“Kültürel Etkinlikler Bülteni: Sanat, Tarih ve Yenilikler”

Sessiz ‘istila’

Ah… Ne istila… Hem çaresiz hem de ölümsüz bir vakıa; kuşaktan kuşağa geçen… Meraklandınız, biliyorum… Türlü türlü şeyler geldi aklınıza şimdi… Kiminiz salgın hastalık dedi içinden, kiminiz içimize sızan düşman, bazısı da dedi şeytan. Kimisi iç, kimisi dış güçlerden şüphelendi… Bazıları komünistleri, bir kısım emperyalistleri, kimileri de kapitalistleri suçladı. Birileri uzaydan istila derken, diğerleri üç harfliler ya da Ye’cüc Me’cüc dedi… Oysaki, bildiğiniz gibi değil aslında… Ne dost, ne düşman, ne kardeş, ne amca, dayı oğlu… Ne de karşı komşu… Ne kanlı, canlı… Ne saçlı başlı… Ne de gözü yaşlı… Ne etten, ne de kemikten. Ne tahtadan, ne demirden… Ne yer altından ne üstünden, ne de semadan, fezadan. Öyle bir işgal, istila ki sormayın… Ne gönül yarası, ne ekmek parası… Ne sefanın, ne de cefanın müptelası… Öyle bir istila ki… Ne göz görür, ne kokusu çıkar, ne de kulak duyar… Ne ele gelir, ne de akla… Ne laftan anlar, ne sözden… Ne de kötekten… Bir istila ki; ne suda boğulur, ne ateşte yanar ne de kılıçtan geçirilir… Ne zehir işler, ne kurşun, ne de lazerden ışın… İçten içe sinirlendiniz değil mi? Sadede gel neymiş bu lanet şey söyle artık diye de söylendiniz… Sizsiniz desem… Farkında olmadığınız… Benliğinizi sessizce istila eden tüketme ve tahrip etme hırsınız.PLASTİK GERGİNLİKBu haftaki giriş yazımın hem başlığı hem de içeriğine ilham kaynağı olan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Dr. Öğretim Üyesi, performans sanatçısı ‘Tuğba Çelebi’nin, Mira Koldaş Sanat Galerisi’nde 15 Şubat’ta başlayan ‘İstila’ isimli sergisi oldu. Yakından ilgiyle takip ettiğim sanatçının; içeriğini, insan atıklarından oluşturduğu enstalasyon ve resimleri, günümüz insanının şuursuzca harcadığı doğanın çığlıklarını yansıtıyor. Sergiden öylesine etkilenmişim ki gece gördüğüm rüyalarımı da istila etmiş. Doğanın gerçekten attığı çığlığın sesini duyarak uyandım… Meğerse farkında olmadan bir kâbusa uyumuşum. Uyandığımda insanlığımdan utanmış bir duygu yüklenmişti ruhum. Tüketim çılgınlığına kapılmış, uzuvları çoğunlukla plastikleşmiş insanların; tükettikleri tek kullanımlık eşyalarla birlikte dünyayı işgal edişine tanık olmuştum…YAYLADAN SOFRAYA ‘SARVİZAN’ KAHVALTISITam bir yıl önce açıldığında gidip yiyecekleri tatma fırsatım olmuştu. Hem restoranı açan eltiler; Ferahi ve Sonnur hanımlara hem de mutfaktaki şefleri Celal Usta’yla birlikte geleneksel yöntem ve malzemelerle pişirdikleri yiyeceklerin doğallığına hayran kalmıştım. Bu sefer kahvaltıya gittim, kahvaltıda servis edilen bal hakiki kestane balı ve Hemşin’in ‘Zuğa’ köyünden. Likapa’yı (Yaban mersini) Ferahi Hanım gidip yayladan toplayıp getiriyor ve reçel yapıyor. Tereyağı ve kahvaltı ile muhlama ya da kuymakta kullanılan peynirlerin hepsi İspir’e bağlı ‘Hodaçur Yaylası’ndan geliyor. Bir tek, Ayaş domatesinden hazırladıkları menemen, Ankaralı diyebilirim. Butik ve kısıtlı sayı olunca hafta sonları çok kalabalık oluyor. Ferahi ve Sonnur hanımların eşleri Rüştü ve Ercan beyler desteğe geliyor. Çocukları Dilara, Mustafa, Enes ve Mete de gelip hem geleneksel yemekleri hem de doğal aile dayanışmasını öğreniyorlar. Adını Rize’ye bağlı Hemşin’in eski isminden alan, doğallığın kokusunu fazlasıyla duyumsayacağınız ‘Sarvizan’a gitmenizi öneririm.THE JUNIOR COFFEEZincir kahve dükkânları mantar gibi açıla dursun benim gönlüm her zaman olduğu gibi, butik kahve dükkânlarında. Çoğunlukla aile işletmesi olan bu kahvecilerde pişen kahve ve tatlıların hakikatten hem lezzeti hem de hatırı oluyor. Geçen gün sevdiğim dar sokaklardan birine girince, aslında sokak değil apartman arası geçiş diyebiliriz. Kıtır ve Padam Kafe’nin olduğu ara geçiş dersem hatırlarsınız. İşte oradan geçerken rastladım yeni açılan Junior Coffee dükkânına. Meğerse tanıdıklarmış… Kennedy Caddesi’ndeki Kennedy 41 isimli butik aile dükkânının şubesiymiş. Genç işletmeci çift Ege ve Kemal, anneleri Kıvanç Hanım’la birlikte hem kahve-tatlı pişiriyor hem kendi elleriyle sandviç hazırlayıp salonda çalışıyorlar. Sandviçler şahane… Merhaba demeye gidin derim.

Source: Aziz Devri̇mci̇


Türkiye’ye doyamadı

Dünyaca ünlü Alman oyuncu ve model Caroline Daur, geçtiğimiz aylarda “She Said Yes” adlı filmin çekimi için İstanbul”a geldi. Hailey Bieber”ın yakın arkadaşı olan Daur, İstanbul”da kaldığı süre boyunca hem çalıştı hem de tarihi yerleri gezip şehrin keyfini çıkardı. Tekneyle Boğaz turu yapan ünlü yıldız, Kapalıçarşı”ya gidip bol bol alışveriş yaptı. Yöresel lezzetlerin tadına da bakan Daur, kebap ve lokma yedi. Ekip arkadaşı Cansu Tosun ile çok yakın olan Alman oyuncu, “Cansu”yla çalışırken kardeş gibi olduk” dedi.

Source: Merve Yurtyapan


Bursa”daki tarihi Ulu Cami”ye “Allah iyilik yapanları sever” yazılı mahya asıldı

Osmanlı”da ilk kez Sultanahmet Camii”ne asılmasıyla başlayan ve yaklaşık 400 yıllık geçmişe sahip mahya geleneği sürdürülüyor.

Tarihi Ulu Cami”ye, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinesinde, Osmanlı”nın son mahyacısı Hacı Ali Ceyhan”ın çırağı Kahraman Yıldız”ın başında olduğu ekip tarafından hazırlanan mahya yerleştirildi.

Ekiplerce caminin şerefesine çıkarılarak iki minare arasındaki 70 metrelik mesafeye asılan mahyada, “Allah iyilik yapanları sever” yazısı yer aldı.

Akşam ezanıyla yakılan mahya ile ramazanın ilk 15 günü boyunca birlik mesajı verilecek. Ramazanın kalan günlerinde de farklı bir mahya minarelerin arasını süsleyecek.

“Ata yadigarı sanatımız ölmesin diye çaba gösteriyoruz”

Kahraman Yıldız, AA muhabirine, 18 yaşında başladığı mesleğini 50 yıldan fazladır sürdürdüğünü belirterek, İstanbul, Edirne ve Bursa”daki selatin camilerine mahya astıklarını söyledi.

Bu yıl da özenle hazırlandıklarını ve çalışmaları yaptıklarını belirten Yıldız, “Bu senenin teması iyilik ve takva. Ramazan temasını Diyanet İşleri Başkanlığı hazırladı ve buna istinaden yazılarımızı hazırlıyoruz. Mahya sanatı 450 senelik Türk icadı, bambaşka bir sanattır. Ekip arkadaşlarımızla işi sürdürmeye çalışıyoruz. Ata yadigarı sanatımız ölmesin diye çaba gösteriyoruz.” ifadesini kullandı.

Bursa Vakıflar Bölge Müdürü Haluk Yıldız da ramazanı karşılamanın heyecanını yaşadıklarını dile getirerek, “Göklere yazılan sanatla ilk 15 gün “Allah iyilik yapanları sever” yazısı olacak. Sonrasında da Kelime-i Tevhid (La ilahe illallah) yazılacak.” dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


405 kilometrelik tarihi kervan yolu turizme kazandırılıyor

Konya ile Antalya Valiliği ve Konya Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü Keykubad Göç ve Kervan Yolu Projesi, Anadolu nun binlerce yıllık tarihi, kültürü ve doğal güzelliklerini doğaseverlerle buluşturacak. Nisan ayında tanıtım yürüyüşleri planlanan 405 kilometrelik Keykubad Göç ve Kervan Yolu, Manavgat-Kubadabad Sarayı, Taşatan, Akdağ ve Kuş Yuvası güzergahı ile Gazipaşa, Silifke, Karaman ve Konya arasındaki tarihi yolları kapsıyor. Yeni güzergahların keşif çalışmaları devam ederken, bisiklet, motosiklet ve off-road tutkunları için de özel rotalar hazırlanıyor. YÜRÜYÜŞLER NİSANDA BAŞLAYACAK Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yazılı açıklamasında, tarihe sahip çıkmaya ve doğa turizmi projelerine öncülük etmeye devam ettiklerini ifade etti. Tarihi kervan yolunun Anadolu nun kültürel hafızasını koruyan bir köprü olduğunu kaydeden Altay, Selçuklu nun vizyonuyla şekillenen bu rotayı, sürdürülebilir turizmle buluşturarak hem bölgemizin ekonomisine katkı sağlamayı hem de genç nesillere miras bırakmayı hedefliyoruz. Bu güzergah, doğa yürüyüşçüleri, tarih meraklıları ve fotoğrafçılar için eşsiz bir deneyim sunacak. Bölge turizmine de büyük katkı sağlayacak. Yönlendirme levhalarının takılmasına başlanan güzergahta tanıtım yürüyüşleri inşallah nisan ayında başlayacak değerlendirmesinde bulundu. Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar da Alaaddin Keykubad ın Konya ve Alanya olmak üzere iki başkenti olduğunu belirterek, Bu yolu insanlara sadece konferans salonlarında anlatmayalım istedik. Rota üzerinde Helenistik dönemden ve Roma’dan kalma tarihi yollar var. Yeni oluşturduğumuz bu rotada insanların yürümelerini tavsiye ediyorum ifadesini kullandı.

Source: Habertürk


Kral açıklama yaptı: Kurban kesmeyin, sizin yerinize ben keserim

Fas Kralı 6. Muhammed, ülkede yaşanan kuraklık ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu yıl halkın kurban kesmemesi yönünde çağrıda bulundu. Devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, bu ibadeti Fas halkı adına kendisinin yerine getireceğini duyurdu.

Kral 6. Muhammed mesajında, Fas”ta yaşanan iklim değişikliklerinin ve ekonomik sıkıntıların hayvan varlığında ciddi bir düşüşe neden olduğunu belirtti. Mevcut şartlar altında kurban kesmenin özellikle dar gelirli kesimler için büyük bir yük oluşturabileceğine dikkat çekildi.

DAHA ÖNCE 3 KEZ BENZERİ DURUM YAŞANDI

Kral, kurban kesmenin “imkan dahilinde yerine getirilmesi gereken kuvvetli bir sünnet” olduğunu vurgulayarak, bu yıl bu ibadeti halk adına kendisinin üstleneceğini açıkladı.

Kral”ın mesajında Kurban Bayramı”nın her zamanki manevi anlamlarıyla ve gereklilikleriyle kutlanacağı ifade edildi. Fas”ta halkın kurban kesme ibadetinden feragat etmesi daha önce de 1963, 1981 ve 1996 yıllarında yaşanmıştı. Geçmişte de benzer ekonomik ve çevresel zorluklar nedeniyle bu yönde karar alınmıştı.

Source: Haber Merkezi


Bursa”da Kent Lokantası ve Genç Kafe”nin yeni şubeleri açıldı

Bursa Osmangazi Belediyesi, şehirdeki ikinci Kent Lokantası”nı Soğukkuyu Mahallesi’nde açtı. Ayrıca, Genç Kafe’nin üçüncü şubesi de aynı mahallede açıldı.
Bugüne kadar 200 bin kişiye hizmet veren şehirdeki ilk kent lokantası Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın öncülüğünde açılmıştı. Kent Lokantası, asgari ücretliler, dar gelirli vatandaşlar, emekliler ve öğrenciler için sağlıklı ve uygun fiyatlı yemekler sunuyor.
Genç Kafe de açıldı

Osmangazi Meydanı ve Soğanlı Millet Bahçesi”nden sonra üçüncü şubesini Soğukkuyu Mahallesi’nde açan Genç Kafe, gençlere sadece kahve içme imkanı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ders çalışabilecekleri, sosyalleşebilecekleri ve kültürel etkinliklere katılabilecekleri bir ortam sağlıyor.
Başkan Aydın: “Bursa’nın kalbinde hizmetlerimize devam ediyoruz”
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, açılışta yaptığı konuşmada, Kent Lokantası ve Genç Kafe’nin Bursa’ya önemli bir katkı sunduğunu belirterek, bu mekanların vatandaşlar için önemli bir rahatlama alanı oluşturduğunu söyledi. Aydın, “Osmangazi Belediye Başkanı olarak Bursa’nın kalbinde hizmetlerimize devam ediyoruz. Kent Lokantası ve Genç Kafe, özellikle ekonomik şartların zorlaştığı bu dönemde, vatandaşlarımız için nefes aldıracak yerler olacak” dedi.

Ayrıca, Ramazan ayında Kent Lokantası”nda iftarlar düzenleneceğini ve Genç Kafe’nin iftardan sonra açık olacağı müjdesini verdi. Başkan Aydın, “Kent Lokantası ve Genç Kafe ile Osmangazi ve Bursa için hayırlı işler yapmaya devam edeceğiz” diyerek, bu tür projelerin artırılacağına dair açıklamalarda bulundu.
Soğukkuyu Mahalle Muhtarı Ali Taştan’dan da destek verdi
Soğukkuyu Mahalle Muhtarı Ali Taştan, konuşmasında Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti. Taştan, “Bu park, atıl durumda iken Erkan Başkanımızın girişimleriyle yeniden hayat buldu. Bu sadece başlangıç. Başkanımızın, mahallemiz ve ilçemiz için daha pek çok güzel projeye imza atacağına inanıyoruz. Her zaman yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Başkan Aydın ilk servisi yaptı
Konuşmaların ardından Kent Lokantası ve Genç Kafe’nin açılış kurdelesi kesildi. Başkan Erkan Aydın, açılışın ardından önlüğünü giyerek, Kent Lokantası’nda kazan başına geçerek ilk servisi yaptı. Ardından, Genç Kafe’ye geçerek vatandaşlara kahve ikramında bulundu.

Kent Lokantası ve Genç Kafe’nin yeni şubeleri, özellikle düşük gelirli vatandaşlar ve gençler için önemli birer sosyal alan olmayı hedefliyor. Söz konusu mekanlar, Osmangazi ve Bursa’nın dört bir yanındaki insanlara, sağlıklı ve ekonomik gıda ile kaliteli bir kahve deneyimi sunuyor.

Source: Dünya Gazetesi