Küresel Politika Güncesi: Trump, Filistin ve Uluslararası Tepkiler

Kanada, Trump”ın Gazze planına karşılık Filistinlilerin kaderlerini tayin hakkını desteklediğini belirtti

Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, X sosyal medya hesabından, ABD Başkanı Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri zorla yerinden etme planına ilişkin açıklama yaptı.

Joly paylaşımında, ülkesinin “Gazze konusunda uzun süredir devam eden tutumunun” değişmediğini vurgulayarak, “İsraillilerin ve Filistinlilerin uluslararası kabul görmüş sınırlar içerisinde güvenle yaşayabilecekleri iki devletli çözüme ulaşması konusunda” kararlı olduklarını kaydetti.

Hamas”ın Gazze”nin yönetiminde herhangi bir rolü olmadığını belirten Joly, “Filistinlilerin Gazze”de zorla yerinden edilmeleri de dahil olmak üzere kendi kaderlerini tayin etme hakkını destekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

Donald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Güney Afrika”da düzenlenecek G20 Zirvesi”ne katılmayacağını açıkladı

Dışişleri Bakanı Rubio, X sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamada bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump”ın Güney Afrika”nın “topraklara el koyduğunu” ve belirli kesimlere “çok kötü” davrandığını belirterek bu ülkeye yönelik fonları askıya alacağını bildirmesinin ardından yaptığı açıklamada Rubio, Güney Afrika”nın Johannesburg kentinde 20-21 Şubat”ta düzenlenecek G20 Zirvesi”ne katılmayacağını bildirdi.

Rubio, Güney Afrika”nın “çok kötü şeyler yaptığını, özel mülkleri kamulaştırdığını, G20″yi dayanışma, eşitlik ve sürdürülebilirliği tanıtmak için kullandığını” belirterek, “Benim işim ABD”nin ulusal çıkarlarını ilerletmek, vergi mükelleflerinin parasını boşa harcamak ya da Amerikan karşıtlığını şımartmak değil.” ifadesini kullandı.

Trump, Güney Afrika”ya yönelik fonları askıya alacağını açıklamıştı

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa”nın 24 Ocak”ta imzaladığı “2024 tarihli Toprak Kamulaştırma Yasası”, toprakların yeniden dağıtımını hızlandırmaya yönelik “tazminatsız kamulaştırma” yetkisi verdiği gerekçesiyle tartışmalara neden olmuştu.

ABD Başkanı Trump, “topraklara el koyduğunu” ve belirli kesimlere “çok kötü” davrandığını gerekçe göstererek, Güney Afrika”ya yönelik tüm fonları askıya alacağına dair açıklamalarda bulunmuştu.

Güney Afrika Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, hukukun üstünlüğü, adalet ve eşitliğe derinden bağlı bir anayasal demokrasi olduklarını belirtilerek, “Güney Afrika hükümeti hiçbir araziye el koymamıştır.” ifadesi kullanılmıştı.

Ramaphosa”nın, Güney Afrika”daki yeni arazi yasası konusunda ABD yönetimiyle yaşanan tartışmayı yatıştırmak için Amerikalı iş insanı ve X”in sahibi Elon Musk ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirilmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Arjantin DSÖ”den çekililiyor

Milei, X sosyal medya platformundaki paylaşımında, DSÖ”nün salgın sürecindeki uzun süreli önlemlerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini savundu.DSÖ”yü sert bir dille eleştiren Milei, “Hiçbir zaman unutmayacağız ki, ilkel karantinanın fikir babalarıydılar. Bu durum, 1998 tarihli Roma Statüsü”nün 7. maddesinin (k) bendi uyarınca, talimatlarını uygulayan tüm devletlerle işbirliği içinde, tarihin en tuhaf insanlığa karşı suçlarından birinin işlenmesi anlamına gelmiştir. Bu nedenle böylesine uygunsuz bir kurumu terk etmeye karar verdik.” ifadelerini kullandı.Devlet Başkanlığı Sözcüsü Manuel Adorni basına yaptığı açıklamada, DSÖ”nün Kovid-19 döneminde uyguladığı sağlık politikalarına ilişkin “derin farklılıklar” yaşadıklarını ve bu sebeple Milei”nin DSÖ”den çekilme talimatı verdiğini söyledi.Arjantin”in DSÖ”den fon almadığını vurgulayan Adorni, “Biz Arjantinliler, bırakın sağlığımızı, uluslararası bir kuruluşun egemenliğimize müdahale etmesine bile izin vermeyeceğiz. Zaten fon almıyoruz; dolayısıyla çekilmemiz, hizmetlerin kalitesini etkilemeyecek.” dedi.Adorni, DSÖ”nün salgın yönetimi sırasında uyguladığı uzun süreli karantina önlemlerinin bilimsel temelden yoksun olduğunu ve bunun, Arjantin ekonomisine ciddi zarar verdiğini öne sürdü.

Source: Www.star.com.tr


Filistin”den Trump”a “Gazze” cevabı: Yeni bir ev arayışında değiliz

BM Filistin Halkının Devredilemez Haklarının Kullanımı Komitesi (CEIRPP), BM”ye bağlı Ekonomik ve Sosyal Konseyinde (ECOSOC) toplantı düzenledi.Burada konuşma yapan Mansur, Gazze”de ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını ancak anlaşmanın kalıcı ve tüm Filistin topraklarını kapsaması gerektiğini söyledi.Mansur, “Bir taraftan Gazze”de ateşkes varken Batı Şeria”yı cehenneme çevirmek kabul edilemez. Ateşkesin kalıcı ve tüm Filistin toprakları için geçerli olmasını istiyoruz.” dedi.Bunun için tüm üye ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Mansur, Gazze”nin yeniden inşasının önemine dikkati çekti.- “YENİ BİR EV ARAYIŞINDA DEĞİLİZ”Mansur, “Gazze Filistin Devleti”nin bir parçasıdır. Gazze evimizin kıymetli bir parçasıdır. Yeni bir ev arayışında değiliz.” diye konuştu.Gazze halkı için “mutlu ve güvenli” bir yer sağlamak isteyenlerin Filistinlileri atıldıkları “ilk evleri İsrail”e” yollayabileceklerini kaydeden Mansur, bundan daha farklı bir seçeneği kabul etmediklerini dile getirdi.Mansur, dünya üzerinde Gazze halkını atalarından kalan topraklarından çıkaracak hiçbir güç bulunmadığını belirtti.Mansur, Gazze halkının etnik temizliği ve yerlerinden edilmesine karşı çıkan tüm dost ülkelere teşekkürlerini iletti.”Biz kendi ülkemizi yeniden inşa etmek istiyoruz.” diyen Mansur, bu konuda ülkelerden destek istedi.Mansur, Filistin halkının uluslararası hukuk ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları ve Arap barış girişimleri uyarınca barış istediğini vurguladı.05.11 ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, “ABD”nin İsrail”in güvenliğine yüzde 100 bağlılığı sürdürdüğünü” vurguladı. İran”ın bölgesel güvenlik için tehdit oluşturduğu konusunda mutabık kalan ikili, İran”a karşı işbirliğini sürdürme konusunda görüş birliğine vardı.02.59 Kanada, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını açıklamasının ardından Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını desteklediğini bildirdi.03.16 Filistin Kurtuluş Örgütü”ne (FKÖ) bağlı Mülteciler Halk Komitesi, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) işgal altındaki Batı Şeria”daki okullarında müfredatı değiştirmesini kabul etmediğini bildirdi.02.01 ABD”nin New York kentinde Belediye Binası önünde toplanan binlerce protestocu, Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert politikaları ve Filistinlilerin Gazze”den zorla çıkarılmasına ilişkin önerisine karşı geniş çaplı bir gösteri düzenledi. “50 protesto, 50 eyalet, bir gün” etiketleri ile sosyal medya üzerinden duyurulan eylemler, ülke genelinde Philadelphia, Michigan, Texas ve Wisconsin gibi birçok şehirde de yankı buldu.01.30 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Filistin Halkının Devredilemez Haklarının Kullanılması Komitesi”nin 2025 oturumunun açılışında, Filistin halkının temel haklarının ihlal edildiğini vurgulayarak, kalıcı bir ateşkes, insani yardımların hızlandırılması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Guterres, kalıcı barış için Gazze”nin de ayrılmaz bir parçası olduğu bağımsız bir Filistin Devleti”nin kurulmasının şart olduğunu söyledi.01.20 Umman, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını reddettiğini duyurdu.01.17 ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze konusunda kalıpların dışında düşünmeye hazır olduğunu, sorunu çözmek için yeni ve dinamik yollar aradığını kaydetti.01.02 Ürdün Kralı 2. Abdullah, Katar Emiri Şeyh Temim Hamed Al Sani ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Gazze Şeridi ve Suriye”yi görüştü.01.01 Filistin”in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, Gazze”nin Filistin Devleti”nin bir parçası olduğunu belirterek, “Gazze evimizin bir parçası. Yeni bir ev arayışında değiliz.” dedi.00.52 ABD Başkanı Donald Trump”a, başkanlık seçimleri döneminde destek veren “Trump İçin Arap Amerikalılar” isimli Müslüman grup, Trump”ın “Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı sonrasında isim değişikliğine gitti.00.15 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri zorla yerinden etme planını reddettiğini duyurdu.Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


CENTCOM ve Trump Gazze”de ters düştü: Kimse ne olduğunu bilmiyor

Wall Street Journal”ın ABD savunma yetkililerine dayandırdığı haberine göre, ABD Genelkurmay Başkanlığına böyle bir planın hazırlanması için resmi bir talep gelmedi.Savunma yetkilileri, bu fikri ilk olarak Trump”ın salı günü Beyaz Saray”da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısı sırasında öğrendiklerine işaret ederek, “Kimse ne olduğunu bilmiyor.” dedi.Bu arada Savunma Bakanı Pete Hegseth, Netanyahu ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Pentagon”un Gazze konusunda tüm seçenekleri değerlendirmeye hazır olduğunu söylemişti.Gazze”ye ABD askerlerinin gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin soruya cevaben Hegseth, “Ortaklarımız ve müttefiklerimizle hem diplomatik hem de askeri olarak tüm seçenekleri değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.- TRUMP”IN, GAZZE”Yİ “DEVRALMA” VE FİLİSTİNLİLERİ ZORLA YERİNDEN ETME PLANIDonald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Filistin”in Madrid Büyükelçisi Abdulvahid “Trump, savaş suçu işlemekte ısrarcı”

Büyükelçi Abdulvahid, Madrid”deki büyükelçilik konutunda AA muhabirine verdiği demeçte, “Sayın Trump, ülkesi için yaptıklarını ya da yapacağını söylediklerinin tam tersini benim ülkeme yapıyor.” dedi.

Abdulvahid, Trump”ın bir taraftan ülkesindeki göçmenleri sınır dışı ettiğini, diğer taraftan da Filistinlileri evlerinden çıkartarak zorla göçmen yapmak istediğini belirterek, “Zorla yerinden yurdundan etmek ve etnik temizlik, ikisi de birer savaş suçudur ve Sayın Trump, savaş suçu işlemekte ısrarcı olmak istiyor.” diye konuştu.

“Gazzelisiz bir Gazze istemek mantığa aykırıdır, uluslararası hukuka ve insan haklarına karşıdır”

Gazze halkının topraklarında kalma kararı aldığını vurgulayan Abdulvahid, “Gazzelisiz bir Gazze istemek, Gazzelilerin başka yerlere gitmelerini istemek ve Gazze”yi sömürge kenti yapmak için başka insanları buraya getirmek mantığa aykırıdır, uluslararası hukuka ve insan haklarına karşıdır.” ifadelerini kullandı.

“ABD Başkanı Trump, hangi yetki ile tüm dünya adına başka ülkeler ve halklar adına karar verebiliyor?” diyen Abdulvahid, Trump”ın Gazze”yi devralma planının yeni bir fikir olmadığını, geçmişte İsrail”in benzer görüşleri ortaya attığını söyledi.

“Trump, eğer bir tatil yeri yapmak istiyorsa kendi ülkesinde yapsın”

Gazze halkının, İsrail”in saldırılarına karşı hep güçlü bir cevap verdiğini, yıkılmış halde olan evlerine geri dönmelerinin bunun bir göstergesi olduğunu aktaran Abdulvahid, “Topraklarımızda kalmak, bu bizim seçimimizdir. Sayın Trump, eğer bir tatil yeri yapmak istiyorsa kendi ülkesinde yapsın. Gazze Şeridi, kendi halkı ile güzeldir. Kendi halkı olmadan, bu kadar güzel olamaz.” dedi.

Diğer yandan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında henüz Filistin Devletini tanımayan ve Gazze”ye yönelik saldırılarda İsrail”den yana bir tutum sergileyen Fransa ve Almanya gibi ülkeleri de eleştiren Abdulvahid, “Bu iki ülke de (Almanya ve Fransa) iki devletli çözümü savunuyor. Ancak kendi politikalarıyla örtüşmeyen bir tavır takınıyorlar. Eğer politikaları iki devletli çözüm ise bunu siyasi adımlarla göstermeleri gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Filistin Devletinin tanınması, iki devletli çözüm tüm dünyaya barış, güvenlik, refah ve istikrar getirir”

Filistin Devletini son olarak tanıyan İspanya, İrlanda, Norveç ve Slovenya”ya teşekkür eden Abdulvahid, bunu henüz yapmayan diğer ülkelere seslenerek, “En kısa zamanda ve emin bir şekilde bu adımı atmaları gerekiyor. Çünkü Filistin Devletinin tanınması, iki devletli çözüm tüm dünyaya barış, güvenlik, refah ve istikrar getirir. Filistin Devleti, bunun garantisidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Filistin”de, bir mülteci kampında doğan biri olduğunu anlatan Abdulvahid, 7 Ekim 2023″den bu yana İsrail”in, Gazze”deki soykırımında hayatını kaybedenlerin sayısının “çok acı ve alarm verici düzeyde” olduğuna dikkati çekti.

“Gazze”de olanların aynısı başka yerde de yapılabilir”

Abdulvahid, ABD Başkanı Trump”ın, Meksika, Kanada ve Grönland çıkışlarından sonra tüm dünyanın daha dikkatli olması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Gazze”de ölenler, kayıplar ve yaralılar, Gazze nüfusunun neredeyse yüzde 15″ini buluyor. Biz tüm dünyayı uyarıyoruz; Gazze bir laboratuvar olarak kullanıldı. Eğer uluslararası hukuk, insani hukuk, uluslararası sözleşmeler yerine getirilmezse, Gazze”de olanların aynısı başka yerde de yapılabilir. Uluslararası hukuku ve insan hakları değerlerini, temel ilkeleri olarak gören ve bununla övünen ülkeler, Filistin”e ve Filistin halkına yapılanlara sessiz kalamaz.”

AA”nın “Kanıt” kitabı Büyükelçi Wahel”e hediye edildi

Öte yandan Anadolu Ajansının (AA) İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarında beyaz fosfor bombası kullanması başta olmak üzere işlediği savaş suçlarına yönelik belge niteliğindeki fotoğrafların yer aldığı “Kanıt” kitabı, AA Madrid Temsilcisi Şenhan Bolelli tarafından Büyükelçi Abdulvahid”e hediye edildi.

Kitabı inceleyen Büyükelçi Abdulvahid, çalışmalarından dolayı AA”ya teşekkür etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


BM raportöründen, Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına tepki

Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri, başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere zorla yerleştirme planına yönelik AA muhabirinin sorusunu yazılı yanıtladı.

Trump”ın, bu açıklamasının kötü niyetli olduğunu ve “sömürgecilik dönemine dönüş” emareleri taşıdığına işaret eden Rajagopal, şunları kaydetti:

“Onların çıkarınaymış gibi gösterilse dahi, Filistinlilerin geri dönüp dönmemesi gerektiğini veya nerede yaşayacaklarını söylemek ABD”ye veya başka bir dış güce bağlı değil. Bu, BM Şartı”nın birinci maddesinin özü olan “kendi kaderini belirleme hakkının” özüdür. Filistinliler, uluslararası hukuk ve temel etik kuralları altında kendi topraklarında yaşama ve o topraklara dönme hakkında sahip. Çok sayıda Filistinlinin, Gazze”nin yıkılmış bölgelerine döndüklerini görüyoruz.”

ABD ve İsrail”in, Gazze”de etnik temizlik yapmak yerine halihazırda devam eden ateşkes anlaşması uyarınca, Gazze halkına barınma dahil büyük ölçekli insani yardım sunması gerektiğini vurgulayan Rajagopal, Filistin”in işgaline son verilmesi ve iki devletli çözüm temelinde bir barış müzakeresinin başlatılması çağrısında bulundu.

Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri yeniden yerleştirme planı

Başkan Trump, 4 Şubat”ta Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısında, ABD”nin, Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin, artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Rus uzmanlar, Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin sınırlı olacağı görüşünde

Rusya ile ABD arasındaki ilişkiler, eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde Ukrayna”daki savaş sebebiyle en düşük seviyeye geriledi.

Trump”ın ABD”de iktidara gelmesi, Putin ile görüşme ve Ukrayna krizini çözme konusunda istekli olması ise Rusya tarafından olumlu karşılansa da ikili ilişkilerin akıbeti belirsizlik taşıyor.

Rus uzmanlar, Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin geleceğini ve Ukrayna meselesinin çözülmesi ihtimalini AA muhabirine değerlendirdi.

“İki ülkenin dış siyasetinde yapısal çelişkiler var”

Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesine (RUDN) bağlı Uluslararası Dönüşümlerin Uygulamalı Analizi Merkezinde uzman Maksim Zinovin, Biden yönetiminin Rusya”ya baskı kurma ve yaptırım uygulama yönünde siyaset izlediğini, ikili ilişkileri bozarak “Soğuk Savaş” seviyesine getirdiğini ancak ABD”deki iktidar değişikliğinin de belirsizlikler oluşturduğunu söyledi.

Zinovin, göreve başlayan ABD Başkanı Trump”ın Rusya”ya yönelik yaklaşımını şöyle değerlendirdi:

“Trump, ilk döneminde Moskova ile diyalog kurma hedefini güdüyordu hatta Rusya”ya yönelik yaptırımları tek taraflı olarak kaldırmak istemişti. Ancak Kongre”deki baskılar nedeniyle bu adım engellenmişti. Trump’ın ikinci dönemi, iç siyasette dinamik başlasa da dış siyasette şimdilik ciddi değişiklikler hedeflemiyor. Bu sebeple Rusya-ABD ilişkilerinde belirsizlik söz konusu.”

Zinovin, Trump”ın Putin ile görüşmeye ve diyalog kurmaya hazır olduğu yönündeki açıklamalarının “olumlu” olduğuna işaret ederek “Bu yaklaşım, nükleer silah denetimi, uluslararası terörizmle mücadele, enerji sektöründeki işbirliği ve Ukrayna krizinin çözümü gibi temel alanlarında, gerginliğin azaltılması ve uzlaşma sağlanması için koşullar oluşturuyor.” dedi.

ABD”deki iç siyasi ortamın oldukça kutuplaştığını ve bunun, Trump”ın Rusya ile ilgili hedeflerini gerçekleştirme imkanını sınırlandırdığını belirten Zinovin, “İkili ilişkiler, karşılıklı çıkarlar doğrultusunda dar yelpazedeki konularda sınırlı pratik işbirliğine yönelebilir ancak derinden iyileşme veya stratejik ortaklığın sağlanması beklenmiyor. İki ülkenin dış siyasetinde yapısal çelişkiler var ve bunlar, ikili ilişkilerin doğasını etkiliyor.” diye konuştu.

Zinovin, Moskova”nın Ukrayna konusunda taviz vermeyeceğinin altını çizerek cephedeki durumun, Rusya”nın şart koşmasını sağladığını söyledi.

“Trump, öngörülemez bir siyasetçi”

Rusya’daki Siyasal Araştırmalar Enstitüsü Müdür Yardımcısı Darya Grevtsova ise Trump’ın Rusya ile diyalog kurma ve Ukrayna krizini çözme yönündeki açıklamalarını “olumlu sinyal” olarak nitelendirdi.

Grevtsova, “Yeni devlet başkanının iktidara gelmesiyle ülkeler arasındaki ilişkilerin değişeceğine dair her zaman umut var ancak Trump, öngörülemez bir siyasetçi ve bazen söyledikleri eylemleriyle uyuşmuyor.” dedi.

ABD’de “derin devlet” yapısının etkin olduğuna işaret eden Grevtsova, bu sebeple Trump’ın ne ölçüde bağımsız hareket edebileceğinin soru işareti içerdiğini söyleyerek “Bu bağlamda Trump döneminde Rusya-ABD ilişkilerinin iyileşmesi ihtimali belirsiz. Çünkü birçok şey, ABD’deki iç süreçlere ve ülkeyi yöneten elitlere bağlı.” diye konuştu.

Grevtsova, Trump’ın başkanlık görevinin ilk döneminde de Rusya’ya yönelik yaptırım uyguladığına dikkati çekerek ikili ilişkilerin, Rus ve ABD liderlerinin iradesine bağlı olduğunu belirtti.

“Rusya taviz vermezse Trump sert yaklaşım sergileyecek” diyen Grevtsova, “Ancak Rusya ile de güç kullanarak diyalog kurulamaz. Dolayısıyla Trump ve Putin’in ikili ilişkiler konusunda karşılıklı olarak taviz verip vermeyeceği soru işareti. İkili ilişkiler düşük seviyede bulunuyor. Bunu değiştirmek için her iki tarafın da güçlü irade göstermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Grevtsova, Ukrayna’daki krizin çözülmesi ihtimaline ilişkin ise “Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e baskı kurabilirse barışın sağlanması mümkün olacak. Çözüm süreci, Ukrayna’ya değil Rusya ile ABD’nin alacağı kararlara bağlı.” değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Gazze”de üzerlerine vinç devrildi! İsrailli askerler altında kaldı

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Golani Tugayından Nadav Cohen”in (21) Gazze Şeridi”nin kuzeyinde hayatını kaybettiği belirtildi.Açıklamada, Cohen ile birlikte bir askerin daha öldüğü, onun isminin daha sonra duyurulacağı aktarıldı.Aynı olayda bir İsrail askerinin de ağır yaralandığı bildirildi.İsrail basınında çıkan haberlerde İsrail askerlerinin üzerine vinç devrilmesi sonucu öldüğü belirtildi.Times of Israel”in haberinde, Gazze”de gece saatlerinde şiddetli rüzgarlar sebebiyle bir vincin devrildiği aktarıldı.Olayda 2 askerin öldüğü, biri ağır 8″inin de yaralandığı kaydedildi.İsrail ordusu verilerine göre Gazze Şeridi”ne saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023″ten bu yana 406″sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 845 İsrail askeri öldü.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak”a kadar sürdürdüğü saldırılarında 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Source: Www.star.com.tr


“Panel” operasyonunda tutuklanan şüphelinin ifadesi ortaya çıktı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı yönündeki bulgular üzerine yapılan çalışma sonucunda “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin” suçundan başlatılan soruşturma devam ediyor.İstanbul merkezli 25 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 35″i çocuk 69 şüpheliden 44″ünün tutuklandığı soruşturmada, bazı zanlıların sulh ceza hakimliğindeki ifadelerine ulaşıldı.Bazı şüpheliler ifadelerinde, internet siteleri üzerinden panel satışı yaparak para kazandıklarını belirtirken, bazıları da arkadaşlarına farklı görünmek, hava atmak ve dalga geçmek için bu işe karıştıkları iddiasında bulundu.Tutuklanan şüphelilerden Hüseyin Ç. ifadesinde, 2023″te internet sitesi üzerinden panel satışı yaptığını belirterek, “Bu işte o dönemler 5-6 bin lira kazanmıştım. Bu suçtan dolayı cezaevine girmiştim. 2023″ten sonra suç işlemedim.” ifadesini kullandı.Tutuklu şüpheli Mehmet B. ise panel kullanarak kişisel verileri ticari maksatla satmadığını anlatarak, arkadaşlarına farklı görünebilmek için merak ettiği şeyleri ve onlara ait bilgileri bu sistem üzerinden sorguladığını ifade etti.- “DALGA GEÇMEK AMAÇLI ATMIŞTIM. MESAJLAR CİDDİ DEĞİLDİ”Tutuklu şüpheli Muhammed F.A. ise 18 yaşında ve öğrenci olduğunu aktararak, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Panel uygulamasına bir kez girip kendisini sorguladığını anlatan şüpheli, “Reklamını yapmışlardı, linke tıklamıştım.” beyanında bulundu.Panel kurmayla ilişkilendirilen “T.C”den tut adres, aile falan hepsi” seklinde mesajının hava atmak amacıyla yapılan yazışmalar olduğunu belirten şüpheli Muhammed F.A, “Dalga geçmek, hava amaçlı atmıştım. Bu mesajlar ciddi değildi. Ben suçsuzum, tutuksuz yargılanmama karar verilsin.” ifadelerini kullandı.Tutuklu şüpheli Mustafa D. de savunmasında, veri sattığını kabul ederek, şunları anlattı:”Telegram üzerinden satıyorum. Nextvortex isimli panelde satıyorum. Yaklaşık 3 aydır bu işin içindeyim. Bilerek, devletin bilgilerine saldırarak elde etmedim. Bunlar piyasadaydı. YouTube”da panel nasıl kurulur videoları vardı. Bu bilgiler ad, soyad, sülale bilgileridir. Sağlık ya da tapu bilgileri yoktur. Mesajlaşmalar bana aittir. Ayda en fazla 7-8 bin lira kazanıyorum. Pişmanım.”- Soruşturmaİstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı yönündeki bulgular üzerine yapılan çalışmada, bir grup tarafından “panel” adı verilen illegal sorgulama sistemleri aracılığıyla ad, soyadı, T.C. kimlik numarası, tapu kayıtları, sağlık bilgileri gibi çok sayıda kişisel veri ve kurumlara ait bilgilerin çalındığı, para karşılığı satıldığı ya da tehdit ve şantaj için kullanıldığı belirlenmişti.Yapılan şantajlar sonucu çok sayıda çocuğun mağdur olduğu, bazı çocukların ise intihara sürüklendiği anlaşılmıştı.Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma izniyle İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde 25 ilde 30 Ocak”ta eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, aralarında yazılım ve bilgisayar mühendisi ile bilgisayar programcısının da bulunduğu 35″i çocuk 69 şüpheli gözaltına alınmıştı.Zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyale el konulurken, ruhsatsız silah ve otomatik tüfek ele geçirilmişti.”Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin” suçundan gözaltına alınan şüphelilerden 5″i emniyetteki işlemelerinin ardından serbest bırakılmış, 64″ü adliyeye sevk edilmişti.Savcılıkta ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 44″ü tutuklanmış, 20″si de adli kontrolle serbest bırakılmıştı.- IRAK”IN İŞGALİNDE NÜFUS VE TAPU KAYITLARINDAKİ TAHRİBAT ÖRNEK GÖSTERİLMİŞTİBaşsavcılığın şüphelilerin tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildiği yazıda ise devletin en önemli kamusal faaliyeti olan nüfus kayıtlarına vurgu yapılarak, Amerika”nın 2003″te Irak”ı işgalinde nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale ettiği aktarılmıştı.Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen yazıda, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve verileri sürekli güncelleyen konumunda oldukları değerlendirilmişti.Yazıda, şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini, çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da verileri sızıntı yoluyla bizzat temin eden kişilerden aldıktan sonra, bunları “panel” adı verilen sorgulama ekranına taşıdığı ifade edilmişti.Şüphelilerin illegal bir sorgu ekranı yaparak internet ortamında para ve sanal alemde itibar kazanmak amacıyla verileri yükleyip haksız menfaat temin ettikleri de kaydedilmişti.

Source: Www.star.com.tr


MSB”den teğmenlerle ilgili açıklama!

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın-Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Kars ta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. AA da yer alan habere göre bu haftaki basın bilgilendirme toplantısının Kış Tatbikatı-2025 dolayısıyla Şehit İstihkam Astsubay Kıdemli Üstçavuş İlhan Hamlı Atışlı Tatbikat Alanı nda yapıldığını belirten Aktürk, tatbikata ilişkin bilgiler verdi. Aktürk, tatbikatın, birliklerin derin kar ve şiddetli soğuklarda muharebe imkan ve kabiliyetlerini denemek ve eğitim seviyelerini geliştirmek amacıyla 20 Ocak-7 Şubat tarihleri arasında Kars ta icra edildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: Söz konusu tatbikat ile birleşik ve müşterek harekatın icrası konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlanması, ateş ve manevranın senkronizasyonunun geliştirilmesi, kış şartlarında arazide yerleşme, barınma, iaşe ve bakım faaliyetlerinde eğitim seviyesinin geliştirilmesi ve beka kabiliyetinin artırılması, komuta-kontrol sistemlerinin kış şartlarında işletilmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Kış Tatbikatı-2025 te, NEFER Kuleli Zırhlı Muharebe Aracı, Hafifletilmiş Tip Makineli Piyade Tüfeği (MPT-76), 5,56 milimetre Hafif Makineli Tüfek, Dragoneye-2 Termal Kamera, Kafes Korumalı Mini İHA, BOYGA Döner Kanatlı İHA, Aslan-3 ve BARKAN İnsansız Kara Araçları, ZMA-X İnsansız Kara Aracı, MİLKED-3A3 Elektronik Destek Sistemi, UMA Keşif ve Gözetleme Sistemi gibi muhtelif silah ve sistemler ilk defa kullanılmaktadır. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarımız ve Özel Kuvvetler Komutanlığımız ile sivil kamu kurum ve kuruluşlarının da katıldığı tatbikata, yaklaşık 12 bin personelimiz ile 19 dost ve müttefik ülkeden 199 personel iştirak etmektedir. 321 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ Tuğamiral Aktürk, PKK/KCK/PYD-YPG-SDG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri başta olmak üzere ülkeye ve bölgeye yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı Irak ın ve Suriye nin kuzeyindeki operasyonların kesintisiz bir şekilde, başarıyla icra edildiğine işaret ederek, Operasyonlarla, 43 ü geçtiğimiz hafta içerisinde olmak üzere 1 Ocak tan bugüne kadar 321 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Yine, geçtiğimiz hafta içerisinde Irak ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK lı terörist daha Silopi deki hudut karakolumuza teslim olmuştur şeklinde konuştu. TSK nın terör yuvalarına kilit vurmaya devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, Irak ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde gerçekleştirilen arama tarama faaliyetleri kapsamında teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesinin de ele geçirildiğini söyledi. HUDUT GÜVENLİĞİ Hudutların Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve etkin tedbirleriyle korunduğunu aktaran Aktürk, Son bir hafta içerisinde 4 ü terör örgütü mensubu olmak üzere 59 şahıs yakalanmış, 1 Ocak tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 474 olmuştur. Son bir haftada engellenen 435 şahıs ile birlikte, bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 6 bin 382 ye ulaşmıştır bilgisini paylaştı. Tuğamiral Aktürk, TSK nın dünyanın en aktif ve en güçlü ordularından biri olduğunu, ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında, birçok harekat alanında aynı anda görev yaptığını ifade etti. İSRAİL UN ULUSLARARASI HUKUK İHLALİ TSK nın, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna Hersek ve Katar olmak üzere kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davalarına destek vermeyi sürdürerek geniş bir coğrafyada dünya güvenliği, barışı ve istikrarına önemli katkılar sağladığını dile getiren Aktürk, şöyle devam etti: İsrail in, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının Filistin topraklarındaki faaliyetlerini yasaklama kararı, İsrail in ateşkese ve barışa gölge düşüren başka bir uluslararası hukuk ihlalidir. İlhak politikalarıyla Filistinlileri kendi topraklarından göçe zorlayan İsrail, bu kararıyla Filistin mültecilerinin geri dönüş hakkını da engellemektedir. Filistin halkının Gazze den sürülmesi, yerlerinden edilmesi veya başka ülkelere gönderilmesine de tamamen karşıyız. Uluslararası topluma, Filistin Devleti nin tanınması, iki devletli çözüme destek verilmesi ve Gazze ye kesintisiz insani yardımların ulaştırılması çağrımızı yineliyoruz. Ülkemizin Gazze ye yönelik insani yardımları kapsamında ilgili kurumlarla koordineli olarak 30 Ocak ta bir A400M uçağımız ile 24 ton muhtelif malzeme Ürdün deki Marka Uluslararası Havalimanı na ulaştırılmıştır. MSB KAYNAKLARINDAN TEĞMENLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA Öte yandan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararı ile TSK dan ayırma cezası alan bazı teğmenlerle ilgili sorular üzerine kaynaklar, şunları kaydetti: Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrası başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları ile YDK süreci büyük bir hassasiyetle yürütülmüştür. Daha önce de vurguladığımız gibi, TSK da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olaylara disiplin anlayışı içerisinde bakmakta ve işlemleri de ilgili hukuki mevzuat çerçevesinde yerine getirmektedir. Üstüne basarak bir kez daha vurgulamakta fayda var; alınan kararın okunan metinle ve içerikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu olay toplumda gerçekler üzerinden değil, bağlamından koparılarak algılar üzerinden tartışılmakta. Bu gençler söyledikleri sözlerden değil, önceden planlı, toplu ve organize bir disiplinsizlik yaptıkları, mutlak itaati bozdukları ve TSK nın itibarını zedeledikleri için cezalandırıldılar. Teğmenlerin, Mustafa Kemal in askeriyiz dedikleri için cezalandırıldıkları söylemi, Türk Silahlı Kuvvetlerine atılabilecek en büyük iftiralardan biridir, hakarettir. Üstün disiplin anlayışı ile tüm dünyada temayüz eden ordumuzun, başarı çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşıdığı bir dönemde yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması gerekmektedir. TÜRKİYE NİN SURİYE DE ÜS KURACAĞI İDDİASI Bakanlık kaynakları, Türkiye nin Suriye ye iki yeni askeri üs kuracağı iddialarına ilişkin, şunları söyledi: Türkiye olarak önceliğimiz, Suriye nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, Suriye de istikrarın sağlanması ve terörist unsurların, özellikle PYD/YPG nin Suriye nin kuzeyindeki faaliyetlerinin engellenmesidir. Yeni Suriye Hükümeti nin, Suriye nin tamamını kapsayacak şekilde istikrarı sağlama ve normalleşme çabalarını destekliyoruz. Bakanlığımızın fonksiyon alanına giren konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta Bakanlığımızdan görevlendirilen bir heyet marifetiyle ilk temas toplantısı gerçekleştirilmiştir. Her iki taraf da Suriye nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve terör tehdidinden temizlenmesi üzerinde görüş birliğindedir. Basında çıkan bu tür haberlere ihtiyatlı yaklaşmak ve içeriğini iyi okuyup anlamak gerekir. Bu tür konuları konuşmak için şu an çok erken. Yeni Suriye Hükümeti nin talepleri doğrultusunda Suriye ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi maksadıyla müşterek bir yol haritası oluşturularak somut adımlar atılmasına yönelik çalışılacaktır. İspanyol basınında çıkan, Alınacak 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının ilk 20 tanesinin ikinci el, diğer 20 tanesinin de yeni olacağına ilişkin iddiaları değerlendiren kaynaklar, şunları kaydetti: Hava Kuvvetlerimizin, harekat ihtiyacının karşılanmasına yönelik 40 adet Eurofighter Typhoon uçağının tedarik edilmesi çalışmalarına devam edilmektedir. Biz değişik konfügrasyonlarda 40 uçaklık alımı gerçekleştirmek istiyoruz. Bu kombinasyonlar değişebilir, şu anda kesin bir şey yok. Görüşmeler sonucunda hazırlanan İhtiyaç Tanımı Dokümanı Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ve ilgili firmaya gönderildiğini açıklamıştık. Onlardan gelecek fiyat teklifini bekliyoruz. Bizim talebimiz, alınacak ilk uçakların yeni üretim olmasıdır. Ama bunun nasıl olacağı bize gelecek teklifle belirlenecek. Bakanlık kaynakları, Türkiye ye ait bir korvetin Girit Adası nın 7 mil kuzeyinde deniz altına kablo döşeme çalışmalarına müdahale ettiğine yönelik basında çıkan haberler üzerine, şu ifadeleri kullandı: Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin hak ve menfaatlerini ihlal etmeye yönelik hiçbir girişime izin vermeyeceğini bugüne dek defalarca ortaya koymuştur. Hak ve menfaatlerimizin bulunduğu alanlarda Yunanistan ın oldu-bitti şeklinde icra etmeye çalıştığı faaliyetlere geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de gerekli müdahaleyi yaparız. Bu kapsamda bu tür çalışmalar icra eden Yunanistan a ait gemiler telsizle ikaz edilmektedir. Ege Denizi ve Doğu Akdeniz deki anlaşmazlıklarda barışçıl çözümü hedefleyen yapıcı bir yaklaşımın benimsenmesi herkesin faydasına olacaktır.

Source: Habertürk


Çin’den ABD’ye sert mesaj: Zorbalık karşısında gerekli önlemleri alacağız

Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’nin ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerini sertleştirerek, Washington yönetiminin “tek taraflı zorbalık” yaptığını savundu. Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yongqian, düzenlediği basın toplantısında, Çin’in ulusal çıkarlarını her koşulda koruyacağını belirterek, “Tek taraflı zorbalık eylemleri karşısında, Çin kendi haklarını ve çıkarlarını sıkı bir şekilde korumak için kesinlikle gerekli önlemleri alacaktır” ifadelerini kullandı.
Çin’in ticari anlaşmazlıkları kışkırtma niyetinde olmadığını vurgulayan He, sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti. He ayrıca, ABD’yi sınır ötesi e-ticaret için daha adil ve öngörülebilir bir ortam yaratmaya çağırdı. Fentanil gerilimi ve ek vergi kararı ABD yönetimi, Çin’den ithal edilen bazı ürünlere yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulama kararı almıştı. Washington, bu kararın gerekçesi olarak Çin’in fentanil üretimiyle bağlantılı olduğu iddialarını öne sürmüştü. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian Struck ise ABD’nin kararına sert tepki göstererek, “Çin, ABD”nin fentanil meselesini bahane ederek Çin”den ithal edilen ürünlere yüzde 10 ek gümrük vergisi getirme hamlesini şiddetle kınıyor ve buna karşı çıkıyor. Çin”in aldığı tedbirler, meşru hak ve menfaatlerimizin korunması için gereklidir” açıklamasında bulundu.
Çin hükümeti, ABD’nin tek taraflı ekonomik baskı politikalarına karşılık olarak misilleme adımları atmaya hazırlanıyor. Uzmanlar, bu gerilimin ABD-Çin ticari ilişkilerini daha da zorlaştırabileceği yorumunda bulunuyor.

Source: Dünya Gazetesi


Whatsapp mesajlaşmalarına casus yazılım saldırısı gerçekleşti

İtalya, mesajlaşma uygulaması Whatsapp”a yapılan saldırıyı konuşuyor. 7 cep telefonu kullanıcısının Meta”nın anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp üzerindeki iletişimlerinin, bir casus yazılım aracılığıyla hedef alındığı bildirildi. İtalya Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki hükümetin, bu konuyu ciddi bir mesele olarak değerlendirdiği belirtilerek “Hükümet, doğrudan Başbakanlığa bağlı olan Ulusal Siber Güvenlik Ajansını (ACN) harekete geçirmiştir. ACN, “WhatsApp Ireland Limited” tarafından yetkilendirilen Advant hukuk firmasıyla iletişime geçmiştir. Şu ana kadar bundan etkilenen İtalyan kullanıcılarının sayısının 7 olduğu ortaya çıkmıştır.” ifadeleri kullanıldı. AVRUPA GENELİNDE MAĞDUR SAYISI ARTIYOR Açıklamada, söz konusu hat sahiplerinin kimliğinin ACN”ye bildirilmediği, WhatsApp Ireland Limited”in bu kişileri doğrudan bilgilendirdiği ve gizliliklerini koruma amacıyla herhangi bir isim açıklamadığı kaydedildi. İtalya Başbakanlığının açıklamasında, İtalya dışında Belçika, Yunanistan, Letonya, Litvanya, Avusturya, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Çekya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Portekiz, İspanya ve İsveç”ten de mağdur kullanıcıların bulunduğu ifade edildi. WHATSAPP, İSRAİL MERKEZLİ CASUS YAZILIM KONUSUNDA UYARMIŞTI Meta”nın anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, ocak ayı sonunda yaklaşık 90 gazeteci ve sivil toplum üyesinin, “Paragon Solutions” adlı İsrail merkezli bir şirketin “Graphite” isimli casus yazılımıyla hedef alınmış olabileceğini bildirmişti. Başbakan Meloni”nin partisi İtalya”nın Kardeşlerinin gençlik kollarındaki faşizm yanlılarını Haziran 2024″te ortaya çıkaran “Fanpage” isimli haber sitesinin yayın yönetmeni Francesco Cancellato da Whatsapp”ın kendisine gönderdiği uyarı mesajıyla siber saldırının hedefinden haberdar olduğunu açıklamıştı. Cancellato haricinde genellikle Akdeniz”i geçmeye çalışan göçmenleri kurtarmak üzere faaliyetlerde bulunan Mediterranea Saving Humans adlı sivil toplum kuruluşunun kurucusu ve başkanı Luca Casarini de benzer şekilde şikayetçi olmuştu.

Source: Abdurrahman Yazıcı


Yunanistan”da üçüncü tur seçimde de cumhurbaşkanı belirlenemedi

Yunanistan Parlamentosunda, görev süresi martta dolacak Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu”nun yerine gelecek ismin belirlenmesi amacıyla üçüncü kez seçim yapıldı. Seçime iktidar partisi Yeni Demokrasi”nin adayı Kostantinos Tasulas, ana muhalefet partisi Panhelenik Sosyalist Hareket”in (PASOK) adayı Tasos Yaniçis, Radikal Sol İttifak”ın (SYRIZA) adayı Luka Kaçeli ve Zafer Partisi adayı Kostas Kiryaku katıldı. Tasulas 160 oyla birinci olurken, Kaçeli 40, Yaniçis 34, Kiryaku 14 oy aldı. Çekimser oy kullananların sayısı ise 52 oldu. Hiçbir aday 300 sandalyeli mecliste cumhurbaşkanlığı için üçüncü turda yeterli oy sayısı 180″e ulaşamayınca, seçim dördüncü tura kaldı. Anayasa gereğince dördüncü turun 12 Şubat”ta düzenlenmesine karar verildi. Yunanistan”da cumhurbaşkanlığı Yunanistan”da cumhurbaşkanı parlamento tarafından, mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin bitmesine en az bir ay kala 5 yıllık görev süresi için seçiliyor. Ülkede bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabiliyor. Bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, milletvekili sayısının en az üçte ikisi olan 200 oy sayısına ulaşması gerekiyor. Bu oy oranına ulaşılamadığında seçim 5 gün içinde tekrarlanıyor. Cumhurbaşkanı seçimi için ikinci turda da yeter sayı 200″e ulaşılamaması halinde parlamento, üçüncü kez seçime gidiyor. Üçüncü tur seçimde aranan yeterli oy sayısı ise 180″e düşüyor. Üçüncü turda da yeter sayıya ulaşılamaması halinde, dördüncü turda 151 oyu alan aday Cumhurbaşkanı seçiliyor.

Source: Internet Haber


Trump: İsrail çatışmalar bittikten sonra Gazze”yi ABD”ye devredecek

Narin davasında anne Yüksel Güran için beraat talep edildi

Deprem bölgesinde büyük panik! Bakan Kacır hızla alanı terk etti

6 Şubat anmasında büyük gerginlik! Manzarayı gören başkan deliye döndü

TSK teğmenlerin neden ihraç edildiğini açıkladı

Ayrıntılar geliyor…

Erdem Aksoy

Haberler.com – Dünya

Donald Trump Beyaz Saray Güncel İsrail Dünya Gazze

Sıcak Gelişme:

ABD Başkanı Trump: Gazze, çatışmalar bittikten sonra İsrail tarafından ABD”ye devredilecek.

Sözleri yürekleri dağladı: Geldi gelecek diye hala onu bekliyoruz

Takımın durumunu görünce harekete geçti

Takım arkadaşıyla kavga edip arabasını parçaladı

Yorumlar (9)

Çağrı Sevgili:

sen kimsin onun bunun evladı

Hakkı Murat:

sari domuz cek elini gazzeden

Ul.an herkes kendini birşeylerin sahibi sanıyor. sarı civcive bak sen ya. tövbe estağfurullah

Mehmet Karacan:

Emlakçı kafasıyla abd yi yönetmeye çalışıyor. Gerçek dünya öyle çalışmıyor sarı kafa

dünya lideri reis halleder sıkmayın canınızı ak troller

Deli Dumrul71:

bu adam daki özgüven neye kime dayanıyor

Cafer Kılıçaslan:

akp giderse gazze giderdi öyle dendi

Ercan Sönmez:

Gazze sanki babasının mülkü. Sizin girdiğiniz yerde hiç bir şekilde iyileşme görülmemiştir. Orayı imar için değil sömürü için istediğinizi herkes bilir.

mOTOnomi null:

İsraile boyun eğmeyen abisi Amerika ya mı boyun eğecek.. Trump işleri düzeltir dedik daha da b. ka sardı..

Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Yere çakılan helikopter dünyaca ünlü iş insanına mezar oldu

Yetiştiği takıma geri dönen Neymar ilk maçında neye uğradığını şaşırdı

Fenerbahçe”nin 250 milyona transfer ettiği futbolcuyu Arda hemen kaptı

Yeşilçam”ın cesur kadınının son halini görenler aynı yorumu yaptı

Ünlü bankadan çok konuşulacak altın tahmini

Özel ve Yerlikaya”nın yürüyüşe katıldığı şehir sloganlarla inledi

Son Dakika Haberleri

ATV CANLI YAYIN İZLE | 6 ŞUBAT Esra Erol canlı izleme linki! Esra Erol”da son bölümde neler oldu?

A Spor Galatasaray Boluspor maçı canlı izle!

Sandık Kokusu”nun 44. bölüm izle: Sandık Kokusu”nun 45. bölüm fragmanı yayınlandı mı?

ANKARA HAVA DURUMU | 7 Şubat Cuma Ankara”da hava nasıl olacak? Ankara günlük ve 5 günlük hava durumu tahmini!

EGE DENİZİ SON DEPREMLER! Ege Denizi”nde deprem mi oldu? 6 Şubat depremler devam ediyor mu?

Ezan okunurken namaz kılınır mı? Ezan okunurken namaz kılınırsa kabul olur mu Diyanet?

Cemre ne zaman düşer 2025? Cemre düştüğü nasıl anlaşılır?

Oğuz Alper Öktem kimdir? Oğuz Alper Öktem kaç yaşında, nereli?

A Spor CANLI izle! (İSTANBULSPOR KASIMPAŞA) 6 Şubat A Spor HD kesintisiz donmadan canlı yayın izleme linki!

SON DAKİKA DEPREM Mİ OLDU? 6 Şubat 2025 AFAD ve Kandilli güncel deprem listesi!

İstanbul”da yangın! İstanbul”da nerede yangın çıktı? SON DAKİKA

Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.

Source: Erdem Aksoy


Dr. Ekrem Teymur: SoftBank ve OpenAI anlaşması yapay zeka dünyasında dengeyi değiştirecek

Dr. Ekrem Teymur, SoftBank ve OpenAI arasındaki yeni iş birliğini değerlendirdi. Bu anlaşmanın yalnızca teknoloji alanında değil, küresel ekonomi ve yapay zeka stratejileri açısından da önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. SOFTBANK VE OPENAI ORTAKLIĞI NE ANLAMA GELİYOR? Dr. Ekrem Teymur, SoftBank”ın adında “bank” kelimesi bulunmasına rağmen aslında bir banka değil, büyük teknoloji yatırımları yapan dev bir yatırım fonu olduğuna dikkat çekti. Alibaba, Uber ve TikTok”un ana şirketi ByteDance gibi dünya çapında büyük teknoloji şirketlerine erken aşamada yatırım yapan SoftBank, şimdi de OpenAI ile stratejik bir iş birliği kuruyor.Dr. Teymur, bu anlaşmanın detaylarına değinerek, “SoftBank, Japonya”daki iştirakleri ve ortak olduğu şirketlerde OpenAI”nin yapay zeka teknolojilerini kullanacak. Bu süreçte OpenAI”nin sunduğu gelişmiş yapay zeka yetenekleri, SoftBank”ın paydaşları arasında yaygınlaştırılacak. Ancak en dikkat çekici nokta, SoftBank”ın OpenAI”ye yıllık 3 milyar dolar ödeyecek olması. Bu, yalnızca yapay zeka kullanımını teşvik etmek değil, aynı zamanda OpenAI”ye önemli bir finansal destek sağlamak anlamına da geliyor” dedi.Dr. Teymur ayrıca, “İlk duyduğumda aklıma şu geldi: SoftBank gibi büyük bir yatırım şirketi, neden binlerce kişiyi işe alacağı bir proje için OpenAI”ye yıllık 3 milyar dolar ödesin? Çünkü bu miktarı ayırarak OpenAI kadar başarılı olmasa da kendi içlerinde kapalı devre bir sistem geliştirebilirlerdi. Ancak biraz araştırınca, SoftBank”ın yakında OpenAI”ye doğrudan yatırım yapacağını öğrendik” ifadelerini kullandı. SOFTBANK”IN YATIRIM GEÇMİŞİ VE TEKNOLOJİYE ETKİSİ Dr. Ekrem Teymur, SoftBank”ın geçmiş yatırımları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. “SoftBank, teknoloji alanında yaptığı yatırımlarla tanınan dev bir yatırım fonu. Alibaba gibi e-ticaret devlerinden Uber gibi ulaşım sektöründeki öncü firmalara kadar birçok global markaya erken aşamada sermaye sağladı. Ancak tüm yatırımları başarılı olmadı. Örneğin WeWork gibi ortak çalışma alanı sağlayan bir şirkete yapılan milyarlarca dolarlık yatırım, şirketin iflasıyla sonuçlandı ve büyük zarar yazıldı” dedi.Dr. Teymur, SoftBank”ın küresel yatırım stratejilerine vurgu yaparak, “Şirket, yalnızca kendi oluşturduğu serveti değil, Japon yatırımcıların ve Ortadoğu”daki devlet fonlarının da desteğini alıyor. Özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Dubai”den büyük miktarda fon yönetiyor ve bunları teknoloji şirketlerine yatırarak büyütüyor” şeklinde ifade etti. ÇİN”E KARŞI ABD VE JAPONYA İŞ BİRLİĞİ Mİ? Dr. Teymur, SoftBank ve OpenAI arasındaki iş birliğinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir anlam taşıdığını belirtti. “Çin”in yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemesi, küresel teknoloji rekabetini yeni bir boyuta taşıdı. DeepSeek gibi Çinli şirketlerin yapay zeka yarışında iddialı hale gelmesi, OpenAI için bir meydan okuma olarak görülüyor. SoftBank”ın OpenAI ile kurduğu ortaklık, Çinli rakiplere karşı bir denge unsuru olarak değerlendirilebilir” dedi.Ayrıca, SoftBank”ın CEO”su Masayoshi Son”un, ABD eski başkanı Donald Trump ile yakın ilişkilerine dikkat çeken Dr. Teymur, “Trump, yapay zekayı stratejik bir öncelik olarak belirledi ve 500 milyar dolarlık bir ekonomi oluşturmayı hedeflediğini açıkladı. SoftBank”ın bu iş birliğiyle ABD teknolojisini destekleme amacı taşıdığı açık” diye ekledi. SONUÇ: YAPAY ZEKA VE KÜRESEL REKABET Dr. Ekrem Teymur, SoftBank ve OpenAI arasındaki bu dev anlaşmanın yalnızca Japonya”daki teknoloji ekosistemini güçlendirmekle kalmayacağını, aynı zamanda küresel yapay zeka yarışında önemli bir dönüm noktası olabileceğini belirtti. “ABD ve Japonya arasındaki bu yeni iş birliği, Çin”in yükselen yapay zeka gücüne karşı stratejik bir hamle olarak yorumlanıyor. Önümüzdeki dönemde SoftBank”ın OpenAI”ye doğrudan yatırım yapması bekleniyor” dedi.Dr. Teymur son olarak, “SoftBank”ın OpenAI ile yaptığı bu anlaşma, yapay zeka alanındaki dengeleri değiştirebilir. OpenAI”nin Japon şirketleriyle entegrasyonu ve SoftBank”ın yatırımlarını hangi alanlara yönlendireceği büyük bir merak konusu olacak” ifadeleriyle değerlendirmesini tamamladı.

Source: Haberler


Türkiye”den Almanya”ya savunma sanayisinde teknoloji transferi! “Yüksek hacimli” sözleşme imzalandı

Almanya, 155 milimetre topçu mühimmatı üretim kapasitesinin artırılmasında Türk savunma sanayisindeki yeteneklerden yararlanacak.Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte, topçu mühimmatına olan talep ciddi şekilde arttı. Birçok ülke mühimmat üretim kapasitesini yükseltmeye yönelik yatırımları hayata geçiriyor.Almanya da büyüyen savunma ihtiyaçları, Ukrayna”ya yapılan askeri yardımlar ve NATO”daki yükümlülükleri doğrultusunda mühimmat üretim ve stoklarını artırmak için çeşitli adımlar atıyor.Almanya”nın en büyük savunma sanayisi şirketleriyle yapılan anlaşmalar doğrultusundaki hedeflerden birini 155 milimetre topçu mühimmatı üretimini artırmak oluşturuyor.Türk savunma sanayisi şirketi Repkon, sahip olduğu yeteneklerle 155 milimetre topçu mühimmatı üretimini genişletmek isteyen ülkelerin en önemli tercihi haline geldi.Repkon, bu doğrultuda bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri, Pakistan ve Azerbaycan için mühimmat üretim tesislerinin kurulumuna yönelik sözleşmeler imzaladı. Bu ülkelere son olarak Almanya eklendi.Repkon, Alman Silahlı Kuvvetleri”nin topçu mühimmatlarının üretimi ve teslimatına yönelik projede, 155 milimetre patlayıcı dolum tesisi için Almanya”da bir firma ile “yüksek hacimli” sözleşme imzaladı.- DÜNYADAKİ EN TEKNOLOJİK PATLAYICI DOLUM TESİSİ OLACAKAlmanya”nın 155 milimetre topçu mühimmatı üretim kapasitesini artıracak olan anahtar teslim projenin sonunda kurulacak üretim tesisi 2027 başında faaliyete geçecek. Kurulacak tesiste, geleneksel mühimmatların yanı sıra modern, tahrip gücü yüksek yeni nesil patlayıcıların dolumu da yapılacak.Minimum insan gücü, maksimum otomasyona dayalı olacak tesis, bu alandaki dünyadaki en teknolojik örneklerden biri olacak.Almanya bu yatırımlarla ülke içindeki üretim kapasitesini üst seviyeye çıkarmayı ve 155 milimetre topçu mühimmatındaki tedarik güvenliğini sağlamayı amaçlıyor.Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, 155 milimetre topçu mermileri için önemli bir alım siparişi de kararlaştırıldı.- REPKON DÜNYADA TEKRepkon, dolum teknolojisine sahip ender firmalardan biri olarak tercih ediliyor.Repkon artan talebe yanıt vermek için Avusturya, İtalya ve İsviçre”de faaliyet gösteren Bowas”ı bünyesine kattı. Bowas, patlayıcı malzeme ve ham madde endüstrisine yönelik ekipmanların tasarımı, üretimi ve tesis kurulumu konusunda uzmanlığı ile biliniyor.Bowas”ın askeri ve sivil patlayıcılar ve mühimmat imhası alanındaki yetkinlikleri, Repkon”un son dönemde artan talebe yanıt vermesinde elini güçlendirmiş oldu. Bu sayede Repkon, hem metal aksam üretim tesisi, hem patlayıcı dolum tesisi hem de patlayıcıyı üreten tesisi kurabilen dünyadaki tek firma olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Source: Www.star.com.tr


Güney Kore, uçak kazası sonrası havaalanlarında önlemleri artırıyor

Doğu Asya ülkesi Güney Kore, Aralık 2024″te 179 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazası sonrası ülke genelinde havaalanı ve havalimanlarında teknik önlemlerini artırıyor.

Güney Kore”de düşen yolcu uçağına ilişkin açıklanan rapora göre kazanın nedeni henüz belli değil

Güney Kore Toprak, Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı (MOLIT) “uzaktaki kuşların erken tespitinin artırılmasını” hedefleyen yeni önlemleri açıkladı.

Açıklamada “uçakların müdahale kabiliyetlerini geliştirmek amacıyla tüm havaalanları ve havalimanlarında kuş tespit kameralarının yerleştirileceği” bildirildi.

Kuşların boyut ve hareket yollarını saptayacak tespit kameralarının, son durum bilgilerini hava trafik kontrolörlerine ileteceği belirtildi.

Öte yandan, tüm havaalanları ve havalimanları en az bir termal görüntüleme radarıyla donatılacak.

Uygulamanın 2026 yılında hayata geçirilmesi planlanıyor.

Uçak kazasını soruşturan yetkililer, geçen hafta kaza yapan uçağın her iki motorunda tüy ve kan lekeleri bulunduğunu açıklamıştı.

29 Aralık 2024″te Bangkok-Muan rotalı, Boeing 737-800 model tek koridorlu “Jeju Air 7C2216” sefer sayılı uçağın iniş takımları, Güney Kore”nin Muan şehrinde iniş esnasında açılmamıştı.

Altı kişilik mürettebat ve 175 yolcunun bulunduğu uçak, Muan Uluslararası Havalimanı pistine indikten sonra kontrolden çıkıp duvara çarpmış ve 179 kişi hayatını kaybetmişti.

Ulusal İtfaiye Teşkilatına göre, sadece 30″lu yaşlarında bir kadın ve 20″li yaşlarında bir erkek mürettebat kaza sonrasında hayatta kalmıştı.

Yetkililer, kazanın uçağın iniş takımlarındaki arızadan kaynaklandığını belirterek, ilk seferde iniş takımları açılmayan uçağın, ikinci seferde zorunlu iniş sırasında kaza yaptığını bildirmişti.

Güney Kore havacılık tarihinin en ölümcül felaketi kabul edilen olay sonrasında ülkede 7 günlük ulusal yas ilan edilmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İsrailli askeri uzmanlar, ABD Başkanı Trump”ın Gazze planını gerçekçi bulmuyor

İsrail”deki Maariv gazetesinin haberine göre, eski İsrail Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) Başkanı Amos Yadlin, ABD Başkanı Trump”ın illüzyon sattığını söyledi.

Yadlin, Trump”ın Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşaması müzakerelerinde mutabakata varılması için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”ya illüzyon sattığını ve İsrail”in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich”i de bu şekilde ikna ettiğini kaydetti.

Trump”ın teklifine desteğini “Burada İsrailliler için çok hoş bir plan sunuldu, umarım gerçekleşir.” sözleriyle yorumlayan Yadlin, buna karşın başarı şansının “çok zayıf” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

“Tehlikeli ve gerçekçi değil”

Haaretz gazetesi askeri analisti Amos Harel, Trump”ın Gazze”de Filistinlileri yerinden etme planını “tehlikeli ve gerçekçi değil” şeklinde yorumladı.

Trump”ın Hamas”a karşı tavrının, hareketin Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasını sürdürme sebebini ortadan kaldıracağı düşüncesini paylaşan Harel, Gazze”deki diğer İsrailli esirlerin bedel ödemek zorunda kalacağını kaydetti.

Harel, ABD Başkanı Trump”ın kendisini “ezber bozucu radikal çözümler üreten birisi” şeklinde sunmaktan ve sürprizler yapmaktan hoşlandığını, fakat bu teklifin gerçekçi olmadığını sözlerine ekledi.

Mısır ve Ürdün ile İsrail arasındaki barışa zarar verecek

Öte yandan Kanal 13″ün haberine göre İsrail”de muhalefetteki İşçi Partisi Milletvekili Haham Gilad Kariv, Gazze”deki 1,5 milyondan fazla Filistinlinin Mısır ve Ürdün”e gönderilmesi fikrinin, söz konusu ülkelerin siyasetini tehdit edeceğini, bunun da İsrail ile aralarındaki barışa zarar vereceğini söyledi.

Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

ABD Başkanı Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya atmıştı.

Gazze”nin “temizlenmesi için” söz konusu ülkelerin daha fazla Filistinliyi kabul etmesi ve bu kişilerin “farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi” çağrısında bulunan Trump, bölgenin Filistinlileri topraklarından çıkarttıktan sonra yeniden inşa edilmesini savunmuştu.

Trump, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralması ve bölgenin dünyanın farklı yerlerinden insanların yaşadığı “uluslararası” bir yer olmasını hayal ettiğini söylemişti.

İsrail”de yelpazenin merkezinden aşırı sağa siyasiler Trump”ın planından memnuniyetlerini dile getirmiş ve plana destek verdiklerini kaydetmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Azerbaycan”dan Rusya”ya nota: “Rus Evi” kapatılacak

Hacızade, yazılı açıklamasında Rusya Federasyonu Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği İçin Federal Ajansın (Rossotrudniçestvo) Azerbaycan temsilciliği olan Rusya Kültür Merkezi”nin (Rus Evi) Azerbaycan”da tüzel kişilik olarak kayıtlı olmadığını ve ilgili mevzuatı ihlal ettiğini belirtti.Bu tür kuruluşların Azerbaycan”daki faaliyetlerinin ulusal mevzuat, ülkeler arası mütekabiliyet ilkesi ve ikili düzeyde varılan anlaşmalar uyarınca düzenlendiğini belirten Hacızade, Rus Evi”nin faaliyetlerine son verilmesine dair Rusya”ya nota gönderildiğini kaydetti.Azerbaycan basınında “Rus Evi”nin kültür merkezi olarak değil, casusluk amacıyla kullanıldığı yönünde haberler yapılmıştı.İNGİLTERE, RUS DİPLOMATIN AKREDİTASYONUNU İPTAL ETTİİngiltere Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, yaptığı yazılı açıklamada, Rus diplomatın akreditasyonunun iptal edildiğini bildirmek amacıyla Rusya”nın Londra Büyükelçisi Andrei Kelin”in üst düzey İngiliz yetkiliyle görüşmeye çağrıldığını belirtti.Açıklamada, “Bu karar, Rusya”nın (2024) kasımda Moskova”daki İngiliz diplomatın akreditasyonunu iptal etmeye yönelik sebepsiz ve temelsiz kararına karşılık olarak alındı.” ifadesi kullanıldı.İngiltere”nin, diplomatının bu şekilde korkutulmasına göz yummayacağı vurgulanan açıklamada, “Bu nedenle karşılıklı adımlar atıyoruz. Rusya tarafından atılacak herhangi bir adım tırmanma olarak değerlendirilecek ve buna uygun şekilde karşılık verilecek.” denildi.- RUSYA, İNGİLİZ ELÇİLİĞİ ÇALIŞANININ AKREDİTASYONUNU İPTAL ETMİŞTİTASS haber ajansı, Kasım 2024″te İngiltere”nin Moskova Büyükelçiliği çalışanının “Rusya”ya girerken kasıtlı olarak yanlış bilgi verdiği” gerekçesiyle akreditasyonunun iptal edildiğini duyurmuş ve casuslukla suçlandığını belirtmişti. Ajans, İngiliz diplomatın “Rusya”nın güvenliğini tehdit eden keşif ve yıkıcı çalışmalara” karıştığına dair kanıtlar bulunduğunu öne sürmüştü.Söz konusu olayın ardından İngiltere Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, Rusya”nın iddiasının “temelsiz” olduğunu belirterek “Bu, Rusya”nın personelimize yönelik kötü niyetli ve temelsiz suçlamalarda bulunduğu ilk sefer değil. Zamanı geldiğinde yanıt vereceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Santorini”de depremler nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi

Yunanistan”ın turistik adası Santorini”de devam eden depremlerin ardından olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. SANTORİNİ”DE OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLDİ Yunanistan adalarını sarsmaya devam eden sismik hareketlilik nedeniyle önlemler arttırıldı. Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanlığından yapılan açıklamada, bölgede devam eden sarsıntıların heyelan ve kaya düşmesi riskini artırması nedeniyle Santorini Adası”nda 1 Mart”a kadar olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiği duyuruldu. Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis, adaya destek amacıyla çok sayıda acil durum ekibinin harekete geçirildiğini belirtti. BÖLGEDE DEPREMLER DEVAM EDİYOR Marinakis, “İtfaiye teşkilatları, polis, sahil güvenlik, silahlı kuvvetler ve acil tıbbi hizmetler, Santorini ve çevresindeki adalara derhal ek personel ve özel ekipmanla takviye sağladı” dedi. Sadece Çarşamba gecesi Santorini çevresindeki sularda büyüklüğü 4″ün üzerinde 6 deprem kaydedildi, ardından Amorgos”un güneyinde 5.1 büyüklüğünde daha güçlü bir sarsıntı daha kaydedildi. 11 BİN KİŞİ ADAYI TERK ETTİ Cumartesi gününden bu yana meydana gelen yüzlerce depremin ardından Santorini Adası”ndan 7 bini feribot, 4 bini de uçakla olmak üzere en az 11 bin kişi ayrıldı. Santorini”nin yanı sıra komşu Anafi, Paros, Nakşa ve Mikonos adalarında da okullar yarına kadar kapalı olacak. BÖLGEYE ASKERİ ÇIKARMA GEMİLERİ GÖNDERİLMİŞTİ Geçtiğimiz saatlerde Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Savunma Bakanı Vassilis Kikilias Atina”da güvenlik yetkilileri, bilim adamları ve Başbakan Miçotakis”in de olduğu bir acil durum toplantısı yaptı. Santorini Adası”na sahil güvenlik gemisi ve askeri çıkarma gemisi gönderildiğini belirterek sismik faaliyetlerle alakalı olarak iyi ve kötü tüm senaryoları hazırlamak zorunda olduklarını vurguladı.

Source: Haberler


Eski İsrail Başbakanı Barak, Trump”ın Gazze planını “hayal ürünü” olarak niteledi

Barak, İsrail Ordu Radyosu”nda Trump”ın Gazze”deki Filistinlileri başka yere gönderme ve ABD”nin bölgeyi devralma açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakİsrail Başbakanı Netanyahu ABD”de “Gazze”deki işi bitirmeleri” gerektiğini savunduTrump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduDışişleri Bakanı Fidan: Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyızİsrailli askeri uzmanlar, ABD Başkanı Trump”ın Gazze planını gerçekçi bulmuyorBir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?Trump: Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek

Trump”ın planını “hayal ürünü” olarak niteleyen Barak, “Bu, kimsenin ciddi olarak düşündüğü bir plan gibi görünmüyor. Daha çok bir deneme balonuna veya belki de İsrail”e destek sinyali verme girişimine benziyor.” ifadesini kullandı.

Barak, ayrıca Trump”ın açıklamalarının Arap ülkeleri üzerinde “Gazze”deki duruma ilişkin bir çözüm önerisi sunmaları ve Hamas”ın yönetimden çektirilmesine destek vermeleri için” bir baskı oluşturmak amacıyla yapılmış olabileceği yorumunda bulundu.

Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını ileri sürmüştü.

Trump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunmuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına dünyadan tepkiler sürüyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze Şeridi”ni “devralma” planıyla ilgili açıklamasının “yapıcı olmadığını” belirterek, “Bu, sorunun çözümüne yardımcı olmaz. Bu tür açıklamalar, bölgeye gerginlik katıyor.” dedi.

ABD Başkanı Trump: ABD, Gazze Şeridi”ni devralacakİsrail Başbakanı Netanyahu ABD”de “Gazze”deki işi bitirmeleri” gerektiğini savunduTrump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduDışişleri Bakanı Fidan: Gazze halkını denklem dışı bırakmaya çalışan bütün inisiyatiflere karşıyızİsrailli askeri uzmanlar, ABD Başkanı Trump”ın Gazze planını gerçekçi bulmuyorBir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?Trump: Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek

Zaharova, başkent Moskova”da düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, “ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağı, Filistinlilerin de Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığı” yönündeki açıklamasını değerlendiren Zaharova, “Bu aşamada bu tür hafif ve popülist açıklamalar yapıcı değil. Bu, sorunun çözümüne yardımcı olmaz. Bu tür açıklamalar, bölgeye gerginlik katıyor.” diye konuştu.

Zaharova, Gazze”de yaşanan trajedinin yıllarca sürdüğünü belirterek, İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi”nde ateşkes ve esir takasıyla ilgili anlaşmaların uygulanması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu anlaşmalara kati şekilde uyulacağını umuyoruz. Gazze”de binlerce kişinin öldüğü krizin çözüleceğini umuyoruz. Şimdi en önemli şey, ihtiyaç sahibi herkese gerekli insani yardımın sağlanması. Ateşkesin sürdürülebilir ve uzun vadeli olması önemli. Bu konuların çözümünün en önemli hedef olması gerektiğinden eminiz. Filistin meselesine kapsamlı çözümün bulunması gerekiyor.”

“Ukrayna krizin çözümüne dair güvenilir anlaşmalara ihtiyaç var”

Zaharova, Ukrayna”nın Washington Büyükelçisi Oksana Markarova”nın “yılın sonuna kadar başkanlık seçiminin düzenlenmesini istişare etmeye hazır oldukları” yönündeki açıklamasına dair, “Bu, Ukrayna’nın her alanda egemenliğini kaybettiği ve meşru devlet başkanına sahip olmadığını gösteriyor. Büyükelçi, bunu teyit etmiş oldu.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Ukrayna krizinin çözüm sürecinde rol oynaması ihtimalini de değerlendiren Zaharova, “bunun ABD yönetiminin belirli eylem ve planlarına bağlı olacağını” dile getirdi.

Zaharova, “Şimdilik bu konuda çok sayıda açıklama var ancak atılan adımlarla ilgili netlik ve kesinlik yok. ABD’nin atacağı adımlara odaklanacağız.” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların geçici olarak durdurulması fikrinin kabul edilemez olduğunu belirten Zaharova, bunun Kiev’in askeri kabiliyetini güçlendirmek için Batı tarafından kullanılacağını söyleyerek, “Krizin tekrarlanmamasını garanti edecek hukuk çerçevesinde güvenilir anlaşmalara ve mekanizmalara ihtiyaç var.” diye konuştu.

Mariya Zaharova, ABD Başkanı Trump’ın “Ukrayna”da nadir toprak metalleri elde etmekle ilgilendikleri” yönündeki açıklamasına ilişkin ise “Anlaşılan ABD Başkanı, Ukrayna’nın buna askeri ve maddi desteğin sürdürülmesi için razı geldiğini dikkate alarak, meseleye ticari bakış açısıyla yaklaşmaya karar verdi.” ifadelerini kullandı.

ABD’de Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen tüm “dış kalkınma yardımlarının “askıya alınmasını da yorumlayan Zaharova, “ajansın yolsuzluğa karıştığını ve diğer ülkelerin içişlerine Amerikan müdahalesinin kilit halkası olduğunu” söyledi.

“Bakü’deki Rus kültür merkeziyle ilgili sorunun çözüleceğini umuyoruz”

Azerbaycan tarafından, Bakü”de faaliyet gösteren ve “Rus Evi” diye bilinen “Rusya Kültür Merkezi”nin faaliyetinin sonlandırılmasına ilişkin nota aldıkları bilgisini paylaşan Zaharova, merkezin yasalar çerçevesinde kayıt sürecinin sonlandırılması için gerekli adımları atmaya hazır olduklarını dile getirdi.

Zaharova, “Bu konuyu çözmeyi diplomatik kaynaklar üzerinden defalarca teklif ettik. Teklifler yazılı şekilde Azerbaycan tarafına iletildi. Bu nedenle, bu sorunun çözüleceğini umuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Zaharova, Uluslararası Buz Hokeyi Federasyonunun (IIHF) Rusya Milli Takımı”nın uluslararası turnuvalardan men edilmesini uzatma kararına dair ise “bunun, ikiyüzlülük, sporu siyasallaştıran ve sporun ilkelerini ihlal eden bir karar olduğunu” kaydetti.

AB”den Trump”ın planına yanıt: Gazze gelecekteki Filistin devletinin ayrılmaz parçası

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Dış İlişkiler Sözcüsü Anouar El Anouni, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze Şeridi”ni “devralma” planıyla ilgili açıklaması üzerine, Gazze”nin gelecekteki Filistin devletinin ayrılmaz parçası olduğunu vurguladı.

El Anouni, AB Komisyonunun günlük basın toplantısında Trump”ın “ABD”nin, Gazze Şeridi”ni devralacağına” ilişkin sözleriyle ilgili açıklama yaptı.

Sözcü, “AB, hem İsrailliler hem de Filistinliler için uzun vadeli bir barışa giden tek yol olduğuna inandığımız iki devletli çözüme tamamen bağlı kalmaya devam ediyor. Gazze”nin gelecekteki bir Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça belirttik.” ifadelerini kullandı.

El Anouni, AB”nin pozisyonunun “Filistinlilerin daha fazla zorla yerinden edilmemesi” yönünde olduğunun altını çizdi.

Danimarka”dan Trump”ın Gazze planına “tek yol, iki devletli çözüm” yanıtı

Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına karşı çıkarak Filistin meselesinde tek çözüm yolunun iki devletli çözüm olduğunu bildirdi.

Danimarka merkezli “DR”a, Trump”ın Gazze”deki Filistinlilerin başka bölgelere gönderilmesine yönelik planı hakkında açıklama yapan Rasmussen, “Geleceğe yönelik gerçekçi bir yol gibi görünmüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Rasmussen, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerin halihazırda çok sayıda Filistinli mülteciyi kabul ettiğini söyleyerek, “İsrail ve Filistin”in çevresindeki ülkeler, Filistinlilere ilişkin bir imtihanı üstlenmeyeceklerini açıkça dile getirdi.” ifadesini kullandı.

İsrail ve Filistinlilerin “barış içinde birlikte var olmasının tek kabul edilebilir çözüm olduğunu” vurgulayan Rasmussen, “Yalnızca bir çözüm var, o da iki devletli çözüm.” diye konuştu.

Kuveyt: Filistinlilerin zorla göç ettirilmesini ve İsrail”in yerleşim politikasını reddediyoruz

Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kuveyt”in Filistin halkına ve haklı davasına yönelik kararlı ve destekleyici tutumu yinelenerek, Filistinlilerin 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkına sahip olduğu vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump”ın sözlerine açıkça atıfta bulunulmayan açıklamada, “Kuveyt”in, İsrail”in yerleşim politikalarını, Filistin topraklarının ilhakını ve Filistin halkının topraklarından zorla göç ettirilmesini kesin olarak reddettiği” ifade edildi.

Bakanlığın açıklamasında bu adımlar, “uluslararası hukukun ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının açık bir ihlali ve bölgenin güvenliği ve istikrarına yönelik bir tehdit” olarak değerlendirildi.

Açıklamada ayrıca uluslararası topluma “Filistin halkına ve onun vazgeçilmez haklarına koruma sağlama ve işgal altındaki Filistin ve Arap topraklarındaki İsrail işgaline son verme konusunda sorumluluklarını üstlenme” çağrısında bulunuldu.

Mısır: Zorla yerinden etmek suretiyle Filistin meselesinin tasfiyesini hedefleyen tüm önerileri reddediyoruz

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Filistin halkını topraklarından zorla çıkarma planının uygulamaya konulmasına ilişkin İsrail hükümeti üyeleri tarafından yapılan açıklamaların yansımaları” konusunda uyarıda bulunuldu.

Bu açıklamaların, uluslararası ve insancıl hukuk ile Filistinlilerin en temel hakları aleyhinde açık bir ihlal olduğu ve hesap verebilirlik gerektirdiği aktarıldı.

Bu adımların sonuçlarının felaket olduğu; Gazze Şeridi”ndeki ateşkes anlaşmasını ortadan kaldıracak, İsrail saldırılarının yeniden başlamasını teşvik edecek sorumsuz davranışlarla neticeleneceği vurgulandı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, “bu tür sorumsuz açıklamaların bütünüyle reddedildiğini” aktardı.

Filistinlilerin zorla yerinden edilme yaklaşımına ret

Açıklamada, Trump”ın planına ilişkin ise “Mısır”ın, Filistin halkını tarihi topraklarından kopararak ya da zorla yerinden sürerek, bu toprakları geçici veya kalıcı olarak ele geçirerek Filistin meselesini tasfiye etmeyi amaçlayan her türlü öneriyi veya yaklaşımı tamamen reddettiği” vurgulandı.

Haksız olan ve Filistin halkının meşru haklarını ihlal ettiği belirtilen bu tür fikirlerin yansımalarının olacağı ve Mısır”ın buna taraf olmayacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Çatışmanın kökleriyle ilgilenilmesi gerektiğine işaret edilerek, bunun, onlarca yıldır işgal altında tutulan ve bu süre boyunca her türlü yerinden edilmeye, haksızlığa ve ayrımcılığa maruz kalan bir halkın varlığıyla temsil edilmekte olduğu, bu duruma derhal son verilmesi gerektiği belirtildi.

Mısır”ın uluslararası toplumdaki ortaklar ve dostlarla Gazze Şeridi”nde erken iyileştirme, molozların kaldırılması, belirli bir zaman dilimi içerinde ve tarihi topraklarına dört elle sarılan ve terk etmeyi reddeden Filistinliler bölgeden çıkarılmadan yeniden inşa vizyonlarının hayata geçirilmesi için derhal işbirliği yapma niyetinde olduğu kaydedildi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, gün içerisinde yaptığı açıklamada, İsrail ordusuna “Gazze Şeridi”ndeki Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik bir plan hazırlanması” talimatı vermişti.

ABD Başkanı Donald Trump”ın açıklamalarının uygulamaya geçirilmesi kapsamında ilk adım olarak İsrail ordusuna bir plan hazırlanması talimatı verdiğini belirten Katz, planın kara yolunun yanı sıra deniz ve hava yoluyla da Filistinlilerin tahliyesini içereceğini söylemişti.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, Filistinlilerin Gazze”den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunmuştu.

ABD Başkanı Trump, ayrıca, “Gazze”yi, Orta Doğu”nun Rivierası”na dönüştürme” isteğini ifade etmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Gazze Şeridi”ndeki Refah Belediyesi”nden “acil 40 bin çadır” talebi

Refah Belediye Başkanı Ahmed Sufi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Refah”ta durum felaket aşamasına ulaştı. On binlerce Filistinli, derme çatma çadırlarını parçalayan şiddetli yağmur ve rüzgarın altında açık alanda uyuyor. Hava koşulları ve şartlar, Filistinlileri soğuğa, açlığa ve hastalığa karşı savunmasız bırakıyor.” dedi.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına dünyadan tepkiler sürüyorGazze”de şiddetli rüzgar ve yağış, çadırlardaki Filistinlilerin sıkıntılarını daha da artırıyorGazze”de fırtınanın çadırlarını söktüğü Filistinliler, “zor bir gece” yaşadıklarını belirttiBatı Şeria”da saldırılarını genişleten İsrail ordusu 17 günde 174 Filistinliyi gözaltına aldı

İsrail saldırıları nedeniyle Refah”taki konutların 90″ının tamamen yıkıldığını, 52 bininin farklı ölçülerde hasarlı olduğunu kaydeden Sufi, sürdürülebilir barınma çözümlerinin bulunmadığı kentte kapasitenin yetersiz kaldığını aktardı.

Sufi, Refah”ın, artık yaşamak için uygun olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Filistinlileri evsizlik, açlık ve salgın hastalık tehlikesinden kurtarmak için uluslararası bir müdahale olmadan geçen her gün durum daha da kötüleşiyor.”

Durum, kontrol altına alınamayacak bir “trajediye” dönüşmeden harekete geçilmeli

Birleşmiş Milletlere (BM), insani yardım kuruluşlarına ve tüm uluslararası kurumlara “zarar gören Refah sakinlerine karşı ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunan Sufi, mevcut durum “kontrol altına alınamayacak bir trajediye” dönüşmeden önce zorla yerinden edilen Filistinlilere onurlu bir hayat için gerekli asgari ihtiyaçların sağlanması adına çalışılması gerektiğini vurguladı.

Sufi, uluslararası toplumdan “İsrail”in soykırımı nedeniyle zorla yerlerinden edilen Filistinliler için 40 bin çadır ve barınak birimi temin etmek üzere acilen müdahalede bulunmasını” istedi.

“Refah can çekişiyor”

Refah”taki durumun artık daha fazla oyalanma ve görmezden gelme halini kaldıramayacağını vurgulayan Sufi, “Refah can çekişiyor. Artık çağrılara herhangi bir geç yanıt Refah”ta her şeylerini kaybetmiş binlerce ailenin idamı hükmünde.” dedi.

İsrail saldırılarında evlerini kaybeden ve zorla yerinden edilen binlerce Filistinli, Gazze”de gece yarısından sonra etkili olan şiddetli yağış, rüzgar ve soğuk hava dalgası nedeniyle zor bir gece geçirdi.

Gazze Belediyesi, İsrail ordusunun yaklaşık 16 ay süren saldırılarında altyapıyı hedef alması nedeniyle çadırların yağmur ve kanalizasyon suları altında kaldığını duyurmuştu.

Gazze”deki hükümet de bölgenin acil olarak karavan ve çadır ihtiyacı bulunduğunu ancak İsrail”in ateşkes anlaşması kapsamındaki insani protokolü uygulamayı kasten geciktirdiğini belirtmişti.

İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak”a kadar sürdürdüğü saldırılarında 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Gazze”deki hükümetin verilerine göre, İsrail”in 471 gün sürdürdüğü saldırılarda hastane, ev ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okullar dahil olmak üzere Gazze Şeridi”nin altyapısının yüzde 88″i yok edildi.

DSÖ, Gazze”de tıbbi tahliyelerin hızlandırılması çağrısında bulundu

Dünya Sağlık Örgütü”nün (DSÖ) işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki temsilcisi Richard Peeperkorn, Gazze”den video konferans aracılığıyla bağlanarak BM”deki gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Peeperkorn, Gazze”deki yıkımın çok büyük, tahayyül edilemez düzeyde olduğunu belirterek, 36 hastaneden 18″inin kısmen hizmet verebildiğini ifade etti.

Gazze”deki durumdan BM personeli dahil etkilenmeyen kimse olmadığını dile getiren Peeperkorn, herkesin kaygı bozukluğu ve depresyonla mücadele ettiğini ancak sadece 2 psikiyatrist bulunduğunu söyledi.

Peeperkorn, diğer taraftan ateşkes anlaşmasının ardından saldırılar nedeniyle işlevsiz hale getirilen bazı hastanelerin çok hızlı bir şekilde tekrar hizmet vermeye başladığına dikkati çekerek, bunun önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

Tıbbi tahliyeler hızlandırılmalı

Peeperkorn, Gazze”de aralarında yaklaşık 5 bin çocuğun da bulunduğu 12 ila 14 bin hastanın tıbbi tahliyeye ihtiyacı olduğunu belirterek, bunların yarısının saldırılar nedeniyle yaralı olduğunu, diğerlerinin ise kronik hastalığı bulunduğunu ifade etti.

Refah Sınır Kapısı”nın tahliyeler için açıldığına işaret eden Peeperkorn, “Ancak bu yeterli değil. Tıbbi tahliyeleri hızlandırmalıyız. Daha fazla tıbbi koridora ihtiyacımız var.” dedi.

Peeperkorn, DSÖ”nün saldırıları kimin düzenlediğini tespit edemediğini ancak Gazze”de 7 Ekim 2023″ten bu yana sağlık tesislerine 670 saldırı yapıldığını, bunların doktorlar ve siviller dahil 886 ölüme ve 1355 yaralanmaya neden olduğunu dile getirdi.

ABD”nin DSÖ”den çekilme kararıyla ilgili ise Peeperkorn, ABD”nin bu kararı gözden geçireceğini umduğunu, “izolasyon değil işbirliğine odaklanmak” gerektiğini kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD”de reformcu Yahudiler, Trump”ın Gazze”yi “devralma” planına tepki gösterdi

Aralarında Reform Yahudiliği Birliği, Amerikan Hahamlar Merkez Konferansı ve Reform Yahudiliği Kadınları adlı derneklerin de bulunduğu 7 ABD”li Yahudi kuruluşu, yazılı açıklama yaparak, “Trump”ın, Gazze Şeridi”ne bir gayrimenkul geliştirme planı çerçevesinde el koyma önerisini şiddetle kınadıklarını” bildirdi.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına dünyadan tepkiler sürüyorAB”den Trump”ın planına yanıt: Gazze gelecekteki Filistin devletinin ayrılmaz parçasıİspanya Dışişleri Bakanı Albares, Trump”ın Gazze planına ” kategorik olarak” karşı çıktıTrump: “Gazze, çatışmalar sona erdiğinde İsrail tarafından ABD”ye teslim edilecek”Bir ilhak projesi olarak Trump”ın Gazze planı: Uluslararası hukuk ne diyor?

Açıklamada, “Bu ister spontane bir söylem isterse ciddi bir planın ilk tohumu olsun, gerçekçi değildir ve tehlikelidir. 2 milyon Filistinlinin Gazze”den belirsiz yerlere nakledilmesi ve ABD”nin Gazze üzerinde hakimiyet kurması, ayrı bir bölgesel istikrarsızlığa yol açacaktır.” ifadelerine yer verildi.

Söz konusu planın, İsrail için “ciddi güvenlik riskleri” oluşturacağının vurgulandığı açıklamada, bu düşüncenin, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını “zayıflatacağına”, mevcut ateşkesin ve esirleri serbest bırakma anlaşmasının geleceğini “tehlikeye atacağına” işaret dildi.

Reformcu Yahudi grupların ortak imzaladığı açıklamada, Filistinlilerin Gazze”den çıkarılmasının “ne stratejik ne de ahlaki” bir eylem olarak görüleceği belirtildi.

Trump”ın, Gazze”yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray”da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD”nin Gazze Şeridi”ni devralacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile diğer silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti.

Gazze”nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze”deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savunmuştu.

Trump, “ABD, Gazze Şeridi”ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.” ifadesini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Dünyanın artık Donald Trump sorunu var

Bu başlık, aslında Trump’ın meselelere bakışını ve yönetim tarzını genel çerçevesiyle bilen herkesin üzerinde birleşeceği bir beklentiyi anlatıyordu. Tedirginliğin, endişenin baskın olduğu bir beklentiyi.Ancak geçen iki buçuk haftalık süre içinde ABD cephesinde yaşananlara bakınca, bu başlığın durumun ciddiyetine dikkat çekmek bakımından belki de yetersiz kaldığını kabul etmeliyim. Türbülansa bu kadar kısa sürede ve bu kadar sert bir şekilde girileceği galiba tahmin edilmiyordu.*Seçim kampanyası döneminde Trump’ın yönetime geldiği takdirde izleyeceği dış politikaya ilişkin bir dizi genel tahmin yapılmakla birlikte, kendisinin geçen kasım ayında seçimi kazandıktan sonra dile getirdiği bazı görüşler yine de şaşırtıcı nitelikteydi.Örneğin, NATO üyesi Kanada’yı ABD’nin 51’inci eyaleti yapmaktan, Panama Kanalı’na el koymaktan söz ediyordu.Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduktan hemen sonra Gazze’de yaşayan Filistinlileri Ürdün ve Mısır’ın alması gibi bir öneriyle ortaya çıkması, kendisinin ne kadar aykırı çizgilere kayabileceğinin bir diğer işareti oldu.Buna karşılık, Gazze’ye el koyarak bu toprakları ABD’nin “sahipliğine” geçirmekten söz edebileceği, burada “Ortadoğu’nun Riviera’sını yaratmak”, yani Gazze’yi Akdeniz’de Fransa ve İtalya sahillerindeki lüks turizm bölgelerine çevirmek gibi bir hedefe yönelebileceği, galiba kimsenin aklının ucundan bile geçmemişti.Önümüzdeki dönemde başka bir ülkenin toprakları üzerinde Las Vegas benzeri bir projeyle ortaya çıkması da şaşırtıcı görülmemelidir.*Aslında 20 Ocak günü yemin töreninde yaptığı konuşmada başkanlığında “ABD’nin topraklarının genişleyeceğini” belirtirken, bunun Trump’ın dünyaya güç göstermeye dönük taktik bir söylemi değil, sahici emperyal heveslerini yansıtan ciddi bir niyet beyanı olduğu böylelikle anlaşılmış olmaktadır.Gerçekten de çok kısa süre içinde birbiri ardına yaptığı açıklamalarla 20 Ocak’ta duyurduğu bu manifestoyu bizzat hayata geçirmeye dönük somut hamlelerle karşımıza çıkıyor Başkan Trump.*Önceki gün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yanında yaptığı Gazze’ye ilişkin çıkışını örnek bir vaka olarak birçok açıdan ele almak gerekiyor. Trump döneminde Beyaz Saray’daki karar alma mekanizmasının işleyişini anlamak açısından da…Bir kere, yeni yönetimde dış politika ve güvenlik alanında kritik görevlerde bulunan şahsiyetlerin hiçbirinin bu projeden haberdar olmadığı anlaşılıyor.Trump’ın, aklına düşen ya da kendisine aktarılan ve benimsediği herhangi bir fikri, yönetim kademeleri içinde artıları ve eksileriyle değerlendirmeden hemen Amerikan siyaseti olarak dünya kamuoyuna açıklayabileceğini görüyoruz.Getirdiği önerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, uluslararası hukukla bağdaşmadığını, Filistin sorununun geçmişini, bu çerçevede zorluğunu ve karmaşıklığını kavramaktan, ayrıca tetikleyebileceği vahim sonuçları idrakten yoksun olduğunu belirtmeye gerek yoktur.*Cehaleti, egosu ve dürtüleriyle hareket eden kişiliği, ABD’nin gücüne dayanarak herkese her şeyi empoze edebileceği yolundaki mutlak üstünlük duygusuyla birleştiğinde, ortaya çıkan sonuç, bugün bütün dünyanın yaşadığı büyük şoktur.Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Trump’ın çıkışı karşısında “etnik temizliğin her şeklinden kaçınmak gerektiği” yolunda bir açıklama yapma ihtiyacını duyması yeteri kadar uyarıcı olmalıdır.*Trump, ülke içinde ABD’nin yerleşik köklü kurumlarına, doğrudan devlet aygıtına ve onun tecrübeli, birikimli kadrolarına karşı büyük bir saldırıya girişirken, benzer bir saldırgan tutumu aynı zamanda uluslararası düzene karşı da sergilemektedir.Zaten belli ölçülerde boşlukta seyretmekte olan “Kural temelli uluslararası düzen” ideali, Trump’ın son çıkışlarıyla tümüyle devreden çıkmakta ve uluslararası alanda tam anlamıyla bir kuralsızlık egemen olmaktadır.Büyük, orta ya da küçük ölçekte herkesin gücünün yettiği oranda istediğini yapabileceği hususunda elini serbest hissettiği bir dönemin kapısı aralanıyor.ABD, çıkarları gerektirdiğinde başka ülkelerin topraklarını pekala ele geçirme hakkına sahip olduğu yolunda bir doktrinle hareket ettiğinde, Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’yı işgal etmesine gösterilen itirazların hangi dayanağı kalacaktır ki?*Muhtemeldir ki, ABD Başkanı’nın bu gibi çıkışlarının, önümüzdeki haftalarda, aylarda sınır tanımayan bir çerçevede benzer başka krizlere de yol açmasını izleyeceğiz.Bir örnek doğrudan NATO içinden de verilebilir. Trump’ın bir NATO müttefiki olan Kanada’yı 51’inci eyalet olarak ABD’ye katmaktan söz etmesi, öncelikle NATO açısından her bakımdan sıkıntılı bir durumdur.Kendisinin NATO’ya eskiden beri sıcak bakmadığı, ABD için büyük bir mali külfet olarak gördüğü, ilk başkanlığında Avrupa’daki ABD askerlerini çekmeyi tasarladığı hatırlandığında, NATO cephesinde bir dizi kırılmaya tanıklık etmek şaşırtıcı olmayacaktır.NATO, Atlantik’in iki yakasının güvenliğini birleştiren, birbirine kilitleyen bir bağın üzerinde kurulmuştur. Trump’ın sergilediği bakışla yola devam etmesi halinde bu bağın da ciddi bir şekilde çatlaması işten değildir.Bir NATO ülkesi olan Danimarka, kendisine bağlı Grönland topraklarına göz koyan Trump karşısında kendisini nasıl koruyacağının arayışı içindedir. Şu paradoksa bakın ki, bir NATO ülkesine yönelen tehdit Rusya’dan değil, bizzat NATO’nun en büyük ordusuna sahip ABD’den kaynaklanmaktadır.*Trump’ın Meksika ve Kanada’dan sonra Avrupa Birliği ile bir ticaret savaşına girişmesi de muhtemeldir. Trump’ın gümrük tarifelerini yükselterek yapabileceği hamlelere AB’nin nasıl karşılık vereceği, bu meydan okumayı nasıl göğüsleyeceği Avrupa cephesinde önemli bir sınav olacaktır.Hepsini yan yana getirdiğimizde, “Batı dünyası” da kendi içinde gerilimlere sahne olmaya aday görünüyor. Trump, belli ki Batı dünyasını da sarsacaktır.*Her halükârda, Trump’la birlikte kuralsızlığın uluslararası ilişkilerde ana norm haline gelmesinin yaşadığımız dünyayı nerelere sürükleyeceğini, uluslararası sistemin üzerinde durduğu var olan ‘güç dengesizliğini’ nereye taşıyacağını bugünden kestirebilmek güçtür. Muhtemelen yeni ittifak arayışları da uç verecektir önümüzdeki yıllarda.Bu arada, Gazze ile ilgili son önerisinden sonra Trump’a küresel ölçekte gösterilen devasa boyutlardaki tepki dalgasına bakılırsa, kendisine karşı büyük bir uluslararası ittifak zımnen de olsa ortaya çıkmış görünüyor.İçine girdiğimiz belirsizliğin bu gibi sürprizleri barındırması işin belki de tek olumlu tarafıdır.Yine de kabul edelim ki, artık üzerinde yaşadığımız dünyanın bir Trump sorunu var… Bu sorunun dört yıl boyunca nasıl taşınacağı dünyanın ortak meselesidir.Tabii dört yıl sonra dünya, herhalde bugün bildiğimizden farklı bir yer olacaktır.

Source: Sedat Ergi̇n


Filistin kıyamete kadar Filistinlilerin

ABD Başkanı Donald Trump”ın önceki gün Beyaz Saray”da yanıbaşına İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu alarak yaptığı utanç verici açıklamanın yankıları sürüyor. “Gazze”nin cehenneme döndüğünü” belirten Trump, 2 milyon Filistinlinin Ürdün ve Mısır gibi ülkelere gönderileceğini ve Gazze”nin kontrolünün ABD”ye geçeceğini söyledi. Trump”ın tarihe kara leke olarak geçen açıklamalarına Türkiye”den tepkiler gelmeye devam ediyor. “ÇEKİLMEK ZORUNDALAR TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye”ye resmi ziyaret gerçekleştiren Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmed El Musalam ile TBMM”de bir araya geldi. Kurtulmuş, “Gazze”nin Filistinlilerden arındırılması; hatta ve hatta artık dillerindeki baklayı da çıkardılar, Batı Şeria”nın da Filistinlilerden arındırılması insan haklarına da uluslararası hukuka da mantığa da aykırıdır, rasyonel değildir, gerçekleşmesi asla mümkün olmayacak bir hayalden ibarettir. Filistin toprakları, kıyamete kadar Filistinlilerin vatanı olarak kalmaya devam edecektir. Artık bu gelişmeler bir kere daha teyit etmiştir ki İsrail”deki Netanyahu ve çetesinin akıllanmaz Arz-ı Mevud hayallerine ve onu destekleyenlerin ortaya koyduğu bu pervasız tutumlarına dünya “dur” demeyi bilecektir” dedi. Kurtulmuş, Suriye hakkında da “İsrail güçleri derhal Suriye”den çekilmek mecburiyetindedir. Uluslararası sistem de İsrail”in, Filistin ve Lübnan”ın ardından gerçekleştirdiği bu yayılmacı politikaları önlemek durumundadır” değerlendirmesinde bulundu. ANKARA GAZZELİ ÇOCUKLARDAN TRUMP”A CEVAP: VATANIMIZI, TOPRAKLARIMIZI TERK ETMEYECEĞİZ İsraıl”ın yaklaşık bir buçuk yıldır yerle bir ettiği Gazze Şeridi”nde Filistinli çocuklar, ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze”nin boşaltılması yönündeki açıklamasına tepki göstererek vatanlarını asla terk etmeyeceklerini söyledi. Gazze”de yaşayan 13 yaşındaki Enes Arafat: Gazze”de kalacağım ve asla gitmeyeceğim. 13 yaşındaki Atıf Ebu Cerad: Kimse bizi Gazze”den çıkaramaz, biz kendi ülkemizdeyiz. 10 yaşındaki kız çocuğu Zinet: Biz burada (Gazze”de) oturuyoruz. Ne Mısır, ne Ürdün, ne de Amerika vatanımızın karşılığı olabilir. İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze”ye düzenlediği saldırılarda yaklaşık 18 bin çocuk hayatını kaybetti ve binlerce çocuk yaralandı. Gazze”de hâlâ hayatta kalabilen çocuklar ise yakınlarını, evlerini ve çocukluklarına dair her şeyi kaybettiği için tedavisi güç ve derin psikolojik yaralar aldı. FAŞİST BAKAN PLANLARA BAŞLADI İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna Gazze Şeridi”ndeki Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik bir plan hazırlanması talimatı verdi. Irkçı Bakan Katz ayrıca “Filistinlilerin Gazze”den gönderilmesine karşı olan Avrupa ülkeleri Filistinlileri kendi ülkelerine alsınlar” dedi. ÜRDÜN: SAVAŞA HAZIRIZ Londra merkezli Middle East Eye sitesine konuşan üst düzey bir yetkili, “Sürgün planına karşılık İsrail ile savaşa hazırız” dedi. Ürdün Kralı 2. Abdullah ise Trump”la salı günü yapacağı görüşme öncesinde çalışma ziyareti için İngiltere”nin başkenti Londra”ya gitti. BEYAZ SARAY ÇARK ETTİ BEYAZ Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump”ın Gazze”yi devralma ve Filistinlileri yerinden etme planına dair açıklamalarına “açıklık” getirdi. Trump”ın Gazze”deki Filistinlilerin Mısır ve Ürdün”e gönderilmesinden kastının “geçici olarak yerleştirme” olduğunu savunan Beyaz Saray, Filistinlilerin daha sonra kendi evlerine dönmeleri konusunda ise bir taahhütte bulunmadı. Öte yandan Leavitt, Trump”ın Gazze”ye asker gönderme konusunda herhangi bir taahhütte bulunmadığını belirterek, Trump”ın dünkü ifadelerinin bir “taahhüt” olmadığını kaydetti.

Source: Sabah