Akyaka Orman Kampı’na ‘betonlaştırma’ ihalesi
Yurttaşların ağaç kesimine ve betonlaşmaya karşı suç duyurularında bulunduğu bölge için Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı alana döşenmek üzere parke taşı ihalesine çıktı.Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Doğal Sit Alanı içinde kalan toplam 7 bin metrekare alan için 8 santimetre yüksekliğinde beton parke döşenmesi ihalesine çıkan valilik, yaklaşık maliyet limitini 8 milyon 447 bin 946 TL olarak belirledi. Açık ihale usulüyle yapılacak ihaleye 11 Nisan saat 10.00’a kadar teklif verilebilecek. Yapılan betonlaşma hamlesi için Tabiat Varlıkları Koruma Kurumu’ndan izin alınıp alınmadığı konusunda herhangi bir bilgiye ulaşılamazken Gökova Ekoloji Meclisi üyeleri alanda nöbet tutmaya başladı.YURTTAŞA DENİZ YASAK!Yöre halkının denizi kullanmasının da yasaklandığı alanda ağaç kıyımı yapılarak taş ev, bungalov, çadır ve karavan alanıyla otopark gibi ticari alanların genişletildiğini aktaran meclis üyeleri, betonlaşmanın deniz kıyısına kadar indiğini söyledi. Uluslararası sözleşmelerle koruma altındaki endemik bitki ve hayvanların yaşam alanlarının yok edildiğini, valilik ile orman işletmesinin suç işlediğini aktaran meclis üyeleri, savcılığa yapılan suç duyurularının da işleme konulmadığını bildirdi.
Source: Yusuf Körükmez
Gürkan Akgün Cumhuriyet’e konuştu: ‘İstanbul’un muhafızlığı’ rahatsız etti’
“2019 öncesinde İstanbul adeta sistemi finanse etmek için bir rant yaratma aracı olarak görüldüğünden, kamusal alanlarını, ormanlarını, suyunu, tarım topraklarını artık geri dönülmez bir şekilde kaybetme noktasına gelmişti” diyen Akgün, “Göreve geldikten sonra geçmiş 15 yıldaki 130 projenin incelemesini yapmıştık. Sadece bu 130 projede yapılan imar değişiklikleri ve verilen ayrıcalıklı imar hakları ile 85 milyar dolarlık bir rantın yaratıldığını ve paylaşıldığını tespit ettik” ifadelerini kullandı.‘DESTEK SİLİVRİ’NİN DUVARLARINI YIKTI’- Gözaltına alındığınızdan bugüne yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?Neredeyse üç haftayı geride bırakacağız. Zaman çok hızlı. Bir çok duyguyu aynı anda yaşıyorsunuz. İçeridekiler, dışarıdakiler… Ama şunu söyleyebilirim ki bir saniye bile ümitsizliğe, moralsizliğe kapılmadım. Masumiyetimin verdiği güç sanırım bu. Sonrasında dışarıda olup bitenlere ilişkin bilgi sahibi olduğumda, milyonların nasıl yaşamlarına; gençlerin nasıl geleceklerine ve adalete sahip çıktıklarını gördükçe umudum katlanarak Silivrinin duvarlarını yıktı geçti.‘ÜRETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİM’- Kendinizden ziyade yapılan işleri öne çıkaran bir profilsiniz. O yüzden sizi tanımayanlar için Gürkan Akgünü nasıl tanımlardınız?Son on yıldır, Başkanımız Ekrem İmamoğlunun liderliğinde bu güzel memleketin daha adil, daha yaşanabilir, daha mutlu, daha refah içerisinde olabilmesi, hak ettiği bütün güzelliklere kavuşabilmesi için birlikte yol yürüyoruz. Son bir yıldır, İBBde Genel Sekreter Yardımcısı olarak; İmar, Planlama, Şehircilik, Ulaşım, Kentsel dönüşüm, Emlak yönetimi alanlarındaki yöneticiliğini üstlendim. Daha önceki beş yıl İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, öncesinde de Beylikdüzü Belediyesi’nde Plan ve Proje Müdürlüğü görevlerinde bulundum. Belediyecilik bir kadro işi. Hayatım boyunca da kolektif üretimin yaratıcılığına ve kıymetine inandım. Öncesinde yönetiminde yer aldığım TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan bugün İBB’ye kadar; bu kentin adil, eşitlikçi, demokratik, doğrudan ve bilimden yana yol alması için mücadele verdim. Mesleğimde yirminci yılımı geride bırakıyorum. Ve bu mücadelede omuz omuza yürüdüğüm bir çok arkadaşımla beraber bugün demir parmaklıklar ardındayız. Hayatım boyunca, yaşamın ilgi duyduğum, görev yaptığım tüm alanlarında; planlamada, belediyecilikte, müzikte, birlikte, emekle, dayanışmayla üretmenin güzelliğine inandım. Burada da üretmekten ve paylaşmaktan asla vazgeçmeyeceğim.“İSTANBUL’U YAŞANILIR OLMAKTAN UZAKLAŞTIRMIŞLARDI”- Operasyonlardaki tutuklamalarda stratejik bir yol izlendiği görülüyor. Sizin hangi çalışmalarınızın iktidar kanadında rahatsızlık yarattığını düşünüyorsunuz?Bunu sanırım 2 başlıkta toparlayabilirim. Birincisi 2019dan bu yana bizler “İstanbulun Muhafızlığı”nı üstlendik. Bu çok önemli bir kavram. Çünkü öncesinde İstanbul adeta sistemi finanse etmek için bir rant yaratma aracı olarak görüldüğünden, kamusal alanlarını, ormanlarını, suyunu, tarım topraklarını artık geri dönülmez bir şekilde kaybetme noktasına gelmişti. Bir avuç insan, hepimizin olan kamusal varlıklar üzerinden sınırsızca zenginleşirken, toplumun büyük bir kısmı bu kentin bütün yükünü çekiyor; yoksulluk, eşitsizlik, güvencesizlik ile boğuşuyordu. İstanbul giderek yaşanabilir bir kent olmaktan uzaklaşıyordu.‘KENT FAKİRLEŞTİ, BİR AVUÇ KİŞİ ZENGİNLEŞTİ’Göreve geldikten sonra geçmiş 15 yıldaki 130 projenin incelemesini yapmıştık. Sadece bu 130 projede yapılan imar değişiklikleri ve verilen ayrıcalıklı imar hakları ile 85 milyar dolarlık bir rantın yaratıldığını ve paylaşıldığını tespit ettik. Başkanımız bunu en üst seviyeden kamuoyuyla paylaştı. Şimdi bu muazzam bir para ve güç. İşte İstanbul halkı, geçmiş dönemde bu imar değişiklikleri ile elindeki kamusal arazileri kaybederken, çok daha yüksek kentleşme maliyetleri ve trafik, çevre gibi sorunlarla karşı karşıya kalırken birileri zenginliklerine zenginlik ekledi.‘KANAL İSTANBUL’A DİRENİYORUZ’Ama bu dönem 2019 sonrasında bitti. O tarihten itibaren kimse İBB koridorlarında kendi parseline ayrıcalıklı imar hakkı alabilmek için koşturamadı. Bunun ötesinde Bakanlık eliyle imara açılan kamusal alanlara, lüks konut yapılan Askeri Alanlara karşı hem hukuki olarak hem de kamuoyu önünde mücadelemizi verdik. Bunun en sembolik örneği belki de Kanal İstanbul’dur. Kanal İstanbula karşı yürüttüğümüz; bilimsel temellere dayalı hukuki ve toplumsal mücadele sonucu; bugün hala milyonlarca metrekare büyüklüğünde alandaki tarım topraklarımızı, ormanlarımızı, su havzalarımızı koruyoruz. İstanbulun parasını oralarda arsa toplamış birileri zengin olsun diye çar-çur ettirmedik.‘RANTÇILARIN ELİNDEN SÖKÜP ALDIK’“İstanbulun Muhafızlığı’na bir diğer sembolik örnek olarak da yıllardır birilerinin çöktüğü kamusal alanları işgalden kurtararak halkımızın kullanımına açmayı örnek verebilirim. Kadıköy’den Üsküdar’a; Kabataştan Eminönü’ne işgal edilen kıyı alanlarını, yeşil alanları yoğun imar denetimleri ile rantçıların elinden söküp aldık, İstanbulluların özgürce, çoluk-çocuk, genç-yaşlı nefes alabileceği kamusal alanlara dönüştürdük. Tehditler, engeller ve türlü çirkin ilişkilere karşı bu mücadeleyi vermek elbette birilerini rahatsız etmiştir.”‘KATILIMCI VE DEMOKRATİK PLANLAMA’“İkincisi ise, bugünün sorunlarına ilişkin gerçekçi çözümler getirirken geleceğe yönelik, toplumda umut yaratabilecek bir plan, program ve perspektif ortaya koyduk. Ve bunu mümkün olduğunca katılımcı ve demokratik kılmaya çalıştık. Artık İstanbulda hiç kimse kapalı kapılar ardında, sadece belirli kişiler zümrelerin bilgisine erişeceği bir imar planı yapamaz. Göreve geldiğimde İmar ve Şehircilik Dairesi’nde ilk olarak “Katılım Şefliği”ni kurduk. Son 6 yıl içerisinde İstanbulun onlarca mahallesinde halk toplantıları, etkinlikler, anketler yaptık. Türkiyede ilk defa plan kararlarını SMS ile tüm vatandaşlarımıza duyurduk. Çünkü şuna inandık, bu şehirde yaşayanların kendi hayatlarına, geleceklerine dair söz ve karar hakkına sahip olması şarttır. Demokrasi tam da burada başlar. Kentin geleceği, bilimle halkın gerçek talep ve önerileri buluşabilirse, daha yaşanabilir olur.”‘AFET ODAKLI NAZIM İMAR PLANI’“Bu noktada yaptıklarımız olduğu kadar elbette eksiklerimiz de var. Ama İstanbulun geleceğini ortak akıl ile şekillendiren Vizyon 2050’den, çalışmalarına yeni başladığımız Çevre Düzeni Planı’na; mahallelerde yürüttüğümüz afet odaklı Nazım İmar Planları’ndan, İstanbulun merkezinin kurtuluş reçetesini içeren Tarihi Yarımada Ulaşım Planı’na kadar tüm bu çalışmalarımızı, planlarımızı, projelerimize tek tek hayata geçireceğiz.”“TAYFUN’UN ÜÇ GÖRÜŞMECİSİNDEN BİRİYDİM’- Tutuklandıktan sonra en büyük destekçilerinden olduğunuz Tayfun Kahraman ile şu an aynı kaderi paylaşıyorsunuz. Kahraman ile ilk karşılaşmanızda neler hissettiniz. Bu süreç size nasıl hissettiriyor?Tayfun benim 25 yıllık dostum. Maalesef 3 yıldır burada suçsuz yere ailesinden, sevdiklerinden uzak tutuluyor. Burada haftada bir saatlik görüşme için üç kişiye izin veriliyor. Ben de Tayfunun üç görüşmecisinden biriydim. Son haftalarda iş yoğunluğundan görüş günlerini kaçırdığım olmuştu. Şimdi arayı kapattık…Geldiğimiz günün ertesi Tayfunu, Can’ı (Atalay) uzaktan görüp birbirimize el salladık. İnsan ilk gördüğünde seviniyor tabi. Sonra birden gerçekliği fark edip “Ne işimiz var burada yahu” diyorsun. Gerçekten garip duygular… Umarım dışarıda özgürce buluşacağımız günler yakındır.‘ORGANİZE BİR KÖTÜLÜK’- Türk halkına neler iletmek istersiniz?Bu halk, tarihin her karanlık anında olduğu gibi yine demokrasiye, geleceğe, adalete, en çok da birbirine sahip çıkarak ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Diyeceğim tek şey, karşımızda çok organize bir kötülük ve propaganda makinesi var. O yüzden anlatmaktan hiç vazgeçmesinler, hiç kapısını çalmadıkları komşularıyla, kantinde yan yana oturmadıkları arkadaşlarıyla, kahvedekilerle, sokaktakilerle konuşsunlar. Desinler ki; Her şey Çok Güzel Olacak!
Source: Çağdaş Bayraktar
Erdoğan, birinci gündemimiz ekonomi dedi
Ancak Özgür Özel bunun kıymetini bilseydi bugün başka bir siyasi iklim yaşanırdı. Bahçeli ile girdiği polemikte, “Suç ortağını bize doğru itmesin” sözü büyük bir kırılmaya yol açtı. Erdoğan’ın yakın çevresine Özgür Özel için, “Çürük tahta. Yol yürünmez” dediği ifade edildi. Özgür Özel’in, Erdoğan’a “Cunta lideri” ithamında bulunması ise köprülerin atılmasına neden oldu. Erdoğan, Özgür Özel hakkında 500 bin liralık tazminat davası açtı. Kemal Kılıçdaroğlu ağır hakaretlerde bulunur, Erdoğan tazminat davası açardı. Şimdi başa döndük. YANLIŞ YAPTIÖzgür Özel siyasi cunta ithamıyla keseri ayağına vurdu. Bir, darbelerle mücadele etmiş Erdoğan’a cunta lideri denilir mi? İki, ‘cunta, darbe, muhtıra’ demek ‘CHP’ demektir. Yeni nesiller bunu unutmuştu. Özgür Özel, hafızaların tazelenmesine, CHP tarihinin tartışılmasına vesile oldu. Siyaset bilimi profesörü olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın dediği gibi, “CHP aynı CHP”. İSMET PAŞA SİYASETİ Sertlik siyaseti CHP’nin tarihinde var. Gerilim siyaseti, İsmet Paşa siyaseti demektir. 27 Mayıs’tan önce İsmet Paşa, asker postallarını giymiş, yurt gezilerine çıkmıştı. Provokatörlerin devreye girmesiyle birlikte İsmet Paşa’nın gittiği Kayseri Yeşilhisar’da, Uşak’ta, İstanbul Topkapı’da çıkan olaylar ülkeyi 27 Mayıs darbesine taşıdı.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Son 3 haftada şahit olduklarımız, 1940’ların Halk Partisi ne ise 2025’in Cumhuriyet Halk Partisi’nin de aynı olduğunu bize yeniden hatırlattı” demesi ondan. Keskin sirke küpüne zarardır. Bu yüzden millet CHP’ye güvenmiyor.ERDOĞAN’IN UYARISICumhurbaşkanı Erdoğan da AK Parti MYK toplantısında CHP’nin gerilim siyasetine dikkat çekiyor, CHP’nin marjinal bir örgüt gibi hareket ettiğini söylüyor. “Biz iktidar partisiyiz. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu taşıyoruz. Vakur bir şekilde hareket edeceğiz. Gerilim siyasetine prim vermeyeceğiz” diye uyarıda bulunuyor.Buradan bir noktaya gelmek istiyorum. AK Parti’de gündemin CHP’nin bu sertlik politikaları olduğu düşünülebilir. AK Parti’de öncelik ne CHP’deki gelişmeler ne de Cumhurbaşkanlığı seçimi. AK Parti’de birinci öncelik ekonomi. Halkımızın birinci önceliği de ekonomi. Kamuoyu araştırmaları da bunu gösteriyor.ABD Başkanı Trump, “Kurtuluş Günü” olarak ilan ettiği 2 Nisan’da ekonomik savaş ilan etti. Gümrük vergilerini artırdı. Türkiye, yüzde 10’luk dilimde kaldı. Yeni bir dünya kuruluyor. Bunun Türk ekonomisine yansımaları nasıl olacak, artıları neler, hangi riskler söz konusu…NİHAT ZEYBEKÇİ’NİN SUNUMUMuhalefetin böyle bir gündemi yok ama AK Parti, pazartesi günü siyasi hayatının en uzun MYK toplantılarından birini yaptı. Ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, kapsamlı bir sunum yapıyor.Zeybekçi, “ABD pazarı senede 3,4 trilyon doları bulan ithalat hacmi ve yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık dış ticaret açığı ile tüm ülkelerin hedef pazarı konumundadır. Trump’ın yeniliği şu: Bugüne kadar bazı ülkelere ‘bedavadan’ kullandırılan bu büyük pazara açılma fırsatını, siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için pazarlık yapmak istiyor” diye bir tespitte bulunuyor.Trump’ın ülkelerle olan sorunlarını çözmek için dış ticareti bir “Havuç ve sopa” gibi kullanarak pazarlık masası kurduğunun altını çiziyor. FIRSATLAR, RİSKLERBuraya özetleyerek alıyorum ama Nihat Bey yeni düzenin net bir fotoğrafını çekiyor.“Bu dönemde, Türkiye’nin dış ticaret, ekonomi ve diplomasi yönetimlerinin çok iyi iletişimde olması ve Türkiye’nin kurulan bu yeni dünya düzeninden azami istifade etmesi için planlama yapması son derece önemlidir” uyarısında bulunuyor.Üç başlık altında Türkiye’nin önündeki fırsatları ve riskleri sıralıyor.ABD İLE İKİLİ ANLAŞMALAR“Bizim neler yapmamız gerektiğini şimdiden planlamamız gerekmektedir. Bu kapsamda özellikle;1- AB’nin ABD’ye uygulayacağı tarifeler, Gümrük Birliği kapsamında Türkiye tarafından ABD’ye otomatik uygulanacağından; Türkiye, ABD’nin olası tepkilerini bertaraf edebilmek adına derhâl ABD ile ikili bir ticaret anlaşması yoluna gidilmelidir.2- Çin’in mevcut ihracat pazarlarımızda ve hedef ülkelerimizde agresif politikalar uygulamaya başlaması riski söz konusudur. Bunu yönetebilmek adına, ikili ve çok taraflı ticaret anlaşmaları yapılması gerekir3- Dünya ticaret gelişmelerini anlık takip etmek ve proaktif bir politika oluşturulması için ilgili kurumlarla iletişim sağlamak amacıyla, Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ekiplerinden oluşan takip ve çalışma grubu oluşturulmalıdır.”Nihat Zeybekçi yeni ekonomik gerçekliği böyle özetliyor. Bir de siyasi gerçeklik var. FED Başkanı Powell’in dediği gibi belirsizliklerin yüklü olduğu bir kaos ortamı söz konusu. ABD Başkanı Trump’ın, Netanyahu ile görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye hakkında yaptığı değerlendirmeler ise bu süreçte bizim için, “altın fırsat” değerinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ay sonu ya da mayıs başında ABD’ye yapacağı ziyaret bu açıdan tarihi bir önem taşıyor.
Source: Abdulkadir Selvi̇
Gümüşhane”de 4,2 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 06.09″da merkez üssü Kelkit olan 4,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.
Depremin yerin 5,09 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.
Source:
Samsunspor mesaisi sürdü
Trendyol Süper Lig”in 31. haftasında Samsun deplasmanına çıkacak Galatasaray, mesaisini dün sürdürdü. Solanda ısınma ile başlayan idman, sahada 8″e 2 pas çalışmasıyla devam etti. Okan Buruk yönetimindeki antrenman, savunma ve hücum çalışmalarının ardından dört takımlı turnuvayla sona erdi.
Source: Fotomaç
250 binden fazla satıcı e-ihracatçı olacak
Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Doğu Avrupa operasyonlarının birinci yılı doldurması vesilesiyle Budapeşte’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çetin yaptığı değerlendirmelerde, “Türkiye’deki üreticilerimizi, esnafımızı, KOBİ’lerimizi ve kalitesi tüm dünyada tescilli ‘Made in Türkiye’ etiketli ürünlerimizi e-ihracat yoluyla dünya pazarlarında milyonlarca yeni müşteriyle buluşturuyoruz. Türk ürünlerinin dünyayla buluşması için köprü olmaya devam ediyoruz. 2030 yılına kadar ihracat hacmimizi 8 milyar doların üzerine çıkarmayı ve yurtdışı kullanıcılar da dahil olmak üzere 55 milyon aktif kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Çetin, Trendyol’un 2025 yılı Doğu Avrupa bölgesi hedefinin ise aktif kullanıcı sayısında 4 milyon, sipariş sayısında da 12 milyona ulaşmak olduğunu söyledi. BİR YILDA 1 MİLYAR DOLARDAN FAZLA YATIRIM Şirketin e-ihracattaki büyüme stratejisi için son 1 yılda teknoloji, lojistik ve pazarlama gibi alanlara 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptıklarının altını çizen Çetin, “Ticaret Bakanlığımız 2030’a kadar ülkemizin ihracatının yüzde 10’unu e-ihracat aracılığıyla yapma hedefini belirledi. Biz de bu hedefe büyük katkı yapacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızın odağında e-ihracat olmaya devam edecek. Ülkemizin üretim gücünü ve potansiyelini dünyayla buluşturmak en önemli hedefimiz. Bugüne kadar dijitalleşmesine katkıda bulunduğumuz ve mikro ihracat çözümlerimizle ihracatçı hale getirdiğimiz 120 binden fazla iş ortağımız bulunuyor. Ayrıca iş ortaklarımız son bir yılda 1,5 milyar dolardan fazla yurtdışı satış hacmi yarattı. Önümüzdeki dönemde 250 binden fazla satıcımızın tamamını e-ihracatçı yapmak için çalışıyoruz” diye konuştu. YAPAY ZEKA DİL MODELİ Trendyol’un öncü bir teknoloji şirketi olduğunun altını çizen Çetin, en önemli avantajının kendi geliştirdikleri teknoloji olduğunu da ifade etti. Çağlayan Çetin sözlerine şöyle devam etti: “Global pazarlarda rekabet etmek istiyorsanız taviz veremeyeceğiniz tek konu teknolojinizin iyi olması. Yüksek standartlarda çalışan bir teknolojik altyapınız olmalı ve bunun da sürekli geliştirmelisiniz. Sisteminizin her türlü değişimi, her türlü piyasadaki talebi anında yansıtabilecek bir esneklikte olması gerekiyor. Girdiğimiz her pazarda kurduğumuz altyapı için ciddi ölçekte teknoloji ve yazılım geliştirmesi ihtiyacı oluşuyor. Biz bunu Türkiye deki bulunan 2 binin üzerinde yazılım mühendisimizle gerçekleştiriyoruz. Yenilikçi teknolojiler de e-ihracata önemli katkı sağlıyor. Yapay zeka ve veri analizleri başta olmak üzere geliştirdiğimiz teknolojilerle yeni bir ülkeye platform açarken çok hızlı hareket edebiliyoruz. Dış pazarda en önemli konulardan biri de dil. Her girdiğimiz ülkede, oranın yerel dilinde hizmet veriyoruz. Bu anlamda da Türkiye deki ilk yerli yapay zeka dil modelini (LLM), Trendyol olarak biz oluşturduk. Böylece Denizli’deki bir üretici satış yapmak istediği ülkenin dilini bilmese de ürünlerini platforma yükleyebiliyor, gelen soruları yanıtlayabiliyor. Müşteri deneyimi anlamında da bu uygulama bize olumlu dönüş sağlıyor”. İSTANBUL HAVALİMANI NA E-LOJİSTİK ÜSSÜ İstanbul Havalimanı İGA’da yeni bir operasyon merkezi yatırımına başladıklarını sözlerine ekleyen Çetin, “Yeni e-ihracat üssümüz olarak konumlandıracağımız İstanbul Havalimanı IGA operasyon merkezimizin inşaatını bu yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. Bu merkez ile uzun vadede şirketimizin kapsayıcı büyüme amacına ve 2030 hedeflerimize büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu. Faaliyetlerinde iş ortakları ve satıcılarıyla birlikte kapsayıcı büyüme anlayışını önceliklendirdiklerini kaydeden Çetin, “Her girdiğimiz ülke bizimle beraber Türkiye deki oluşturduğumuz lojistikten pazarlamaya ekosistemdeki tüm oyunculara da yeni iş alanları ve büyüme fırsatları getiriyor. Dolayısıyla tüm süreçlerimizi sadece kendimizi değil, bütün ekosistemi kendimizle beraber taşıdığımız bir kapsayıcı büyüme modeli olarak görüyoruz. Bizim görevimiz buraya gerekli yatırımları yaparak trafiği getirmek, teslimatı en iyi kalitede sağlayabilmek ifadelerini kullandı.
Source: Habertürk
Hatay”da korkunç olay! Koluna inşaat demiri saplanan çocuk kurtarıldı
Hatay “ın Kumlu ilçesinde bir çocuğun koluna inşaat demiri saplandı. Durumu fark eden vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı çocuk inşaat demirinin ekipler tarafından kesilmesinin ardından kurtarıldı. Talihsiz çocuk sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye sevk edildi.
Source: Mahmut Ekinci
Başkan Kınay: Birlikte Daha Güçlüyüz
Sabah erken saatlerde Gediz Şantiyesi’nde işçilerle bir araya gelen Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, daha sonra sırasıyla Veteriner İşleri Müdürlüğü, Fidanlık, Sağlık İşleri Müdürlüğü, Zabıta, Spor Müdürlüğü, Atatürk Kız Öğrenci Yurdu, Kültür Müdürlüğü, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, Ulaşım ve Temizlik İşleri Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Ziyaretlerini Belediye Ana Hizmet Binasındaki çalışanlarla buluşarak tamamladı.KINAY “HER BİRİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”Ziyaret ettiği her noktada çalışanlarla sohbet eden bayramlarını da kutlayan Başkan Kınay, “Daha çok bir arada olacağız, daha çok konuşacağız, hakkımızı nerede olursa olsun savunacağız. Sözümüzü, özümüzü, gücümüzü birlikte daha çok güçlendireceğiz. Yaklaşık bir yılı beraber geçirdik. Karabağlar’ın her mahallesinde emeğinizi, yüreğinizi ortaya koydunuz. Her birinize teşekkür ediyorum. Eksiklerimiz, yapamadıklarımız oldu ama niyetimizin iyi olduğunu biliyoruz ve bu yolda eksiklerimizi tamamlayarak yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.TÜRKİYE’NİN AYDINLIK YARINLARINA HEP BİRLİKTE KATKI KOYACAĞIZBir yıllık süreçte yaşanan tüm zorluklara rağmen sahada emek veren tüm çalışanların katkısına dikkat çeken Kınay, “Önümüzde zorlu bir süreç var. Bu süreci de birlikte aşacağız. Karabağlar Belediyesi, İzmir’in 30 ilçesi arasında baş aktör olacak. Türkiye’nin aydınlık yarınlarına hep birlikte katkı koyacağız. İyi ki varsınız. Bu ekibin bir parçası olmaktan her geçen gün daha fazla gurur duyuyorum. Önümüzdeki yıl, çok daha iyisini birlikte yapacağımıza yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Source: İzmi̇r / Cumhuriyet
Özelleştirme İdaresi, 7 ildeki bazı taşınmazların satışı için ihale düzenleyecek
Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 7 ildeki 13 taşınmazı satış yöntemiyle özelleştirecek. ÖİBnin konuya ilişkin ilanı, Resmi Gazetede yayımlandı.Buna göre, Çorumun merkez, Eskişehirin Tepebaşı, Gaziantepin Şahinbey, Antalyanın Manavgat ve İstanbulun Sarıyer ilçelerinde ikişer, İstanbulun Beşiktaş, Bursanın Karacabey ve Kocaelinin Kandıra ilçelerinde ise birer taşınmazın satışı yapılacak.Söz konusu taşınmazlar için ihale şartnamesi bedeli 5 bin ile 25 bin lira, geçici teminat bedeli ise 600 bin lira ile 30 milyon lira arasında değişiyor.Çorum, Eskişehir ve Gaziantepteki taşınmaz ihaleleri için son teklif verme tarihi 29 Nisan, Kocaeli, İstanbul, Antalya ve Bursadakiler için 30 Nisan olarak belirlendi.İhaleler birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. İhale, pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla yapılacak açık artırma suretiyle sonuçlandırılacak.İhalelere ilişkin belgelerin, Başkanlığın Ankaradaki adresine, son teklif verme tarihlerinde saat 18.00e kadar elden teslim edilmesi gerekiyor.
Source: Haber Merkezi
Araç sahipleri dikkat! Benzine büyük indirim geliyor
Petrol fiyatlarında gerileme akaryakıt fiyatlarına yansıdı.
Benzine yarından itibaren geçerli olmak üzere 2 lira 24 kuruş indirim bekleniyor.
Güncel benzin fiyatları
Benzinin litresi İstanbul”da 46 lira 83 kuruş, Ankara”da 47 lira 40 kuruş, İzmir”de 47 lira 75 kuruşa satılıyor.
4 yılın en düşük seviyesinde
Petrol fiyatları, ticaret savaşlarının genişleyeceğine yönelik endişelerle sert düştü.
Brent petrol, 60 dolar sınırına kadar gerileyerek 4 yılın en düşük seviyesinde seyrediyor.
Source: Eda Koyuncu
ABD”de silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var
ABD”nin Virginia eyaletinin Spotsylvania bölgesinde, Şerif Ofisi Sözcüsü Elizabeth Scott”ın açıklamasına göre, yerel saatle 17.30″da silahlı saldırı ihbarı yapıldı.Ulusal basındaki haberlere göre, olay yerine kolluk kuvvetleri sevk edilirken, saldırıda 3 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.Yaralananların hastaneye kaldırıldığı ve halka bölgeden uzak durulması çağrısı yapıldığı bildirildi.Suç mahalline çok sayıda müfettişin görevlendirildiği ve şüphelilerin arandığı belirtildi.Spotsylvania, ABD”nin başkenti Washington”un yaklaşık 100 kilometre güneybatısında yer alıyor.
Source: Hurriyet.com.tr
Brezilya”da yetişen meyve Erzincan”da tespih oluyor! 100 bin liraya bile var
Erzincan”da tespih işlemecisi Mehmet Aydın, Brezilya”dan getirttiği kuka ağacı meyvesini işleyip değerli taşlarla süsleyerek tespihler üretiyor. Aydın, Erzincan merkezde 10 yıl önce hobi olarak bu işe başlayan Aydın, tespih sanatı ve nakkaşlıkla tespih üretiminin sabır istediğini söyledi.
BREZİLYA”DA YETİŞEN MEYVE ERZİNCAN”DA TESPİHE DÖNÜŞÜYOR
Brezilya”da yetişen kuka ağacının meyvesinden Erzincan”da yapılan tespihlere yurt dışından da talep oluyor. Atölyesinde ürettiği tespihleri yurt dışına da gönderdiğini ifade eden Mehmet Aydın, özellikle Almanya, İngiltere, Fransa ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerde yaşayan Türkler ile koleksiyonerlerden talepler geldiğini söyledi. Aydın, “Kuka, Brezilya”da yetişen bir ağacın meyvesidir. Bu meyve doğal bir üründür. Bu ağacı tercih etmemin sebebi de doğal ve antibakteriyel olmasıdır” dedi.
100 BİN LİRAYA BİLE TESPİH VAR
Kukanın yanı sıra kehribar, Oltu taşı, gümüş tespihler üreten ve 3 bin ila 10 bin lira fiyat aralığında tespihler ürettiğini belirten Aydın, “Osmanlı döneminden kalma çektikçe rengi değişen ve fiyatı 100 bin lirayı bulan tespihler de var. Genelde koleksiyonerler bu tespihlerin alıcısı oluyor. Osmanlı döneminde hekimler de Kuka ağacını sıkça kullanırlarmış” ifadelerini kullandı.
Source: Mahmut Ekinci
İstanbul baraj doluluk oranı 9 Nisan 2025
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi nin (İSKİ) verilerine göre, megakentte barajların ortalama doluluk oranı belli oldu. Yağan kar yağışı ve yağmur suları barajlardaki doluluk seviyesini arttırıyor. Peki 9 Nisan Çarşamba İSKİ baraj doluluk oranı yüzde kaç oldu? BARAJ DOLULUK ORANI YÜZDE KAÇ OLDU? İSKİ son ortalama baraj doluluk oranı 82.31 olarak açıklandı. 9 NİSAN İSKİ BARAJ DOLULUK ORANI SON DURUM Ömerli 94,62 Darlık 79,43 Elmalı 95,52 Terkos 83,39 Alibey 64,87 Büyükçekmece 75,65 Sazlıdere 58,65 Istrancalar 99.43 Kazandere 95,52 Pabuçdere 94,01
Source: Habertürk
Prof. Dr. Naci Görür”den “Gümüşhane” depremi açıklaması
Gümüşhane”nin Kelkit ilçesinde 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
AFAD depremin saat 06:09″da ve yerin 5 kilometre derinliğinde meydana geldiğini kaydederken; deprem bilimci Prof. Dr. Görür sosyal medya üzerinden dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
Görür, “Arkadaşlar, KAF’ın Erzincan segmentine bağlı, kısa bir fayın üzerinde, Eskiyol’da, 4,1 sığ bir deprem oldu. Yeri önemli” dedi.
Arkadaslar, KAF’in Erzincan segmentine bagli, kisa bir fayin uzerinde, Eskiyol’da, 4,1 sig bir deprem oldu. Yeri onemli. Gecmis olsun. Sevgiyle pic.twitter.com/S5pi7w2oFj
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) April 9, 2025
Source: Burak Demirbaş