“Uluslararası İlişkiler Gündemi – Gazze’deki Kriz ve Küresel Yansımalar”

Son dakika… İsrail, Hamas”a hava saldırısı başlattı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ne geniş çaplı saldırılar başlattığını açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze”ye yeniden saldırıların başlatıldığını duyurdu.

Adraee, “Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda İsrail ordusu ve İç güvenlik teşkilatı Shin-Bet (Şabak), Gazze Şeridi genelinde Hamas”a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı.” ifadesini kullandı.

Source: Haber Merkezi


İsrail ateşkesi bozdu, Gazze”ye geniş çaplı saldırı başlattı! Çok sayıda ölü var

İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde Hamas”a ait hedeflere yönelik geniş çaplı saldırılar başlattığını açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından ateşkesin sona erdiğini resmen açıklayan paylaşımı yaptı. Adraee, “Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda, İsrail ordusu ve (İsrail iç istihbarat teşkilatı) Shin Bet, Gazze Şeridi genelinde Hamas”a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı” ifadesini kullandı. EN AZ 20 KİŞİ ÖLDÜ Gazze”deki sivil savunma teşkilatı, İsrail”in düzenlediği bir dizi hava saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu en az 34 kişinin öldüğünü, onlarca yaralının da hastaneye nakledildiğini açıkladı. OKULLARDA EĞİTİME ARA VERİLDİ İsrail Ordusu İç Cephe Komutanlığından yapılan açıklamada da Gazze Şeridi çevresindeki okullarda eğitime ara verildiği ve çiftçilerin sınıra yakın yerlerde çalışmasına izin verilmeyeceği aktarıldı. ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ DURDU İsrail, Gazze saldırılarının “Hamas”ın rehineleri serbest bırakmayı reddetmesinin ardından” başlatıldığını söyledi ve ateşkes görüşmelerinin durduğu belirtildi. Hava saldırılarının “Hamas”ın rehineleri serbest bırakmayı tekrar tekrar reddetmesinin yanı sıra ABD Başkanlık Elçisi Steve Witkoff ve arabuluculardan aldığı tüm önerileri reddetmesi” üzerine düzenlendiği belirtilen açıklamada İsrail”in Hamas”a karşı “artan askeri güçle” harekete geçeceği ifade edildi.

Source: Türkiye Gazetesi


Son dakika: İsrail Gazze”ye hava saldırısı başlattı! Bölgeden kahreden haberler…

Son dakika haberi… İsrail, ABD Başkanı Donald Trump”ın teklifi neticesinde Hamas ile vardığı ateşkes anlaşmasını resmen bozarak Gazze Şeridi”ne yeniden geniş çaplı saldırılar başlattığını duyurdu.İSRAİL GAZZE”YE YENİDEN HAVA SALDIRILARI BAŞLATTIİsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze”ye yeniden saldırıların başlatıldığını duyurdu.Adraee, “Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda İsrail ordusu ve İç güvenlik teşkilatı Shin-Bet (Şabak), Gazze Şeridi genelinde Hamas”a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı.” ifadesini kullandı.Gazze Şeridi”ne düzenlenen 35″den fazla hava saldırısında aralarında çocuklarında bulunduğu en az 30 Filistinli şehit oldu, çok sayıda Filistinli de yaralı var.Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi yakınındaki sivil faaliyete sınırlama getirilmesi kararı aldığını da duyurdu.

Source: Muhammet Arif Güreli


Irak”tan son dakika İsrail açıklaması! Saldırı hazırlığı

Son dakika haberi… Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Irak resmi devlet televizyonuna İsrail ile ilgili elde ettiği istihbarat bilgisini paylaştı.”İSRAİL”İN IRAK”A SALDIRI BAŞLATMA NİYETİNDE OLDUĞUNA DAİR MESAJLAR ALDIK”İsrail”in Irak”taki Şii milis güçlere yönelik olası saldırı ihtimallerine karşı konuşan Hüseyin, “İsrail”in Irak”a bir dizi saldırı başlatma niyetinde olduğuna dair mesajlar aldık.” dedi.Hüseyin, ABD”nin İran”a olası saldırısının etkilerinden de endişe ettiklerini kaydetti.Suriye ile ilişkiler bağlamında ise Hüseyin, “Irak siyasetinde yeni Suriye meselesine karışmama yönünde bir mutabakat var.” ifadesini kullandı.

Source: Muhammet Arif Güreli


Çanakkale Zaferi: Cumhuriyet’in ön sözü

Çanakkale Zaferi, Millî Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in ön sözüdür.

Mustafa Kemal, Çanakkale’de Millî Mücadele’nin çekirdek kadrosunu oluşturur.

Çanakkale, Mustafa Kemal’in tarih sahnesine ve Türk Milleti’nin huzuruna çıktığı devler savaşıdır.

Türk Milleti, Çanakkale’de Anafartalar Kahramanı ile tanışır.

Bu açıdan, Mustafa Kemal’in doğum yeri Çanakkale’de Kemalyeri’dir.

Kemalyeri, Mustafa Kemal’in muharebenin başında gözetleme yerine verilen isimdir.

Eğer Çanakkale zaferle sonuçlanmasaydı, Millî Mücadele yolculuğu başlatılamaz, Türk İstiklal Savaşı yapılamazdı.

18 Mart 1915’te Çanakkale

Boğazı geçilemedi:

İngiliz ve Fransızlardan oluşan işgal donanması, 18 Mart 1915 günü savaş gücünün neredeyse üçte birini kaybeder.

Üç büyük savaş gemisi, iki muhrip ve yedi mayın tarama gemisi batırılır.

800 kişilik zayiat verirler.

Türk tarafının kaybı ise 26 şehit ve 53 yaralıdır.

200 yıldır yenilmeyen Büyük Britanya İmparatorluğu için bu yenilgi büyük bir travmaydı.

Nusret mayın gemisi, muharebe gemilerinin manevra yaptıkları Erenköy Koyu’nun tam burnu istikametinde, 7/8 Mart 1915 gecesi, sabah saat 3.20’de 26 mayın döşedi.

Bu mayınlara çarpan son 200 yılın yenilmez İngiliz donanması, daha ilk günde donanmasının üçte birini kaybetti.

Bu açıdan, Nusret mayın gemisi, 18 Mart’ın gerçek kahramanıdır.

Türk topçusunun başarısı da kayda değer.

18 Mart Zaferi, Türklerin uzun zamandır kazandığı ilk zaferdi.

İşgal devletlerinin hatası:

İngiltere Deniz Bakanı Churchill’in ve İngiliz liderlerin Çanakkale Boğazı’nı sadece donanmayla geçme girişimleri, savaş tarihi açısından stratejik bir hatadır.

İki tarafı, aynı ülke tarafından korunan bir boğazı geçmek, ancak müşterek harekâtla mümkündür.

İtilaf kuvvetlerinin kara birlikleri kullanmamaları ve Türklerin gücünü küçümsemeleri stratejik bir yanılgıdır.

İngiliz tarihi, bu yenilgiyi bir kara leke olarak kabul eder.

Boğazı, sadece donanmayla geçemeyeceklerini anlarlar ve kara harekâtı hazırlıklarına başlarlar.

Alman ordu komutanının

savunma planı bir tuzaktı:

Çanakkale cephesinde, 26 Mart 1915’e kadar emir-komuta Türk komutanların elindeydi.

Türk komutanlar tarafından hazırlanan savunma planında, kıyıların kuvvetli tutulması esas alınmıştı.

Böylece, düşmanın henüz denizde iken karşılanması ve karaya çıkması engellenecekti.

Çanakkale Cephesi’nden sorumlu 5’inci Ordu Komutanı Alman General Liman von Sanders, Türk komutanların hazırladıkları savunma planını değiştirir.

Tam tersi bir savunma şeklini Enver Paşa’ya teklif eder.

Planı Enver Paşa onaylar.

Alman Komutan’ın planı, kıyı hattını zayıf tutmak, geride takviyeler bulundurmak ve düşmanın kıyıya çıkış yerine göre saldırıya geçmek esasına dayanır.

Türk komutanların planı ile çelişen bu savunma sistemi, düşmanın kıyıya çıkmasına adeta müsaade ediyordu.

Savunma bölge önceliği konusunda da Türk Komutanları ile Sanders arasında ayrılık vardı.

Mustafa Kemal ve diğer Türk komutanlar birinci derecede savunma önceliğini Gelibolu Yarımadası’na vermişlerdi.

Alman Ordu Komutanı, düşman çıkarmasının Gelibolu Yarımadası’na yapılacağını kabul etmiyordu.

Alman ordu komutanının savunma planına, Türk komutanlar şiddetle itiraz ederler.

9’uncu Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey, 6 Nisan 1915’te bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’na;

Yarbay Mustafa Kemal, 3 Mayıs 1915’te doğrudan Enver Paşa’ya;

5’inci Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Kazım (İnanç) 4 Mayıs 1915’te, doğrudan Enver Paşa’ya mesaj göndererek bu planın felakete yol açacağını bildirirler.

Ancak, Enver Paşa bu feryatları dinlemez.

Alman hayranlığı ağır basar.

Ve, Alman Ordu Komutanı’nın hatalarla dolu planı uygulanır.

Savunma planının uygulanmasında, en büyük sorumluluğun Başkomutan Vekili Enver Paşa’da olduğunu belirtmek gerek.

Ayrıca, o dönemde, Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay İkinci Başkanı, kritik şubeler olan Harekât Şube Müdürü, İstihbarat Şube Müdürü, Ulaştırma Şube Müdürü Alman’dı.

Yani, tam Alman etkisi vardı.

Sonuçta, Çanakkale’de kıyı hattı kuvvetli olarak savunulmadığı ve böylece düşmanın karaya çıkmasına izin verildiği için 260 gün (8.5 ay) boyunca, düşmanı denize dökmek mümkün olmamış ve Türk kanı oluk oluk akmıştı.

Muharebelerde, Alman komutanların hatalı kararları da Türk kayıplarının artmasında önemli bir faktör olmuştur.

Alman Genelkurmay Başkanı General von Moltke, Enver Paşa’ya gönderdiği, 10 Ağustos 1914 tarihli yazısında:

“Osmanlı müttefikin vazifesi, mümkün olduğu kadar çok Rus ve İngiliz kuvvetlerini bağlamak…”

Bu belge, Alman Genelkurmayı’nın, Türk Ordusu’nu Alman çıkarları için kullanmak istediğinin bir göstergesidir.

Eğer, Türk komutanların savunma planı uygulansaydı, savaş çok daha kısa sürede zaferle sonuçlanacak ve Türk ordusu çok daha az kayıp verecekti.

Atatürk’ün Anafartalar’da çekilen bu fotoğrafı Fransız basınında yer aldı.

‘Neslimizin gürbüz safları…’

Çanakkale Muharebeleri, denizde ve karada 287 gün, karada 260 gün sürdü.

5’inci Türk Ordusu’nun harp cerideleri ve günlük zayiat raporları incelendiğinde, ayrıca sevk edildikleri hastanelerde şehit olanlar hesaba katıldığında, 3 Kasım 1914’ten 9 Ocak 1916’ya kadar geçen sürede;

Türklerin şehit sayısı 101.279’dir.

102.603 yaralı ve kayıp; 10 bin esir olmak üzere, toplam zayiatın 213.882 olduğu ortaya çıkar.

İngilizlerin zayiatı, 205.000’dir.

Fransızların kaybı ise 47.000’dir.

İtilâf kuvvetleri 252.000; Türk kuvvetleri 213.882 olmak üzere toplam, 465.882 zayiat verilmiştir.

Türkler, kara harekâtında günde, yaklaşık 825 zayiat verir.

İşgal kuvvetleri günde, yaklaşık 970 kayıp verirler.

İki taraf, günde yaklaşık 1800 zayiat verir.

Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Genelkurmay Karargâhı’nda Harekât Subayı olarak görev yapan İsmet İnönü, anılarında şu değerlendirmede bulunur:

“Uğradığımız zayiatın ağırlığını, bundan sonra savaşın devam ettiği üç senede, her cephede hissettik. Harpten sonra da, uzun müddet neslimizin gürbüz safları arasında geniş boşlukların acısı çekilmiştir.”

Truva’nın intikamı

Truva Savaşı’nda batıdan gelip saldıran Akalar vardı.

Çanakkale’de, yine batıdan ve denizden gelen İngiliz ve Fransızlar var.

Truva’da Aka ordusunun komutanı Agamemnon’du.

Çanakkale’de İngiliz donanmasının savaş gemilerinden birinin adı, yine Agamemnon…

Truva’dan 3 bin yıl sonra, 1915’te Çanakkale’ye saldıran işgal kuvvetlerini Mustafa Kemal durdurur.

Mustafa Kemal, Truva’nın intikamını Çanakkale’de ve Conkbayırı muharebesiyle alır.

‘Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’

Mustafa Kemal, Çanakkale’de verdiği emirlerin çoğunda, “Balkan Faciası’nın yaşanmaması için” şeklinde ifade kullanır.

Hatta, Balkan Felaketi’ne neden olabilecek askerlerin kurşuna dizilmeleri emrini de verir.

1 Mayıs 1915’te de şöyle bir emir verir:

“İçimizde ve komuta ettiğimiz askerlerimizde, Balkan Savaşı utancının tekrarını görmektense, burada ölmeyi istemeyenlerin bulunacağını asla kabul etmem. Eğer böyle kişilerin olduğunu görürseniz onları derhal kendi ellerimizle kurşuna dizmeliyiz…”

O genç subay kadrosu, Balkan utancını bir daha yaşamamak için gerekli tüm önlemleri alır.

Saldırıda askerinin başındadır, taarruzda en önde komutanlar vardır.

İngiliz resmî tarihçilere göre, Türk askerinin Çanakkale Muharebeleri’nde başarılı olmasının temel nedeni, savundukları toprağın anavatanları olduğunu bilmeleridir.

İkinci nedeni de muharebelerde Türk komutanların askerle beraber ön hatta bulunması ve karşı saldırılarda birliklerin başında hareket etmeleridir.

Üçüncü nedeni de askerdeki manevi güçtür.

Benim değerlendirmeme göre dördüncü nedeni de, iki yıl önce yaşanan Balkan utancının bir daha tekrarlanmaması isteğidir.

Çanakkale Muharebeleri’nin

dünya savaş tarihindeki yeri:

Çanakkale Harekâtı, uzun süren askeri yenilgiler döneminden sonra, yıkılış döneminde bulunan Osmanlı Devleti’nin kazandığı ilk büyük cephe savaşıdır.

Çanakkale Harekâtı, Birinci Dünya Savaşı’nın en az iki yıl daha uzamasına neden olmuştur.

Çünkü İngiltere ve Fransa, yaklaşık bir yıl süreyle, yarım milyon civarında bir kara ve deniz gücünü Çanakkale’de bulundurmak zorunda kaldılar.

Böylece, Almanya’nın Batı Cephesi’ndeki yükü çok hafiflemiş ve direnme gücü artmıştır.

Çanakkale Boğazı geçilemediğinden destek alamayan Rusya’da, Ekim 1917’de Bolşevik İhtilali patlak vermiş ve Çarlık Rusya’sı yıkılmıştır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kireçtepe’de

ÇANAKKALE’DE MUSTAFA KEMAL

Mustafa Kemal, yarbay ve albay olarak, 9 ay 13 gün Gelibolu muharebe alanında kaldı.

34 yaşındadır.

Stratejik bir komuta makamında değildir.

Ancak, o makamda bulunanlar adına kararlar verdi ve başarılarıyla stratejik sonuçlar elde etti.

Mustafa Kemal, Çanakkale Muharebeleri’nde dört kez Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u, padişahı ve payitahtı kurtarır.

Birinci kurtarışı; 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşmana, 57 ve 27’nci Alaylarla yaptığı saldırıdır.

Bu saldırıda, savaş tarihine geçen şu emri verir:

“Ben size taarruz değil, ölmeyi emrediyorum…”

İkinci kurtarışı; Anafartalar Grup komutanı olarak, saldırı yapan İngiliz Kolordusu ile Anzak Kolordusu’na, 9 Ağustos 1915’te 7’nci ve 12’nci tümenlerle yaptığı taarruzdur.

Üçüncü kurtarışı; 10 Ağustos 1915 günüdür.

Conkbayırı’na kadar ilerlemiş İngiliz kuvvetlerine yaptığı süngü hücumudur.

Dördüncüsü, 21 Ağustos 1915’te, İkinci Anafartalar Muharebesi’nde çok daha güçlü İngiliz kuvvetlerine yaptığı karşı taarruzdur. Böylece işgal kuvvetlerinin İstanbul hayali son bulur.

Anzak komutanından saygı duruşu

İtilaf Kuvvetleri Başkomutanı İngiliz Orgeneral Hamilton, 10 Ağustos 1915’te anılarına şöyle yazar:

“Conkbayırı’nda Türkler, çok iyi bir komutana sahipler. Çok iyi komuta edilen ve yiğitçe dövüşen Türk Ordusu’na karşı savaşıyoruz.”

İngiliz Orgeneral ve tarih, Mustafa Kemal’e hakkını verir.

Savaşta yendiği düşmanının onun önündeki saygı duruşu tarihte bir ilkti:

Mustafa Kemal’e asıl hakkını, Anzak Kolordu Komutanı General Birdwood verir.

General Birdwood, Çanakkale’de Mustafa Kemal’in karşısında savaştığı İngiliz generaldir. Anzak Komutanı olarak, iyi savaşmasıyla ün kazandı.

Birdwood, Çanakkale Savaşı sonrası İngiltere’de mareşalliğe kadar yükseltilir.

Emeklidir, tedavi görmektedir.

21 Kasım 1938’de, Atatürk’ün Ankara’daki cenaze törenine, doktorların itirazına rağmen, ayağı şiş olduğu halde üniformasıyla katılır.

Kortejde yürüyemez.

Halk evi balkonunda yerini alır.

Ayakta güçlükle durabildiğinden, arkasına destek için koltuk yerleştirilir.

Atatürk’ün naaşı geçerken, mareşal üniformasıyla ve sopasıyla selamlar.

Bir İngiliz mareşalinin, yenildiği düşman komutanına karşı muhteşem bir saygı duruşudur bu…

Savaşta yendiği düşmanının onun önündeki saygı duruşu, tarihte bir ilkti.

Anzak komutanı Etnografya Müzesi’nden Atatürk’ü böyle uğurladı.

Atatürk’süz Çanakkale olur mu?

Çanakkale’yi, Gelibolu Yarımadası’nı, Kemalyeri’ni, Arıburnu’nu, Conkbayırı’nı, Anafartalar’ı coğrafyadan silmeniz gerek.

Bu da yetmez…

İngiliz, Fransız, Avustralya, Alman, Yeni Zelanda ve Amerikan tarihini de yok etmeniz lazım.

Bu da yetmez…

Çanakkale şehitlerinin türküsünü nasıl yok edeceksiniz?..

Yani, silmeniz mümkün değil…

“Tarih nankör değildir, bir hizmeti unutmaz.”

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyet’in ön sözünü yazan kahramanları, vatandan başka sevgili bilmeyen o kuşağı saygı ve minnetle anıyorum…

Source: Naim Babüroğlu


DEM’in sınavı İYİ Parti’nin mirası

Yeni politik hat günden güne belirginleşiyor. DEM Parti’nin Cumhur İttifakı’nın çeperlerinde gezinme hali her an dirsek temasından öteye geçebilir.

Bu aşamada aritmetik baştan aşağı değişecektir. En azından Meclis koltuk ağırlığında…

Peki ya seçmende?

Bu aşamada aklımıza gelen bir adet yakın siyasi geçmiş örneği var.

İYİ Parti’nin hür ve müstakil kararı…

Daha önce Cumhurbaşkanlığı’na layık gördükleri İmamoğlu ve Yavaş’ın karşısına aday çıkarma stratejisi…

Sonuçları toptan siyasi enkaz yarattı ve finalinde Akşener’in parti liderliği sonlandı.

Çünkü İYİ Parti seçmeni bu denkleme ikna olmadı, kendilerince gereğini sandıkta yaptı.

Şimdi de İmralı süreciyle DEM Parti heyeti benzer bir eşikte.

Buradan bir anayasa veya ittifak hesabı çıkacak ise AK Parti – MHP ile aynı kampanyada yer almak durumundalar.

Peki seçmenleri buna onay verecek mi?

Çünkü diğer tarafta İmamoğlu ile bir erken seçim kampanyası çoktan başladı…

Siyasal analist İbrahim Uslu’ya göre, seçmende fire verilse de DEM’in Meclis koltuk sayısında hareket alanı geniş…

Yani sandığa kadar “at koşturacak” zaman bol…

Sürecin anlatılacak “nesi” var?

DEM Parti ya da İmralı heyeti, Meclis’te yine bir görüşme trafiğinde…

Partilerin TBMM makamlarında yapılan bu temasların ne amaçla olduğunu bilmiyoruz.

İlk turda ne konuşulduğunu da bilmediğimiz için yenileri için bir fikir yürütemiyoruz.

Ne parti kurmayları ne de heyet bir şey söylemiyor.

“Kapsamlı açıklama olacak” denilen ilk turda bir sayfalık detaysız yazılı açıklama ile muhatap kılınmıştık.

Şimdi yine cezaevi görüşmelerine geçilip ardından sadece adı açıklama olan ama bir şey anlatmayan metinlerle mi sınanacağız?

Yoksa bu kez farklı mı olacak?

KÖŞENİN GÖZÜ

Fotoğraf 3 Nisan 2013 tarihli bir gelişme üzerine tasarlanmış…

Akil insanlar heyeti…

Çözüm süreci için kurulan bu heyet 7 bölgede çalışma yürütmüş, arasından birkaç istifa ile fireler vermiş ve süreçle birlikte tarihe karışmıştı.

Aralarında bugün de popülerliğini koruyan isimler var ama bugün bir akil insanlar heyeti yok.

İhtiyaç duyulmadı, en azından şimdilik ..

Biz ilkini hatırlatmış olalım.

KÖŞENİN SÖZÜ

“Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şey değildir.” – Helen Keller.

Source: Can Coşkun


Şanlı destan: Çanakkale geçilmez!..

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, SÖZCÜ okurları için yazdı

29 ve 30 Ekim 1914’te Sivastopol ve Odesa’nın bombardımanına uğraması üzerine Rusya, 2 Kasım 1914’de Babiâli’ye gönderdiği nota ile Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti.

11 Kasım’da da Osmanlı Devleti İtilaf Devletleri‘ne karşı savaş ilan etti.

Osmanlı İmparatorluğu böylece, 1. Dünya Savaşı’na katılmış oldu. Britanya İmparatorluğu, Rusya’da Bolşevik tehdidinin gittikçe büyümesi ve bunun sonucunda da Rusya’nın savaştan çekilebileceğini görünce, Çanakkale’de yeni bir cephenin açılmasına karar verdi.

Mustafa Kemal Çanakkale’de tarihin akışını değiştirdi.

Çanakkale Savaşları iki safhaya ayrılabilir. Birinci safha; 18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazı’nda yaşanan ve Türk Ordusu’nun zaferi ile sonuçlanan Deniz Muharebesi’dir. Bu zaferin önde gelen kahramanları; Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa ile, onun emrindeki topçu bataryalarının yanı sıra Nusrat, Selanik, İntibah ve Samsun isimli mayın gemileridir.

18 Mart’ta büyük bir yenilgiye uğrayan İtilaf Devletleri, 25 Nisan 1915’te bu kez Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirmek için kara harekâtına giriştiler. Böylece Çanakkale Savaşı’nın ikinci safhası başladı. O sırada İstanbul’da yaşayan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) o günleri Atatürk isimli kitabında şöyle anlatıyordu: “Memleketin her yerinde bir perişanlık, bir çöküş hissediliyordu… Ama, günün birinde Çanakkale savunmasının yankıları kulaklarımıza gelmeye başlayınca her şey değişiverdi… Belli başlı bazı şahsiyetlerin ailesiyle birlikte Anadolu’ya kaçtıkları söyleniyor. Hükümetin kıymetli hazine eşyasını Konya’ya naklettiği fısıldanıyor. Adalarla Kadıköy kıyılarına siperler kazıldı. Birçok noktalara toplar koyuldu. Fakat, kimse korkmuyor. Halk bin bir tehlike ile dolu Marmara’nın ufuklarına yeni bir sabahın doğmasını bekler gibi bakıyor… Zira halkın ağzında Çanakkale harbi adeta bir İlyada destanı şeklini almaya başladı. Bir genç kahramanın yalın endamı çizgilenmekte idi… Bu kahraman, bu genç komutan yanında bir avuç süngülü askerle, yerden, gökten, denizden kopan sürekli gülle, kurşun ve şarapnel sağanağının ortasında durmadan ileriye doğru atılıyor, düşmanın üstüne saldırıyordu. Vücuduna kurşun işlemiyordu. Kimdi bu acayip adam? Halk onun adını biliyor, Mustafa Kemal diyordu. Bir paşa mı? Bir miralay mı? Kimi bir paşa, kimi bir miralay (albay) olduğunu söylüyor. Zaten rütbesinin ne önemi vardı? Böyle adama rütbe ne ilave edebilirdi ki?..“

Yakup Kadri’nin anlattığı gibi, İtilaf Devletleri’nin en büyük şanssızlığı karşılarında 19. Tümen Komutanı olarak Mustafa Kemal’i bulmasıydı. Bir İngiliz tarihçisi bunu şöyle değerlendirmişti: “Tek bir tümen komutanının bu savaşta kazandığı başarıların sadece bir savaşın gidişi üzerinde değil, bütün bir seferin akıbeti ve hatta bir milletin kaderi üzerinde bu derece etki bırakması tarihte eşi çok az görülmüş bir olaydır.” Elbette Çanakkale’de öne çıkan isim Mustafa Kemal idi. Ama Harbiye Nazırı Enver Paşa, Kolordu Komutanı Esat Paşa ve diğer komutanların savaşa olan önemli katkıları da unutulmamalıdır. Enver Paşa’nın belki de en büyük katkısı, Balkan Savaşı hezimetinden sonra, Osmanlı ordusunun komuta kademelerinde gerçekleştirdiği personel reformudur. Bu reformun sonucu olarak, Çanakkale’de savaş tecrübesi kazanan subaylar ve paşalar, Kurtuluş Savaşı’nın komutanları olmuşlardır. M. Fevzi (Çakmak), Cevat (Çobanlı), Yakup Şevki (Subaşı), Kazım (Karabekir), İzzettin (Çalışlar), Kemalettin (Sami), Fahrettin (Altay), Kazım (İnanç), A. Fuat (Cebesoy), Cafer Tayyar (Eğilmez), Salih (Omurtak), Abdurrahman Nafiz (Gürman), Nuri (Yamut), Fevzi (Mengüç) ve Cemal (Gürsel) bu komutanlar arasındadır.

Elbette Çanakkale Savaşı’nın bir de isimsiz kahramanları vardır: 57. Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Avni (Arıburun) Bey, 27. Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) Bey ile, 12. Tümen Komutanı Selahattin Bey, 9. Tümen Komutanı Sabri Bey, 6. Tümen Komutanı Nazif Bey ile 8. Tümen Komutanları Nuri ve Ali Rıza Beyler ve diğer nice isimsiz kahramanlar…

Gelibolu Yarımadası’ndaki muharebeler 19 Aralık 1915’e kadar devam etti. Çanakkale Kara Savaşları da, İtilaf Devletleri’nin tarihi bir yenilgisi ile sonuçlandı. Büyük Britanya İmparatorluğu, Rusya’da 1917 yılında gerçekleştirilen Bolşevik İhtilalini ve bunun sonucu olarak da, Rusya’nın 1. Dünya Savaşı’ndan çekilmesini önleyemedi.

Miralay Mustafa Kemal 10 Aralık 1915 günü bölgeden ayrıldı. İtilaf Devletleri de 19 Aralık 1915’de…

Yakup Kadri Çanakkale Savaşı sonrasında İstanbul’da yaşananları ise şöyle anlatmıştı: “İstanbul’un fethinden ve Viyana Muharebesi’nden beri Osmanlı saltanatının bütün harp tarihinin, belki bu kadar önemlisini kaydetmediği bir askeri başarıyı bize izah edecek tek bir söz söylenmiyor, tek bir satır yazılmıyordu. Bir sabah, gazetelerde çıkan bir resmi açıklama bize düşmanın sisten faydalanarak topraklarımızdan çekilip gittiğini bildirmekle yetinmişti. İstanbul halkı, hiç değilse, kendini kurtaranın bir resmini görmek istiyordu. Bir genç yazar, Ruşen Eşref, mensup olduğu bir mecmua namına onun ağzından Çanakkale destanın bazı safhalarını dinlemeye gitmişti. Fakat bu mülakatın çıktığı mecmua birkaç gün içinde ortadan yok edildi. Bir yıl geçmeden onun ismi bile unutuldu.”

27 Ocak 1916’da Mustafa Kemal Edirne’deki 16. Kolordu’nun komutasını devraldı. Şubat ayının sonuna doğru da İstanbul’a geldi. Harbiye Nezareti’nden beklediği daveti bile alamadı. Harbiye Nezareti tarafından yayımlanan “Harp Mecmuası”nın kapağına konulacak resmini, Enver Paşa baskıdan geri aldırdı. Sadece bir fotoğrafı dergi içinde yer aldı. Ancak ortada bir gerçek vardı: Ne yapılırsa yapılsın, tarihi gerçekler hep ayakta kalıyordu.

İngiliz yazar Alan Moorhead Gelibolu kitabında şunları yazacaktı: “O genç ve dahi Türk Şefinin (Mustafa Kemal) o esnada orada bulunması, müttefikler bakımından, talihin en acı darbelerinden birisidir.”

Çanakkale, Mehmet Emin Yurdakul’un dediği gibi, toprağı kanlı dağlar, yanık yerlerdir!..

Bu müthiş ve inanılmaz zaferi Türk Milleti’ne kazandıran bütün kahramanları, başta Miralay Mustafa Kemal olmak üzere bugün saygıyla ve minnetle bir kere daha anıyoruz.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi”nin 110. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günümüz kutlu olsun.

Source: Uğur Dündar


Bu eli kanlı terörist için iki çift laf etmeyecek misiniz?

ABD’LİLERLE YAKIN TEMAS

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısının SDG-YPG’yi kapsayıp kapsamadığı tartışılırken, SDG’nin üst düzey yöneticilerinden “Dilbirin” kod adlı Sabah Dali’nin, 23 askerimizin şehit edildiği saldırılarda yer aldığı ortaya çıktı. Teröristin, ABD eski Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Eric Kurilla’ya IŞİD hakkında brifing verdiği görüldü.

KANLI SALDIRIDA YER ALDI

PKK-YPG’li teröristlerin kontrol ettiği Suriye’nin kuzeyinde, Suriye Demokratik Güçler (SDG) elebaşı Mazlum Abdi’nin Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara ile yaptığı mutabakat sonrası gözler SDG içindeki PKK’lılara çevrildi. Bunlardan biri olan Sabah Dali’nin 2005-2013 yılları arasında Diyarbakır ve Bingöl’de 23 güvenlik görevlimizin şehit olduğu saldırılarda bizzat yer aldığı belirlendi.

İŞTE O HAİN SALDIRILAR

Terörİst Sabah Dali, halen SDG elebaşlarından Mazlum Abdi’nin yardımcılığını yapıyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı birliklerle IŞİD operasyonlarına katılan teröristin rol üstlendiği kanlı eylemler ise şöyle:

– 19 Kasım 2008: Diyarbakır Lice Kayacık Jandarma Karakolu’na bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Askerlerimiz İsmail Uygun ile Fevzi Güngör şehit düştü, 7 Mehmetçik yaralandı.

– 29 Nisan 2009: Lice Abalı Köyünde zırhlı personel taşıyıcı aracın geçişi sırasında uzaktan kumandalı mayın patlatıldı. Kahraman askerlerimiz Salih Akyürek, Onur Görmez, Emrah Polat, Erdal Oral, Zeynel Direkçi, İlhami Hardal, Murat Çavdar, Mehmet Ali Karaduman ve Miktat Beder şehit edildi.

– 12 Mayıs 2012: Hainler, Diyarbakır Kulp ile Muş Şenyayla arasında yol kesti, korucubaşı ve AKP İlçe Başkanı Veysel Çelik’i kaçırdı.

– 3 Haziran 2012: Lice’de mayınlı saldırı düzenlendi. İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ercan Kurt ile Uzman Çavuş Abdullah Açıcı şehit oldu.

– 12 Haziran 2012: Teröristler Kulp’ta yol kesti, kaymakam Kenan Erenoğlu ile 1 askeri kaçırdı.

– 22 Eylül 2012: Kulp-Muş arasındaki Darbi Yaylası’nda yol kesip 3 öğretmen kaçırıldı.

– 18 Eylül 2012: Muş-Bingöl karayolunda askeri konvoya saldırı düzenlendi. 10 Mehmetçik şehit düştü, 70 askerimiz yaralandı.

– 13 Ekim 2012: Teröristler, Muş-Kulp arasında Şenyayla’da yol kesip özel şirkete ait aracı yaktı. PKK propagandası yaptı.

TALİMATI KANDİL VERDİ

SÖZCÜ’nün güvenlik kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Abdi’nin yardımcılığını yapan hain, yıllarca Diyarbakır kırsalında terör saldırılarına katıldı. 2013’te çözüm sürecinde kendisine bağlı grupla önce Irak’ın kuzeyine geçti. Burada iki yıl kaldı. Zap, Metina ve Gara’da faaliyette bulunduktan sonra Kandil’deki PKK elebaşlarının talimatıyla Suriye’nin kuzeyindeki SDG’ye sorumlu olarak gönderildi.

12 YILDIR ARANIYOR

YPG’nin kadın yapılanması YPJ’de de etkin rol alan terörist Sabah Dali, 22 yıldır PKK’nın dağ kadrosunda bulunuyor. Güvenlik güçlerince yakalanan teröristlerin itiraflarına göre, yaralanan örgüt üyelerinin tedavisini Dali yapıyordu. Diyarbakır Lice’de çatışmada yaralanan terörist Dali hakkında “devletin birliğini bozmak, kamu görevlisini öldürmek” gibi suçlardan 12 yıldır yakalama kararı bulunuyor.

MAZLUM ABDİ’NİN YARDIMCISI

Örgüt içinde kritik görevler üstlenen ve Kandil’den gelen emirleri doğrudan uyguladığı tespit edilen Dali, yeni örgüt üyelerine eğitim veren bir sorumluydu. 2013’te Irak’a, oradan Suriye’ye geçerek SDG içinde IŞİD’le mücadele biriminin başına getirildi. Mazlum Abdi’nin yardımcısı olarak faaliyetlerini sürdürdü. SDG’nin stratejik planlamalarında söz sahibi olduğu, saha operasyonlarını yönettiği belirlendi.

İSTİHBARAT RAPORU DA SUNDU

ABD eski Genelkurmay Başkanı Milley, 2023 Mart’ında Haseke’deki El Hol Kampı’nı ziyaret ettiğinde, Dali kampın güvenliğinden sorumlu kişi olarak ona brifing verdi. Dali’nin kampa gelen CENTCOM Komutanı Kurilla ve diğer ABD’li generallerle sık sık görüştüğü, SDG kamplarında yabancı istihbaratçılarla temas kurduğu tespit edildi. Ayrıca, uluslararası aktörlere bölge hakkında rapor sunduğu ortaya çıktı.

Source: Özgür Cebe


Beyaz Saray: İsrail Gazze”ye saldırıları konusunda ABD”ye danıştı

Fox News”e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.

ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.

Leavitt, “Kıyamet kopacak.” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti.

İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne başlattığı saldırıda, ilk belirlemelere göre 100″den fazla kişi hayatını kaybetti.

Source:


İngiliz Bakan Lammy: (Gazze”ye yardımların engellenmesi) Bu uluslararası hukukun ihlalidir

Lammy, İngiltere Parlamentosunun Avam Kamarasında Kanada”da yapılan G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıda üyelerin Ukrayna”ya destek vermek için ortak bir zeminde buluşabildiğini aktaran Lammy, Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşkes konusunun masada olduğunu dile getirdi.

Ukrayna”nın bir barış yapılması konusunda ciddi ve samimi olduğunu vurgulayan Lammy, “G7 müttefiklerimiz ve biz, Ukrayna”nın kendi özgürlüğünü savunmasına verilen sarsılmaz destek konusunda hemfikiriz. Ukrayna”nın barış arayışına destekte hemfikiriz. Bunların gerçekleşmesi için yapılacaklar konusunda da hemfikiriz.” dedi.

Lammy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in bir karar vermesi gerektiğini belirterek, “Seçim yapması gereken Putin”dir. Sayın Putin, barış konusunda ciddi misiniz? Çatışmaları durduracak mısınız yoksa oyun oynamaya devam edip, Ukrayna”yı hırpalarken bir yandan da ateşkesten yana tavır mı alacaksınız? Sayın Putin”e uyarım şu, eğer ciddiyseniz koşulsuz ve tam bir ateşkesle bunu kanıtlayın.” diye konuştu.

Putin”in ateşkesi kabul edeceği yönünde bir sinyal alamadığını da kaydeden Lammy, “G7 toplantısı, Rusya”yı ciddi şekilde müzakere yapmaya itecek enstrümanları hazırlamamız konusunda yardımcı oldu. Kremlin”i beklemeyeceğiz. Ateşkesi reddederlerse oynayacak daha çok kartımız var.” ifadelerini kullandı.

Lammy, G7 toplantısında Rus enerji ve savunma sektörlerini hedef alacak yeni yaptırımları ele aldıklarını da ifade etti.

Ukrayna”nın ana gündem maddesi olduğu toplantıda Gazze”deki durumun da ele alındığını anlatan Lammy, esirlerin salıverilmesi ve insani yardımların Gazze”ye girişinin önemine işaret etti.

Gazze”ye yardımların girişinin engellenmesini “kabul edilemez” olarak nitelendiren Lammy, “İnsani yardımlar siyasi bir araç olarak kullanılmamalıdır. İsrail hükümetini bu duruşunu değiştirmeye çağırıyoruz.” dedi.

Lammy, Suriye”de geçiş sürecinin kapsayıcı olması gerektiğinin de altını çizerken ülkenin sahil bölgelerinde yaşanan olaylarla ilgili sorumluların hesap vermesi çağrısını tekrarladı.

Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Lammy, dondurulan Rus varlıklarıyla Ukrayna”nın borçlarının ödenmesi konusunda, “İngiltere”nin verdiği 2,26 milyar sterlinlik (Yaklaşık 107,5 milyar lira) kredinin 752 milyon sterlinlik (Yaklaşık 35 milyar lira) kısmı bu varlıklarla ödendi.” açıklamasını yaptı.

Lammy, İsrail”in Gazze”ye yardımların girişini engellemesiyle ilgili soruya ise “Bu, uluslararası hukukun ihlalidir. İsrail”in kendi güvenliğini sağlamak hakkıdır ama Gazze”ye son yardım 15 gün önce girdi. Yardımların eksikliği kabul edilemez.” yanıtını verdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Son dakika haberi… ABD”den skandal “Gazze” açıklaması: Bize danıştılar, kıyamet kopacak!

Son dakika haberi… Fox News”e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.”KIYAMET KOPACAK”Leavitt, “Kıyamet kopacak.” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti.İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne başlattığı saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu 190 kişi şehit oldu.

Source: Bahadır Alemdar


İsrail ateşkesi bozdu, Gazze”yi vurdu: En az 232 ölü

Son dakika: İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ne kapsamlı hava saldırıları başlattı. Saldırılarda Hamas komutanları ve Hamas”a ait yapıların hedef alındığı belirtildi.
İsrail Ordusundan yapılan açıklamada, Hamas” a ait hedeflerin vurulduğu bildirildi.
ATEŞKESİ BOZDU! EN AZ 232 ÖLÜ
Reuters”a konuşan bir Hamas yetkilisi İsrail”in ateşkesi tek taraflı sona erdirdiğini açıkladı. Saldırılarda en az 232 kişi hayatını kaybetti.

“İSRAİL ORDUSU, GENİŞ ÇAPLI BİR SALDIRI BAŞLATTI”
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı açıklada, “Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda, İsrail ordusu ve Shin Bet, Gazze Şeridi genelinde Hamas”a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı.” ifadesini kullandı.
İSRAİL”DE OKULLARA ARA VERİLDİ
İsrail Ordusu İç Cephe Komutanlığından yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi çevresindeki okullarda eğitime ara verildiği ve çiftçilerin sınıra yakın yerlerde çalışmasına izin verilmeyeceği aktarıldı.
Açıklamada, saldırıların gerektiği kadar devam edeceği ve hava saldırılarının da ötesine geçebileceği belirtildi.
ATEŞKESTEN SONRA İLK KAPSAMLI SALDIRI
İsrail”in saldırısı 19 Ocak”ta başlayan ateşkesten sonra gerçekleştirilen en büyük hava saldırısı olarak kayda geçti. İsrail ile Hamas arasında yaklaşık 2 aydır süren esir takası ve ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilememişti.

İsrail Başbakanlığı, Başbakan ve Savunma Bakanı”nın orduya Hamas”a karşı güçlü eylem talimatı verdiğini açıkladı.
İsrail savaş uçakları, ed-Derec Mahallesi”nde Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi”nde 3 evi bombaladı. İsrail savaş uçaklarının Gazze”nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kamplarını da hedef aldı.
Gazze”nin güneyindeki Han Yunus kentinin Abasan el-Kebira bölgesinde de İsrail saldırısı sonucu yaralananların olduğu bildirildi.
İsrail savaş uçaklarının bombardımanı nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çektiği kaydedildi.
BEYAZ SARAY: “SALDIRI ÖNCESİ TRUMP”A DANIŞILDI”
Fox News”e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.
ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.

“KIYAMET KOPACAK”
Leavitt, “Kıyamet kopacak.” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti.
HAMAS”TAN AÇIKLAMA
Hamas, Netanyahu ve hükümetinin Gazze Şeridi”nde savunmasız sivillere karşı savaşı yeniden başlattığını bildirdi.
Hamas”tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi”ne savaş açtığı belirtilerek “Gazze”ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu”yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi”ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu”yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi”ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu.

Hamas açıklamasında, BMGK”nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi”nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu.
Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise, İsrail”in Gazze Şeridi”nin çoğu bölgesini hedef alan saldırıların etkilerini yakından takip ettiklerine işaret edildi.
Bu içerik Devrim Karadağ tarafından yayına alınmıştır

Source: Devrim Karadağ


Son dakika: İsrail”in şok saldırıları sonrası Hamas”tan ilk açıklama!

Son dakika haberi… Hamas”tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi”ne savaş açtığı belirtildi.Gazze Şeridi”ndeki Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklamada, “Gazze”ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu”yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz.” ifadesi kullanıldı.Açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi”ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu”yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz.” denildi.Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi”ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu.Hamas açıklamasında, BMGK”nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi”nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu.Öte yandan Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”nin çoğu bölgesini hedef alan saldırıların etkilerini yakından takip ettiklerine işaret edildi.İsrail ordusu, Gazze”ye geniş çaplı saldırıların yeniden başlatıldığını duyurmuştu.

Source: Bahadır Alemdar


Büyük zafere görkemli kutlama

I. Dünya Savaşı”nın devam ettiği süreçte, Birleşik Krallık ve Fransa”nın başını çektiği itilaf devletleri Çanakkale Boğazı”nı aşarak İstanbul”a ulaşmaya çalışmış, güçlü Osmanlı savunması karşısında ağır kayıplar vererek 18 Mart 1915 tarihinde geri çekilmek zorunda kalmıştı. Büyük zafer tarihin de akışını değiştirmiş, Çarlık Rusya”yı yıkıma sürüklemiş, savaşı da uzatarak İngiltere ve Fransa”da iç krizi tetiklemişti. BOĞAZDA DEV GEÇİT TÖRENİ 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi”nin 110. yıldönümü, bugün çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Çanakkale”deki etkinlikler, sabah saatlerinde 21 pare top atışı ile başlayacak. Deniz Kuvvetleri”ne ait 12 gemi, Çanakkale Boğazı”nda geçit törenini icra ederek vatandaşları selamlayacak. TÜRK YILDIZLARI DA SAHNEDE Türk Yıldızları ise Çanakkale semalarında heyecan verici bir gösteriye daha imza atacak. Mehteran Birliği 18 Mart”ta Çanakkale”de, 19 Mart”ta ise Bozcaada”da konserler verecek. Özel gün kapsamında şehitliklere karanfiller bırakılacak, Kuran-ı Kerim okunacak, dualar edilecek. Ayrıca bu akşam Çanakkale Cumhuriyet Meydanı”nda fener alayı 20.45″te gerçekleştirilecek. ŞEHİTLER ABİDESİ”NDE TÖREN Şehitler Abidesi”nde bir anma programı da düzenlenecek. Çelenk sunumu ile başlayacak törende günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılacak, şiirler okunacak. Mehteran Birliği”nin Çanakkale Kordon Boyu”nda konseri de 17.00″de yapılacak. İRADEMIZİN EN GÜÇLÜ NİŞANESİDİR ÇANAKKALE VALİSİ ÖMER TORAMAN: Ecdadımızın bizlere bıraktığı bu şanlı mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak, en büyük sorumluluğumuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi”ni kutluyor; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. GEBZE”DEN ÇANAKKALE”YE PEDAL ÇEVİRDİLER Gebze Belediyesi”nin katkılarıyla düzenlenen 18 Mart Çanakkale Şehitleri Bisiklet Turu”na katılan sporcular, Çanakkale”de Güzide Gençlik Merkezi öğrencileri tarafından karşılandı. Gebze”den uğurlanan bisiklet kafilesi, 420 kilometrelik yolculuğun ardından Çanakkale Şehitliği”ne ulaştı. Sporcular, zaferin kazanıldığı cepheleri ve şehitlikleri ziyaret etti. 40 BİN LALE DİKİLDİ Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı”na bağlı ekipler, tüm noktalarda şehitliklerin bakım çalışmalarını gerçekleştirdi. Ayrıca Şehitler Abidesi”nin çevresine, Türk Bahçesi ve temsili şehitliklere Türk bayrağını simgeleyen kırmızı ve beyaz 20 bin şakayık fide ile 40 bin lale soğanı dikildi.

Source: Sabah


1 milyon çocuk kıtlıkla boğuşuyor

Siyonist İsrail rejimi Gazze Şeridi”nde insan haklarını ihlal etmeye devam ediyor. İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart”tan itibaren Gazze Şeridi”ne insani yardımların girişini durdurma kararı almıştı. UNICEF”in verilerine göre 16 gündür insani yardımların girişine izin verilmeyen Gazze Şeridi”nde 1 milyon çocuk açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalmış durumda. AMAÇ FİLİSTİNLİLERİ SÜRGÜN ETMEK Birleşmiş Milletler”in (BM) Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, İsrail”in Gazze”ye insani yardımların girişini engelleyerek bunu silah ve pazarlık kozu olarak kullandığını söyledi. İşgalci İsrail”in yardım ve mal girişini kapatmasının ardından Gazze Şeridi”nde “geniş çapta bir kıtlığın” yaşandığı, bunun devam etmesi durumunda sağlık sorunlarının artacağı uyarısında bulunuldu. Hastanelerin % 80″i yakıt ve malzeme sıkıntısından hizmet veremiyor. Uzmanlara göre İsrail, Gazze”de 2.1 milyon Filistinliyi sürgün etmek için insani yardımları engelliyor. Filistinliler ise “Ölsek de evlerimizden gitmeyeceğiz” diyor.

Source: Sabah


İsrail”den Gazze”de ateşkesi bitiren saldırı! ABD”den skandal açıklama

Beyaz Saray, İsrail”in bugün Gazze”ye düzenlediği saldırılar konusunda ABD”ye danıştığını açıkladı.Fox News”e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.Leavitt, “Kıyamet kopacak.” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti.İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne başlattığı saldırılarda 112 kişi hayatını kaybetmişti. Son dakika… Gazze”de sahur vakti İsrail katliamı! En az 200 şehit, yüzlerce yaralı var

Source: Www.star.com.tr


İran: ABD”ye ait keşif uçağı engellendi

İran”da güvenlik bürokrasisine yakınlığıyla tanınan “Nournews” adlı internet sitesinin haberine göre, ABD”ye ait MQ-4C tipi bir casus uçağı, İran”a ait uçakların engellemesinin ardından İran hava sahasının yakınından çekildi.Haberde, İran Silahlı Kuvvetlerinin, “Her türlü saldırıya karşı düşmanların Orta Doğu”daki çıkarlarına tam kapsamlı bir savunma ve şiddetli bir saldırıya hazır olduğunu” bildirdiği ifade edildi. İsrail”in Gazze”deki soykırım ve kuşatmasına tepki olarak Kızıldeniz”de İsrail”e mal taşıyan gemileri hedef alan Yemen”deki Husilere ağır saldırılar başlatan ABD”nin başkanı Donald Trump, Husiler”in saldırılarının İran”dan kaynaklandığını ve Tahran yönetiminin bunun “korkunç sonuçlarına” katlanmak durumunda kalacağını ifade etmişti.

Source: Www.star.com.tr


Fuad Hüseyin: İsrail ülkemize saldırı başlatma niyetinde

Hüseyin, Irak resmi devlet televizyonuna gündeme dair açıklamalarda bulundu.İsrail”in Irak”taki Şii milis güçlere yönelik olası saldırı ihtimallerine karşı konuşan Hüseyin, “Siyonist oluşumun (İsrail) Irak”a bir dizi saldırı başlatma niyetinde olduğuna dair mesajlar aldık.” dedi.Hüseyin, ABD”nin İran”a olası saldırısının etkilerinden de endişe ettiklerini kaydetti.Suriye ile ilişkiler bağlamında ise Hüseyin, “Irak siyasetinde yeni Suriye meselesine karışmama yönünde bir mutabakat var.” ifadesini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


İran reddedip uyardı: Ciddi sonuçları olur

İran resmi haber ajansı IRNA”ya göre, İran”ın BM Daimi Temsilcisi Said İravani, BM Güvenlik Konseyi”ne ilettiği mektupta, Trump başta olmak üzere ABD”li yetkililerin Tahran aleyhindeki “pervasız ve provokatif” açıklamalarını kesin bir dille reddettiklerini ve kınadıklarını belirtti.Trump”ın tehditlerine ilişkin, “Herhangi bir saldırgan eylemin korkunç sonuçları olacak ve bunun tüm sorumluluğu ABD”ye ait olacaktır.” ifadelerinin kullanıldığı mektupta, “Tahran”ın Yemen”deki Husilere silah tedarik ettiğine dair suçlamaların doğru olmadığı ve Yemenlilerin karar alma ve eylemlerinde bağımsız hareket ettiği” vurgulandı.Mektupta, ABD ve İngiltere”nin Yemen”e karşı saldırılarının bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün açık bir ihlali ve barış ve istikrara tehdit olarak nitelendirilirken ABD”nin saldırıları ve tehditlerine karşı Güvenlik Konseyi”ne gerekli adımları atma çağrısı yapıldı.İsrail”in Gazze”deki soykırım ve kuşatmasına tepki olarak Kızıldeniz”de İsrail”e mal taşıyan gemileri hedef alan Yemen”deki Husilere ağır saldırılar başlatan ABD”nin Başkanı Donald Trump, Husiler”in saldırılarının İran”dan kaynaklandığını ve Tahran yönetiminin bunun “korkunç sonuçlarına” katlanmak durumunda kalacağını ifade etmişti.

Source: Www.star.com.tr


Türkiye”den AB”ye “acil” çağrı: Güncellememiz gerekiyor

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Belçika Şubesi, Belçika”nın başkenti Brüksel”de iftar programı düzenledi.Türkiye”nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, MÜSİAD Belçika”nın Brüksel”deki Birmingham Etkinlik Merkezi”nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Türkiye-AB Gümrük Birliği”ni acilen güncellememiz gerekiyor.” dedi.Türkiye”nin Avrupa”nın bir parçası olduğunu ve AB”ye üyeliğin iki tarafa da katkı sağlayacağını belirten Kaymakcı, AB”nin Türkiye”nin en büyük ticaret ortağı, Türkiye”nin de AB”nin beşinci büyük ticaret ortağı konumunda olduğunu söyledi.Kaymakcı, AB-Türkiye arasında yıllık toplam ticaret hacminin 200 milyar avroyu aştığını anımsatarak, “Özellikle şimdi ticaret savaşlarından ve kurallara bağlı uluslararası sistemin ihlalinden bahsedilen bir dönemde Gümrük Birliği”nin güncellenmesi daha acil bir hal aldı.” diye konuştu.İş dünyası için önemli bir konunun da vize olduğuna işaret eden Kaymakcı, bazı iş insanlarının, şirket temsilcilerinin, öğrencilerin ve araştırmacıların vize gecikmeleriyle karşılaştıklarını anımsattı.Kaymakcı, Belçikalı yetkililerden ve Avrupa Parlamentosu üyelerinden vize serbestisini hızlandırmalarını, vize serbestisi gerçekleşene kadar da vize kolaylaştırma konusunda çalışmalarını istedi.MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı ise üretim gücü, lojistik avantajları, genç ve dinamik iş gücüyle Türkiye”nin Avrupa için stratejik bir ortak konumunda bulunduğunu belirterek, “Avrupa”nın uzun vadeli ekonomik çıkarları Türkiye ile daha güçlü bir işbirliğini gerekli kılmaktadır.” dedi.ABD ve Çin arasındaki ekonomik gerilimler, korumacı ticaret politikaları ve enerji arzı konusundaki belirsizliklerin Avrupa”nın ekonomik istikrarı açısından yeni açılımlar geliştirmesini zorunlu hale getirdiğini anlatan Asmalı, Avrupa”nın Türkiye ile ilişkileri daha fazla geliştirdiğinde küresel rekabet gücünü artıracağını, enerji güvenliğini ve tedarik zincirlerini güçlendireceğini ifade etti.Asmalı, dünyanın hızla değişen ekonomik dengelerinin yeni fırsatları ve zorlukları beraberinde getirdiğini, Türkiye ve Avrupa”nın bu süreçte ortak hareket etmesinin her zamankinden daha büyük önem taşıdığını söyledi.Son 5 yılda Türkiye”nin AB ile ticaret hacminin yaklaşık yüzde 60 civarında arttığını hatırlatan Asmalı, 210 milyar avroyu bulan ticaret hacminin Türkiye”nin Avrupa ekonomisinin bir parçası olduğunu açıkça ortaya koyduğunu anlattı.Asmalı, Avrupa”yla olan ticareti artırmaya, yeni ortaklıklar geliştirmeye ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemeye kararlı olduklarını sözlerine ekledi.İftar programına Brüksel Başkent Bölge Başbakanı Rudi Vervoort, Türkiye”nin Brüksel Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Mehmet Özgür Çakar, Brüksel Başkonsolosu Onur Sevim, MÜSİAD Kurucu Başkanı ve Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, MÜSİAD Belçika Başkanı Hayri Apaydın ile çok sayıda Belçikalı siyasetçi, Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi ve iş insanları katıldı.

Source: Www.star.com.tr


Son dakika: İngiltere”den şaşırtan Gazze çıkışı!

Son dakika haberi… Lammy, İngiltere Parlamentosunun Avam Kamarasında Kanada”da yapılan G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.”KABUL EDİLEMEZ”Gazze”ye yardımların girişinin engellenmesini “kabul edilemez” olarak nitelendiren Lammy, “İnsani yardımlar siyasi bir araç olarak kullanılmamalıdır. İsrail hükümetini bu duruşunu değiştirmeye çağırıyoruz.” dedi.Lammy, Suriye”de geçiş sürecinin kapsayıcı olması gerektiğinin de altını çizerken ülkenin sahil bölgelerinde yaşanan olaylarla ilgili sorumluların hesap vermesi çağrısını tekrarladı.Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Lammy, dondurulan Rus varlıklarıyla Ukrayna”nın borçlarının ödenmesi konusunda, “İngiltere”nin verdiği 2,26 milyar sterlinlik (Yaklaşık 107,5 milyar lira) kredinin 752 milyon sterlinlik (Yaklaşık 35 milyar lira) kısmı bu varlıklarla ödendi.” açıklamasını yaptı.Lammy, İsrail”in Gazze”ye yardımların girişini engellemesiyle ilgili soruya ise “Bu, uluslararası hukukun ihlalidir. İsrail”in kendi güvenliğini sağlamak hakkıdır ama Gazze”ye son yardım 15 gün önce girdi. Yardımların eksikliği kabul edilemez.” yanıtını verdi.Toplantıda üyelerin Ukrayna”ya destek vermek için ortak bir zeminde buluşabildiğini aktaran Lammy, Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşkes konusunun masada olduğunu dile getirdi.Ukrayna”nın bir barış yapılması konusunda ciddi ve samimi olduğunu vurgulayan Lammy, “G7 müttefiklerimiz ve biz, Ukrayna”nın kendi özgürlüğünü savunmasına verilen sarsılmaz destek konusunda hemfikiriz. Ukrayna”nın barış arayışına destekte hemfikiriz. Bunların gerçekleşmesi için yapılacaklar konusunda da hemfikiriz.” dedi.Lammy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in bir karar vermesi gerektiğini belirterek, “Seçim yapması gereken Putin”dir. Sayın Putin, barış konusunda ciddi misiniz? Çatışmaları durduracak mısınız yoksa oyun oynamaya devam edip, Ukrayna”yı hırpalarken bir yandan da ateşkesten yana tavır mı alacaksınız? Sayın Putin”e uyarım şu, eğer ciddiyseniz koşulsuz ve tam bir ateşkesle bunu kanıtlayın.” diye konuştu.Putin”in ateşkesi kabul edeceği yönünde bir sinyal alamadığını da kaydeden Lammy, “G7 toplantısı, Rusya”yı ciddi şekilde müzakere yapmaya itecek enstrümanları hazırlamamız konusunda yardımcı oldu. Kremlin”i beklemeyeceğiz. Ateşkesi reddederlerse oynayacak daha çok kartımız var.” ifadelerini kullandı.Lammy, G7 toplantısında Rus enerji ve savunma sektörlerini hedef alacak yeni yaptırımları ele aldıklarını da ifade etti.Ukrayna”nın ana gündem maddesi olduğu toplantıda Gazze”deki durumun da ele alındığını anlatan Lammy, esirlerin salıverilmesi ve insani yardımların Gazze”ye girişinin önemine işaret etti.

Source: Bahadır Alemdar


O ülkeyi hedef aldı! “ABD olmasaydı Almanca konuşuyor olurlardı”

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında bir Fransız politikacının ABD ’nin artık Özgürlük Heykeli’nin temsil ettiği değerleri benimsemediği gerekçesiyle New York’taki heykelin Fransa’ya iade etmesi gerektiğine yönelik açıklamalarına cevap verdi. “ABD OLMASAYDI ALMANCA KONUŞUYOR OLURLARDI” ABD Başkanı Donald Trump’ın Özgürlük Heykeli’ni Fransa’ya iade edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya cevap veren Leavitt, ” Kesinlikle hayır. Ve ismi belirtilmeyen bu düşük seviyeli Fransız siyasetçiye bir tavsiyem var. ABD olmasaydı Fransızlar, halihazırda Almanca konuşuyor olurdu. Bu yüzden ülkemize karşı son derece minnettar olmalılar ” dedi. NE OLMUŞTU? Açıklamaya konu olan talep, Fransız parlamenter Raphal Glucksmann’dan gelmişti. Pazar günü yaptığı açıklamada Glucksmann, ABD’nin artık Fransa’nın Özgürlük Heykeli’ni ABD’ye hediye etmesine vesile olan değerleri temsil etmediğini öne sürerek Özgürlük Heykeli’nin ülkesine iade edilmesini istemişti. Glucksmann, ” Diktatörlerin yanında yer almayı seçen ve bilimsel özgürlüğü savunan araştırmacıları işten çıkaran Amerikalılara söyleyeceğimiz bir şey var. Özgürlük Heykeli’ni bize geri verin ” demişti. ABD’nin New York kentindeki Özgürlük Heykeli, ABD’nin bağımsızlığı ve iki ülke arasındaki ilişkileri kutlamak amacıyla 1886 yılında Fransa tarafından ABD’ye hediye edilmişti.

Source: Türkiye Gazetesi


Cenevre”de Türkiye”nin de olduğu kritik zirve! Türk tarafından dikkat çeken mesaj

Genişletilmiş formatlı gayriresmi Kıbrıs toplantısı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres”in heyet başkanları için verdiği akşam yemeğiyle başladı.Yemeğin ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görüşmede Kıbrıs meselesinin yanı sıra diğer konuları da ele aldıklarını kaydetti.Tatar, Kıbrıs meselesinin çok uzun bir konu olduğunu ve dünyadaki birçok konuyla meşgul olan BM”nin Kıbrıs meselesine de pozitif bakması gerektiğini söyledi.Kıbrıs Türkleri ile Rumlar arasındaki işbirliğinin önemine işaret eden Tatar, “Şu anda iki yakın tarafın işbirliğine odaklanıyoruz. Hep geçmişi unutmak ve ileriye bakmak gerektiğini söylüyorum. Yapıcı ve bize yakışır bir şekilde ileriye nasıl bakacağımızı, bütün değerlerimiz ve çabalarımızla memleketimizin geleceğini nasıl şekillendirebileceğimize odaklanmalıyız. Türkiye”nin desteği bizim için önemli. Sayın Genel Sekreter Antonio Guterres”in, Kıbrıs”taki mesele ve sorunların giderilmesi için daha fazla gayret etmesi lazım.” ifadelerini kullandı.Tatar, bu toplantının misyonunun Ada”daki işbirliği kültürünün geliştirilmesi olduğunu vurgulayarak, mesajlarının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yetkilileri tarafından da anlaşılmasını umduklarını dile getirdi.Guterres tarafından bir otelde verilen yemeğe, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, GKRY lideri Nikos Hristodulidis, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığında Avrupa ve Kuzey Amerika”dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty beraberindeki heyetler katıldı.- GÖRÜŞMELER BUGÜN DE SÜRECEKKıbrıs meselesinde ileriye dönük bir yol belirlenmesi için görüş alışverişinde bulunulması öngörülen toplantı, bugün de devam edecek.Guterres, görüşmelerin ikinci gününde, sabah saatlerinde heyetlerle ayrı ayrı bir araya gelecek. Genel Sekreter ile yapılacak ikili toplantılarda heyet başkanlarına 5 kişi eşlik edecek.Daha sonra TSİ 13.30″da BM Cenevre Ofisi”nde tüm tarafların katılımıyla Kıbrıs konulu genişletilmiş formattaki toplantı başlayacak ve toplantının TSİ 16.30″da sona ermesi öngörülüyor.Öncesinde “aile fotoğrafı” çekilecek toplantı, Guterres”in açılış konuşmasıyla başlayacak ve daha sonra heyet başkanları söz alacak.Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Tatar, BM Cenevre Ofisi”nde basın toplantısı düzenleyecek.BM Genel Sekreteri Guterres”in ise görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenlemesi öngörülmüyor.- TARAFLAR ARASINDA ORTAK ZEMİN YOKKıbrıs”taki taraflar arasında ortak zeminin bulunmaması, Kıbrıs görüşmelerinde resmi müzakere sürecine geçilmesinin önünde engel teşkil ediyor.Türk tarafı, özellikle Ekim 2020″de KKTC”de Ersin Tatar”ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle, “egemen eşitliğe ve Kıbrıs”ta iki devletin işbirliğine dayalı çözüm” tezini savunuyor.Bu çerçevede Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözümün önünü açacak resmi müzakerelerin başlaması için öncelikle Kıbrıs Türklerinin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesinin gerektiği vurgulanıyor.Bu tez, gerek Tatar gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililer tarafından başta BM olmak üzere uluslararası tüm muhataplara aktarıldı ve aktarılmaya devam ediliyor.Kıbrıs Rum kesimi yetkilileri ise daha önce uzun yıllar müzakere edilen, iki toplumlu, iki kesimli ve iki kurucu devletli federasyon modelini desteklemekte ısrarlı olduğunu bildiriyor.Daha önce Türk tarafının iyi niyeti ve pozitif yaklaşımına rağmen birçok kez müzakere masasında bu çözüm modelini reddeden Rum kesiminin bu tutumu eleştiriliyor.

Source: Www.star.com.tr


İsrail, Gazze’ye saldırılara yeniden başladı! “Cehennemin kapıları açılacak”

09:26 | Ölen ve kaybolanların sayısı 322″yi aştı
Gazze”deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail”in Gazze”deki ateşkes anlaşmasını hiçe sayarak, uluslararası ve insani tüm anlaşmaları ihlal ederek sivillere yönelik soykırımı sürdürdüğü belirtildi. Açıklamada, İsrail”in Gazze”ye 5 saat boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin ve kaybolanların sayısının 322″yi aştığı ve onlarca yaralının olduğu kaydedildi.
08:27 | İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 200″ü aştı
Filistin haber ajansı WAFA”nın sağlık kaynaklarına dayandırdığı habere göre, İsrail”in Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda 200″den fazla Filistinli yaşamını yitirirken, çok sayıda kişi de yaralandı.
07:24 | İsrail: Cehennemin kapıları açılacak

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, yaptığı açıklamada, Hamas”ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle saldırıları yeniden başlattıklarını söyledi.
Katz, “Hamas esirlerin tamamını serbest bırakmazsa Gazze”de cehennemin kapıları açılacak” ifadelerini kullandı. İsrail ordusu, Gazze”ye yönelik yoğun hava saldırıları gerçekleştirirken, saldırıların süreceğini belirten Katz, hedeflerine ulaşana kadar operasyonlara devam edeceklerini dile getirdi.
06.40 | Ölenlerin sayısı 190″a çıktı
Görgü tanıkları, İsrail ordusunun, yerinden edilen Filistinlilerin çadırları ve sığındığı okullar ile sivillerin evleri dahil olmak üzere Gazze Şeridi”ni yoğun bir şekilde bombaladığını belirtti. Gazze”de sağlık alanındaki kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail”in Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda en az 190 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı.

05:53 | Beyaz Saray: İsrail saldırıları konusunda ABD”ye danıştı
Fox News”e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu. ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi. Leavitt, “Kıyamet kopacak” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti. İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne başlattığı saldırılarda 112 kişi hayatını kaybetmişti.
05:01 | Hamas: Netanyahu esirlerin hayatını belirsizliğe sürüklüyor
Gazze Şeridi”ndeki Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklamada, “Gazze”ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu”yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi”ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu”yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz” denildi.
Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi”ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”ne (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu.
Hamas açıklamasında, BMGK”nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi”nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu. Öte yandan Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”nin çoğu bölgesini hedef alan saldırıların etkilerini yakından takip ettiklerine işaret edildi.
04:47 | İsrail: Saldırılar artırılarak sürdürülecek
İsrail Başbakanlık Ofisi”nden yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ın Gazze”de “Hamas”a karşı güçlü bir şekilde harekete geçme talimatı verdiği” ifade edildi. Hamas”ın Gazze”deki İsrailli esirleri serbest bırakmayı ve arabuluculardan aldığı teklifleri reddettiği öne sürülen açıklamada, saldırıların da bu nedenle başlatıldığı ifade edildi.
İsrail ordusunun Gazze”de Hamas”a ait noktalara saldırı düzenlediği iddia edilen açıklamada, İsrail”in bu şekilde 7 Ekim 2023″ten bu yana ulaşamadığı hedeflerine ulaşmayı ve Gazze”deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçladığı kaydedildi. Açıklamada, ateşkesi bozan İsrail”in Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceği aktarıldı. Saldırıların planının geçen hafta sonu İsrail ordusu tarafından hazırlandığı ve siyasi kademe tarafından onaylandığı belirtildi.
03:50 | İsrail, Gazze”ye yeniden saldırıların başlatıldığını duyurdu
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze”ye yeniden saldırıların başlatıldığını duyurdu. Adraee, “Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda İsrail ordusu ve İç güvenlik teşkilatı Shin-Bet (Şabak), Gazze Şeridi genelinde Hamas”a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı” ifadesini kullandı.

Source: Dünya Gazetesi


İsrail Gazze”ye saldırdı, Hamas”tan ilk açıklama geldi! “Acil toplantı” çağrısı

İsrail ile Hamas arasında 19 Ocak”ta başlayan ateşkes, gece saatlerinde İsrail tarafından tek taraflı olarak sona erdirildi. Gazze Şeridi”ne kapsamlı saldırı başlatan İsrail, Hamas komutanlarını ve Hamas”a ait yapıları hedef aldığını açıkladı. Kaynaklar ise Gazze”de çocuklar dahil olmak üzere en az 200 kişinin öldüğünü bildirdi. “ESİRLERİN AKIBETİNİ BELİRSİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR” Bombardımanın yeniden başlaması üzerine Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin Gazze Şeridi”nde savunmasız sivillere karşı savaşı yeniden başlattığını bildirdi. Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklamada, “Gazze”ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu”yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi”ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu”yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz” denildi. BMGK”YA KRİTİK ÇAĞRI Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi”ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu. Hamas açıklamasında, BMGK”nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi”nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu. Öte yandan Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail”in Gazze Şeridi”nin çoğu bölgesini hedef alan saldırıların etkilerini yakından takip ettiklerine işaret edildi. İsrail ordusu, Gazze”ye geniş çaplı saldırıların yeniden başlatıldığını duyurmuştu.

Source: Türkiye Gazetesi


Trump ile Putin ne konuşacak?

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray a geri dönmeden önce ve 20 Ocak günü başkanlık koltuğuna oturduktan sonra 3 yıldır süren Rusya-Ukrayna Savaşı nı sona erdirmek için temaslarını yoğun bir şekilde sürdürdü. Trump, bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek ve bu görüşmede Putin in ABD nin ateşkes teklifine destek olmasına umuyor. Kremlin den de dün gelen açıklamada, görüşmeye ilişkin hazırlıkların sürdüğü ifade edildi. Beyaz Saray, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy nin Rus güçleri ülkesini vurmaya devam ederken Putin e şüpheyle yaklaşmasına rağmen barışın yakın olduğu konusunda iyimser. Trump Pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya da kötü bir durum var ve Ukrayna da da kötü bir durum var. Bir ateşkes ve barış anlaşması üzerinde çalışıp çalışamayacağımıza bakacağız. Ve bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. dedi. Trump-Putin görüşmesine hazırlık olarak, Trump ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff geçen hafta Moskova da Putin ile ABD nin ateşkes önerisini görüşmek üzere bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suudi Arabistan daki görüşmeler sırasında üst düzey Ukraynalı yetkilileri ateşkes çerçevesini kabul etmeye ikna etmişti. Trump, Washington ve Moskova nın çatışmaları sona erdirme anlaşmasının bir parçası olarak Ukrayna ve Rusya arasında belirli varlıkların paylaştırılması konusunda görüşmeye başladığını söyledi. Trump, Putin ile yapacağı görüşmede toprak ve enerji santrallerinin takasının görüşmenin bir parçası olacağını söyledi. Seçim kampanyası sırasında savaşı hızla sona erdirme sözü veren Trump, zaman zaman Putin ile olan ilişkisini övdü ve savaştan Ukrayna yı sorumlu tuttu. ZELENSKIY: PUTİN EVET DİYEMİYOR Zelenskiy, dün gece yaptığı konuşmada Putin in barışa hazır olduğundan şüphe duyduğunu açıkça belirtti. Zelenskiy, Yaklaşık bir haftadır, dünyadaki herkes için, hatta üç yıldır gerçeği kabul etmeyi reddedenler için bile, bu savaşı sürdüren ve uzatanın Putin olduğu apaçık ortada. Putin, bir haftadır kendisine sunulan ateşkes teklifine evet cevabı veremiyor. dedi. Trump ise defalarca kartların Putin de olduğunu ve Zelenskiy de olmadığını söyledi.

Source: Habertürk


Tehdit etti: “Cehennemin kapıları açılacak”

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, yaptığı açıklamada, Hamas”ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle saldırıları yeniden başlattıklarını öne sürdü.
Katz, “Hamas esirlerin tamamını serbest bırakmazsa Gazze”de cehennemin kapıları açılacak.” ifadesini kullandı.
Şiddetli saldırılar düzenleyecekleri tehdidinde bulunan Katz, hedeflerine ulaşana kadar saldırıları sürdüreceklerini kaydetti.
232″DEN FAZLA FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda 190″dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusunun, yerinden edilen Filistinlilerin çadırları ve sığındığı okullar ile sivillerin evleri dahil olmak üzere Gazze Şeridi”ni yoğun bir şekilde bombaladığı aktarıldı.
İsrail ordusu, siyasi kademenin talimatları doğrultusunda Gazze”ye geniş çaplı saldırıların yeniden başlatıldığını duyurmuştu.

İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, saldırıların Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ın talimatlarıyla başlatıldığı ifade edilmişti.
Ateşkesi bozan İsrail”in Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceği aktarılmıştı.

Bu içerik Devrim Karadağ tarafından yayına alınmıştır

Source: Devrim Karadağ


Erdoğan-Trump görüşmesinde tarih belli oldu

Birkaç gün önce bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump yakın zamanda yeniden temas kuracak.
Bloomberg”de yer alan habere göre ikilinin görüşmesi nisan ayının sonunda gerçekleşecek.

Pazar günü iki liderin gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Türkiye”nin F-35 programına yeniden dahil edilmesi ve yeni F-16 savaş uçaklarının satışının tamamlanması gibi konular ele alınmıştı.
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile görüştüGündem

Source: Dünya Gazetesi


Fadime Özkan yazdı: PKK ve DEM parazit yapıyor

PKK kurucusu terörist başı Öcalan”ın terör örgütüne verdiği “silah bırakın, örgütü feshedin” talimatı –bütün homurtulara, uğultulara, tevil çabalarına rağmen- önce PKK, sonra PKK”nın Suriye kolu tarafından kabul edildi, “uyacağız” dendi. Çeşitli zikzaklar olsa da bu iş böyle.Terör yapılanmasının iki kolu da bunu dünyaya böylece deklare etti. YPG-PKK Şam ile entegrasyonu içeren bir anlaşmaya imza da attı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın ifade ettiği gibi sürece tuzaklanan durumların olup olmadığını zamanla göreceğiz. Türkiye”nin tutumu net, tahammülü ise sınırlı.Fakat PKK”nın aklını çelen, terör örgütüne yeni sahiplik ve koruma vaat edenler de yok değil. Fitne kol geziyor. Soykırımcı, savaş suçlusu İsrail ile kaybettikçe agresifleşen İran özellikle…Lakin ne İsrail, ne İran kendi güvenli geleceğinden emin. Her iki ülkede de korku kol geziyor. İran bir kez daha ABD”nin hedef tahtasında… Hal böyleyken kendi derdine derman olamayandan medet ummak PKK”nın son isabetsiz ve çaresiz çırpınışı…DEM VE PKK AYNI AĞIZLA KONUŞUYORPKK elebaşlarının, bazı DEM partililerin son günlerde bir kez daha “ama önce şartlar oluşturulsun, yasal düzenleme yapılsın, biz daha sonra bırakırız silahı” türünden sızlanmaları içinde bulundukları durumu hiç anlamadıklarını gösteriyor.DEM heyetinin parti gruplarına yaptığı ziyaretten sonra kamuoyuna yaptıkları açıklamalar içine düştükleri yanlışı gösteriyor. Daha dün AK Parti ve MHP ziyaretinin ardından yaptıkları açıklamada DEM Parti şartlar öne sürdü.Öcalan”ın “silah bırakın” mektubuyla İmralı”da verilen o tarihi fotoğrafta yüzü gülmeyen tek kişi olan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Öcalan”ın PKK ile iletişim kurması ve kongre ortamının sağlanması gerektiği” yönündeki taleplerini kamuoyuna aktardı.Aynı şatları PKK yöneticileri de aynen böyle dile getiriyor.ÖCALAN”IN GÖRDÜĞÜ, ÖRGÜTÜN GÖREMEDİĞİBir adada, kapatıldığı hücrede, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken Öcalan”ın bile o şartlarda gördüğü gerçeği göremeyen bir örgüt ve parti kafası var hala. Terörist başının talimatını ve örgüt özeleştirisini savsaklamaya, güya Türkiye”yi atlatmaya çalışıyorlar.Oysa Türkiye Cumhuriyeti devleti onlara son kez “ölümsüz çıkış” fırsatı sunuyor. Sündürmeden, mızmızlanmadan, ayak sürümeden İmralı”dan gelen talimata uyması gerekiyor terör örgütünün.Yoksa kısa bir süre için bekletilmekte son bulacak onları.DEM parti içindeki çatlaklar DEM”in sivil siyasetten çok silahlı dayatmaya yakın olduğunun da ispatı. PKK ile birlikte DEM Parti de silah bırakmadan “terörsüz Türkiye” hedefine tam olarak ulaşmış olmayacağız.NEVRUZ”DA BİN YILLIK KARDEŞLİKCumhurbaşkanı Erdoğan”ın siyasi hayatı boyunca mücadele ettiği alanların başında geliyor “terörsüz Türkiye” hedefi. Türkiye siyasetini ve hassaten bu meseleyi yakından takip edenler çok iyi bilirler ki Erdoğan, Başbakanlık döneminden itibaren hem demokratik açılımlarla terörün zemin bulabileceği sorun alanlarını kurutarak hem de terör örgütüyle etkili mücadele ederek bugün ulaşılan “fesih-silah bırakma” aşamasını hazırlayan kişidir.Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hayatını riske atarak, sadece elini değil gövdesini taşın altına koyarak sağladı bunu.PKK”yı ve sahiplerini bu sona mecbur etti; Türkiye”yi ikna etti. O açıdan hakkı büyüktür, teslim etmek gerekir.Son etapta ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin aldığı inisiyatif çok kıymetli. 1 Ekim”de DEM”lilere uzattığı elin, 22 Ekim”de “Öcalan PKK”yı feshetsin, gerekirse DEM grubuna hitap etsin” sözlerinin devamıdır bugün konuştuğumuz gelişmeler.Nitekim Cumhurbaşkanı dün akşam yaptığı konuşmada “Terörsüz Türkiye girişimizle Türkiye”nin 40 yılına mal olan musibetin çözümü için cesur bir adım attık” derken uzun bir sürecin, kıymetli emeklerin özetini geçiyordu.AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik”in dün duyurduğu Nevruz müjdesi bu arka planda okunmalı. Çelik”in aktardığına göre 21 Mart”ta İstanbul”da yapılacak Nevruz kutlamasına Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılacak ve Nevruz bir “kardeşlik bayramı” olarak kutlanacak.Türklerle Kürtlerin bu coğrafyada her kritik dönemeçte birbirinden yana tercihte bulunmasının temelinde bu kardeşlik var.Kudüs fatihi Kürt Selahattin”in, Malazgirt kahramanı Türk Alparslan”ın, Osmanlı”nın savaştığı her cephede, sonra Kurtuluş Savaşında, sonra terörle mücadele yıllarında şehitliklerde yan yana yatan Türk ve Kürt civanların kardeşliği bu.Toprağı “vatan” yapan bu azimde; her aşkla, evlilikle, akrabalıkla kanlarımızı karıştıran “gönülde”, ortak geçmişte ve ortak gelecekte var bu kardeşlik.Terörsüz Türkiye hedefi gerçekleştiğinde, bin yıllık hakikatimize kan sıçratmaya çalışanlara rağmen kardeşliğimize bin yıllık bir mühür daha vurulmuş olacak.

Source: Fadime Özkan


İsrail, Gazze”ye yönelik saldırılarını artırarak sürdüreceğini açıkladı

İsrail Başbakanlık Ofisi”nden yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ın Gazze”de “Hamas”a karşı güçlü bir şekilde harekete geçme talimatı verdiği” ifade edildi. Hamas”ın Gazze”deki İsrailli esirleri serbest bırakmayı ve arabuluculardan aldığı teklifleri reddettiği öne sürülen açıklamada, saldırıların da bu nedenle başlatıldığı ifade edildi. İsrail ordusunun Gazze”de Hamas”a ait noktalara saldırı düzenlediği iddia edilen açıklamada, İsrail”in bu şekilde 7 Ekim 2023″ten bu yana ulaşamadığı hedeflerine ulaşmayı ve Gazze”deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçladığı kaydedildi. Açıklamada, ateşkesi bozan İsrail”in Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceği aktarıldı. Saldırıların planının… Saldırıların planının geçen hafta sonu İsrail ordusu tarafından hazırlandığı ve siyasi kademe tarafından onaylandığı belirtildi.

Source: Internet Haber


Resul Tosun yazdı: 18 Mart”ın gerçek kahramanları

Bugün Çanakkale Deniz Zaferi”nin 110. yıl dönümü. 20. yüzyılın en büyük savaşlarından ilki olan Çanakkale savaşlarında Osmanlının 2 zaferi vardır: Birincisi 19 Şubat 1915″de başlayıp 18 Mart”ta yenilmez zannedilen düşman gemilerinin kiminin batırıldığı, kiminin yan yatırıldığı kiminin savaş alanı dışına kaçmaya zorlandığı Deniz Zaferi”dir.İkincisi de 25 Nisan 1915″te başlayıp 8 Ocak 1916″da biten Çanakkale Kara Savaşları”dır.18 Mart 1915 günü elde edilen büyük deniz zaferinin asıl kahramanları, başta boğaz savunmasının devam etmesi kararını sağlayan devrik Sultan II. Abdulhamid”dir. İkinci olarak da savaşın seyrini değiştirip zafer yolunu açan, Müstahkem Mevki Komutanı Cevad Paşa, Müstahkem Mevki Mayın Grubu Komutanı Binbaşı Nazmi, Nusret gemisi mürettebatı ve kıyılardaki topçularımızdır.Evet, eğer devrik sultan II. Abdulhamid”in tarihi tavrı olmasaydı İttihat ve Terakkiciler ta baştan boğaz savunmasını terk etmişlerdi.19 Şubat 1915 tarihinde düşman donanması Çanakkale Boğazı”na hücum etmeye başlamış, boğazın girişini ele geçirmişlerdi. Donanma Komutanı Amiral Carden İngiltere”ye bir telgraf çekerek, “14 gün sonra İstanbul”da olacağız” diye yazmıştı.İttihatçılar artık savunmamızın dayanamayacağına inanmışlar başkent İstanbul”un boşaltılarak Eskişehir ve Konya”ya nakledilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına karar vermişlerdi. Eskişehir ve Konya”da padişahın meclisin ve bakanların yerleşeceği binalar ayarlanmış tefrişi yapılmıştı. Hangi vasıtalarla intikal edileceği planlanmış ve cepheden her 10 dakikada durum raporu istenmiştir. Cephedeki durum her on dakikada doğrudan sadrazama bildiriliyordu.Anadolu”ya geçme planları yapılmıştı ama bir sorun vardı. İttihatçıların tahttan indirdikleri sabık sultan II. Abdulhamid Beylerbeyi sarayında zorunlu ikamete tabiydi ve onu da götürmek gerekiyordu. İstanbul”da bırakılırsa işgal güçleri onu padişaha karşı kullanabilirdi. Fakat 33 sene memleketi idare etmiş dirayetli Sultana bunu kim anlatacak ve kim ikna edecekti.Tartışmalardan sonra Dahiliye Nazırı Talat Paşa”dan oluşan bir heyet durumu Beylerbeyine giderek anlatma kararı verdi. Gittiler gerekli protokolden sonra Abdulhamid Han paşayı kabul ettiği salona geldi. Paşa durumun nezaketini anlattı. Sabık Sultan paşanın sözü bitince konuşmaya başladı.”Şevketli biraderimin hak-i paki şahanelerine arz-ı ubudiyet ederim. Endişeleri gayri varittir. Eğer dokunulmamış ise Çanakkale”yi ben zamanında fevkalade tahkim etmiştim. Oradan hiçbir donanmanın geçmesi kabil değildir. Amma farzı muhal olarak öyle bir felaket başa geldiği takdirde Hakan”ın yapacağı şey tacını tebaasını terk ile kaçma zilletini işlemek değil, eyvanı payitahtının taşları altında canını feda etmektir. Hazreti Fatih bu beldeyi küffar elinden fethettiği zaman Bizans imparatoru Kostantin kaçmayıp harp ede ede yıkılan kalelerinin altında can vermek kahramanlığını göstermiştir. Biz Fatih”in soyu Kostantin”den geri kalmayız. Zat-ı şahaneye böylece arz edin müsterih olsunlar ve ezeli iradeye boyun eğsinler. Şuradan şuraya kımıldamasınlar. Düşman buraya giremez. Bana gelince ben artık bir yere gitmem. Yegane arzum burada ölmektir. Biraderimden ve hükümet-i seniyyeden bu arzuma yardımcı olmalarını dilerim.” der herhangi bir cevaba mahal bırakmadan kalkıp odadan çıkarak görüşmeyi bitirir.Paşa sarayı terk ederken “aldık mı ağzımızın payını” anlamında sözler sarf ederek döner.33 yıl Osmanlı mülkünü idare etmiş bu tedbirle padişahın kararlı ve isabetli davranışıdır ki Çanakkale Boğazı”nın geçileceği ihtimaline kanaat getiren maceracı İttihat ve Terakki iktidarını da bu riskli karardan vazgeçirmiştir.Osmanlı donanmasının döktüğü 350 civarındaki bütün mayınları temizleyip 18 Mart sabahı topyekün saldırıya geçip boğazı aşarak İstanbul”u işgali planlayan düşman donanmasının hiç beklemediği tedbiri Müstahkem Mevki Komutanı Cevad Paşa alır.Her ihtimale karşı yedekte tuttuğu 26 mayını gece Karanlık Liman”a gizlice döşenmesi emrini verir.18 Mart zaferimizin asıl kahramanı işte bu Nusret gemisi ve onun fedakar mensuplarıdır.Ertesi gün yani 18 Mart 1915 sabahı Anadolu ve Rumeli kıyalarını tarayarak sabah 10.30″da hareket geçen görkemli donanma ateş kusmaya ve Osmanlı canibinden karşılık verilmeye başlandı.Düşman gemileri hiçbir şeyden şüphelenmeden gece mayın döşenen Karanlık Liman”da rahatlıkla seyrediyorlar ve büyük infilaklarla sarsılıyor, kimi aldığı yaralarından dolayı hemen batıyor, kimi onarılamayacak yaralar alarak savaş alanını terk ediyordu.Evet, 18 Mart Çanakkale Deniz zaferinin seyrini değiştiren Nusret gemisidir.Asıl anmamız gerekenler Müstahkem Mevki Komutanı Cevad Paşa, Müstahkem Mevki Mayın Grubu Komutanı Binbaşı Nazmi, Nusret Mayın Gemisi Süvarisi Önyüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey, Nusret”in Güverte Yüzbaşışı Hüseyin, Önyüzbaşı Birinci Çarkçı Ali, Önyüzbaşı ikinci Çarkçı Yüzbaşı Hasan, Elektrik Subayı Teğmen Hasan ve Abdullah, Top Subayı Teğmen Kadri ve 54 kahraman erdir.Ve tabii ki Anadolu ve Rumeli yakasındaki kahraman topçularımız.Allah hepsine rahmet bizi de şehitlerin şefaatlerine nail eylesin.

Source: Resul Tosun


57. alay ne zaman şehit oldu, 57. alay hikayesi ve olayı nedir? 57. alay nerede, kaç kişiydi, hepsi öldü mü, komutanı kimdir?

57. alay hikayesi Çanakkale Zaferi sembollerinden birisi olduğu için araştırılan konulardan biri oldu. 30 Kasım 1915 tarihinde Osmanlı Padişahı V. Mehmed tarafından Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası ile ödüllendirilen 57. Alay 19. Tümene bağlıydı. İşte Çanakkale Zaferi 57. Alay hikayesi hakkında bilgiler…Piyade Alayı, Osmanlı İmparatorluğu ordusuna mensuptur. Çanakkale Kara Muharebeleri”nin başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarması ve sonrasında gerçekleşen muharebelerdeki başarısıyla bilinmektedir. 57. Alay, Çanakkale Savaşı sırasında, 15 Nisan 1915’te Anzak Çıkarmasını durdurması ve verdiği büyük kayıplarla efsaneleşmiş bir alaydır. Alay, 30 Kasım 1915 tarihinde Osmanlı Padişahı V. Mehmed tarafından Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası ile ödüllendirilmiştir. 57.Piyade Alayı, 19. Piyade Tümenine bağlı üç alaydan biridir. Tekirdağ’ın Yarkışla bölgesinde, 1 Şubat 1915 tarihinde kurulmuştur.57. ALAY HİKAYESİ VE OLAYI NEDİR? Fransa ve İngiltere, İstanbul’u işgal edip, boğazları geçerek yarım götürmeyi ve Osmanlı’yı savaş dışı bırakmayı hedefliyordu. Ancak İstanbul’u ele geçiremeyen düşman kuvvetleri başka bir plan yapmış ve bu plana göre Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmayı, boğaz kıyılarındaki tüm Osmanlı ordusu temizleyerek geçeceklerini düşünüyorlardı. Osmanlı donanması da çıkarmayı nereden yapacaklarını ve merkezde mi yoksa kıyıda mı müdahale edileceğini tartışıyordu. Çıkan sonuca göre yerin Saroz Körfezi olacağı ve merkezde durdurulması gerekiyordu .Fakat yedek kuvvet olarak Bigalı köyünde bulunan 19. Tümen Komutanı, Yarbay Mustafa Kemal, ordudaki görüşten farklı düşünüyordu. Mustafa Kemal’e göre, düşman Arıburnu konumundan çıkarma yapacaktı ve bu çıkarmaya ordu daha kıyıdayken derhal müdahale etmeli ve geri püskürtmeliydi. Tarihin 25 Nisanı gösterdiği gecede, Bigalı köyünde konumlandırılmış olan 19. Tümen karargahında top ve gemi sesleri duyulmaya başladı. Mustafa Kemal haklı çıkmıştı. Düşman kuvvetleri, tamda tahmin ettiği bölgeden çıkarma yapmaya başlamıştı. Mustafa Kemal derhal durumu üstlerine bildirdi ve kendisine bir tabur asker ile düşmanı karşılama emri verildi. Ancak düşman çok kalabalıktı ve kesinlikle merkeze ilerlemeden kıyıda durdurulmalıydı. Mustafa Kemal bir yanda hızla ilerleyen düşman kuvvetleri, öbür yandan da askerliğin en temel kavramı olan “emir” arasında kalakalmıştı. Milletin istikbali adına bir karar vermesi gerekiyordu ve verdi. Tüm sorumluluğu üstlenerek, emir almadan, 57. alayın tamamına harekat emri verdi.25 Nisan sabah Mustafa Kemal Conkbayırı’na kadar ilerlemiş ve 57. Alay’ın tamamı arkasından gelmekteydi. Bu sırada düşman kuvvetleri, kıyıda az sayıda bulunan Türk askerini ezerek kıyıya çıkmış ve bölgeye en hakim olan 261 rakımlı tepeye ulaşmıştı. Kıyı bölgesi kaybedilince, askerler kaçmaya başlamış, Conkbayırı’na doğru tırmanmışlardı. Kaçan askerleri gören Mustafa Kemal bu sırada tarihe geçen o konuşmayı yaptı. Kendi ağzından bu olayı şöyle anlatır: “ – Niçin kaçıyorsunuz? Dedim. – Efendim düşman… – Nerede düşman?- İşte… diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. Gerçekten de düşman bana, benim askerlerimden de yakın. Düşman bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek kötü duruma düşecek. O zaman bir mantıkla mıdır, yoksa bir içgüdü ile mi, bilmiyorum, kaçan erlere: – Düşmandan kaçılmaz, dedim. – Cephanemiz kalmadı, dediler. – Cephanemiz yoksa süngümüz var, dedim ve bağırarak:- Süngü tak, dedim. Yere yatırdım. Erler yere yatınca düşman da yere yattı. Kazandığım an, bu andır. Düşman ne yapacağına karar verinceye kadar 57. Alay’da Conkbayırı’na yetişti.” Düşmanın yere yatmasıyla geçen zamanda arkadan gelen 57.Alay askerleri oraya yetişmişti. Mustafa Kemal 57. Alaya taaruz emrini şöyle verdi. “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlik ve komutanlar alacak.”57. ALAY KAÇ KİŞİYDİ, HEPSİ ÖLDÜ? Daha sonra bölgeye gelen diğer yüzbaşına, büyük bir risk alarak 19. Tümen’in tamamını istediğini söyledi. Böylece 27. Alay da düşmana karşı saldırıya başlamıştı. 25 Nisan 1915’te, Kurban bayramın ilk gününde 57. Alay kendisinden 4-5 kat büyük bir orduya karşı bir kahramanlık mücadelesi verdi ve alayın 3te 2si orada şehit oldu. Binbaşı Hüseyin Avni Bey’de çarpışma sırasında şehit düşmüştü. Gün ağarırken, düşman 261 Rakımlı Tepe’den temizlenmiş, bir milletin kaderi 3000 kahraman asker ile değişmişti. Daha sonra 57. Alay’ın sağ kalan askerleri Filistin Cephesi’nde görevlendirilmiştir.57. ALAY NEREDE?Gerçek şehitlik Bomba Sırtı’nın güney ucunda, Çataldere Vadisi’nin içinde bulunmaktadır. Yarbay Hüseyin Avni Bey tarafından kumanda edilen19. Tümen’e bağlı 57. Alay, yabancı kuvvetlerin ilk çıkarma gününde Arıburnu Cephesi’nde ilerleyen Anzak askerlerini ilk karşılayan ve geri püskürten Türk kuvvetleridir. Bu cephede ilk kez 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in önderlik ve cesaret vasıfları ortaya çıkmıştır.57. ALAY KOMUTANI KİMDİR? Kuruluş tarihi 1891 olarak kabul edilen 57. Piyade alayı, bazı arşiv kayıtlarına göre 1880 yılında, 15. Tümene bağlı 29. Tugayın bünyesinde bulunmaktaydı. Bir dönem 3. Redif İzmit Alayı adını alan alayın 1880 tarihindeki komutanı Albay Mehmet Rıza Bey, 1891 tarihindeki komutanı da Albay Mehmet İzzet Bey idi. 57.Piyade Alayı, 19. Piyade Tümenine bağlı üç alaydan biridir. Tekirdağ’ın Yarkışla bölgesinde, 1 Şubat 1915 tarihinde kurulmuştur. Tarihimizin en şanlı birliği olan bu alayın başına kumandan olarak, kahraman Yarbay Hüseyin Avni Bey atanmıştır.57. Alay, 25 Şubat 1915’te Çanakkale’de bulunan Eceabat’a getirilmiştir. Daha sonra yedek kuvvet olarak Bigali Köyü’ne geçmiş ve 24 Nisan 1915 tarihine kadar, Yarbay Mustafa Kemal ve Binbaşı Hüseyin Avni Bey tarafından sürekli olarak eğitime tabi tutulmuştur.

Source: Gazetevatan.com


Vahdettin İnce yazdı: ABD Britanya”nın nesi olur?

Sabah sabah ABD”nin, Yemen”in resmi adı Ensarullah olan Husîlerin kontrolündeki şehirlerine saldırdığına ilişkin haberlerle uyandım. Haber siteleri, kanallar bu haberi veriyordu. Birçok ölü ve yaralı var. Günlerce, haftalarca sürmesi de ihtimal dahilinde imiş bu saldırıların. Ramazan günü İslam dünyasının bu tür acı veren hadiselere maruz kalması insanı üzüyor tabi. Haberde İngilizlerin de saldırıya katıldıkları bilgisi küçük bir detay olarak veriliyordu. Irak ve Afganistan saldırılarında olduğu gibi. Fakat hem Irak ve Afganistan işgallerinde hem de bugünkü Yemen saldırısında Amerika”nın ismi hep ön plandadır ve kimsenin aklına İngiltere”nin bu saldırı ve işgallerdeki rolü gelmiyor nedense. Amerikan işgali veya Amerikan saldırısı deniyor. Amerika da bundan hiç de rahatsız görünmüyor. Bu yüzden ilginç bir ilişki tarzı ile karşı karşıyayız. “Kim kimi kullanıyor? Amerika mı İngiltere”yi peşinden sürüklüyor, İngiltere mi Amerika”yı arkadan itiyor? Yoksa İngiltere mi Sykes Picot ile oluşturduğu statükoyu korumak için ABD”nin gücünden istifade ediyor?” soruları bu örneklerden dolayı öteden beri zihnimi kurcalayıp duruyor.Mesele sadece İngiliz-Amerikan ilişkisiyle de sınırlı değil. Sykes Picot uyarınca Fransa”nın payına düşen ve onun biçimlendirdiği statükoya göre varlığını sürdüren herhangi bir İslam ülkesinde bir sorun (!) baş gösterince, bu sefer ABD”nin yanı başında Fransa”nın yer aldığını görüyoruz. Dolayısıyla statükonun sahipleri ABD”nin taze ve diri gücünden istifade ederek söz konusu ülkeler üzerindeki egemenliklerini sürdürüyorlar diyebiliriz. ABD de hizmetinin karşılığını alıyor tabi. Mesela genel statükoya zarar vermeden içyapıyı kendi çıkarına göre düzenleyebiliyor.Bizim şark bölgesinde ağaların olduğunu biliyorsunuz. Şimdiki gibi isimden ibaret olanlarından bahsetmiyorum. Ağaların gerçekten ağa oldukları zamanlar. İşte bu ağaların hırsızları vardı. Evet evet, adıyla sanıyla hırsızlar. Bunlara “dizê axê” (ağanın hırsızı) denirdi ve bu isimlendirme onlara bir tür dokunulmazlık sağlardı. Diyelim ki ağa bir garibanın atını, öküzünü beğendi, adama bedelini ödeyerek almak yerine, hırsızına onu çalmasını söylerdi. O da gidip o atı veya öküzü çalıp getirirdi. Tabi karşılığını da alırdı. Sahibi hırsızın kim olduğunu bildiği halde, arkasındaki itici güçten dolayı sesini çıkarmazdı. Hatta bu tür bir ilişki tarzına dayanan ama içinde aşk, dram, kahramanlık, ihanet gibi unsurları da barındıran çok güzel bir destan da var. “Kerr û Kulikê Silêmîn”. Urfa dolaylarında Emer ağa, Harran”daki Arap mirinin “bilican” adlı çok güzel bir atının olduğunu haber alır. Aşiretinin yiğitlerini toplar ve “içinizde kim gidip “bilican”ı bana getirecek?” diye sorar. Bir de ödül vadeder. Bu atı bana getiren kızım “Perişan”ı alır, der. Kimse cesaret edemez, Kerr û Kulik kardeşlerden başka. Çünkü Kulik”in gönlü Perişan”dadır. Giderler. Çatışmada Kulik ölür. Kerr de “Bilican”ı alıp gelir. Perişan da ona kalır. Destan uzun tabi.Bir de klasik Siyasetnamelerde “Li”s Selatini kilabun” (Sultanların köpekleri olur) şeklinde bir ifade geçer. Sultanlar, ellerinin bulaşmasını, adlarının lekelenmesini istemedikleri kirli ve rutin dışı işlerde tetikçiler kullanırlar anlamında.Taze emperyalist ABD ile eski emperyalistler arasındaki ilişki, bana göre, siyasetnamelerimizdeki bu tanımlamaya benziyor.Not: Yazıda geçen “Kerr û Kulik”in yanı sıra “Evdalê Zeynikê” gibi Kürt sözlü edebiyatının belli başlı destanlarını araştırıp kitaplaştıran değerli yazar Ahmet Aras 14-03-2025 günü 81 yaşında İzmir”de vefat etti. Allah rahmet etsin. Oxir be mamoste (uğurlar olsun üstad).

Source: Vahdettin İnce


Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump”ın görüşeceği tarih belli oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da nisan ayı sonuna doğru bir araya geleceği belirtildi.

yetkililer, ABD’nin Avrupa’yla olan müttefiklik ilişkisini gözden geçirdiği bir dönemde Türkiye’nin NATO’daki kilit rolünün özellikle önemli olduğunu belirtti.

ERDOĞAN İLE TRUMP TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump ile geçtiğimiz pazar günü bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD”nin müttefiklik ilişkisi çerçevesinde yeni dönemde iş birliğini daha dayanışmacı, sonuç odaklı ve samimi bir şekilde ilerleteceklerine olan inancını dile getirdi. Erdoğan, özellikle bölgesel ve küresel gelişmelerin iki ülke arasındaki istişareleri daha da artırmayı gerekli kıldığını belirtti.

Source: Türkiye Gazetesi


İsrail”in katliamı sonrası Hamas”tan açıklama: Ateşkes tek taraflı olarak sonlandırıldı

İsrail”in Gazze Şeridi”ne yönelik son saldırılarına Hamas”tan tepki geldi. Hamas”tan yapılan açıklamada, İsrail”in ateşkesi tek taraflı olarak sonlandırdığı belirtilerek arabulucular ABD, Katar ve Mısır”a, ateşkesin sona ermesinden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun sorumlu tutulması çağrısında bulunuldu. İsrail yönetiminin Gazze”ye yönelik saldırganlığı sürdürme kararının rehineleri bilinmeyen bir kadere mahkum ettiği vurgulanan açıklamada, BM Güvenlik Konseyi”ne İsrail”in saldırganlığına karşı harekete geçme çağrısı yapıldı. “İSRAİLLİLER SALDIRILAR KONUSUNDA ABD”YE DANIŞTI”İsrail”in Gazze Şeridi”ni hedef alan son saldırılarına ABD hükümetinden de ilk tepkiler geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes konuyla ilgili yaptığı açıklamada Hamas”ı suçlayarak, “Hamas ateşkesi uzatmak için rehineleri serbest bırakabilirdi. Ancak bunu reddetmeyi ve savaşı seçti” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de ABD”nin İsrail”in saldırı planından önceden haberdar olduğunu belirterek, “İsrailliler saldırılar konusunda Trump yönetimi ve Beyaz Saray”a danıştı” dedi.

Source: Www.star.com.tr


“Sayın Öcalan” ifadesini duyan MHP”li Semih Yalçın başını önüne eğdi

DEM Parti, ikinci tur siyasi parti ziyaretlerinde dün MHP ile bir görüşme gerçekleştirdi. Heyetlerin görüşme sonrası kameraların karşısına geçtiği anlarda MHP”li Semih Yalçın”ın bir hareketi dikkati çekti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin teröristbaşı Abdullah Öcalan”a yaptığı çağrı sonrası başlayan süreçte Öcalan terör örgütü PKK”ya silah bırakma çağrısı yaptı.

Terör örgütüne yapılan çağrının ardından DEM Parti siyasi partilere ikinci ziyaret turu kapsamında dün MHP heyetiyle görüştü. Görüşmede MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yer almadı.

Görüşme sonrası MHP ve DEM Parti heyetleri kameraların karşısına geçti. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları”nın “Sayın Öcalan”ın çağrısı ve süreci görüştük. Detaylı açıklamamızı bütün görüşmelerimi tamamladıktan sonra yapacağız. Sayın Bahçeli de sağlık koşulları uygun olsaydı burada olacaktı, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

Hatimoğulları”nın “Sayın Öcalan” dediği esnada MHP”li Yalçın”ın başını eğmesi dikkat çekti.

Yalçın da görüşmeye dair, “Çok faydalı bir görüşme oldu” ifadesini kullandı.

Source: Haber Merkezi


Küresel piyasalar pozitif seyrediyor

ABD yönetiminin tarife adımlarının küresel ekonomi üzerindeki etkilerine yönelik belirsizlikler önemli risklerden olmayı sürdürürken, yarın açıklanacak ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikası kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell”ın yapacağı sözle yönlendirmeler yatırımcıların odağına yerleşti.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed”in politika faizini yarınki toplantıda sabit tutacağına kesin gözüyle bakılırken, yılın ilk faiz indiriminin ise haziran ayında yapılacağı öngörülüyor.

Öte yandan, ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in bugün yapacağı belirtilen telefon görüşmesi yakından takip ediliyor. Başkanlar arası görüşmede Rusya-Ukrayna Savaşı”nın sonlandırılmasına yönelik konuların masaya yatırılması bekleniyor.

Dün ABD”de açıklanan verilere göre perakende satışlar şubatta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 artışla 722,7 milyar dolar olarak hesaplandı.

Analistler, tüketicilerin beklenenden daha yavaş bir hızda harcama yapmasına rağmen perakende satışların hala büyümeye devam ettiğini vurguladı.

Fed”in New York şubesinin açıkladığı imalat endeksi de martta eksi 20 ile piyasa beklentilerinin altına inerken, sektör faaliyetlerindeki daralmaya işaret etti.

Ayrıca, dün Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), “Belirsizlikte Yönlendirme” başlıklı ara dönem Ekonomik Görünüm Raporu”nu yayımladı.

Kurum, bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,1 aşağı yönlü revize ederek yüzde 3,1″e düşürürken, 2026″da küresel ekonomik büyümenin yüzde 3 olacağını tahmin etti.

Raporda, ABD”de bu yıl yüzde 2,2 düzeyindeki büyümenin 2026″da yüzde 1,6 seviyesine yavaşlayacağı öngörüldü.

Bunlara ek olarak Yemen”deki artan jeopolitik riskler de yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

ABD Başkanı Trump, Truth Social platformu hesabından 15 Mart”ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen”deki Husilere karşı büyük bir saldırı başlatma talimatı verdiğini duyurmuştu.

Bu gelişmelerle ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,29 seviyesinde dengelenirken, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 103,6 seviyesinde bulunuyor.

Küresel ekonomik belirsizlikler ve merkez bankalarının alımları ile altının ons fiyatı dün 3 bin 1 dolardan kapanırken, yeni günde 3 bin 14,97 doları görerek rekor tazeledi. Ons altın şu sıralarda yüzde 0,4 yükselişle 3 bin 12 dolar seviyesinden işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise jeopolitik gerilimlere paralel olarak yüzde 0,3 artışla 70,9 dolarda bulunuyor.

New York Borsası”nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,64, Nasdaq endeksi yüzde 0,31 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,85 yükseldi. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif bir seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün pozitif bir seyir izlenirken, OECD raporuna göre Avro Bölgesi”nde bu yıl yüzde 1 ve 2026″da yüzde 1,2 büyüme öngörüldü.

OECD, Avro Bölgesi”nin en büyük ekonomisi olan Almanya için ise bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,7’den yüzde 0,4’e düşürürken, 2026″ya ilişkin büyüme tahminini de yüzde 1,2″den yüzde 1,1″e revize etti.

Analistler, bölgede daralan imalat sanayi aktivitesinin tahminler üzerinde etkili olduğunu kaydederek, gelecek dönemde ABD”nin küresel ticaret için risk oluşturan tarifelerinin de bölgedeki ekonomik projeksiyonları etkileyebileceğini söyledi.

Öte yandan, bugün Almanya”da Federal Meclis”te yapılacak ekonomik büyümeyi canlandırmak ve askeri harcamaları artırmak için 500 milyar avroluk bir fon kurulmasını öngören savunma ve yatırım paketine ilişkin görüşmeler yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Dün, Almanya”da DAX 40 yüzde 0,73, Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,57, İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,95 ve İngiltere”de FTSE 100 endeksi yüzde 0,56 değer kazandı. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.

Asya borsalarında Güney Kore hariç pozitif bir seyir izlenirken, Çinli teknoloji şirketlerindeki yükseliş dikkati çekiyor.

Kurumsal tarafta ise Çinli otomobil üreticisi BYD”nin, normal bir arabayı yakıtla doldurmak kadar hızlı şarj edilebilen bir dizi elektrikli aracı duyurmasının ardından BYD hisseleri yüzde 3,6 yükselişle işlem görüyor.

Japonya tarafında ise yarın açıklanacak Japonya Merkez Bankasının (BoJ) para politikası kararı yatırımcıların odağında yer alırken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoJ”un politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Analistler, bankanın para politikası metninde ve BoJ Başkanı Kazuo Ueda”nın açıklamalarında gelecek döneme ilişkin sinyaller aranacağını söyledi.

Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,5, Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 1,8 ve Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 yükselirken, Güney Kore”de Kospi endeksi yatay seyrediyor.

Yurt içinde dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,20 değer kazanarak 10.862,14 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,3 yükselişle 36,6436″dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yatay seyirle 36,6580 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde kısa vadeli dış borç istatistikleri ve konut fiyat endeksi, yurt dışında ise Almanya ve Avro Bölgesi”nde Zew ekonomik güven endeksi, ABD”de sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.900 ve 11.000 puanın direnç, 10.800 ve 10.700 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, ocak ayı kısa vadeli dış borç istatistikleri

10.00 Türkiye, şubat ayı konut fiyat endeksi

13.00 Almanya, mart ayı Zew ekonomik güven endeksi

13.00 Avro Bölgesi, ocak ayı dış ticaret dengesi

13.00 Avro Bölgesi, mart ayı Zew ekonomik güven endeksi

15.30 ABD, şubat ayı inşaat izinleri

15.30 ABD, şubat ayı konut başlangıçları

16.15 ABD, şubat ayı kapasite kullanım oranı

16.15 ABD, şubat ayı sanayi üretimi

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Erdoğan Trump görüşmesinin tarihi netleşiyor! Adres belli oldu

Hafta sonu Trump ile telefonda görüşen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın Trump”la yüz yüze görüşeceği kaydedildi.

Bloomberg News”da yer alan ve konu hakkında bilgi sahibi yetkililere dayandırılan haberde Erdoğan”ın iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesini bölgenin istikrarı açısından kritik olarak gördüğü ifade edildi.

Cumhurbaşkanlığı makamı konu hakkındaki sorulara haberin yayımlandığı sırada cevap vermedi.

Source: Reuters


Meta’dan skandal Filistin Sansürü: “Antisemitizm” bahanesiyle yüzde 60″ını engelledi!

Arap Sosyal Medya Geliştirme Merkezi tarafından hazırlanan “Filistinlilerin Meta”nın Sansürüne İlişkin Tanıklıkları” raporu, teknoloji devinin Filistin içeriklerine yönelik baskıcı politikalarını gözler önüne serdi.Meta”nın, “antisemitizm” bahanesiyle Filistinlilere sansür uyguladığı belirtilirken, sosyal medya platformlarında büyük bir adaletsizlik yaşandığı vurgulandı.İÇERİĞE BAKILMAKSIZIN ENGELLEDİLERFilistin Dijital Hak İhlalleri Gözlemevi’nin belgelerine göre, Meta platformlarında gerçekleşen dijital hak ihlallerinin yüzde 69’u Facebook ve Instagram’da yaşandı.Raporda, Filistinli kullanıcılar tarafından yapılan paylaşımların yüzde 60’ının içeriğine bakılmaksızın sansürlendiği kaydedildi.Ayrıca, Meta’nın yapay zekâ destekli sistemlerinin İbranice şiddet içerikli paylaşımlara tepki vermediği, ancak Filistin içeriklerini doğrudan zararlı olarak işaretlediği ifade edildi. META’NIN ADALETSİZ POLİTİKALARIRaporda, Meta’nın Filistin ile ilgili içeriklere karşı sistematik bir baskı politikası uyguladığı belirtildi. Şirketin, “politika ihlali” gerekçesiyle Filistin yanlısı gönderileri silme, erişimini kısıtlama gibi yöntemlere başvurduğu ancak İsrail yanlısı nefret söylemlerine göz yumduğu aktarıldı.Özellikle Gazze’ye yönelik saldırıların başladığı Ekim 2023’ten bu yana, İsrail destekçisi 15 milyondan fazla kışkırtıcı paylaşımın belgelendiği ancak bunlara karşı herhangi bir müdahalenin yapılmadığı ifade edildi.Filistin”den flaş Hamas çıkışı! ABD ile temas rahatsız etti! İsrail de rahatsız olmuştuHRW RAPORU: META İSRAİL YANLISI TUTUM SERGİLİYORİnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından daha önce yayımlanan “Meta’nın Tutulmayan Sözleri: Instagram ve Facebook’taki Filistin İçeriğinin Sistemli Sansürü” başlıklı 51 sayfalık raporda da Meta’nın İsrail yanlısı tutumuna dikkat çekilmişti.HRW yöneticilerinden Deborah Brown, Meta’nın Filistin yanlısı içerikleri sansürlemesinin, Filistinlilerin yaşadığı baskıyı daha da derinleştirdiğini belirterek, bu durumun büyük bir adaletsizlik ve çifte standart oluşturduğunu ifade etti.Sosyal medya devinin Filistin içeriklerine yönelik sansür politikası, ifade özgürlüğüne darbe olarak değerlendirilirken, uluslararası toplumun bu duruma karşı harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor.

Source: Ekrem Öztürk


Bakan Fidan, CERN”de görev yapan Türk bilim insanlarıyla bir araya geldi

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fidan, Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantıya katılmak üzere bulunduğu Cenevre”de dün CERN”i ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı. Fidan, merkezde görev yapan Türk bilim insanlarıyla da bir araya geldi.

Source: Www.star.com.tr


ABD”nin gözü Fed”in yarınki para politikası kararında! Küresel piyasalar karışık…

ABD yönetiminin tarife adımlarının küresel ekonomiyi etkilemeyi sürdürürken yarın açıklanacak ABD Merkez Bankası”nın para politikası kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell”ın yapacağı sözle yönlendirmeler yatırımcıların odağına yerleşti.Fed”in politika faizini yarınki toplantıda sabit tutacağına kesin gözüyle bakılıyor. ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in bugün yapacağı belirtilen telefon görüşmesinde Rusya-Ukrayna Savaşı”nın sonlandırılmasına yönelik konuların masaya yatırılması bekleniyor. Yemen”deki artan jeopolitik riskler de yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. İmalat sekötründe daralma
ABD”de perakende satışlar şubatta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 artışla 722,7 milyar dolar olarak hesaplandı. Fed”in New York şubesinin açıkladığı imalat endeksi de martta eksi 20 ile piyasa beklentilerinin altına inerken, sektör faaliyetlerindeki daralmaya işaret etti. Dün Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,1 aşağı yönlü revize ederek yüzde 3,1″e düşürürken, 2026″da küresel ekonomik büyümenin yüzde 3 olacağını tahmin etti. Örgüt hazırladığı raporda, ABD”de bu yıl yüzde 2,2 düzeyindeki büyümenin 2026″da yüzde 1,6 seviyesine yavaşlayacağı öngörüldü. Altın, dolar, petrol…
Bu gelişmelerle ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,29 seviyesinde dengelenirken, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 103,6 seviyesinde bulunuyor. Altının ons fiyatı yeni günde 3 bin 14,97 doları görerek rekor tazeledi. Ons altın şu sıralarda yüzde 0,4 yükselişle 3 bin 12 dolar seviyesinden işlem görüyor. Brent petrolün varil fiyatı ise jeopolitik gerilimlere paralel olarak yüzde 0,3 artışla 70,9 dolarda bulunuyor. New York Borsası”nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,64, Nasdaq endeksi yüzde 0,31 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,85 yükseldi. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif bir seyirle başladı. OECD”nin Euro Bölgesi büyüme öngörüsü: Yüzde 1 Avrupa borsalarında dün pozitif bir seyir izlenirken, OECD raporuna göre Euro Bölgesi”nde bu yıl yüzde 1 ve 2026″da yüzde 1,2 büyüme öngörüldü. OECD, Euro Bölgesi”nin en büyük ekonomisi olan Almanya için ise bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,7’den yüzde 0,4’e düşürürken, 2026″ya ilişkin büyüme tahminini de yüzde 1,2″den yüzde 1,1″e revize etti.
Bugün Almanya”da Federal Meclis”te yapılacak ekonomik büyümeyi canlandırmak ve askeri harcamaları artırmak için 500 milyar Euro”luk bir fon kurulmasını öngören savunma ve yatırım paketine ilişkin görüşmeler yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Dün, Almanya”da DAX 40 yüzde 0,73, Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,57, İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,95 ve İngiltere”de FTSE 100 endeksi yüzde 0,56 değer kazandı. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık bir seyirle başladı. BYD hisseleri yükselişte Asya borsalarında Çinli teknoloji şirketleri değer kazanmaya devam ederken, Çinli otomobil üreticisi BYD”nin, normal bir arabayı yakıtla doldurmak kadar hızlı şarj edilebilen bir dizi elektrikli aracı duyurmasının ardından BYD hisseleri yüzde 3,6 yükselişle işlem görüyor. Japonya”da BoJ”un politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,5, Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 1,8 ve Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 yükselirken, Güney Kore”de Kospi endeksi yatay seyrediyor. Yurt içinde durum… Yurt içinde dün Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,20 değer kazanarak 10.862,14 puandan tamamladı. Dolar/TL bugün bankalararası piyasanın açılışında yatay seyirle 36,6580 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde kısa vadeli dış borç istatistikleri ve konut fiyat endeksi, yurt dışında ise Almanya ve Euro Bölgesi”nde Zew ekonomik güven endeksi, ABD”de sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.900 ve 11.000 puanın direnç, 10.800 ve 10.700 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Source: Dünya Gazetesi


Hasta adam Avrupa! AB, Türkiye”nin savunma, jeostrateji, nüfus ve siyasi gücüne muhtaç!

Düşmez kalkmaz bir Allah… Bize 60 yıldır Avrupa Birliği yolunda barikat üstüne barikat kuran, FETÖ”sünden PKK”sına, ASALA”sından DHKP-C”sine kadar türlü teröriste kucak açıp kol kanat geren, bize askeri ve ekonomik ambargolar uygularken, Güneydoğu sınırımızdaki bölücülere silah yağdıran, eğitim veren şu Avrupa”nın zavallı ve muhtaç halini görüyor musunuz? ABD, Rus tehdidi karşısında onları dımdızlak ortada bırakınca şöyle bir etraflarına bakındılar, “Acaba bizi kim kurtarabilir?” diye. İstikrarlı devlet yapısı, güçlü ordusu, parmak ısırtan savunma sanayi, onca badireyi atlatıp düze çıkan ekonomisi ve dinamik nüfus yapısıyla Türkiye”den başkasını göremediler. Şimdilerde her alanda bize yanlamaya çalışıyorlar. Görün bakın daha neler olacak. Yıllardır istediğimiz uçakları, füzeleri, savunma sistemlerini vermek için sıraya girecekler. Lafın gelişi söylemiyorum, bizi yıllardır AB”ye almayan Avrupa, tıpkı Ukrayna Lideri Zelenski gibi koruyucu şemsiyemiz altına girmek için dört takla atacak. Gerçekten de önlerinde “hasta adam Avrupa”ya ilaç olacak Türkiye”den başkası yok. 2000 yılında Avrupa medyası “Türkiye Avrupa”nın Afganistan”ı” diye manşetler atıyordu. 2025 yılına geldiğimizde şükür ki Bloomberg”in şu yorumunu görmek bu gözlere nasip oldu: “Türkiye, Osmanlı”dan beri en güçlü döneminde. Avrupa, Türkiye”ye; savunma, jeostrateji, nüfus ve siyasi güçte muhtaç…” Bugünleri gösteren Rabb”ıma binlerce şükürler olsun…

Source: Yüksel Aytuğ


Kanada”dan Tesla”ya teşvik engeli: Mali destekler durduruldu

Toronto Belediyesi, ABD ile yaşanan ticaret gerilimleri nedeniyle Tesla marka araçların taksi veya paylaşımlı ulaşım aracı olarak satın alınmasına sağlanan mali teşvikleri durdurdu. Kararı, kentin Belediye Başkanı Olivia Chow pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında duyurdu.Toronto, karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla 2029 yılı sonuna kadar ticari ulaşımda kullanılan elektrikli araçların sahiplerine ve sürücülerine ruhsatlandırma ve yenileme ücretlerinde indirim sağlıyor. Ancak, 1 Mart itibarıyla Tesla bu teşvik kapsamından çıkarıldı.”BAŞKA ELEKTRİKLİ ARAÇLAR TERCİH EDİLEBİLİR”Basın toplantısının ardından Reuters’a konuşan Chow, “Ticari taşımacılıkta kullanılan araçlar, örneğin taksiler, farklı bir marka tercih etmek zorunda kalacak. Satın alabilecekleri başka elektrikli araçlar da var” dedi.Chow, Tesla’nın teşviklerden muaf tutulmasının ABD ile yaşanan ticaret sorunları çözülene kadar devam edeceğini belirtti.MUSK VE TRUMP FAKTÖRÜTesla’dan konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmezken, Chow’un kararın ardındaki sebebin Tesla CEO’su Elon Musk olduğunu söylemesi dikkat çekti. Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ın en yakın danışmanlarından biri olarak biliniyor. Trump’ın Kanada’ya yönelik ilhak çağrıları yapması ve Kanada ürünlerine ek gümrük tarifeleri uygulaması, ülkede büyük tepki toplamıştı.“Eğer bir Tesla satın almak istiyorsanız, elbette alabilirsiniz. Ancak bunun için vergi mükelleflerinin parasını kullanamazsınız” diyen Chow, kararın finansal etkisinin büyük olmadığını, daha çok sembolik bir anlam taşıdığını vurguladı.

Source: Emrullah Koçin


Türkiye”den Brüksel”de Suriye diplomasisi

Bakanlığın X sosyal medya platformundan yapılan paylaşımlara göre, Yılmaz, Suriye”deki geçiş sürecinin ve yeniden inşa çabalarının desteklenmesine odaklanan konferans marjında bir dizi ikili görüşme yaptı. Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı marjında İngiltere Dışişleri Bakanlığında Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan”dan Sorumlu Devlet Bakanı Hamish Falconer ile bir araya geldi. Görüşmede, Suriye”deki durum hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.Bakan Yardımcısı Yılmaz, Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Motzfeldt Kravik ile de görüştü. İkili, Suriye”deki geçiş süreci ve yeniden inşa çabalarını ele aldı.Yılmaz, konferans kapsamında Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Hana Jalloul Muro ile bir araya geldi. Görüşmede, Suriye”nin yeni döneminde Türkiye-AB işbirliği imkanları konuşuldu.Bakan Yardımcısı Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope ile de görüştü. Yılmaz ve Pope, Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşleri üzerinde fikir alışverişinde bulundu.Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı marjında ise BM Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini ile bir araya geldi. Görüşmede, UNRWA”nın faaliyetleri ve Filistinlilerin durumu hakkında görüş alışverişi yapıldı.Bakan Yardımcısı Yılmaz ayrıca, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü. Yılmaz ve Pedersen, Suriye”deki son gelişmeler ve BM”nin ülkedeki çalışmalarını ele aldı.

Source: Www.star.com.tr


Trump”tan, Putin ile görüşme öncesi “uzlaşma sağlandı” açıklaması

Trump, Truth Social hesabından, Putin ile Ukrayna”da barışın sağlanması konusunu masaya yatıracağı telefon görüşmesi öncesi açıklamalarda bulundu.
Nihai barış anlaşmasının birçok unsuru hakkında mutabakata varıldığını kaydeden Trump, taraflar arasında hala çözülmesi gereken konuların da bulunduğuna işaret etti.

Trump, “Putin ile yapacağım görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” ifadesini kullandı.

Source: Dünya Gazetesi


Bakan Yardımcısı Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı marjında diplomatik temaslarda bulundu

Bakanlığın X sosyal medya platformundan yapılan paylaşımlara göre, Yılmaz, Suriye’deki geçiş sürecinin ve yeniden inşa çabalarının desteklenmesine odaklanan konferans marjında bir dizi ikili görüşme yaptı.

Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı marjında İngiltere Dışişleri Bakanlığında Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan”dan Sorumlu Devlet Bakanı Hamish Falconer ile bir araya geldi. Görüşmede, Suriye”deki durum hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

Bakan Yardımcımız Nuh Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı’na katıldı. Suriye’deki geçiş sürecinin ve yeniden inşa çabalarının desteklenmesine odaklanan Konferans’ta ülkemizin önceliklerini anlatan Bakan Yardımcısı Yılmaz, konferans marjında bir dizi ikili görüşme de… pic.twitter.com/YaYBeC7n7i— T.C. Dışişleri Bakanlığı (@TC_Disisleri) March 18, 2025

Bakan Yardımcısı Yılmaz, Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Andreas Motzfeldt Kravik ile de görüştü. İkili, Suriye”deki geçiş süreci ve yeniden inşa çabalarını ele aldı.

Yılmaz, konferans kapsamında Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Hana Jalloul Muro ile bir araya geldi. Görüşmede, Suriye”nin yeni döneminde Türkiye-AB işbirliği imkanları konuşuldu.

Bakan Yardımcısı Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope ile de görüştü. Yılmaz ve Pope, Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşleri üzerinde fikir alışverişinde bulundu.

Yılmaz, Suriye konulu 9. Brüksel Konferansı marjında ise BM Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini ile bir araya geldi. Görüşmede, UNRWA”nın faaliyetleri ve Filistinlilerin durumu hakkında görüş alışverişi yapıldı.

Bakan Yardımcısı Yılmaz ayrıca, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü. Yılmaz ve Pedersen, Suriye”deki son gelişmeler ve BM”nin ülkedeki çalışmalarını ele aldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


İran”dan ABD”ye aynı tonda yanıt! BM”ye çağrı yaptılar

İran”ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Said İravani, BM Güvenlik Konseyi”ne bir mektup iletti. İran resmi haber ajansı İravani mektupta, Trump başta olmak üzere ABD”li yetkililerin Tahran aleyhindeki “pervasız ve provokatif” açıklamalarını kesin bir dille reddettiklerini ve kınadıklarını belirtti.
Trump”ın tehditlerine ilişkin, “Herhangi bir saldırgan eylemin korkunç sonuçları olacak ve bunun tüm sorumluluğu ABD”ye ait olacaktır.” ifadelerinin kullanıldığı mektupta, “Tahran”ın Yemen”deki Husilere silah tedarik ettiğine dair suçlamaların doğru olmadığı ve Yemenlilerin karar alma ve eylemlerinde bağımsız hareket ettiği” vurgulandı. BM”ye çağrı Mektupta, ABD ve İngiltere”nin Yemen”e karşı saldırılarının bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün açık bir ihlali ve barış ve istikrara tehdit olarak nitelendirilirken ABD”nin saldırıları ve tehditlerine karşı Güvenlik Konseyi”ne gerekli adımları atma çağrısı yapıldı. İsrail”in Gazze”deki soykırım ve kuşatmasına tepki olarak Kızıldeniz”de İsrail”e mal taşıyan gemileri hedef alan Yemen”deki Husilere ağır saldırılar başlatan ABD”nin Başkanı Donald Trump, Husiler”in saldırılarının İran”dan kaynaklandığını ve Tahran yönetiminin bunun “korkunç sonuçlarına” katlanmak durumunda kalacağını ifade etmişti. SON DAKİKA: ABD Başkanı Trump”tan ordusuna Husiler için “vur” emriDünya

Source: Dünya Gazetesi


Abdülhak Molla da Recep Tayyip Erdoğan da haklı çıktı…

Biraz tarih bilmek iyidir. Tarihi şahsiyetlere dair bilgiler de iyidir. Olanı biteni anlayabilmek ve kavrayabilmek için, bu gün olanların dünden kaldığını görebilmek için gerilere gitmek yararlıdır…

Abdülhak Molla (1786-1854), hekimbaşı, şair ve edip kimliği ile maruftur. Süleymaniye Tıp Medresesi mezunu, müderristir (1801). Ağabeyi Mustafa Behcet Efendi’ de hekimdir ve hekimbaşıdır. Onun hekimbaşılığı sırasında saray hekimi olmuş; ama yaşı ve deneyimi nedeniyle abisi Saray’ı Cedit yerine Saray’ı Atik’de göreve başlatmıştır. Fırtınalı sayılabilecek hayatında sürgün de vardır, taltif de… Bir yıllık bir Edirne sürgünü sonrası Sarây-ı Cedîd’e hekim tayin edilmiş; çeşitli ilmî pâyeler alarak devlet kademelerinde değişik idarî görevlerde bulunmuştur. Ağabeyi Mustafa Behcet Efendi’nin vefatı üzerine, onun yerine hekimbaşı tayin edilmiş; Anadolu kazaskeri, sonra Rumeli Kazaskeri payeleri almış; Hekimbaşılık vazifelerine birkaç kez azil ve atama yoluyla gidip gelmiştir. 1853’te, Rumeli kazaskerlerinin en eskisine verilen “reîsü’l-ulemâ” unvanını almış, bir yıl sonra Bebek’teki yalısında vefat etti (19 Mayıs 1854). Sultan Abdülmecid’in iradesi ile daha sonra pek çok devlet adamı, âlim ve şairin defnedildiği Divanyolu’ndaki II. Mahmud Türbesi hazîresine ilk defnedilen kişi olmuştur. Abdülhak Molla, tabip olmasının yanısıra âlim, edip, şair, güzel konuşan, zarif ve nüktedan bir kimse idi. Bu meziyetleri sebebiyledir ki. II. Mahmud’un yakın çevresine girmiş ve musâhibleri arasında bulunmuştur. Cevdet Paşa, gezmeyi pek sevmeyen Sultan Abdülmecid’in, Abdülhak Molla’nın Bebek’teki yalısına iki defa gittiğini, böylece ona verdiği kıymeti diğer devlet ricâline göstermek istediğini söyler. Şairliği tabipliği kadar önde olmamakla birlikte gazel, kıta, beyit olarak pek çok şiiri günümüzde de bilinir, zikredilir…

Yalısındaki eczanesinin kapısına astırdığı, “Ne ararsan bulunur derde devâdan gayri” mısraı meşhurdur. Ancak bu günlerde herkesin sıklıkla söylediği bir beyti vardır ki, kendisinden dahi daha meşhurdur. Beyit bilinir de, söyleyeni pek bilinmez… “Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh./ Bütün devletler kurtuluş başarısını bu ibretlik sözde bulur; Şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol.” Günümüze intikal eden bir Latin atasözü de vardır ki, bir nevi aynıdır: “Si vis pacem, para bellum./ Eğer barış istiyorsan, savaşa hazır ol.”

Rusya – Ukrayna arasındaki uzayan savaşın ABD’de Trump’ın ikinci dönem başkanlığı ile birlikte almış olduğu seyir, NATO’nun müttefiklerinin bir savaşa girmeleri halinde 5. Maddeyi işletip işletmeyeceği, özellikle ABD ordusunun müttefikleri olan AB ülkelerini başta Rus tehdidi olmak üzere olası bir saldırıya karşı koruyup korumayacağı artık çok büyük kuşkuları barındırıyor.

Trump açıkça kendilerine ödeme yapmayan AB ülkelerine Rusya’yı saldırtacağından bahsedebiliyor. Tüm Avrupa ülkelerinin birinci gündemi savunma ve güvenlik konuları. Bir Avrupa ordusu mümkün mü tartışmaları her zamankinden daha fazla yapılıyor… Kıtanın güvenlik stratejisinin yeniden belirlenmesi her geçen gün daha da kritik hale geliyor…

Avrupa Maliye Bakanları, Brüksel’de bir araya gelerek Avrupa savunmasının finansmanını görüşecek. Geçenlerde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Rearm” adını verdiği planı tanıtmıştı. Bu plana göre, Avrupa ülkeleri savunmalarını güçlendirmek için 800 milyar avroya kadar ek harcama yapacak. Finansmanın 650 milyar avroluk kısmı, Avrupa’nın bütçe kurallarında yapılacak esneklikle sağlanacak, kalan 150 milyar avro ise Komisyon tarafından kredi olarak verilecek.

Düşünün ki, Jordan Bardella, Fransa’da ırkçı olarak bilinen bir siyasetçi. İtalyan ve Cezayir kökenli bir ailenin çocuğu. Kendisi ile ilgili yorumlarda “Zafer Partisi’nin Suriye’li bir yöneticisi olması gibi…” ifadeleri de var… Bardella, yeniden silahlanma için Avrupa önceliği talep ediyor. Bir zamanlar Avrupa’yı sert şekilde eleştirip İngiltere’nin AB’den ayrılışını ifade eden Brexit benzeri, Fransa’nın ayrılması anlamına gelen“Frexit”i savunan Rassemblement National (RN), bugün farklı bir çizgide. Partinin lideri ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Bardella, RN’nin ulusal öncelik söylemini AB düzeyine taşıyarak, özellikle Rus tehdidine karşı Avrupa’nın yeniden silahlanmasında Avrupa önceliği çağrısı yapıyor.

Fransa’nın yeniden silahlanması o kadar kolay mı? Bu iş nasıl olacak? Uzmanları tartışıyor, maliyet hesaplıyor. Çıkan rakamlar önemli, yıllık ek 50 milyar Euro! Peki, bu para nereden bulunacak?

Emmanuel Macron’un hedefi, Fransa’nın askerî harcamalarını iki katına çıkarmak. Ancak savunma bütçesi şimdiden 50 milyar euroyu aşarken ve GSYİH’nin %2’sinden fazlasına denk gelirken, bu mali yükün nasıl karşılanacağı büyük bir soru işareti.

Almanya farklı mı? Düşünün ki, Yeşiller, savunma harcamalarına ilişkin kendi önerisini sundular. Genel seçimlerde kaybedenler arasında yer alsalar da, Yeşiller şimdi CDU ve SPD’nin tartışmalı mali paketi konusunda kilit rol oynuyor. Başlangıçta hükümetin taslağını reddedeceklerini açıklayan parti, şimdi savunma harcamalarının artırılmasına yönelik kendi önerileri ile kamuoyunun önündeler. Bu hamle ile elbette, koalisyon görüşmelerinde baskıyı artırmayı amaçlıyorlar.

Almanya’da anketler yapılıyor. Nükleer silah edinme ile ilgili toplumun nabzı tutuluyor. Nükleer silahlarla ilgili kamuoyu desteğinde değişim ayan beyan… Yeni anketlere göre, Alman kamuoyunun çoğunluğu nükleer silahlara karşı olsa da, bu silahlara yönelik destek geçen yıla oranla bile belirgin şekilde artmış durumda.

İtalyan Savunma Bakanı Guido Crosetto, Genelkurmay Başkanı’na ordunun yeniden güçlendirilmesi için bir plan hazırlama talimatı verdi. Plan, 30.000 ila 40.000 ek askerin eğitilmesini öngörüyor. Böylece İtalya, olası bir kriz anında 135.000’den fazla askeri görevlendirebilecek. Daha birkaç ay önce sadece yedek birliklerin eğitimi gündemdeyken, artık aktif görevdeki asker sayısının artırılması tartışılıyor.

Bu durum ABD’ye tüm dünyada güvenin bitmesi anlamına geliyor. Uluslararası hukuku, kurumları, kuralları yıktılar. Gazze’de insanlık dramı yaşanırken, soykırım gerçekleştirirken uyuyan, zaman zaman yangının üzerine benzin döken Avrupa, benzeri bir gaddarlığın kendilerinden çok uzak olmadığını Trump ile anladı… Nadir bulunan toprak elementleri dâhil, ülkenin malvarlığına çökmek için Ukrayna’yı Rusya’nın insafına bırakan ABD, bununla yetinmiyor… Rusya’yı gösterip AB’yi de sistematik bir şekilde haraca bağlamak istiyor… Tıpkı Ortadoğu’da Arap ülkelerine İran ve İsrail’i gösterip iradeleri dahil her şeylerine el koyduğu gibi… Ortada reel bir Rus tehdidi ve Donald Trump’ın NATO’nun kullanımı konusundaki tutum değişikliği var… Avrupa ülkelerinin hepsini savunma stratejilerini yeniden gözden geçirmeye mecbur. Artık, en hakiki gerçek, herkes başının çaresine bakacak. Barışı sağlamak ve korumak için savaşa hazır olacak…

Abdülhak Molla ne kadar haklı imiş… Ve, iyi ki Recep Tayyip Erdoğan, “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh” meseline uygun hareket ile; iktidarının ilk gününden itibaren “yerli ve milli” anlayışıyla savunma sanayiinde dışa bağımlılığı minimize etmiş…

Source: Zakir Av


Netanyahu”nun neden saldırı emri verdiği ortaya çıktı! Meğerse Ben-Gvir içinmiş

İsrail merkezli Kanal 12″nin iddiasına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik yeniden başlattığı saldırıların asıl sebebinin, aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir’i hükümete geri döndürmek olduğu öne sürüldü. Netanyahu’nun saldırı emrinin arkasında, hükümet içindeki dengeleri sağlamak ve Ben-Gvir’in desteğini yeniden kazanmak amacıyla planlandığı belirtildi. NETANYAHU”NUN SALDIRI NİYETİ ORTAYA ÇIKTI İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah ve Nuseyrat mülteci kampına ağır hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda 360’dan fazla Filistinli hayatını kaybetti. Kurbanlar arasında çok sayıda kadın ve çocuk bulunuyor. İsrail merkezli Kanal 12″nin haberine göre, Netanyahu’nun saldırı kararının arkasındaki asıl motivasyon, hükümet içindeki desteğini pekiştirmek ve Ben-Gvir’i hükümete geri döndürmek. Hadash-Ta’al Başkanı Ayman Odeh, “Netanyahu, Ben-Gvir’i hükümete geri döndürmek için Gazze’ye savaş açtı. Arap halkı, bu savaşı durdurmak için hükümete karşı protesto başlatmalı” dedi. #r-1087970# “BEN-GVİR”İN DÖNÜŞÜ İÇİN SAVAŞ BAŞLATILDI” Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, saldırıların “doğru ve haklı” olduğunu savundu. Ben-Gvir, “Gazze’de savaşa dönmek doğru bir adım. Bu operasyon, İsrail’in güvenliğini sağlamak için gerekliydi” diyerek Netanyahu”nun kararına açık destek verdi. ATEŞKES RESMEN BOZULDU Hamas, İsrail’in saldırılarıyla ateşkesi kasıtlı olarak bozduğunu belirtti. Filistin İslami Cihad ise İsrail’in 19 Ocak’tan bu yana yürürlükte olan ateşkesi bilerek sabote ettiğini açıkladı. Hamas, İsrail”in Gazze”de savunmasız sivillere yönelik “haince” bir saldırı gerçekleştirdiğini savundu. GAZZE”DE BOMBARDIMAN: YÜZLERCE ÖLÜ VE YARALI Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi, saldırılarda ölenlerin çoğunun kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğunu ve bazı ailelerin tamamen yok edildiğini açıkladı. Tıbbi kaynaklar ise 360’dan fazla kişinin öldüğünü ve çok sayıda yaralının hastanelere ulaştırılamadığını bildirdi. Medya ofisi, “İsrail’in bu acımasız saldırıları, sadece yıkım ve öldürme dilinden anladığını bir kez daha göstermiştir” açıklamasını yaparak uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. İSRAİL, REFAH SINIR KAPISINI KAPATTI İsrail, Gazze”ye yönelik yoğun hava saldırılarının ardından Refah Sınır Kapısı”nı bireylere kapattı. Tıbbi kaynaklar, bu karar nedeniyle ağır yaralıların tahliye edilemediğini ve sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalar yaşandığını bildirdi. NETANYAHU”DAN BAKANLARA TALİMAT İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun, bakanlarına Gazze’de yeniden başlayan çatışmalarla ilgili medyaya açıklama yapmaktan kaçınmaları talimatını verdiği bildirildi. SALDIRI ÖNCESİ ABD”YE DANIŞTI Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail”in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu. ABD”nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail”in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi. Leavitt, “Kıyamet kopacak” ifadesini kullanarak, Trump”ın İsrail”e destek olmaktan korkmadığını belirtti. ESİR AİLELERİNDEN ATEŞKES ÇAĞRISI İsrailli Mahkum Aileleri Kurumu, İsrail”in yeniden başlayan saldırılarında esirlerin hayatının tehlikeye girdiğini belirterek ateşkese geri dönülmesi çağrısında bulundu. ABD ise saldırıların sorumluluğunu Hamas’a yükledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, “Hamas, ateşkesi uzatmak için rehineleri serbest bırakabilirdi ama bunun yerine reddetmeyi ve savaşı seçti” dedi. İSRAİL”DE AŞIRI SAĞCI SİYASETÇİLER SALDIRILARI DESTEKLEDİ İsrail”in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze”ye yönelik yoğun saldırıların yeni Genelkurmay Başkanı tarafından planlanan bir süreç olduğunu açıkladı. Smotrich, “Bu savaş, eskisinden tamamen farklı olacak” dedi. Ben-Gvir ise Netanyahu”nun saldırı kararı için, “Bu savaş kararı tamamen haklıdır. İsrail”in güvenliği için bu adımı atmak zorundaydık” diyerek hükümetin kararını açıkça destekledi. Öte yandan Gazze’deki saldırılar uluslararası toplumda tepkiyle karşılanırken, Birleşmiş Milletler ve insan hakları grupları İsrail’e saldırıları derhal durdurma çağrısında bulundu.

Source: Türkiye Gazetesi


İsrail uçaklarının Suriye”nin güneyindeki Dera”ya saldırısında 2 sivil hayatını kaybetti

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail uçakları, Dera çevresindeki 12. ve 132. Tugayı hedef aldı.

Suriye Haber Ajansının (SANA) haberine göre, saldırılarda 2 sivil hayatını kaybetti, 19 sivil yaralandı.

İsrail”in Suriye”ye saldırıları ve işgali

Suriye”de 27 Kasım 2024″te şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık”ta 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle eş zamanlı olarak İsrail ordusunun ülkeye saldırıları arttı.

Rejim ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye toprağı Golan Tepeleri”ndeki işgalini genişletti.

Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, işgali daha ileriye taşıyarak başkent Şam”ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.

İsrail, Suriye”ye ait Golan Tepeleri”ni 1967″den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail ile Suriye arasında 1974″te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump”tan Putin ile telefon görüşmesi öncesi açıklama

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı telefon görüşmesi öncesinde, nihai barış anlaşmasındaki birçok unsur konusunda uzlaşmaya varıldığını belirtti.Trump, Truth Social hesabından, Putin ile Ukrayna”da barışın sağlanması konusunu masaya yatıracağı telefon görüşmesi öncesi açıklamalarda bulundu.Nihai barış anlaşmasının birçok unsuru hakkında mutabakata varıldığını kaydeden Trump, taraflar arasında hala çözülmesi gereken konuların da bulunduğuna işaret etti.Trump, “Putin ile yapacağım görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” ifadesini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


AK Parti”den 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi mesajı

Partinin sosyal medya hesabından “Şafakta Dirilenler” etiketiyle paylaşılan videolu mesajda, “Çanakkale Savaşı boyunca, her günü tekbirle karşılayan ve her şafakta dirilen bir inançla Çanakkale”yi geçilmez kılan kahraman askerlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Onlar bizim için şafakta dirilenler.” ifadelerine yer verildi. Videoda, Çanakkale Savaşı esnasında cephedeki bir revirde doktorlarla yaralı askerler arasında geçen diyaloglar da yer aldı. Doktorların, askerlerin sağlık durumuna ilişkin bilgi verdiği videoda, şunlar kaydedildi: “Yusuf oğlu Ahmet müşahede, Nuri oğlu Tahsin taburcu, Abdullah oğlu Mehmet taburcu, Seyit oğlu Bayram… Taburcu olmanın anlamını hiç düşündünüz mü? Çanakkale Savaşı”nda taburcu olan Mehmetçik, evine değil taburuna geri döndü. Sağlığımıza kavuştuğumuzda evimize dönebilmemizi borçlu olduğumuz aziz şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz. 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlu olsun.”

Source: Internet Haber


İsrail ateşkesi bozup Gazze’ye saldırdı

İsrail, Gazze Şeridi’ne ‘geniş çaplı’ saldırı başlattığını duyurdu. Ölü sayısının 300’ü aştığı bildirildi.

Filistin haber ajansı WAFA’nın haberine göre İsrail’in Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti.

İsrail’in saldırılarında en az 90 yaralı bölgedeki hastanelere ulaştı.

Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlasının Gazze’nin güney bölgelerinden olduğu belirtildi. İsrail bombardımanı nedeniyle arama kurtarma ekipleri, hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çekiyor.

AlJazeera’nin haberine göre saldırılarda ölü sayısı 300’ü aştı.

AA’nın aktardığına göre saldırılarda ölenlerin ve kaybolanların sayısının 322’yi geçtiği bildirildi.

İsrail, saldırılarını artırarak sürdüreceğini açıkladı

İsrail Başbakanlık Ofisi, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın Gazze’de ‘Hamas’a karşı güçlü bir şekilde harekete geçme talimatı verdiği’ni duyurdu.

Hamas’ın Gazze’deki İsrailli esirleri serbest bırakmayı ve arabuluculardan aldığı teklifleri reddettiği öne sürülen açıklamada saldırıların da bu nedenle başlatıldığı belirtildi.

İsrail’in bu şekilde 7 Ekim 2023’ten bu yana ulaşamadığı hedeflerine ulaşmayı ve Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçladığı öne sürüldü.

Açıklamada ateşkesi bozan İsrail’in Hamas’a karşı ‘gittikçe artan askeri güçle’ hareket edeceği vurgulandı.

Hamas: Netanyahu savaşı yeniden başlattı

Hamas yazılı açıklamasında İsrail hükümetinin 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını bozarak savaş açtığını belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklama şöyle:

Gazze’ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu’yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz.

Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi’ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu’yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz.

Source: aktifhabercom


Terörsüz Türkiye hamleleri ve CHP”nin sürece bakışı: Silahların bırakılması işlerine gelmiyor | Mahmut Övür yazdı

Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür bugünkü yazısında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli”nin terörsüz Türkiye hamleleriyle birlikte CHP”nin yaklaşımını kaleme aldı. Övür yazısında çarpıcı detaylara yer verdi. İşte Mahmut Övür”ün “İçerideki Demirtaş umutlu dışarıdaki CHP”liler umutsuz” başlıklı yazısı: “MUHALEFET ÇEVRELERİNİ ŞAŞKINA ÇEVİRDİ!” Başkan Erdoğan”ın iç cephe açıklaması ve MHP Lideri Devlet Bahçeli”nin Öcalan”a çağrısıyla başlayan “terörsüz Türkiye” çıkışı ezber bozmaya devam ediyor. Terör örgütü PKK”nın karara uyacaklarını duyurması, “kapsamaz” denilen YPG”nin hızlı bir biçimde “Suriye devletine entegre olacağız” açıklaması, arkasından Selahattin Demirtaş”ın “Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin de devletidir” sözleri, düne kadar ittifak yaptıkları muhalefet çevrelerini şaşkına çevirdi. Bu baş döndüren barış dalgasına son olarak Leyla Zana da katıldı. Daha önce “Çözüm süreci buzdolabından inmeli” diye Zana bakın ne diyor: “Temennimiz; kırılgan değil dayanıklı, geçici değil kalıcı bir çözüm iradesi için başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli olmak üzere bu tarihsel zamanda “ölüm değil yaşam” için inisiyatif alan herkesin üzerine düşen sorumluluğu kararlılıkla yerine getirmesidir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Barış berekettir. Hayattır.” Bu çıkışlar en başta CHP ve destekçilerini şaşırttı. Gerçi CHP Genel Başkan Özgür Özel kurumsal olarak sürece destek vereceklerini açıkladı ama CHP”ye destek veren aydınlar, gazeteciler gidişattan hiç de memnun değillerdi. Bir önceki çözüm sürecinde, “Silah bırakmayın ucuza gidiyorsunuz” diyenlerin yerini bu kez “öfkeli laikler”in “Demokrasi olmadan barış olmaz” sözleri aldı. “SİLAHLARIN BIRAKILMASI İŞLERİNE GELMİYORDU…” Niyet aynıydı aslında… Silahların bırakılması işlerine gelmiyordu. Oysa daha dün Altılı Masa”ya destek verilirken veya “kent uzlaşısı”yla İstanbul kazanılırken hiçbiri dönüp DEM Parti”ye “PKK ile ilişkinizi kesin” demedi, hiçbiri “PKK silah bırakmalı” diye dayatmadı ya da hiçbirinin aklına “Terör demokrasiyi zehirliyor” demek gelmedi. Bu yüzden muhalif siyasetçilerin, aydınlar ve gazetecilerin ısrarla “PKK silah bırakıyor ama demokrasi yok” diye kaygılanmaları sahici ve samimi değil. O kadar değil ki utanmasalar “PKK silah bırakmasın” diyecekler. Daha ilginci de bu muhalif çevrelerin Demirtaş”ı Demirtaş”tan daha fazla savunmaları. Sanki Demirtaş farkında değil de fondaş medya farkında ve onun adına “demokrasi ve hukuk” talep ediyor. Gerçekten de her çözüm sürecinde bu çevreler, bazen “Meclis”i gerekçe göstererek bazen de bugün olduğu gibi “demokrasi” talebinin arkasına saklanarak karşı çıktı, hâlen de çıkıyor. Eminim Kürtler dâhil herkesi kapsayacak demokratikleşme adımları Meclis gündemine geldiğinde hepsinin foyası açığa çıkacak. Tıpkı DEM Partililerin sabah akşam izledikleri muhalif kanal Sözcü TV”nin Kürtçe”ye yasak koyduğu gibi. Bu tabloya da en çok dün bu çevrelerle ittifak yapan ve iktidarı “faşist” diye suçlayan DEM Partililer şaşıracak ve gerçek faşist kimmiş görecekler! YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Sabah


Tel Aviv, 5 saat boyunca bombaladı! Gazze cehenneme döndü!

Gazze”deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail”in Gazze”deki ateşkes anlaşmasını hiçe sayarak, uluslararası ve insani tüm anlaşmaları ihlal ederek sivillere yönelik soykırımı sürdürdüğü belirtildi.BEŞ SAAT ARALIKSIZ BOMBARDIMAN!Açıklamada, İsrail”in Gazze”ye 5 saat boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin ve kaybolanların sayısının 330″u aştığı ve onlarca yaralının olduğu kaydedildi.Ölen ve yaralananların bir kısmı hastanelere ulaştırılırken, büyük bir kısmının bölgedeki kötü insani şartlar ve tüm kentlerdeki akaryakıt sıkıntısının ulaşımı felç etmesi nedeniyle henüz hastanelere nakledilemediği, ölenlerin ve kayıpların çoğunun kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğu ifade edildi.İSRAİL ATEŞKESİ BOZDUĞUNU DUYURDUİsrail ordusu, siyasi kademenin talimatları doğrultusunda Gazze”ye geniş çaplı saldırıların yeniden başlatıldığını duyurmuştu.İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, saldırıların Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz”ın talimatlarıyla başlatıldığı ifade edilmişti.Ateşkesi bozan İsrail”in Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceği aktarılmıştı

Source: Fatih Yoncalık


İsrail ateşkesi bozdu, Gazze”yi vurdu!

İsrail in Gazze ye 471 gün boyunca düzenlediği saldırılar, 19 Ocak ta yürürlüğe giren ateşkes anlamasıyla sona ermişti. Zaman zaman ateşkesi ihlal eden İsrail, bu sabaha karşı Gazze ye geniş çaplı saldırı başlattığını duyurdu. Ateşkesin ilan edildiği günden bu yana bölgedeki en ağır saldırısını gerçekleştiren İsrail, Hamas hedeflerini vurduğunu söyleyerek Gazze Şeridi ne hava saldırısı başlattı. İsrail in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi ne son 5 saat boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin ve kaybolanların sayısı 322 yi geçti. Al Jazeera can kaybının 300 ü geçtiğini bildirirken, Gazze Sağlık Bakanlığı 254 Filistinlinin saldırılarda öldüğünü bildirdi. Hayatını kaybedenlerin çoğunun çocuk ve yaşlı olduğu ifade edildi. İsrail ordusu, saldırıların ardından Gazze de birçok mahalle için tahliye çağrısında bulundu. resim#1234696# İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu, ateşkesi uzatmak için devam eden görüşmelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle saldırıları emrettiğini söyledi. Hamas ı rehinelerimizi serbest bırakmayı tekrar tekrar reddetmekle ve ABD Başkanı Donald Trump ın Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff un önerilerini reddetmekle suçladı. Açıklamada İsrail in saldırılarının devam edeceği mesajı verildi, İsrail bundan sonra Hamas a karşı artan askeri güçle hareket edecek dedi. Netanyahu nun bugün güvenlik kabinesini toplayacağı öğrenildi. Yetkililer operasyonun açık uçlu olduğunu ve genişlemesinin beklendiğini söyledi. HAMAS: REHİNELERİN HAYATINI TEHLİKEYE ATTI Hamas, İsrail in geniş çaplı hava saldırılarının ateşkesi ihlal ettiği ve rehinelerin kaderini tehlikeye attığı konusunda uyardı. Üst düzey bir Hamas yetkilisi, Netanyahu nun Gazze Şeridi ne başlattığı saldırılarının rehineler için ölüm cezası anlamına geldiğini söyledi. Hamas ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yaptığı yazılı açıklamada, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gıda ve ilaç girişini engellemekle kalmadı Gazzeli çocukları uykularında bombalayarak öldürdü. ifadesini kullandı. İsrail in saldırılarda Gazze nin kuzeyinde Deir al-Balah, Han Yunus ve Gazze Şeridi nin orta ve güneyindeki Refah dahil olmak üzere çok sayıda yere saldırı düzenlediği bildirildi. İSRAİL İN BM BÜYÜKELÇİSİ: SALDIRILAR DEVAM EDECEK İsrail in BM Büyükelçisi, saldırıların devam edeceği mesajı vererek, 527 gündür acımasız Hamas esaretinde tutulan rehinelerimizi kurtarmak için savaşmamızı hiçbir şey engelleyemez. Rehinelerimiz Hamas tünellerinde çürürken düşmanlarımıza merhamet göstermeyeceğiz. dedi. KARA OPERASYONU OLUR MU? İsrail ordusu ayrıca, saldırıların gerektiği kadar devam edeceğini ve hava saldırılarının ötesine geçebileceğini söyledi. Bu da İsrail in kara operasyonu düzenleme ihtimalini akıllara getirdi. BEYAZ SARAY: TRUMP İSRAİL E DESTEK OLMAKTAN KORKMUYOR Beyaz Saray, İsrail in Gazze ye yönelik saldırısı hakkında ABD nin önceden bilgilendirildiğini doğruladı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi. Leavitt, Kıyamet kopacak ifadesini kullanarak, Trump ın İsrail e destek olmaktan korkmadığını belirtti. HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ATEŞKES ANLAŞMASI Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15 te yürürlüğe girmişti. Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açılmış, İsrail ordusu 9 Şubat ta Netzarim Koridoru ndan çekilmişti. Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açılmıştı. Anlaşmanın birinci aşamadaki esir takaslarında, İsrail hapishanelerindeki 1700’ün üzerinde Filistinli esir serbest bırakılırken Gazze deki 25 i sağ, 8 i ölü olmak üzere 33 İsrailli esir teslim edildi. Ayrıca Gazze deki 5 Taylandlı esir de salıverildi. Anlaşmanın 42 günlük birinci aşaması 2 Mart ta sona ererken İsrail, Gazze ye insani yardım girişini kesti.

Source: Habertürk


18 MART ÇANAKKALE MESAJLARI | 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü mesajları ve sözleri!

18 Mart, Çanakkale Zaferi”nin 110. yıl dönümüdür. 1915″te vatan toprağını savunmak için kahramanca savaşan Türk askerlerinin destanı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası olmuştur. Çanakkale Zaferi, sadece askeri bir zafer değil, milletimizin direnişinin ve azminin de simgesidir. Bugün, Çanakkale”de canlarını veren şehitleri minnet ve şükranla anılıyor, bugüne özel Çanakkele Zaferi mesajları yayınlanıyor. İşte, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü mesajları ve sözleri! 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ MESAJLARI “18 Mart Çanakkale Zaferi, vatan uğruna can veren kahramanlarımızın destanıdır. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.” “Çanakkale geçilmez! Bu destanı yazan kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyoruz.” “Vatan toprağına kanlarını akıtan şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.” “Çanakkale Zaferi, milletimizin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğinin en büyük kanıtıdır.” “Aziz şehitlerimizin fedakârlıklarıyla yazılan bu destanı unutmayacağız, unutturmayacağız.” “Çanakkale, vatan sevgisinin imkânsızı nasıl mümkün kıldığının destanıdır. Şehitlerimize minnettarız.” “Onlar, vatan uğruna gözlerini kırpmadan canlarını verdiler. Bugün hür yaşıyorsak, onların fedakârlıkları sayesindedir.” “Bugün, tarihin altın sayfalarına kazınmış, milletimizin azim ve kararlılığının destanlaştığı gündür. Çanakkale Zaferi, yalnızca bir askeri başarı değil; aynı zamanda vatan sevgisinin, fedakârlığın ve inancın zaferidir.” “1915”te, yedi düvele karşı verilen bu mücadelede Mehmetçik, vatan toprağını korumak uğruna canını hiçe saymış, “Çanakkale Geçilmez” diyerek tarihe damga vurmuştur. Düşman donanmalarının geçilmez sanılan hatları zorladığı, Mehmetçiğin göğsünü siper ettiği o günlerde, vatan toprağının her karışı kanla sulanmış, şehitlerimizin kahramanlık destanı yazılmıştır.

Source: Sabah


Filistin nerede, hangi kıtada yer alır?

Filistin, tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve halen siyasi ve kültürel açıdan büyük öneme sahip bir bölgedir. Ortadoğu’nun merkezinde yer alması, bölgeyi tarih boyunca stratejik bir konuma taşımıştır. Günümüzde de siyasi olaylar ve tarihî geçmişi nedeniyle dikkat çeken Filistin, hem coğrafi hem de politik açıdan oldukça merak edilmektedir. Filistin nerede sorusuna verilecek yanıt, tarih boyunca değişen sınırları ve siyasi gelişmeleri göz önünde bulundurarak değerlendirilmelidir. Peki, Filistin’in kıtasal konumu, başkenti ve şehirleri hakkında neler bilinmelidir? FİLİSTİN NEREDE VE HANGİ KITADA YER ALIR? Filistin, Ortadoğu’da yer alan bir bölgedir ve Asya kıtası içerisinde bulunmaktadır. Doğu Akdeniz kıyısında yer alan bu bölge, tarihte pek çok farklı yönetimin hâkimiyeti altına girmiştir. Bugün, Filistin toprakları Batı Şeria ve Gazze Şeridi olmak üzere iki ana bölgeye ayrılmış durumdadır. Filistin in sınır komşuları: Batısında: Akdeniz Doğusunda: Ürdün Kuzeyinde: Lübnan Güneyinde: Mısır Filistin, tarihi boyunca Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz Mandası ve günümüzde İsrail-Filistin çatışmalarıyla şekillenen karmaşık bir siyasi yapıya sahip olmuştur. Bölgedeki mevcut sınır durumu ve yönetim yapısı, uluslararası toplumda geniş çapta tartışılan konular arasında yer almaktadır. FİLİSTİN BAŞKENTİ VE BAYRAĞININ ANLAMI Filistin’in başkenti Doğu Kudüs olarak kabul edilmektedir. Ancak, bölgenin siyasi durumu nedeniyle Filistin Yönetimi nin fiili yönetim merkezi Ramallah’tır. Filistin bayrağı, tarihî mücadeleyi ve bağımsızlık arayışını simgeleyen dört renkten oluşmaktadır: Kırmızı renk, özgürlük ve devrim ruhunu temsil eder. Beyaz renk, barışı ve temiz bir geleceği simgeler. Yeşil renk, İslam’ı ve doğayı ifade eder. Siyah renk, Filistin halkının yaşadığı mücadele ve zorlukları yansıtır. Filistin bayrağı, Arap dünyasında bağımsızlık mücadelesi veren pek çok ülke tarafından kullanılan pan-Arabizm renklerini taşımaktadır. FİLİSTİN NÜFUSU VE EKONOMİSİ Filistin’in nüfusu yaklaşık 5 milyon civarındadır ve nüfus büyük ölçüde Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yoğunlaşmıştır. Nüfus artış hızı yüksek olan Filistin’de genç nüfus oranı oldukça fazladır. Ekonomik açıdan Filistin, büyük ölçüde dış yardımlara bağımlıdır. Tarım ve ticaret en önemli geçim kaynakları arasında yer almaktadır. Sanayi sektörü sınırlı olup, Filistinliler çoğunlukla küçük işletmeler ve hizmet sektörü üzerinden geçimlerini sağlamaktadır. Filistin’in resmi para birimi İsrail Şekeli (ILS) olmakla birlikte, Ürdün Dinarı ve ABD Doları da bazı bölgelerde kullanılmaktadır. FİLİSTİN TÜRKİYE SAAT FARKI VE ÖNEMLİ ŞEHİRLERİ Filistin ile Türkiye arasında bir saat fark bulunmaktadır. Türkiye, Filistin saatinden bir saat ileridedir. Filistin’in önemli şehirleri şunlardır: Kudüs: Tarihî ve dini önemi büyük olan şehir. Ramallah: Filistin Yönetimi’nin idari merkezi. Gazze: Akdeniz kıyısında yer alan ve yoğun nüfusa sahip bölge. Nablus: Tarihi çarşıları ve geleneksel yapıları ile bilinen şehir. El-Halil (Hebron): Büyük sanayi ve ticaret merkezlerinden biri. Bu şehirler, Filistin’in kültürel ve ekonomik yapısını oluşturan en önemli merkezler arasında yer almaktadır. Filistin, Ortadoğu’da yer alan ve Asya kıtasına dahil olan önemli bir bölgedir. Başkenti olarak Doğu Kudüs kabul edilmekle birlikte, fiili yönetim merkezi Ramallah’tır. Filistin bayrağı, bağımsızlık mücadelesini temsil eden dört ana renkten oluşmaktadır. Filistin nüfusu yaklaşık 5 milyon civarında olup, genç nüfus oranı oldukça yüksektir. Ekonomisi tarım ve ticarete dayalı olup, dış yardımlara büyük ölçüde bağımlıdır. Resmi para birimi İsrail Şekeli olmakla birlikte, Ürdün Dinarı ve ABD Doları da bazı bölgelerde kullanılmaktadır. Tarih boyunca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan Filistin, günümüzde de siyasi ve kültürel olarak büyük öneme sahiptir. Filistin’in coğrafi ve kültürel yapısı, onu Ortadoğu’nun en dikkat çeken bölgelerinden biri yapmaktadır. Bölgenin tarihi ve siyasi geçmişi, dünya genelinde geniş yankı uyandırmaya devam etmektedir.

Source: Habertürk