Bunlar İmamoğlu’nu içeri atacak
Sevgili okurlarım Türkiye’de tanık olduğumuz utanç verici ve yüz kızartıcı olaylar sürüp gidiyor.
Karşımızda 23 yıldan bu yana bir tek parti iktidarı var.
Üstelik bu da yetmedi ki bir de tek adam sistemi icat ettiler!
Neresinden bakarsanız bakın memlekette bütün işler karıştı, Arap saçına döndü.
Hak, hukuk ve adalet kalmadı.
Yasalarda yok ama bu iktidara şu veya bu biçimde muhalefet etmek bile suç sayılır oldu…
Ve işte böyle küçültücü bir ortamda bunlar kendilerine uygun düşen yeni bir kavram ürettiler:
“Cumhuriyet’in 100. yılı!”
Karşımıza çıkarılan şu tabloya bakınız…
Kimin eli kimin şeyinde belli değil.
Halkın oylarıyla seçilen parti başkanları, belediye başkanları hapiste.
Bir yanda ‘terörist’ suçlamaları, öbür yanda teröristleri yüceltmek ve topluma yeniden kazandırmak (!) için kullanılan acayip yöntemler…
PKK terörünün en büyük karşıtlarından biri olan Devlet Bahçeli’nin günün birinde Apo’nun tahliye edilip bırakılmasını, Meclis’e gelip konuşma yapmasını isteyeceğini hiç aklınıza getirir miydiniz?
Şimdi boy hedefi olarak ilk sırada Ekrem İmamoğlu var…
İktidarı büyük bir korku bekliyor.
İmamoğlu ya cumhurbaşkanı seçilirse halleri nice olur!
Olur mu olur yani…
Zira karşısında yıpranmış ve her tarafı sapır sapır dökülen bir iktidar var. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Bu konuda iddialı konuşuyorum…
Bunlar İmamoğlu’nu seçime sokmayacaklar. Emirleri altındaki yargıyı kullanıp girmesine yol vermeyecekler.
Şimdi sırada onun (sahte olduğunu iddia ettikleri) üniversite diploması var.
Kural belli.
Bir kimse eğer üniversite mezunu değilse cumhurbaşkanlığı için aday olamaz.
Şimdi ilk sırayı bu yüzden diplomanın iptaline verdiler.
Üniversiteler ellerinde.
YÖK ellerinde.
Görelim bakalım sonuç ne olacak!
Varsayalım bu iş tutmadı ve diploma gerçek çıktı…
Ama sonuç değişmeyecek zira yedekte bekletilen başka İmamoğlu dosyaları var. Tam 6 adet kocaman dosya!
Bu kez onlar gündeme taşınacak.
Bazılarında hapis cezası isteniyor, bazılarında ise siyasi yasak!
O dosyaların nedeni belli.
Yine iddialı olarak söylüyorum, İmamoğlu er ya da geç şu veya bu nedenle tutuklanacak, siyasi yasaklı olacak ve cumhurbaşkanlığı seçimine girmesi engellenecek.
Yanılmayı dilerim.
İbret verici bir KKTC dosyası
Sevgili okurlarım, Özgür Özel iki gün önceki CHP Grup toplantısında çok önemli bir konuya değindi. Ancak bizim medya aşağıda tutanaklardan aynen verdiğim bu sözleri her nedense ıskaladı:
“…Burada Recep Tayyip Erdoğan’a bir soru sormak istiyorum. Lefkoşa Büyükelçimiz Yasin Ekrem Serim. Bu beyefendinin özelliği, babasını yakından tanırsınız. Maksut Serim.
Siz Başbakanlıkta iken örtülü ödeneğinizi kontrol ediyordu. Bolca manşet oluyordunuz çünkü örtülü ödenek önceki dönemlerin 10 katına, 15 katına çıkıyordu.
Ayrıca hesabının kitabının kuvvetli olduğu, sizin de bu konuda kendisine çok güvendiğiniz biliniyor.
Oğlunu Dışişleri Bakanlığı süreçlerinden gelmediği, meslekten olmadığı halde önce Dışişleri’nde Özel Kalem Müdürü yaptınız, sonra Bakan Yardımcısı yaptınız.
Bu sırada oğlunun 2022 yılında Kıbrıs’ta öldürülen organize suç örgütü lideri Halil Falyalı ile öldürüldüğü günden iki yıl önce ortak şirket kurduğu ortaya çıktı.
Bunu söyleyen milletvekillerimize bu beyefendi dava açtı. Kanıtları koyduk, davaları kazandılar.
Bu kişiyi göz göre göre Kıbrıs’ımıza, Lefkoşa’ya Büyükelçi atadınız.
Şimdi Dışişleri kaynakları, diplomasi muhabirlerine Lefkoşa Büyükelçisi’nin görevden alınmak üzere olduğunu, değişeceğini, kararname beklendiğini söylüyor.
Şimdi ben ‘bir suç örgütü ile ortak olan birini nasıl tuttun da önce Bakan Yardımcısı, sonra Büyükelçi yaptın’ diye sormuyorum. Ben ‘Uluslararası sularda yüzen gemiler var mı’ diye soruyorum. ‘Bu gemiler yüzerken durduruldu mu’ diye soruyorum.
‘Bu gemilerin yükü neymiş’ diye soruyorum. ‘O günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip bir şeyler olmuş mu?’ diye soruyorum.
Yoksa sen bu sorulara cevap vermek yerine bana ‘Özgür Bey bunu yapma, Türkiye’yi zora sokma. Bu çocuk yanlışa bulaşmış, bu konuları eşeleme, hepimiz aynı gemideyiz’ mi diyeceksin?
Tayyip Bey, ben o gemide yokum. Biz o gemide yokuz. Ama siz hepiniz o geminin içindesiniz.”
Meclis kürsüsünden sorulan bu çok önemli sorulara yanıt gelmedi!Günün birinde gelir!
Source: Emin Çölaşan