Cennet hurması kabuğu yenir mi?
Cennet hurması, birçok kişi tarafından sevilerek tüketilen bir meyvedir. Sağlık dünyasında da adına sıkça rastlanan hurma, üzerine yapılan birçok araştırmanın sonucunda yararlarıyla gündeme gelir. Bilim dünyası, bu meyvenin faydalarını daha çok araştırmak gerektiğinin üzerinde durmuştur. Peki Cennet hurması kabuğu yenir mi? Cennet hurması faydaları neler? İlgili meyve ile ilgili tüm merak ettiklerinizi yazının devamında bulabilirsiniz… CENNET HURMASI KABUĞU YENİR Mİ? Cennet hurması kabuğu yenir mi? Bu sorunun cevabı çoğunlukla “Evet”tir. Ancak yine de dikkatli olunmalıdır. Meyvenin olgunluk durumuna bağlı yenilmelidir. Meyvenin olgunlaşmış olması, kabuğunun da yumuşak olduğunu anlatır. Ayrıca böyle bir cennet hurmasının kabuğu tatlıdır. Eğer olgunlaşmış bir cennet hurması yiyorsanız bu çoğunlukla güvenli kabul edilir. Ancak hurma olgun durumda değilse sert ve buruk tadıyla sizi rahatsız edebilir. CENNET HURMASI KABUĞU YEMEK ZARARLI MI? Peki cennet hurması kabuğu yemek zararlı mı? Bu meyvenin kabuğu, doğal lif olarak düşünüldüğünde zarardan çok fayda getirir. Doğru ve olması gerektiği şekilde tüketildiğinde zararsızdır. Ancak bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Bunlar; ● Meyve kabuğu üzerinde kimyasal ilaç kalıntıları kalmış olabilir. Bu nedenle aldığınız cennet hurmasını kabuğuyla birlikte yemeden önce mutlaka iyice yıkamalısınız. ● Mümkünse organik olan ürünleri tercih etmelisiniz.● Yediğiniz cennet hurmasının olgun olduğundan emin olmalısınız. Olgunlaşmamış sert meyveler, hassas midesi olan ve bağırsaak problemleri olanlar için tehlikeli olabilir. CENNET HURMASI NEDİR? Cennet hurması, halk arasında bilinen diğer adıyla “Trabzon hurması” olarak geçer. “Diospyros” türünde bir ağaçtan elde edilen meyve, özellikle kış döneminde tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirmeye yardımcıdır. Diğerlerine göre nispeten kalorisi yüksek olan meyve, düşük yağ oranıyla diyet lezzetleri arasında olmaya adaydır. İçeriğindeki yoğun mineral ve vitamin oranıyla dikkat çeken meyvenin kansızlığa iyi gelmesi de faydaları arasındadır. CENNET HURMASI BESİN DEĞERLERİ Cennet hurmasının besin değerleri, insan sağlığı için önemli olan içeriklere sahiptir. Çeşitli vitamin ve mineral kaynaklarına sahip meyve, şu içerik oranlarıyla öne çıkar; ● 118 kalori● 0.3 g yağ● 1.7 mg potasyum● 31 g karbonhidrat● 6 g lif● 21 g şeker● 1 g protein● 270 mg potasyum● 425 mcg Beta karoten CENNET HURMASI FAYDALARI Cennet hurması, sağlık açısından oldukça faydalıdır. İlgili meyvenin faydalarından bazıları aşağıda sıralanmıştır; ● Sindirim sistemi üzerinde yüksek faydaları vardır. Yüksek lif içeriği sayesinde bağırsak sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasına katkı sağlar.● Bağırsak düzenini sağladığından kabızlığa iyi gelir.● Bol miktarda A ve C vitamini içerdiğinden hücre yavaşlamasını durdurmaya katkı sağlar. Bu değerler, bağışıklık sistemini de korur. ● Meyvenin içindeki kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi mineraller, söz konusu meyvenin sağlık özelliklerini vurgular.● Düzenli tüketimde kalp sağlığını desteklemeye yardımcıdır.● Düşük kalorisiyle diyet dostudur.● Yoğun lif içeriğiyle tok tutma destekçisidir.● Aşırı yeme isteğinin önüne geçerek kalori kontrolüne yardım eder.● Trabzon hurmasının anti-inflamatuar özelliği, vücut içindeki iltihapları azaltmaya destekçidir. ● Cennet hurması, düzenli tüketimde romatizma gibi hastalıkların etkisini azaltabilir. CENNET HURMASI ZARARLARI Trabzon hurması, her ne kadar sağlıklı olsa da aşırı tüketimi ile birlikte çeşitli zararlar ortaya çıkabilir. Bu potansiyel zararlar aşağıdaki listede verilmiştir; ● İnsülin direncine ve diyabet rahatsızlığına sahip kişiler, bu meyveyi dikkatli tüketmelidir.● Cennet hurması, özellikle alerjiye meyilli olan bünyelerde reaksiyon yaratabilir.● Kaşıntı, cilt döküntüsü ve kızarıklık gibi semptomlar görülüyorsa tüketimi bırakılmalıdır.● Günlük miktarda aşırıya gidiliğinde şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık ve mide bulantısı gibi istenmeyen sonuçlar görülebilir.● Aşırı cennet hurması yiyenlerde mide sorunları görülebilir.● Cennet hurmasının şeker oranı yüksektir ve bunun aşırı yapılması durumunda diş çürümesi yaşanabilir. ● Bu meyvede yüksek potasyum oranı vardır. Yani aşırı tüketimi hâlinde böbrek hastalığı olan kişilerin fonksiyonları negatif etkilenebilir.
Source: Habertürk
Ceylan eti yenir mi?
Bu tip konular, çoğunlukla Diyanet tarafından açığa kavuşturularak sunulur. Kur’an-ı Kerim ve belirli hadislerde belirtilenler doğrultusunda ceylan eti yemenin doğru olup olmadığı ifade edilmiştir. Ayrıca yenmesi durumunda vücut için bir zarar riski olup olmadığı da merak konusudur. CEYLAN ETİ YENİR Mİ? Peki Ceylan eti yenir mi? Yenmesi günah kabul ediliyor mu? İslam’a göre ceylan eti yemek haram değildir. Bir başka deyişle, ceylanın İslam dininde haram kabul edilen hayvanlar arasında olmadığı ve bu nedenle etini yemenin caiz olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra İslam dininde genel olarak geviş getiren ve çift tırnaklı hayvanları yemenin helal olduğu bilgisi vardır. Bu nedenle ceylan etinin helal olduğunu söylemek mümkündür. CEYLAN ETİ HANGİ DURUMLARDA HARAM? Ceylan etinin yenmesi helal olarak kabul edilse de bazı din alimleri hayvanın avlanma şeklinin önemli olduğuna dikkat çekmiştir. Eğer hayvan, İslami usullere uygun kesilmediyse dinen sakıncalı kabul edilebilir. Aynı şekilde avlanma yönteminin de İslam dinine göre uygun görülmediği bir durum varsa bu hayvanı yemek doğru olmayabilir. Sonuç olarak ceylan etinin avlanmasının, kesiminin ve yapılışının İslama uygun olduğu durumlarda helal kabul edildiği söylenebilir. CEYLAN ETİ YEMEK ZARARLI MI? Peki Ceylan eti yemek zararlı mı? Ay hayvanı olarak kabul edilen ceylan etinin sağlık açısından birçok faydası vardır. Besin değeri yüksek olan ceylan eti, özellikle hijyenik koşullarda avlandığında ve pişirildiğinde faydalı olabilir. Ancak ülkemizde bu hayvanın avlanması çoğunlukla yasaktır ve etik açıdan doğru kabul edilmez. CEYLAN ETİ ÖZELLİKLERİ Ülkemizde kültürel olarak yaygınlaşmayan ceylan eti, özellikle bir İskandinav lezzeti olarak öne çıkar. Av hayvanı olarak kabul edilen bu etin özellikleri şöyle sıralanabilir; ● Kırmızı ete kıyasla daha düşük yağ oranına sahip olduğundan protein deposu olarak sağlıklı bir alternatif kabul edilir.● Ceylan etinde bol miktarda protein vardır ve bu, kas gelişimini desteklediği anlamına gelir. ● Diğer kırmızı et çeşitlerine göre daha az kolesterol içeriklidir. Bu da ceylan etinin sağlıklı olmasını destekler.● Bu ette demir ve B12 içeriği yüksektir.● Ceylan etinin tat ve dokusu yoğun ve aromatiktir.● Et, kas yapısı gereği biraz lifli ve sert olabilir. ● Marine etme ve yavaş pişirme yöntemleriyle uygun bir lezzet sunabilir. CEYLAN ETİ NASIL PİŞİRİLİR? Peki ceylan eti nasıl pişirilir? Özellikle Kuzey Avrupa ve Nordik ülkelerinde popüler bir lezet olan ceylan etinin birçok pişirme yöntemi vardır. Bunlardan bazıları şöyledir; ● Marine Ederek Pişirme Yöntemi: Ceylan eti sert ve lifli olduğundan marinasyon aşaması çok önemlidir. Zeytinyağı, baharat, ve limon suyu gibi malzemelerle iyice marine edilerek yumuşaması ve bu şekilde pişirilmesi daha uygun olacaktır.● Izgara ya da Fırında Pişirme: Buralarda yavaş zamanlamada, ağır ağır pişen ceylan etiyle lezzetli bir öğün hazırlanabilir.● Güveç: Bu pişirme yönteminde etin uzun süre yüksek sıcaklıkta pişmesi tavsiye edilir. Ceylan etinde yumuşama önemli bir faktör olduğundan uzun pişirme süreleri önerilir.
Source: Habertürk
Paça çorbasındaki kolajenden “cips” üreten Türk akademisyen ihracata başladı
Zuluğ, AA muhabirine, 2019″da yakın bir arkadaşının kolunu kırması üzerine tedavi sürecinde alması gereken kolajenlerle ilgili düşünmeye başladığını çünkü piyasada bulunan kolajen formlarının vücutta bir kimyasal tepkimeye yol açma ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Dr. Zuluğ, “Biz de aslında burada biraz kökenlerimize döndük. Bizim bunun için yerli ve milli bir çözümümüz de vardı; paça çorbası ama bu noktada bir bilim insanı olarak şu sorunun cevabını aramamız gerekiyordu; bu bir şehir efsanesi mi yoksa paça çorbası gerçekten bizim için bir ilaç mı? Çalışmalarımız bu noktada başladı.” dedi. İlk çalışmalarının paça çorbası içindeki kolajeni çıkarmak olduğunu bildiren Zuluğ, ancak aynı zamanda bunun içerisindeki doymuş yağı, kolesterolü dışarda bırakarak farklı formlarda ürünler geliştirmek istediklerini ve doğal olarak kolajeni elde ettikten sonra dikkatlerini cips, kraker, granola gibi fonksiyonel gıdalara çevirdiklerini anlattı. Zuluğ, proje üretimlerinin üniversitedeki kampüslerinde başladığını ve işlerinin gelişmesiyle şu an da halen üniversite içerisinde fakat daha büyük bir alanda farklı ürünler üretip geliştirmeye devam ettiklerini kaydederek, “Bir gıda firmasında üretim yapmanız için önce ruhsat sürecini geçmeniz gerekiyor. Biz de dolayısıyla bütün yasal mevzuatı takip ederek rutin standartların hepsini sağladık. Burada kendi laboratuvarımızda ilk denemeleri yaptım. Sonra yine üniversite içerisinde paça etini işleyerek kolejenden ilk ürünü elde etmeye başladık. Daha sonra hem farklı ürün hatlarının ihtiyacı hem de farklı ürün üretme arzumuz dolasıyla üretim hattımızı genişlettik.” şeklinde konuştu. “Paça çorbasındaki yüksek proteini cipsin içerisine koyup yağı dışarıda bıraktık” Paça çorbası içerisindeki kolajenden birçok yerli ürün ürettiklerini belirten Dr. Zuluğ, şöyle devam etti: “İlk yaptığımız ürün belki de aslında adıyla en çok çelişkili olan cips. Biliyorum ki kulağa ilk olarak sağlıklı gelmiyor ama tam da bu sebeple aslında cips üretmek istedik. Çünkü yaptığımız tüketici davranışı çalışmaları diyor ki cips en çok tüketilmesi sevilen form ama aynı zamanda algıda en sağlıksız form. Biz bu algıyı kaldırıp yerine “sağlıklı bir cips nasıl üretebiliriz?” diye baktık. Paçadan gelen yüksek proteini içine koyup kolestrolü ve yağı dışında bırakarak kurutma teknolojisiyle sağlıklı gıdayı yerli imkanlarla oluşturduk. Akabinde farklı granolalar, yine yulafla zenginleştirdiğimiz kahvaltılık ürünlerimiz geldi. En son olarak geçen sene üretimine başladığımız kraker ile lezzet ağımızı genişlettik.” Zuluğ, ürünlerini tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirip ürettiklerini vurgulayarak, “Projeye, TÜBATİK 1512 projesi ile başladık ve devam eden süreçte 2 farklı TÜBİTAK projesini de tamamladık. KOSGEB”den işletme geliştirme, yurt dışı pazar destek gibi başlıklarda ticarileşme sürecinde destekler aldık. 2019 yılında TEKNOFEST kapsamında girişimcilik yarışmalarına katıldık. En iyi 15 Türk girişiminden biri olarak San Francisco”ya gittik. Bu ekipteki tek gıda girişimiyiz. Bu aynı zamanda çok büyük bir gurur bizim için. Kolajen ithal edilen bir ürün ve ithal edilen bir ürünü içeride yerli ve milli kaynaklarla üretmek, AR-GE”sini burada hazırlamak bizim için ayrıca çok önemli. Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve üniversitemiz olmak üzere, onların da katkılarıyla bir Türk firması olarak büyümeye devam ediyoruz. Yüzde 100 yerli ve milli bir girişim olarak adımlarımızı sağlam atarak ilerliyoruz.” diye konuştu. Ham maddelerini Anadolu”daki tedarikçilerden aldıklarını anlatan Zuluğ, şunları söyledi: “Her bir ürünümüz yüzde yüz yerli ve Anadolu”dan tedarikçilerle çalışıyoruz. Örneğin tarhanalı krakerimiz içinde Uşak tarhanası olan bir kraker ve Uşak tarhanası bildiğiniz üzere coğrafi işaretli bir ürünümüz. Fındıklarımızı, fındığın kalbi Ordu”dan alıyoruz. Biz böyle çalıştığımız tedarikçilerle hem onların büyümesine hem de kendi ürünümüze büyük bir lezzet katmasını sağlıyoruz. Ben inanıyorum ki bu ham maddelerin en güzel formları bizim ülkemizde var. Biz de niye doğru yerinden almayalım ki? Anadolu”da her şeyin, tüm besinlerin özü ve sağlıklısı var.” Zuluğ, 3 yıldır pazarda aktif satışta olduklarını ve son 2 yıldır da zincir marketlere satışa başladıklarını ayrıca 6 aydır da neredeyse tüm büyük kahve zincirlerinin raflarında yer almaya başladıklarını dile getirdi. Türk markası olarak ürünlerini dünyanın her yerine ihraç etmek istediklerini anlatan Zuluğ, “Öncelikle FDA ve ISO sertifikamız var yani hem Avrupa”ya hem Amerika”ya ürün satabilecek bir ürün altyapısını kurduk. Şu an hem Avrupa”ya hem Amerika”ya ihracatımız söz konusu. Avrupa”da Hollanda ve Almanya gibi ülkelere satışlarımız mevcut. Ayrıca Amerika”daki online zincirler üzerinde satışlarımızı yapabilmek adına şu an görüşmelerimiz de devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Source: Internet Haber