Trafik Güncellemeleri – Terminal Büyümesi ve Güvenlik Standartları

Terminal işletmeleri devleşti

Madrid dünyanın güzel şehirlerinden biri.TK1357 sefer sayılı A321Neo uçağı ile uçuyorum. Kaptan pilotumuz mükemmel ötesi Mustafa Burak Turhan. Harika bir iniş yapıyor Madrid Barajas Havalimanı’na. Tam 45 dakika erken geliyoruz.-Yanımda TAV Havalimanları’nın harika çocuğu, İletişim Direktörü Erhan Üstündağ ve CEO Asistanı Tuğçe Haydaroğlu var.-Birlikte Passenger Terminal Expo 2025’e katılıyoruz. Yolcu terminalleri Madrid’deki IFEMA platformunda hem gövde gösterisi yapıyor hem de yeni nesil sistemleri tartışıyorlar. Fuar alanına girişteki en büyük stand TAV Technologies, hemen ardında çatı firma Aeroports de Paris (ADP) yer alıyor. Ve fuarda TAV yönetiminin uzun yıllar gelişmesinde rol alan TAV’ın üst yönetim komitesi başkanı Franck Mereyde’i titiz incelemeler yaparken buluyoruz.-Tüm dünyada 40 binden fazla havalimanı var. Bunların sadece 9 bini ticari havayolu şirketlerine hizmet veriyor. Bu sayının neredeyse yarısı ABD’de. İkinci sırada Brezilya, üçüncü sırada ise Avustralya var. Türkiye en fazla havalimanına sahip 46’ncı ülke.-Her havalimanında irili ufaklı terminaller bulunuyor. Ticari havayollarının olduğu terminalleri işletmek fabrika işletmekten daha zor. Özel sektör ve kamudan 40’tan fazla paydaş eş zamanlı çalışıyor. Her gün onbinlerce yolcu geçiyor. Güvenlik vazgeçilmez önemde. Buna karşın yolcu memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak gerekiyor. -Terminal operasyonunun geleceğini gösteren ürün ve hizmetlerin tanıtıldığı Passenger Terminal Expo’da ana konu; gelecek yıl 12 milyar olması beklenen havayolu yolcu trafiğini terminallerde en iyi şekilde ağırlamak. İşte Türkiye’de ve yurtdışında çok sayıda terminal işleten TAV da bu alanda tüm dünyadan fuara katılan 390 firma arasında kendi teknolojisini de yaratan özel bir yere sahip.EN ÖNEMLİSİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ-Fuarda ağırlıklı olarak bagaj ve yolcu üstü taramadan başlayarak güvenlik sistemlerindeki hassas yenilikleri gördüm. Check-in sırasında daha bagajı verirken bile tarama yapan sistemler öne çıkmış. Havalimanı geçişlerinde yüz tanıma, hiç dokunmadan kişinin kimliğini belirleme ve uçuşu ile ilgili bilgilerde bir hata varsa hemen uyarı gönderme gibi onlarca ürün ve yazılım dikkat çeken yenilikler arasında yerini aldı. Hayranlık uyandıran terminal mobilyalarından robotla yiyecek servisine kadar birçok yenilik gözler önüne serildi. Bu çok trilyon dolarlık pazardaki büyüme, gelecek yıllarda birçok dev fabrika yatırımını geride bırakacak. Fuarda gelişmiş hava hareketliliği (AAM), dikey limanlar ve altyapı, havalimanı işletmeciliği, tasarımı, planlaması ve geliştirilmesi, ticari geliştirme, perakende, imtiyazlar ve deneyim, otomasyon ve robotik, çevre ve sürdürülebilirlik, geleceğin havalimanları, hava tarafı, yönetim ve operasyonlar, technovation: bagaj, sistemler, entegrasyon ve çok daha fazlası EXPO’nun heyecan verici ana başlıkları üzerine konferanslarla önem kazandı.TAV CEO’SU SERKAN KAPTAN: 2,4 TRİLYON DOLARLIK PASTA -Pandeminin yarattığı şok dalgası artık tamamen geride kaldı. Havacılık sektörü geleceğe bakıyor. Uçak üreticileri ve sektör birliklerinin öngörülerine göre 2042’ye kadar yolcu sayısı ikiye katlanarak 20 milyar yolcuyu aşacak. Sektörde 2.4 trilyon dolarlık pasta oluşacak. Havayolu şirketleri de havalimanları da gelişecek. Ancak büyüme her yerde aynı olmayacak. Gelişmekte olan pazarlar daha hızlı büyüyecek. TAV Havalimanları CEO’su Serkan Kaptan bu trendi en yakın takip edenlerden biri. Ekibiyle dünyanın dört bir yanında fırsatları kovalıyor. “Geride kalan çeyrek yüzyılda bölgemize odaklandık. Almatı’yla Orta Asya’ya adım attık. Yine gelişmekte olan pazarları takip ediyoruz ama artık tüm dünya hedefimizde. Bizim başarımız bu kültürel uyumu sağlayabilmek, yerel kurallara göre çalışırken sahip olduğumuz birikimi ve hizmet standardını o havalimanına taşıyabilmekten geçiyor” diyor.Kaptan sözlerini şöyle sürdürüyor:“İş modelimiz bize önemli bir avantaj sağlıyor. Havalimanı operasyonunun her adımında varız. İştiraklerimizle birlikte yer hizmetlerini de yapıyoruz, bilişim teknolojilerini de, güvenliği de, yiyecek-içeceği de, perakendeyi de… Bu sayede bütüncül bir bakış açısına sahip olabiliyoruz, gelişim noktalarını hızlı bir şekilde görüp çözüm üretebiliyoruz. Bu iş modeli bize küresel ölçekte rekabet avantajı da sağlıyor. Her havalimanına uygun optimum çözümü oluşturabiliyoruz. Yeni bir proje aldığımızda, sahip olduğumuz yetenek havuzundan doğru ekibi oluşturup gönderiyoruz ve yerel ekipleri kendi standartlarımıza göre geliştiriyoruz. 44 bin çalışanımız var. 25 yılda 1.5 milyardan fazla yolcuya hizmet verdik.”‘BİLİŞİM İHRAÇ EDİYORUZ’ TAV Technologies’in fuarda yer alan standı yoğun ilgi görüyor. Genel Müdür Kerem Öztürk ve ekibi son iki yılda şirkete önemli bir ivme katmış. Güney Amerika’da Panama ve Şili; Afrika’da Sierra Leone, Somali ve Benin, Güney Afrika; Uzakdoğu’da Endonezya gibi ülkelerde toplam 40’tan fazla havalimanında yazılım ve hizmetleri yer alıyor. Öztürk, “İstanbul’daki Ar-Ge merkezimizde kendi kaynaklarımızla geliştirdiğimiz ürün ve hizmetleri dünyanın dört bir yanındaki havalimanlarına ihraç ediyoruz” diyor.20 ÜLKEDE 90 ÖZEL SALON TAV Havalimanları’nın Ticari İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Aude Ferrand, konferansta geleceğin havalimanı deneyimi üzerine bir panelde konuştu. Dubai Airports CEO’su Paul Griffiths, New York Port Authority COO’su James Heitmann ve LA World Airports CEO’su John Ackerman panelde yer aldı. Printemps ve Paris havalimanlarında yöneticilik deneyimi olan Ferrand, lüks tüketim ve pazarlama konusunda uzman. 20 ülkedeki 90’dan fazla lounge onun sorumluluğunda. Ferrand özetle şu bilgileri veriyor: “Havalimanları seyahat deneyimine kritik bir katkıda bulunuyor. Geçen yıl özel yolcu salonlarımızda 7 milyondan fazla misafir ağırladık. Havayolları ve bankalarla farklı iş modelleri geliştiriyoruz. Dijitalleşme ve sürdürülebilirliği odağa alarak sunduğumuz deneyimi farklılaştırıyoruz.”

Source: Uğur Cebeci̇


Standartları ne kadar karşılıyorlar?

Son günlerde otomobillerin TIR ın yada kamyonun altına girerek adeta bir kağıt gibi ezilmesi ile sonuçlanan çok sayıda trafik kazası yaşandı. Meydana gelen bu kazalarda TIR yada kamyonlara arkadan çarpan otomobillerin içindekilerin yaşamlarını yitirmesi ise işin güvenlik boyutunu merak konusu halinde getiriyor. TIR larda, arkadan çarpmalarda çarpan aracın öndeki aracın altına girmesini önlemek üzere araçların arka kısmına takılan çeşitli şekil ve boyutlarda imal edilen ve koruma çerçevesi adlandırılan ünitelerin kullanımı zorunlu tutuluyor. 2022 DE 18 TONLUK STANDART GELDİ Treylere arkadan çarpan otomobilleri korumak amacıyla tampon mukavemetlerini 10 tondan 18 tona çıkartan yasa Avrupa Birliği’nde 1 Eylül 2021, Türkiye’de ise 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli oldu. Bu yasa kapsamında, otomobilin treylerin altına girmesini önleyerek ölümcül kazaların önüne geçilmesi hedefleniyor. ECE R 58 olarak bilinen arka koruma donanımı yönetmeliği araçların öndeki araca arkadan çarpması esnasında oluşabilecek hasarı en aza düzeyde tutmayı amaçlıyor. ECE R 58 regülasyonu römorklar, kamyon ve kamyonetler, minibüs, otobüs ve binek araçları ifade eden M, N, O kategorisi araçlar için geçerli. Ancak söz konusu yönetmelik Türkiye de 2022 yılında devreye girdiğinden, bu tarihten önce üretilmiş araçları kapsamıyor. Bu da, yollarda söz konusu yönetmelik dışında kalan tır ve kamyonların halen serbestçe dolaşabilmesine yol açıyor. STANDARDA UYGUN OLMAYAN ARAÇ SAYISI UYGUN OLANLARIN 5 KATI Treyler Sanayicileri Derneği nden (TREDER) Habertürk e yapılan açıklamada, yönetmeliğe uygun olmayan arka korumaların can güvenliğini tehlikeyi attığı vurgulandı. TREDER Teknik Komite Başkanı Fuat Erdem, Türkiye’de bu yeni tampon standardına uygun 100 bin civarı treyler bulunmakta. Fakat, bir çok treylerde bu tampon standardına uyulmadan üretim yapılıyor dedi. Yönetmelik dışında kalan araç sayısı ile ilgili de bilgi veren Erdem, Bu yasanın şart koşulmadığı treyler sayısı yaklaşık 500 bin adet. Eski treylere de yeni standarda uygun tampon yapılabilir. Trafik güvenliği ve insan hayatının önemsenmemesi, getirilen kurallara uyum konusunda ciddi bir problem teşkil etmekte. Sanayi İl Müdürlükleri tarafından üreticilere yapılacak olan denetimler ve muayene istasyonlarında araçların üretim tarihine/model yılına bakılarak ECE R58.03 seviyesinde yapılacak olan kontrollerin arttırılması olası kazalarda can kaybının azalmasını sağlayacaktır ifadelerini kullandı.

Source: Habertürk