“Biyoloji Bülteni – Kedilerin Bıyıkları ve Şizofreni Araştırmaları”

Birçok sorunun cevabı bıyıklarında saklı!

Kediler karanlıkta nasıl yönlerini bulur, dar alanlardan geçerken neden hiç zorlanmazlar? Cevap: bıyıklarında saklı. Kedilerin bıyıkları, onların en gelişmiş duyu organlarından biridir. İşte patili dostlarımızın bıyıklarına dair bilmeniz gerekenler! KEDİLERİN BIYIKLARI TAM OLARAK NEDİR? Kedilerin yüzündeki uzun, kalın ve sert tüyler—yani bıyıklar—sıradan tüylerden çok daha farklıdır. Bilimsel adıyla “vibrissae” olarak bilinen bu tüyler, derinin çok daha derin bir katmanından çıkar ve sinir uçlarıyla dolu özel foliküllerde yer alır. Her bıyığın ucunda bulunan proprioseptör adı verilen duyu hücreleri, bıyıkları adeta bir radar gibi çalıştırır. Bu sayede kediler, çevrelerindeki en küçük hava hareketlerini bile hissedebilir. SADECE BURUN ÇEVRESİNDE BIYIKLARI YOK! Kedilerin sadece burun çevresinde değil; gözlerinin üstünde, çenelerinde ve hatta ön bacaklarında da bıyık bulunur. Bu bölgelerdeki bıyıklar, kedinin hem yüzünü hem de tüm vücudunu çevreyle daha etkili şekilde etkileşim kurmasına yardımcı olur. Özellikle ön bacaklardaki bıyıklar, kedinin avını yakaladığında ya da hareket halindeyken yönünü belirlemesine katkı sağlar. KEDİLER BIYIKLARINI NASIL KULLANIR? Bıyıklar, kedinin çevresini algılamasında en az gözleri ve kulakları kadar önemlidir. İşte bıyıkların bazı görevleri: 1. ALAN ÖLÇME YETENEĞİ Kediler, vücut genişliklerinin bıyık genişlikleriyle yaklaşık olarak aynı olduğunu bilirler. Bu sayede bir yere sığabileceklerini bıyıklarıyla test ederler. Bir kedi, bir aralığa kafasını uzatıp bıyıkları değiyorsa, geçip geçemeyeceğini anlayabilir. 2. DENGE VE YÖN ALGISI Bıyıklar, çevreden gelen hava akımındaki değişiklikleri algılayarak kedinin yönünü bulmasına yardım eder. Bu özellik özellikle karanlıkta, görmenin zorlaştığı anlarda çok değerlidir. 3. DUYGUSAL DURUM İFADESİ Kediler, hissettikleri duyguları bıyıklarının pozisyonuyla gösterebilir. Geriye dönük bıyıklar: Endişeli ya da savunmada. Nötr pozisyonda bıyıklar: Rahat ve huzurlu. İleriye doğru yayılmış bıyıklar: Meraklı, oyun modunda ya da avlanma eğiliminde. KEDİLERİN BIYIKLARI KESİLMELİ Mİ? Bir kedinin bıyığını kesmek, sadece estetik bir müdahale değil; aynı zamanda onun çevreyle bağını kesmek demektir. Bıyıkları kesilen bir kedi: Dengesini kaybedebilir, Dar alanlara girerken çarpabilir, Yönünü bulmakta zorlanabilir, Karanlıkta hareket edemez, Hatta depresyona bile girebilir. Kısacası bıyıklar, kedilerin “görünmeyen gözleri” gibidir ve kesilmemelidir. KEDİLERİN BIYIKLARI NE SIKLIKLA KESİLMELİ? Hiç! Kedilerin bıyıkları hiçbir zaman kesilmemelidir. Bazen bıyıklar kendi kendine dökülür ve tekrar çıkar; bu tamamen doğal bir süreçtir. Ancak bilinçli bir şekilde makasla kesmek hem fiziksel hem de psikolojik zarara yol açar. KENDİ KENDİNE DÖKÜLEN BIYIKLAR NORMAL MİDİR? Evet. Tıpkı diğer tüyler gibi, bıyıklar da zaman zaman dökülür ve yerine yenisi çıkar. Eğer kedinizin bir-iki bıyığı düştüyse, endişelenmen gerekmez. Ama çok sayıda bıyık kaybı varsa, bir veteriner kontrolü faydalı olur. KEDİNİN BIYIKLARINA DOKUNMAK ZARARLI MI? Arada bir nazikçe dokunmak sorun yaratmaz ama sık sık bıyıklara bastırmak, kıvırmak ya da çekmek strese neden olabilir. Bıyıklar çok hassas olduğu için, aşırı uyarım sinir sistemini yorabilir. Kaynak: Purina, VCA Animal Hospital

Source: Habertürk


Kanıtlandı: Şizofreni belirtileri erken gebelikte fark edilebiliyor!

Erken gebelik dönemi, birçok insan için fark edilmeyen bir zaman dilimi olsa da, bebeğin beyin gelişimi için kritik öneme sahip bir evredir. Harvard Tıp Fakültesi’nden klinisyen-bilim insanı Eduardo Maury liderliğindeki araştırma ekibi, erken gebelik döneminin şizofreni belirtilerinin ilk fark edilebileceği evre olduğunu keşfetti.Araştırma ekibi, şizofreni hastası olmayan 25.000 kişinin genetik verilerini inceleyerek, genetik delasyonlarını belirlediler. Bu bulgular ışığında, şizofreninin yalnızca kalıtsal bir hastalık olmadığı, aynı zamanda kişinin dünyaya gelmeden önce edindiği genetik değişikliklerle de ilişkili olabileceği kanıtlandı.Şizofreni Nedir?Şizofreni, genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklan, nörolojik bir kişilik bozukluğudur. Kişinin erken yaşta yaşadığı travmalar ya da viral enfeksiyonlar şizofreni olma riskini artırabilir. Şizofreni üzerine yapılan araştırmalara göre, bu hastalık yalnızca genetik faktörlerden kaynaklanmıyor; aynı zamanda gebelik sırasında ortaya çıkan komplikasyonlar ve gelişimsel anormallikler de bu süreci tetikleyebiliyor.Yapılan bu yeni araştırmayla, erken gebelik döneminin şizofreni gelişiminin de önemli rol oynadığı bulundu. Maury ve ekibi, NRXN1 ve ABCB11 adlı iki genin şizofreni ile ilişkili olduğunu belirledi. Bu genlerdeki kopya sayısı değişiklikleri, şizofreni riskini artıran önemli faktörler arasında yer alıyor.NRXN1 ve ABCB11 Genlerindeki Değişiklikler, Şizofreni Riskiyle BağlantılıNRXN1 geni, beyin hücrelerinin sinyal iletmesine yardımcı olan bir proteini kodlayan ve daha önce şizofreni ile ilişkilendirilen bir gendir. Araştırmacılar, şizofreni teşhisi alan kişilerde bu gendeki kopya kayıplarının daha yüksek bulunduğunu tespit etti. Diğer taraftan, ABCB11 genindeki değişiklikler, daha az belirgin olsa da, şizofreni ile ilişkilendirilen potansiyel bir genetik işaretçi olarak öne çıkmaktadır. Bu genin mutasyonları da, tedaviye dirençli şizofreni vakalarında gözlemlendi.Erken gebelik döneminin şizofreni belirtilerinin fark edilebileceğini ortaya koyan bu keşif, şizofreni gibi karmaşık bir hastalığın erken gelişim evresinde müdahale imkânlarının doğabileceğini gösteriyor. Eğer şizofreninin tohumları erken gebelik döneminde ekiliyorsa, genetik değişiklikler üzerinde erken dönemde yapılacak müdahaleler, bu hastalığın önlenmesinde önemli bir adım olabilir. Ancak, uzmanlar bu teoriyi doğrulamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiği vurgulanıyor.İlginizi çekebilir;Renklerle duygusal durumunuzu analiz edin: Hangi renk sizi yansıtıyor?Önemli bir dönüm noktası: Rüyada uçmaya çalışmak ne anlama gelir?Uzmanlar obezitenin yeniden tanımlanması gerektiğini vurguluyor!

Source: Elif Kocalı