Uluslararası Çatışmalar: Gazze’den Ukrayna’ya, Türkiye’nin Rolü ve Dünya Tepkileri

Mısır”ın Kuzey Sina Valisi”nden, Türkiye”nin Gazze”ye yardım ve Filistin davasına destek konusundaki rolüne övgü

Kuzey Sina Valisi Mucavir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye”nin, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının ardından Gazze”ye insani yardım gemisi gönderen “ilk ülke” olduğunu söyledi.

Gazze”ye her türlü insani yardımın ulaştırılmasında Türkiye”nin rolünün çok belirgin ve açık olduğunu, birkaç gün önce gelen bir Türk yardım gemisini Türkiye”nin Kahire Büyükelçisi ile birlikte limanda karşıladıklarını aktaran Mucavir, gemide bulunan yardımların tamamının Gazze Şeridi”ne girdiğine işaret etti.

Gazze”ye yardım taşıyan yeni bir Türk gemisinin El-Ariş Limanı”na ulaştığını dile getiren Mucavir, yükünü boşaltmadan önce limana gidip gemiyi karşılayacağını belirtti.

Türkiye”nin, Filistin davasına siyasi olarak destek vermeye devam ettiğini dile getiren Mucavir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın Filistin davasını destekleyen son açıklamalarından övgüyle söz etti.

Kahire”nin Filistin davasına destek çabalarına da değinen Mucavir, Mısır”ın 1948″den bu yana Filistin davasına destek verdiğini ve Gazze”de ateşkes anlaşmasına varılması için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.

Mucavir, Mısır”ın, Gazze”deki Filistinlilerin yerlerinden edilmesi planına ve Filistin davasını tasfiye etme girişimlerine şiddetle karşı çıkan ülkeler arasında yer aldığına dikkati çekti.

Vali Mucavir, siyasi çaba ve siyasi mücadelenin devam ettiğini, ancak şu an, anlaşmanın şartlarının tamamlanmasına ve Filistin davasına gerçek bir çözüm bulunmasına odaklanıldığını dile getirdi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 9 Şubat”ta yaptığı açıklamada, Türkiye”nin 15. Gazze İyilik Gemisi”nin Mısır El-Ariş Limanı”na ulaştığını duyurmuştu.

Açıklamada, sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hazırlanan, 1956 ton insani yardım malzemesi taşıyan 15. İyilik Gemisi ile Gazzelilerin yaralarının sarıldığı belirtilerek, bugüne kadar 15 gemi ve 14 uçak seferi, yerelden temin ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) işbirliğiyle Gazze”ye gönderilen insani yardım malzemelerinin toplamının 96 bin 131 tona ulaştığı bilgisi paylaşılmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Rubio: Hamas, Gazze”yi bir daha asla yönetmemeli

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Rubio, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan la görüşmesinde Gazze deki son durumu ve ateşkesle ilgili güncel gelişmeleri ele aldı. Rubio, görüşmede, ABD yönetimi olarak Hamas ın Gazze yi bir daha asla yönetmemesi ve İsrail i tehdit etmemesi gerektiğini düşündüklerini kaydetti. AA nın haberine göre; ABD Dışişleri Bakanı, bu hafta Gazze deki kırılgan ateşkesin ortasında diplomatik çabaların bir parçası olarak BAE, İsrail ve Suudi Arabistan da planlanan duraklarla Orta Doğu yu ziyaret edecek. ABD Başkanı Donald Trump, Gazze deki tüm esirlerin cumartesi günü saat 12.00 ye kadar serbest bırakılmaması halinde ateşkesin iptal edilmesi gerektiğini belirtmiş ve sonra kıyamet kopsun ifadesini kullanmıştı. *Haberin fotoğrafı Associated Press tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


Gazze çoktan Trump’ın oldu

“Filistinliler Gazze’yi terk edecek.”-“Kimse geri dönemeyecek.”-“Gazze bizim olacak.”-“Bunu bir gayrimenkul anlaşması gibi düşünün” dedikçe kızıyoruz, canımız sıkılıyor, öfkeleniyoruz.O zaman sakin kafayla bir bakalım.Trump’ın bu hukuk dışı, ahlak dışı, akıl dışı planına bir de şöyle yaklaşanlar var:“Bu Trump Grönland, Kanada, Panama konularında da atıp tutuyor. Bir gün öyle bir gün böyle fütursuzca sallıyor. Gazze de bunlardan farklı değil.”Gazze işi farklı. Neden mi? Anlatayım.Gazze’nin dış dünyayla bağı kara, deniz ve havadan tamamen koparılmış ve dümdüz edilmiş. Elektrik, su, kanalizasyon gibi en basit altyapı sistemleri yok edilmiş.İsrail’in rızası olmadan bir somun ekmek, bir şişe su, tek bir bebek maması dahi içeri sokulmuyor.Trump’a bu cüreti veren ne?-16 aydır yaşanan katliamın izlenmesi.-Bir taraf bomba yollarken diğer tarafın “sert” kınama mesajları yollaması.-Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın denmesi.Çatırdayan ateşkes bozulunca, ağır bombardıman yeniden başlayınca, yüz binlerce insan yeniden kaçmak zorunda kalınca ne yapılacak? Varsayım falan değil, bunlar yaşanacak.Soru… “Trump bu dediğini yapabilir mi, yapamaz mı” değildir.Soru şudur… “Gazze İsrail ve Trump’ın elinden nasıl kurtarılabilir?”Trump Gazze’yi Miami’ye çevirebilir mi, rezidanslar dikebilir mi, 2 milyon Gazzeliyi sürebilir mi bilemem ama… Asıl mesele Gazze’nin kaderini Amerika ve İsrail’in elinden alıp, tayin edebilecek başka bir güç olup olmadığıdır.Buna bir cevabımız olmadığı sürece Gazze zaten çoktan Trump’ındır.AMERİKA ANAYASAL KRİZDEBu köşede geçen hafta anlattık. Elon Musk ve adamları devletin en mahrem kurumlarında fink atıyor, yasaymış Kongre’ymiş dinlemeden kılıçlarını bir o yana bir bu yana sallıyor. Amerikan devleti içinde büyük bir tufan kopuyor.Trump merhametsiz bir intikam duygusuyla devletin kılcal damarlarına giriyor. Giriyor girmesine ama sistem de kendini savunma içgüdüsüyle Trump’ı da Musk’ı da geri itiyor. Trump’ın kararnameleri de Musk’ın devlet kurumlarını altüst etmesi de birbiri ardına mahkemelere takılıyor.Peki mahkemeleri takan var mı ona bakalım.Trump’ın Başkan Yardımcısı JD Vance “hakimler yürütmeye karışamaz” diyor. Nasıl yani?Ee hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, denge ve denetleme falan…Ben size söyleyeyim… Bu iş karakolda biter. Amerika freni patlamış kamyon gibi son hızla anayasal krize girmiş durumda.Nasıl deniyordu? İyi olan kazansın.Amerika… Sen mi büyüksün, Trump mı?MESİH DİYECEKSİNİZŞu fotoğrafa bir bakın…Sanki ortam kilise, toplananlar mürit, ortadaki tarikat lideri mübarek…Trump bu yahu. Oval Ofis burası. E peki n’oluyor burada?Trump geçenlerde Beyaz Saray İnanç Ofisi kurdu.Bunlar Hıristiyanlığa karşı ön yargıyla mücadele edecekmiş.Başına da ünlü televanjelist Rahibe Paula White-Cain’i getirdi.Bu rahibe hanım diyor ki… “Trump’a hayır demek, Tanrı’ya hayır demektir.”İşte bu… 350 milyon Amerikalının inancını temsil etmek için devletin en tepesinde kurulan kurumun başına daha liyakatli, daha inançlı birini mi bulacaktınız?Hemen yarından tezi yok bir Başkanlık Kararnamesi daha gelmeli.Bundan böyle Başkan Trump değil, Mesih Başkan Trump diyeceksiniz…YAKIŞIKLI BAŞKANIM SİZİ ÇOK SEVİYORUMAkşam yatıyoruz Musk şunu yaptı…Sabah kalkıyoruz Musk şunu dedi…Yahu bu ülkenin başkanı Trump mı, Musk mı?Bu soru Trump’ı ciddi rahatsız etmeye başladı.Öyle ki TIME dergisi Musk’ı Oval Ofis’teki masanın başına oturtunca Trump buna ayar oldu.Musk olayı hemen kavradı tabi… Tosun Paşa’daki yağlı güreş sahnesinde Şaban’ı yerden yere vuran Suphi’ye apar topar koşup “Yenil ulan yenil kellemiz gidecek” diyen Sıtkı Bey edasıyla bir tweet attı: “Donald Trump’ı heteroseksüel bir erkeğin başka bir erkeği sevebileceği kadar çok seviyorum.”İlahi Musk… Kelleyi kurtarmak için ne hallere düştün. Yalnız bu da kurtaramayabilir seni. Bir dahakine şöyle bir şeyler dene: “Müthiş yakışıklı başkanım, aşkım, bi’tanem sizi çok seviyorum.”BEYAZ SARAY ZİYARET REHBERİİsrail Başbakanı Netanyahu ve Japonya Başbakanı İşiba’nın Trump ile basın toplantılarını takip ettikten sonra devlet başkanları için dev bir hizmet olarak “Beyaz Saray Ziyaret Rehberi” çıkardım.Öncelikle Trump’ı öv, daha çok öv, sonra biraz daha öv…Ne kadar heybetli durduğundan ne büyük bir dost olduğundan, tarihin gördüğü en başarılı başkan olduğundan bahset. Sakın tersleme, dikine gitme, şovunu çalma. Bütün bu adımları harfiyen yerine getirebildiyseniz… Tebrikler, bir Beyaz Saray ziyaretini daha başarıyla tamamladınız demektir.

Source: Yunus Paksoy


ABD lideri Ukrayna’ya baskıyı arttırıyor: ‘Anlaşma olmazsa Rusya olurlar’

Seçim süreci boyunca Ukrayna savaşını 24 saat içinde bitireceği söylemiyle bölgede silahları susturma sözü veren ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından bu yana bütün dünya burada bir gelişme yaşanmasını beklerken, Trump belirsizlik içeren açıklamalar yapmayı sürdürüyor. Fox News’a verdiği son röportajında, “Ukrayna belki de bir gün Rusya olur” ifadesini kullanan Trump’a yanıt ise Kiev değil Moskova’dan geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Trump’ın sözlerine, “Ukrayna’nın büyük bir kısmı zaten Rusya” diye yanıt verdi.500 MİLYAR DOLAR İSTİYORUMUkrayna’ya yapılan yüklü Amerikan askeri ve maddi yardımlarını uzun süredir eleştiren Trump, son röportajında da Kiev’e mesajlarını bu bağlamda verdi. Kendi yönetiminin bölgede barış anlaşması için sarfettiği çabalarla ilgili konuşurken, “Belki bir anlaşma yaparlar belki de yapmazlar. Belki bir gün Rusya olurlar, belki de olmazlar” ifadelerini kullanan Trump, Washington’ın Kiev’e desteğini bu ülkeden alınacak nadir toprak minerallerine bağladığı çıkışını yineledi. “(Ukrayna’ya verdiğimiz) parayı geri alacağız ve bu parayı geri istediğimi söylüyorum” diyen ABD Başkanı, Ukrayna tarafında 500 milyar dolarlık nadir toprak mineralleri istediğini ilettiği ve Kiev yönetiminin buna “prensipte olur verdiğini” söyledi.‘ZATEN BİZİM TOPRAĞIMIZ’Trump’ın sözlerine Kremlin’den kısa sürede yanıt geldi. Kremlin Sözcüsü Peskov, “Ukrayna’nın büyük bir kısmının Rus olmak istediği ve hatta bir kısmının zaten Rusya’ya katıldığı bariz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın 2022 yılında ilhak ettiği Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk bölgelerine atıfta bulunan Peskov, “Bu sahada da somutlaşmış bir gerçek. Rusya’nın dört yeni bölgesi var. Birçok tehlikeye rağmen Rusya’ya katılma oyu vermek için sıraya giren insanlar Başkan Trump’ın sözlerini yanıtlıyor” diye konuştu.RUSYA-UKRAYNA NEDEN ANLAŞAMIYOR Trump’ın gelişiyle birlikte Ukrayna savaşının bitmesine yönelik bir beklenti oluşsa da özellikle son bir yıldır sahada ivmeyi lehine çeviren Rusya’nın taviz vermeye yanaşmaması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ile bağlayıcı güvenlik garantileri konusundaki ısrarı süreci karmaşık hale getiriyor. Rusya lideri Vladimir Putin’le telefonda görüştüğünü söyleyen Trump, Rus liderle konuşmalarına ilişkin detay paylaşmazken savaşı bitirmek için “somut bir planı” olduğunu savunuyor. Washington-Moskova hattında birçok kanaldan iletişimin sürdüğü aktarılırken, Ukrayna ile kısa süre içinde üst düzey resmi görüşmeler gerçekleştirilecek. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in cuma günü Münih Güvenlik Konferansı kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşeceği belirtiliyor. Zelenski’nin ofisinden kaynaklar ayrıca Trump’ın Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg’un da 20 Şubat’ta Ukrayna’yı ziyaret edeceğini aktarıyor.

Source: Hurriyet.com.tr


Trump’tan ateşkes tehdidi: ‘Rehineleri bırakın yoksa kıyamet kopacak’

Gazze’de 15 ay süren çatışmaların ardından varılan ateşkes, tarafların karşılıklı suçlamaları ve sert açıklamalarıyla sarsılırken, ABD Başkanı Donald Trump, Hamas’ı tehdit etti. Hamas’ın İsrail’in ateşkes şartlarını ihlal etmesini gerekçe göstererek rehine takasını askıya aldığını duyurmasının ardından Trump, “rehinelerin hepsi cumartesi saat 12.00’ye kadar serbest bırakılmazsa kıyametin kopacağı” açıklamasında bulundu.İSRAİL İHLAL ETTİHamas’ın askeri kanadı El-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, 15 Şubat’ta yapılması beklenen altıncı tur esir takasının İsrail’in ateşkes anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle askıya alındığını açıklamıştı. Karara gerekçe olarak, İsrail’in “Gazze’deki zorla yerinden sürülmüş Filistinlilerin topraklarına dönüşünü geciktirerek, saldırılara devam ederek ve bölgeye tıbbi yardımının girişini engelleyerek” ateşkesi ihlal etmesi gösterilmişti.‘HEPSİNİ BIRAKIN’Önceki gün Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan ABD Başkanı, ateşkesle ilgili soruya “Rehinelerin hepsi cumartesi günü saat 12.00’a kadar iade edilmezse, konuşacak bir şey kalmaz ve kıyametin kopmasına izin verin derim” diye konuştu. Trump, ayrıca rehinelerin parça parça değil, tamamının iade edilmesi gerektiğini ekledi. “Kıyamet kopar” ifadesiyle tam olarak neyi kastettiği sorulduğunda ise “Öğreneceksiniz, Hamas da ne demek istediğimi öğrenecek” yanıtını verdi. NETANYAHU’DAN AYNI TEHDİTİsrail Başbakanı Netanyahu da dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen güvenlik kabinesi toplantısı sonrasında bakanlara konuşma yasağı getirirken, “Hamas esirleri cumartesi günü serbest bırakmazsa ateşkesin iptal olacağını ve çatışmaların devam edeceği” tehdidinde bulundu. HAMAS: TEHDİT YARAMAZHamas’ın üst düzey yetkililerinden Sami Ebu Zuhri, “Trump, her iki tarafın da saygı göstermesi gereken bir anlaşma olduğunu ve esirleri geri getirmenin tek yolunun bu olduğunu hatırlamalıdır. Tehdit dilinin hiçbir değeri yoktur” dedi. Trump, İsrailli aşırı sağcı politikacılardan destek gördü. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich sosyal medyada rehinelerin bırakılmasına atıfta bulunarak “Hepsi, şimdi” yazarken, ateşkes yüzünden hükümetten ayrılan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de “Trump haklı! Yok etmeliyiz” paylaşımı yaptı.MISIR: İİT TOPLANACAKÖte yandan Mısır’ın önerisiyle, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) olağanüstü toplanacağı duyuruldu. 27 Şubat’ta Kahire’de yapılması planlanan acil Arap zirvesinin ardından İİT’nın bakanlar düzeyinde toplanması konusunda prensipte anlaşıldığı belirtildi.19 Ocak’ta yürürlüğe giren anlaşma gereği, 42 gün sürecek ilk aşamanın 16’ncı gününde ikinci aşama için görüşmelerin başlaması planlanıyordu. ÜRDÜN KRALI ABDULLAH BEYAZ SARAY’DA: ‘MISIR’IN PLANINI BEKLEYELİM’ Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirme planında ısrar eden ABD Başkanı Trump, Filistinlileri kalıcı olarak kabul etmedikleri takdirde Ürdün ve Mısır’a yapılan yardımların kesileceği tehdidinde bulunurken, dün Beyaz Saray’da Ürdün Kralı Abdullah’ı ağırladı.Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kral Abdullah, aralarında Suudi Arabistan ve Mısır’ın da olduğu Arap ülkelerinin Filistinliler konusunda herkesin yararına olan bir planın nasıl hayata geçirilebileceği konusunda görüşmeler yaptıklarını ve bu görüşmeleri beklemeleri gerektiğini belirterek, “Mısırlıların görüşlerini ortaya koymalarını bekleyelim” değerlendirmesini yaptı.ORTAK ARAP DURUŞUMUZTrump’ın ‘bir barış adamı olduğunu’ söyleyen Kral Abdullah görüşme sonrası X hesabından yaptığı paylaşımda ise, “Ürdün’ün Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı kararlı duruşunu yineledim. Bu ortak Arap duruşudur. Önceliğimiz Filistinlileri yerinden etmeden Gazze’yi yeniden inşa etmek olmalıdır” açıklamasında bulundu.Trump da bir soru üzerine, Gazze’yi “ABD’nin yetkisi altına” alacaklarını kaydederek, “Satın almayacağız. Orada satın alacak bir şey yok. Gazze’yi devralacağız ve elimizde tutacağız” ifadelerini yineledi.

Source: Hurriyet.com.tr


Münih raporu açıklandı: Batı’da Türkiye’ye olumlu bakış arttı

“Çoklu kutuplaşma” başlığını taşıyan 151 sayfalık raporun ilk bölümlerinde, uluslararası sistemdeki büyük dönüşüm mercek altına alınıyor. ABD liderliğindeki tek kutuplu dünya düzeninin artık geride bırakılmakta olduğu, liberalizmin de ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğuna işaret ediliyor.İNGİLİZLER EN OLUMLU- Türkiye’yi ülkelerinin müttefiki olarak görenlerin sayısı Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya’da arttı.- Batılı ülkeler arasında Türkiye’ye yönelik en olumlu bakış İngiltere’de gözlendi. İngiltere’de 2023’te kamuoyunun yüzde 38’i Türkiye’yi müttefik olarak görürken, bu oran 2024’te yüzde 47’ye yükseldi.- 2023 yılında Almanya’da yapılan ankette kamuoyunun yüzde 36’sı Türkiye’yi tehdit, yüzde 27’si müttefik olarak nitelendirirken, 2024 sonunda bu oranlar sırasıyla yüzde 31.2 ve 32.8 oldu. Almanların yüzde 36’sı ise Türkiye’yi ne tehdit ne de müttefik olarak görüyor.- İtalya’da yapılan ankette de Türkiye’yi müttefik olarak nitelendirenlerin oranı yüzde 30’dan yüzde 33.5’e yükseldi; tehdit olarak görenler ise yüzde 34’ten, yüzde 28.1’e geriledi.- 2023’te Türkiye’yi tehdit olarak algılayanların yüzde 39 ile en yüksek olduğu Fransa’da da bu oran 2024’te yüzde 33.2’ye geriledi. Türkiye’yi müttefik olarak görenlerin oranı da yüzde 28’den yüzde 31.20’ye yükseldi.BRICS ÜLKELERİ DAHA POZİTİFBRICS ülkeleri Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’daki anket sonuçlarında da Türkiye’nin Batı’ya göre daha olumlu bir algıya sahip olduğu dikkati çekti. Anket sonuçlarına göre Çin’de Türkiye’nin müttefik olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 51.1, Hindistan’da yüzde 50.6, Brezilya’da yüzde 42.9 ve Güney Afrika’da yüzde 40.7.TÜRKİYE ETKİN BÖLGESEL GÜÇ Rapor, ABD, Çin ve Rusya’nın yanı sıra, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika’dan da çok kutuplu dünyadaki potansiyel küresel güçler olarak bahsediyor. Türkiye’den ise ‘bölgesel güç’ diye bahsediliyor. Uluslararası sistemde mevcut güçlerinin ötesinde son derece önemli rol oynayabilen devletler bulunduğuna dikkat çekilen raporda, “Örneğin Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye, ‘büyük güç’ olmayabilir, ancak bölgelerinde ve bazen de kendi bölgelerinin ötesinde siyasi ağırlıkları var” tespiti yapılıyor.Türkiye’deki ankette ise ‘ülkem, çoklu girişimler ve uluslararası örgütler yerine diğer ülkelerle ikili ilişkilere öncelik vermelidir’ görüşünü destekleyenlerin oranı yüzde 60’ı buldu.BİLGİ NOTU61’nci Münih Güvenlik Konferansı 14-16 Şubat tarihlerinde Almanya’nın Münih kentinde yapılacak. Devlet adamları, kanaat önderleri, girişimciler ve uzmanlar küresel siyaset ve güvenliği ele alacak.

Source: Hurriyet.com.tr


Erdoğan’dan İsrail’e: İşgale son ver zararları tazmin et

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunduğu Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da dün sabah Başbakanlık Ofisi’ne gelişinde Başbakan Enver İbrahim tarafından resmi törenle karşılandı. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan İbrahim ortak basın toplantısı düzenledi. Malezya’yla işbirliğini ilerletmeye devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, Filistin davası başta olmak üzere uluslararası meseleleri de etraflıca mütalaa ettiklerini söyledi. Ayni yardımlar konusunda, Türkiye’nin şu ana kadar 100 gemiyi aşkın ayni yardımı Filistin’e gönderdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:YARDIM YOLLAMAYA DEVAM EDİYORUZ“Ayni yardımlarımızı göndermeye devam ediyoruz. Gazze ve Filistin konusunda Malezya’nın duruşunu takdirle takip ediyoruz. Sorunun özünde, İsrail’in işgal, istila ve katliam politikasında ısrar etmesi var. Daha öncekiler gibi son ateşkes mutabakatında da İsrail’in verdiği sözleri yine tutmadığını gördük. İsrail, Filistin topraklarında sürdürdüğü işgale son vermeli ve sebep olduğu zararları da tazmin etmelidir. Bu itibarla, 1967 sınırları esas alınarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin vücut bulması şarttır. Türkiye ve Malezya bu noktadaki çabalarını hız kesmeden sürdürecektir.HEM FİLİSTİN HEM SURİYE’NİN İMARIBu işin iki boyutu var. Hem ayni hem nakdi. Burada her iki ülkede ayni ve nakdi olarak her türlü desteği verebileceğimize inanıyorum. Bu konuda, bunları aramızda görüştük. Özellikle tabii bugün sadece Filistin ve yine bir diğer tarafta Suriye’de altyapı, üstyapı diye bir şey kalmadı. Her taraf yerle yeksan oldu. Burada atacağımız adımlarla gerek üstyapıda gerek altyapıda neler yapabiliriz, bunu ilgili arkadaşlarımız beraber çalışacaklar. Buna göre de bu adımları atmanın kararını vereceğiz.”MALEZYA BAŞBAKANI: TÜRKİYE LİDER ÜLKEMalezya Başbakanı Enver İbrahim de ortak basın toplantısında “Dünya Müslüman âleminin lideri ve adalet savunucusu, insan hakları sözcüsü ve ayrıca adil sonuçlar bulunması konusunda dünyada çaba sarf eden bir lideri ağırlıyoruz. Şanslıyız” diye konuştu.Enver, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde elektrik, elektronik, gıda ve savunma sektörlerini de ele aldıklarını belirterek, “Savunma bakanlarımız da işbirliğinin artırılması yönünde mutabık kaldı. Savunma ekosisteminde karşılıklı teknoloji teatisi üzerinde de mutabık kalındı” dedi. “Myanmar’daki Rohingyalılarla (Arakanlı Müslümanlar) ilgili gelişmelerin yanı sıra diğer ilgili kıtadaki gelişmelerden dolayı kaygılarımızı da paylaştık” diye konuşan Enver, kalıcı güvenlik, adalet ve barış isteklerini Myanmar özelinde bilhassa dile getirdiklerini aktardı. Enver, Türkiye’nin Gazze’ye insani desteğini överek, “Gazze konusunda, Filistin konusunda, oranın yeniden inşası konusunda Türkiye şu ana kadar bir liderlik ortaya koymuş durumda ve Türkiye’den insani yardım olarak yüz gemi dolusu ekipman vesaire destek gönderildi. Bu inanılmaz bir şey. Bildiğim başka bir ülke bu kadarını yapmadı” dedi.TÜRKİYE BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYORCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Ofisi’ndeki programının ardından Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye-Malezya İş Forumu kapanışına katıldı. İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının 500 yıllık köklü tarihinin bulunduğuna dikkati çekti. İş dünyasının bu güçlü ortaklığın lokomotifi konumunda olduğunu dile getiren Erdoğan, üç kıtanın kesiştiği noktada yer alan Türkiye olarak, bölgede ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfettiklerini kaydetti.İHRACAT PAYINI İKİYE KATLADIKCumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ekonomisi, bölgemizdeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşadığımız ‘asrın felaketi’ olan büyük depreme rağmen büyümesini sürdürüyor. Son 20 senede yıllık ortalama yüzde 5 dolaylarındaki büyüme oranını yakalayabilen az sayıda ülkelerden biriyiz. Son 20 yılda altyapıya 300 milyar dolara yakın yatırım yaptık. İhracatımız 20 yılda 20 kattan fazla arttı. Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık. Şeffaf, öngörülebilir ve yatırımcı dostu politikalarımız sayesinde son 20 yılda 270 milyar dolara yakın uluslararası doğrudan yatırım çektik” diye konuştu.Türkiye’deki yabancı sermayeli şirket sayısının 6 binden 80 binin üzerine çıktığına işaret eden Erdoğan, güçlü şekilde destekledikleri ve son 1.5 yıldır uygulanan ekonomi programının meyvelerini toplamaya başladıklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye’yi küresel güç merkezi yapana ve Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden sabırla çalışmayı sürdüreceklerini kaydetti.YENİ HEDEF 10 MİLYAR DOLARBölgedeki merkezi konumu, 25 yılı aşkın süredir kaydettiği dış ticaret fazlası ve özellikle son dönemde artan doğrudan yabancı yatırımlarıyla Malezya’nın tüm dünyanın dikkatini çektiğini belirten Erdoğan, 2015’te 1.7 milyar dolar olan ikili ticaret hacmini 2024’te 5 milyar doların üzerine çıkardıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:“Yeni hedefimizi bu ziyaretimizde ticaret dengesini de dikkate almak suretiyle 10 milyar dolar olarak tespit ettik. İkili iktisadi ve ticari ilişkilerin bir diğer önemli boyutu, şüphesiz karşılıklı yatırımlardır. Malezya, 2023 yılında ASEAN ülkeleri arasında Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ikinci ülke olmuştur. Malezya’nın ülkemizdeki yatırımlarının önemli kısmını Khazanah Nasional bünyesindeki firmaların sağlık, ulaştırma ve enerji sektörlerimizdeki girişimleri teşkil ediyor.MALEZYA’YA 3 KORVETMüteahhitlik, otomotiv, gıda, elektrik ve elektronik ürünler ve helal sektörleri başta olmak üzere birçok alanda işbirliği potansiyelimizin geniş olduğuna inanıyorum. Büyük atılım içine giren yerli ve milli savunma sanayimiz bugün ihtiyacımızın önemli kısmını karşılar hale geldi. Bu kapasiteyi teknoloji transferi ve ortak üretim dahil dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan geri durmuyoruz. Bugün ASELSAN, HAVELSAN ve 100’ü aşkın personeli ile TUSAŞ başta olmak üzere savunma sanayi firmalarımız Malezya’da başarılı işlere imza atıyor. Özellikle STM firmamızın Malezya Kraliyet Donanması için 3 korvet gemisi inşasını üstlenmesi, denizcilik alanındaki işbirliğimizin parlak geleceğini müjdeliyor.” MALEZYA BAŞBAKANI’NA HEDİYE TOGGCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Ofisi’nde bir araya geldiği Başbakan Enver İbrahim’e ‘Pamukkale beyazı’ renginde Togg armağan etti. Başbakanlık Ofisi bahçesinde bir süre otomobili inceleyen ve sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Enver İbrahim, Togg önünde fotoğraf çektirdi. Erdoğan, Togg’un direksiyonuna geçen Başbakan’a yolcu koltuğunda eşlik etti. Erdoğan, Togg teslim törenine katılan, ellerinde Malezya ve Türkiye bayrakları bulunan çocuklarla ilgilendi, onlarla fotoğraf çektirdi.11 ANLAŞMA İMZALANDICumhurbaşkanı Erdoğan ve Enver İbrahim, görüşmelerin ardından anlaşmaların imza törenine geçti. İki ülke arasında enerjiden savunmaya kadar çeşitli alanlarda 11 anlaşma imzalandı.ENDONEZYA’YA GEÇTİCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Malezya temaslarının ardından Endonezya’nın başkenti Cakarta’ya geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı Haluk Görgün, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da Endonezya gezisinde yer aldı.

Source: Hande Firat


Belediyelere ‘Kent Uzlaşısı’ operasyonu

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, dün 06.00’da TEM ekipleri tarafından düzenlenen eşzamanlı operasyonda Kartal Belediye Başkan Yardımcısı C.Y., Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı L.G., Üsküdar Belediye Meclis Üyesi B.K., Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi E.G., Fatih Belediye Meclis Üyesi G.A., Tuzla Belediye Meclis Üyesi H.Ö., Adalar Belediye Meclis Üyesi N.A., Şişli Belediye Meclis Üyesi S.G., Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi T.Ş. ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) mensubu olduğu belirlenen Beyoğlu Belediyesi ile bağlantılı İ.P. gözaltına alındı. Şüphelilerin adresleri ile Kartal ve Ataşehir belediyelerinde aramalar gerçekleştirildi. CHP Lideri Özgür Özel, gözaltına alınanların 9’unun CHP’li olduğunu açıkladı.‘TALİMATLA SEÇİLDİLER’Şüphelilerin, PKK/KCK’nın yönlendirmesiyle belediye meclislerine seçildiği ve örgütün stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdiği iddia edildi. ‘Emek Meclisi Üyesi’, ‘İlçe Meclisi Üyesi’, ‘Kadın Meclisi Üyesi’, ‘Genel Meclis Üyesi’, ‘Kültür Sanat Komisyonu Üyesi’, ‘Delege Üyesi’ gibi sıfatlarla, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sonrası terör örgütünce verilen talimatla ‘Kent Uzlaşısı’ kapsamında seçilmeleri sağlanarak görev yapmaya başladıkları öne sürüldü.

Source: Ali Rıza Akbulut


Suriye Cumhurbaşkanı Şara”dan kritik kabul! Dosyalar teslim edildi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ve Müzakere Heyeti”ni başkent Şam”da kabul etti.Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Şara”nın Şam”daki SMDK ve Müzakere Heyeti”nden temsilcilerle bir araya geldiği belirtildi.Açıklamada, “Suriye devriminin zafer bildirisi ve Suriye halkının çıkarları doğrultusunda, devrim sürecinde kurulan tüm kurumların feshi ve entegrasyonu kapsamında, SMDK ve Müzakere Heyeti delegasyonu tarafından sorumluluklarındaki dosyalar Suriye devletine teslim edildi.” ifadelerine yer verildi.Suriye halkının ülke içinde ve dışında devrim sürecinde görev alan siyasi, idari ve teknik kadroların, devletin yeni yapısında değerlendirilmelerinin önemine dikkat çekilen açıklamada, Suriye”de istikrarın sağlanması, sürecin zorluklarıyla başa çıkılması ve ulusal temelde yeni Suriye ordusunun inşa edilmesinde, SMDK ve Müzakere Heyeti delegasyonlarının Ahmed Şara”ya destek vereceği belirtildi.Türkiye, Suriye için neler yaptı?Suriye”den Rusya”ya veto”Hiçbir gerekçesi kalmadı

Source: Www.star.com.tr


ABD”den Çin”i kızdıracak adım

ABD”nin Pasifik”teki 7. Filosu”ndan yapılan açıklamada, “Arleigh Burke” sınıfı güdümlü füze taşıyan USS Ralph Johnson muhribi ile “Pathfinder” sınıfı sivil araştırma gemisi USNS Bowditch”in, “Tayvan Boğazı”ndan rutin geçiş yaptığı” belirtildi.Açık denizde seyrüsefer ve uçuş serbestisinin geçerli olduğu sulardan yapılan geçişin uluslararası hukuka uygun olduğu vurgulanan açıklamada, gemilerin Boğaz”a kıyısı bulunan ülkelerin hiçbirinin kara sularında olmayan koridoru kullandığı kaydedildi.Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan Boğazı”nın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada ise, geçişe tepki gösterilerek, Çin Deniz ve Hava Kuvvetlerinin, “ABD gemilerini seyri boyunca takip ettiği” ve “durumu etkin şekilde kontrol altına aldığı” belirtildi.ABD”nin eylemlerinin, “yanlış mesaj verdiği ve güvenlik risklerini artırdığı” ifade edilen açıklamada, komutanlığa bağlı birliklerin, ulusal egemenlik ve güvenliği, bölgesel barış ve istikrarı korumak için daima teyakkuzda olacakları vurgulandı.- ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞIÇin”in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949″dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala sürüyor.Tayvan Boğazı”nı da kara suları olarak gören Çin, ABD ve diğer ülkelerin bölgedeki askeri varlığına karşı çıkıyor. ABD Donanmasının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetleri, iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.

Source: Www.star.com.tr


Son dakika: Gazze için İsrail ve ABD”ye karşı Arap-Mısır-Filistin planı

HABERLERDünya Haberleri

Son dakika: Gazze için İsrail ve ABD”ye karşı Arap-Mısır-Filistin planı

Güncelleme Tarihi: Şubat 12, 2025 08:12

#İsrail#Hamas#Gazze

TwitterLinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

HABER MERKEZİ

Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2025 08:04

ABD Başkanı Donald Trump”tan sonra, İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu da rehinelerin Cumartesi gününe kadar teslim edilmemesi durumunda savaşın yeniden başlayacağı tehdidinde bulundu. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ise Filistinlileri yerinden etmeden Gazze Şeridi”nin yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı olduğunu söyledi.

Gazze”yi ele geçirme planına karşı “Öfke Cuması” çağrısı

Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi, 14 Şubat Cuma gününün Filistin davasını tasfiye etmeyi ve Gazze Şeridi”ni ele geçirmeyi amaçlayan “Amerikan-Siyonist planına karşı küresel öfke günü” olması çağrısında bulundu.Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi Sözcüsü Ziyad el-Alul açıklamasında, “14 Şubat Cuma günü, “Gazze”yi cehenneme çevirdikten sonra etnik temizlik yapma ve Gazze”yi ele geçirme yoluyla” Filistin davasını tasfiye etmeyi amaçlayan Amerikan-Siyonist planına karşı küresel öfke ve halk ayaklanması günü olmalı.” ifadesini kullandı.

Alul, “ABD Başkanı Donald Trump”ın İsrail”in suçlarını haklı çıkaran ve Filistinlilerin topraklarından sökülüp atılması çağrısında bulunan açıklamaları sadece geçici açıklamalar değil, aynı zamanda İsrail”i ve sömürgeci planlarını destekleme konusundaki devam eden Amerikan yaklaşımını yansıtıyor. Bu da dünyadaki tüm özgür insanların bu haksız politikaları reddeden ve onlara karşı harekete geçen kararlı bir tutum sergilemesini gerektiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Fedakarlık yapan ve yapmaya devam eden Gazze”nin, İsrail”in projeleri ve destekçileri için kolay bir lokma olmayacağını, Filistin halkının da bu suç planlarına karşı sessiz kalmayacağını ifade eden Alul, buna karşı her türlü meşru yolla mücadele etmek ve Filistin”in Filistin halkına ait olduğunu ve öyle kalacağını belirtmek ve her türlü yerinden etme ve gasp girişimlerinin boşa çıkarılacağını vurgulamanın herkesin görevi olduğunu dile getirdi.

Sözcü Alul, dünyadaki tüm Filistin halkını ve yeryüzündeki tüm özgür ve dayanışmacı insanları, cuma günü bu planların kesin reddedildiğini vurgulayan öfke yürüyüşlerine ve protesto eylemlerine katılmaya çağırdı.

Ürdün: Filistinlileri yerinden etmeden Gazze”nin yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı var

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi,Ürdün devlet televizyon kanalı Al-Mamlaka TV”ye verdiği röportajda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.Gazze Şeridi”ne yardım göndermeye devam edilmesi ve ateşkesin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Safedi, Gazze Şeridi”nin Filistinlileri yerinden etmeden yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı olduğunu belirtti.

Ülkesinin çıkarlarının, “Ürdün”ün Ürdünlülere, Filistin”in de Filistinlilere ait” olduğu gerçeğine dayandığını dile getiren Safedi, Kral 2. Abdullah”ın, ABD Başkanı Donald Trump”a “pratik fikirler” sunduğunu söyledi.Kral Abdullah”ın, Filistin devletinin Filistin topraklarında kurulmasının bölgede güvenlik ve istikrarın tek yolu olduğunu vurguladığını aktaran Safedi, ABD Başkanı Trump”ın da Ürdün”ün bölgedeki istikrarı desteklemede oynadığı önemli rolü vurguladığına işaret etti.

Bu anı bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için kullanmak üzere yoğun Arap koordinasyonuyla çalıştıklarını dile getiren Safedi, Kral Abdullah”ın, Ürdün”ün Filistinlilerin kendi topraklarına göç etmesine izin vermeyeceğini açıkça teyit ettiğine dikkati çekti.Bakan Safedi, Katar”ın Al Jazeera televizyonuna verdiği röportajda da “Önceliğimiz Ürdün”ü ve Ürdünlüleri korumaktır ve Trump ile diyaloğumuzu bu temelden başlattık.” diye konuştu.

Arap koordinasyonunun Trump”ın planına alternatif sunabilecek ve Gazze”deki insani felaketi sona erdirebilecek kapasitede olduğunu vurgulayan Safedi, Arap koordinasyonunun yoğun bir şekilde devam ettiğini ve Trump”ın planına karşı Filistinlileri Gazze”de kendi topraklarında tutacak alternatif ve kabul edilebilir bir plan sunabileceklerini söyledi.

“Bizim vizyonumuz var, Trump”ın da vizyonu var ve Gazze”yi halkını yerinden etmeden yeniden inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyoruz.” diyen Safedi, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:”Trump”a “Filistin Filistinlilerin, Ürdün de Ürdünlülerindir” dedik. Trump”a, adil ve kapsamlı bir barış için çalışma ve Filistinlileri yerinden etmeme yönündeki tutumumuzu sunduk.”

Mısır Dışişleri Bakanlığı da dün Filistinlilerin topraklarında kalmasını sağlayacak “Gazze Şeridi”nin yeniden inşası için kapsamlı bir vizyon sunmayı” planladığını duyurmuştu.

Hamas”tan yeni açıklama: Her türlü gecikmeden İsrail sorumlu

Hamas”tan yapılan açıklamada, “ABD Başkanı Donald Trump”ın, yeniden inşa bahanesiyle Filistin halkının Gazze”den sürülmesiyle ilgili açıklamaları” reddedildi.Açıklamada, Trump”ın söylemleri, “Filistin davasını tasfiye etmek ve Filistinlilerin sabit ulusal haklarını inkar etmek amacıyla yapılan ırkçı ve etnik temizlik çağrısı” olarak nitelendirildi.”Halkımızı Gazze”den yerinden etme planı başarıya ulaşmayacak.” ifadesi kullanılan açıklamada, Filistin halkının sürgün edilmesine yönelik planların birlik olan Filistin, Arap ve İslam dünyasının tutumuyla karşılaşacağı aktarıldı.

Açıklamada, “Gazze”deki yüce halkımız bombardıman ve saldırganlığa karşı kararlı bir şekilde durmuştur ve kendi topraklarında sabit kalacaktır. Yerinden edilmeye ve göçe zorlanmaya yönelik tüm planlar başarısız olacaktır.” ifadelerine yer verildi.Gazze halkının yerinden edilme söylemlerine ilişkin, “İşgalci İsrail, saldırılar ve katliamlarla başaramadığını, tasfiye ve yerinden etme planlarıyla da başaramayacak.” değerlendirmesinde bulunuldu.Hamas”ın İsrail ile yapılan ateşkes anlaşmasına bağlı olduğu vurgulanan açıklamada, “Sorumluluklarını yerine getirmeyen işgalci İsrail”dir, herhangi bir karmaşadan ve gecikmeden İsrail sorumludur.” ifadesi kullanıldı.

Türkiye”nin Gazze”ye yardım ve Filistin davasına destek konusundaki rolüne övgü

Kuzey Sina Valisi Mucavir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye”nin, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının ardından Gazze”ye insani yardım gemisi gönderen “ilk ülke” olduğunu söyledi.Gazze”ye her türlü insani yardımın ulaştırılmasında Türkiye”nin rolünün çok belirgin ve açık olduğunu, birkaç gün önce gelen bir Türk yardım gemisini Türkiye”nin Kahire Büyükelçisi ile birlikte limanda karşıladıklarını aktaran Mucavir, gemide bulunan yardımların tamamının Gazze Şeridi”ne girdiğine işaret etti.

Gazze”ye yardım taşıyan yeni bir Türk gemisinin El-Ariş Limanı”na ulaştığını dile getiren Mucavir, yükünü boşaltmadan önce limana gidip gemiyi karşılayacağını belirtti.Türkiye”nin, Filistin davasına siyasi olarak destek vermeye devam ettiğini dile getiren Mucavir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın Filistin davasını destekleyen son açıklamalarından övgüyle söz etti.

İsrail, Gazze”de ateşkesin başlangıcından bu yana 92 kişiyi öldürdü

İsrail, Gazze Şeridi”nde ateşkesi ihlal ediyor. Hamas tarafından yapılan açıklamada, İsrail”in ateşkesin başladığı 19 Ocak”tan bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda 92 kişinin hayatını kaybettiği, 822 kişinin de yaraladığı belirtildi.

Trump”tan sonra bir tehdit de Netanyahu”dan

Netanyahu, yayınladığı görüntülü mesajında, Hamas”ın cumartesi yapılacak esir takasını İsrail”in ateşkes anlaşmasındaki maddeleri ihlal ettiği gerekçesiyle askıya aldığını açıklaması üzerine “bugün dört saat süren kapsamlı siyasi ve güvenlik kabinesi oturumu gerçekleştirdiklerini” söyledi.

Netanyahu, Hamas”ın esir takasının bir sonraki turunu askıya aldığını açıklaması üzerine İsrail ordusuna Gazze içinde ve çevresindeki birliklerini takviye etmesi talimatı verdiğini duyurdu.Askerlerin bölgeye intikal etmeye başladığına işaret eden Netanyahu, güvenlik kabinesi oturumunda oy birliğiyle kabul edilen kararlar hakkında şunları kaydetti:”Eğer Hamas esirlerimizi cumartesi öğleye kadar serbest bırakmazsa, ateşkes sona erecek ve İsrail şiddetli saldırılarına yeniden başlayacak ve Hamas sonunda yenilene kadar devam edecek.”

Canlı Anlatım Özeti

Gazze”yi ele geçirme planına karşı “Öfke Cuması” çağrısı

Ürdün: Filistinlileri yerinden etmeden Gazze”nin yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı var

Hamas”tan yeni açıklama: Her türlü gecikmeden İsrail sorumlu

Türkiye”nin Gazze”ye yardım ve Filistin davasına destek konusundaki rolüne övgü

İsrail, Gazze”de ateşkesin başlangıcından bu yana 92 kişiyi öldürdü

Trump”tan sonra bir tehdit de Netanyahu”dan

Haberle ilgili daha fazlası:
#İsrail#Hamas#Gazze

BAKMADAN GEÇME!

Source: Hurriyet.com.tr


Asya turunda yoğun diplamasi trafiği devam ediyor! Başkan Erdoğan Endonezya”da

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Malzeya”dan sonra bir diğer Asya ülkesi olan Endonezya”ya geldi. Başkan Erdoğan, Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı”nda Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto tarafından resmi törenle karşılandı. Ziyaret kapsamında Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi”nin ilk toplantısı düzenlenecek. Toplantıda, Türkiye-Endonezya ilişkilerinde gelinen son durum değerlendirilecek. Bu kapsamda öne çıkan başlıklardan biri de savunma sanayii işbirliğinin geliştirilmesi olacak. Ziyarette küresel konular da gündeme gelecek. Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkesin sürdürülebilmesi için İslam ülkelerinin atması gereken adımlar ele alınacak Gazze”ye acil insani yardımların ulaştırılması konusunda ihtiyaç duyulan ortak çaba konuşulacak. Ankara-Jakarta ilişkilerinde eğitim işbirliği de öne çıkıyor. Türkiye”de 4 bin 500 Endonezyalı öğrenci üniversite eğitimi alıyor. İki ülke arasında “Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi” mekanizması bulunuyor. Başkan Erdoğan”ın ziyareti marjında iki ülke cumhurbaşkanı ile bakanları bir araya gelerek ekonomi, kültür, güvenlik, teknoloji, eğitim alanında çalışmalar yapacak. İki ülkenin savunma sanayi şirketleri arasında Endonezya Kara Kuvvetlerinin kullanımı için iki yıllık sürede 18 tank üretilmesine yönelik bir anlaşma imzalanmış, bu tankların, 10″u Türkiye, 8″inin Endonezya”da üretilmesi kararı alındı. Türkiye ve Endonezya”nın savunma sanayisi alanındaki yeteneklerini birleştirerek daha fazla işbirliğine gitmesi bekleniyor.

Source: Sabah


Hamas”tan ateşkes açıklaması: Anlaşmaya bağlıyız ancak…

Hamas”tan yapılan açıklamada, “ABD Başkanı Donald Trump”ın, yeniden inşa bahanesiyle Filistin halkının Gazze”den sürülmesiyle ilgili açıklamaları” reddedildi.Açıklamada, Trump”ın söylemleri, “Filistin davasını tasfiye etmek ve Filistinlilerin sabit ulusal haklarını inkar etmek amacıyla yapılan ırkçı ve etnik temizlik çağrısı” olarak nitelendirildi.”Halkımızı Gazze”den yerinden etme planı başarıya ulaşmayacak.” ifadesi kullanılan açıklamada, Filistin halkının sürgün edilmesine yönelik planların birlik olan Filistin, Arap ve İslam dünyasının tutumuyla karşılaşacağı aktarıldı.Açıklamada, “Gazze”deki yüce halkımız bombardıman ve saldırganlığa karşı kararlı bir şekilde durmuştur ve kendi topraklarında sabit kalacaktır. Yerinden edilmeye ve göçe zorlanmaya yönelik tüm planlar başarısız olacaktır.” ifadelerine yer verildi.Gazze halkının yerinden edilme söylemlerine ilişkin, “İşgalci İsrail, saldırılar ve katliamlarla başaramadığını, tasfiye ve yerinden etme planlarıyla da başaramayacak.” değerlendirmesinde bulunuldu.Hamas”ın İsrail ile yapılan ateşkes anlaşmasına bağlı olduğu vurgulanan açıklamada, “Sorumluluklarını yerine getirmeyen işgalci İsrail”dir, herhangi bir karmaşadan ve gecikmeden İsrail sorumludur.” ifadesi kullanıldı.ABD Başkanı Trump, Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmesinde “Gazze”yi devralacaklarını ve buranın ABD”nin yetkisinde olacağını” ifade etmiş, Abdullah ise başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerinin bir araya gelerek sürece ilişkin görüşmeler yapacaklarını ve bu görüşmelerin sonucunun beklenmesi gerektiğini söylemişti.Hamas”ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde de 10 Şubat”ta yaptığı açıklamada, 15 Şubat”ta gerçekleştirilmesi beklenen esir takasının İsrail”in ateşkes anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle askıya alındığını bildirmişti.Hamas”ın yaptığı açıklamada da askıya alma kararının esir takasından 5 gün önce duyurulduğu, böylece arabulucu ülkelere İsrail”e ateşkes maddelerine bağlı kalmasını sağlayacak baskıyı kurma fırsatı verildiği belirtilmişti.Netanyahu ise “Eğer Hamas esirlerimizi cumartesi öğleye kadar serbest bırakmazsa, ateşkes sona erecek ve İsrail şiddetli saldırılarına yeniden başlayacak ve Hamas sonunda yenilene kadar devam edecek.” ifadelerini kullanmıştı.07.14 Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi, 14 Şubat Cuma gününün Filistin davasını tasfiye etmeyi ve Gazze Şeridi”ni ele geçirmeyi amaçlayan “Amerikan-Siyonist planına karşı küresel öfke günü” olması çağrısında bulundu.06.16 Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Filistinlileri yerinden etmeden Gazze Şeridi”nin yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı olduğunu söyledi.04.58 Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Filistin”de barış çağrısında bulunarak saldırıların son bulmasını istedi.04.49 ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD olarak “Hamas”ın bir daha Gazze”yi asla yönetmemesi gerektiğini” düşündüklerini belirtti.04.19 Mısır”ın Kuzey Sina Valisi Halid Mucavir, Türkiye”nin Gazze Şeridi”ne yardım etme ve Filistin davasına destek olma konusunda oynadığı önemli rolden övgüyle söz etti.03.21 İsrail ordusu tarafından alıkonulan Gazze Şeridi”nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye”nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.02.33 Gazze Şeridi”nde esir tutulan bir İsraillinin kardeşi olan Dany Elgart, ABD Başkanı Donald Trump”ın Hamas”ı değil, ateşkes ve esir değişimi anlaşmasını ihlal eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”yu “kıyametle” tehdit etmesi gerektiğini belirtti.01.38 Hamas, İsrail ile yapılan Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasına bağlı olduklarını ancak Tel Aviv yönetiminin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve her türlü gecikmeden İsrail”in sorumlu olduğunu duyurdu.00.53 Filistin hükümeti, Gazze Şeridi”nde barınaklar kurmaya, bölgeye ilaç göndermeye ve İsrail”in 15 aydan fazla süren saldırılarının yol açtığı zararı değerlendirmek üzere yüzlerce mühendis görevlendirmeye başladığını duyurdu.00.30 Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, ABD Başkanı Donald Trump”ın Filistinlileri yerinden etme ve Gazze Şeridi”ni “devralma” planını kınayarak, bu önerinin uluslararası düzenin temel kurallarını yıkacağı konusunda uyarıda bulundu.00.04 İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ndeki ateşkesi ihlal ederek güneydeki Han Yunus kentinde Filistinlilere ait bazı evlere ve arazilere doğru ateş açtı.00.00 Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine dair yaptığı değerlendirmede, “Ürdün”ün, Gazze ve Batı Şeria”daki Filistinlilerin yerlerinden edilmesine karşı kararlı tutumunu yineledim.” ifadesini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


İstihbarat servisinden Rusya uyarısı: 5 yıl içinde başlatabilir

FE”nin paylaştığı istihbarat raporunda, Rusya”nın son yıllarda hem askeri teçhizatını modernize etme kapasitesini yükselttiği hem de askeri ekipman üretimini önemli ölçüde artırdığı vurgulanarak, “Rusya bugün NATO”ya karşı yeniden silahlanmak için kaynak yaratabilir, özellikle de dışarıdan aldığı mali ve maddi destek sayesinde.” denildi.Raporda, şu anda Danimarka”ya yönelik “askeri saldırı” tehdidi olmadığının değerlendirildiği, ancak Rusya”nın bölgedeki en büyük askeri güç olduğu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in de bu unvanını bırakmayı tercih etmeyeceği kaydedildi.Rusya”nın anakarasının kuzeyindeki deniz alanları üzerinde kontrol sahibi olmak istediğine işaret edilen raporda, “Rusya”nın Kuzey Kutbu”na kadar her yeri kontrol etmek istemesi mümkün. Rusya”nın 2022 denizcilik doktrini, ülkenin kuzeyindeki çıkarlarını savunmak için askeri güç de dahil olmak üzere tüm araçları kullanma olasılığını ortaya koyuyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.Raporda, Moskova”nın Grönland ve Faroe Adaları”nı Avrupa”daki bir çatışmaya dahil etmeyeceği bunun ise Rusya”nın bölgedeki stratejik çıkarının Avrupa”dan çok ABD ile olan ilişkisiyle bağlantılı olduğu anlamına geldiği ifade edildi.Rusya”nın kendisini Batı ile çatışma halinde gördüğü ve NATO ile savaşa hazırlandığı öne sürülen raporda, “Bu, böyle bir savaşı başlatma kararının verildiği anlamına gelmiyor, ancak Rusya silahlanıyor ve bu kararı verebilecek kapasiteyi inşa ediyor. Rusya NATO”yu askeri açıdan zayıflamış veya siyasi açıdan bölünmüş olarak algılarsa, bir veya daha fazla Avrupa ülkesine karşı bölgesel bir savaşta askeri güç kullanmaya muhtemelen daha istekli olacaktır.” ifadeleri yer aldı.Rusya bir yerleşim birimini daha ele geçirdiDost ülke Türkiye”den satın aldıKısıtlama listeleri kaldırıldı

Source: Www.star.com.tr


Sibel Eraslan yazdı… TRUMP: “Örtbas edilemez çirkinlik”

Gazze”nin işgalinin 2. yılındayız. Onurlarından, ülkelerinden, şahsiyetlerinden taviz vermeyen Gazzeliler, sadece İsrail”e değil tüm dünyaya karşı insanlık savaşını vermeye devam ediyorlar. Geçen hafta bu destansı mücahedenin kurduğu yeni kavramsallaşmaların arasından “mahcubiyet””i anlatmaya çalışmıştık. Mahcubiyet, Gazzelilerin maruz kaldığı hukuksuzluk karşısında insanlık aleminin derinden duyduğu vicdani bir titreme olarak, dünyada kalbi ve ruhu olanları ayağa kaldırmıştı. Yeni bir cephe kurulmuştu, mazlum Gazze”nin yanında ve zalim İsrail”in karşısında: İnsanlık Cephesi…ABD Başkanı Trump”ın seçilir seçilmez gözlerini Gazze topraklarına dikip; burada yapılacak yeni oteller zincirinden bahsetmesi, işgali bizlerden sonra kayda geçirecekler veya anımsayacaklar için yeni bir kavramı daha ele almamızı gerektirdi: “”Örtbas edilemez çirkinlik”İnsanlık tarihinde güzellik ve çirkinlik tartışması, insanla akran, kadim bir tartışmadır. Lakin, hukuk felsefesinin özellikle iki büyük dünya savaşının ardından sonra temellendirmeye çalıştığı güzellik; iyilik ve adaletin yakınına yönelmiş, bunun tam aksi şekilde çirkinlik ise, kötülük ve adaletsizlik tarafında kendini tamamlama yoluna gitmiştir.İslam felsefesinde de “hasene” kelimesi her türlü iyilik ve güzelliği ifade ederken, “seyyie” kelimesi bütün kötülük ve çirkinlikleri kapsar. Dikkat ederseniz, güzellik iyilikle, kötülükse çirkinlikle birlikte kavramsallaşıyor bizde…Günümüzde yaygın güzellik/çirkinlik dilemması ise daha çok bedensel imajlar, modüler benzeşimler, moda trendleri üzerinden konuşulmaktadır. Ruhunu inkar eden ve kalbinin yerini kaybetmiş günümüz insanı, ne yazık ki küresel ve medyatik bu ağır baskıların altında adeta şapşala dönmüştür. Oysa tedavüle sokulan günümüz güzellik algısı çoğu kez seçkinciliğe, amir olmaya, ölümcül imkansızlıklara işaret eder. Yine tedavüle sokulan çirkinlikse, ne yazık ki pek çok kez ırkçılığın, ayrımcılığın kökeni olmaktadır.Biz bu şapşallığın, siyaset alanındaki karşılığı olarak ABD Başkanı Trump”ı ve saçma sapan salvolarını zikredebiliriz örnek olarak. Güç ve gövde gösterisini temel politika zanneden, vahşeti, yağmayı, ülke çalmayı, fütursuzca kendi hakkı zanneden bir çirkinlik abidesi. Üstelik bunu örtbas etmek için hiçbir sofistike sebebin ardına da sığınmıyor.Trump”ın Gazze aleyhine söylediği cümle, pervasız bir kötülüktür.Ve her kötülük gibi, çirkindir!Yerle bir edilmiş, hastaneleri, camileri, kiliseleri, yetimhaneleri arasında, bebek, ihtiyar, kadın, engelli demeden imha edilen Gazzeliler, bugün insani onurun, özgürlüğe düşkünlüğün, bağımsızlığa ve varoluşa olan inançlarını yitirmemenin yeryüzündeki son temsilcileridir… İnsanlık, Gazzelilerin yanındadır.Dolayısıyla asıl meydan okuma; Trump”ın değil, şeref sahibi Gazzelilerindir. Çirkinlik güzelliğe, kötülük iyiliğe asla galip gelemez. Çünkü asli olan iyilik ve güzelliktir. Dolayısıyla Gazze halkı tarihe “galip” olarak geçerken, İsrail ve ABD yöneticileri “çirkin” olarak geçeceklerdir.

Source: Sibel Eraslan


Selahaddin E. Çakırgil yazdı: Bu “Maniac”/Çılgın Emlakçı”nın “gözünü toprak doyura!”

Sözün başında; “maniac” kelimesinin asıl manasının, “aklî melekeleri”nde çılgınlık derecesinde zoru olan kişiler için kullanılan tıbbî bir terim olduğunu belirtmeliyim.*Almanya”nın eski şansölyesi Angela Merkel, asıl mesleği “emlakçılık” olan ve yüz milyarlarca dolar değerindeki gayrimenkulleriyle dünyada rakipsiz olduğu söylenen ABD”li bir siyasetçi için, hatıratında, -çok ilginç ve yerinde bir tespit olarak- “Bütün dünyaya bir emlakçı gözüyle bakıyor” diye yazmıştı.Bu “emlâk kralı” kişi, hele de bu son zamanlarda dünyaya bakarken, gözünü diktiği bütün coğrafyaları kendi mülkiyetinde toplamak ister gibi bir anormallik sergiliyor.. Grönland”ı, Panama”yı, Kanada”yı, Meksika”yı almaya karar verdiğini söylediğinde onu ciddîye alan pek fazla kimse olmamıştı; çünkü, söyledikleri komik idi.. Ama, bu kişi, elinde dünyanın en büyük ve modern silâh teknolojisi ve sistemlerinin kullanılması emrini vermek yetkisini haiz ve bir “yeni zamanlar Roma İmparatoru” gibi davranıyor ve ülkesinde onu frenleyecek hiçbir mekanizma olmadığı anlaşılıyor.. Komik değil, “traji-komik” bir durum.. Böylelerine bizim halkımızın “Gözünü toprak doyursun!.” deyişi ne kadar ibretliktir.Bu kişi, seçim öncesinde, “Orta Doğu için düşündüğü “barış” sağlanamazsa, “Orası Cehenneme döner..” gibi laflar ettiğinde, gelişi-güzel konuşuyor sanılıyordu. Ama şimdi anlaşılıyor ki, Orta Doğu için, gerçekten de bir Cehennem”i düşünüyor.. Ve, hâlâ, İsrail”i Amerika”dan ayrı zannedenlere ders verircesine, İsrail”in, Amerika”dan ayrı olmadığını gösteriyor.ABD”nin önceki başkanı Biden da, 15 ay öncelerde, “Burada İsrail adında bir devlet kurulmamış olsaydı bile, biz burada böyle bir devleti yine kurardık!.” dememiş miydi?*Şimdi de o “maniac emlakçı”, 15 ay boyunca Amerikan bombalarıyla, füzeleriyle yerle bir edilen Gazze için, “Orada dönecek bir yer kalmadı ki, Gazzeliler nereye dönecekler? Her şey yerle bir oldu.. Şimdi İsrail orayı bize verecek ve biz orayı tamamıyla temizleyip, bölgenin zengin Arap rejimlerinin de parasıyla imar edeceğiz, orada bir tatil cenneti oluşturacağız” diyebiliyor.Bu “maniac/ çılgın” kişi, dün de, “HAMAS”ın elindeki bütün rehineler, 15 Şubat Cumartesi saat 12.00″ye kadar bırakılmaz ve burada olmazlarsa, kıyamet kopacak!” ifadesini kullandı.Filistin”de Müslüman halk aleyhinde bunca barbarca saldırganlıklar ve şeytanî entrikalarla yetinmeyip, bütün Orta Doğu halklarını rehine almak niyeti taşıyanın Amerikan emperyalizmi olduğu, daha net şekilde nasıl ortaya konulabilir?Ki, o “çılgın emlakçı”, “Gazzelilerin Mısır, Ürdün tarafından kabul edileceğini, kabul edilmemesi durumunda, Ürdün ve Mısır”a yaptıkları Amerikan yardımını kesecekleri”ni ilân edip, “Gazze”yi satın almaya kararlıyım..” diyebiliyor.Cinnet geçirmiş bir huysuz ihtiyar.. Ne dediği ve ne yapacağı belli değil!.*Evet, yeni başkanlık töreni sırasında, eline aldığı kılıçla mahalle çocukları gibi, dans hareketleriyle güç gösterisi yaparken; Roma”nın, Hz. İsa”nın müminlerinin eline düşmesi üzerine; Roma”yı yaktırıp, kendisi de bir kale burcuna çekilerek, “benim olmayacaksa Roma, alevler içinde yok olsun” diye “lir” çalan ve şarkı okuyan İmparator Neron havasındaydı bu kişi de..*Aynı kişi, dün de, “Ukrayna-Rusya Savaşı”na değiniyor ve “Ukrayna, Rusya”ya katılabilir..” kehanetinde bile bulunuyordu.Anlaşılıyor ki, 2. Dünya Savaşı”nın galipleri olan Amerika, Rusya ve İngiltere”nin liderleri Truman, Stalin, Churchill arasında yapılan Yalta ve Potsdam Toplantıları”ndaki dünya paylaşımına benzer bir “canavarlar arası bir yağma sofrası” daha kurmayı planlıyor ve, Putin”e, “Sen bana karışma, ben de sana karışmayayım..” mesajı veriyor.. Ve bununla da yetinmeyip, “Ukrayna”ya, verdiklerinin bedelini vermelerini” de söylüyor..*Bir ülkeye, bir rejime, dışarıdan birileri yardım yapınca, bunun, birilerinin kara kaşlarına ve kara gözleri hatırına olmadığını, borç alanların ferman da almayı kabullendiklerini bir kez daha hatırlatan bir durum..*Ve, kısa bir Bangladeş Raporu:Ağustos-2024 başındaki halk ayaklanması sırasında iktidarını korumak için binlerce göstericiyi öldürten Şeyh Hasine Hanım Hindistan”a kaçmıştı.. (Bu “şeyh” kelimesinin burada, şeyhlikle bir ilgisi olmayıp aileden gelen bir soyadı gibi olduğu da göz önüne bulundurulmalıdır.)Şeyh Hasine bilindiği üzere, 1971″deki korkunç iç-savaştan sonra Pakistan”dan ayrılıp, Bangladeş devletini ve laik bir rejim kuran ve bu yüzden – bazı ülkelerdeki kurucu liderlere gösterildiği üzere-, kendi taraftarlarınca “tapınma” derecesinde bağlılığa mazhar olan Şeyh Mûcib”ur-Rahman”ın kızıydı ve babası 1974″de bütün aile efradıyla öldürüldüğünde sadece Hasine, 12-13 yaşında bir çocuk olarak gizlenip kurtulmuş ve sonra da babasının taraftarlarınca iktidara bile taşınmıştı; Hindistan”ın da desteğiyle..Şeyh Hasine, Hindistan”a sığınıp biraz soluklandıktan sonra, taraftarlarını ayaklanmaya çağırmaya başladı bu sıralarda.. Bunun üzerine, -daha önce onun babasının bütün heykellerini ve büstlerini yıkıp yok eden- hışımlı kitlelerin, Şeyh Mûcib”in resmî ziyaretgâh haline getirilen mezarını da geçen hafta tahrip ettikleri ve Bangladeş”te Geçici Hükümet”in başkanı olan 85 yaşındaki -ve dünyaca ünlü ekonomist- Muhammed Yunus”un, Hindistan Hükümeti”nden Şeyh Hasine”yi susturmasını istediği bildiriliyor.Ancak, 1,5 milyar nüfuslu Hindistan içindeki 250 milyonu aşkın Müslümanlara her gün yeni entrikalar kurmaya çalışmasıyla meşhur Narendra Modi liderliğindeki Hint Hükümeti”nin, Müslümanları bütün o alt-kıtada zayıflatmak için, Şeyh Hasine”ye desteği devam ediyor.

Source: Selahaddin E. Çakirgi̇l


Guterres, Yemen”deki WFP çalışanının ölümünü kınadı

Guterres, yaptığı yazılı açıklamada, “Ailesine ve WFP meslektaşlarına en derin taziyelerimi sunuyor ve alıkonulan tüm meslektaşlarım ve aileleriyle dayanışma içinde olduğumu ifade ediyorum.” ifadesini kullandı.Husileri söz konusu olaya dair açıklama yapmaya çağıran Guterres, “derhal, şeffaf ve kapsamlı bir soruşturma başlatılması ve sorumluların hesap vermesi çağrısında bulunduğunu” belirtti.Yemen”de insani yardım ve diplomatik personelinin alıkonulmaya devam edilmesinden duyduğu endişeyi vurgulayan Guterres, “keyfi olarak alıkonulmaların devam etmesinin kabul edilemez” olduğu ve bu tür tutukluların “koşulsuz olarak derhal serbest bırakılmaları çağrısı” yaptı.Guterres, ayrıca, BM”nin “Yemen halkına hizmet sunma çabalarında çalışanlarının emniyet ve güvenliğini sağlamak için uygun tedbirleri almaya devam edeceğini” yineledi.WFP”de 2017″den beri görev yapan söz konusu insani yardım çalışanının “23 Ocak”ta Husilere bağlı makamlarca keyfi olarak gözaltına alınan 7 yerel çalışandan biri olduğu” ve 11 Şubat”ta öldüğü açıklanmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Trump ile görüşen Kral Abdullah”ın garip mimikleri dikkatlerden kaçmadı

Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Başkanı Donald Trump”ın “tehcir” kılıfıyla Gazze”yi işgal planını konuşmak üzere dün akşam Beyaz Saray”a gitti. “ABD”NİN LİDERLİĞİNE İHTİYAÇ VAR” Beyaz Saray”daki görüşmesinde, Trump”ın Gazze”deki Filistinlilerin yerlerinden edilmesine yönelik ifadeleri karşısında temkinli bir dil kullanan Kral Abdullah”ın, bu konudaki net ifadeleri dikkati çekti.”İki devletli çözüm temelinde adil bir barışa ulaşmak bölgesel istikrarı sağlamanın yoludur. Bunun için ABD”nin liderliğine ihtiyaç vardır” ifadesini kullanan Kral Abdullah, Trump”ın bir “barış adamı” olduğunu kaydetti. “ADİL VE KAPSAMLI BİR BARIŞ ADINA ÇALIŞACAĞIZ” Kral Abdullah, Trump”a, işgal altındaki Batı Şeria”da gerilimin azaltılması için çalışmanın önemini de vurguladığını ve bölgedeki herkes için adil ve kapsamlı bir barış adına çalışacaklarını ifade ettiğini aktardı. TRUMP”I ÖVE ÖVE BİTİREMEDİ Görüşmeye Kral Abdullah”ın, Gazze”yi “tehcir” planıyla son iki haftadır -Türkiye dahil olmak üzere Müslüman devletler tarafından- çokça eleştirilen Donald Trump”a yönelik “Yüce hedefleriniz için ortak çalışacağız, Orta Doğu”ya barış ve istikrarı siz getireceksiniz” sözleri damga vururken görüşme sırasındaki garip yüz mimikleri de dikkatlerden kaçmadı.

Source: Erdem Aksoy


Ergün Yıldırım yazdı: Mesih Trump!

Trump, artık bir Mesih! Onu baştan beri destekleyen Evanjelikler, son noktayı koydular. Trump”ı Mesih ilan ettiler. Ona dualar okudular. Adına da bir kilise yapacaklar. ABD Başkanı, seküler siyasetle yönetilen bir ülke başbakanı. En gelişmiş ve modern bir dünyada Mesih olarak ilan ediliyor. Hakikat şaşırtıcı.Evanjelikler, aynı zamanda Hristiyan Siyonistler. Tanrıyı kıyamete zorluyorlar. Bunun için de Mesih”in harekete geçmesi, yani gelmesi gerekir. Onun sayesinde Kudüs tamamen Yahudilerin eline geçtikten sonra tekrar Hristiyanların yeri olacak. Hikâye deyip geçebiliriz. Ama ciddi bir kahinlik ve kehanet duygusu var. Hristiyanlıkta ve özellikle Evanjelik gibi mezhep-tarikatlarda kehanet besleyicidir. ABD”de nice tarikatlar, nice kehanetlerde bulundu. Hz. İsa”nın geleceği yılı, ayı, günü bile verdiler. Gelmeyince yeni tarihler belirlediler.Trump da yeniden seçilince kehanetlerde bulundu. En önemli kehaneti, ABD”nin Altın Çağını bulmak. Epeyce dünyevi bir kehanet. Zaten Hristiyanlık da modern dönemde ayakta kalmak için her çeşit dünyevileşme yolunu deniyor. LGBT”yi bile savunacak hale geliyor. Gey ve lezbiyen kiliseler bile açanlar var. Fakat Trump ve Evanjelikler daha muhafazakâr. Muhafazakâr Hristiyanlık ve muhafazakâr siyasal beraberlik.Trump, suikastı atladığı için de Mesihlik ilanı önem taşıyor. Tanrının ABD”yi kurtarması için onu bağışladığını söylüyorlar. Trump da bunu yineledi. Başkanlık tören konuşmasında, Tanrının ABD”yi kurtarma amacı için yaşattığını söyledi. Yani Tanrı ile çalışıyor adam!Trump, sadece demokrasiyle ve dünya yoluyla seçilen bir adam değil. Bir de Tanrı tarafından “seçilen” biri. Seçilmişlik kimliğiyle farklı ve özel. Ruhani ve olağanüstü anlamlar taşıyor. Evanjelikler buna inanıyor. Trump da inanır mı bilinmez. Ama rolünü oynuyor. Bunların sağlayacağı avantajları biliyor. Kudretine ruhsallığı da katarak daha da gizemli olmak istemeyen kaç başkan veya devlet adamı var? Geleneksel zamanlarda Firavunlar, Tanrı-krallar ve Bizans hükümdarları böyleydi. Şimdi modern zamanlarda da kimi örnekleri görüyoruz.Yeniden Trump”ın Mesihliğine dönelim.Gazze için “savaşmayın, sevişin” dedi! Vahşetler ve katliamları sergileyen Siyonizm ve buna karşı yurtlarını ve imanlarını korumak için direnen Gazzeliler. Trump, Gazze”yi Las Vegas”a çevirerek başka bir dünya inşa etmek istiyor. Mesih burada tamamen dünyevi. Zevkperest, emlakçı ve kapitalist ruhuyla ortaya çıkıyor! Elbette Siyonizm”in de işine yürüyecek bir proje. Bütün Filistinlileri diasporaya çevirmek, topraklarını İsrail”e vermek… Aslında Siyonizm bununla da yetinmez. Gazze şeridindeki zevkhanelerle donanan plaj şehriyle de yerinde durmaz. Çünkü Siyonizm, savaşçıdır, katliamcıdır, çetecidir, işgalcidir, yağmacıdır. Bunlar olmadan yaşayamaz.Mesih Trump”ın kutsal topraklara giriş projesi ne kadar çarpıcı! Oteller, plaj zevkhaneleri, kumarhaneler ve bedenlerin haz oyunları… Bunlar da Evanjeliklerde kabul görür. Yeter ki kutsal topraklara Hz. İsa”nın dönmesini hızlandırsın. Günah zaten onların yaratılışta kabul ettiği ve hatta hakikatin parçası gördüğü şey. Varsın Mesih Trump”ın günahlarıyla da bu hakikate varılsın!Ne kadar karma bir inanç hali! Şimdi post-modern din hallerinin yaşandığı zamanlardan geçiyoruz. Her şey mümkün. Trump da Mesih olur, Mesih de plaj zevkhaneleriyle Tanrı”yı kıyamete zorlayabilir! Tanrıların yaşadığı Grek dağlarında da günahlar ve kutsallıklar beraber yaşıyordu. Batı düzeni bir zamanlar, sömürgecilik günahıyla beraber Tanrı Oğlunun mesajını da dünyaya yayıyordu.

Source: Ergün Yildirim


Trump”ın skandal Gazze çıkışına karşı yeni hamle: Arap-Mısır-Filistin planı var

Bakan Safedi, Ürdün devlet televizyon kanalı Al-Mamlaka TV”ye verdiği röportajda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.Gazze Şeridi”ne yardım göndermeye devam edilmesi ve ateşkesin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Safedi, Gazze Şeridi”nin Filistinlileri yerinden etmeden yeniden inşasına yönelik Arap-Mısır-Filistin planı olduğunu belirtti.Ülkesinin çıkarlarının, “Ürdün”ün Ürdünlülere, Filistin”in de Filistinlilere ait” olduğu gerçeğine dayandığını dile getiren Safedi, Kral 2. Abdullah”ın, ABD Başkanı Donald Trump”a “pratik fikirler” sunduğunu söyledi.Kral Abdullah”ın, Filistin devletinin Filistin topraklarında kurulmasının bölgede güvenlik ve istikrarın tek yolu olduğunu vurguladığını aktaran Safedi, ABD Başkanı Trump”ın da Ürdün”ün bölgedeki istikrarı desteklemede oynadığı önemli rolü vurguladığına işaret etti.Bu anı bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için kullanmak üzere yoğun Arap koordinasyonuyla çalıştıklarını dile getiren Safedi, Kral Abdullah”ın, Ürdün”ün Filistinlilerin kendi topraklarına göç etmesine izin vermeyeceğini açıkça teyit ettiğine dikkati çekti.Bakan Safedi, Katar”ın Al Jazeera televizyonuna verdiği röportajda da “Önceliğimiz Ürdün”ü ve Ürdünlüleri korumaktır ve Trump ile diyaloğumuzu bu temelden başlattık.” diye konuştu.Arap koordinasyonunun Trump”ın planına alternatif sunabilecek ve Gazze”deki insani felaketi sona erdirebilecek kapasitede olduğunu vurgulayan Safedi, Arap koordinasyonunun yoğun bir şekilde devam ettiğini ve Trump”ın planına karşı Filistinlileri Gazze”de kendi topraklarında tutacak alternatif ve kabul edilebilir bir plan sunabileceklerini söyledi.”FİLİSTİN FİLİSTİNLİLERİN, ÜRDÜN DE ÜRDÜNLÜLERİNDİR””Bizim vizyonumuz var, Trump”ın da vizyonu var ve Gazze”yi halkını yerinden etmeden yeniden inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyoruz.” diyen Safedi, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:”Trump”a “Filistin Filistinlilerin, Ürdün de Ürdünlülerindir” dedik. Trump”a, adil ve kapsamlı bir barış için çalışma ve Filistinlileri yerinden etmeme yönündeki tutumumuzu sunduk.”Ürdün Kralı 2. Abdullah, dün ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine dair yaptığı değerlendirmede, “Ürdün”ün, Gazze ve Batı Şeria”daki Filistinlilerin yerlerinden edilmesine karşı kararlı tutumunu yineledim.” ifadesini kullanmıştı.ABD Başkanı Trump, Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmesinde “Gazze”yi devralacaklarını ve buranın ABD”nin yetkisinde olacağını” ifade etmiş, Abdullah ise başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerinin bir araya gelerek sürece ilişkin görüşmeler yapacaklarını ve bu görüşmelerin sonucunun beklenmesi gerektiğini söylemişti.

Source: Www.star.com.tr


Mısır”dan Filistinliler için imar planı

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bölgede adil ve kapsamlı bir barış için Başkan Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimiyle işbirliği arzusu vurgulandı. Bu bağlamda, Filistin halkının meşru ve yasal hakları doğrultusunda kendi topraklarında varlığını sürdürebilmesini sağlayacak şekilde Gazze Şeridi nin yeniden inşası için kapsamlı bir vizyon ortaya koymanın amaçlandığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: Filistin meselesinin çözümüne yönelik her türlü vizyon, İsrail in Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirerek çatışmanın nedenlerini ve köklerini kontrol altına alma ve bunlarla başa çıkma arayışına paralel olarak bölgedeki barış kazanımlarını tehlikeye atmaktan kaçınmayı dikkate almalıdır. Ayrıca bölge halkları arasında ortak yaşam ve istikrar için tek yol olarak iki devletli çözümün uygulanması gerektiği vurgulandı. Ürdün Kralı 2. Abdullah, dün Beyaz Saray da ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde ilk defa konuya ilişkin bir Mısır planı olduğunu açıklamış ancak söz konusu plana dair ayrıntılı vermemişti.

Source: Habertürk


Habur”da “karınca” olmak

Irak T�rkiye hatt�nda �kar�nca” i�i son zamanlarda bir hayli yayg�nla�m��. Eskiden sadece s�n�ra yak�n Silopi ve Cizreliler bu i�i yaparken, halihaz�rda b�t�n b�lgeye yay�lm��. Hatta baz� �ehirlerden bunun i�in hususi otob�sler kald�r�l�yor. Bir kar�nca ayda ortalama 10-15 defa s�n�rdan girip ��k�yor.

Prof. Dr. Mustafa �zt�rk / Mardin Artuklu �niversitesi

Mardin”den Erbil”e hareket eden otob�steki yerimi alm��t�m ve ak�am�n erken saatlerindeki ilk karanl�kta epeyce yol alm��t�k. K�z�ltepe, Nusaybin, Cizre, Silopi ve daha birka� g�zerg�hta rutin yolcu indir bindir i�leminden sonra nihayet Habur G�mr�k Kap�s�na vard�k. Uzun s�ren valiz ve pasaport kontrol�nden sonra bu sefer de Irak taraf�ndaki �brahim Halil Kap�s�nda ayn� i�lemlerden ge�tik. �ki s�n�rdaki �ile dolu kuyruklar, normalde 7 saat olan yolu 11 saate ��karm��t�. Neyse ki g�zel bir sabah�n ilk ���klar�yla Erbil”e vararak �nceden ay�rtt���m otele yerle�tim. Biraz oyalanman�n ard�ndan ilk i�im, kendimi �ehir merkezine atmak oldu.

Orta Do�u”nun y�kselen y�ld�z� Erbil

Tarihi ge�mi�i 6 bin y�l kadar gerilere uzanan ve Irak K�rdistan B�lgesel Y�netiminin ba�kenti olan Erbil, Orta Do�u”nun reva� g�ren ticaret ve al��veri� merkezlerinden biri. B�lgede ya�anabilecek en iyi kentler aras�nda g�sterilen Erbil”in adeta kalbindeki Erbil Kalesi, �ehrin en �ok ilgi g�ren mek�nlar�ndan. UNESCO k�lt�r miras� listesindeki kale, ziyaret�ilerin g�rmeden gitmedi�i, �ehrin simge mek�nlar�ndan biri.

Erbil Kalesinin hemen kar��s�ndaki Kayseri �ar��s�, �ehrin en renkli, en i�lek noktas�. Osmanl�”dan kalan �ar��, 200 y�ll�k bir maziye sahip. �stanbul”daki Kapal� �ar��”y� �a�r��t�ran bu �ar��; geleneksel k�yafetler, kuma�lar, kuruyemi�, �erbet ve hediyelik e�ya gibi t�rl� �r�nlerin sat�ld��� 600″den fazla d�kkan�n yan� s�ra dip dibe s�ral� kuyumcular�n yeg�ne adresi.

Modern ya�am�n b�t�n izlerini yans�tan ���lt�l� al��veri� merkezleri, �ehir heng�mesinin biraz uza��nda etraf� kal�n duvarlarla �r�lm�� siteler i�inde in�� edilmi� milyon dolarl�k malik�neler, geni� ve ferah caddeler, t�k�r t�k�r i�leyen ekonomik ve sosyal ya�am Erbil”in modern y�z�n� d��a vuruyor. Buna mukabil ekonomik darbo�az ve siyasi belirsizlikler sarmal�nda sade ya�amlar s�ren halk y���nlar�n�n varl��� ise tipik bir Orta Do�u �ehrinin rutin paradokslar�n� bar�nd�r�yor.

Politikaya duyars�zla�m�� bir halk

K�rtler, politik geli�melere �ok duyarl� bir halk olarak tarif edilir. Bu genelleme, hangi co�rafyada, hangi aidiyetle ya�arsa ya�as�n K�rtlerin geneli i�in yap�l�r. Bah�eli”nin, �calan”�n mecliste konu�mas�n� sal�k veren konu�mas�n�n yan� s�ra Suriye”de ortaya ��kan son tabloda K�rtlerin durumunun nas�l bir yere evrilece�i konusunda Erbil”de bir heyecan g�rmedim. Toplumun ortalamas�n� yans�tt���n� d���nd���m esnaf, memur, i��i, ��renci ve tan�d���m baz� akademisyenlerle yapt���m g�r��melerden sonra bu kanaat has�l oldu bende. Oysa aksini bekliyordum.

Normal �artlarda, iki ayr� �lkede K�rtlerin gelece�ini do�rudan ilgilendiren son geli�meler kar��s�nda, Erbil soka��n�n y�ksek bir duyarl�l�k g�stermesi, geli�melere kulak kesilmesi, iyi k�t� bir fikir serd etmesi beklenirken ne olmu�tu da insanlar b�yle kap� duvar kesilmi�lerdi? �ok ge�meden anlayacakt�m ki; d�zenli �denmeyen maa�lar ve her ge�en g�n biraz daha zorla�an ekonomik �artlar; yani mutfakta do�ru d�zg�n kaynamayan tencere, b�t�n bunlara neden olmu�tu. Halk�n politik duyarl�l���n� k�relten sebeplerden birisinin de KDP ve KYB aras�ndaki �eki�meler oldu�unu g�zledim.

T�rkiye”ye olan ilgi olduk�a y�ksek. Biz i�lerimizi K�rt�e konu�arak halledebiliyor olsak da T�rkiye”den geldi�imizi anlay�nca �� be� c�mle T�rk�e konu�madan edemeyen insanlarla kar��la�t�m. Her k��eden T�rk�e m�zik seslerini duymak m�mk�n. T�rkiye”yi en az bir kere ziyaret etmi� �ok insan var Erbil sokaklar�nda.

Habur s�n�r kap�s�nda “kar�nca” olmak

D�n�� i�in Erbil otob�s terminaline vard���mda, iki ayr� s�n�r kap�s�nda �ekece�imi tahmin etti�im kuyruk i�kenceleri �imdiden g�z�mde b�y�yordu. Bunda yan�lmayacakt�m da. Neyse ki Irak taraf�nda �ok bekletmediler. Fakat T�rkiye”ye ge�i�te kontroller �ok uzun s�r�yordu. Belirlenen kotadaki e�ya ge�i�lerini �nlemek amac�yla, otob�sler ve yolcular �ok s�k� kontrollerden ge�iriliyordu. �nsanlar, Irak taraf�nda daha ucuz olan telefon, �ay ve sigara gibi �r�nleri getiriyor, bunlar� T�rkiye”de d���k bir karla sat�yorlard�.

Yurtd���ndan e�ya getirip T�rkiye”de sat�yor olmak, ekonomik d�ng�n�n en garip ticar� faaliyetlerinden biri olmal�. Getirilen �r�nlerin pek �o�u asl�nda T�rkiye”de �retiliyor. Yani bir �r�n �nce Irak”a ihra� ediliyor, ard�ndan ayn� �r�n bu sefer kar�ncalar marifetiyle yine �retildi�i �lkeye ithal ediliyor.

Otob�s bagaj�ndan s�rtlad���m bavulumu kontrol cihaz�ndan ge�irdi�imde g�mr�k muhaf�zlar�, “Bavulunda ne var!” diye sordular. Tav�rlar� soru sormaktan �ok tepki i�eriyor gibiydi. Bavulu a��p g�sterdi�imde, bunun kulland���m diz�st� bilgisayar oldu�unu, telefon, �ay ve sigara gibi ba�ka e�yam olmad���n� anlamalar� uzun s�rmedi. Ye�il pasaportlu oldu�umu da g�r�nce ne i� yapt���m� sordular. Akademisyen oldu�umu s�yleyince biraz mahcup bir edayla “Hocam sorun yok, sizin kar�nca olabilece�inizi sand�k.” dediler.

Kar�nca m�? …

Habur G�mr�k Kap�s�nda kar�nca olmak? …

Eskiden ka�ak��, �imdi kar�nca

Asl�nda b�lgede ya�ayan biri olarak kar�ncan�n ne oldu�unu bilmiyor de�ildim. Sadece kar�nca oldu�umun san�lmas� bir an i�in ilgin� geldi. Eskiden ka�ak��l�k olarak an�lan bu ticaretin derin mazisi, Irak ve Suriye”nin bizden kopar�l�p araya s�n�rlar�n �izildi�i bir as�r �ncesine kadar gidiyor. Eski ka�ak��lar�n kat�r, e�ek ve atlarla hatta yaya olarak da�lar� ve may�nl� hudutlar� a�arak yapt�klar� ticaret, �imdi kar�nca ad� alt�nda, �a�a daha m�nasip �artlarda yap�l�yor. �llegal bir ge�im metodu olsa da, hem �imdi hem de ge�mi�te ama�, �� be� lokma ekmek paras� edinmekti. Arada bir fark var ki; eskiden e�ek ve kat�r s�rt�nda ka�ak��l�k yapanlar�n torunlar� o s�n�rlar� art�k pasaportlarla a��yor.

G�mr�k yetkilileri yolculuk yapt���m�z otob�ste ��phe unsuru tespit ettiklerinden olacak, otob�s� x-ray cihaz�na y�nlendirdiler. Bu, fazladan en az �� be� saat daha beklemek anlam�na geliyordu. �aresiz, bekleme b�l�m�ne ge�tik. Hem gelenlerin hem gidenlerin tela�l� kalabal���yla ana baba g�n� gibiydi ortal�k. K���n �etin so�u�u da i�in tuzu biberi oldu. Fakat s�z�ldaman�n bir manas� yoktu. Asl�nda i�ine d��t���m bu s�k�nt�l� durum, s�n�rdan g�n�birlik ge�ip duran kar�ncalar hakk�nda bilgi edinme f�rsat� sunmu�tu.

�zg�venli ko�u�turmalar�ndan ve �evreye vaziyet eden tav�rlar�ndan kimin kar�nca olabilece�ini kestirmek zor de�ildi. Az �tede bir bank�n etraf�nda k�melenmi�, kimi oturan kimi de ayakta bekleyen bir grup gen� dikkatimi �ekti. Yanlar�na sokulup okkal� bir selam verdim. �ncesinde uzaktan g�z g�ze gelerek birbirimizi s�zd���m�z gen�lerden birisi ba�ka bir kelam etmeme f�rsat b�rakmadan selam�m� al�p aya�a kalkt� ve yerini nazik�e bana verdi. Kendili�inden olu�an s�cak bir ortam vard�. Oturur oturmaz patavats�zca muhabbetin ortas�na dalarak “Gen�ler, siz kar�nca m�s�n�z?” dedim. Homurtulu bir g�l��le bir a��zdan “Evet kar�ncay�z abi.” diye cevap verdiler. Bu samimi ortam, hemen her �eyin sorulabilece�ine ve ayn� �ekilde her �eyin cevaplanaca��na i�aret ediyordu.

Kar�ncal���n detaylar�

Bana yerini veren gen�, yurtd���nda �niversite okumu�, diploma denklik sorunu ya�ad��� i�in kar�nca olmu�. �stelik Rus�a ve �ngilizce de biliyordu. Kendisi gibi �niversite okuyup atanamad��� i�in bu i�e girmi� �ok insan varm��. Bu tahsilli kar�nca, yapt�klar� i�in pek yasal olmad���n�, fakat b�lgenin ekonomisi biraz canlans�n diye nisbeten g�z yumuldu�unun fark�ndayd�.

Kar�ncalar, s�n�r� ge�tikten sonra s�n�r�n hemen dibindeki Zaho”da iniyorlar. Sigara, �ay, puro, i�ki gibi T�rkiye”den ucuz olan ne varsa al�p getiriyorlar. Giderken bo� olan valizler, d�n��te doldurulmu� oluyor. Getirilen her �r�n i�in bir kotas� var elbette. Mesela sigarada s�n�r �� karton, �ayda bir kilo. Fazlas�na el konuluyor. Telefon getirilecekse g�mr�k vergisi �demek laz�m. Bu y�zden sefere telefon olmadan ��k�l�yor. Oradan bir telefon al�nacak, kart tak�lacak ve normal telefon gibi g�mr�kten ge�irilecek. Sigara ve telefon b�y�k bir itinayla zulalan�r; ya� tenekesine, tabak aralar�na, mont kap��onuna, ara� stepnesine, valiz astar�na, �ikolata ve kahve kutular�na saklan�r. Tabi, tilki ne kadar hile bilirse kurt da o kadar yol bilir, derler. ��inde tecr�beli memurlar�n zulay� patlatmas� her zaman m�mk�n. Fakat kad�n kar�ncalar daha avantajl�. G�mr�kte bayan g�revli az oldu�undan daha rahat ge�iyorlar.

Kar�nca i�i son zamanlarda bir hayli yayg�nla�m��. Eskiden sadece s�n�ra yak�n Silopi ve Cizreliler bu i�i yaparken, halihaz�rda b�t�n b�lgeye yay�lm��. Hatta baz� �ehirlerden bunun i�in hususi otob�sler kald�r�l�yormu�. Bir kar�ncan�n ayda ortalama 10-15 defa s�n�rdan girip ��kt���n� ��reniyorum bu arada.

Duydu�um en ilgin� �ey “patron kar�nca” oldu. Me�er bu i�te de i��i-patron s�n�f� varm��. Irak”a gidip e�ya alacak paras� olmayanlar, tabir yerindeyse kiralan�yor. Patron olan, b�yle ki�ileri yevmiyeyle tutup e�ya getirtiyormu�. Yeme i�me de patrondan.

“Bu i�i onur duyarak yapm�yoruz”

C�mleler ne�e i�inde a��zlardan bir bir d�k�l�rken ilk kar�nca, ya�ad��� zorluklar� hat�rlay�p h�z�nlendi: Bu i�i onur duyarak yapm�yoruz abi! Bal�k istifi otob�slerde yolculuk yapt�klar�n�, onur k�r�c� muamelelere maruz kald�klar�n�, b�t�n mallar� kapt�r�p zarar etme riskiyle burun buruna olduklar�n�, pasaport s�ralar�nda, binlerce ki�i ve ara�la saatlerce, ba� d�nd�r�c� bir tela�la yaz�n kavurucu s�caklar�na ve k���n zemheri ayazlar�na g���s gerdiklerini uzun uzun anlatt�. Anla��lan o ki, ge�im belas� onlara kar�nca kadar bile de�erin verilmedi�i bu i�i yapt�r�yordu.

Sadece g�mr�k �al��anlar�ndan de�il normal halk taraf�ndan da horland�klar�n� i� ge�irerek belirttikten sonra �akayla kar���k ekliyor kar�ncalardan biri:

Bu uzun kuyruklar�n g�nah ke�isi olarak bizi g�r�yor herkes. Halbuki kar�ncalar, S�leyman Peygamber”in askerleri. Dokunulmas� ve zarar verilmesi en g�nah mahluklard�r kar�ncalar …

Source:


SON DAKİKA: Başkan Erdoğan”dan Endonezya”da önemli açıklamalar

Son dakika haberleri: Resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Endonezya”da bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında bir araya geldi. Erdoğan ve Subianto, ikili görüşmenin ardından Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İlk Toplantısı”na katıldı. Toplantının ardından iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreni gerçekleştirildi. İki lider, imza töreninin ardından ortak basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor. AHaber CANLI YAYIN Erdoğan”ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Bugün de Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği konseyimizin birinci yılı vesilesiyle bir aradayız. Sayın Cumhurbaşkanına ve Endonezya makamlarına samimi misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 75. yıl dönümünü tesis ediyoruz. Ancak Endonezya ile tarihi ve beşeri dayanışmamız bundan 400 yıl öncesine dayanıyor. Bugünkü konsey toplantısında münasebetlerimizi daha da kurumsallaştırmış olduk. Gerek değerli kardeşim Prowobo ile görüşmemizde gerek heyetler arası görüşmede ilişkilerimizi kapsamlı şekilde ele aldık. Filistin ve Suriye başta olmak üzere güncel ve bölgesel meselelerde fikir teatisinde bulunduk. Bu çerçevede enerji, tarım, ticaret ve savunma sanayii, iletişim ve eğitim gibi çeşitli alanlarda 12 mutabakat metnini huzurlarınızda imzaladık. Ayrıca ilişkilerimizin geleceğine yön veren kapsamlı bir ortak bildiriyi kabul ettik. Savunma sanayinde mevcut projeleri ve ilave iş birliği imkanlarını gözden geçirdik. Görüşmelerimizde ticaretimizin 10 milyar dolar seviyesine yükseltilmesine yönelik çalışmaları ele aldık. Ekonomik ilişkilerimizin sağlık, inşaat, gıda ve helal ürünler alanlarında çeşitlendirilmesine önem veriyoruz. Bilhassai Endonezya”nın yeni başkentinin inşa sürecinde dünya çapında başarılı projelere imza atmış inşaat firmalarımızın yer almasını istiyoruz. İki turizm ülkesi olan Türkiye ve Endonezya arasındaki beşeri temasların artırılmasının önemine değindik. THY”nin sefer sayısının artırılmasının önemine vurgu yaptık. Geçtiğimiz yıl Endonezya”dan ülkemize 200 bin, ülkemizden de Endonezya”yı yaklaşık 50 bin turist ziyaret etti. Bu rakamlar sevindirici olmakla birlikte potansiyelimizin çok çok altındadır. Endonezyalı gençlerin Türkiye burslarına olan ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Ülkemizde eğitim almış 5 bin Endonezyalı kardeşimizi kültür elçileri olarak görüyoruz.

Source: Sabah


“Şok edici” olarak duyurdular: TAYFUN, İsrail için kabusa dönüşebilir

ROKETSAN tarafından geliştirilen yerli ve milli füze TAYFUN”un Rize-Artvin Havalimanı”ndan 3. kez test atışı gerçekleştirilmesini “şok edici” olarak nitelendiren ABD basını, TAYFUN”un İsrail için bir kabusa dönüşme ihtimalini değerlendirdi. Türkiye”nin savunma sanayide ilerlediğini ve gelişmiş İHA”ların önde gelen üreticilerinden biri haline geldiği ifade edilen haberde TAYFUN”un, uzun menzilli test atışında hedefini tam isabetle vurduğu aktarıldı.TAYFUN, TÜRKİYE”YE RAKİPLERİNDE OLMAYAN BİR YETENEK SAĞLAYACAK1000 kilometre menzili yakalaması planlanan TAYFUN”un Türk ordusuna, ABD de dahil olmak üzere, bölgedeki rakiplerinin çoğunun ulaşamadığı yeni bir yetenek sağlayacağı vurgulandı.CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN”IN HİPERSONİK FÜZE KARARLILIĞINA VURGUCumhurbaşkanı Erdoğan”ın Türkiye”nin hipersonik silah menzilini önemli ölçüde genişletecek olan uzun menzilli hipersonik füzenin üretimini artırma niyetini açıkça belirttiği kaydedildi.”TÜRK HİPERSONİK SİLAH KABİLİYETİ GERÇEK”Türk savunma sanayi üssünün giderek daha fazla kendi kendine yetebildiği kaydedilen haberde, “Yeni yılın başında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye”nin hipersonik silah menzilini önemli ölçüde genişletecek olan uzun menzilli hipersonik füzenin üretimi konusunda niyetini açıkça belirtti. Türkiye gelişmiş sistemleri büyük ölçekte üretebildiğini kanıtladığı için, Türk hipersonik silah kabiliyeti gerçektir” ifadeleri yer aldı.”TÜRKİYE HAFİFE ALINMAMALI”Türkiye, İsrail, İran ve Suudi Arabistan”ın Orta Doğu”nun kontrolü için dörtlü bir mücadele içinde olduğunu yazan ABD basını, “Tayfun hipersonik füzesi ve Türkiye”nin genel hızlı yerel askeri üretimi, Ankara”nın her şey için oynadığını gösteriyor. Türkiye”nin askeri anlamda bu denli ilerlemesi ve benzer kabiliyetlere sahip çok az ülke olması, Ankara”nın hafife alınmaması gerektiğini ve artık Ortadoğu”da marjinal bir oyuncu olmayacağını göstermektedir” ifadelerini kullandı.Türkler “derin hedefler” için tasarladıTürklerin balistik füzesi düşmana fırsat vermeyecek! Tayfun dünyaya korku saldı

Source: Www.star.com.tr


ROKETSAN”dan ALKA paylaşımı

ALKA Yönlendirilmiş Enerji Silah Sistemi, hedefleri radarıyla tespit ettikten sonra 750 metre menzile sahip lazer silahı ile döner ve sabit kanatlı insansız hava araçlarını (İHA) imha ediyor. Test çalışmaları devam eden ALKA, ayrıca meskûn mahallerdeki bombalı tuzaklara ve yol kenarlarına yerleştirilen el yapımı patlayıcı düzeneklerine karşı da kullanılabiliyor. ROKETSAN, milli imkanlarla geliştirilen Alka”nın yeni görüntülerini yayınladı. Görüntülerde ALKA”nın hedefleri imha ettiği anlar yer aldı.

Source: Www.star.com.tr


BM”den uyarı: Gazze”deki soykırımın Batı Şeria”da da işlenme riski bulunuyor

BM Filistin Özel Raportörü Albanese, Hollanda ziyareti kapsamında Amsterdam”daki Dominicus Kilisesi”nde yaptığı konuşma sonrasında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.Albanese, Ekim 2023″te BM Genel Kurulu”na sunduğu raporda Gazze”deki soykırım riskine dikkati çektiğini hatırlatarak, benzer endişelerin şimdi Batı Şeria için de geçerli olduğunu vurguladı.”Gazze”de işlenen soykırım eylemlerinin Batı Şeria”da da işlenme riski bulunduğu konusunda uluslararası toplumu uyardım” diyen Albanese, Batı Şeria”daki İsrail saldırılarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:”Ekim 2023 ile Ekim 2024 arasında Batı Şeria”da 830 Filistinli öldürüldü. Bir yıl içinde Batı Şeria”da 300″den fazla Filistinli tutuklandı ve gözaltına alındı. Bunların çoğu kötü muameleye maruz kaldı, bazıları işkence gördü ve tecavüze uğradı. Hapishanede öldürülen Filistinliler var ve İsrailli askerler, Filistinli tutsaklara yaptıklarını açıkça gösterdi.”BM Raportörü Albanese, “Yerleşimcilerin cezasız kalan saldırıları, Filistinlilere yönelik aşağılama ve istismar, ayrıca hastaneler başta olmak üzere sivil altyapının tahribi söz konusu.” diye konuştu.- “SOYKIRIM HEDEFİ TÜM FİLİSTİN HALKI”Albanese, soykırımın kapsamlı bir politika olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:”Soykırımı anlamak için bütüne bakmamız gerekiyor. Soykırım bir grubu hedef alır, nerede olduklarının önemi yoktur. İsrail”in Yahudi egemenliğini genişletmek istediği toprakların tamamında, Filistin halkının bütününe yönelik suçların ve eylemlerin toplamına bakmalıyız.”Gazze”de önlenemeyen soykırımın şimdi Batı Şeria ve Doğu Kudüs”e de taşınmasının risk olarak belirginleştiğini vurgulayan Albanese, “Soykırım olduğu sonucuna varmasanız bile bunun bir önemi yok, soykırımı önleme yükümlülüğü var.” şeklinde konuştu.- “UÇURUM İLE UMUT ARASINDAKİ KAVŞAKTAYIZ”Albanese, Amsterdam Üniversitesi”nin organize ettiği etkinlikte yaptığı konuşmada ise Filistin”in hala bir sömürge cephesi olduğunu vurgulayarak, İsrail”in Batı Şeria ve Doğu Kudüs”teki yerleşimci politikalarının kolonyal ve sömürgeci bir projenin parçası olduğunu belirtti.”Uçurum ile umut arasındaki kavşaktayız.” diyen Albanese, Gazze”de yaşananlar karşısında akademinin bir dönüşümden geçtiğini, akademik özgürlüklerin ve ifade özgürlüğünün öğrenci protestolarıyla yeniden sorgulanır hale geldiğini kaydetti.Diğer disiplinlerle birlikte uluslararası hukukun da kolonizasyondan geçtiğini ve kolonyal güçler tarafından şekillendirildiğini anlatan Albanese, “Elimizde yeterince kural ve kuruluş var, önemli olan bunu kullanarak soykırımı durdurmak.” diye konuştu.Albanese, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) Nikaragua”nın Almanya”ya karşı açtığı davada, uluslararası hukuk ihlallerinin ve soykırım sözleşmesi kapsamındaki suçların işlendiği bir devlete silah transferinin ihlal olabileceğini belirttiğini hatırlatarak, Avrupa”daki bazı STK”lerin kendi hükümetleri aleyhine yerel mahkemelerde açtığı davaların İsrail”e verdikleri destekle Filistinlilere karşı işlenen suçlara ortak olan hükümetlerin engellenmesi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.- “ZORLA YERİNDEN ETME ABD”NİN RESMİ POLİTİKASI HALİNE GELDİ”Albanese, Trump”ın Gazze planıyla ilgili olarak, “Filistinlileri zorla yerinden etme ABD”nin fiili planıydı, şimdi ise resmi politikası haline geldi.” şeklinde konuştu.Hollandalı siyasetçilerin kendisi hakkındaki karalama kampanyalarına ilişkin soruyu yanıtlayan Albanese, “Hakkımda belirtildiği kadar kötü biri olarak yarın parlamentoya gideceğim.” dedi.- HOLLANDA”DA ALBANESE ALEYHİNE BAŞLATILAN KARALAMA KAMPANYASIHollanda”daki İsrail lobisinin önde gelen kuruluşlarından İsrail Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi, Albanese”nin Hollanda Temsilciler Meclisi”ndeki konuşmasını engellemek için yoğun bir karalama kampanyası yürütüyor.Albanese”nin “antisemitik” olduğunu ileri süren İsrail lobisinin baskısı sonucu Hollanda Parlamentosu Dışişleri Komisyonu, BM Raportörü Albanese”ye yönelik daveti geri çekme kararı aldı.Albanese, tüm bu gelişmelere rağmen Hollanda ziyareti kapsamında üniversitelerde bir dizi kamuya açık konuşma gerçekleştirecek ve GroenLinks-PvdA parti ofisinde milletvekilleriyle bir araya gelecek.

Source: Www.star.com.tr