İsrail”in dünden bu yana Gazze”ye düzenlediği saldırılarda 1″i BM personeli 71 kişi öldü
Gazze”deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, konuya ilişkin bilgi verdi.
Beyaz Saray, İsrail”in Gazze”ye saldırıları konusunda ABD”ye danıştığını teyit ettiTürkiye”den İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarına tepkiİsrail”in Gazze”ye saldırıları yeniden başlatmasına dünyadan tepkilerHamas: Trump”ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff”un teklifini reddetmedikSerbest kalan İsrailli esirlerden Netanyahu”ya müzakerelere dönme çağrısı
Basal, İsrail”in dün sabahtan bu yana Gazze”nin farklı yerlerindeki evleri, çadırları ve diğer yerleri hedef aldığı hava saldırıları sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 70 Filistinlinin yanı sıra 1 BM personelinin hayatını kaybettiğini belirtti.
İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırılarını başlattığı 18 Mart sabahından bu yana ölenlerin sayısının 470″in üzerine çıktığını kaydeden Basal, halen evlerin enkazı altında mahsur kalan insanların olduğunu ifade etti.
— İlk bombardımanın ardından eve geri döndük. İkinci kez bombaladılar. Komşularımızdan şehit olanlar oldu— Roket buraya düştü. İnsanlar burada şehit oldu. Biz ise Allah’a şükrediyoruz, O’nun takdiri ve lütfu sayesinde kurtulduk— Bu, ramazan ayı. Hayır ve bereket ayı. Allah,… pic.twitter.com/1e8mKVvEKl— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) March 18, 2025
Kurtarma çalışmaları için gerekli ağır ekipmanların bulunmaması nedeniyle ekiplerin kurtarma çalışmalarını güçlükle sürdürdüğünü aktaran Basal, sınır kapılarının kapatılması ve yakıt girişinin engellenmesinin Gazze Şeridi”ndeki sivil savunma ekiplerinin çalışmalarını tehdit ettiğini ve sınır kapılarının açılmaması durumunda hizmetin durabileceğini aktardı.
Basal, sınır kapılarının 18 gündür kapalı olması ve çarşı-pazarda temel ihtiyaç maddelerinin tükenmesi nedeniyle Gazze Şeridi halkını tehdit eden bir açlığın eşiğinde olduklarına dikkati çekti.
Ateşkesi bozan İsrail ordusu Gazze”ye şiddetli saldırıları yeniden başlattı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi”ne 18 Mart sabahı düzenlediği hava saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 400 kişi hayatını kaybetti, 600″ün üzerinde Filistinli yaralandı.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, ateşkesi bozan İsrail”in Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyuruldu.
Hamas ise “İsrail”in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi”nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.
Gazze Şeridi”ndeki İsrailli esirlerin aileleri, ateşkesi bozan Netanyahu hükümetini “esirlerden vazgeçmekle” eleştirdi. İsrail”deki muhalefet partileri de Netanyahu”nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörünü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde saldırıların yeniden başladığına dikkati çekti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Fikri Toros Cumhuriyet”e konuştu: ‘Kıbrıs için ilerleme yok siyasi gösteriş var’
Görüşmeleriyerinde izleyen KKTC’nin sosyaldemokrat ana muhalefetiCumhuriyetçi Türk Partisi’nin(CTP) Dış İlişkiler Sekreteri veGirne Milletvekili Fikri Toros,Cumhuriyet’e görüşmeninçıktılarını değerlendirdi.Görüşmelerin kurgusunun“müzakere sürecinde sekiz yıldanbu yana süren çıkmazın aşılması veçözüm müzakerelerinin takvimli,sonuç odaklı bir metodolojiyle”devam edilmesi yönünde olmasıgerektiğini belirten Toros, bununyerine toplantıların Kıbrıslıliderlerin kendi toplumlarınayönelik ihtiyaç duyduğu “siyasigösteriş” şeklinde gerçekleştiğinisöyledi. Toros, “Çözüm sürecineilişkin bir ilerleme niyeti olsaydı,toplantı programı yaklaşık beşsaat ile sınırlı tutulmazdı. 5+1toplantısında Kıbrıs sorunununözüne ilişkin kayda değer biristişare yapılmaması şaşırtıcıdeğildir” dedi.Toros, görüşmelerden çıkansonucun; liderler arası diyaloğundevamının sağlanması, çoğununüzerinde zaten çalışılmış olanbirtakım Güven Artırıcı Önlemlerin(GAÖ) hayata geçirilmesi ve birsonraki toplantının hazırlıklarınıyapmak üzere kişisel temsilciatanması kararı ile sınırlıkaldığını aktardı. CTP olarakGAÖ’lerin öncüsü ve koşulsuzdestekçisi olduklarını vurguladı.Toros, “Kapsamlı çözüm süreciçerçevesinde ele alınacak veuygulanabilecek GAÖ’leredesteğimiz bakidir. Cenevre’debirtakım GAÖ’ye ilişkin mutabakatsağlanmış olması elbettesevindiricidir. Liderlerinasgari sorumluluğu olançözüm müzakerelerininsonuç odaklı ve aciliyetduygusu içerisindetamamlanmasına yönelikherhangi bir adımınatılmamış olması iseözellikle Kıbrıslı Türkler için kaygıvericidir. Kıbrıslı liderler, bu ‘diyalog’süreciyle oluşturdukları ‘diplomatikvitrin’ içerisinde ‘ilerleme’ mesajıvererek itibarlarını toparlamayateşebbüs etmişlerdir” diye konuştu.TEMSİLİYET TEPKİSİKıbrıslı Türklerin kapsamlıçözüme, uluslararası toplumlave hukukla bütünleşmeye ilişkingüçlü iradesinin olduğunukaydeden Toros, “Ortak yurdumuzolan Kıbrıs’ımızda, siyasieşitlik temelinde dönüşümlübaşkanlık ve en az bir olumluoyla ilgili tüm kararlarda etkilikatılımın gösterilmesi daha fazlabekletilemez, anayasal bir haktır.Kıbrıs’ın uluslararası arenadasadece Rumlar tarafından temsiledilmesi adaletsiz ve kabuledilemezdir. Bu gerçekten hareketletemmuz sonunda gerçekleşecekolan bir sonraki toplantının, resmimüzakerelerin devamını ve bir siyasiuzlaşıyla sonuçlanmasını güvencealtına alacak şekilde kurgulanmasıgerekmektedir. Bu sonucaulaşabilmek için, toplantının önhazırlıkları aşamasında CTP’ninmetodolojiye ilişkin ortayakoyduğu dört maddelik önerininkişisel temsilci tarafındandeğerlendirilmesini temenniederim. Bunun için atanacak olankişisel temsilci ile şüphesiz yoğunbir tempoda çalışacağız” ifadelerinikullandı.
Source: Haber Merkezi
Şimşek harikalar diyarında
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek milyarlarca dolarlık rezerv satışı yapılan günde “Piyasaların sağlıklı işleyişi için gereken her şey yapılıyor” ifadesini kullandı.
Bakan, paylaşımını “Uygulamakta olduğumuz ekonomi programı kararlılıkla devam ediyor” cümlesiyle noktaladı.
KULLANICILARDAN YORUM YAĞDI
Bir kullanıcı “Mehmet harikalar diyarında” yazarak Şimşek’in aklındaki Türkiye ile gerçek Türkiye arasındaki farkı vurguladı. Bir başka kullanıcı İstanbul Adalet Sarayı’nın bulunduğu Çağlayan’ı işaret ederek “Finans merkezi Çağlayan’a mı taşındı” diye sordu. Bazı kullanıcılar Şimşek’in halefi Nureddin Nebati gibi rezerv satışına yöneldiğini ima ederek “Merkez Bankası’nın döviz biriktirmesi operasyon yüzündenmiş. Şimdi bu biriken rezervi yakacaksınız. Başa döndük yine” yazdı.
Source: Haber Merkezi
Kimse dokunulmaz değil
MHP lideri Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti”nin milli, üniter, demokratik, sosyal nitelikli bir hukuk devleti olduğunu vurguladı. İnsan ve toplum huzurunun vazgeçilmez değer olduğuna işaret eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu: “Görevi, makamı ve mevkisi ne olursa olsun normlar kümesinde herkesin eşit hak ve yükümlülükleri var. Hiç kimse ayrımcılığa, ayrıştırmaya maruz bırakılamayacağı gibi ideolojik, politik ve ekonomik üstünlüğe ya da imtiyazlı bir ayrıcalığa sahip değil. Türk yargısı bağımsız, tarafsız ve objektif. Kanunen suç kabul edilen, takip ve tecziyesi gereken, bu çerçevede soruşturma ve kovuşturmasının temini lazım gelen eylem ve fiillerin göz ardı edilmesi, sürüncemeye bırakılması, kimi zaman da hasıraltına itilmesi, maşeri vicdanı derinden yaralayacak, devlet umurunu ve milletin hukuksal güvenliğini zedeleyecek. İBB Başkanı hakkında yapılan adli tasarrufu sabır ve sağduyu ile karşılamak, hukukun vereceği her türlü karara saygıyla yaklaşmak, ortak sorumluluk olmalı. Hukuki tedbiri “darbe” diyerek karalamak, hak arayışını sokağa taşırmaya hazırlık yapmak, cinnet geçirmiş, akıl ve ahlak seviyesini kaybetmiş siyasi yozluk. Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değil. Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile sandığı, milli iradeyle mülkün temelini cepheleştirmek, hatta çatıştırmak için “beşinci kol” faaliyetine tevessül etmek, yaygın şiddet olaylarına, yoğun istikrarsızlık tablosuna ve yıkıcı krizlere çağrı. Türk yargısına güvenim tam. Mahkeme marifetince suç sabit görülesiye kadar masumiyet esas. Türkiye”nin şiddetsiz, şikâyetsiz, terörsüz, şüphesiz, refah ve huzur dolu bir yüzyıla adım adım ilerlediği şu günlerde içimizi karıştırmaya, düzen ve dirliğimizi bozmaya teşebbüs eden iç ve dış odaklara azami dikkat göstermemiz, devamlı tetikte beklememiz tarihi önemde.
Source: Burcu Şen
Gazze’de her yer ölüm, açlık, gözyaşı
Katil İsrail”in ateşkese rağmen Gazze Şeridi”ndeki saldırıları sürüyor. Salı günü sahur vaktinde Gazze”ye bomba yağdırarak 450″den fazla Filistinliyi katleden İsrail dün de saldırılarına devam etti. Gazze”deki hükümet “İsrail”in önceki gün düzenlediği saldırılarda ölenlerin 174″ü çocuk, 89″u kadın” açıklamasını yaptı. UNICEF ise “İsrail”in 1 günde öldürdüğü çocuk sayısı son 1 yılın en yüksek ölüm oranı” mesajını paylaştı. İsrail”in vurduğu okullarda da hayatta kalan Filistinliler parçalanmış cesetlere tanık oldu. EVLERİNİ TERK ETMİYORLAR İsrail”in yeni boşaltın emri sonrası Filistinliler, kaybedecek hiçbir şeyleri olmadığını belirterek yine yollara düşmeyi reddediyor. 7 Ekim 2023″ten bu yana 2.1 milyon Filistinli birden fazla kez evlerini terk etmek zorunda kaldı. Siyonist İsrail rejiminin saldırılara yeniden başlayarak Filistinlileri tamamen Gazze”den sürgün etmek istediği düşünülüyor. DÜN 35 ŞEHİT DAHA İsrail”in Gazze”nin çeşitli bölgelerine dün düzenlediği saldırılarda da 35 Filistinli daha şehit oldu. Gazze”de BM tesisinin vurulması sonucu da bir BM çalışanı öldü, 5 kişi yaralandı. Gazze Şeridi bir kez daha tamamen bombalar, ölüm, açılık ve gözyaşına teslim oldu. Saldırıların yanı sıra 18 gündür Gazze”ye insani yardımların girişlerine de izin verilmiyor. Bu nedenle kıtlık tehdidi giderek büyüyor. Ateşkesi bozan İsrail”e dün Hamas”tan bir mesaj geldi. İsrail”in katliamlarına rağmen Hamas ateşkes kapılarının açık olduğunu duyurdu. DÜNYA BU CANIYI DURDURAMIYOR GAZZE Kasabı Netanyahu”nun ateşkesi yok sayarak Gazze Şeridi”nde katliamlara neden başladığına dair uzmanlar şu yorumları yapıyor: “Karşı karşıya olduğu yasal ve siyasi krizlerden dikkati dağıtma girişimi. Ülkesindeki ve ABD”deki aşırı sağcı ve fanatiklerden direktifler alması. Rehineleri getirememek ve Gazze”deki saldırılardaki başarısızlığını örtmesi. Uluslararası Ceza Mahkemesi”ndeki davasından kurtulmak ve koltuğunu korumak…” Netanyahu”yu durdurmak için sadece dünya genelinde değil İsrail”de de gösteriler düzenleniyor. İsrailliler, ordunun Gazze”de 400″den fazla Filistinliyi öldürmesinin ardından Kudüs”teki hükümet binaları önünde protesto düzenledi. İsrailli esir yakınları sık sık sokağa iniyor. Bunlara ek olarak Netanyahu”nun yolsuzluktan yargılanmasını isteyenler sokaklarda. İsrail muhalefeti dün Netanyahu karşıtlarını kitlesel eylemlere çağırdı. İSRAİL BASININDAN İTİRAF ATEŞKESİ BİZ BOZDUK İsrail”in Haaretz gazetesi, Gazze”de ateşkesi ve Gazze Şeridi”nde tutulan İsrailli esirlerin geri dönüşünü engelleyenin Hamas değil, İsrail olduğunu savundu. İsrail”in saldırılarının, esirlerin eve dönmesini imkânsız hale getirdiğini belirten gazete İsrail”in anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini itiraf etti. SOYKIRIMCILARA DÜNYADA RAHAT YOK Uluslararası Filistinliler için Adalet Merkezi (ICJP), İsrail”in Gazze”deki savaş suçlarına karşı hesap verebilirlik sağlamak amacıyla “Global 195” adlı uluslararası girişim başlattıklarını duyurdu. Global 195 bağımsız hukuki gruplar aracılığıyla savaş suçları şüphelilerine dünya çapında yasal işlem yapılabilecek.
Source: Sabah
“Elimde karar var, adalet sağlansın”
Olaylı boşanmalarıyla sık sık gündeme gelen Wanda Nara ile Mauro Icardi, bir süredir kızlarının velayeti için hukuki mücadele veriyor. Wanda Nara ile Mauro Icardi arasındaki velayet savaşı, geçtiğimiz hafta yaşanan bir olayla daha da alevlendi. İddialara göre; Icardi kızlarını almak istediği sırada Wanda Nara ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine, küçük kızının ağlamasına dayanamayan Icardi, çocuğunu zorla götürmeye çalıştı. Bu sırada, Wanda Nara nın asistanı ve olay yerine gelen polislere fiziksel müdahalede bulundu. Olayın ardından Wanda Nara nın avukatı, Mauro Icardi nin agresif tavırlarını kayıt altına aldıklarını ve mahkemeye başvurduklarını açıkladı. Savcılık, yıldız futbolcu hakkında taciz ve şiddet suçlamalarıyla işlem başlatırken, mahkeme kızların anneleriyle kalmasına ve Icardi nin eve girmemesine karar verdi. BOŞANMAK İSTEMEDİĞİM İÇİN İTALYA DA OLDUĞUMU SÖYLEYENLERİN ARGÜMANLARI KALMADI MI? Mauro Icardi, sessizliğini bozup sosyal medya hesabından çarpıcı bir açıklama yaptı. Icardi, bir kez daha Depp’in fotoğrafını paylaşarak şu ifadeleri kullandı; Bana mı öyle geliyor, yoksa boşanma sırasında beni yalancı olarak nitelendirenler kayboldu mu? Ya da bir hafta önce söylenen yalanları nasıl çevireceklerini bilmiyorlar mı? Bana mı öyle geliyor, yoksa boşanmak istemediğim için bunu İtalya da olduğumu söyleyenlerin argümanları kalmadı mı? Bana mı öyle geliyor, yoksa her zamanki gibi yalan bilgi alanlar, bu kadar çok uydurduktan sonra nereye gideceklerini bilmiyorlar mı? ELİMDE KARAR VAR Wanda Nara’yı mitomani (patolojik yalan söyleme) hastası olmakla suçlayan Mauro Icardi, paylaşımına şu sözlerle devam etti; Artık her şey resmi ve elimde karar var! Her zamanki gibi mitomani hastalarını ifşa etmek için birkaç gün sessiz kalmayı beklemek istedim. Birkaç hafta önce söylediğim gibi, alkışlayanlar olduğu sürece sirk devam eder. Birçok palyaço yolda düştü ve gerçekler ortaya çıkıyor. Kızlarıma zarar veren herkesin maskelerini düşürmek için son ana kadar savaşacağım. İlk gün söylediğim gibi… Her şey için ve herkese karşı, doğru şeyleri yapmak için başım dik. Adalet sağlansın. KIZLARIMLA BİRLİKTE GEÇİRMEMİZ GEREKEN ANLARIN TADINI ÇIKARAMIYORUZ Mauro Icardi, kızlarına duyduğu özlemi ve velayet için verdiği mücadeleyi şu sözlerle ifade etti; Onlar yalanlarla ve manipülasyonlarla uğraşırken, biz kızlarımla birlikte geçirmemiz gereken değerli anların tadını çıkaramıyoruz. Onlara sarılamıyor, öpemiyor, Papuchi leriyle birlikte olamıyoruz. Ama sabredin prenseslerim, az kaldı, her şey düzelecek. Sizi çok seviyorum ve çok özlüyorum. HER ZAMAN SİZİN İÇİN SAVAŞACAĞIM Ayrılığın çocuklarını etkilediğini vurgulayan Mauro Icardi, kızlarına seslenerek duygusal ifadeler kullandı; Prenseslerim, bugün yol karanlık olsa da, ışığın her zaman geri döndüğünü unutmayın. Kalbimizde taşıdığımız sevinci ve bizi birleştiren sonsuz sevgiyi hiçbir şey söndüremez. Yakında yeniden kucaklaşacağız, korkusuzca güleceğiz ve hak ettiğimiz mutluluğu yaşayacağız. Sevginin gücüne asla inancı kaybetmeyin, çünkü bu sevgi her fırtınadan daha güçlü. Her zaman sizinle olacağım, her zaman sizin için savaşacağım. Yakında, çok yakında, birlikte yeniden gülümseyeceğiz. Fotoğraflar: Instagram
Source: Habertürk
Bugün 20 Mart Dünya Mutluluk Günü!
Günümüzde ilerleme genellikle ekonomik başarıyla ölçülse de, asıl önemli olan insanların ne kadar mutlu olduğu. 20 Mart, mutluluğu hayatın merkezine koymanın gerekliliğini hatırlatan özel bir gün. Daha mutlu bir yaşam için hangi adımları atabiliriz? MUTLULUK NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? Mutluluk, bireylerin ve toplumların genel refah seviyesini belirleyen en temel duygulardan biridir. Her insanın mutluluk anlayışı farklı olabilir; kimi iyi bir kitap okurken, kimi sevdikleriyle vakit geçirirken mutlu olur. Ancak mutluluk, sadece bireysel bir his olmanın ötesinde, sosyal ve ekonomik gelişmişliğin de bir göstergesidir. Birleşmiş Milletler (BM), mutluluğun temel bir insan hakkı olduğunu ve daha mutlu bir toplumun daha iyi bir dünya yaratacağını savunarak 20 Mart ı Uluslararası Mutluluk Günü ilan etmiştir. Amaç, insanların ve hükümetlerin refah ve mutluluğa daha fazla önem vermesini sağlamaktır. ULUSLARARASI MUTLULUK GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI? 2012 yılında BM Genel Kurulu, 20 Mart ı Uluslararası Mutluluk Günü olarak belirledi. Bu karar, Bhutan Krallığı tarafından desteklendi. Bhutan, 1970 lerden bu yana ekonomik büyümeyi ölçmek için yalnızca Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yı (GSYİH) değil, Gayri Safi Ulusal Mutluluk (GSNM) kavramını da kullanıyordu. Bu yaklaşım, sadece ekonomik kalkınmayı değil, toplumun genel mutluluk seviyesini de dikkate almayı önermektedir. BM, bu günün sadece bireysel bir kutlama olmadığını, mutluluğun devlet politikalarında da bir öncelik haline getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. EN MUTLU ÜLKELER VE MUTLULUĞUN SIRRI Her yıl dünyadaki mutluluk seviyelerini ölçen Dünya Mutluluk Raporu, hangi ülkelerin en mutlu olduğunu belirlemektedir. Listenin zirvesinde genellikle Finlandiya, Danimarka, Norveç ve İzlanda gibi Kuzey Avrupa ülkeleri bulunur. Bu ülkelerin ortak özellikleri şunlardır: Güçlü sosyal devlet anlayışı: Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler ücretsiz veya erişilebilir düzeydedir. Düsşük gelir eşitsizliği: Toplumlar arasındaki ekonomik farklar daha azdır. Dengeleyici iş-hayat dengesi: İnsanlar uzun saatler boyunca çalışmak zorunda kalmaz, kendilerine ve ailelerine vakit ayırabilir. Güven ve dayanışma: İnsanlar devletlerine ve birbirlerine daha fazla güven duyar. Bu faktörler, bireylerin daha huzurlu ve mutlu olmasını sağlayarak toplumsal refahı artırmaktadır. BİREYSEL MUTLULUĞU ARTIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR? Mutluluğun bir parçası da bireysel çabalarla elde edilir. İşte günlük hayatınızda daha mutlu olmanıza yardımcı olabilecek bazı öneriler: Minnettarlık Uygulamak: Her gün hayatta sahip olduğunuz güzellikleri fark etmek, mutluluğunuzu artırır. Düzenli Egzersiz Yapmak: Fiziksel aktivite, mutluluk hormonu olan endorfin salgılanmasını artırır. Sosyal Bağları Güçlendirmek: Sevdiklerinizle vakit geçirmek, ruh halinizi iyileştirir. Doğada Zaman Geçirmek: Yapılan araştırmalar, doğayla iç içe olan bireylerin daha mutlu olduğunu göstermektedir. Başkalarına Yardım Etmek: Gönüllü hizmetlerde bulunmak veya yardıma ihtiyacı olan birine destek olmak, mutluluğu artırır. 20 MART’TA NASIL KUTLAYABİLİRSİNİZ? Uluslararası Mutluluk Günü, sadece bireysel değil, toplumsal bir farkındalık yaratmayı da amaçlar. Bu özel günü kutlamak ve daha mutlu bir dünya için katkıda bulunmak için şunları yapabilirsiniz: Sosyal medyada mutluluk mesajları paylaşın. #InternationalDayOfHappiness etiketi ile farkındalık yaratabilirsiniz. Birine iyilik yapın. Ufak bir jest bile bir başkasının gününü güzelleştirebilir. Kendi mutluluk rutininizi oluşturun. Sevdiğiniz aktiviteleri yaparak bu özel günü değerlendirin. Toplumsal projelere katılın. Gönüllü çalışmalara destek vererek mutluluğu toplumsal boyutta artırabilirsiniz. Kaynak: United Nations, Day Of Happiness, National Calendar
Source: Habertürk
Bodrum Belediyesi’ne 92 milyon TL sokak hayvanı cezası
Muğla Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri, 26 Şubat”ta Bodrum Belediyesine ait Torba ve Turgutreis Sokak Hayvanları Barınaklarında denetim gerçekleştirdi. 2 Ağustos”ta Resmî Gazete”de yayımlanan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yapılan denetimlerde, Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü tarafından tedavi veya kısırlaştırma işlemleri tamamlandıktan sonra doğal yaşam alanına bırakılan 688 sokak hayvanı nedeniyle Bodrum Belediyesi”ne 92 milyon TL”lik ceza kesildi. Cezanın kısa süre içinde belediyeye tebliğ edilmesi beklendiği ifade edilirken, Bodrum Belediyesi”nin bu kanun kapsamında bu denli yüksek miktarda ceza alan ilk belediye olarak kayıtlara geçebileceği iddia ediliyor.
Source: Hayrettin Şaşmaz
Vegan beslenme pazarı katlanarak büyüyor
Özlem SARSIN / İZMİR
Dr. Gizem Kurt, 2030’a kadar 152 milyar dolarlık pazar değerine ulaşacağı öngörülen vegan beslenme pazarını değerlendirdi. Hayvansal ürün tüketiminden kaçınan kişilere yönelik bitki bazlı farklı alternatifler sunan üreticiler açısından pazarda bir boşluk olduğunu vurgulayan Dr. Kurt, V-Label’ın, pazar araştırma ve danışmanlık şirketi FMCG Gurus ile birlikte yürüttüğü yeni araştırmaya göre, Türkiye’de 2014-2020 yılları arasında vegan tüketicilerin sayısında yüzde 395 oranında yükseliş olduğunu, bunun da büyük bir pazar potansiyeli barındırdığını belirtti.
Uzmanlık alanı tüketici davranışları ve pazarlama olan Dr. Gizem Kurt vegan beslenme pazarının gelecekte daha da stratejik bir öneme sahip olacağını belirterek şöyle devam etti: “Veganlık, hayvan hakları savunuculuğu veya dengeli-sağlıklı beslenme motivasyonlarıyla ilişkilendirilen bir beslenme türü. Konunun toplumsal ve insanı boyutunun yanında tüketici davranışları ve pazarlama yönünden bakacak olursak da artık bu sektör gözardı edilemeyecek bir büyüklüğe ulaştı. Birçok büyük ölçekli firma ürün gamına vegan ürünleri eklemeye başladı.”
Yenilikçi ürün
Yenilikçi ürün ve üreticilerin önünün açık olduğunu ifade eden Kurt, “Hayvansal ürün tüketiminden kaçınan kişilere yönelik farklı alternatifler sunan üreticiler açısından pazarda bir boşluk var. Üretici ve ürün geliştiriciler, bitki bazlı ürünlere ilginin artmasıyla farklı ürün formatları için de pazar oluşturmaya başladı. Daha önceleri soya sütünün hakim olduğu bitki bazlı süt sektörü, artık bademden pirince, fındıktan yulafa ve hindistan cevizine kadar çok çeşitli bitkisel süt, peynir ve yoğurt seçenekleri sunuyor. Bu noktada bitkisel temelli beslenmek isteyen tüketiciye farklı alternatifler sunan üreticiler pazarda daha kalıcı bir yer edinebilir” dedi.
Sürdürülebilirliğe katkı
Earth System Science Data dergisinde yayınlanan Küresel Metan Bütçesi 2024 raporuna göre, günümüzde insan kaynaklı metan salınımının yüzde 40’ına yakınının hayvancılık endüstrisi kaynaklı olduğunu anlatan Kurt, “Bitki bazlı beslenme eğiliminin artması daha sürdürülebilir bir dünya için de katkı sağlayacak. Araştırmalar, insanların hayvanlara yedirdikleri mahsulleri hayvanları beslemek yerine kendilerinin tüketmesi durumunda dünyada açlık çeken insanların sayısında önemli bir azalma olacağını gösteriyor” diye konuştu.
Source: Dünya Gazetesi
Netanyahu”nun derdi siyasi kariyeri ve Katargate iddiaları!
Netanyahu yönetimi Gazze”de varılan ateşkesi sonlandırdı. Esirlerin serbest bırakılmamasını gerekçe olarak gösterdi. Ancak bu durum sadece bir bahane. Çünkü Netanyahu, tam da yolsuzluk davasında ifade vereceği gün Gazze’ye saldırı emri verdi. Ve bombardımanın başlamasıyla birlikte mahkemeye bir mektup göndererek duruşmaya güvenlik gerekçesiyle katılmama talebinde bulundu.. Mahkeme de kabul etti durumu.. Yargılanmasını ileri bir tarihe ertelemiş oldu böylece.
Dava, Netanyahu için kâbus gibi. “1000”, “2000” ve “4000” dosyalarında rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılanıyor. 2019’dan beri süren yargı süreci, onun siyasi geleceği için büyük bir tehdit. Son ifadesinde kürsüye vurarak hâkimlere bağırarak “Hayatımı cehenneme çevirdiniz!” demişti.. Asıl meselenin ne olduğunu anlayanlar için bu sahne yeterli
Netanyahu, hukuki sorunlarını gölgelemek için yalnızca savaş çıkarmıyor, aynı zamanda güvenlik kurumlarına da müdahale ediyor. İsrail’in iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in başkanı Ronen Bar’ı görevden almak için harekete geçmesi bunun en somut örneği. Şin Bet, Netanyahu’nun en yakın danışmanlarının Katar’la olan ilişkilerini araştırıyordu.
İDDİALAR ÖNEMLİ
Peki neydi bu bağlantılar? Danışmanlardan Jonathan Urich ve Israel Einhorn’un, 2022 FIFA Dünya Kupası öncesinde Katar’ın bölgesel barış yanlısı imajını parlatmak üzere halkla ilişkiler kampanyaları yürütmüştü..Bu proje, Einhorn’un sahibi olduğu “Perception” adlı PR şirketi tarafından hazırlanmış ve Katar’ı olumlu bir ışıkta tanıtmayı hedeflemişti..
Yine Netanyahu’nun eski sözcülerinden Eliezer Feldstein’in Katar hükümeti tarafından finanse edilen bir uluslararası şirket aracılığıyla maaş aldığı ve İsrailli gazetecileri Katar lehine haber yapmaya teşvik ettiği öne sürülmüştü.. İsrail basını, Netanyahu’nun yakın ekibindeki bu danışmanların paravan şirketler aracılığıyla Katar’dan yüklü miktarda ödeme almış olabileceğini belirtti.. Hatta seçim kampanyası sırasında Netanyahu”nun fonlandığına dair iddialar bile gündeme düştü..
Düşman olarak görülen Katar”dan alınan yardımlar kuşkusuz Netanyahu”yu zor duruma düşürecekti.. Başında davalar da varken özellikle.. Muhalefet lideri Yair Lapid de bu konuya vurgu yaptı..Netanyahu”nun Katar fonlarıyla ilgili soruşturma başlayınca harekete geçtiğini belirterek, durumun tesadüf olmadığını ifade etti..
AVRUPA BİRLİĞİ”NE BASKI YAPILMALI
Avrupa Birliği bilindiği üzere, ABD”yle arasının açılmasının ardından soluğu Türkiye”nin yanında aldı. Özellikle savunma sanayi konusunda geniş yatırımlara hazırlanıp ordularını güçlendirirken, Türkiye, Avrupa”nın en gözde ülkelerinden biri haline geldi. Bu durumu siyasi avantaja çevirmek şimdi Ankara”nın elinde.
İsrail”in saldırgan tutumuna karşı yaptırımların uygulanması noktasında yalnız bırakılan Türkiye harekete geçerek, İsrail”in saldırılarını durdurması adına yeni müttefikler elde edebilir. Trump yönetiminin bu konuda tutumu net bir şekilde İsrail”den yana olmak.. Ancak Avrupa ülkelerinin bir bölümü Netanyahu”nun cezalandırılması gerektiği düşüncesine düşünüldüğü kadar uzak değil.. Vize serbestisi, eşit ticaret anlaşmalarıyla birlikte Brüksel”den talep edilecek bir başka konu da İsrail üzerindeki baskıyı artırmak olabilir..
AB ülkelerinin İsrail’e yaptırım uygulamaya çekingen yaklaşmasının temel nedenlerinden biri, özellikle savunma sanayi ve teknolojik iş birliklerinde Tel Aviv’e bağımlı olmaları. Ancak bu noktada, Avrupa’nın Türkiye’yle savunma alanındaki iş birliklerini artırması, İsrail’e olan askeri bağımlılığını kırma fırsatı sunuyor.
Özellikle Almanya, Polonya ve Fransa gibi ülkeler, Türk SİHA’larının sahada sağladığı etkinliği yakından takip ediyor ve savunma projelerinde İsrail yerine Türkiye ile ortaklık kurmaya daha sıcak bakıyor. Bu eğilim, İsrail’in askeri ihracatını sekteye uğratabilir ve AB’nin Netanyahu yönetimine karşı daha sert adımlar atmasını kolaylaştırabilir.
Türkiye, Avrupa”yla kurduğu yeni dengeleri doğru okuyarak, İsrail”in uluslararası alandaki dokunulmazlık zırhını delmeye yönelik stratejiler geliştirmeli. Çünkü bugüne kadar İsrail”in işlediği savaş suçları, çoğu zaman ABD”nin veto kalkanıyla engellenirken, Avrupa Birliği çoğu zaman sessiz kalarak bu durumu pekiştirdi.
Ancak bugün Avrupa”nın, İsrail”e yönelik tavırları geçmişe oranla daha az katı ve daha fazla sorgulayıcı hale gelmiş durumda. Bu değişim, Türkiye ve İslam dünyası için önemli bir fırsat olabilir.
Source: Bartu Eken
İBB”ye terör ve yolsuzluk soruşturması! Provokatif paylaşım yapan 261 hesap tespit edildi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu , terör, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları kapsamında gözaltına alındı. İmamoğlu”yla birlikte çok sayıda İBB yetkilisi ve iş insanı da ifade vermek üzere emniyete götürüldü. Gelişmelerin ardından soruşturmayla ilgili bazı sosyal medya hesaplarından yalan paylaşımlar yapıldı. Dün akşam da bu paylaşımlarla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıklamasında, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmalar kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesi sonrası, bazı sosyal medya hesapları üzerinden; “ Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ” ve “ Suç İşlemeye Tahrik” suçları çerçevesinde provokatif paylaşımlar yapıldığı tespit edilmiştir” dedi. 261 ŞÜPHELİ TESPİT EDİLDİ Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Bu paylaşımları yaptıkları değerlendirilen 62’si yurt dışında olmak üzere toplam 261 şüpheli hesap yöneticisi belirlenmiştir. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızın ve Güvenlik Daire Başkanlığımızın yaptığı koordineli çalışmalar sonrası 37 şüpheli yakalanmış , diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. PAYLAŞIMLARIN YÜZDE 34″Ü BOT HESAP Sosyal medya platformu Twitter (X) üzerinde gözaltı işlemlerinden sonra 20.03.2025 tarihi saat 06:00’a kadar bu konu ile ilgili toplam 18.647.269 paylaşım yapıldığı görülmüş, bu paylaşımların %66’sının isimli Hesap, %34’ünün Bot Hesap olduğu tespit edilmiştir. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca kanunların verdiği yetki çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir.” https://x.com/AliYerlikaya/status/1902608831051436133
Source: Türkiye Gazetesi
Esenler’de kan donduran olay: “Çekirdeği yere atmayın” uyarısı 26 yaşındaki Balcı”yı canından etti!
Olay, Esenler Fevzi Çakmak Mahallesi”nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, apartmanın önünde bulunan grup – Berat C. (19), Baran C. (17) ve Musa P. (19) otururken, 26 yaşındaki Balcı, “çekirdekleri etrafı atmasınlar, gürültü yapmasınlar” uyarısında bulundu. Bu sözlü uyarı, kısa süre sonra Balcı ile grup arasında sözlü tartışmaya yol açtı. Tartışmanın ardından Balcı, erkek kardeşiyle birlikte yürüyüşe çıktı. Ancak yürüyüş sırasında, grubun 19 yaşındaki üyesi Berat C. cebinden çıkardığı bıçağı art arda Balcı”ya saplayarak olayın kanlı seyrini başlattı. Olay anı güvenlik kameralarına yansıdı. Çevre sakinleri Balcı”nın durumunu fark ederek, onu olayın yaşandığı yerin 50 metre ilerisinde bulunan özel bir hastaneye taşıdı. İlk müdahalesi özel hastanede gerçekleştirilen Balcı, daha sonra sevk edildiği Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. GÜVENLİK EKİPLERİ HAREKETE GEÇTİ İhbar üzerine olay yerine gelen polis ve jandarma ekipleri, alınan güvenlik önlemleri sonrasında çevredeki güvenlik kameralarını detaylıca inceledi. Tespit edilen şüpheliler, Berat C., Baran C. ve Musa P., kısa süre içinde yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. TANIK İFADELERİ: “GENCECİK ÇOCUK YAZIK GÜNAH” Olayın ardından bölgede esnaf olan Hasan Uygun, yaşananları şu sözlerle aktardı: “Saat 23.30 civarında burada bir gürültü oldu. Dükkanın önünde birini hastaneye taşıyorlardı. Yaklaşıp baktığımda, göğüs kısmından yaralı olan Balcı”yı gördüm; çok kan kaybediyordu. Saldırgan çocuklar koşarak kaçtı. Duyduğumuza göre çocuklar çekirdek yiyip gürültü yapıyormuş. Ölen arkadaşımız genç, 26 yaşında. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Allah ölen arkadaşın ailesine sabır versin. Gerçekten ülkenin hali çok kötü. 15-18 yaşlarında ufacık çocuklar… Demek ki hepimizin hayati tehlikesi var. Bugün sana, yarın bana. Her an her yerde her şey olabilir artık.
Source:
Bakan Yerlikaya duyurdu! İBB soruşturması sonrası harekete geçildi
İçişleri Bakanlığı”ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmalar kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesi sonrası, bazı sosyal medya hesapları üzerinden;-“Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” ve-“Suç İşlemeye Tahrik” suçları çerçevesinde provokatif paylaşımlar yapıldığı tespit edilmiştir.Bu paylaşımları yaptıkları değerlendirilen 62’si yurt dışında olmak üzere toplam 261 şüpheli hesap yöneticisi belirlenmiştir.Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızın ve Güvenlik Daire Başkanlığımızın yaptığı koordineli çalışmalar sonrası 37 şüpheli yakalanmış, diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.Sosyal medya platformu Twitter (X) üzerinde gözaltı işlemlerinden sonra 20.03.2025 tarihi saat 06:00’a kadar bu konu ile ilgili toplam 18.647.269 paylaşım yapıldığı görülmüş, bu paylaşımların %66’sının isimli Hesap, %34’ünün Bot Hesap olduğu tespit edilmiştir.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmalar kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesi sonrası, bazı sosyal medya hesapları üzerinden;-“Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” ve-“Suç İşlemeye…— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) March 20, 2025
Source: Özgürbayrak