Denize sıfır rezalette son perde: Kapısı mühürlü; yıkım kararı var; Kaymakamlık cevabı verdi… Belediye nerede?
Ey bu denizlerin, bu ağaçların, bu balıkların, bu dağların, bu ovaların sakinleri.Siz hiç böyle bir rezalet gördünüz mü?Böyle bir vurdumduymazlık.İşte Marmaris Kızılbük’teki betondan dev otel için alınan kararlar.Defalarca yazdık yazıyoruz.Mahkeme iptal kararlarını almış.Belediye ruhsatları iptal etmiş. Belediye yıkım kararı almış.Mühürlenmiş.Muğla Büyükşehir Belediyesi inşaatın suyunu kesmiş.Sonuç…Sonuç inanılır gibi değil arkadaşlar.İnşaat hâlâ devam ediyor.Ruhsatı iptal edilmiş mühürlü bir inşaat nasıl devam eder?Bu sorunun cevabını arıyoruz.İnşaatı kim durduracak?Yıkım kararı uygulanacak mı?Uygulanacaksa yıkımı kim yapacak?Belediye mi? Kaymakamlık mı?NİHAYET CEVABI BULDUKKAYMAKAMLIĞIN CEVABIMarmaris sivil çevre girişimi yüzlerce imza toplayıp Marmaris Kaymakamlığı’na ve Muğla Valiliği’ne gönderiyor.Çevrecilerden gelen bu talebe Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya şu cevabı veriyor: “Yıkım kararı alma ve inşai faaliyetleri durdurma yetkisi öncelikle ilçe belediyesinde olup akabinde büyükşehir belediyesince, ilçe belediyesi tarafından yerine getirilmeyen yıkım kararı alma ve inşai faaliyetleri durdurma yetkisi bulunmaktadır. Gerektiğinde kaymakamlığımızca kolluk desteği kuvveti sağlanabilecektir.”Kaymakamlık, valilik daha ne desin kardeşim.Resmen diyor ki; “Yetki sende. Sen yıkım kararını uygula. Zorluk çıkarsa ben sana her türlü kolluk kuvveti desteğini vereceğim.”Bu durumda kaymakamlık haklı bir noktaya geliyor. BAŞKAN ACAR ÜNLÜ’YE SORUÖyleyse kaymakamlıktan gelen bu cevap üzerine geriye bir tek soru kalıyor: “Belediye Başkanı Acar Ünlü neyi bekliyor? Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras niye duruyor? İnşaat nasıl hâlâ devam ediyor?”Karar varsa neden uygulanmıyor?Yahu gariban bir balıkçı, ekmek teknesi takası için sahile bir tahta parçası uzatsa.Kaçak iskele diye baskın üstüne baskın yapılır.Bir gariban köylü dağdaki arsasına bir kulübe kondursa. Yer yerinden oynar. Marmaris’te denize sıfır, körfezin girişine saplanan bu dev inşaatın neyi var arkadaş?En azından makul bir çözüm bulun.Hattat’lardan kalan o paslı ucube yarım otel binası yıllardır orada öylece bir çirkinlik abidesi gibi kaldı. Kimse müdahale etmedi.Şimdi o yarım kalmış ucubeyi satın alan Sinpaş diyor ki: “Ben buraya 70 milyon dolar ödedim. İnşaat ruhsatlarımı aldım.”Peki bunlar olurken o belediye neredeydi arkadaş…Belediye o ruhsatları nasıl verdi? Yarım inşaattan kat kat büyük yapı nasıl ortaya çıktı?Sonradan aynı belediye neden iptal etti?Yüz milyonlarca doların döndüğü bu rantın içinde kimin eli var?CHP kendi içinde bir soruşturma yaptı mı? Yaptıysa sonucu ne oldu?İçişleri Bakanlığı bir soruşturma yapıyor mu?Dönemin belediye başkanıyla ilgili bir araştırma, bir sorgu sual var mı?Bu soruları sormaktan biz yorgun düştük, onlar durmadı.Elbette biz de durmayacağız.Adalet neyse o diyeceğiz. Hukuk neyse o diyeceğiz.Bu vatanın güzelliklerini, doğasını korumak için elimizden geleni yapacağız.Kuruyan bir gölü kurtarmak.Kirlenen bir derenin duru sularına kavuşmasını sağlamak için bir nebze katkımız olsun yeter.Çevreyi düşünen, gelecekteki evlatlarımıza daha temiz bir vatan bırakmak için olayları takip eden savcılarımıza, kararlar alan hâkimlerimize, kolluk kuvvetlerimize, hukuku uygulayan belediyelerimize bütün kalbimizle destek olacağız.Bu yolda mücadele eden sivil girişimlere destek olmaya devam edeceğizBu noktada çevrecilere bu cevabı veren başta Muğla Valisi İdris Akbıyık olmak üzere Kaymakam Nurullah Kaya ve İl Çevre Müdürü Ömer Bolat’a çevreciler adına teşekkür ediyorum.Umarım kaymakamlıktan gelen bu yazıyı dikkate alıp bu kararları uygularlar da;Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras ile Marmaris Belediye Başkanı Ünlü’ye de teşekkür edecek bir fırsat buluruz. Dedim ya…Yılmayacağız. Mücadele edeceğiz.Çünkü arkadaş;Biz bu doğayı, bu denizleri, ovaları, ağaçları, kuşları, dereleri, gölleri…Yani vatanımızı çok seviyoruz.
Source: Fatih Çeki̇rge
Rant oyunlarıyla koca dağı biçtiler
Bodrum Yalıkavak’taki Kesme Dağı, rant uğruna yok edildi. Kentin imar planlarında “Depremde ihtiyaç halinde konut yapılacak alan” olarak geçen hazine arazisi, Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’na tahsis edildi. Bakanlık da araziyi Emlak Konut GYO A.Ş.’ye sattı. Emlak Konut araziyi MRE İnşaat ve Taahhüt Limited Şirketi’ne sattı. Rönesans Holding 26 Haziran 2024 tarihinde şirketi kendi bünyesine dahil etti.
BELEDİYEYE ‘BAĞIŞ’
Arazinin planı, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından dört günde değiştirildi. Bodrum Belediyesi de inşaat ruhsatını verdi, şirket 10 aracı bağış olarak belediyeye verdi, belediye kabul etti.
Erdoğan’ın sarayını da yapan Rönesans Holding, bölgeye süper lüks 66 villa yapacak. Rönesans, koca dağı iş makineleri ile tanınmaz hale getirdi, beş villanın kaba inşaatı tamamlandı. Arazide hafriyat çalışmaları devam ediyor.
Bodrumlular rant oyununa isyan ediyor. Bir zamanlar kekik ve adaçayı kokulu Kesme Dağı’nın son halini görenler şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Bölge halkı isyan ediyor, “Biz yıllardır ruhsat alamıyoruz, Rönesans ne şanslı” diyor.
SU KUYULARI VAR
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP ) Bodrum Gönüllüsü Mirbahattin Demir “35 yıldır Yalıkavak’ta yaşayan biri olarak korkunç bir gerçeğe tanığız. Burası hazine arazisiydi, daha sonra plan değişikliği yaparak rezerv alanı ilan ettiler. Bu nedenle rezerv alanı olduğu için ÇED gerekli raporu almalarına gerek kalmıyor. Burada Prof. Dr. Doğan Kantarcı hocamızla yaptığımız araştırmada Yalıkavak’ın su ihtiyacın karşılayan kuyuların olduğunu saptamıştık. Plan değişikliği ile lüks villalar yapılıyor. Bodrum’un en güzel doğaları rant uğruna yok ediliyor. MRE ve Rönesans burada doğayı katlediyor” diye konuştu.
Rönesans Holding’in patronu Erman Ilıcak
ŞANSLI RÖNESANS
Yatırım ve Gayrımenkul Danışmanı Mustafa Gündoğ “Yalıkavak’ta şu anda imar planları durduruldu. Herhangi bir vatandaş herhangi bir şirket imar planlı arsası olsa bile inşaat için ruhsat alamıyor. Ancak Rönesans çok şanslı” diye konuştu.
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci
Bir şirket durup dururken neden 10 araç bağışlar?
Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyitafi sözcüsü ve aktivist Güney Şirin “Durup dururken bir firma belediyeye neden araç bağışlar? Bu sorunun cevaplanması lazım. Bu bir rüşvet başka bir açıklaması olamaz. Bayram değil seyran değil bu araçları neden bağış yapıyorsunuz” dedi.
Rönesans’ın Bodrum Belediyesi’ne bağışladığı, fiyatları 2.5 milyon ile 3.5 milyon TL arasında olan araçlar şöyle
Source: Yaşar Anter
Sondaj sırasında açığa çıkan gaz 6. gündür yanıyor
Dumlupınar Mahallesi D-100 Karayolu yan yol üzerinde 2 Mart Pazar günü yapılan metro projesi sondaj çalışması sırasında, yerin 45 metre derinliğinde gaz açığa çıktı. Gazı fark eden firma çalışanları; AFAD, itfaiye ve gaz dağıtım firması yetkililerine haber verdi. Numune alan ekipler, kontrolsüz yayılıp herhangi bir patlamaya neden olmaması için de gazı tutuşturdu. Gaz, 6 gündür yanmaya devam ediyor.
Source: Www.star.com.tr
Tarlada obruk paniği
Merkeze bağlı Ortaoba köyünde yeni sürülmüş bir tarlada oluşan obruğu görenler durumu hemen yetkililere bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri, obruk çevresinde incelemede bulunarak tedbir aldı. Ortaoba köy muhtarı Mehmet Kılınç, obruğu buradan geçen bir köylünün fark ettiğini söyledi. Konya”nın Karapınar ilçesinde oluşan obrukları televizyondan izlerken, şimdi bu durumun kendi köylerinde de olduğunu belirten Kılınç, “Çapı küçük gibi görünse de şuanda obruğun derinliğinin ne kadar olduğunu göremiyoruz, ancak 70-80 metre derinliğinde olduğunu tahmin ediyoruz. Obruğun oluştuğu tarla yerleşim yerlerine çok yakın. Onun için inşallah üzücü bir durumla karşılaşmayız “dedi. Obruğun oluştuğu tarlada incelemede bulunan Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram da Türkiye”yi besleyen Karaman ve Konya Ovasında oluşan obrukların artık sürpriz olmadığını söyledi. Geçtiğimiz günlerde Aksaray”ın Eskil ilçesinde meydana gelen obruktan sonra bugün de burada oluştuğunu belirten Bayram, “Karaman”daki obruk sayısı son yıllarda hızla artmaya başladı. Önceden obruğu Konya”nın Karapınar ilçesinde olduğu zaman duyardık. Şimdi Karapınar”a sınır olan Karaman”ın köylerinde de obruklar oluşmaya başladı. Şuanda oluşan bu obruk çok ürpertici. Ben şimdiye kadar bu kadar derinlikte bir obruk görmedim. Obrukta yaklaşık 80 metre derinlik var. Bunun ana nedeni ise yer altı sularının bitmesidir” diye konuştu.
Source: Www.star.com.tr
Akkuyu Nükleer Güç Santrali”nin geleceğinde 4 bin kadın imzası
Mersin”in Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu NGS”nin geleceğinde, 1700″ü Türk, 4 bin kadının da imzası bulunuyor.Akkuyu NGS”de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte, AA muhabirine açıklamalarda bulunan kadın mühendisler, Türkiye”nin ilk nükleer enerji santralinde görev alma deneyimlerini paylaştı.Akkuyu NGS Elektrik Bölümü Röle Koruma Uzmanı Elif Başak Günay, santralde 4 yıldan bu yana görev yaptığını söyledi.Böyle bir projenin içinde yer almamın güzel bir duygu olduğunu dile getiren Günay, “Tarihe tanıklık eden sürecin bir parçası olduğumuz için mutluyum. Biz kadınlar olarak sektörde her zaman vardık. Var olmaya ve başarmaya devam edeceğiz. Türkiye”nin ilk nükleer santralinin teknik projesinde, bir kadın olarak varlığımı sürdürebildiğim için de çok gururluyum.” diye konuştu.Santralin Isı Otomasyon ve Ölçüm Bölümü Başuzmanı Fadime Baca da birimindeki tek kadın çalışan olduğunu ve bununla gurur duyduğunu ifade etti.Kadınların her işi başarabileceğini vurgulayan Baca, “Kadınlara sesleniyorum, başaramayacağınız hiçbir şey yok. Yeter ki kararlı ve istikrarlı olun.” dedi.- “TARİHİ PROJENİN EKİBİNDE YER ALDIĞIMIZ İÇİN ŞANSLIYIZ”Santralin İkincil Çevrim Kimyasal Analiz Uzmanı Pakize Ayşe Ciğal Yaygın, Akkuyu NGS”de 3 yılı aşkın süredir görev yaptığını belirtti.Tarihi bir projede yer almanın mutluluğunu yaşadığını anlatan Yaygın, şunları kaydetti:”Türkiye”nin en büyük projesi olan ilk nükleer güç santralinde çalışmak kulağa harika geliyor. Bunu bir Türk kadını olarak başardığım için gerçekten çok mutluyum. Bu tarihi projenin ekibinde yer aldığımız için de şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Ülkemizin geleceğine katkıda bulunmak ve kendimizi bu alanda geliştirme açısından önemli bir fırsat. Bizim bölümümüzde yani kimya bölümünde kadın çalışanların sayısı erkeklerden daha fazla. Bu da kadınların bu alanda çalışırken bir engelle karşılaşmadığını gösteriyor. Titizlik, dikkat ve analitik düşünme isteyen bir alanda kadınların yetenekleri sektöre katkı sağlıyor.”Akkuyu NGS”nin Devreye Alma ve Ayarlama Birimi Uzmanı Canan Hayran Alatlı da eşiyle santralde çalıştığını belirtti.Santralde 6 yıldan bu yana görev aldığını belirten iki çocuk annesi Alatlı, “Kızlarıma rol model olmak istiyorum. Kadınlar her yerde. Biz güçlüyüz ve her alanda çalışabiliriz. Yeter ki isteyelim, neden olmasın. Teknik alanda çalışıyorum. Diğer kadınlar da bu alanda çalışabilir.” ifadelerini kullandı.- “TÜRK KADININ GÜCÜNÜ BU PROJEDE GÖREBİLİYORUZ”Akkuyu NGS Çevre Koruma Birimi Kıdemli Uzmanı Merve Kolukısaoğlu, Akkuyu Nükleer Güç Santrali”nde çalışan ilk mühendislerden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:”Bir kadın olarak bu başarıya ulaşmak benim için mutluluk verici. Şirketimizin bize kariyer olanakları sağlaması, kendimizi geliştirmemiz için eğitimler, seminerler düzenlemesi bizim için büyük olanak. Çalışma hayatımızda Rusya”da eğitimlere gittik. Bence kadın mühendislerin kendilerini geliştirebilmeleri adına Akkuyu Nükleer çok iyi bir seçenek. Türk kadının gücünü bu projede görebiliyoruz.”
Source: Www.star.com.tr