Akılsızlık
Türkiye, Filistin halkının ıstırabını hafifletmek için İsrail ile ilişkilerini geçmişte ulaştığı “en üst” düzeye yükseltmelidir. Ancak bu sayede, iki tarafın da güvendiği bir devlet olarak Orta Doğu’da sulhun inşasında etkin bir rol oynayabilir. İsrail’le ilişkilerin düzelmesi, Türkiye’ye iktisadi ve siyasi sorunları çözmesinde de fayda sağlar. Buna “terörsüz Türkiye” projesi dahildir. Amerikalı tarihçi yazar James A. Michener (1907-1997) The Source (Kaynak) adlı kitabında Türklerin tarih boyunca Yahudileri üç defa beladan kurtardığını anlatır. Bunların en bilineni, Sultan II. Beyazıt’ın, 1492’de İspanya’da Müslüman hakimiyetinin sona ermesi üzerine oradan kovulan 120.000 Yahudi’nin bir kısmının Türkiye’ye yerleşmesine izin vermesidir. II.Beyazıt, bunların sadece yurda yerleşmelerine izin vermekle kalmamış; Yahudileri, Osmanlı “fermanlı milletler” topluluğunun şerefli bir üyesi yapmıştır. Son 50 yılda Batı’da cereyan eden terörist eylemlerin kök sebebi Filistin meselesidir. 1948’de İngiliz idaresi altındaki Filistin’de Yahudiler (teröre de başvurarak) İsrail devletini kurdu. O yıldan beri Araplar, İsrail’i ortadan kaldırmak için birkaç kez savaş başlattı. Her savaşı, Batı’nın desteğiyle İsrail kazandı ve egemenlik alanını genişletti. Bizim de desteklediğimiz ‘67 Harbi öncesi sınırlarla “iki devletli” yapıya İsrail razı değildi. Hamas’ın başlattığı ve Filistinliler için bir felaketle sonuçlanan son Gazze savaşından sonra, bu çözüm tümden kadük olmuştur. Daha kötüsü, Mahmut Abbas’ın yönettiği Batı Şeria’nın kısmi özerkliği de tehlikeye girmiştir.
Oscarlı aktör Tom Hanks “Forest Gump” adlı filmde, iyi niyetli, sevimli, spora yetenekli ama hafif gerzek ve şans eseri çok zengin olan Forest Gump adlı bir taşra gencini canlandırır. Filmin bir sahnesinde Forest Gump bir bankta oturmaktadır. Aklına “Kime aptal (stupid) denir” sorusu takılır. “Aptalca işler yapana aptal denir” diye yanıtı yine kendisi verir. Son günlerde okuduğum bir makale de “aptallığı” inceliyordu. Yazara göre aptallık “maksada matuf olmayan” işler yapmaktı. Günümüz Türkçesiyle “amaca hizmet etmeyen” sözler söylemek veya eylemde bulunmaktı. Zeki insanlar bile aptallık yapabilirdi. Aptallık, geri zekalılık diye anlaşılmaya müsait bir sözcük olduğu için izinizle ben bunun yerine “akılsızlık” diyeceğim. Makale, akılsızca hareket edenlerin, içinde bulundukları durumu gerçekçi olarak değerleyemedikleri için, sebep-sonuç ilişkisini kuramadıklarını söylüyordu. Hamas, 7 Ekim 2023 akşamı komşu İsrail kasabasını basarak müzik şenliğine katılanlardan 1.143 kişiyi öldürmüş ve 250 kadarını rehin alıp Gazze’ye götürmüştü. Kendi açıklamalarına göre bu baskın, stratejik bir planın birinci adımıydı. Plana göre baskına uğrayan İsrail çıldırıp Gazze’ye acımasızca saldıracaktı. İsrail saldırısı karşısında dünya kamuoyu Filistin davasında Araplardan yana tavır koyacak, başta İran olmak üzere İslam devletleri de İsrail’e savaş açarak ona diz çöktürecekti. Tam tersi oldu. Hem Gazzeliler hem de müttefikleri yenildi. Suriye bitti, Hizbullah perişan, İran madara oldu.
SAVAŞLAR BERABERE BİTMEZ
Savaşlar berabere bitmez. Mutlaka bir taraf galip gelir. Ama çoğu kez ünlü deyişle “mağlup sayılır bu yolda galip gelen”. Batılı haber kaynaklarına göre Gazze’de en az 56.000 en çok 80.000 Arap ölmüştür. İsrail’in can kabı 1.944’tür. 7 Ekim 2023 öncesinde düzgün okulları, çağdaş hastaneleri, modern apartmanları ve hareketli ekonomisiyle orta gelir düzeyinde bir bölge olan Gazze bugün perişandır. İsrail ise dünya devletlerinin gözünde olmasa bile birçok milletin indinde soykırımcı bir müstevlidir. Hollanda’daki Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı ile Savunma Bakanı’nı savaş suçlusu ilan etmiştir. Sağcısı, solcusu, İslamcısı ve laikçisiyle Türk siyasileri ve medyası ilk günden itibaren “gerçeğin tamamını söylememe” yöntemiyle kamuoyunu “İsrail düşmanlığı” ile şartlandırmıştır. Bu yüzden Türkiye’de İsrail ile ilişkileri düzeltmeye girişmek siyaseten son derece tehlikeli hale gelmiştir. Ama ülkenin ali menfaati bunu gerektirmektedir. Bakalım duygu mu, akıl mı galip gelecek.
SON SÖZ: Duvara kafa atmak, duvar yıkarken kafayı kullanmak değildir.
Source: Ege Cansen