerin Gazze”den zorla çıkarılmasına ilişkin önerisine karşı geniş çaplı bir gösteri düzenledi. “50 protesto, 50 eyalet, bir gün” etiketleri ile sosyal medya üzerinden duyurulan eylemler, ülke genelinde Philadelphia, Michigan, Texas ve Wisconsin gibi birçok şehirde de yankı buldu.01.30 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Filistin Halkının Devredilemez Haklarının Kullanılması Komitesi”nin 2025 oturumunun açılışında, Filistin halkının temel haklarının ihlal edildiğini vurgulayarak, kalıcı bir ateşkes, insani yardımların hızlandırılması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Guterres, kalıcı barış için Gazze”nin de ayrılmaz bir parçası olduğu bağımsız bir Filistin Devleti”nin kurulmasının şart olduğunu söyledi.01.20 Umman, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını reddettiğini duyurdu.01.17 ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze konusunda kalıpların dışında düşünmeye hazır olduğunu, sorunu çözmek için yeni ve dinamik yollar aradığını kaydetti.01.02 Ürdün Kralı 2. Abdullah, Katar Emiri Şeyh Temim Hamed Al Sani ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Gazze Şeridi ve Suriye”yi görüştü.01.01 Filistin”in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, Gazze”nin Filistin Devleti”nin bir parçası olduğunu belirterek, “Gazze evimizin bir parçası. Yeni bir ev arayışında değiliz.” dedi.00.52 ABD Başkanı Donald Trump”a, başkanlık seçimleri döneminde destek veren “Trump İçin Arap Amerikalılar” isimli Müslüman grup, Trump”ın “Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı sonrasında isim değişikliğine gitti.00.15 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını reddettiğini duyurdu.Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Beyaz Saray açıkladı: ABD, Gazze”ye asker gönderecek mi?

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump”ın dün Gazze”yle ilgili yaptığı açıklamalara açıklık getirdi.
Leavitt, Trump”ın “ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağı” yönündeki açıklamasının, Gazze”ye ABD askeri konuşlandırmayı taahhüt ettiği anlamına gelmediğini ifade etti.

Dün Trump, Beyaz Saray”da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak bir basın açıklaması yapmıştı. ABD Başkanı, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralarak buraya “uzun vadeli” şekilde sahip olacağını ve “güvenlik amacıyla” gerekmesi halinde buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceği kaydetmişti.
“Kendisi başlı başına bir barış yapıcıdır”
Leavitt, ABD askerlerinin Gazze”ye konuşlandırılabileceği sözlerine şöyle açıklık getirdi:
“Başkan henüz böyle bir taahhütte bulunmadı. Başkan, Filistinliler ve bölgedeki tüm insanlar için, bölgede gerçek ekonomik kalkınma ve Gazze”yi yeniden inşa etmeye hazır. Başkan Trump, buranın tüm insanların barış içinde yaşayabileceği bir yer olmasını sağlamak istiyor. Kendisi başlı başına bir barış yapıcıdır.”

Leavitt, ayrıca Trump”ın “Gazzelilerin başka ülkelere yerleştirilebileceği” ifadesini Gazze”de yaşayan Filistinlilerin bölgenin yeniden inşası için “geçici olarak yer değiştirmelerini” istediğini için söylediğini öne sürdü.
Ne olmuştu?
ABD Başkanı Trump dün, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullandı.

Trump, bölgedeki yaklaşık 1,8 milyon Filistinlinin komşu ülkelerde inşa edilecek birden çok yeni yaşam alanına gideceğini ve orada daha iyi şekilde yaşayacağını da savundu.
ABD”nin Gazze”deki olası pozisyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Trump, “Orada uzun vadeli bir sahiplik pozisyonu görüyorum ve bunun belki de tüm Orta Doğu”ya büyük bir istikrar getireceğini görüyorum.” dedi.
Öte yandan Trump, Gazze Şeridi”nde güvenliği sağlamak için ABD askerlerinin bölgeye gitmesi olasılığına ilişkin bir soruya cevap verirken, bu olasılığı göz ardı etmediğini belirtti.
Trump, asker gönderme ihtimali sorusuna, “Eğer gerekirse bunu yapacağız.” diye karşılık verdi.
ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakDünya

Source: Dünya Gazetesi


MSB”den 6 Şubat depremlerine ilişkin paylaşım

MSB”nin sosyal medya hesabından Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine ilişkin paylaşımda bulunuldu.6 Şubat 2023″te meydana gelen depremlerin ardından devletin ve milletin bir ve beraber olduğu, hep birlikte ilk andan itibaren yaraları sarmaya başladığı belirtilen paylaşımda, şunlar kaydedildi:”Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de tüm imkanlarıyla o zor günlerde vatandaşlarımızın yardımına koştu. Mehmetçiklerimiz gece gündüz demeden arama kurtarma çalışmaları, yardım malzemelerinin dağıtımı, asayişin sağlanması, sağlık hizmetlerine katkı gibi pek çok görevi canla başla çalışarak yerine getirdi. Bugün ise devletimiz verdiği sözü tutarak deprem bölgesinde yüzbinlerce konut inşa etti. O zor günlerin ikinci yıl dönümünde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, Asrın Birlikteliğinde her daim devletimizin yanında vatandaşlarımızı gönülden selamlıyoruz.”Paylaşımda, 6 Şubat 2023″teki depremler sonrasında yürütülen çalışmalara ilişkin videoya da yer verildi.

Source: Www.star.com.tr


Bir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?

Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Osman Karaoğlu, Trump’ın Gazze politikalarının uluslararası hukuka aykırı yönlerini AA Analiz için kaleme aldı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump seçilmeden önce Orta Doğu’da devam eden savaşı bitireceğini ifade etmişti. Trump’ın yemin töreninden 1 gün önce 19 Ocak 2025″te yürürlüğe giren ateşkesin de yine Trump hükümetinin girişimleri sonucunda hayat bulduğu iddia edildi. Nitekim ateşkes halihazırda devam ediyor ve Hamas ile İsrail arasında esir takası takvimi işliyor. Ancak, ateşkes devam ederken hem ABD hem de İsrail söylem ve eylemleriyle ateşkese uymayacaklarını deklare ettiler. İsrail ordusu bir yandan Filistinlileri öldürmeye devam ederken ABD de garantörü olduğu ateşkes planına aykırı tekliflerde bulunuyor.

Ateşkes anlaşmasına ve uluslararası hukuka aykırı adımlar

Trump’ın Gazze halkının Ürdün ve Mısır’a transfer edilmesi teklifi bizatihi ateşkes anlaşmasına aykırıdır ve Mısır ile Ürdün tarafından da reddedilmiştir. Zira ateşkes metninde Gazze halkının güvenli bir şekilde evlerine geri dönebileceği yazmaktadır. Ayrıca metinde 3-5 yıllık bir süre içerisinde diğer devletlerin yardımıyla Gazze’nin yeniden imar edileceği ve nihayetinde ablukanın tamamen sona ereceği de yer almaktadır. Bu süreçte, ateşkesin garantörleri olarak da Mısır, Katar, ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) görev üstlenecektir.

Trump’ın Gazze teklifine bakıldığında, Hamas’tan rehineleri kurtardıktan sonra İsrail’in ateşkesi ihlal etmesine müsaade edebileceği ve Gazze halkını göçe zorlayabileceği açık bir şekilde gözlemlenebilmektedir. Oysa uluslararası hukukta self-determinasyon hakkına aykırı olarak bir halkın toplu şekilde yerinden edilmesi yasaklanmıştır.

ABD ve İsrail’in de taraf olduğu 1949 tarihli IV. Cenevre Konvansiyonu’nun “İşgal Edilmiş Topraklar” başlıklı III. Bölümünde yer alan 49. Maddesi işgal edilmiş topraklarda yaşayan halkın yerinden edilemeyeceğini ya da ülke dışına çıkarılamayacağını hüküm altına almaktadır.

Madde, “Sebebi ne olursa olsun, korunan kişilerin bireysel veya kitlesel olarak zorla nakledilmeleri ya da işgal altındaki topraklardan işgalcinin topraklarına veya işgal altında olsun ya da olmasın herhangi bir başka ülkeye sınır dışı edilmeleri yasaktır. Bununla birlikte işgalci güç, nüfusun güvenliği veya askeri gerekçeler zorunlu kıldığı takdirde, belirli bir bölgenin tamamen veya kısmen tahliyesini gerçekleştirebilir. Ancak bu tahliyeler, maddi koşullar sebebiyle kaçınılması mümkün olmayan durumlar haricinde, korunan kişilerin işgal altındaki toprakların dışına çıkarılmasını içermemelidir. Bu şekilde tahliye edilen kişiler, ilgili bölgedeki çatışmalar sona erdiğinde en kısa sürede evlerine geri döndürülmelidir.” şeklindedir. Görüldüğü üzere Trump’ın Gazze’nin boşaltılması talebi ateşkes anlaşmasına aykırı olduğu gibi Cenevre Konvansiyonu’na da aykırıdır. Bu şartlar altında, Trump”ın teklifi de göz önüne alındığında ateşkesin kalıcı olması mümkün gözükmüyor.

Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e nakledilmesi teklifi

Trump’ın Gazze teklifi daha büyük bir teklifin ön hazırlığı da olabilir. Hatırlanacağı üzere, Trump’ın İsrail’e olan desteği önceki dönemde de tamdı öyle ki birinci döneminde uluslararası hukuku ihlal etmek pahasına ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımış ve ayrıca İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki ilhakını tanımıştı.

Trump, uluslararası hukuka aykırı eylemlerine ve Filistin halkının taleplerine aykırı adımlarına rağmen önceki döneminde de barışı sağlayacağını ifade etmiş ve Ocak 2020’de “Yüzyılın Planı” olarak nitelendirdiği “Barıştan Refaha: Filistin ve İsrail Halklarının Yaşamlarını İyileştirmeye Yönelik Bir Vizyon” (Peace to Prosperity: A Vision to Improve the Lives of the Palestinian and Israeli People) adlı 181 sayfalık metni yayınlamıştı.

Bu anlamda, Trump’ın Gazze’nin boşaltılarak Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e nakledilmesi teklifi 2020 yılındaki bu planı kabul ettirme stratejisi olarak da görülebilir. Zira 1 yıldan fazla süren ağır krize rağmen evlerini terk etmeyen ve geri dönen Gazze halkının Gazze’yi terk etmek istemeyeceği açıktır. Bu nedenle Trump’ın ikinci bir teklif olarak 2020 tarihli planı öne sürmesi de ihtimaller arasındadır. Peki Filistinliler tarafından reddedilen 2020 tarihli plan nasıl bir gelecek öngörmektedir? Esasen bu sorunun cevabı planda yer alan şu iki haritada gizlidir;

Trump”ın 2020 tarihli planının altında aslında ne var?

Planda yer alan haritalar esasen birçok teklifin görselleştirilmiş halini temsil etmektedir. Plan öncelikle, İsrail”in Batı Şeria”nın yüzde 30″dan fazlasını ilhak etmesine müsaade etmektedir ki bu bölgeler arasında tüm İsrail işgal yerleşimleri ve doğal kaynakların yer aldığı Ürdün Vadisi de bulunmaktadır. Buna karşılık, Filistinlilere bölünmüş ve birbirine toprak yönünden bağlantılı olmayan bir devlet sunulmuştur. Ancak bu bölgeler, tüneller, yollar ve köprülerle birbirine bağlanacaktır.

İkinci olarak hem tüm BM kararlarında hem de Uluslararası Adalet Divanı (UAD) danışma görüşlerinde uluslararası hukuka aykırı olduğu ifade edilen İsrail işgal yerleşimleri meşrulaştırılmakta ve İsrail’in bir parçası haline getirilmektedir. Ayrıca önerilen Filistin Devleti, kendi sınırlarını kontrol edebilecek silahlı güç de bulunduramayacaktır. İsrail, Batı Şeria’da güvenlik kontrolünü tamamen elinde tutmaya devam edecek, Filistin Devleti bağımsız bir orduya sahip olamayacak, hava sahasını ve kara sınırlarını kontrol edemeyecektir.

Üçüncü olarak ise plan, Kudüs’ün İsrail’in “Bölünmez Başkenti” olarak tanınmasını öngörmektedir. Buna göre 1980’lerden bugüne İsrail’in Kudüs’ü yekpare hale getirerek ilhak etmesi tanınacaktır. Filistinlilere Kudüs yerine yakınlarda bir başkent verilmesi önerilmiştir ki bu da Doğu Kudüs”ü başkent olarak isteyen Filistinliler için büyük bir kayıp anlamına gelmektedir. Kaldı ki uluslararası hukuk metinlerinin tamamı Doğu Kudüs’ün Filistin’e ait olduğunu teyit etmektedir. Öte yandan plan, Mescid-i Aksa da dahil olmak üzere kutsal mekanlar üzerindeki Filistin haklarını göz ardı etmiş ve bölgenin İsrail kontrolünde kalmasını öngörmüştür.

Dördüncü olarak plan, Filistinlilere hemen bir devlet vaat etmemekte, bunun yerine devlet statüsünü kazanabilmeleri için katı koşullar öngörmektedir. Buna göre, Hamas ve diğer silahlı grupların tamamen silahsızlandırılması, İsrail’in bir Yahudi devleti olarak tanınması, Demokratik ve şeffaf bir yönetim kurulması gibi şartlar yerine getirilene kadar İsrail, Filistin topraklarında tam askeri kontrolünü sürdürecektir.

Beşinci olarak plan, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını tamamen reddetmektedir. Mültecilerin, bulundukları ülkelerde, gelecekteki Filistin Devletinde veya gönüllü kabul eden diğer ülkelerde yerleşmesi gerektiği belirtilmiş ve İsrail’in hiçbir Filistinli mülteciyi kabul etmek zorunda olmadığı açıkça ifade edilmiştir.

Son olarak plan, İsrail-Filistin çatışmasının bir parçası olmamasına rağmen, ABD”nin Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanımasını da desteklemektedir. Haritalara bakıldığında Kudüs gibi Golan da İsrail’in bir parçası olarak resmedilmiştir. Oysa Golan Suriye’ye aittir.

Bu plan hem Hamas hem Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve yönetimi hem de bölge devletlerince “absürt” bulunarak reddedilmiştir. Bu plan, Filistin halkının haklarını yok sayan tek taraflı bir girişim olarak değerlendirilmelidir.

Nitekim planın Beyaz Saray’da Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından birlikte sunulması dahi planın daha açıklanmadan İsrail’in lehine olacağını göstermekteydi. Ancak uluslararası hukuku yok sayan bu planın yeniden gündeme getirilmesi de şaşırtıcı olmayacaktır. Trump’ın son günlerdeki Gazze’ye ilişkin açıklamalarından sonra bu ihtimal daha da artmaktadır.

[Doç. Dr. Ali Osman Karaoğlu, Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalında Öğretim Üyesidir.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


MSB”den “somut adım” mesajı: Yeni Suriye hükümeti ile müşterek yol haritası oluşturulacak

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakanlık yetkilileri, yeni Suriye hükümetinin talepleri doğrultusunda, Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi için müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılacağını belirtti.
Yeni Suriye Hükümeti”yle müşterek yol haritası mesajı
MSB kaynakları, Türkiye”nin önceliğinin Suriye”nin toprak bütünlüğünün muhafazası, ülkede istikrarın sağlanması ve terör unsurlarının etkisiz hale getirilmesi olduğunu vurgulayarak, “Yeni Suriye Hükümeti”nin, Suriye”nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta ilk temas toplantısı gerçekleştirildi. Her iki taraf da Suriye’nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden arındırılması konusunda görüş birliği içerisindedir” açıklamasında bulundu.

Bakanlık yetkilileri, basında yer alan “Türkiye”nin Suriye”ye iki yeni askeri üs kuracağı” iddialarına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu tür konular hakkında konuşmak için şu an çok erken. Türkiye olarak Suriye”deki istikrarın sağlanmasını ve güvenlik ortamının güçlendirilmesini öncelikli görüyoruz. Yeni Suriye Hükümeti”nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması için ortak çalışmalar yürütülecek.”
TSK”daki disiplin süreci: “İddialar gerçeği yansıtmıyor”
Basın toplantısında, Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrası bazı teğmenlerin TSK”dan ayrılmasına yönelik tartışmalara da değinildi. Bakanlık yetkilileri, alınan kararın “Mustafa Kemal’in askeriyiz” ifadesiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek, “Bu gençler söyledikleri sözlerden değil, önceden planlı, toplu ve organize bir disiplinsizlik yaptıkları, mutlak itaati bozdukları ve TSK”nın itibarını zedeledikleri için cezalandırıldılar” ifadelerini kullandı.
MSB”den son dakika teğmen açıklaması! “Mustafa Kemal”in askeriyiz” dedikleri için cezalandırıldılar” iddialarına yanıtGündem

TSK”nın üstün disiplin anlayışıyla hareket ettiğini vurgulayan yetkililer, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dünya çapındaki başarı çıtasını daha da yukarıya taşıdığı bir dönemde, orduyu yıpratacak söylemlerden kaçınılması gerektiğini” ifade etti.
Eurofighter müzakereleri sürüyor
Bakanlık kaynakları, İspanyol basınında çıkan “Türkiye”nin almayı planladığı 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının ilk 20″sinin ikinci el olacağı” yönündeki iddialara da açıklık getirdi.
Yetkililer, “Hava Kuvvetlerimizin harekat ihtiyacının karşılanmasına yönelik 40 adet Eurofighter Typhoon uçağının tedarik edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Farklı konfigürasyonlar üzerinde görüşmeler sürüyor. Bizim talebimiz, ilk alınacak uçakların yeni üretim olması yönündedir. Ancak nihai karar, bize sunulacak teklif doğrultusunda şekillenecek.” ifadelerini kullandı.

Bakanlık yetkilileri, sürecin devam ettiğini ve Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ile ilgili firmalardan gelecek tekliflerin değerlendirileceğini belirterek, savaş uçağı alımına ilişkin spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Source: Dünya Gazetesi


MSB”den teğmenlerle ilgili açıklama!

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın-Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Kars ta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. AA da yer alan habere göre bu haftaki basın bilgilendirme toplantısının Kış Tatbikatı-2025 dolayısıyla Şehit İstihkam Astsubay Kıdemli Üstçavuş İlhan Hamlı Atışlı Tatbikat Alanı nda yapıldığını belirten Aktürk, tatbikata ilişkin bilgiler verdi. Aktürk, tatbikatın, birliklerin derin kar ve şiddetli soğuklarda muharebe imkan ve kabiliyetlerini denemek ve eğitim seviyelerini geliştirmek amacıyla 20 Ocak-7 Şubat tarihleri arasında Kars ta icra edildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: Söz konusu tatbikat ile birleşik ve müşterek harekatın icrası konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlanması, ateş ve manevranın senkronizasyonunun geliştirilmesi, kış şartlarında arazide yerleşme, barınma, iaşe ve bakım faaliyetlerinde eğitim seviyesinin geliştirilmesi ve beka kabiliyetinin artırılması, komuta-kontrol sistemlerinin kış şartlarında işletilmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Kış Tatbikatı-2025 te, NEFER Kuleli Zırhlı Muharebe Aracı, Hafifletilmiş Tip Makineli Piyade Tüfeği (MPT-76), 5,56 milimetre Hafif Makineli Tüfek, Dragoneye-2 Termal Kamera, Kafes Korumalı Mini İHA, BOYGA Döner Kanatlı İHA, Aslan-3 ve BARKAN İnsansız Kara Araçları, ZMA-X İnsansız Kara Aracı, MİLKED-3A3 Elektronik Destek Sistemi, UMA Keşif ve Gözetleme Sistemi gibi muhtelif silah ve sistemler ilk defa kullanılmaktadır. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarımız ve Özel Kuvvetler Komutanlığımız ile sivil kamu kurum ve kuruluşlarının da katıldığı tatbikata, yaklaşık 12 bin personelimiz ile 19 dost ve müttefik ülkeden 199 personel iştirak etmektedir. 321 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ Tuğamiral Aktürk, PKK/KCK/PYD-YPG-SDG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri başta olmak üzere ülkeye ve bölgeye yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı Irak ın ve Suriye nin kuzeyindeki operasyonların kesintisiz bir şekilde, başarıyla icra edildiğine işaret ederek, Operasyonlarla, 43 ü geçtiğimiz hafta içerisinde olmak üzere 1 Ocak tan bugüne kadar 321 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Yine, geçtiğimiz hafta içerisinde Irak ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK lı terörist daha Silopi deki hudut karakolumuza teslim olmuştur şeklinde konuştu. TSK nın terör yuvalarına kilit vurmaya devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, Irak ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde gerçekleştirilen arama tarama faaliyetleri kapsamında teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesinin de ele geçirildiğini söyledi. HUDUT GÜVENLİĞİ Hudutların Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve etkin tedbirleriyle korunduğunu aktaran Aktürk, Son bir hafta içerisinde 4 ü terör örgütü mensubu olmak üzere 59 şahıs yakalanmış, 1 Ocak tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 474 olmuştur. Son bir haftada engellenen 435 şahıs ile birlikte, bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 6 bin 382 ye ulaşmıştır bilgisini paylaştı. Tuğamiral Aktürk, TSK nın dünyanın en aktif ve en güçlü ordularından biri olduğunu, ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında, birçok harekat alanında aynı anda görev yaptığını ifade etti. İSRAİL UN ULUSLARARASI HUKUK İHLALİ TSK nın, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna Hersek ve Katar olmak üzere kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davalarına destek vermeyi sürdürerek geniş bir coğrafyada dünya güvenliği, barışı ve istikrarına önemli katkılar sağladığını dile getiren Aktürk, şöyle devam etti: İsrail in, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının Filistin topraklarındaki faaliyetlerini yasaklama kararı, İsrail in ateşkese ve barışa gölge düşüren başka bir uluslararası hukuk ihlalidir. İlhak politikalarıyla Filistinlileri kendi topraklarından göçe zorlayan İsrail, bu kararıyla Filistin mültecilerinin geri dönüş hakkını da engellemektedir. Filistin halkının Gazze den sürülmesi, yerlerinden edilmesi veya başka ülkelere gönderilmesine de tamamen karşıyız. Uluslararası topluma, Filistin Devleti nin tanınması, iki devletli çözüme destek verilmesi ve Gazze ye kesintisiz insani yardımların ulaştırılması çağrımızı yineliyoruz. Ülkemizin Gazze ye yönelik insani yardımları kapsamında ilgili kurumlarla koordineli olarak 30 Ocak ta bir A400M uçağımız ile 24 ton muhtelif malzeme Ürdün deki Marka Uluslararası Havalimanı na ulaştırılmıştır. MSB KAYNAKLARINDAN TEĞMENLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA Öte yandan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararı ile TSK dan ayırma cezası alan bazı teğmenlerle ilgili sorular üzerine kaynaklar, şunları kaydetti: Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrası başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları ile YDK süreci büyük bir hassasiyetle yürütülmüştür. Daha önce de vurguladığımız gibi, TSK da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olaylara disiplin anlayışı içerisinde bakmakta ve işlemleri de ilgili hukuki mevzuat çerçevesinde yerine getirmektedir. Üstüne basarak bir kez daha vurgulamakta fayda var; alınan kararın okunan metinle ve içerikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu olay toplumda gerçekler üzerinden değil, bağlamından koparılarak algılar üzerinden tartışılmakta. Bu gençler söyledikleri sözlerden değil, önceden planlı, toplu ve organize bir disiplinsizlik yaptıkları, mutlak itaati bozdukları ve TSK nın itibarını zedeledikleri için cezalandırıldılar. Teğmenlerin, Mustafa Kemal in askeriyiz dedikleri için cezalandırıldıkları söylemi, Türk Silahlı Kuvvetlerine atılabilecek en büyük iftiralardan biridir, hakarettir. Üstün disiplin anlayışı ile tüm dünyada temayüz eden ordumuzun, başarı çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşıdığı bir dönemde yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması gerekmektedir. TÜRKİYE NİN SURİYE DE ÜS KURACAĞI İDDİASI Bakanlık kaynakları, Türkiye nin Suriye ye iki yeni askeri üs kuracağı iddialarına ilişkin, şunları söyledi: Türkiye olarak önceliğimiz, Suriye nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, Suriye de istikrarın sağlanması ve terörist unsurların, özellikle PYD/YPG nin Suriye nin kuzeyindeki faaliyetlerinin engellenmesidir. Yeni Suriye Hükümeti nin, Suriye nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bakanlığımızın fonksiyon alanına giren konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta Bakanlığımızdan görevlendirilen bir heyet marifetiyle ilk temas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Her iki taraf da Suriye nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden temizlenmesi üzerinde görüş birliğindedir. Basında çıkan bu tür haberlere ihtiyatlı yaklaşmak ve içeriğini iyi okuyup anlamak gerekir. Bu tür konuları konuşmak için şu an çok erken. Yeni Suriye Hükümeti nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi maksadıyla müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılmasına yönelik çalışılacaktır. İspanyol basınında çıkan, Alınacak 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının ilk 20 tanesinin ikinci el, diğer 20 tanesinin de yeni olacağına ilişkin iddiaları değerlendiren kaynaklar, şunları kaydetti: Hava Kuvvetlerimizin, harekat ihtiyacının karşılanmasına yönelik 40 adet Eurofighter Typhoon uçağının tedarik edilmesi çalışmalarına devam edilmektedir. Biz değişik konfügrasyonlarda 40 uçaklık alımı gerçekleştirmek istiyoruz. Bu kombinasyonlar değişebilir, şu anda kesin bir şey yok. Görüşmeler sonucunda hazırlanan İhtiyaç Tanımı Dokümanı Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ve ilgili firmaya gönderildiğini açıklamıştık. Onlardan gelecek fiyat teklifini bekliyoruz. Bizim talebimiz, alınacak ilk uçakların yeni üretim olmasıdır. Ama bunun nasıl olacağı bize gelecek teklifle belirlenecek. Bakanlık kaynakları, Türkiye ye ait bir korvetin Girit Adası nın 7 mil kuzeyinde deniz altına kablo döşeme çalışmalarına müdahale ettiğine yönelik basında çıkan haberler üzerine, şu ifadeleri kullandı: Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin hak ve menfaatlerini ihlal etmeye yönelik hiçbir girişime izin vermeyeceğini bugüne dek defalarca ortaya koymuştur. Hak ve menfaatlerimizin bulunduğu alanlarda Yunanistan ın oldu-bitti şeklinde icra etmeye çalıştığı faaliyetlere geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de gerekli müdahaleyi yaparız. Bu kapsamda bu tür çalışmalar icra eden Yunanistan a ait gemiler telsizle ikaz edilmektedir. Ege Denizi ve Doğu Akdeniz deki anlaşmazlıklarda barışçıl çözümü hedefleyen yapıcı bir yaklaşımın benimsenmesi herkesin faydasına olacaktır.

Source: Habertürk


“Türkiye”nin Suriye”de üs kuracağı” iddiası! MSB kaynakları son noktayı koydu

Milli Savunma Bakanlığı Basın-Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Kars”ta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. “TÜRKİYE”NİN SURİYE”DE ÜS KURACAĞI” İDDİALARIBakanlık kaynakları, “Türkiye”nin Suriye”ye iki yeni askeri üs kuracağı” iddialarına ilişkin, şunları söyledi:”Türkiye olarak önceliğimiz, Suriye”nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, Suriye”de istikrarın sağlanması ve terörist unsurların, özellikle PYD/YPG”nin Suriye”nin kuzeyindeki faaliyetlerinin engellenmesidir. Yeni Suriye Hükümeti”nin, Suriye”nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bakanlığımızın fonksiyon alanına giren konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik.Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta Bakanlığımızdan görevlendirilen bir heyet marifetiyle ilk temas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Her iki taraf da Suriye”nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden temizlenmesi üzerinde görüş birliğindedir. Basında çıkan bu tür haberlere ihtiyatlı yaklaşmak ve içeriğini iyi okuyup anlamak gerekir. Bu tür konuları konuşmak için şu an çok erken. Yeni Suriye Hükümeti”nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi maksadıyla müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılmasına yönelik çalışılacaktır.”İftiralara sert tepki… MSB kaynakları: Teğmenler, TSK”nın itibarını zedeledikleri için cezalandırıldılarTSK”dan gövde gösterisiİhracın gerekçesi belli oldu

Source: Www.star.com.tr


Meksika, ABD sınırına 10 bin asker gönderdi

ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika’dan yapılan ithalata getirilecek olan yüzde 25’lik ek gümrük vergisini 1 aylığına askıya almasının ardından sınırda hareketlilik yaşanıyor. Meksika hükümeti, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele için ABD sınırına 10 bin Ulusal Muhafız gönderdi. ABD sınırındaki Juarez ve El Paso ve Tijuana’da devriye gezen Ulusal Muhafızların liderlerinden Jose Luis Santos Iza basına yaptığı açıklamada, “Sınırda sürekli gözetim olacak. Bu operasyon öncelikle Meksika’dan ABD’ye başta fentanil olmak üzere, uyuşturucu kaçakçılığını önlemek için yapılıyor” dedi. Trump, iki ülkenin daha fazla müzakere yürüteceğini söylemişti
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ile ABD Başkanı Donald Trump pazartesi yaptıkları telefon görüşmesinde, yeni gümrük vergisini ele almıştı. Sheinbaum görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele için ABD sınırına 10 bin Ulusal Muhafız konuşlandıracaklarını belirterek, görüşmede gümrük vergisinin askıya alınmasını önerdiğini ve Trump’ın bunu kabul ettiğini ifade etmişti. Trump ise Meksika’ya yönelik yeni gümrük vergilerini bir ay süreyle askıya alacağını duyurarak, iki ülkenin bu sürede daha fazla müzakere yürüteceğini söylemişti.

Source: Dünya Gazetesi


Türkiye”nin ABD”ye Aksungur İHA teklifi Yunanistan”da ses getirdi

Türk savunma sanayisindeki önemli gelişmeleri yakından takip eden Yunan basını, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu”nun Aksungur İHA”sı ile ilgili yaptığı açıklamaları gündeme taşıdı.ABD”YE AKSUNGUR İHA TEKLİFİYunan basını, TUSAŞ”ın Trump yönetiminin yasadışı göçmenleri sınır dışı etme ve yeni göçmenlerin girişini engelleme çabaları kapsamında, Meksika sınırında keşif operasyonlarında kullanılması amacıyla uzun süre havada kalabilen Aksungur İHA”sını ABD”ye teklif ettiğini yazdı.TUSAŞ Genel Müdürü Demiroğlu”nun “Meksika sınırını koruması amacıyla ABD”ye Aksungur İHA”yı önerdik. İki gün boyunca havada kalabilen bu sistem, etkili bir çözüm olabilir. Şaşırdılar, böyle bir teklif beklemiyorlardı” açıklamasına haberde yer verildi.Haberde, “ABD ordusunun elinde çok sayıda İHA olmasına rağmen Aksungur, benzer İHA”lara göre satın alma maliyetinin daha düşük olması, sensörlerinin gece veya gündüz koşullarında insan aktivitesini tespit edebilmesi gibi bir avantaja sahip” ifadeleri kullanıldı.

Source: Www.star.com.tr


Türk askerinin Aden Körfezi”ndeki görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına dair karar Resmi Gazete”de

Resmi Gazete”de yer alan TBMM kararında, Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde vuku bulan deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemlerine karşı, 2008-2021 yılları arasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının alındığı hatırlatıldı.

Bu kapsamda TBMM”nin 10 Şubat 2009 tarihli kararıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının söz konusu bölgede görev yapması için bir yıl izin verildiği anımsatılan tezkerede, bu sürenin son olarak 17 Ocak 2024″te bir yıl daha uzatıldığı aktarıldı.

Tezkerede, şu ifadelere yer verildi:

“TSK deniz unsurları konuşlandırılmak suretiyle, bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafaza edilmesi, uluslararası toplumca yürütülen deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle müşterek mücadele harekatlarına aktif katılımda bulunulması, anılan bölgelere yapılan insani yardım faaliyetlerine destek verilmesi, TSK deniz unsurlarının harekat etkinliğinin ve bölgeye ilişkin tecrübesinin artırılması sağlanmış, bu alanda ilgili ülkelerle işbirliğinin sürdürülmesine yönelik milli politikanın desteklenmesi ve BM sistemi içinde, bölgesel ve küresel ölçekte oynadığımız rolün ve görünürlüğümüzün pekiştirilmesi temin edilmiştir.”

Türkiye kurucu üye olarak katıldı

Tezkerede, Türkiye”nin, deniz haydutluğu ve silahlı soygunla mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine önem verdiği, bu alanda yürütülen çabaları en başından beri desteklediği ve BM, NATO, Avrupa Birliği ile Uluslararası Denizcilik Teşkilatı bünyesindeki çalışmalara aktif olarak katıldığı vurgulanarak, Türkiye”nin, BM Güvenlik Konseyinin 16 Aralık 2008 tarihli ve 1851 sayılı kararı çerçevesinde kurulan Somali Açıklarında Deniz Haydutluğuyla Mücadele Temas Grubu”nun çalışmalarına kurucu üye olarak katıldığı anımsatıldı.

TSK deniz unsurlarının, 2009-2016 yılları arasında yürütülen NATO”nun Okyanus Kalkanı Harekatına ve 2009 yılından bu yana Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Birleşik Görev Kuvveti-151″e (CTF-151) dönemsel olarak firkateyn-korvet ile katıldığı belirtilen tezkerede, Türkiye”nin, 2009-2020 yılları arasında 6 defa CTF-151 Komutanlığı görevini üstlendiği, 24 Temmuz 2024 tarihinde söz konusu komutayı yedinci defa devraldığı ifade edildi.

Tezkerede, Somali”nin BM Genel Sekreteri”nden talebi üzerine Aden Körfezi Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ile mücavir bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadeleye ilişkin BM Güvenlik Konseyi tarafından önceki kararların devamı niteliğinde bir kararın 2022 yılı ve sonrasında çıkarılmadığı kaydedildi.

“Uluslararası ve milli sorumluluklarımızın bir gereği”

BM Güvenlik Konseyinin 16 Aralık 2008 tarihli ve 1851 sayılı kararı temelinde uluslararası toplumca yürütülen deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele harekatlarının Somali kara suları haricindeki bölgede devam ettiği bilgisine yer verilen tezkerede, bu harekatlardan AB”nin Atalanta Harekatının görev süresinin AB Konseyinin 16 Aralık 2024 tarihli kararıyla 28 Şubat 2027″ye kadar uzatıldığı aktarıldı.

Tezkerede, Türkiye”nin de iştirak ettiği Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesindeki CTF-151 faaliyetlerine devam ettiği bildirildi.

TBMM”nin 17 Ocak 2024 tarihli kararı gereğince TSK deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görevlendirme süresinin 10 Şubat 2025 tarihinde sona ereceği kaydedilen tezkerede, şunlar ifade edildi:

“Uluslararası barış ve istikrarı tehlikeye düşüren ve milli menfaatlerimizi de olumsuz etkileyen deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele yönündeki uluslararası çabalara ülkemiz tarafından etkin bir biçimde destek verilmesi ve bölgede seyrüsefer emniyetinin sağlanmasına katkıda bulunulması, uluslararası ve milli sorumluluklarımızın bir gereği olarak görülmektedir. Bu itibarla, ülkemizin de tarafı olduğu Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasa Dışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Sözleşme başta olmak üzere ilgili milletler arası anlaşmalar ve temayüller çerçevesinde 934 sayılı TBMM kararında belirlenen ilke ve esaslar dikkate alınarak bahse konu bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele müşterek operasyonlarına destek verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Bu mülahazalarla, gereği, kapsamı ve zamanı Cumhurbaşkanı”nca takdir ve tayin olunacak şekilde, TSK deniz unsurlarının bölge ülkelerinin kara suları dışında olmak üzere Aden Körfezi, Somali açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele amacıyla görevlendirilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa”nın 92″nci maddesi uyarınca TBMM”nin son olarak 17 Ocak 2024 tarihli ve 1401 sayılı kararıyla verilen izin süresinin, 10 Şubat 2025 tarihinden itibaren bir yıl uzatılması Genel Kurulun 4 Şubat 2025 tarihli 52″nci Birleşiminde kabul edilmiştir.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Fransa”dan Rusya”yı çıldırtan adım Ukrayna”ya teslim ettiler

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, X hesabından yaptığı paylaşımda, Ukrayna hava savunmasına destek için Kiev”e gönderilen ilk Mirage 2000 savaş uçaklarının Ukrayna”ya ulaştığını belirtti. Lecornu, “Ukraynalı pilotların Fransa”da aylarca süren eğitimlerinin ardından, bugün ilk uçaklar Ukrayna”ya ulaştı.” ifadelerini kullandı. Fransa, çok amaçlı Fransız savaş uçağı Mirage 2000 ile Rusya”ya karşı savaşan Ukrayna”nın hava savunmasını güçlendirmeyi amaçlıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Haziran 2024″te Mirage 2000 savaş uçaklarını Ukrayna”ya transfer edeceklerini, Ukraynalı pilotların bu kapsamda Fransa”da eğitim alacağını belirtmişti. Macron, kaç adet savaş uçağı gönderileceğine ilişkin ise bilgi vermemişti.

Source: Internet Haber


SON DAKİKA! Donald Trump kirli planı bir kez daha yineledi: Gazze İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek

Son dakika haberi: Gazze”de ateşkes sürerken ABD Başkanı Donald Trump ve Katil İsrail”in Başbakanı Netanyahu skandal bir plan peşinde. Batı ülkelerinin desteğini alan ve Filistin halkına ölüm yağdıran siyonistler Trump ile birlikte Filistin halkını topraklarından koparıp, bölgeyi gasp etmeyi hedefliyor. Donald Trump skandal planı için, Gazze”de inşa çalışmaları da yürüteceklerini belirtti. ABD Başkanı Trump, gasp hedefini “türünün en büyük ve en görkemli gelişmelerinden biri” olarak niteleyerek inşaata yavaş ve dikkatli bir şekı̇lde başlayacaklarını dile getirdi. Trump, Gazze”den çıkarılan Filistinlilerin daha güvenli yerlere yerleştirileceğini öne sürdü. GAZZE PLANININ PERDE ARKASI Donald Trump”ın Gazze”yi Filistinli sakinlerinden “arındırıp” ABD kontrolünde uluslararası bir sahil beldesine dönüştürülme planı, bir yıl önce damadı Jared Kushner tarafından ortaya atılan bir fikri yeniden canlandırdı. SAHİL BELDESİ PLANI Gazze”de “radikal” bir yeniden kalkınma fikri, İsrail”in 7 Ekim 2023″teki Gazze saldırılarının ardından, Trump”ın ilk döneminde Ortadoğu özel temsilcisi olarak görev yapmış Kushner tarafından da dile getirildi. Kushner Şubat 2024″te Harvard”da düzenlenen bir etkinlikte, “Gazze”nin kıyı şeridindeki mülk, insanlar geçim kaynaklarını geliştirmeye odaklanırsa çok değerli olabilir” ifadelerini kullandı. Kushner sözlerine şöyle devam etti: “Orada biraz talihsiz bir durum var, ancak ben İsrail bakış açısıyla düşünüyorum, bölge halkını oradan çıkarmak ve orayı temizlemek için elimden geleni yapacağım.

Source: Sabah


Şehit binbaşının son görüntüleri duygulandırdı

Kuzey Irak”ta yürütülen Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde 5 Şubat 2025 tarihinde, arama tarama faaliyetleri esnasında bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan çatışmada Piyade Komando Binbaşı Murat Kemal Yetişen şehit oldu. KIZININ DÜĞÜNÜNÜ GÖREMEDİ Aydınlı 43 yaşındaki şehit Murat Kemal Yetişen”in evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenildi. Kahraman şehidimiz, evlilik yıl dönümünden bir gün, kızının doğum gününden ise iki gün önce şehadete erdi. ZEYBEK OYNADIĞI GÖRÜNTÜLER DUYGULANDIRDI Aydınlı şehit Binbaşı Yetişen”in bir düğünde zeybek oynadığı görüntüleri ise izleyenleri duygulandırdı. MEMLEKETİNDE DEFNEDİLECEK Şehidin naaşı, bugün ikindi namazını müteakip Aydın Bey Camii”nde kılınacak cenaze namazının ardından Kemer Mezarlığına defnedilecek.

Source: Haberler


Rusya”dan nükleer kıtalararası balistik füzeyle Batı”ya gözdağı

Ukrayna ile savaşan ve Batı yaptırımlarına maruz kalan Rusya, Volga Nehri”nde kıtalararası nükleer balistik füze “Yars” ile tatbikat gerçekleştirdi. Rusya Savunma Bakanlığı”ndan yapılan açıklamada, füzelerin kamuflaj altında “muharebe devriye rotalarına” konuşlandırıldığı ifade edildi.
İHA”nın haberine göre; füze birliğinin Yars füze rampalarının gizliliğini artırmak amacıyla ormanlık alana dağılma görevlerini yerine getirdiği aktarıldı. Birliklerin ayrıca sabotaj gruplarına karşı savunma tatbikatı yaptığı kaydedildi. Paylaşılan görüntüde, nükleer füzelerin karla kaplı ormanda ilerlediği anlar yer aldı.
Rusya”nın hamlesi, Batı ile Ukrayna konusunda gerginliği devam ettiği dönemde “nükleer uyarı” ve “Batı”ya gözdağı” olarak yorumlandı.

Source: Dünya Gazetesi


Terör örgütü PKK/YPG, keskin nişancılarla Halep”te 2 ayda en az 65 kişiyi öldürdü

Suriye İnsan Hakları Ağı”ndan (SNHR) yapılan açıklamaya göre, devrik Baas rejimi güçlerinin Halep il merkezinden çekilmesiyle birlikte, SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG, işgal ettiği Eşreffiye ve Şeyh Maksud mahallerinin çevresindeki bazı noktalara keskin nişancılar yerleştirdi. SURİYE KIZILAY”INI DA HEDEF ALDILAR Keskin nişancıların 30 Kasım 2024-30 Ocak 2025″teki saldırılarında en az 65 sivil yaşamını yitirdi. Teröristler, keskin nişancılar tarafından öldürülenlerin cenazelerini almak için bölgeye intikal eden Suriye Kızılay”ı ve Sivil Savunma ekiplerini de hedef aldı. “ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN İHLALİ” SNHR, terör örgütü tarafından Halep”te düzenlenen söz konusu keskin nişancı saldırılarının uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlali olduğunu ve insan haklarını koruma adına bir dizi temel ilkenin açıkça çiğnenmesi anlamına geldiğini vurguladı.

Source: Ethem Emre Özcan


Sinan Ateş davasında tahliye

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş”in öldürülmesiyle ilgili davada, tutuklu sanık dönemin Cinayet Büro Amiri komiser Mustafa Ensar Aykal yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartıyla tahliye edildi.Mustafa Ensar Aykal Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu”nda 5 yıl görev yaptı. 2023″te Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü”nde göreve başladı. Ateş”in öldürülmesi sonrasında amir olarak soruşturmayı yürüten kişiydi. İddianamede, eski Ülkü Ocakları genel merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş”ın isteği üzerine Sinan Ateş”in cep telefon numarasını sorgulayıp, ev adresini Demirbaş”a ilettiği ileri sürülüyordu.

Source: Ekim Devrim Manduz


Türkiye”den Almanya”ya savunma sanayisinde teknoloji transferi! “Yüksek hacimli” sözleşme imzalandı

Almanya, 155 milimetre topçu mühimmatı üretim kapasitesinin artırılmasında Türk savunma sanayisindeki yeteneklerden yararlanacak.Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte, topçu mühimmatına olan talep ciddi şekilde arttı. Birçok ülke mühimmat üretim kapasitesini yükseltmeye yönelik yatırımları hayata geçiriyor.Almanya da büyüyen savunma ihtiyaçları, Ukrayna”ya yapılan askeri yardımlar ve NATO”daki yükümlülükleri doğrultusunda mühimmat üretim ve stoklarını artırmak için çeşitli adımlar atıyor.Almanya”nın en büyük savunma sanayisi şirketleriyle yapılan anlaşmalar doğrultusundaki hedeflerden birini 155 milimetre topçu mühimmatı üretimini artırmak oluşturuyor.Türk savunma sanayisi şirketi Repkon, sahip olduğu yeteneklerle 155 milimetre topçu mühimmatı üretimini genişletmek isteyen ülkelerin en önemli tercihi haline geldi.Repkon, bu doğrultuda bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri, Pakistan ve Azerbaycan için mühimmat üretim tesislerinin kurulumuna yönelik sözleşmeler imzaladı. Bu ülkelere son olarak Almanya eklendi.Repkon, Alman Silahlı Kuvvetleri”nin topçu mühimmatlarının üretimi ve teslimatına yönelik projede, 155 milimetre patlayıcı dolum tesisi için Almanya”da bir firma ile “yüksek hacimli” sözleşme imzaladı.- DÜNYADAKİ EN TEKNOLOJİK PATLAYICI DOLUM TESİSİ OLACAKAlmanya”nın 155 milimetre topçu mühimmatı üretim kapasitesini artıracak olan anahtar teslim projenin sonunda kurulacak üretim tesisi 2027 başında faaliyete geçecek. Kurulacak tesiste, geleneksel mühimmatların yanı sıra modern, tahrip gücü yüksek yeni nesil patlayıcıların dolumu da yapılacak.Minimum insan gücü, maksimum otomasyona dayalı olacak tesis, bu alandaki dünyadaki en teknolojik örneklerden biri olacak.Almanya bu yatırımlarla ülke içindeki üretim kapasitesini üst seviyeye çıkarmayı ve 155 milimetre topçu mühimmatındaki tedarik güvenliğini sağlamayı amaçlıyor.Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, 155 milimetre topçu mermileri için önemli bir alım siparişi de kararlaştırıldı.- REPKON DÜNYADA TEKRepkon, dolum teknolojisine sahip ender firmalardan biri olarak tercih ediliyor.Repkon artan talebe yanıt vermek için Avusturya, İtalya ve İsviçre”de faaliyet gösteren Bowas”ı bünyesine kattı. Bowas, patlayıcı malzeme ve ham madde endüstrisine yönelik ekipmanların tasarımı, üretimi ve tesis kurulumu konusunda uzmanlığı ile biliniyor.Bowas”ın askeri ve sivil patlayıcılar ve mühimmat imhası alanındaki yetkinlikleri, Repkon”un son dönemde artan talebe yanıt vermesinde elini güçlendirmiş oldu. Bu sayede Repkon, hem metal aksam üretim tesisi, hem patlayıcı dolum tesisi hem de patlayıcıyı üreten tesisi kurabilen dünyadaki tek firma olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Source: Www.star.com.tr


BM: Kongo Demokratik Cumhuriyeti”ndeki çatışmalarda ölü sayısı 3 bine yaklaştı

Ulusal basındaki haberlere göre, KDC”deki Birleşmiş Milletler İstikrar Misyonu (MONUSCO) Koruma ve Operasyonlardan Sorumlu Özel Temsilci Yardımcısı Vivian van de Perre, çatışmalardaki kayıplara ilişkin açıklamada bulundu.

Perre, son dönemde Goma sokaklarından 2 bin cesedin toplandığını, 900 cesedin de farklı hastanelerdeki morglarda bulunduğunu kaydetti.

Bir çok bölgede hala toplanmayı bekleyen cesetlerin olduğunu, kayıp sayısının artacağını vurgulayan Perre, Dünya Sağlık Örgütü”nün (DSÖ) olası salgınlar konusunda endişeli olduğunu bildirdi.

M23, stratejik konumdaki eyaleti ele geçirdi

KDC”nin doğusundaki Kuzey-Kivu eyaletinin bir çok bölgesini ele geçiren M23, son olarak 30 Ocak”ta eyalet başkenti Goma”yı da kontrolü altına alarak, vali atamıştı.

Ruanda ve Uganda”ya sınırı bulunan söz konusu eyalet stratejik konumuyla öne çıkıyor.

M23″nin 2 gün önce ateşkes ilan etmesi üzerine KDC hükümeti, “isyancıların tek taraflı ateşkes ilanının yanıltıcı bir propaganda” olduğunu savunarak, çatışmaların devam ettiğini duyurmuştu.

KDC”deki çatışmalar

KDC”nin doğusunda yaşanan çatışmalar nedeniyle yıl başından bu yana 500 binden fazla kişi yerinden oldu.

Bölgedeki birçok köy ve kasabanın kontrolünü ele geçiren M23, son olarak Kuzey-Kivu eyaletinin başkenti Goma”yı ele geçirmişti.

BM ve KDC”nin M23″e destek vermekle suçladığı Ruanda ise iddiaları reddediyor.

KDC”nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009″da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart Hareketi adı altında ortaya çıkan grup, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlamıştı.

M23, büyük ölçüde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame”nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Terör örgütü PKK/YPG, Halep”te sivilleri hedef aldı

SNHR”den yapılan açıklamaya göre, devrik Baas rejimi güçlerinin Halep il merkezinden çekilmesiyle birlikte, SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG, işgal ettiği Eşreffiye ve Şeyh Maksud mahallerinin çevresindeki bazı noktalara keskin nişancılar yerleştirdi.Keskin nişancıların 30 Kasım 2024-30 Ocak 2025″teki saldırılarında en az 65 sivil yaşamını yitirdi.Teröristler, keskin nişancılar tarafından öldürülenlerin cenazelerini almak için bölgeye intikal eden Suriye Kızılay”ı ve Sivil Savunma ekiplerini de hedef aldı.SNHR, terör örgütü tarafından Halep”te düzenlenen söz konusu keskin nişancı saldırılarının uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlali olduğunu ve insan haklarını koruma adına bir dizi temel ilkenin açıkça çiğnenmesi anlamına geldiğini vurguladı.

Source: Www.star.com.tr


Nevvaf Selam”ın görüşmesi sonuçsuz kaldı

Lübnan”ın başkenti Beyrut”taki Baabda Sarayı”nda Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri arasında toplantı yapıldı.Yapılan üçlü zirve sonrasında, Baabda Sarayı”ndan önce Meclis Başkanı Berri”nin ayrıldığı görülürken, sonrasında Selam basın mensuplarına açıklama yapmadan çıktı.Selam, hükümeti kurma görevine dair açıklamada bulunmadı.Lübnan”da 2 yıldan uzun süren boşluk ve siyasi krizin sonrasında 9 Ocak”ta Joseph Avn ülkenin 14. Cumhurbaşkanı seçilirken, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başkanlığı görevini yürüten Nevvaf Selam ise 13 Ocak”ta yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmişti.Ülkedeki siyasi krizin ilk adımının cumhurbaşkanının seçimiyle aşılması sonrasında hükümeti kurmakla görevlendirilen Selam”ın kabinesini açıklaması bekleniyor.

Source: Www.star.com.tr


Türkiye”de bir bölgeyi işaret eden sözde deprem kahini, tarih bile verdi

Türkiye”yi yasa boğan ve on binlerce insanın yaşamını yitirdiği 6 Şubat 2023″te yaşanan depremleri önceden bildiği öne sürülen ve kendisine “Hollandalı kahin” lakabı takılan Frank Hoogerbeets endişe yaratan bir açıklama yaptı. Bir süredir sessizliğini koruyan Hoogerbeets, 24 Şubat”ta Merkür, Dünya, Mars ve diğer gezegenleri içeren bir gezegen diziliminin büyük bir sismik hareketlilik yaratabileceğini ifade etti. “BUNUN OLABİLECEĞİNİ SÖYLEMİYORUM AMA…” Orta Doğu”da 7.8 veya üstü bir deprem olabileceğini öne süren Hoogerbeets, “Bunun önümüzdeki zaman diliminde gerçekleşebileceği düşünülemez değil. Bunun olacağını söylemiyorum ama yaşanma potansiyeli var ve bu atmosferik anomaliler oldukça yakın” dedi. TÜRKİYE”NİN DOĞUSUNU İŞARET ETTİ Hoogerbeets, riskin Türkiye”nin doğusunda ve İran”da yüksek olduğuna dikkat çekerken 6 ya da 7 şiddetinde depremlerin olası olduğunu öne sürdü. Hoogerbeets, “Çok sık olmuyor ama eğer İran”daysanız ekstra dikkatli olun” dedi. OCAK AYININ ORTASINDA SANTORİNİ”Yİ TAHMİN ETMİŞ Ocak ayının ortasında paylaşılan videoda Hoogerbeets”in Türkiye ile Yunanistan arasında bir deprem olabileceğini söylediği de görülüyor. Videoda Hoogerbeets, Yunanistan”da 6 büyüklüğünde bir deprem olabileceğini iddia ederek, “Bölgede ekstra dikkatli olunması gerek” demişti.

Source: Haberler


ABD ordusuna ait bir uçak pirinç tarlasına düştü

ABD”nin Manila Büyükelçiliği ile Filipinli yetkililer, güneydeki Maguindanao del Sur eyaletinde ABD ordusuyla anlaşmalı bir uçağın düştüğünü açıkladı. Associated Press”e (AP) konuşan ABD Büyükelçilik yetkilisi Kanishka Gangopadhyay, uçağın ABD ordusuyla anlaşmalı olduğunu belirterek, ABD Hint-Pasifik Komutanlığı”nın (USINDOPACOM) da kazaya ilişkin açıklama yapacağını kaydetti. Maguindanao del Sur eyaletinden güvenlik yetkilisi Ameer Jehad Tim Ambolodto ise enkazdan yabancı uyruklu 4 kişinin cesedinin çıkarıldığını teyit etti. “PhilStar” gazetesinin haberinde de “Beech King Air 300” model uçağın, ülkenin güneyindeki Ampatuan”da bir pirinç tarlasına düştüğü aktarıldı. Öte yandan, kazada ölenlerin kimliklerinin tespit edilmesi için çalışmaların sürdüğü bildirildi.

Source: Internet Haber


Kongo”daki çatışmalarda ölü sayısı 3 bine yaklaştı! Sokaklar cesetlerle doldu taştı

Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) güvenlik güçleri ile 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup arasında Goma şehrinin kontrolü için çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 3 bine yaklaştığı bildirildi. Ulusal basındaki haberlere göre, KDC”deki BM Misyonu (MONUSCO) Koruma ve Operasyonlardan Sorumlu Özel Temsilci Yardımcısı Vivian van de Perre, son dönemde Goma sokaklarından 2 bin cesedin toplandığını, 900 cesedin de farklı hastanelerdeki morglarda bulunduğunu açıkladı. Sokaklar cesetlerle dolu
Birçok bölgede hala toplanmayı bekleyen cesetlerin olduğunu, kayıp sayısının artacağını vurgulayan Perre, Dünya Sağlık Örgütü”nün (DSÖ) olası salgınlar konusunda endişeli olduğunu bildirdi. M23, Goma”yı ele geçirdi KDC”nin doğusundaki Kuzey-Kivu eyaletinin birçok bölgesini ele geçiren M23, son olarak 30 Ocak”ta eyalet başkenti Goma”yı da kontrolü altına alarak vali atadı. Ruanda ve Uganda”ya sınırı bulunan söz konusu eyalet stratejik konumuyla öne çıkıyor. M23″nin 2 gün önce ateşkes ilan etmesi üzerine KDC hükümeti, “isyancıların tek taraflı ateşkes ilanının yanıltıcı bir propaganda” olduğunu savunarak, çatışmaların devam ettiğini duyurdu.
KDC”nin doğusunda yaşanan çatışmalar nedeniyle yıl başından bu yana 500 binden fazla kişi yerinden oldu. M23, büyük ölçüde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame”nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Source: Dünya Gazetesi


Trump: “Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek”

Trump, sosyal medya platformu Truth Social”dan Gazze”yi “devralma” planına dair paylaşım yaptı.

ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakİsrail Başbakanı Netanyahu ABD”de “Gazze”deki işi bitirmeleri” gerektiğini savunduTrump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduDışişleri Bakanı Fidan: Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyızİsrailli askeri uzmanlar, ABD Başkanı Trump”ın Gazze planını gerçekçi bulmuyorBir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?

Filistinlilerin söz konusu plan dahilinde daha “mutlu” bir yaşama kavuşacaklarını iddia eden Trump, “Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek. Filistinliler, (ABD”de Senato Azınlık Lideri) Chuck Schumer gibi insanlar, bölgede yeni ve modern evleri olan çok daha güvenli ve güzel topluluklara çoktan yerleştirilmiş olacaklar. Gerçekten mutlu, güvenli ve özgür olma şansına sahip olacaklar.” ifadelerini kullandı.

Trump bölgede istikrarın hakim olacağını savunarak, “ABD, dünyanın dört bir yanından gelen büyük kalkınma ekipleriyle birlikte çalışarak, yavaş ve dikkatli bir şekilde, dünya üzerinde türünün en büyük ve en görkemli gelişmelerinden biri haline gelecek olan şeyin inşasına başlayacak. ABD askerlerine ihtiyaç duyulmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

Donald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalarla diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binaların kaldırılmasından sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan: Nükleer silah peşinde değiliz

İran resmi haber ajansı IRNA”ya göre, Pezeşkiyan, 1979 devriminin yıldönümü münasebetiyle Tahran”daki büyükelçiler ve yabancı misyon şefleriyle bir araya geldi.

Nükleer silah kullanmanın ülke doktirininde yeri olmadığını yineleyen Pezeşkiyan, “Savaş bizim lehimize değil. Biz nükleer silah peşinde değiliz. Bu, ülke liderinin (Ali Hamaney) fetvasıdır. Bu ülkede (nükleer silahın olmasını) iddia edenler dahi bizi nükleer silaha yönlendiremezler. Çünkü İran yönetim doktrininde masum insanların katledilmesi asla kabul edilemez.” dedi.

İsrail”in bölgedeki tüm ülkelere saldırmasıyla birlikte İran”ın nükleer faaliyetleri hakkında iddialarda bulunduğuna değinen Pezeşkiyan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı”nın söz konusu tesisleri defalarca denetlediğini vurguladı.

“Nükleer tesislere saldırı tehditlerini ciddiye alıyoruz”

Öte yandan İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, ülkedeki nükleer tesislere saldırı olması durumunda karşılık vereceklerini belirtti.

Şehit Behnam Bakıri İnsansız Hava Aracı Gemisi”nin Devrim Muhafızları Donanması”na katılması programında konuşan Selami, “Düşmanların İran”ın nükleer tesislerine saldırı tehditlerine yıllardır aşinayız ve her zaman ciddiye alıyoruz. Ancak tehditlerden daha önemli olan, onlara nasıl yanıt vereceğimizdir ve biz, her türlü saldırıya karşılık vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ASELSAN”dan 21,3 milyon dolarlık sözleşme

ASELSAN, Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yaptığı açıklamada, yeni iş ilişkisini duyurdu. Açıklamada, “ASELSAN ile Orta Doğu ve Afrika bölgesinde faaliyet gösteren bir müşteri arasında, askeri haberleşme sistemlerinin doğrudan satışına ilişkin toplam tutarı 21,3 milyon dolar olan ihracat sözleşmesi imzalanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Source: Dünya Gazetesi


Türk savunma sanayisinden Umman çıkarması! ASELSAN”ın ofisi açıldı

SSB”den yapılan açıklamaya göre, SSB Başkanı Haluk Görgün”ün liderliğinde gerçekleşen ziyaret kapsamında, Umman Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Muhammed Bin Nasır Al Zaabi ve Türkiye”nin Maskat Büyükelçisi Muhammet Hekimoğlu ile bir araya gelindi. Umman Yatırım Ofisi Başkanı Abdulsalam bin Mohammed Al Murshidi ile potansiyel işbirliği konuları ele alındı. Program kapsamında aynı zamanda ASELSAN Umman ofisinin açılışı yapıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın resmi davetiyle geçen aylarda Türkiye”ye ziyarette bulunan Umman Sultanı Heysem bin Tarık”ın ziyaretinin ardından, Türk savunma sanayisi olarak Umman otoriteleriyle potansiyel işbirliği konularını görüşmek üzere Maskat”ta olduklarını bildirdi. Ziyaret programı kapsamında dün Umman Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Muhammed Bin Nasır Al Zaabi ile görüştüklerini aktaran Görgün, “Türkiye”nin Maskat Büyükelçisi Muhammet Hekimoğlu ile büyükelçiliğimizde bir araya geldik. Umman Yatırım Ofisi Başkanı Abdulsalam bin Mohammed Al Murshidi ile toplantı gerçekleştirilerek potansiyel işbirliği konularını ele aldık.” değerlendirmesinde bulundu. Görgün, programları kapsamında ASELSAN Umman ofisinin açılışını da sektör temsilcileriyle birlikte gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Ziyaretimiz kapsamında, ASELSAN ve HAVELSAN firmalarımız savunma sistemlerimizin satışına yönelik önemli sözleşmeler imzaladılar. Başkanlığımız koordinasyonunda savunma sanayisi alanında imzalanan bu stratejik anlaşmalar, iki ülke arasındaki işbirliğinin somut projelere dönüşmesi adına büyük bir adım teşkil ediyor. Bu sözleşmelerin, Türkiye ve Umman”ın savunma sanayisi alanındaki yeteneklerini birleştirerek daha büyük başarılara imza atmamıza zemin hazırlayacağına inanıyoruz. Bu anlaşmaların, sadece iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenlik dengelerini de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz.”

Source: Dünya Gazetesi


Mısır”dan Trump”ın Gazze planının İsrail ile barış anlaşmasını tehlikeye attığı uyarısı

AP”de yer alan haberde, Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri başka bölgelere gönderilmesine yönelik planı hakkında Mısır”ın diplomatik girişimlerde bulunduğu belirtildi.

Beyaz Saray: Başkan, Filistinlilerin “geçici olarak” başka yerlere yerleştirilmesinde kararlı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi”nin, Trump”ın Gazze planına kamuoyu önünde yanıt vermediği ancak Kahire yönetiminin ABD Başkanı”nın bu planını engellemek için diplomatik çalışma başlattığı ifade edildi.

Adı açıklanmayan Mısırlı yetkililere dayandırılan haberde, Kahire”nin Trump”ın planına açıkça karşı olduğunu hem Washington hem de Tel Aviv”e özel olarak ilettiği kaydedildi.

Buna ek olarak Kahire yönetiminin Trump”ın Gazze planının Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşmasını da riske attığı uyarısında bulunduğu aktarıldı.

Adı açıklanmayan Kahire”deki Batılı bir diplomat da birçok kanal aracılığıyla Mısır”ın söz konusu mesajının kendilerine ulaştırıldığını söyledi.

Söz konusu diplomat, Kahire”nin mesajı konusunda ciddi olduğunu ve Trump”ın planının Mısır”ın ulusal güvenliğine tehdit olarak görüldüğünü dile getirdi.

Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunmuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İspanya Dışişleri Bakanı Albares, Trump”ın Gazze planına ” kategorik olarak” karşı çıktı

Albares, İspanya devlet radyosu RNE”ye verdiği demeçte, ABD Başkanı Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri, başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere zorla yerleştirme planına değindi.

ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakİsrail Başbakanı Netanyahu ABD”de “Gazze”deki işi bitirmeleri” gerektiğini savunduTrump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduDışişleri Bakanı Fidan: Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyızİsrailli askeri uzmanlar, ABD Başkanı Trump”ın Gazze planını gerçekçi bulmuyorBir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?Trump: Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek

Albares, “Öncelikle kategorik olarak bunu reddediyoruz. Filistinlilerin, özellikle de Gazzelilerin nereye gitmesi gerektiği tartışmasına kimse girmemeli. Gazzelilerin bizzat kendileri bu tartışmayı kapatmışlardır.” dedi.

“Filistinli Gazzelilerin toprağı Gazzedir.” diyen Albares, “Gazze, Filistin Devletinin geleceğinin bir parçasıdır. İspanya ve Filistin Devletini tanıyan 150 kadar ülkenin dahil olduğu dünyanın büyük bir kısmı böyle düşünüyor.” ifadesini kullandı.

İspanya”nın Filistin halkıyla dayanışmasının devam edeceğini ve hasta çocukların ve yaralıların bazılarının İspanya”ya getirileceğini kaydeden Albares, iç ve dış politikada “tamamen egemen bir ülke olarak kararlar aldıklarını ve hiçbir üçüncü ülkenin İspanya”ya ne yapması gerektiğini söylemesine gerek olmadığını” dile getirdi.

Öte yandan Albares, İsrail ve Filistin arasında “iki devletli çözümü” Avrupa Birliği”nin desteklediğini belirterek şunları ifade etti:

“(Orta Doğu”yu kastederek) Yüzlerini Avrupa”ya çevirme zamanı geldi. Bizden, demokrasi için bir yol gösterici, BM”de çok taraflılığın ve uluslararası insancıl hukukun savunucusu olmamız bekleniyor. Bütün bu fikirler Avrupa”da doğdu ve onları korumamızın zamanı geldi.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump”ın izinden gittiler! Soykırımcı İsrail”den BM İnsan Hakları Konseyi kararı

ABD”nin ardından İsrail”de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi”nden ayrıldığını duyurdu. SKANDAL AÇIKLAMAİsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Sa”ar yaptığı açıklamada, “BM İnsan Hakları Konseyi”ne İsrail”in artık dahil olmayacağını bildirdim. İnsan Hakları Konseyi, Orta Doğu”daki tek demokrasi olan İsrail”i saplantılı bir şekilde takip ederken, insan haklarını ihlal eden ülkelerin incelemeden kaçmasına sürekli imkan sağladı. İsrail, Başkan Trump”ın adil kararına katılarak, artık Konsey”in açık bir şekilde uyguladığı antisemitizme tahammül etmeyecek” dedi.Sa”ar BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Jürg Lauber”e ilettiği mektupta ise kararın 2006″da kurulmasından bu yana İnsan Hakları Konseyi”nde İsrail”e karşı devam eden kurumsal önyargılar nedeniyle alındığını ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump dün, ABD”nin Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ile UNHRC”den çekilmesini ve verilen fonların sonlandırılmasını öngören kararnameyi imzaladı.

Source: Www.star.com.tr


Fransa, Ukrayna”ya yeni savaş uçakları gönderdi

Fransa, Ukrayna”ya modern savaş kabiliyetlerini artırmak için vaat ettiği Mirage 2000-5 savaş uçaklarının ilk partisini teslim etti. Bu teslimat, Ukrayna”nın hava gücünü güçlendirmek amacıyla Fransa ile yapılan askeri iş birliği çerçevesinde gerçekleşti. UKRAYNALI PİLOTLAR VE TEKNİSYENLER FRANSA”DA EĞİTİLDİ Teslimattan önce, Ukraynalı pilotlar ve teknisyenler Fransa”da yaklaşık altı ay süren yoğun bir eğitim aldı. Eğitim programı, Mirage 2000-5″in gelişmiş silah sistemlerinin yanı sıra, radar ve elektronik harp önlemlerini içeriyordu. Fransa, Ukraynalı personelin bu uçakları en verimli şekilde kullanabilmesi için eğitim desteğini sürdürmeyi planlıyor. TESLİMATIN UKRAYNA”NIN SAVUNMA KABİLİYETİNE ETKİSİ Bu uçakların teslim edilmesi, Ukrayna”nın hava sahasını koruma kapasitesini artıracak. Özellikle Rusya”nın uzun menzilli saldırılarına karşı Ukrayna”nın hava savunmasını güçlendirmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Fransa”nın bu desteği, Avrupa”nın Ukrayna”ya yönelik askeri yardımlarının ABD”de Trump”ın başkanlık görevini devralmasından sonra da devam ettiğinin bir göstergesi. MİRAJ 2000-5″İN TEKNİK ÖZELLİKLERİ Mirage 2000-5, Fransız Dassault Aviation tarafından üretilen çok amaçlı bir savaş uçağıdır. Gelişmiş radar ve füze sistemleriyle donatılmış olan bu uçak, havadan havaya ve havadan yere görevler için uygundur. Maksimum 2.336 km/s hıza ulaşabilen Mirage 2000-5, MICA ve Magic II gibi modern füze sistemlerini taşıyabilir. Aynı zamanda gelişmiş elektronik harp sistemleri ve gelişmiş atış kontrol radarı ile donatılmış olup, düşman hava tehditlerine karşı yüksek manevra kabiliyeti sunar.

Source: Abdurrahman Yazıcı


Şehit Binbaşı Murat Kemal Yetişen”in cenazesi memleketi Aydın”da toprağa verildi

Şehidin cenazesi önce Germencik”teki babaevine, ardından da Efeler ilçesinde yaşayan annesinin evine getirilerek helallik alındı.Türk bayrağına sarılı şehidin cenazesi daha sonra Bey Camisine götürüldü.Şehidin eşi Mesude Esin, kızı Ece”nin elini bir an olsun bırakmadı. Şehidin annesi Ayşe Gaser ile babası Savaş Yetişen, taziyeleri kabul etti.Şehidin naaşı, İl Müftüsü Hasan Güneş tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından Kemer Mezarlığında defnedildi.ŞEHİT OLDUĞU GÜN EVLİLİK YIL DÖNÜMÜYDÜPiyade Komando Binbaşı Murat Kemal Yetişen”in, şehit olduğu gün evlilik yıl dönümü, şehadete uğurlandığı gün ise kızı Ece”nin doğum günü olduğu öğrenildi.Cenaze törenine, şehidin yakınları, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Aydın Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan, Evrim Karakoz ve Süleyman Bülbül, İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Erdem, CHP İl Başkanı Hikmet Saatçı ve vatandaşlar katıldı.

Source: Www.star.com.tr


Türkiye”nin yeni askeri projesi Çin”i panikletti! Türkler Hint Okyanusu ve Atlantik”e kadar uzanacak

Çin Halk Kurtuluş Ordusunun yayın organı “PLA Daily” gazetesinde yayımlanan makalede, Türkiye”nin büyük bir uçak gemisinin yapımına başladığını duyurduğu bildirildi.Makalede, 60 bin tonluk geminin, Türkiye”nin halen sahip olduğu en büyük savaş gemisi olan 28 bin tonluk TCG Anadolu”dan iki kat büyük olacağı belirtilerek, “Türkiye, çift uçak gemisi grubu oluşturmaya başladı” başlığı kullanıldı.”TÜRKİYE”NİN BİRKAÇ ÜLKEDEN BİRİ OLMASINI SAĞLAYACAK”Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler”in yeni uçak gemisi ile bir denizaltı ve bir muhribin inşasını da içeren üç yeni savaş gemisinin yapımına başlandığını açıkladığı kaydedilen makalede, “Bu hamle, Türkiye”nin çift uçak gemisi grubuna sahip birkaç ülkeden biri olmasını sağlayacak.” ifadesine yer verildi.Makalede, İstanbul Tersanesi”nde yapılan geminin, 285 metre uzunluğunda, 72 metre genişliğinde ve 10,1 metre batma mesafesine sahip olacağı; 25 knot azami hıza ve 10 bin deniz mili menzile ulaşabileceği; uçuş güvertesinde 20, hangarında ise 30 uçakla toplam 50 savaş uçağını taşıyabileceği belirtildi.Yeni gemide yerlilik oranının TCG Anadolu”ya kıyasla yüzde 80″in üzerine çıkmasının beklendiğine işaret edilen makalede, geminin, Türk savunma sanayisinin geliştirdiği 32 hücreli dikey fırlatma sistemi, 4 yakın hava savunma sistemi ve 7 uzaktan kumandalı silah istasyonu ile donatılacağı, Türkiye”nin kendi geliştirdiği uçak fırlatma sisteminin de bu gemiye entegre edilmesinin hedeflendiği bilgisine yer verildi.”SAVUNMA SANAYİNİ BAĞIMSIZ HALE GETİRME HEDEFİYLE ÖRTÜŞÜYOR”Makalede, Türkiye”nin girişiminin savunma sanayisini bağımsız hale getirme hedefleriyle uyuştuğu vurgulanarak, yeni uçak gemisi projesine 40″tan fazla Türk savunma şirketinin katkı sağladığı aktarıldı.Türkiye”nin Ege ve Akdeniz”de Yunanistan ile yaşadığı ihtilaflar nedeniyle denizlerdeki kontrolünü güçlendirme ihtiyacının yanı sıra küresel etkisini artırmak için de deniz gücünü kuvvetlendirmeye yöneldiğine dikkat çekilen makalede, şu değerlendirmeye yer verildi:”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye”yi küresel ölçekte etkili bir ülke haline getirmeyi amaçlıyor. Büyük bir uçak gemisiyle Türk Donanması, Hint Okyanusu ve Atlantik gibi uzak bölgelerde operasyon yapabilecek.”

Source: Www.star.com.tr


Türkiye, Suriye”de askeri üs mü kuracak? MSB”den açıklama geldi

Milli Savunma Bakanlığı Basın-Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Kars”ta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. “TÜRKİYE”NİN SURİYE”DE ÜS KURACAĞI” İDDİALARI Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan bakanlık kaynakları, “Türkiye”nin Suriye”ye iki yeni askeri üs kuracağı” iddialarına ilişkin, şunları söyledi: “Türkiye olarak önceliğimiz, Suriye”nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, Suriye”de istikrarın sağlanması ve terörist unsurların, özellikle PYD/YPG”nin Suriye”nin kuzeyindeki faaliyetlerinin engellenmesidir. Yeni Suriye Hükümeti”nin, Suriye”nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bakanlığımızın fonksiyon alanına giren konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik. “BU TÜR KONULARI KONUŞMAK İÇİN ŞU AN ÇOK ERKEN” Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta Bakanlığımızdan görevlendirilen bir heyet marifetiyle ilk temas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Her iki taraf da Suriye”nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden temizlenmesi üzerinde görüş birliğindedir. Basında çıkan bu tür haberlere ihtiyatlı yaklaşmak ve içeriğini iyi okuyup anlamak gerekir. Bu tür konuları konuşmak için şu an çok erken. Yeni Suriye Hükümeti”nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi maksadıyla müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılmasına yönelik çalışılacaktır.”

Source: Haberler


Filistin Devlet Başkanlığı: Topraklarımız yatırım projesi değildir

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Rudeyne, ABD Başkanı Donald Trump”ın “Gazzelilerin başka ülkelere yerleştirilebileceği” ve “ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağı” yönelik açıklamalarında tepki gösterdi. “1948 VE 1967 FELAKETLERİNİN TEKRARLANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”Rudeyne, toprağı, tarihi ve kutsal mekanlarıyla Filistin”in satılık veya bir yatırım projesi olmadığını vurguladı. Filistin halkının haklarının pazarlık konusu yapılamayacağını belirten Rudeyne, Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, ister Gazze Şeridi”nde ister Batı Şeria”da olsun, topraklarının bir karışından bile vazgeçmeyeceğini aktardı. Rudeyne, “Filistin halkı ve liderliği 1948 ve 1967 felaketlerinin tekrarlanmasına izin vermeyecek ve ne Filistin”de ne de topraklarında yeri olmayan yatırım projeleriyle haklı davalarını tasfiye etmeyi amaçlayan her türlü planı engelleyecektir” dedi. İsrail eski Başbakanı Barak: Trump”ın Gazze planı hayal ürünüABD yönetiminin Filistinlileri yerinden etme planlarına karşı tüm dünyanın uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukuktan kaynaklanan tek bir dil konuştuğunu belirten Rudeyne, ABD yönetiminin ise farklı bir dil konuştuğunu ifade etti.

Source: Www.star.com.tr


AB”den Trump”ın planına yanıt: Gazze gelecekteki Filistin devletinin parçası

El Anouni, AB Komisyonunun günlük basın toplantısında Trump”ın “ABD”nin, Gazze Şeridi”ni devralacağına” ilişkin sözleriyle ilgili açıklama yaptı. Sözcü, “AB, hem İsrailliler hem de Filistinliler için uzun vadeli bir barışa giden tek yol olduğuna inandığımız iki devletli çözüme tamamen bağlı kalmaya devam ediyor. Gazze”nin gelecekteki bir Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça belirttik.” ifadelerini kullandı. El Anouni, AB”nin pozisyonunun “Filistinlilerin daha fazla zorla yerinden edilmemesi” yönünde olduğunun altını çizdi. Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını söylemişti. Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, “Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını” ileri sürmüştü. Trump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunmuştu.

Source: Internet Haber


Trump”ın Özel Temsilcisi Kellogg, Ukrayna-Rusya barışının “aylar içinde” sağlanabileceğini belirtti

Emekli Korgeneral Keith Kellogg, Fox News kanalına, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşın sonlandırılmasına ilişkin görüşlerini aktardı.

Kellog, Karadeniz”in kuzeyinde barışın sağlanması konusunda, “Başkan Trump”a çok güveniyorum. Bilirsin, o bir anlaşma yapıcı. Bunu gerçekleştirecek.” diye konuştu.

“Barış aylar içinde sağlanabilir, yıl sürmez.” diyen Kellogg, ateşkesin gelecek 100 günlük bir takvimden geriye sayım yapılacak şekilde belirlenebilecek bir süreçte mümkün olabileceği inancını dile getirdi.

Kellogg, Trump”ın bu konuda ortaya konulacak çabalara liderlik edeceğini belirterek, ABD Başkanı”nın ikna edici kabiliyetinden emin olduğunu vurguladı.

Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, iki ülke arasında devam eden savaşın maliyetine işaret ettiği televizyon programında, barışın sağlanmasının sadece savaşın tarafları değil, tüm dünya için iyi olacağını belirtti.

Trump”ın, Ukrayna ile Rusya”nın müzakere masasına oturtulması konusunda her iki tarafa da baskı yapacağını söyleyen Kellogg, ABD”nin Ukrayna”ya bugüne kadar 174 milyar doların üzerinde yardım yaptığını ifade etti.

Rusya”yı barışa ikna etme konusunda ekonomik yaptırımların önemli olduğunu kaydeden Kellogg, savaştaki ölü ve yaralı sayısının 1 milyonu aştığını dile getirdi. Kellogg, “Bunlar korkunç sayılar. Bunlar İkinci Dünya Savaşı seviyesinde sayılar.” dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Kongo Demokratik Cumhuriyeti, isyancı M23″ü Goma şehrine “terör getirmekle” suçladı

Muyaya, Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek ülkede güvenlik güçleri ile M23 arasında yaşanan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Goma”daki çatışmalar nedeniyle 3 binden fazla kişinin öldüğünü, 3 binden fazla kişinin de yaralandığını kaydeden Muyaya, yaralılardan bazılarının durumunun çok ağır olduğunu aktardı.

Muyaya, Ruanda hükümetini, M23″ü desteklemekle suçlayarak, sahada da M23 ile Ruanda askerlerinin olduğunu iddia etti.

“(M23″ün Goma saldırısı) Gündüz vakti 3 ila 4 milyonluk bir şehre saldırdılar, buna yerinden edilmiş kişiler için bir kamp da dahildi. Amaç açık, şehre terör getirmek.” ifadelerini kullanan Muyaya, Goma”da ihlallere ve suç işlenmeye devam edildiğini belirtti.

AA muhabirinin, Goma”yı geri almak için KDC hükümetinin adımlarına ilişkin sorusunu yanıtlayan Muyaya, “M23″ün sadece bir vekalet savaşı yürüttüğünü ve Ruanda”nın operasyonları doğrudan yönettiğini” savundu.

Muyaya, KDC ile Ruanda arasında Luanda Süreci kapsamında müzakerelerin devam ettiğini de hatırlatarak, hükümet olarak sorunu kalıcı şekilde çözmeyi arzu ettiklerini kaydetti.

“Başka bir müzakere duruşuna ihtiyacımız yok çünkü iki yıl müzakere ettik ve bugün bir plan var.” diyen Muyaya, tüm teknik soruların Luanda Süreci”nde ana hatlarıyla belirtildiğini dile getirdi.

Muyaya, uluslararası toplumdan Ruanda”ya daha fazla baskı yapmalarını beklediklerini söyledi.

KDC”deki çatışmalar

KDC”nin doğusunda yaşanan çatışmalar nedeniyle yıl başından bu yana 500 binden fazla kişi yerinden oldu.

Bölgedeki birçok köy ve kasabanın kontrolünü ele geçiren M23, son olarak Kuzey-Kivu eyaletinin başkenti Goma”yı ele geçirmişti.

BM ve KDC”nin M23″e destek vermekle suçladığı Ruanda ise iddiaları reddediyor.

KDC”nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009″da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart Hareketi adı altında ortaya çıkan grup, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlamıştı.

M23, büyük ölçüde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame”nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İsrail Gazze”de tarihi mirası da hedef aldı! Arkeolojik alanlar büyük zarar gördü

Bakanlığın yayımladığı raporda, İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarında bölgede 138 arkeolojik alanın “ağır”, 61 alanın “orta” derecede hasar gördüğü belgelendi.Rapora göre 27 alan daha “hafif” hasar görürken, 90 alan ise hasarsız sayıldı.UYDU GÖRÜNTÜLERİ ANALİZ EDİLDİSöz konusu hasar değerlendirmesine 13 Filistinli uzmanın katılımı ve Oxford Üniversitesi ekibinin desteğiyle saha araştırması yapıldıktan, uydu görüntüleri analiz edildikten ve tüm veriler toplandıktan sonra ulaşıldığı aktarıldı.Hasar giderme ve restorasyon çalışmaları için gerekli maliyetin 261,15 milyon avro olarak değerlendirildiği kaydedildi.

Source: Www.star.com.tr


Katil Netanyahu”dan Trump”ın Gazze planına ilişkin açıklama: Bambaşka bir fikirle geldi

Katil Netanyahu, İsrail”in Kanal 14 televizyonuna verdiği röportajda, Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail”in saldırıları sona erince Gazze”ye yönelik planının ne olacağı sorusunun sık sık gündeme geldiğini dile getiren Netanyahu, “Sürekli olarak ertesi günden (İsrail”in Gazze”ye saldırılarının sonlanması sonrasından) bahsediyorlardı, işte Trump bambaşka ve yeni bir fikirle geldi.” ifadesini kullandı. “PLANIN GENEL HATLARINI BİLİYORDUM” Netanyahu, Trump”ın Gazze planının genel hatlarını Beyaz Saray”da açıklamadan önce bildiğini, dünyanın geri kalanının ise buna “şaşırdığı” yorumunu yaptı. TRUMP “ABD GAZZE”Yİ DEVRALACAK” DEMİŞTİ Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını söylemişti. Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını ileri sürmüştü. Trump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunmuştu.

Source:


Zelenskiy, savaşa son verebilecek kararını “hazırım” diyerek duyurdu

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Telegram hesabından yaptığı yazılı açıklamada, ülkesinde temaslarda bulunan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Odile Renaud-Basso”yu kabul ettiğini duyurdu. “ANLAŞABİLİRSEK PUTİN İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIM” Zelenskiy, ikili görüşmenin ardından Odile Renaud-Basso ile yaptığı basın toplantısında ise ülkesinde devam eden savaşla ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Savaşı sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşme ihtimalinin olup olmadığına ilişkin soruya Zelenskiy, şu yanıtı verdi: “Elbette hem ABD hem Başkan (Donald) Trump ve AB ülkeleri, Rusya olmadan, Putin olmadan diplomasinin mümkün olmadığına inanıyor. Bu yüzden dedim ki eğer bu savaşın bizim için nasıl sonuçlanacağı konusunda anlaşabilirsek ben Putin ile görüşmeye hazırım. Diplomasiye hazırız, burada bununla ilgili bir sorunum yok. Sorun şu ki bana öyle geliyor ki Putin prensip olarak benimle savaşı bitirmek hakkında konuşmaktan korkuyor.” Zelenskiy, “Ama yine de Trump”ın onu savaşı bitirmeye zorlayabileceğini düşünüyorum.” dedi. “ABD-UKRAYNA EKİPLERİNİN BİRLİKTE ÇALIŞACAĞINDAN EMİNİM” Son dönemlerde, Rusya-Ukrayna Savaşı”nı bitirme yönünde bazı medya kuruluşlarında “Trump”ın planı” olduğu iddia edilen bilgilerin ortaya çıkmasına da değinen Zelenskiy, “Ekiplerimizin (ABD-Ukrayna) birlikte çalışacağından eminim. Birbirinden farklı bir plan olamaz.” değerlendirmesinde bulundu. “DİPLOMASİYE HAZIRIZ” Zelenskiy, savaşı bitirmek için kendi görüşlerini daha önce Trump ile de paylaştığını hatırlatarak, “Ancak yine de bunun ortak bir anlayış ve vizyon olmasını sağlamak için çalışacağız. Rusya bir şeyden hoşlanmasa bile ortaklar arasında ortak bir vizyona ihtiyacımız var. Sonra ise diplomasiye hazırız.” diye konuştu. Trump”ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi olarak atadığı Keith Kellogg”dan savaşın bitirilmesine yönelik bir planın çıktığı iddiaların da olduğunu hatırlatan Zelenskiy, “Resmi müzakereleri ve sonuçları bekleyeceğiz.” dedi. EBRD, UKRAYNA”NIN ENERJİ SEKTÖRÜNE DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEK EBRD Başkanı Renaud-Basso da geçen yıl ayırdıkları 2,4 milyar avroyla birlikte savaşın başından bugüne kadar Ukrayna”ya 6,2 milyar avroluk destek sağladıklarını dile getirdi. Renaud-Basso, Ukrayna”nın enerji sektöründe projeler üretmeye ve özel sektörü desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Source: Davit Kachkachishvili


Trump’ın Batı Şeria’yı ilhak Gazze’ye çökme planına şaşıranlar Siyonizm’in gücünü anlamayanlardır

Sadece Gazze değil Batı Şeria’nın da ilhak edilmesiyle ilgili bir gazetecinin, “Sayın Başkan, birçok kişinin Yahudi halkının kutsal kitaptaki vatanı olduğuna inandığı Yahudiye ve Samarya bölgelerinde İsrail egemenliğini destekliyor musunuz?” sorusuna da 1 ay içinde bu konuda bir duyuru yapacaklarına dair kirli planını açıkladı. Soykırım suçlusu İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ilk devlet adamı olarak ağırlanması ve Trump’ın açıklamaları Yahudi Siyonistlerin ABD üzerindeki etkisini göstermesi bakımından da önemliydi.Tüm bunlar Gazze soykırımında suç ortağı Biden döneminde olduğu gibi Siyonizm’in ABD siyasetinden, bürokrasisine, iş dünyasından, medyasına kadar ne kadar güçlü olduğunu da gözler önüne serdi. Netanyahu’nun oturacağı koltuğu tutacak kadar köleleşmiş Trump’ın açıkladığı kirli planlara şaşırmak Siyonizm’in ABD üzerindeki gücün anlamamaktır.Nitekim, Trump’ın “Gazze’de ateşkes devam eder diye garanti veremem” diyerek Siyonist İsrail’in ABD işbirliği ile Filistin topraklarını işgal ve ilhakı kirli planından vazgeçmediklerini gösteriyor. Trump’ın dünkü “İsrail, Gazze’yi ABD’ye devredecek” sözleri, gerçeklikten, hukuktan son derece uzak, “siyaset”, “ulusal çıkarlar”, “jeopolitik” gibi kavramlar da izah edilmeyecek kadar zor. Daha önce de bu köşede yazdığım gibi bu kirli planı ancak akıl dışı Yahudi ve Hristiyan Siyonizm’inin “teopolitik” amaçlarıyla anlamaya çalışmakta yarar var.KEHANETÇİLERİN TRUMP HEYECANIBen de son gelişmeler ışığında gelişmeleri “Siyonizm’in Teolojik Temelleri” (Divan Kitap, 2020) isimli 464 sayfalık kitabının yazarı Semiha Karahan’a sordum. İşte Karahan’ın açıklamaları:“Hıristiyan Siyonistler neredeyse 400 yıldır dünyadaki her gelişmeyi, ahir zaman perspektifinden okumaktadır. Yahudi Siyonistlerin dindar olanları da 150 yıldır aynı şekilde ahir zaman kehanetleri ve işaretleri üzerinden okumaktadır.Son iki yüzyıldaki her siyasi ve askeri gelişme gibi 1 buçuk yıldır Gazze’de süren korkunç durum da Evanjelistler tarafından ahir zaman kehanetleriyle bağdaştırılmış ve İsa Mesih’in gelişinin yakın oluşunun güçlü bir işareti olarak görülmüştür.Şimdi ise Trump’ın seçilmesi ve Netanyahu ile görüşmesi ve bunun ardından verdiği demeçler tüm ‘Kehanetçileri’ oldukça heyecanlandırmaktadır. Dolayısıyla Trump’ın her hamlesi bin yıla uzanan yapbozun bir parçası gibi algılanmaktadır. Bu bağlamda öncelikle belirtilmesi gereken en önemli kehanet hem Yahudi hem de Hıristiyan eskatolojisinde Mesih gelmeden hemen önce iki adamın geleceğine dair yer alan bilgidir.Hıristiyan eskatolojisinin dolayısıyla Evanjelistlerin inançlarının detaylarına inildiğinde şöyle bir sistem açığa çıkmaktadır. İsa Mesih gelmeden önceki 7 yıl, bir ekole göre 3,5 yıl boyunca dünyayı sarsacak gelişmeler yaşanacaktır. İşte Gazze’deki soykırım da bu 7 yıllık süredeki gelişmelerden biri olarak değerlendirilmektedir. Bunun hemen ardından Filistin’in özellikle de Kudüs’ün pay edilmesi gibi bir kehanet söz konusu. Bu pay edilmede kısa bir süreliğine yabancılara yani Hıristiyan olmayanlara küçük bir pay verilecektir. İşte bu geçici pay süresi bittiğinde iki adam gelecektir. Bu iki adam kutsal metinlerde tanık veya peygamber olarak ifade edilir. İki tanık yeryüzünde Rabbin adını duyuracak ve onun için çalışacak ama nihayetinde öldürüleceklerdir. Ancak sonra yeniden dirileceklerdir.ELON MUSK DECCAL Mİ?Şimdi bu iki tanık bugünkü konjonktürde dirilmiştir yani yeniden seçilmiş Trump ve Elon Musk olarak değerlendiriliyor. Trump ve Musk’ın bile isteye bu role büründüklerini söylemek mümkün. Mesela LGBT gibi dine aykırı oluşumlara karşı gösterdikleri tutumla kendilerini Rabbin adamı gibi bir izlenim sergilemektedirler. Gazze’nin boşaltılacağı yönündeki demeci de Trump’ın kendisini bu iki tanıktan biri olarak gördüğünü düşündürmektedir. Yine ezoterik bilgiler doğrultusunda bu iki tanığın Batı’dan geleceğine yönelik bilgi de Trump ve Musk’ın kendilerini bu role kaptırmasında önemli bir detay.İki tanığın dolayısıyla Trump ve Musk’ın varmak istediği hedeflerden biri de İsrail’e tapınağı inşa ettirmektir.Musk ‘Deccal’O halde öncelikle şu açığa çıkıyor: Trump ve Musk kendilerini eskatolojik kehanet çerçevesinde iki peygamber olarak görmekte oldukları gibi bazı Evanjelistler de bu iki ismi aynı şekilde algılamaktadır. Diğer taraftan bazı Evanjelistler de Trump ve Musk’ı başka bir kehanet ile sahte peygamber ve deccal olarak tahlil etmektedir. Bu bakış açısında Musk deccal Trump ise sahte peygamberdir. Yine bu ikisi insanlara kendilerini iyiymiş gibi gösterip popüler olacaklar ama daha sonra insanlığın kötülüğüne çalıştıkları anlaşılacak. Egemen olduklarında İsrail ile anlaşma yapacaklar ve bu antlaşma çerçevesinde tapınağı yeniden inşa ettirecekler. Ancak bu tapınak ayakta çok kısa bir süre kalacak çünkü tapınak Yahudiler yani şeytanla işbirliği yapanlarca inşa edildiği için Hıristiyanlar tarafından yıkılacak. İşte bu vakit geldiğinde bazı Evanjelistlere göre Trump ve Musk İsrail’i yok etmek için düğmeye basacak.Bir Evanjelistin Trump ve Musk’ı nasıl yorumladığı aslında Siyonist olup olmamasıyla yakından bağlantılıdır. Hıristiyan Siyonistlere göre Trump ve Musk deccal ve sahte peygamber olsa da iki tanık/peygamber olsa da pek bir şey fark etmiyor. Çünkü inanışa göre her ikisinin neticesinde de İsa Mesih’in gelişinin an meselesi olduğu açığa çıkıyor.Ayrıca Musk’ın X harfine karşı takıntısının sadece çarmıh hadisesinden kaynaklı olmadığını bu harfi kendisiyle bağdaştırdığında isminin anlamını ‘Ben gerçek bir deccalim’ şeklinde kodladığını eklemek gerekmektedir.Daha da önemlisi Musk’ın uzay takıntısının Armageddon ile direkt bağlantılı olduğu da belirtilebilir. İki tanık Trump ve Musk, Gazze’yi boşaltmaya karar verdikleri şu günleri hemen takiben Akdeniz’de çok büyük bir deprem olduğu takdirde heyecanın doruklarına varacaklar. Çünkü iki tanık kehanetini deprem kehaneti takip etmektedir.”Dediğim gibi yaşananları akıl, siyaset, diploması, jeopolitik ile açıklamak mümkün değil sapık Siyonist ideoloji kan dökmeye Ortadoğu’da harita değiştirmeye çalışıyor.

Source: Nedim Şener


Trump ne yapmak istiyor

‘Kanada’yı ABD’nin 51’inci eyaleti yapacağız’ dedi. Grönland’ı Danimarka’dan satın almayı gündeme getirdi. Panama Kanalı’nın idaresini geri almak için baskı uygulamaya başladı. Meksika Körfezi’nin adını ‘Amerika Körfezi’ olarak değiştirdiğini ilan etti.Son olarak da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ağırladığı Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada ‘Gazze’nin sahibi olacağız. Orayı Ortadoğu’nun Rivierası yapacağız’ diyerek Filistinlileri tehcir planını duyurdu.ABD AYAĞA KALKTITRUMP’ın şoke edici önerisi bir anda dünyanın en çok konuştuğu konu oldu. ABD basını ayağa kalktı. Hani ABD askeri yeni bir savaşa girmeyecekti, ‘O seçim vaadine ne oldu’ diye tepki gösterdiler. Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nden senatörler bile Amerikan vergi mükelleflerinin parasının Gazze’de harcanma ihtimali ve ABD askerinin yeni bir savaşa girme olasılığına karşı hop oturup hop kalktı. Netanyahu, planı alkışlarken, İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Filistinlilerin ‘gönüllü’ tehciri için plan yapılması konusunda orduya talimat verdiğini açıkladı.GERİ ADIM ATAR MITRUMP’ın ‘Gazze’ye el koyma’ planı Türkiye’den Arap dünyasına, Rusya’dan Çin ve Avrupa’ya kadar bütün dünyada tepki çekti. Dünyadan koro halinde ‘Tek çözüm iki devlet’ sesleri yükselirken ABD basınına sızdırılan haberlerden ve Trump ekibinden gelen açıklamalar, geri adıma işaret eder nitelikteydi. Başkan Trump’ın planından Dışişleri ve Pentagon’un haberi bile olmadığı, fizibilite çalışması yapılmadığı, asıl işi emlakçılık olan Trump’ın aynı kafayla uluslararası siyaseti dizayn etmeye çalıştığı öne sürülüyordu.başkan ISRAR EDİYORANCAK Trump dün sabah uyanır uyanmaz sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Çatışmalar sona erdiğinde İsrail, Gazze Şeridi’ni ABD’ye teslim edecek” dedi. İsrail’in evlerini yerle bir ettiği Filistinlileri vatan toprağından sökme planını adete bir iyilik projesi gibi sunan Trump, gidecekleri yerlerde modern ve yeni evlerde yaşayacaklarını, mutlu ve güvende olacaklarını savundu. Dünyanın dört bir yanından ekiplerle çalıştıklarını öne süren Trump, Amerikan askerinin de Gazze’ye ayak basmayacağını söyledi.Özetle ABD Başkanı ısrarını sürdürdü.ELİNİ YÜKSEK AÇIYORTRUMP’ın kafasındaki plan ne? ABD’de birçok kişi eski işinsanı Trump’ın elini yükselterek müzakere başlatmaya çalıştığını düşünüyor. Cumhuriyetçi Parti’den Senatör Kevin Cramer, teklifi ciddiye almadığını belirterek “Bence bu büyük fikirleri ne olacağını görmek için ortaya atıyor” diyor. CNN analizi Stephen Collinson da Trump’ın Ortadoğu ve Ukrayna’da anlaşma zemini aradığını belirterek, uzlaşma şansını arttırmak için muhatapların dengesini bozacak tuhaf bir teklifle pazarlığa başladığına işaret ediyor.TEHLİKELİ BİR EMSALBİR de madalyonun öbür yüzüne bakalım. ABD Başkanı, bu açıklamayı Gazze’de ateşkesin ikinci aşaması için müzakerelerin başlamasının beklendiği bir dönemde yapıyor. 15 aydır süren savaşın ardından Gazze Şeridi büyük bir enkaz yığını, yüzbinlerce Filistinli insanlık dışı şartlar altında patlamamış binlerce mühimmatın ortasında yaşam savaşı veriyor.Uluslararası toplum 40 km uzunluğunda yaklaşık 10 km genişliğindeki bu toprak parçasına kök salmış 2 milyon Gazzeli için plan geliştirebilmiş değil. Savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceği konusunda herhangi bir uzlaşma yok. Gazze Şeridi’ndeki enkazın nasıl kaldırılacağı, kimin finanse edeceği de belirsiz.İsrail’in Ortadoğu’daki yerini dar bulduğunu gizlemeyen Trump, Gazze’de yeni bir tartışma başlatıyor. Diyelim ki bir grup Filistinli gitmeyi kabul etti, sonra ne olacak? Sıra Filistin’in öte yakası olan Batı Şeria’yı boşaltmaya mı gelecek?Nereden bakarsanız bakın Trump’ın teklifi hayata geçirilmesi uluslararası hukuk açısından da tehlikeli bir emsal teşkil edecek olması sebebiyle de sakıncalı duruyor. Dolayısıyla hep birlikte ‘iki devletli çözüm İsrail ve Filistin için tek çözümdür’ demenin tam vaktidir.

Source: Nilgün Tekfidan Gümüş


ABD’den utanç görüntüleri

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), düzensiz göçmenlerin Guantanamo Körfezi Deniz Üssü”ne taşındığı videoyu paylaştı. Yaklaşık 1.5 dakikalık videoda el, ayak ve bellerinden zincirlerle bağlı düzensiz göçmenlerin uçaktan her biri ik i ABD askeri tarafından kollarından tutularak üsse taşınması dikkati çekiyor. Açıklamada düzensiz göçmenler, “yüksek tehdit oluşturan suçlular” olarak nitelendiriliyor ve “Bu suçlular, toplumumuzda şiddet ve kargaşa çıkarmak için daha önce esnek olan sınırımızı çiğnediler. Başkan Trump , onları derhal ülkemizden kovmak için hızlı bir şekilde harekete geçti ve ülkemizin en iyileri bu kritik görevde öncülük etmeye yardımcı oluyor” deniliyor.

Source: Sabah