“Sağlık ve Zindelik Rehberi – Duygular, Beslenme ve Bayram Sofraları”

Hayat bayram olsa

Diğer taraftan sadece duygu ve motivasyon ilişkisi değil, “pekiştirme/güçlendirme ve uyarılma” meseleleri de bu ilişkiyi derinden etkiler. Ama temel oyuncu her daim motivasyon ile duygu arasındaki muazzam danstır. Duygular içimizden doğar, motivasyonlarla şımarır, havalara uçar. Diğer taraftan ruh sağlığı uzmanlarına göre duygular, duygu durumlarıyla ilişkilidir ama ikisi aynı şey değildir.Bu alanın uzmanlarından biri olan benim de ilgiyle -hatta bazen gıpta ederek- izlediğim Dr. Daniel Levitin’e göre “DUYGULARIMIZ birkaç saniye ya da dakikalarca süren akut bir duygulanım ve uyarılma halidir. DUYGU DURUMLARIMIZ ise daha uzun süreli ve daha etkili bir duygusal tona işaret eder… Emotion (duygu) sözcüğünün motion (hareket) sözcüğünü içermesi de tesadüfi değildir. Keza özellikle ‘derin duygular’ hissettiğimizde ‘etkilendiğimizi/duygulandığımızı’ (move it) söylememiz de rastlantı değildir. Duygular bedenin bizi ‘kendimiz için en iyisini’ yapmaya teşvik etme biçimidir”.Peki hafta sonunun bu ilk gününde motivasyon-duygu ilişkisinin önemine değinmemin nedenine gelince… Sıkıntılı günlerden geçiyoruz ama önümüzde muazzam bir şans var: BAYRAM! Duygu durumumuzu iyileştirmek için her bayram gibi bu bayram da muazzam bir fırsat. Gelin beni dinleyin hepimiz bu fırsatı çok ama çok iyi değerlendirelim. O pek sevdiğimiz “Şenay şarkısı”nı yeniden hatırlayıp içimizden de olsa “HAYAT BAYRAM OLSA” şarkısını sık sık tekrar edelim…Ramazan Bayramı’nızı kutluyor, sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum.İYİ BİLGİ 1EKSOZOM KREMLERİ CİLDİMİZİ NASIL GENÇLEŞTİRİYOR- Eksozom ürünleri cilde daha fazla nem, kolajen ve elastin sağlar.- Bu da cilde yumuşaklık, nemlilik ve gençlik kazandırır.- Ayrıca cilt onarımını ve yenilenmesini kolaylaştırır, hasarlı cilde genç ve ipeksi bir yapı kazandırır.İYİ BİLGİ 2EKSOZOMLAR KÖK HÜCRE YERİNE GEÇER Mİ- Eksozomlar kök hücrelerin doğal elçileridir.- Rejeneratif tıpta kök hücre yerine kullanılabilirler.- Doku yaşlanmasında ve kaybında yalnızca yenilenme değil, kaybı giderme de gereklidir.İYİ BİLGİ 3YAŞLANAN CİLTTE NELER OLUYOR Nem oranı azalıyor. Kolajen lifler kalınlaşıp kırılganlaşıyor. Elastin lifleri yapısal olarak değişiyor ve bozuluyor. Damarlar zayıflıyor ve görünür hale geliyor. Bu iki lifi üreten cilt hücresi fibroblastların sayısı azalıyor. Bağışıklık hücreleri azalıyor. Renk üreten hücrelerin dengeleri bozuluyor. Cilt yüzeyindeki ölü tabaka incelip güçsüzleşiyor. Cilt hücrelerinin yenilenme hızı düşüyor.İYİ BİLGİ 4CİLT DOSTU 10 TAKVİYE- Glutatyon – Kolajen – Hyalüronik asit – Evening Primrose Oil – Alfa lipoik asit- Koenzim Q10 – Astaksantin – Piknogenol – Likopen – Omega 3İYİ BİLGİ 5CİLT YAŞLANMASINI FRENLEYEN 10 MUCİZE- Eksozom solüsyonu- Niasinamid serum- Polilaktik serum- Epidermal büyüme faktörü- Seramid- Peptit terapi- Postbiyotikler- Sirt 7 kremler- Buz terapisi- Hyalüronik asitİYİ BİLGİ 6KOLAJEN BİLGİSİ- 30 yaş sonrasında kolajen üretimi yılda yaklaşık %1 ile %2 oranında düşer.- 40 yaşına gelindiğinde kolajenin %10 ile %20’si kaybedilir.- Yaş almak daha az kolajen üretimi, daha hızlı kolajen kaybı demektir.- Bu durumda kolajen üretimini desteklemek ve kaybını frenlemek gerekir.İYİ BİLGİ 7KOLAJENİ AZALTAN ŞEYLER- Şeker ve rafine edilmiş karbonhidratlar- Ultraviyole ışınlar (güneş, solaryum)- Sağlığa zararlı maddeler- Lupus gibi bazı otoimmün bozukluklar- Egzoz gazları- Nişasta bazlı fruktoz- Kan şekeri yüksekliği

Source: Osman Müftüoğlu


Oruç sonrası normal beslenme düzenine nasıl geçmeli?

Ramazan günlerinin sonuna geldik. Yarın bayram. Oruçtan normal öğünlerimize geçiş sürecinin yavaş, bilinçli ve adım adım gerçekleştirilmesi hem sindirim sistemi sağlığının korunması hem de metabolik denge açısından büyük önem taşır.Ramazan boyunca, genellikle yoğun kalori alımına ve uzun süreli açlık sonrasında ani besin tüketimine alışılır. Oruçsuz beslenme rutinine geçerken hemen eski haline dönülmeye çalışılırsa bu durum sindirim sisteminde rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle, orucun sona ermesinin ardından, günlük üç ana öğün ve ara öğünler şeklinde dengeli ve düzenli bir beslenme programına geçilmesi önerilir. İlk aşamada, iftar ve sahurda yenen ağır, yağlı ve şekerli gıdaların yerine, sindirimi kolay, lif, vitamin ve mineral yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. Böylece vücut ani değişimlerden korunur ve metabolizmanın normal seyrine uyum sağlaması desteklenir. AKŞAMLARI ÇORBAYA DEVAM Bu geçiş sürecinde en önemli adımlardan biri porsiyon kontrolünü yeniden sağlamak ve yavaş yavaş daha hafif yemeklere yönelmek olmalıdır.Ramazanda birden çok öğünde yoğun kalori alımı, vücudun enerji dengesinde geçici değişikliklere neden olur. Ancak oruçsuz beslenme ritminde vücudun gün boyu sürekli ve dengeli enerji alması sağlanmalıdır. Bu amaçla, her öğünde yavaş yemek, iyi çiğnemek ve yemek sonrası kısa yürüyüşler yapmak sindirim sistemini rahatlatır. Ayrıca ara öğünlerde taze meyve, yoğurt, çiğ kuruyemiş gibi hafif ve besleyici alternatiflere yer vermek, vücudun ihtiyaç duyduğu mikrobesinleri almasını kolaylaştırır. Zamanla, midenin alıştığı ve sindirim sisteminin normal fonksiyonlarına döndüğü görülür; böylece, rutin yeme düzenine geçiş daha sorunsuz gerçekleşir.Bu süreçte oruç sürecinin soframıza kattığı kime alışkanlıklardan tamamen kopmadan, bazı geleneksel ramazan lezzetlerini ölçülü şekilde yemeye devam etmek mümkündür. Örneğin, hurma, sindirimi destekleyen besin öğeleri içerdiğinden normal diyetin parçası olarak kalabilir. Ancak vücudun günlük enerji ihtiyacına uygun şekilde ve belirli aralıklarla yapılmalıdır. Aynı şekilde, iftarda içilen çorba, sebze yemekleri ve hafif protein kaynakları, normal beslenme düzenine entegre edilebilir.Buradaki temel nokta, besinlerin miktarını ve yeme sıklığını kademeli olarak değiştirmek, böylece vücudun ani değişimlere maruz kalmasını engellemektir.Bir diğer önemli husus, su içme alışkanlığınızın yeniden düzenlenmesidir. Oruç sonrası beslenme düzenine geçerken, gün içinde su tüketiminin yaygınlaştırılması, midenin ve böbreklerin düzgün çalışmasını destekler. Bu noktada aşırı kafeinli içecekler yerine, su, bitki çayları veya doğal meyve suları tercih edilmelidir. Ramazanda, iftar ve sahur arasında ağır yemekler yemek vücudun enerji harcama dengesinde azalmaya neden olabilir. Rutin öğün düzenine geçişte, günlük yürüyüşler, hafif aerobik egzersizler veya esneme hareketleri, metabolizmanın normale dönmesine yardımcı olur.Son olarak, beslenme düzenindeki bu değişim süreci, psikolojik bir adaptasyon da gerektirir. Ramazan boyunca belirli bir ritme alışan bireyler, ramazan sonrasındaki günlerde yemek yeme alışkanlıklarında da değişiklik yaşarlar. Yavaş yavaş eski alışkanlıklara dönmek yerine, beslenme programını kademeli olarak değiştirmek hem vücudun hem de zihnin bu sürece adapte olmasına olanak tanır. Bu dönüşüm sürecinde aile bireyleriyle birlikte planlama yapmak, yeni tarifler denemek ve sağlıklı beslenme konusunda uzman görüşlerinden faydalanmak, bu adaptasyonu kolaylaştırabilir.

Source: Ayça Kaya


Gece yarısı gezginleri

Kişinin derin uyku (REM) evresinde, bilinçsiz şekilde yataktan kalkıp dolaşmasına ya da farklı eylemler gerçekleştirmesine somnambulizm, yani bilinen adıyla uyurgezerlik deniyor. İrem Derici’nin de geçen aylarda “Kendi evimin dışında bir yerde kalınca gece duvara ya da bir yerlere çarpabiliyorum” diye açıkladığı uyurgezerlik ciddi riskler taşıyor. Bu rahatsızlıkla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nden nöroloji uzmanı Dr. Öğr. Ü. Halide Rengin Bilgen Akdeniz’le ve Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi’nden nöroloji uzmanı Dr. Bahar Erbaş’la konuştuk.‘ÇEVREDEKİLERİN SAKİN KALMASI ÖNEMLİ’Dr. Öğr. Ü. Halide Rengin Bilgen Akdeniz- Uyurgezerlerde rastlanan davranışlar şunlardır: Ev içinde dolaşmak, sanki yapması gereken bir iş varmış gibi ya da işe gidecekmiş gibi hazırlanmak, giysilerini giymeye veya dışarı çıkmaya çalışmak, mutfağa gidip yemek yemek ya da yapmak, uyandırıldığında kafa karışıklığı yaşamak.- Uyurgezerliğin ortaya çıkmasında genetik dahil birçok faktör rol oynar. Uyku düzeni bozukluğu, aşırı alkol kullanımı gibi pek çok etken, sorunu ortaya çıkarabilir. Aşırı yorgunluk, yoğun stres, özellikle çocuklarda ateşli hastalıklar uyurgezerlik için tetikleyici olabilir.- İstatistiklere bakıldığında ebeveynlerinden biri uyurgezer olan çocukların yaklaşık yüzde 45-60’ında bu sorun gözlenir. Her iki ebeveyni de uyurgezer olan çocukların karşılaşma oranıysa yüzde 60-80’e çıkabilir.- Nöbetlerin yaşandığı sırada çevredekilerin sakin kalması çok önemli. Öncelikle kişinin kendine zarar vermemesini sağlamak için gerekli güvenlik önlemleri alınmalı. Kişiyi yönlendirmek gerekiyorsa bu yavaşça ve sakince olmalı. Yüksek sesle tepki göstermek ya da sert hareketler yapmak kişinin paniklemesine neden olabilir. Uyurgezerlik sırasında kişi uyandırılmamalı. Aksi takdirde uyandığında kafası karışabilir ve daha agresif olabilir. Yaşadığı panik ve korkuyla kendine ya da etrafına zarar verebilir. ‘KAPI VE PENCERELER KİLİTLENEBİLİR’ Dr. Bahar Erbaş- Kişinin uykuda bilinçsizce hareket etmesine ve bazen karmaşık davranışlar sergilemesine neden olan uyurgezerlik genellikle derin uyku evresinde ortaya çıkar ve kişi uyandığında bu durumu hatırlamaz. Çocuklarda daha yaygındır ve genellikle yaş ilerledikçe azalır. Uyurgezerlik teşhisi halk arasında uyku testi de denen, beyin dalgalarını kaydeden polisomnografiyle konur.- Uyurgezerlik nedeniyle kişi gün içinde yorgunluk, odaklanma sorunları ve hafıza problemleri yaşayabilir. Hastanın kendini veya başkalarını tehlikeye atmasına, hatta adli ve kriminal olaylara sebep olabilir. Düşme, yaralanma veya tehlikeli nesnelerle etkileşim gibi durumlar yaşanabilir. Hastanın kendine zarar vermesini önlemek için kapı ve pencereler kilitlenebilir, tehlikeli cisimler ortadan kaldırılabilir, sensörlü cihazlar ve yer yatağı kullanılabilir.- Uyurgezerlik tedavisinde en etkili yöntemler arasında uyku hijyeninin iyileştirilmesini, stres yönetimini ve düzenli uyku alışkanlıklarını sayabiliriz. Şiddetli vakalarda doktor kontrolünde reçete edilen ilaçlar tedaviye eklenebilir. ‘BENİ NE TETİKLİYORDU BİLMİYORUM’E.S. (46), uyurgezerAnnem hep anlatırdı “Babanız gece rüyasında hem konuşuyor hem geziyor” diye. 14-15 yaşlarında uyurgezerlik benim de kapımı çaldı. Yazlığa gittiğimizde, gecenin bir vakti kapıyı açıp dışarı çıkıyordum. Beni ne tetikliyordu bilmiyorum. Evin içinde önlemler alındı fakat konu devam etseydi, ailem beni bir uzmana götürecekti. Bu durum zamanla yerini gece konuşmalarına bıraktı. Hâlâ stresli olduğumda gece rüyamda konuşurum. ‘BAŞLARDA ÇOK PANİK YAPTIM’ A.A. (50), uyurgezer yakınıEşim geceleri konuşuyor, stresli dönemdeyse çığlık atıyor, bazen evin içinde dolaşıyor. Uyurgezerlik, uyurkonuşurluktan sonra başladı. İlk birkaç seferinde büyük panik yaptım, normalde dış kapıyı içerideki çelik halkayı kapatarak yatıyordum. Şimdi iki anahtarla kapatıyorum. Bir de onu aniden uyandırmamaya dikkat ediyorum.

Source: Hurriyet.com.tr


Bayram kahvaltısının hayalini kuranlara

Bayram günleri kurulan büyük sofraları herkes sever. Bazen mümkün olmaz, çekirdek aileyle oturulur sofraya, bazen akrabadan yakın arkadaşlarla… Her halükârda o sofrada bolluk, bereket ve neşe olur. 30 günlük oruç döngüsünden sonra ilk kahvaltıya duyulan özlemle coşup fazla hamurişi ve kalori doldursa da tabaklarımızı bayram gezmelerinde ikram edilen baklavadan da vazgeçmez, kalori saymaya üç gün ara veririm ben.Bayram pişisi kimi bölgelerimizde arife gününden yapılır, konu komşuya dağıtılır, hayır duaları alınır. Bayram sabahı da ısıtılıp yenir ama ben mutlaka sabah kahvaltısı için taze taze kızartılmışını severim. Mayalı hamur hiç yapmamış olanlar bile kolaylıkla yapabilir. 300 ml su (1,5 su bardağı), 1 paket kuru mayayla 1 tatlı kaşığı şekeri eritin. 10 dakika üzeri kapalı bekletin. Maya köpürsün. 500 gram un ve yine 1 tatlı kaşığı tuz ekleyip önce spatulayla iyice karıştırın, ardından elinizle güzelce yoğurun. 1 saat kadar ılık bir yerde üzeri kapalı bekletin. İki katına çıkınca elinizi biraz yağlayıp hamurun gazını çıkararak kısacık yine yoğurun ve elinizle şekil verip kızgın derin yağda kızartın.Ben pişiyi ekşi maya ve tam buğday unuyla yapıyorum ve mayalanması için 1 gece önceden hazırlayıp buzdolabında bekletiyorum. Sabah dolaptan çıkarıp annemlere gidene kadar oda sıcaklığına geliyor ve orada kızartıyorum. Mayalı hamurun yine de size zor geleceğini düşünüyorsanız mayasız pişi yapabilirsiniz. Bunun için 3 yemek kaşığı yoğurt, 1 yumurta, 2-3 yemek kaşığı sıvıyağ ve 1 su bardağı da su koyun bir kaba, yine yarım kilo kadar un ve 1 paket kabartma tozu ekleyin ve tabii tuzunu da unutmayın. Hamuru yoğurup hemen kızartabilirsiniz.Hamurişlerinde ortam ısısından un cinsine birçok değişken etkili olacağı için elinize yapışıyorsa, çok cıvık olduysa un eklemekten çekinmeyin. Çok eklerseniz pişileriniz sert olur, bu nedenle dikkat edin. Baktınız çok sert, biraz yağ, biraz su ekleyerek kıvamını ayarlayın. PEYNİRLERİ LEZZETLENDİRELİM Pişimiz hazırsa yumurtayı, peyniri, zeytini de koyduk mu tamamdır diyemiyoruz bayram sofrasında. Çünkü adı üzerinde bayram gibi neşeli olmalı. Kırmızı Meksika biberlerinden bir tanesini çekirdeklerini çıkarıp (acısını azaltmak için) incecik doğruyorum, 3-4 tane kuru domates (zeytinyağında bekletilmiş olanlardan) de doğrayıp zeytinyağı ve bir kaşık kadar balsamik sirkeyle harmanlıyorum.Bu noktada istediğiniz baharatı kullanabilirsiniz ya da kullanmayın, damak tadınız bilir. Ben bir çimdik kekik ekliyorum. Bu sosu iyice karıştırınca içine 200 gram kadar gelecek kalınca bir dilim beyazpeyniri mini mini küpler halinde doğrayıp (ya da irice elinizle parçalayabilirsiniz de) ekliyorum. Sosla peyniri de biraz karıştırıp servis tabağına alabilirsiniz.Siyah zeytinleri, tane kişnişle sunmayı seviyorum; yeşil zeytine de taze zahter yakışıyor ama bulamazsanız sorun değil, zevkinize göre baharat eklemek serbest.Yumurtayı çılbır yerine tahinli bir sosla denemenizi önereceğim. Yine kayısı kıvamında haşlayın yumurtaları. Sosu için yarım su bardağı kadar tahin, bir diş rende sarımsak, yarım limon suyu ve 2-3 yemek kaşığı soğuk suyu iyice çırpın. Ben bu sosu fırınladığım sebzelere de kullanıyorum ama yumurtayla da çok efsanevi bir sonuç çıkıyor ortaya. Servis tabağının altına bu sosu koyun, üzerine ikiye kesilmiş yumurtaları dizin ve bunların üzerine de ayrı bir kapta erittiğiniz kızgın tereyağında çevirdiğiniz kırmızı toz biberi gezdirin. Çok doyurucu ve vazgeçilmez tariflerinizden biri olacak.Sofraya böreksiz oturmak istemeyenler için de aşağıda harika bir börek tarifim var.Bayramınız kutlu, sofralarınız bol lezzetli olsun. PESTOLU FIRINLANMIŞ ÇERİ (4 KİŞİLİK) NE LAZIM?◊ 1 kâse çeri domates◊ 100 gr roka (ıspanak da olur)◊ 6-7 çekirdeksiz yeşil zeytin◊ 40 gram kaju fıstığı ya da yer fıstığı ya da ceviz◊ 1 yemek kaşığı rendelenmiş parmesan (yoksa eski kaşar ya da tulum)◊ 4-5 yaprak fesleğen ◊ 2 buz küpü◊ Yeterince tuz ve zeytinyağıNASIL YAPARIM?◊ Domateslerin üzerine biraz zeytinyağı gezdirip tuzlayın ve 180 derece fırında yumuşayana kadar pişirin.◊ Bir blendıra pesto yeşilliklerini, zeytin, fıstık, peynir ve buzu koyun, krema haline gelene kadar karıştırın.◊ Pestoyu bir tabağa yayın, üzerine fırınlanmış domatesleri koyun, tepside kalan sosu da üzerine gezdirin. KATMER BÖREĞİ (1 TEPSİ) NE LAZIM?◊ 200 ml süt◊ 200 ml su◊ 1 paket maya◊ 1 tatlı kaşığı şeker◊ 1 çay kaşığı tuz◊ 600 gr un◊ 100 gr tereyağı + 100 gr sıvıyağ (karıştırın)◊ 1 yumurta sarısı◊ 1 su bardağı rendelenmiş taze kaşar peyniriNASIL YAPARIM?◊ Ilık sütü ve şekeri bir kâseye koyun ve mayayı eritin, 10 dakika sonra köpürünce suyu ve tuzu ekleyin.◊ Unu katın ve pürüzsüz bir hamur haline getirin.◊ Oda sıcaklığında 1-2 saat 2 katına çıkıncaya kadar dinlendirin.◊ Tezgâha alıp katlayın ve yeniden top haline getirip 3’e bölün. Her birini beze haline getirin.◊ İlk bezeyi inceltebildiğiniz kadar ince açıp büyük bir tepsiye alın, üzerine yağ sürün ve rendelenmiş peynirden birkaç tutam serpin. Diğer yufkayı açın, üzerine serin. Yine yağlayın ve peynir serpin. Son yufkayı da serip, yağlayıp peynirini serpin.◊ Şimdi son serptiğimizden başlayarak zarf gibi tek tek ve üst üste katlama yapın. Yani son serdiğiniz yufkayı önce sağdan ortaya, sonra soldan ortaya katlayın. İki uç ortada birleşecek. Aynısını alt ve üst uçlara yapın. Gözleme şekli olacak ve bu sırada her kata yağ sürmeyi unutmayın. Aynısını ilk yapılan ortada kalacak şekilde üst üste ikinci yufka ve üçüncü için de yapın. Şimdi tepsinizin ortasında büyük bir zarfınız oldu.Ellerinizle bastırarak tepsi boyutunda büyütün.◊ Yumurta sarısı sürüp keskin bir bıçakla verev kesikler atın. 200 derece fırında 25 dakika veya her iki yüzü kızarana kadar pişirin.

Source: Gülay Barbaros Altan


İrem Derici yine hastanelik oldu

Yoğun geçen konser temposu sonrası başı dönen ünlü şarkıcı apar topar hastaneye kaldırıldı.Nişantaşı’nda özel bir hastaneye götürülen İrem Derici, bir gün boyunca müşahede altına alındı.Derici, yapılan son kontrollerin ardından dün taburcu edildi. Gözden Kaçmasın Ceylan Ertem”in eleştirisi İrem Derici”yi kızdırdı Haberi görüntüle Yakın zaman önce düşmeye bağlı kafa travması geçiren İrem Derici, sağlık durumu hakkında şu açıklamayı yapmıştı:“Konser günü bir talihsizlik yaşadık. Dudağıma bakın, kafam da şiş. Uyurgezerlik var bende. Kendi evimin dışında bir yerde kalınca gece duvara ya da bir yerlere çarpabiliyorum. Ambulans geldi, hastaneye gittim. ‘Bir sorun yok’ dediler. Uyurgezerlik ile ilgili tedaviye başlayacağım.”

Source: Hurriyet.com.tr


29 Mart 2025 günlük burç yorumları

Koç Burcu (21 Mart – 19 Nisan)

Bugün, burcunuzda gerçekleşen Güneş Tutulması ile birlikte kendinizi yeniden keşfetme ve kişisel hedeflerinize odaklanma zamanı. İçsel gücünüz ve cesaretiniz artıyor; bu da sizi uzun süredir ertelediğiniz adımları atmaya teşvik ediyor. Ancak, ani kararlar almadan önce detaylı bir plan yapmanız faydalı olacaktır. Duygusal ilişkilerinizde ise açık ve net iletişim kurarak, partnerinizle aranızdaki bağı güçlendirebilirsiniz.​

Boğa Burcu (20 Nisan – 20 Mayıs)

Gizli kalmış duygularınız ve bilinçaltınız bugün ön plana çıkabilir. Geçmişte yaşadığınız deneyimlerle yüzleşmek, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemenizi sağlayacaktır. Meditasyon ve içsel çalışmalar yapmak için uygun bir gün. Ayrıca, sağlığınıza dikkat etmek ve dinlenmek için zaman ayırmanız önemli. İş hayatınızda ise perde arkasında yürüttüğünüz projelerde ilerleme kaydedebilirsiniz.​

İkizler Burcu (21 Mayıs – 20 Haziran)

Sosyal çevrenizde hareketli ve enerjik bir gün sizi bekliyor. Yeni insanlarla tanışabilir, mevcut dostluklarınızı derinleştirebilirsiniz. Geleceğe yönelik hedeflerinizi gözden geçirmek ve planlarınızı paylaşmak için uygun bir zaman. Ancak, grup içindeki dinamiklere dikkat ederek, herkesin fikirlerine saygı göstermeyi unutmayın. Aşk hayatınızda ise arkadaş çevreniz aracılığıyla yeni bir kişiyle tanışabilirsiniz.​

Yengeç Burcu (21 Haziran – 22 Temmuz)

Kariyeriniz ve toplumsal statünüzle ilgili önemli gelişmeler yaşayabilirsiniz. Üstlerinizle olan ilişkilerinizde dikkatli ve diplomatik bir tutum sergilemek faydalı olacaktır. Yeni sorumluluklar alabilir veya mevcut projelerinizde önemli adımlar atabilirsiniz. Aile hayatınızla iş yaşamınız arasındaki dengeyi korumaya özen gösterin. Duygusal olarak hassas olabileceğiniz bir gün, bu nedenle stres yönetimine dikkat etmelisiniz.​

Aslan Burcu (23 Temmuz – 22 Ağustos)

Bugün, uzun zamandır yapmak isteyip de ertelediğiniz planlarınızı hayata geçirme cesaretini kendinizde bulabilirsiniz. Ancak, ayaklarınızın yere sağlam basmasına ve tutamayacağınız sözler vermemeye dikkat etmelisiniz. Cesaretinizi yaratıcılığınızla birleştirdiğinizde başarı sizinle olacaktır. Yeni bir eğitim programına başlamak veya yurt dışı bağlantılı projelere yönelmek için uygun bir zaman.​

Başak Burcu (23 Ağustos – 22 Eylül)

Finansal konular ve ortak kaynaklarla ilgili önemli kararlar almanız gerekebilir. Yatırımlarınızı gözden geçirmek ve bütçenizi planlamak için uygun bir gün. Ayrıca, duygusal derinlik ve dönüşüm yaşayabileceğiniz bir süreçtesiniz. İçsel olarak sizi rahatsız eden konularla yüzleşmek, ruhsal anlamda büyümenize katkı sağlayacaktır. Sağlığınıza dikkat etmeyi ihmal etmeyin ve gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin.​

Terazi Burcu (23 Eylül – 22 Ekim)

İkili ilişkileriniz ve ortaklıklarınız bugün ön planda. Partnerinizle olan iletişiminizde dengeyi korumak ve karşılıklı anlayışı artırmak için çaba göstermelisiniz. Yeni bir iş ortaklığı veya sözleşme gündeme gelebilir; detayları dikkatlice incelemeniz önemli. Kendi ihtiyaçlarınız ile karşınızdakilerin beklentileri arasında uyumu sağlamak için esnek ve uyumlu bir yaklaşım sergileyin.​

Akrep Burcu (23 Ekim – 21 Kasım)

Günlük rutinleriniz ve çalışma hayatınızda önemli değişiklikler yapma zamanı. Yeni bir işe başlamak, iş ortamında sorumluluk almak veya freelance projelere adım atmak gündeme gelebilir. Sağlığınıza daha fazla özen göstermek isteyeceğiniz bir dönemdesiniz; diyet, spor ve stres yönetimi konularına dikkat etmelisiniz. İş ortamında çözüm odaklı yaklaşımınız sayesinde öne çıkabilir ve takdir toplayabilirsiniz.​

Yay Burcu (22 Kasım – 21 Aralık)

Aşk hayatınız ve yaratıcılığınız bugün ön planda. Yeni bir romantik ilişkiye adım atabilir veya mevcut ilişkinizde heyecan verici gelişmeler yaşayabilirsiniz. Sanatsal ve yaratıcı projelere yönelmek için de uygun bir zaman. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyin ve içsel çocuğunuzla bağlantı kurarak hayatın keyifli yönlerini keşfedin. Şans oyunlarında da beklenmedik fırsatlar karşınıza çıkabilir, ancak temkinli olmayı unutmayın.​

Oğlak Burcu (22 Aralık – 19 Ocak)

Bugün ailevi konular ve ev hayatınız ön planda olacak. Ev değiştirme, taşınma ya da dekorasyon gibi konular gündeminize gelebilir. Aile büyüklerinizle olan ilişkilerinizde anlayışlı ve sabırlı olmanız gereken bir dönemdesiniz. Geçmişten gelen bazı konular tekrar su yüzüne çıkabilir; duygusal dengeyi korumak önemlidir. İş hayatınızda ise kendinizi biraz geri planda tutmak ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek faydalı olabilir. Kendinize zaman ayırarak, duygusal ihtiyaçlarınıza odaklanmanız ruhsal olarak rahatlamanıza yardımcı olacaktır.

Kova Burcu (20 Ocak – 18 Şubat)

Bugün iletişim trafiğiniz oldukça yoğun olabilir. Kardeşler, yakın çevre ve arkadaşlarla yapacağınız sohbetler önemli gelişmelere kapı aralayabilir. Yeni bir eğitime başlamak, kısa süreli seyahat planları yapmak veya önemli bir görüşme gerçekleştirmek için ideal bir gün. Yaratıcı fikirlerinizle dikkat çekeceksiniz, ancak ani kararlar vermekten kaçının. Duygusal anlamda kendinizi ifade etmekte zorlanabilirsiniz, bu yüzden net ve açık bir dil kullanmaya özen gösterin. Sosyal medyada ya da yazılı alanlarda etkili olabilirsiniz; fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.

Balık Burcu (19 Şubat – 20 Mart)

Maddi konular ve finansal durumunuz bugün gündeminizde olabilir. Gelirlerinizi artırmak için yeni fırsatlar yakalayabilir, yatırımlarınızı gözden geçirebilirsiniz. Ancak, harcamalar konusunda dikkatli olmanız gereken bir süreçtesiniz; gereksiz masraflardan kaçının. Duygusal anlamda kendinizi daha güvende hissetmek için iç dünyanıza yönelmek ve kendinize olan inancınızı pekiştirmek önemli. İş hayatınızda yeni bir teklif alabilirsiniz; detayları dikkatlice değerlendirmeniz faydalı olacaktır. Kendinize ve yeteneklerinize güvenin, çünkü bugün yapacağınız hamleler uzun vadede size büyük kazançlar sağlayabilir.

Source: Haber Merkezi


Uzmanı uyardı: Bayram sofrasında bu hataları yapmayın!

Ramazan ayının sona ermesiyle vücudun yeniden günlük beslenme düzenine uyum sağlaması büyük önem taşıyor. Gastronomi uzmanı Gökhan Taşpınar, bayram döneminde sağlıklı bir geçiş süreci için dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

Taşpınar, “Bayramda sıkça tüketilen şeker, tatlı ve börek gibi karbonhidrat ağırlıklı besinleri aşırı tüketmek, kan şekerinin hızla yükselmesine ve çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Porsiyon kontrolüne dikkat edilmesi gerekir. Ramazan boyunca alışılmış olan beslenme düzeni değiştiği için, öğle yemeğini hafif tutmak önemlidir. Ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı, mideyi yormayan besinler tercih edilmelidir” dedi.

Öğle yemeğine yeniden başlanmasıyla birlikte, akşam öğünlerinin de buna göre ayarlanması gerektiğini aktaran Taşpınar, “Akşam yemekleri hafif ve sindirimi kolay besinlerden oluşması gerekiyor. Ramazan boyunca enerji ve sıvı kaybı yaşandığı için, bu sürecin dengeli bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bol su tüketimi, vitamin ve mineral açısından zengin besinlerle bu kayıpların telafi edilmesi önemli” diye konuştu.

Taşpınar, mevsim değişikliği ve ramazan sonrası bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmemesi için turunçgiller, sarımsak, zencefil, balık, brokoli kuruyemiş gibi bağışıklık güçlendirici gıdalara yönelmeyi önerdi.

Source: