Sedat Peker’in önerisi

Sedat Peker’in önerisi

Cumartesi günkü SÖZCÜ’de gazetemizin Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün Sedat Peker’le uzaktan yaptığı bir röportaj yayınlandı. Sözleşmeli er Mustafa Uslu, kısa bir süre önce, Kuzey Irak’ta bölücü terör örgütü tarafından şehit edilmişti. Şehidimizin Çorum’un Çukuröz köyündeki bakımsız aile evinin resimleri medyada yayınlanınca herkes duygulandı. Bir vefa borcu olarak onarılması gündeme geldi. Çorum Valisi Ali Çalgan’ın verdiği bilgiye göre Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Emlak Konut’a yeni bir ev inşa edilmesi talimatı verdi. Evin yapımına bu hafta başlanacaktı. Saygı Öztürk’ün öğrendiğine göre halen yurt dışında yaşayan Sedat Peker, mevcut evin fotoğrafını görünce, derhal harekete geçmiş ve aileye yeni bir ev almasına yetecek parayı yollamıştı bile. Aslında Sedat Peker bunun duyulmasını istememiş olmasına rağmen haber sosyal medyada yer almıştı. Daha önce bir gazinin ameliyatına destek olana Sedat Peker “Şehit ailelerine değil bir, on tane ev alsak bile onlara olan borcumuzu ödeyemeyiz” diyordu. Ayrıca kendisinin, şehit ve gazilere hediye edilecek evlerin devlete yük olmadan inşa edilmesini sağlayacak bir de finansman modeli önerisi vardı.

BİR KALEM OYNATARAK

Peker, finansman modelini şöyle anlatıyordu: “Şu anda hem dünyada hem de ülkemizde bir ekonomik durgunluk var. Ancak şehit ailelerine ve kahraman gazilerimize, devlete ek bir bütçe yükü oluşturmadan ikişer üçer tane ev hediye edilebilir. Tüm belediye bölgelerinde (hem iktidar hem de muhalefet belediyelerinde) birçok proje yapılıyor. Hepimiz biliyoruz ki; imar durumlarında bir kalem oynatarak 500 daireli olacak proje 800 daireye çıkabiliyor. Bunun birçok örneği var. İmar artımına gidilen her projede artan miktarın %10’u şehit ailelerine ayrılır diye bir kanun çıkarılsa, tüm şehit ve gazi ailelerine en az ikişer üçer daire hediye etmek mümkün olur. Böylece kanayan yaramıza devlete ek yük yaratmadan çare üretmiş oluruz diye düşünüyorum.”

TEHLİKELİ CAZİBE

Peker’in önerisi sadece sakıncalı değil aynı zamanda tehlikelidir. Tehlikelidir, çünkü halk nezdinde kabul görecek kadar caziptir. Halkın ezici çoğunluğu buna “Harika! Hem bütçeye yük binmeyecek hem de çok hayırlı işler yapılacak” diye bakabilir. Öneri, imar planına aykırı “inşaat alanı büyütmenin topluma bir maliyeti yoktur” kabulüne dayanmaktadır. Bu yanlıştır. Eğer doğruysa, imar planı yanlış demektir. Yapılması gereken “kalem oynatmak” değil, imar planını değiştirmektir. Kentsel imar planını bütünsel olarak ele almadan mevzii ve kişiye özel değişiklik yapmak yolsuzluktur. Yani nitelikli dolandırıcılıktır. Peker Modeli iyi niyet kuralına göre ele alınırsa bunun, inşaat sektöründe yeniden “değer artış vergisi” ihdas edilmesi ve bununla şehitlere, gazilere ev verilmesi önerisi olduğu anlaşılır. İmar izinlerini artırıp mekan rantı yaratmak ve bunu müteahhitle bölüşmek, siyasilerin uzun süredir kullandığı “gayri meşru” bir servet yaratma yöntemidir. Peker, özetle “kalem oynatılarak çok paralar kazanıldı; bunu biraz da şehit ve gaziler için yapalım” diyor. Unutulmasın, kamunun payı arttıkça, kalem oynatmanın limiti de artar. Çalan çalacağından tenzilat yapmaz.

SON SÖZ: Kalem oynarsa milli gelir değil, şahsi gelir artar.

Source: Ege Cansen