“Kültürel Olaylar – Üç Ayaklı Kediden Zamanın Durdğu Köye Tuhaf Hikayeler”

Üç ayaklı kedi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenecek 18. İstanbul Bienali’nin başlığı ve kavramsal çerçevesi açıklandı. Bienal, Christine Tohmé’nin küratörlüğünde, üç yıla yayılacak ve ilk ayağı 20 Eylül-23 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.

“Üç Ayaklı Kedi” başlığı ile düzenlenecek olan bienalin 20 Eylül’de başlayacak ilk ayağı 40’tan fazla sanatçının eserlerini bir araya getirecek. Bienal sergilerine performanslar, gösterimler ve konuşmalardan oluşan bir kamusal program da eşlik edecek. Bu aşamada kendini koruma ve gelecek olasılıkları temalarına odaklanılacak.

Bienalin ikinci ayağında yani 2026 yılında akademik bir yapıya dönüşecek. Yerel inisiyatiflerle işbirliği yapılarak kamusal bir program geliştirilecek.

Bienalin son ayağı ise 2027’de gerçekleşecek ve önceki iki yılın bir araya getirilmesiyle son bir sergi ve atölye programı sunulacak.

105 ÜLKEDEN BAŞVURU

Bienalin ilk ayağı için sanatçılara da bir açık çağrı yapılmıştı. Bu çağrıya 105 farklı ülkeden, 1500’e yakın dosya ile başvuru ulaştı. Küratör tarafından değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından dosya paylaşan tüm sanatçılara Mart ayı sonuna kadar katılım durumlarıyla ilgili bilgi verilmesi hedefleniyor.

İstanbul Bienali Danışma Kurulu’nda akademisyen ve eleştirmen Ahu Antmen, küratör Lydia Gatundu Galavu, sanatçı Gözde İlkin, araştırmacı, küratör ve sanat direktörü Renan Laru-an ile küratör ve müze direktörü Sally Tallant yer alıyor.

Bienal Direktörü Kevser Güler ve küratör Christine Tohmé

TEMANIN ANLAMI

Üç Ayaklı Kedi temasının, bienalin üç yıl sürecek yapısını ve geniş kapsamını simgelediğini belirten küratör Christine Tohmé, temayı şöyle anlattı:

“Üç ayağı üzerinde 2025’ten 2027’ye uzanan 18. İstanbul Bienali, her yönüyle bir kediyi andırıyor. Zaman içinde esneyerek ayaklarını yere basıyor; sohbetlerden, egzersizlerden ve aralıksız haber akışından beslenen bir ritmi benimsiyor.”

Ücretsiz olarak gezilebilecek olan bu yılki bienalde, sanata dair yeni bakış açıları ve düşünsel sorgulamalar yaratılması hedefleniyor. Bienalin profesyonel ön izlemeleri18–19 Eylül‘de Beyoğlu Spor Kulübü’nde yapılacak.

Source: Nazan Doğaner Halici


Zamanın durduğu köy: Bu köyde insanlar tıpkı geçen yüzyılda olduğu gibi yaşıyor!

Kışın etkileyici güzellikleri, karla kaplı manzaralar ve otantiklik arayışındaki ziyaretçiler için Japonya seyahatinde mutlaka görülmesi gereken bir destinasyon oluşturuyor.

Uzak bir vadide, karla kaplı çatıların beyaz gökyüzüyle birleşetiği bir köy var. Burada fütüristik gökdelenler veya neon ışıklar yerine, minyatür şaleleri andıran yüzyıllık evler yer alıyor. Bu yer otantiklik arayan gezginleri resmen büyülüyor.

Bu köy, UNESCO Dünya Mirası Listesi”nde yer alan ve Japon Alpleri”nin kalbinde gizli bir hazine olarak kabul edilen Shirakawa-go”dur.

Köyün özel mimarisi, Gasshō-zukuri adıyla tanınan tasarım sayesinde hemen dikkat çekiyor. Kışın metrelerce kar yağışına dayanacak şekilde inşa edilen, ultra eğimli sazdan çatılı evler bu yapının en belirgin özelliğidir.

Ana turistik güzergahların dışında yer alan Shirakawa-go, uzun zamandır kendi kendine yeten bir köy olmuştur.

Gerçek üstü bir tablo

Köy sakinleri, geniş çatı katlarında pirinç ve ipek böceği yetiştirerek geçimlerini sağlıyor. Bugün dahi, topluluk mirasını titizlikle koruyarak, mevsimsel festivaller ve yerleşik ritüellerle atalarından devraldığı gelenekleri sürdürüyor.

Kış aylarında, Shirakawa-go, adeta bir Studio Ghibli filmi manzarasına bürünüyor. İlk kar yağışıyla birlikte devasa çatılar beyaz bir örtüyle kaplanırken, pencerelerden içeri sızan altın renkli ışık, köyün büyülü atmosferini pekiştiriyor.

Ulaşım araçlarına oldukça uzak

Özellikle kış aylarında, Shirakawa-go”ya ulaşmak için minimal bir organizasyon gereklidir. Takayama veya Kanazawa”dan otobüsle ulaşılabilen köy, tren veya havaalanına yakın bir konumda değildir; bu da köyün bozulmamış atmosferinin korunmasına katkı sağlar. Deneyimi uzatmak isteyenler için, bazı geleneksel evler (minshuku) hanlara dönüştürülmüştür ve burada futonlarda uyuyup, odun ateşinin etrafında yemek yeme imkânı sunulmaktadır.

Sıcaklıklara dikkat etmek gerekir: Ocak ayında termometre sıklıkla -10°C”yi gösterirken, ortamın nemi bu soğuk hissini daha da artırır. Ancak, Shirakawa-go”nun eşsiz çekiciliğini oluşturan da bu keskin soğuktur; her ziyaret, zamanın dışında bir deneyim sunar. Yöre halkı ise köyün her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Source: Haber Merkezi


Dünya genelinde şubat ayında basına yansıyan “tuhaf” olaylar

Hayatta herkes en az bir kere tuhaf bir olayla karşılaşabiliyor ve bunun parçası bazı kişiler, basının “bir numaralı malzemesi” olarak kullanılabiliyor. AA muhabiri, dünya genelinde şubatta kayıtlara geçen ilginç olayları derledi. Otel odasında “davetsiz misafir” Hollanda”nın Vlissingen kentinde sahil kenarının yakınındaki otelde konaklayan müşteri, odasına girdiğinde yerde uyuyan fok ile karşılaştı. Davetsiz misafiri görmesi üzerine otel müşterisi, durumu görevlilere bildirdi. Uyandırılmasının ardından huysuzlaşan fok, doğaya salınmak üzere yetkili kişilere teslim edildi. Oda değişikliği talebinde bulunmayan otel müşterisi, bu olayın doğum gününe denk geldiğini, kendisi için özel hediye olduğunu belirtti. Filipinler”de sivrisinek yakalayana para ödülü Filipinler”in bir köyünde sivrisinek ısırığı sonucunda oluşan dang humması virüsüyle mücadele etmek için köy sakinlerine yakaladıkları ölü ya da canlı sivrisineklere karşılık para ödülü teklif edildi. Yaklaşık 100 bin nüfuslu “Adition Hill” köyünün muhtarı Carlito Cernal, virüsten kaynaklanan ölümlerin sayısının 42″yi bulması sonucunda bu uygulamanın getirildiğini belirtti. Yakaladıkları her 5 sivrisinek karşılığı 1 Filipin pesosu alan köy sakinleri, uygulamayı yararlı bulduklarını dile getirdi. İtalya”da radyoloji uzmanı, çalıştığı hastanede kedisini ameliyat etti İtalya”nın Aosta kentinde radyoloji uzmanı Gianluca Fanelli, çatıdan düşerek yaralanan kedisine çalıştığı hastanede tıbbi müdahalede bulundu. Fanelli, hastane yönetimine yazdığı raporda, kedisinin “ölüm ile yaşam arasında” olduğunu belirterek müdahale sonucunda hayatını kurtardığını kaydetti. Ancak bu durum, kamu malını kullanma ve vatandaşları tıbbi hizmetten mahrum bırakma suçlamasıyla doktora dava açılmasına yol açtı. Fanelli, taramayı gece saatlerinde yaptığı için kimsenin olumsuz etkilenmediğini savunarak işlem masraflarını da kendi cebinden karşılayacağını ifade etti. Çin”de cenazeevinin yemeği gündem oldu Çin”de cenazeevinde servis edilen noodle, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Sosyal medyada yayılan bu haberin ardından bazı kişiler, kendilerini ölenin yakınları olarak tanıtarak sadece noodle yemek amacıyla cenazeevine gitti. Taziyeevinin sakinleri, ölen kişinin gerçek yakınlarını rahatsız etmedikleri sürece noodle yemeleri için herkese kapılarını açmaya devam edeceklerini belirtti. Avustralya”da kanalizasyonun tıkanması sonucu konser iptal oldu Kanadalı ünlü şarkıcı ve söz yazarı Bryan Adams”ın Avustralya”da vereceği konser, etkinlik alanının yakınında bulunan kanalizasyonun tıkanması sebebiyle iptal edildi. Konserin iptal kararı için kanalizasyon şebekesindeki yağ ve atıkların yol açtığı tıkanıklık sonucu etkinlik alanına sızıntı ihtimali gerekçe gösterildi. Tüm biletleri satılan konserin iptal haberinin, planlanan başlangıç saatinden yaklaşık üç saat sonra duyurulması, arenanın dışında bekleyen hayranları öfkelendirdi. İngiliz şarkıcı Ed Sheeran”a Hindistan polisi tarafından engel Dünya turu kapsamında sahne almak üzere Bengaluru”ya gelen Sheeran”ın, konser öncesi gitarını alıp sokakta şarkı söylemeye başlaması üzerine kent polisi, İngiliz şarkıcının performansını yarıda kesti. Polis yetkilileri, organizatör ekibin, Sheeran”ın sokakta şarkı söylemesi için izin talep ettiğini fakat sokaktaki yoğunluk nedeniyle izin verilmediğini belirtti. Ed Sheeran, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, “Sokakta müzik yapmak için iznimiz vardı, bu yüzden tam olarak o noktadaydık. Önceden planlanmıştı, rastgele gelmemiştik. Yine de sorun yok.” ifadelerini kullandı.

Source: Internet Haber