Dünyaya yerli tıbbi cihaz ihraç ettik! Medikalde yerlilik hedefi yüzde 100
ESMA ALTIN ANKARA – Geçtiğimiz iki yılda Türkiye, travma branşında yüzde 95, spinal cerrahide yüzde 90, spor cerrahisi ve artroplasti alanlarında ise yüzde 65 oranında yerlileşirken, medikal sektörü yüzde 100 yerlilik için çalışmalarına devam edecek. Bu doğrultuda Türkiye’nin dev medikal firmaları, 17-20 Nisan’da düzenlenecek olan 2. Ulusal Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tedarikçileri Kongresi’nde bir araya gelecek. 2023 ve 2024’te Kuzey ve Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya, Avrupa’dan Balkanlar ve Kafkasya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada yer alan 100’den fazla ülkeye yerli tıbbi cihaz ihraç edildiğini söyleyen Medikal Dernekler Federasyonu (MEDEF) Başkanı Opr. Dr. Ahmet Aydemir, Savunma Sanayii Başkanlığı gibi ‘Sağlık Endüstrileri Başkanlığı’ kurulması önerisinde bulundu.
Source: Baki Sancak
Sivasspor-Fenerbahçe maçındaki ‘normal doğum’ pankartına tepki: Kadın kendi karar verir!
Sivasspor-Fenerbahçe maçı öncesi futbolcular sahaya “Doğal olan normal doğum, Tıbbi olarak zorunlu olmadıkça sezeryan sağlıklı değildir” pankartıyla çıktı. Futbolcuların bu pankartla sahaya çıkması tepkilere yol açarken kadın derneklerinden açıklamalar geldi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, ““Aile yılı’ diyerek kadını sadece anneliğe, doğumu da sadece “normal’e indirgemek, beden siyasetiyle tribünleri kirletmektir” ifadelerini kullandı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, “Sağlık Bakanlığı’nın emriyle, futbolcular bu hafta sahaya bilim ve kadın düşmanı pankartlarla çıktı. Tribünü erkek, sahası borsa olan futbolla kadınlara sırıta sırıta ders vermeye kalkıyorlar. Defolun beden bekçileri” paylaşımında bulundu. ‘ANAYASAYA AYKIRI’Avukat Şükran Eroğlu, “Kadın bedeni üzerinden politika üretilmesinden rahatsızız. Bir kadının doğumunu nasıl yapacağına kendisi ve doktoru karar verir. O bebeği 9 ay karnında taşıyan kadınsa o zaman onun sonucunda da o bebeği dünyaya nasıl getireceğine karar vermek kadına bırakılmalı. Anayasamızın 17. maddesi vücut dokunulmazlığıyla ilgili maddedir. CEDAW’a (Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Beyannamesi) göre de bir ayrımcılık yapmış oluyorsun ki bu hem imzalanan uluslararası sözleşmelere hem de anayasamıza aykırı bir söylem. Bakanlığın anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri bilmesi gerekir” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Esin İzel Uysal da, “Memlekette konuşulacak mesele kalmadı da kadınların nasıl doğuracağına mı geldik? Bu tartışma bir pankartla başlasa da iktidarın bir süredir yürüttüğü politikanın parçası. Normal doğum diye adlandırdıkları şey vajinal doğum. Nasıl doğuracağımıza karışıldı, kaç çocuk doğuracağımıza karışıldı, nasıl yaşayacağımıza karışıldı. Futbolcular bile fikir belirtiyor bir tek kadınlara soran yok” ifadelerini kullandı. BAKAN MEMİŞOĞLU ‘NORMAL’ BULDU Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Çankaya Çayyolu Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nde düzenlenen aşı programı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Memişoğlu, “Normaldir. Futbol maçına sadece erkekler mi geliyor arkadaşlar?” diye yanıt verdi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise “Kadınların işine karışmak, onların karar verme özgürlüğünü elinden almak ve bunun da erkekler eliyle yapılmasına asla boyun eğmeyiz ve doğru bulmayız” dedi.
Source: Rengin Temoçin
ABD’den ilaç ve yarı iletken ithalatına yönelik ulusal güvenlik soruşturması
ABD Ticaret Bakanlığı, ithal ilaçlar ile yarı iletken ve üretim ekipmanlarının ulusal güvenliğe etkilerini incelemek üzere iki ayrı soruşturma başlattı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ilaçlara yönelik soruşturma; bitmiş ilaçlar, aktif bileşenler, tıbbi karşı önlemler, temel başlangıç malzemeleri ve türev ürünleri kapsıyor. Yarı iletkenlere ilişkin soruşturma ise yarı iletken ürünler, üretim ekipmanları ve ilgili türevlerin ABD’nin ulusal güvenliği üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlıyor.
Her iki soruşturma kapsamında kamuoyundan görüş talep eden ABD yönetimi, söz konusu ürünlerin ithalatının yerli üretim kapasitesi, nitelikli iş gücü ve tedarik zinciri güvenliği üzerindeki olası etkilerine dair verilerin paylaşılmasını istedi.
Görüş bildirmek isteyen kişi ve kuruluşlara 21 günlük süre tanındı.
Source: Dünya Gazetesi
DMM”den İsrail propaganda hesaplarının iddialarına yalanlama
DMM”den yapılan açıklamada, İsrail”in 13 Nisan”da gerçekleştirdiği hava saldırısında, Gazze”de çalışır durumda olan son hastane olan ve 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunan El-Ehli Baptist Hastanesi”nin kabul ve acil servis binasını vurduğu, saldırıda hastanenin tamamen işlevsiz hale geldiği hatırlatıldı.Hayati tehlikesi bulunan ağır hastalar da dahil olmak üzere tüm personelin tahliye edilmesi için çağrıda bulunan İsrail ordusunun, bu çağrıdan yalnızca 20 dakika sonra hastaneyi vurduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:”Al-Jazeera”ya röportaj veren Yusuf Ebu Şakran, “vücudunun çoğu yerinde ağır yanıklar olan çocuğu ve eşi ile beraber saldırıdan yalnızca iki dakika önce kaçabildiklerini” ifade etmiştir. Hastaneyi işleten Anglikan Kilisesine bağlı Kudüs Episkopal Piskoposluğundan yapılan açıklamada, “tahliye edilen hastalardan olan bir çocuğun oksijen yetersizliğinden hayatını kaybettiği” belirtilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus da “çocuğun hayatını kaybettiğini doğrulamış, durumu kritik olan kırk hastanın nakillerinin hala gerçekleştirilemediğini” aktarmıştır. İsrail 7 Ekim 2023″ten bu yana gerçekleştirdiği saldırıları meşru göstermek için “hastanelerin karargah olarak kullanıldığı” yalanını ortaya atmaktadır.”- “SAĞLIK KURULUŞLARI KASITLI VURULDU”Benzer iddialarla, 36 hastane, 80″den fazla sağlık merkezi ve 140″tan fazla ambulansın İsrail saldırılarının hedefi olduğu anımsatılan açıklamada, şunlar ifade edildi:”İsrail saldırılarının kasıtlı bir biçimde, Gazze”deki sağlık çalışanları ve sağlık altyapısını da hedef aldığı, birçok uluslararası kuruluş tarafından doğrulanmıştır. İsrail”in saldırılar sonrası yürüttüğü birçok dezenformasyon kampanyası, Merkezimizce ifşa edilmiştir. El-Ehli Baptist Hastanesi”nin müdürü Fadel Naeem, “hayati önem taşıyan acil, radyoloji, laboratuvar ve merkezi eczane bölümlerinin de tahrip edildiğini” söylemiştir. Böylece İsrail”in sivil halka hizmet eden sağlık kuruluşlarını kasıtlı olarak vurduğu da gözler önüne serilmektedir. Öte yandan Gazze”deki Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, ateşkesin bozulduğu 18 Mart”tan bu yana 1574 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 4 bin 115 Filistinlinin de yaralandığını duyurmuştur. İsrail”in Gazze”de işlediği soykırımı meşrulaştırmak ve dünya kamuoyunu manipüle etmek amacıyla yürüttüğü propaganda kampanyasına itibar etmeyiniz.”İsrail propaganda hesaplarından paylaşılan, El-Ehli Arap Hastanesi”nin vurulmasına ilişkin, “Hastane Hamas karargahı olarak kullanılıyordu ve saldırıda hiç ölen olmadı” iddiası doğru değildir.İsrail 13 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği hava saldırısında, Gazze”de çalışır… pic.twitter.com/UReRY67s73— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) April 14, 2025
Source: Www.star.com.tr
Kadın doğum kliniğinde skandal! Organ ticaretinin yeni yüzü CİMER”le ortaya çıktı
İstanbul Ataşehir”deki özel bir kadın doğum kliniği skandala imza attı. Skandalı CİMER üzerinden yapılan bir şikayet ortaya çıkardı. İhbarda kliniğin usulsüz yumurta satışı yaptığı ifade edildi. Harekete geçen ekipler yıllarca konuşulacak olayı deşifre etti. İddiaya göre, poliklinik “genel kontrol, muayene veya yumurta dondurma” gibi işlemler altında genç kadınlara kurye aracılığı ile hormon ve yumurta artırıcı bir ilaç gönderdi. 40 BİN LİRALIK SKANDAL Sabah”ın haberine göre 2 hafta boyunca bu ilacı kullanan kadınlar yurtdışına gönderilerek oradaki hastanelerin tüp bebek merkezinde yumurtaların satışı yapıldı. Bu kadınlara ilaç kullanımı sonucunda çıkan olgun yumurta sayısı kadar para ödeneceği söylenerek 20 ile 40 bin lira arasında değişen para teklifleri sunuldu. GENETİK ÖZELLİKLERE DİKKAT EDİLDİ Yapılan bu usulsüzlüğün klinikle koordineli kişilerce yapıldığı belirtilen ihbarda, işlem süresince kadınlara çeşitli tahliller, saç ve göz rengi gibi genetik özelliklerin belirtildiği anketler de yapıldı. AMERİKA İLE KOORDİNELİ İleride doğan çocuklardan miras hakkı iddia edememesi için imzalar alındı. Paraya ihtiyacı olan 20-30 yaş aralığındaki genç kadınların kandırılarak bu uygulamanın yapıldığı ve Amerika”daki bir şirketle koordineli işlemlerin gerçekleştirildiği iddia edildi. Kadınların kullandığı ilacın zararı olmadığının söylendiği ancak prospektüsün incelendiğinde felç, erken menopoz gibi birçok yan etkisinin bulunduğu aktarılan dilekçede, “Kandırılan insanların sağlığı ile oynanıyor. Organ kaçakçılığına teşvik ediliyorlar” dedi. İDDİALARI REDDETTİLER İhbar üzerine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü denetim ekipleri kliniğe giderek araştırmalar yaptı. İlgili ilacın birkaç hastaya reçete edildiğini belirledi. Klinikte çalışan doktorlar ise adet düzensizliği, kanama gibi ilgili tanılara göre ilacın hastalara verildiğini ve illegal durumla alakalarının olmadığını, suçlamayı kabul etmediklerini belirtti. BAKANLIKTAN SUÇ DUYURUSU Ancak savunmaları uygun görmeyen Sağlık Bakanlığı reçeteleme yapan 2 doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Savunmalarının uygun görülmemesinin yanı sıra, şikayet konusunun oldukça mühim olduğunu kaydeden Bakanlık, soruşturmanın başlatılmasını ve varsa suçları dava açılarak cezalandırılmalarını istedi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Organ Ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması Ve Nakli Hakkında Kanun”na muhalafet” ve “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu”na muhalafet” suçlarından soruşturma başlattı.
Source: Çağla Çağlar
ABD düğmeye bastı: Ulusal güvenlik soruşturması başlattı
ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ithal ilaçlara yönelik soruşturma, bitmiş ilaçlar, tıbbi karşı önlemler, aktif ilaç bileşenleri gibi kritik girdiler, temel başlangıç malzemeleri ve bu ürünlerin türevlerini kapsıyor.Yarı iletkenlere yönelik soruşturmayla da yarı iletkenler, yarı iletken üretim ekipmanları ve bunlara bağlı türev ürünlerin ithalatının ulusal güvenlik üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlanıyor.Her iki soruşturma kapsamında kamuoyundan görüş talep edilirken, söz konusu ürünlerin ithalatının ABDnin yerli üretim kapasitesi, iş gücü yetkinliği ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisine dair bilgiler paylaşılması isteniyor.Konuyla ilgili kamuoyu görüşlerinin sunulması için 21 günlük süre tanınıyor.
Source: