“Uluslararası İlişkiler Gündemi – Kritik Görüşmeler ve Sıcak Çatışmalar”

Atatürk röportaj isteyen İngiliz kadından niye şüphelendi?

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Atatürk’ten gazeteci olduğunu söyleyerek mülakat isteyen ve casus olduğundan şüphe edilen İngiliz kadın hakkındaki araştırmanın sonucunun bildirildiği raporu paylaştı. İstanbul Büro Amirliğince hazırlanan 31 Mayıs 1935 tarihli istihbarat raporunda şu ifadeler yer aldı:

EVRAKINI YOKLAYIN

“Emrinizden 4 saat sonra Bay Kılıç Ali ile görüşebildim. Aşağıdaki emri aldım. İngiliz gazetecisi olduğunu söyleyen ve Perapalas’ta katibi ile oturan bir kadın Atatürk’ten mülakat istedi. Atatürk, bunun bir casus olduğuna kanidirler. Kabul edip etmemek kararını vermeden evvel bu kadın hakkında etraflı tafsilat verilmesini, muhaberesinin gözden geçirilmesini, evrakının yoklanılmasını, sefaretle münasebetinin bulunup bulunmadığının tespitini istiyorlar. Polise de haber verilmediğini ilave ettiler. 3 saat sonra netice elde ettim fakat bu neticeyi ancak saat 22.00’de verebildim. Bay Kılıç Ali’nin cevabı şöyle oldu, ‘Atatürk yazınızı okudu, enteresan buldu, çok memnun oldu, teşekkür ediyor. Muhabere ve evrakı hakkında görüştüğümüz gibi hareket edilmesini istiyorlar’ dediler.”

Söz konusu raporda ayrıca, “Fırsat hasıl olursa odasına da girmeye çalışacağım. Kadınların birer fotoğraflarını sunuyorum, bilgi olarak arz eylerim” cümleleri yer aldı.

Source:


‘Beyrut Kasabı’ndan ‘Gazze Kasabı’na

Bundan 45 yıl önce İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasındaki ateşkes anlaşması sonrasında büyük bir katliam yaşanmıştı. Üstelik İsrail’in tarihteki en kanlı katliamlarından biriydi.Lübnan’ın yeni Cumhurbaşkanı Beşir Cemayel’in bombalı bir suikastla öldürülmesinden sadece birkaç saat sonra İsrail ordusu, 15 Eylül 1982’de Beyrut’u işgal etti.Oysa İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasındaki ateşkes anlaşmasına göre FKÖ Lübnan’ı terk edecek, karşılığında da İsrail, Beyrut’un batı kesimine girmeyecekti. Daha anlaşmadaki imzalar kurumadan İsrail ordusu soluğu Batı Beyrut’ta aldı. Bu hareket ateşkesin ihlali anlamına geliyordu. Ama İsrail “amacımız barışı sağlamak” yalanını söylemekten çekinmedi.Beyrut’un batısındaki Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında evlerinden edilmiş binlerce Filistinli mülteci vardı. FKÖ militanları Beyrut’u terk ettiği için kamptakiler genelde kadınlar ve çocuklardı.İşgalin ikinci gününde, cuma gecesi Hıristiyan Falanjist milisler, İsrail’in himayesinde bu kamplara girdi. İsrail’in bahanesi 40 yıl önce de aynıydı. FKÖ militanlarının bu kamplarda tutulduğunu öne sürüyorlardı. Bunun bir yalan olduğu sonradan ortaya çıktı. Ama bu arada tarihin en karanlık katliamı yaşanmış oldu. Büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olan en az 1400 kişi bu vahşete kurban gitti.‘CESET KÜMELERİ VARDI’19 Eylül 1982 tarihli Hürriyet’in sürmanşetinde “Vahşet! Müslüman katliamı” başlığı vardı. Beyrut gazetelerinin haberlerine göre, yüzlerce kadın ve çocuk başlarından kurşunlanarak öldürüldü. Evler yağma edildi, birçok aile duvar önlerinde kurşuna dizildi.Bir sonraki gün Hürriyet’in “Utanç tablosu” başlıklı manşetinde, katliamın ardından kamplara ilk ulaşan isim olan Associated Press muhabiri G. Labelle’in yürekleri dağlayan sözleri vardı:“Kampın girişinde yolun ortasında kadın mı erkek mi olduğunu anlayamadığım iki ceset toz toprak içinde yatıyordu. İçerilere girdikçe ceset kümeleri ile karşılaştım. Etrafa gövdelerinden ayrılmış bacaklar, kollar saçılmıştı. Kadın, erkek, çocuk cesetleri ev olarak kullanılan küçük kavukların içinde yığınlar halinde bulunuyordu. Gökyüzü ölüm kokuyordu. Küçük bir kavukta ilk gözüme çarpan, masanın üzerinde duran tencere idi. İçindeki çorbayı, az ileride çocuklarının üzerine kapanmış, vücudu kurşun delikleri içinde yatan kadın hazırlamıştı.”ŞARON GÖREVDEN ALINDIGünümüzden farklı olarak tüm dünya bu katliama büyük tepki gösterdi. İsrail’i koşulsuz destekleyen ABD’nin Başkanı Reagen bile “Katliam haberinden dehşete kapıldım” demek zorunda kaldı. İngiltere Başbakanı Thatcher, “Sadece barbarlıktır. Başka bir şey diyemem” sözleriyle tepki gösteriyordu. Dünyadan gelen tepkiler üzerine İsrail, arkasında yüzlerce cansız beden bırakarak Batı Beyrut’tan çekilmek zorunda kaldı.Bu katliama imza atan İsrail ordusunun başında Savunma Bakanı Ariel Şaron vardı. Şaron’a tepki çok büyüktü.Ve yine bugünden farklı olarak İsrail, Özel Soruşturma Komisyonu kurdu. Komisyon, katliamdan Şaron’u sorumlu tuttu ve “görevden uzaklaştırılmasını” istedi.İsrail Kabinesi’nin üç gün süren sert toplantısında Şaron’un görevden alınması için 16 oy çıktı. Kabinede 17 bakan vardı. Tek karşı oy ise Şaron’un kendisini aitti. Yani bir tek Şaron, kendisinin lehine oy kullanmıştı.O artık “Beyrut Kasabı” olarak anılıyordu.NETANYAHU İSYAN ETTİŞaron sonraki yıllarda da birçok sert olaya imza attı.- Batı Şeria ve Gazze’de Yahudi yerleşimciler için büyük inşaat projelerini başlatan oydu.- Kendi kurduğu sağcı Likud Partisi mensuplarıyla 2000’de El Aksa Camisi’nin bulunduğu Harem-üş Şerif’e giderek “İkinci İntifada”nın tetiklenmesine yol açtı.- Batı Şeria ile İsrail arasına tartışmalı duvar ördü.- Arafat’ı Ramallah’ta abluka altına aldı.Şaron, bütün tahrik edici hareketlerinin ardından sürpriz bir hamle yaptı. Başbakan olarak ülkesinin kamuoyunda yükselen barış talebini görerek, 2005 Eylül’ünde Gazze Şeridi’nde 38 yıllık işgali hiç masaya oturmadan, tek taraflı sonlandırıp geri çekildi.Bu hareket kendi partisinde büyük bir fırtınaya neden oldu. Netanyahu’nun ayaklanması, Şaron’un partiden ayrılmasıyla sonuçlandı.Bu ayrılığın hemen ardından yeni kurduğu partisi Kadima ile seçime hazırlanırken beyin kanaması geçirip komaya girdi. Tam 2 bin 928 günlük komanın ardından da öldü.Enteresandır, “Beyrut Kasabı” Şaron, şimdinin “Gazze Kasabı” Netanyahu tarafından yumuşak bulunmuştu. Aradan 40 yıl geçti, İsrail’in bölgedeki zulmü artarak sürüyor. Netanyahu, 48 bin 264 kişiyi gözüne kırpmadan katletti.40 yıl öncesinden farkı ise o zamanlar tepkiler neticesinde Şaron kısa bir süreliğine de olsa koltuğunu kaybetmişti. Şimdi İsrail’e karşı Batı’da yaprak bile kımıldamıyor.

Source: Ateş Yalazan – Arşiv Balıkçısı


Trump, Putin”le çok yakında görüşebileceğini söyledi

ABD Başkanı Trump, Daytona 500 yarışını izlemek üzere uçağa binişinde basın mensuplarına kısa açıklamalar yaptı. Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak üzere çaba gösterdiğini kaydeden Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin”le ne zaman görüşeceği sorusuna, “Çok yakında olabilir. Yakında olacak.” diye yanıt verdi.
Putin”in ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy”nin savaşı sona erdirmek istediğini söyleyen Trump, “Bence (Putin) savaşı durdurmak istiyor. Bunu görüyorum. Bunu uzun uzun konuştuk.” ifadesini kullandı. “Bu hiç başlamaması gereken bir savaştı” Trump, “Birlikte hareket ediyoruz. Rusya-Ukrayna arasında bir barış sağlamaya çalışıyoruz ve bunun için sıkı çalışıyoruz. Bu hiç başlamaması gereken bir savaştı.” dedi. ABD Başkanı Trump, 12 Şubat”ta hem Putin hem de Zelenskiy ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştirmiş ve ABD”li ve Rus heyetlerin Suudi Arabistan”da bir görüşme gerçekleştireceklerini söylemişti.

Source: Dünya Gazetesi


Dışişleri Bakanı Fidan: PKK”dan kurtulmamız gerekiyor

Bakan Fidan, TRT World yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD Başkanı Donald Trump”ın göreve başlamasından bu yana mevcut uluslararası sistemin gerçek savlarını yeni “Amerikan bakış açısıyla” sorguladığını belirten Fidan, tüm dünyaya “şok dalgaları” gönderdiği kanısında olduğunu kaydetti.
Fidan, Trump”ın ABD”nin mevcut sistemden “daha fazla ne elde edebileceğini” aradığına işaret ederek, “Çünkü onların bakış açısına göre, ABD verdiğinden daha azını alıyor. Bu sebeple tüm ilişkileri, ekonomiyi, ticareti, teknolojiyi ve güvenliği sorguluyorlar.” diye konuştu. Avrupalı aktörlerin “yeni gerçekleri” konusunda oldukça endişeli olduğunu aktaran Fidan, Avrupalıların bu durumun geçici olduğunu umduğunu söyledi. Fidan, bunun gerçekleşmemesi durumunda ise alternatiflerin ve bazı önemli konuların halihazırda tartışılmaya başladığını bildirerek, “Yeni bir güvenlik yapısı nasıl oluşturulabilir? Yeni bir ekonomik yapı ile nasıl ilerlenebilir? Avrupa”nın ABD”ye bağımlılığı nasıl azaltılabilir? Modern dünyada, mevcut zorluklar karşısında nasıl yol alınabilir?” sorularının sorulduğunu vurguladı.
Bunların Avrupalıların kendilerine sorduğu büyük sorular olduğuna işaret eden Fidan, bunun geçici bir durum olduğunu umduklarını ve tüm dünya için bir uyanış çağrısı olarak gördüğünü kaydetti. Avrupalıların Ukrayna, Orta Doğu ve ABD”nin Avrupa”dan çekilme ihtimali gibi konularda etrafına baktıklarına, Türkiye”nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde “güvenilir ve güçlü bir ortak” olduğunu gördüklerini söyledi. Fidan, Ankara”nın, Suriye, Irak ve diğer yerlerdeki terörizm ve istikrarsızlık gibi sorunlara karşı iyi bir liderlik sergilediğini ve sadece bunlara karşı mücadele etmeyip aynı zamanda “güvenilir bir müttefik ve ortak olduğunu tekrar tekrar kanıtladığı” değerlendirmesinde bulundu. Ukrayna meselesi
Trump”ın Rusya-Ukrayna Savaşı”nda “derhal ateşkes” istediğini hatırlatan Fidan, olası bir barış planının zor ancak denemeye değer olduğunun altını çizdi. Fidan, savaştaki ölümler ve yıkımın büyüklüğüne dikkati çekerek, “Türkiye, Ukrayna”da barışa katkıda bulunmak ve Ukrayna”nın yeniden inşasına katkıda bulunmak için her türlü rolü oynamaya istekli ve hazır.” diye konuştu. Öncelikle ateşkes, uygulanabilir ve uzun vadeli bir barış planına ihtiyaç olduğunu aktaran Fidan, “Şu an ABD yönetimi, Avrupalılar ve bizler; hepimiz, olası ateşkes ve barış planının farklı yönleri üzerinde çalışıyoruz. Ancak, kısa vadeli acil ateşkes ihtiyacını uzun vadeli stratejik kaygılarla birleştirmek şu anda çok önemli bir konu. Şu anda üzerinde çalıştığımız konu tam olarak bu.” ifadelerini kullandı. Bakan Fidan, Türkiye”nin ateşkes görüşmelerinde yer almak, ev sahipliği ve yapabilecekleri hakkında tekliflerde bulunduğunu kaydederek, ABD”nin şu an ilk görüşmeleri yaptığını ve plan oluşturma sürecinde olduğunu belirtti. ABD”li mevkidaşı Marco Rubio, Trump”ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov ile Almanya”daki temaslarına değinen Fidan, şu an planın oluşturulma aşamasında olduğu izlenimini edindiğini belirtti. Bakan Fidan, Avrupalıların Ukrayna meselesinde masada olmama ihtimaline ilişkin, “Avrupalı dostlarımızın endişelerini gerçekten anlıyoruz. Dürüst olmak gerekirse haklı olduklarını düşünüyorum.” dedi. Süreçte Avrupalılara da danışılması gerektiği mesajını veren Fidan, Türkiye gibi onların da sürecin parçası olması gerektiğini dile getirdi. Fidan, Avrupalılardan ise, bazen “aynı olgun davranışın” görülmediğini vurgulayarak, ” (Avrupalılar) Onların masada olma hakkını tanıyoruz. Ama çoğu zaman Türkiye”nin de masada olması gerektiğini söylemeyi ihmal ediyorlar. (Savaş) Çünkü bizim yakın çevremizde oluyor. Bunun haricinde her iki tarafla da yakın bağlarımız var ve Türkiye pek çok aktörden daha fazlasını sunabilir.” diye konuştu. “İdeal bir dünyada Ukrayna”nın toprak bütünlüğünün korunduğunu görmek isteriz. Ancak şu an savaş dönemindeyiz; ve ne yazık ki bu savaşın sonucunda bazı seçimler; bazı acı seçimler yapmak zorundayız” diyen Fidan, şu anda bunların masada olduğuna işaret etti. Fidan, bütün tarafların “ateşkes için önceliğin ne olması gerektiğini” sorguladığına değinerek, iki tarafın da farklı hedefleri ve endişeleri olduğunu, ABD arabuluculuğunun tarafları bir orta yolda buluşturmaya yeterli olup olmayacağının sorgulandığını söyledi. Suriye”deki durum ve terör örgütleriyle mücadele ABD”li mevkidaşı Rubio ile Suriye”deki durumu da ele aldıklarını belirten Fidan, ABD”li yetkililerin bugün kendi politikalarını formüle ettiğini düşündüğünü ve detaylı görüşmeler için zamana ihtiyaç olduğunu söyledi. Suriye”deki yeni yönetimin çok zorlu bazı sorunlar üzerinde çalışırken terör örgütü PKK/YPG işgalini durdurmanın da öncelikleri arasında olduğunu belirten Fidan, “Hem Suriye ve Türkiye”nin hem de Irak ve Kürtlerin çıkarları için PKK”dan kurtulmamız gerekiyor.” dedi. Fidan, terör örgütü PKK”nın “çok amaçlı bir terör örgütü” olduğunu vurgulayarak, “Sadece Türkiye”yi hedef almıyorlar. İran”ı hedef alıyorlar, Irak”ı hedef alıyorlar, Suriye”yi hedef alıyorlar. Bu nedenle, bu virüsten hep birlikte kurtulmanın zamanının geldiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. DEAŞ ile mücadele Terör örgütü DEAŞ”ın yeniden ortaya çıkmamasının sağlanması hususunda bölge ülkelerinin terör meselesini ele almak için sorunu sahiplenerek bir platform kurmasının önemine değinen Fidan, Türkiye”nin böyle bir platform kurulması konusundaki önerisini hatırlattı. Fidan, bu hususta istihbarat konusunun önemine atıfta bulunarak, yapılandırılmış bir mekanizmaya ihtiyacın olduğunu ve bunun sadece DEAŞ meselesinde değil, sınır güvenliği konusunda çalışmak için de iyi bir başlangıç olacağını aktardı. “Terör sorununu çözmek” amacıyla bölgeye yapılan müdahalelerin başka sorunlara da neden olduğuna dikkati çeken Fidan, bunların yaşanmaması için bölgesel sahiplenmenin önemini vurguladı. Gazze”deki ateşkes Bölgedeki gelişmelerin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun Gazze”deki ateşkesi sürdürmeye niyetli olmadığını gösterdiği değerlendirmesini yapan Fidan, “Tüm rehineleri alır almaz, (Netanyahu”nun) niyeti maalesef savaşı yeniden başlatmak. Çünkü Amerikalılar dışında onu durduracak ne bir baskı ne de başka bir güç var.” dedi. Fidan, ABD Başkanı Trump ve yönetiminin Gazze”de bir başka soykırımı önleme görevinin olması gerektiğini vurgulayarak, aksi durumda Trump”ın seçim kampanyası sırasında dile getirdiği savaşları durduracağı yönündeki mesajlarının boşa gideceğinin altını çizdi. Her iki tarafın müzakerecilerinin de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi için gerekli ayrıntıları çözmesini umduğunu kaydeden Fidan, “Önümüzdeki iki hafta, ikinci aşamaya geçilmesi açısından büyük önem taşımakta.” diye konuştu. Yapay zeka ve Türkiye Türkiye”nin yapay zeka alanındaki konumuna değinen Fidan, “Hükümet olarak farkındalığımız çok yüksek. Yapay zekanın yararları konusunda çok bilinçliyiz.” ifadelerini kullandı. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın ilgili bakanlıklara bu konuda yoğun çalışma talimatı verdiğini belirterek, “Savunma sanayi üssümüzden başlayarak diğer dijital şirketlere kadar yerli şirketlerimizin yanı sıra diğer ülkeler ve diğer yabancı şirketlerle işbirliği ve ortak girişim üzerinde çalışmaya açığız.” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanının konuyla ilgili bir plan üzerinde çalıştığını vurgulayan Fidan, “Kendileriyle düzenli olarak görüşüyorum, çünkü bu çok rekabetçi bir alan ve uluslararası düzenlemelere de ihtiyaç var, dolayısıyla çok yakından takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu. Bakan Fidan, Çin ve ABD”nin yapay zeka konusunda bulunduğu konumu yakalamanın zor olduğuna dikkati çekerek, “Ancak bu sadece bizim sorunumuz değil, Avrupa başta olmak üzere diğer bazı ülkeler de aynı sorunla karşı karşıya. Belki de alternatif olarak yapay zeka üzerinde çalışmak üzere ortak bölgesel ya da uluslararası bir paktın parçası olabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Source: Dünya Gazetesi


Almanya Başbakanı Scholz”dan Ukrayna açıklaması

Ülkede 23 Şubat”taki seçimde Sosyal Demokrat Partinin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz, Hristiyan Birlik Partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı Friedrich Merz, Yeşiller Partisinin başbakan adayı Robert Habeck ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) başbakan adayı Alice Weidel RTL televizyonunda karşı karşıya geldi.Scholz, Ukrayna ile ilgili planlanan ABD-Rusya görüşmelerini görüşmek üzere Avrupalı liderlerin Paris”te bir araya geleceğine işaret ederek, “Tam olarak bu konuda anlaşmak için toplanacağız ve kimsenin örneğin Ukrayna”nın askerden arındırılma ve silahsızlandırılması konusunda anlaşmasına izin vermeyeceğiz. Aksine bir daha saldırıya uğramaması için çok güçlü bir orduya ihtiyacı var.” diye konuştu.Olaf Scholz, “Ukrayna, demokratik ve egemen bir ülke olarak kalmalı, onların kendilerinin dahil olmadığı kararlar alınamaz. Biz Avrupalılar olarak bunun olmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.Scholz ayrıca, ülkenin başlıca ekonomik ve askeri destekçileri olarak Avrupalıların Ukrayna barış müzakerelerine dahil olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Biz olmadan bu iş yürümez, Avrupa”dan Ukrayna”ya ABD”den daha fazla destek sağladık. Elbette bu konuda söz sahibi olmalıyız, bizim tarafımızdan geliştirilmeyen, bizim kabul etmediğimiz hiçbir güvenlik garantisi olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.CDU/CSU”nun başbakan adayı Friedrich Merz ise AfD ile koalisyon kurmayı kesin bir dille reddederek, “Almanya”da Avusturya”daki gibi bir durum olmayacak.” dedi.ABD Başkan Yardımcısı JD Vance”ın Münih Güvenlik Konferansı”nda yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Merz, “Bir Amerikan başkan yardımcısının bana Almanya”da kiminle konuşmam gerektiğini söylemesine izin vermeyeceğim.” diye konuştu.Merz ayrıca AfD”nin başbakan adayı Alice Weidel”e dönerek, “Resimlere bakın Bayan Weidel, Ukrayna”daki insanlara bakın. Biz tarafsız değiliz, Ukrayna”nın yanındayız. Sözleriniz, bu ülkede siyasi sorumluluk sahibi olmanızı engellemek için elimden gelen her şeyi yapacağımı teyit ediyor.” ifadelerini kullandı.Yeşiller Partisinin başbakan adayı Robert Habeck ise ABD Başkanı Donald Trump”ın yönetiminin Batı”nın ortak değerlerine bir saldırı başlattığını savundu.Habeck, Avrupa olarak hiçbir koşulda Amerika”nın önünde eğilmemeleri gerektiğine işaret ederek, “Aksi takdirde bizi güçlü kılan ve tanımlayan şeylerden vazgeçmiş oluruz.” dedi.

Source: Www.star.com.tr


Uçum: Pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecek

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Terörsüz Türkiye hedefine ihanetler arsızca artıyor! 1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ın yaklaşımlarıyla devreye giren devlet inisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşifre olmasıdır. Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler hadsizlikte zirve yaptılar. Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar sonuç bildirgesiyle açıkça ve arsızca Türkiye nin bölünmesinden yana olduklarını ilan ettiler ifadelerini kullandı. BÖLÜNME ÇÖZÜMÜ ÇALIŞTAYI YENİ DÖNEME İHANETTİR Uçum, sözlerini şöyle sürdürdü: Terör diyemeyen, terör örgütüne karşı çıkamayan bu grup iki millet, iki vatandaşlık, iki eğitim dili, hatta iki resmi dil ve iki ülke diyerek Türkiye düşmanlığını ve bölünme niyetlerini ortaya döktüler. Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve AK Partili görünenlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu bölünme çözümü çalıştayı terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir. Hele İslam ı istismar ederek referans yapan ve bu bölünme projesine dayanak üretme çabaları ile Cumhuriyetin esaslarına düşmanlıkları ise tam bir alçaklıktır. Ne yaparsanız yapın Terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecektir. Terörsüz Türkiye ye geçildiğinde de Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamayacaktır. Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine Terörsüz Türkiye, Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasimizi güçlendirecektir. *Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


Bölgede tansiyon yine yükseldi! “Gereken cevap verildi”

Tayvan Adası”nın çevresinde Çin”e ait 41 askeri hava aracı ve 9 geminin tespit edildiği bildirildi.Tayvan Savunma Bakanlığının sosyal medya platformu X”teki hesabından yapılan açıklamada, dün akşamdan bu sabah saatlerine kadar 41 askeri hava aracının Ada çevresinde görüldüğü, bunlardan 28″inin Tayvan Boğazı”nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”nin ötesine geçtiği ve Tayvan”ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi” ilan ettiği sahanın kuzey, orta ve güneybatı bölümlerinde uçtuğu belirtildi.Açıklamada, Ada çevresinde ayrıca Çin donanmasına ait 9 savaş gemisinin tespit edildiği bilgisi de paylaşılırken, Tayvan ordusunun durumu izlediği ve gereken yanıtı verdiği kaydedildi.Uçuşlar ve gemi devriyelerinin, Kanada donanmasına ait bir savaş gemisinin dün Tayvan Boğazı”ndan geçişinin ardından gelmesi dikkati çekti.Kanada donanmasına ait “Halifax” sınıfı Ottowa fırkateyni, dün Tayvan Boğazı”ndan geçmişti. Geçiş, Kanada savaş gemilerinin Tayvan Boğazı”ndan bu yılki ilk, 2022″den bu yana 6″ncı geçişi olmuştu.Pekin yönetimi geçişe tepki göstererek, “Tayvan Boğazı”nda bilerek sorun yaratmaya, barışın ve istikrarın altını oymaya yönelik bir eylem” olarak nitelemişti.Çin, Kanada donanmasına ait savaş gemisinin, egemenlik ihtilafına konu olan Tayvan Boğazı”ndan geçişine tepki gösterdi.Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan Boğazı”nın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, Çin Deniz ve Hava Kuvvetlerinin, Kanada gemisini seyri boyunca takip ettiği belirtildi.Açıklamada, geminin geçişi, “Tayvan Boğazı”nda bilerek sorun yaratmaya, barışın ve istikrarın altını oymaya yönelik bir eylem” olarak nitelenirken komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda olduğu, her türlü tehdit ve provokasyona karşı kararlı tedbirler alacağı ifade edildi.Kanada donanmasına ait “Halifax” sınıfı Ottowa fırkateyni, dün Tayvan Boğazı”ndan geçmişti. Geçiş, Kanada savaş gemilerinin Tayvan Boğazı”ndan bu yılki ilk, 2022″den bu yana 6″ncı geçişi olmuştu.Kanada gemileri önceki seferlerde ABD savaş gemileriyle boğazdan geçerken geminin bu kez tek başına seyretmesi dikkati çekti. ABD Başkanı Donald Trump”ın “Kanada”nın ABD egemenliğine girmesi gerektiğine” dair sözleri, son dönemde iki müttefik ülke arasında gerilime yol açmıştı.- TAYVAN”DAN GEÇİŞE DESTEKTayvan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise geçişe destek verilerek, “Kanada bir kez daha Tayvan Boğazı”nda özgürlüğü, barışı ve açıklığını savunduğunu somut bir eylemle göstermiş, boğazın uluslararası sular olduğuna dair sağlam duruşunu ortaya koymuştur.” ifadeleri kullanıldı.Tayvan Savunma Bakanlığı da geminin geçtiği gün Çin”e ait 24 askeri hava aracının ada çevresinde görüldüğünü, bunlardan 18″inin Tayvan Boğazı”nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”nin ötesine geçtiğini bildirdi.- ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞIÇin”in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949″dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala sürüyor.Tayvan Boğazı”nı da kara suları olarak gören Çin, başka ülkelerin bölgedeki askeri varlığına karşı çıkıyor. Kanada donanmasının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetleri, iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.Yerli eğitim uçakları okyanusa çakıldı! Kayıtlara ilk olarak geçtiABD”den Çin”i kızdıracak adımTrump, karşılıklı tarifelerle ilgili bir karara imza attı

Source: Www.star.com.tr


ABD”den “Tayvan” kararı! O ifade Dışişleri Bakanlığı sitesinden kaldırıldı

Amerikan CNBC kanalının internet sitesinde yer alan habere göre, Bakanlık, sitesindeki Tayvan bölümünde yazan “ABD”nin, Tayvan”ın bağımsızlığını desteklemediğine” dair ifadeyi kaldırdı.Sitede yapılan yeni düzenlemede, Tayvan”ın ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile teknoloji ve yarı iletken geliştirme projelerinde işbirliği yaptığı vurgulanarak Washington yönetiminin, Ada”nın uluslararası örgütlere üyeliğini “uygulanabilir durumlarda” destekleyeceği belirtildi.Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün e-postayla yaptığı açıklamada, söz konusu değişiklikler “rutin” olarak değerlendirilerek “(Sitedeki) Bilgi notu, kamuoyunu Tayvan ile gayriresmi ilişkimiz hakkında bilgilendirmek amacıyla güncellenmiştir.” ifadesi kullanıldı.Açıklamada, “Her iki tarafın da statükoyu tek taraflı olarak değiştirmesine karşıyız. Boğazlar arasındaki diyaloğu destekliyor ve boğazlar arası farklılıkların barışçıl yollarla, baskı olmadan, boğazın her iki tarafı için de kabul edilebilir şekilde çözülmesini ümit ediyoruz.” ifadeleri yer aldı.Washington yönetiminin “Tek Çin” politikasına bağlılığını sürdürdüğüne işaret edilen açıklamada, “ABD, Tayvan Boğazı”nda barış ve istikrarı korumaya kararlıdır.” ifadesi kullanıldı.Tayvan Dışişleri Bakanı Lin Chia-lung, “ABD-Tayvan ilişkilerine yönelik destek ve olumlu duruş” olarak değerlendirdiği tutumdan duyduğu memnuniyeti aktardı.Çin Dışişleri Bakanlığı, söz konusu değişikliklere ilişkin yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.- ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞIÇin”de İkinci Dünya Savaşı”nın ardından Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen komünistler, 1 Ekim 1949″da Çin Halk Cumhuriyeti”nin kuruluşunu ilan etmişti.İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan”a yerleşip 1912″de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada”da devam ettiğini ileri sürerek, burada geçici hükümet kurmuştu.Çin Halk Cumhuriyeti”nin kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949″dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık hala sürüyor.Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada”nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.

Source: Www.star.com.tr


Çin, Kanada savaş gemisinin Tayvan Boğazı”ndan geçişine tepki gösterdi

Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan Boğazı”nın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, Çin Deniz ve Hava Kuvvetlerinin, Kanada gemisini seyri boyunca takip ettiği belirtildi.

Açıklamada, geminin geçişi, “Tayvan Boğazı”nda bilerek sorun yaratmaya, barışın ve istikrarın altını oymaya yönelik bir eylem” olarak nitelenirken komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda olduğu, her türlü tehdit ve provokasyona karşı kararlı tedbirler alacağı ifade edildi.

Kanada donanmasına ait “Halifax” sınıfı Ottowa fırkateyni, dün Tayvan Boğazı”ndan geçmişti. Geçiş, Kanada savaş gemilerinin Tayvan Boğazı”ndan bu yılki ilk, 2022″den bu yana 6″ncı geçişi olmuştu.

Kanada gemileri önceki seferlerde ABD savaş gemileriyle boğazdan geçerken geminin bu kez tek başına seyretmesi dikkati çekti. ABD Başkanı Donald Trump”ın “Kanada”nın ABD egemenliğine girmesi gerektiğine” dair sözleri, son dönemde iki müttefik ülke arasında gerilime yol açmıştı.

Tayvan”dan geçişe destek

Tayvan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise geçişe destek verilerek, “Kanada bir kez daha Tayvan Boğazı”nda özgürlüğü, barışı ve açıklığını savunduğunu somut bir eylemle göstermiş, boğazın uluslararası sular olduğuna dair sağlam duruşunu ortaya koymuştur.” ifadeleri kullanıldı.

Tayvan Savunma Bakanlığı da geminin geçtiği gün Çin”e ait 24 askeri hava aracının ada çevresinde görüldüğünü, bunlardan 18″inin Tayvan Boğazı”nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”nin ötesine geçtiğini bildirdi.

Ada çevresinde Çin”e ait 41 askeri hava aracı ve 9 gemi görüldü

Tayvan Savunma Bakanlığının sosyal medya platformu X”teki hesabından yapılan açıklamada, dün akşamdan bu sabah saatlerine kadar 41 askeri hava aracının Ada çevresinde görüldüğü, bunlardan 28″inin Tayvan Boğazı”nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”nin ötesine geçtiği ve Tayvan”ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi” ilan ettiği sahanın kuzey, orta ve güneybatı bölümlerinde uçtuğu belirtildi.

Açıklamada, Ada çevresinde ayrıca Çin donanmasına ait 9 savaş gemisinin tespit edildiği bilgisi de paylaşılırken, Tayvan ordusunun durumu izlediği ve gereken yanıtı verdiği kaydedildi.

Uçuşlar ve gemi devriyelerinin, Kanada donanmasına ait bir savaş gemisinin dün Tayvan Boğazı”ndan geçişinin ardından gelmesi dikkati çekti.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin”in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949″dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala sürüyor.

Tayvan Boğazı”nı da kara suları olarak gören Çin, başka ülkelerin bölgedeki askeri varlığına karşı çıkıyor. Kanada donanmasının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetleri, iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Türkiye ve dünya gündemi

1- TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Japonya”ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Altes Veliaht Prensi Akishino ile görüşecek, “Orta Doğu”da Barış Perspektifi ve Türkiye” başlıklı konferansta konuşacak.

(Tokyo) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu toplantısına başkanlık edecek ve Gelecek Partisine ziyarette bulunacak.

(Ankara/12.00/16.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yeteneğe Dayalı Kalkınma temasıyla düzenlenecek 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu”na katılacak.

(İstanbul/09.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Türkiye İstatistik Kurumu, geçen yıla ilişkin Yaşam Memnuniyeti Araştırması”nı ve ocak ayına yönelik tarım ürünleri fiyat endeksini açıklayacak.

(Ankara/10.00)

3- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, geçen yılın 4. çeyreğine ilişkin ticari gayrimenkul fiyat endeksini duyuracak.

(Ankara/10.00)

4- Hazine ve Maliye Bakanlığı, devlet tahvili ihalesi düzenleyecek.

DÜNYA DİPLOMASİ

1- İsrail ile Hamas arasında Gazze”de yürürlüğe giren ateşkes ile esir takası süreci kapsamındaki gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Konferans Salonu”nda düzenlenen Bilim İletişimi Ofisi Üniversiteler Buluşması”na katılacak.

(Ankara/10.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Trendyol Süper Lig”in 24. haftası, Çaykur Rizespor-Galatasaray maçıyla tamamlanacak.

(Rize/20.00) (Fotoğraflı)

2- Trendyol 1. Lig”in 25. haftası; Teksüt Bandırmaspor-Uğur Okulları İstanbulspor, Adanaspor-Central Hospital Ümraniyespor, Solwie Energy Fatih Karagümrük-Şanlıurfaspor ve Sakaryaspor-MKE Ankaragücü maçlarıyla sona erecek.

(Balıkesir/14.00/Adana/17.00/İstanbul/Sakarya/20.00) (Fotoğraflı)

3- A Milli Kadın Futbol Takımı”nın, UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup”taki İrlanda Cumhuriyeti ve Yunanistan maçları öncesi Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri”nde medya günü düzenlenecek.

(İstanbul/16.45) (Fotoğraflı-Görüntülü)

4- ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi”nin 22. haftası, BOTAŞ-Emlak Konut müsabakasıyla tamamlanacak.

(Ankara/18.00) (Fotoğraflı)

5- Hentbol Kadınlar Süper Lig”in 16. haftası, Kırşehir Belediyespor-Bursa Büyükşehir Belediyespor ve Yenimahalle Belediyespor-İzmir Büyükşehir Belediyespor maçlarıyla sona erecek.

(Kırşehir/14.00/Ankara/20.00) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump”ın kararı, Avrupa”yı karamsarlığa boğdu: AB”nin gözyaşları

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi, “Avrupa’nın, Ukrayna ile ilgili barış görüşmelerinde masada olmayacağını” söyledi.

Açıklama, Washington’un Avrupa başkentlerine bir anket göndererek Kiev’e sunabilecekleri güvenlik garantilerinin sıralanmasını istemesinin ardından geldi.

Trump, bu hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile, Avrupa müttefikleri veya Ukrayna ile önceden istişare etmeden, derhal görüşme başlatacağını duyurdu.

Bu hamle, Avrupalı liderleri şaşkına çevirdi. Trump yönetimi yetkilileri, son günlerde NATO içindeki Avrupa müttefiklerinin bölgedeki güvenliğin başlıca sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini açıkça belirtti.

Washington”un önceliklerinin artık sınır güvenliği ve Çin ile rekabet olduğunu vurguladılar. Bu gelişmeler, Avrupa”lı liderlerde büyük endişe yarattı. Avrupa”nın güvenliğini etkileyecek bir anlaşmanın, Rusya lehine şekillenebileceği izlenimini verdi.

ABD’nin Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, Münih’teki güvenlik konferansında Washington’un görüşmelerde arabulucu rolü üstleneceğini, ancak Ukrayna ve Rusya’nın sürecin iki asli tarafı olacağını söyledi.

Avrupa’nın masada olup olmayacağı sorulduğunda ise, “Ben gerçekçilik düşünce okulundan geliyorum. Bunun olmayacağını düşünüyorum” sözleriyle net bir yanıt verdi.

Kellogg, daha sonra yaptığı açıklamada Avrupa’nın çıkarlarının dikkate alınacağını söyledi, ancak Avrupalı liderler dışlanmayı kabul etmeyeceklerini belirtti.

AVRUPA”NIN GÖZYAŞLARI

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, “Ukrayna, Ukrayna’nın geleceği ya da Avrupa güvenlik mimarisi hakkında Avrupalılar olmadan görüşmeler yapılması mümkün değil,” dedi.

Avrupa müzakerelere katılabilmesi için, harekete geçmesini gerektiğini belirtti. Stubb, “Avrupa daha az konuşmalı, daha çok iş yapmalı diye konuştu. ABD’nin Avrupa ülkelerine gönderdiği anketin bunu düşünmeye zorlayacağını vurguladı.

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, toplantının Pazartesi günü yapılacağını söyledi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de Avrupa’nın daha somut önerilerle sürece dahil olması gerektiğini belirtti.

Rutte, “Avrupalı dostlarıma şunu söylemek isterim: Masada olup olmamaktan şikâyet etmeyin, bunun yerine somut öneriler sunun, savunma harcamalarını artırın” diye konuştu.

Bu esnada Münih Güvenlik Konferansı (MSC) Başkanı Christoph Heusgen, bugün yaptığı duygusal bir konuşmayla üç yıldır sürdürdüğü görevine veda etti.

2022’den bu yana konferansın başkanlığını yürüten Heusgen, kapanış konuşmasında Avrupa liderlerine teşekkür etti. Konuşmanın sonunda Heusgen, konferansta konuşulanlar ve Avrupa”nın durumuyla ilgili olarak gözyaşları döktü.

Heusgen, son gelişmeler ve ABD Başkan yardımcısı J.D. Vance”ın konuşmasını, “Ewald von Kleist ile birlikte bu konferans bir transatlantik zirvesi olarak başladı. Ancak Başkan Yardımcısı Vance’in cuma günü yaptığı konuşmanın ardından ortak değerlerimizin artık eskisi kadar ortak olmadığından endişe duymamız gerekiyor” sözleriyle değerlendirdi.

Heusgen, konferansın gelecekte de küresel güvenlik meselelerinde diyalog platformu olmayı sürdüreceğini ifade etti.

YENİ BİR ORDUNUN VAKTİ GELDİ Mİ?

Bu gelişmeler yaşanırken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Avrupa’nın artık ABD’den korunma garantisine güvenemeyeceğini belirterek bir Avrupa ordusu kurulması çağrısında bulundu.

Zelenski, “Geleceğimiz yalnızca Avrupalılara bağlı olmalı ve Avrupalılar hakkında kararlar Avrupa’da alınmalı,” açıklamasını yaptı.

Ancak birçok Avrupa ülkesi, savunmanın ulusal egemenlik meselesi olduğunu belirterek uzun süredir ortak bir ordu fikrine karşı çıkıyor.

Buna rağmen, G7 dışişleri bakanları, Ukrayna için kalıcı bir barış anlaşması sağlamak adına güvenlik garantileri üzerinde birlikte çalışmaya devam etme taahhüdünde bulundukları ortak bir açıklama yaptı.

Source: Haber Merkezi


Zelenski”nin eli kolu bağlandı: ABD, barış için Ukrayna’dan nadir minerallerin yarısını istiyor!

ABD ve Ukrayna, kritik öneme sahip nadir toprak mineralleri konusunda müzakerelerini sürdürüyor. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’nın bu minerallere erişim sağlama planı Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin teklifi yetersiz bularak reddetmesiyle zora girdi. Ukrayna’nın savaş nedeniyle ABD’den ekonomik ve askeri destek beklediği bu süreçte, Washington yönetimi de karşılığında ülkenin kritik nadir minerallerinin yüzde 50’sine sahip olmayı teklif etti. Ancak Zelenski, bu anlaşmanın Ukrayna’nın güvenliği için yeterli bir garanti sunmadığını belirterek anlaşmayı imzalamadığını açıkladı. Müzakereler devam ediyor
Cumartesi günü Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan yetkililer, taraflar için kabul edilebilir bir anlaşma zemininin hâlâ mümkün olduğunu ifade etti. ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, bu anlaşmanın Ukrayna için ekonomik bir fırsat olabileceğini ve çatışmanın seyrini değiştirebileceğini belirtti. Graham, yaptığı açıklamada, “Eğer ABD ile Ukrayna arasında bu mineral anlaşması sağlanırsa, Başkan Trump Amerikan halkına Ukrayna’nın bir yük değil, bir fayda olduğunu gösterebilir. Bu Putin için bir kabus olur, çünkü artık savunacak önemli bir kaynağımız olacak” dedi. Ancak Ukrayna tarafı, ABD’nin sunduğu anlaşmanın kendi ulusal çıkarlarını yeterince korumadığı konusunda ısrarcı. Zelenski, ABD’nin desteğine ihtiyaç duyduklarını ancak Ukrayna’nın da kendi kaynaklarını ve geleceğini güvence altına alması gerektiğini belirtiyor.
Önümüzdeki günlerde, tarafların anlaşma için yeni müzakereler yürütmesi ve ABD’nin Ukrayna’ya daha fazla güvenlik garantisi sunup sunmayacağı merakla bekleniyor.

Source: Dünya Gazetesi


AB-ABD ticaret savaşları başladı

Financial Times”ta yer alan haber göre, Avrupa Komisyonu gelecek hafta sıkı bir ithalar kısıtlamasını değerlendirecek.

ABD TARIM ÜRÜNLERİ AB”NİN RADARINDA

Kısıtlamaların ilk aşamada, AB standartlarına uymayan böcek ilaçlarıyla yetiştirilen ABD mahsullerini hedef alması bekleniyor. Özellikle, AB çiftçilerinin kullanımına izin verilmeyen tarım kimyasallarıyla üretilen soya fasulyesi gibi ürünlerin ithalatının engellenmesi gündeme gelebilir.

AB YETKİLİLERİ YASAKLI ÜRÜNLERE KARŞI KARARLI

AB’nin yeni Sağlık Komiseri Olivér Várhelyi, geçen ay yaptığı bir açıklamada, Avrupa Parlamentosu, üye devletler ve çiftçilerden gelen güçlü taleplere dikkat çekerek, “AB”de yasak olan her şey, ithal ürünler de dahil olmak üzere, AB”de yasaklanmalıdır” dedi.

TRUMP”TAN ADALET ÇAĞRISI

ABD Başkanı Donald Trump ise Perşembe günü yaptığı açıklamada, AB’nin ABD’den gelen ürünlere yönelik engellerini sert bir dille eleştirdi. Trump, AB’nin ABD’nin 50 eyaletinden 48’inden gelen kabuklu deniz ürünlerini yasakladığını belirterek, bu durumu adil olmayan ticaret uygulamalarına bir örnek olarak gösterdi.

AB”DE İKİLİK SÜRÜYOR

Öte yandan, AB içinde ithalat kısıtlamaları konusunda görüş ayrılıkları devam ediyor. Fransa ve bazı üye ülkeler, Trump’ın politikalarına karşı “karşılıklı muamele” ilkesini savunurken, Avrupa Komisyonu bu yaklaşımın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olabileceği gerekçesiyle temkinli davranmakta kararlı… Brüksel, yalnızca bilimsel temellere dayalı ve ayrımcı olmayan ticaret kısıtlamalarına izin verilebileceğini vurguluyor.

Source: Haber Merkezi


Szymon Marciniak: Galatasaray-Fenerbahçe Derbisinde Görev Alabilirim

FIFA kokartlı hakem Szymon Marciniak, Türkiye Futbol Federasyonu ile Polonya Futbol Federasyonu”nun anlaşması halinde Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde görev alabileceğini söyledi.Trendyol Süper Lig”de hakem kararlarının tartışılması sebebiyle bir süre önce Video Yardımcı Hakem (VAR) olarak yabancı hakemler görevlendirilmeye başlanmıştı. Gözler şimdi de Süper Lig”in 25. haftasında oynanacak Galatasaray – Fenerbahçe derbisine çevrildi. Karşılaşmanın hakeminin yerli mi yabancı mı olacağı kamuoyunda merak konusu haline geldi.Dev derbide yabancı hakem için en büyük adaylardan biri ise Polonyalı Szymon Marciniak. Dünyanın en iyi hakemleri arasında gösterilen Marciniak, Galatasaray – Fenerbahçe mücadelesine dair İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.”Türkiye ve Polonya futbol federasyonlarının aralarında anlaşması lazım”Szymon Marciniak, derbide görev alıp almayacağına ilişkin henüz bir görüşmenin gerçekleşmediğini vurgulayarak, “Türkiye Futbol Federasyonu”ndan hiç kimse bu istekle Polonya Futbol Federasyonu ile iletişime geçmedi. Bu maça gidip gitmeyeceğime dair hiçbir şey bilmiyorum. Türkiye ve Polonya futbol federasyonlarının aralarında anlaşması lazım. Ben hakemim ve nerede görevlendirilirsem orada hakemlik yaparım. Ancak maça az bir süre kaldı. Açıkçası bunun gerçekleşme ihtimalini düşük görüyorum” ifadelerini kullandı. – İSTANBUL

Source: Haberler


Rusya-Ukrayna savaşında yeni perde: Amerikalı ve Rus yetkililer masaya oturuyor

Axios”un haberinde isimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililerin Rusya-Ukrayna Savaşı”yla ilgili görüşmelere dair iddiaları yer aldı.Bu iddialara göre, üst düzey Amerikalı ve Rus yetkililer, yarın Suudi Arabistan”da savaşın sonlandırılmasına ilişkin görüşme gerçekleştirecek.Öte yandan haberde görüşmeye Ukrayna hükümetinin davet edilmediği iddiasına da yer verildi.- TRUMP”A GÖRE, GÖRÜŞME “ÇOK YAKINDA”ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”le görüşmesinin “çok yakında” olabileceğini kaydederek Rusya-Ukrayna Savaşı”nı durdurmak istediklerini belirtmişti.ABD Başkanı Trump, 12 Şubat”ta hem Putin hem de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştirmiş, Amerikalı ve Rus heyetlerin Suudi Arabistan”da görüşeceklerini söylemişti.CNN”e açıklama yapan adı açıklanmayan iki Amerikalı yetkili, Rus yetkililerle görüşmek üzere ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff”un hazırlandığını belirtmişti.

Source: Www.star.com.tr