Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nüfusta azalma beka sorunudur
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Bizim inancımızda ve kültürümüzde, erkekle kadın arasında ne bir rekabet, ne bir üstünlük yarışı, ne de insanın eşrefi mahlukat sıfatına aykırı bir durum söz konusu değildir. Çünkü medeniyetimiz kadın-erkek demeden, yaratılanı eşit görür, hayatı, insanı, canı kutsal görür, dokunulmaz görür. Elbette kimi toplumlara sirayet etmiş yanlış uygulamaları inkâr etmiyoruz. Sui misal emsal olmaz. Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde işte bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik. Kimi zaman töre denilerek kimi zaman güya dinimize atfedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, güzeli, insani olanı ikame etmeye çalıştık.SOSYAL MEDYANIN KAOTİK ATMOSFERİTahribat öyle büyük ki telafisi kolay olmuyor. Sosyal medyanın kaotik atmosferi ise çabalarımızı daha da güçleştiriyor. Açık konuşmak gerekirse; kendi insanımızın bir kısmının evlatlarının inancıyla, hayat biçimiyle, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle, bambaşka dünyalara kapılıp gitmesine engel olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Sosyal medyadaki yarısı yalan, yarısı yanlış, tamamı belirli amaçlara dönük algoritmaların ürünü paylaşımların etkisi, ailenin telkinlerinin üstüne çıktıkça, garip ve hatta ürkütücü bir dönemden geçiyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri, kontrolü tamamen bizim dışımızda olan sanal bir dünyanın tesiri altındadır. Bu sadece ülkemize mahsus bir sorun da değildir. Batılı devletler dahil herkes insanın kendi elleriyle ortaya çıkardığı bu Frankeştayn ile mücadele içindedir. Törene, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ve çok sayıda davetli de katıldı.AİLE KURUMU TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDAEn iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani, ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor. Bakınız bu durumu bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor: ‘Türkiye bir kâbusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu hızla yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder.’ Bu bir beka sorunudur. Batı’nın bile kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu muhalefet yapıyor. Belediyelerde personele maaş dahi ödeyemezken, milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz. Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altında. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz. İnşaat sektörü artık 4+1 veya 3+1 değil, daha ziyade stüdyo tarzı 1+1 konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike burada. Çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve 1+1 ev onlara yetiyor.”SÖZLEŞME DEĞİL KANUN YAŞATIRHükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanun’un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil kanun yaşatır. Bu anlayışla, bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geriye gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar şunu çok iyi bilsin ve anlasın; kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı.BAĞCILAR’DA HASTANE AÇAN ERDOĞAN: O PANKART SİZİ NİYE RAHATSIZ ETTİBağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete ve Sivasspor-Fenerbahçe maçında açılan ‘Doğal olan normal doğum’ pankartına gelen eleştirilere tepki gösterdi: HAKARET YOK ELEŞTİRİ YOK“İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birinin insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz ana muhalefet genel başkanı sağa sola ahlak dersi veriyor. Yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret edip bakanlarımıza dil uzatıyor. Meyhane ağzı ile konuşmak siyaset yapmak değildir. İşittiklerimiz karşısında onun adına biz utanıyoruz. Bizim boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz, hedefimiz belli. Biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme derdindeyiz. Biz milletin refahını, huzurunu, gelirini artırma peşindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken ülkemiz bu küresel sistemde hak ettiği yerde olsun diye uğraşıyoruz. Ne hazindir ki muhalefet bu vizyonumuzu anlayamadı. Ülkenin yüksek çıkarlarını değil kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Tartışmaları siz de takip ettiniz, bir futbol kulübü bir farkındalık kampanyasına destek için bir pankart ile çıktı. Pankartta hakaret, eleştiri yoktu. Kadınları rencide edecek durum yoktu. Sadece çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Ülkemizin kanayan yarası haline gelen soruna katkı sağlama amacı vardı. Kulübümüz doğru bir adım attı. Malum odaklar harekete geçti ve futbol kulübümüzü linç etti, eleştiri oklarını bize yönelttiler. Çirkin ifadelerle ortalığı velveleye verenlere şunu soruyorum: Bakanlığımızın normal doğumu özendirmesi niçin sizi bu kadar rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığı’nın görevi bu milletin sağlığını düşünmek değil midir? Dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa bunun üzerine gitmek gerekmez mi? Bakanlığımızın ne yapmasını bekliyorsunuz? Veriler ortada, nüfus artış hızımız, doğurganlık hızımız ortada. Bizleri bekleyen tehditler ortada. Siz rahatsız oluyorsunuz diye tedbir almayalım mı? Doğurganlık oranının alarm verdiği bu dönemde bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur. Bu bir varoluş tehdididir. Sapkın akımlarla milletimizin zehirlenmesine asla müsaade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuza devam edeceğiz. En doğru olanı kararlılıkla sürdüreceğiz.”GEBE OKULU BEBEK DOSTUBağcılar Merkez Mahallesi’nde 9 bin 240 metrekarelik alana inşa edilen tam donanımlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Binası 8’er katlı 2 blok ile 2 katlı ara bloktan oluşuyor. 54 poliklinik odası, 8 ameliyathane, 400 yatak kapasiteli, 878 araç kapasiteli otopark ve 62 yatak kapasiteli yoğun bakım ünitesi bulunan hastanede; nörolojiden kardiyolojiye kadar çok sayıda çocuk hastalıkları ile kadın doğum hastalıkları yan dallarında hizmet verilecek. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin mevcut 530 yatak kapasitesi, yeni ek binayla birlikte 930’a yükseldi. Kadın doğum ve çocuk hastalıkları alanında ihtisaslaşan 400 yataklı yeni binayla hastane, “Bebek Dostu hastane” kriterlerini karşılarken “Anne Dostu Hastane” olma yolunda da ilerliyor. Gebe okulu ve ebe polikliniğiyle doğuma hazırlık sürecinde annelere destek sunulacak.
Source: Aziz Özen
Suç örgütleri ‘SKY ECC’yle çökertildi
15 Nisan’da Türkiye, Hollanda, Belçika, Almanya ve İspanya’da düzenlenen operasyonlarda 9’u yurtdışında olmak üzere toplam 240 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 115 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 89’u tutuklandı, 26’sı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile işbirliği içinde yürütülen soruşturmanın temelinde, ‘SKY ECC’ adlı kriptolu haberleşme sistemi yer alıyor. 30 Ocak 2023 tarihli Europol Müzakere Metni kapsamında Türkiye’ye iletilen ‘SKY ECC’ verilerinin analizi, uluslararası suç örgütlerinin faaliyetlerini gün yüzüne çıkardı. Veriler doğrultusunda, dört ayrı suç örgütüne operasyon düzenlendi.‘TÜRK ESCOBAR’ DETAYIKamuoyunda ‘Türk Escobar’ olarak bilinen ve 20 Eylül 2024’te tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybeden Urfi Çetinkaya’nın, ‘SKY ECC’ uygulamasını kullanarak uluslararası uyuşturucu ticareti ve kara para aklama faaliyetlerinde bulunduğu belirlendi. Soruşturmada, ‘SKY ECC’ uygulamasını kullanan diğer suç örgütlerinin de Mehmet Unal suç örgütü, Naci Yılmaz-Abdullah Alp Üstün suç örgütü, Haluk Şahin Çoruh suç örgütü olduğu belirtildi. Bu suç örgütlerinin de, bu uygulama üzerinden uyuşturucu ticaretine ilişkin yoğun iletişim trafiği içerisinde bulunduğu tespit edildi.
Source: Elif Altin
‘Buraya gelene dek o kadar kırılmalar yaşadık ki’
Sosyal medyada renkli çoraplarla yapılan paylaşımların “Hastalık değil, genetik bir farklılık” mesajlarının ve 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nün üzerinden bir ay bile geçmemişti ki Mert Affan özel eğitim öğretmeniyle gittiği alışveriş merkezindeki oyun alanına alınmadı. Gelişimsel farklılıklara sahip bireylerin eğitim, istihdam, sosyal hayat konusunda karşılaştığı engelleri aşmak için aileler adeta çırpınıyor, dernekler birçok çalışma yürütüyor, farkındalık çağrıları yapıyor. Ama yaşananbu olay toplumsal farkındalığın hâlâ gereken düzeyde olmadığını gösteriyor. Mert Affan’ın 2 yıldır gölge öğretmenliğini yapan Sevcan Odabaşı Karakurt (26), anne Hatice Suleha Y. ve Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen’le yaşananları konuştuk.‘Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor’Sevcan Odabaşı Karakurt Mert Affan’ın gölge öğretmeni◊ Olayı sizden dinleyebilir miyiz?Affan’ın hem sınıf içinde arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşmesinde hem de derste anlatılanları ona ifade etmekte yardımcı oluyorum. Okul dışında gelişimine katkı sağlayacak bisiklet sürmek, kayak yapmak gibi aktivitelerde ona eşlik ediyorum. O gün öğrencimi sosyalleşmesi için oyun alanına götürdüm. Jeton alacağımız kişi down sendromu olduğunu fark ettiğinde “Özel gereksinimleri olan çocuklar giremiyor” dedi. Ben de böyle bir şeyin olamayacağını, yetkili kişiyle görüşmek istediğimi söyledim. Beni yetkili kişilere yönlendirdi. O da aynı şeyi söyledi. “Bunu kabul etmiyorum” dedim ve o esnada polisi aradım. Polisler çok ilgilendi. Sonra öğrencimi sakinleştirdim ve oyuncakçıya götürdüm. Ardından evine getirmek üzere arabaya bindirdim. Aileyle durumu paylaştım.◊ Video çekmeye nasıl karar verdiniz? Video çekmem planlı değildi. Hanımefendi bana giremeyeceğini söyleyince telefonumu hazırladım çünkü bu insanlar bunu yapıyor ama biz ispat edemediğimiz için yapmaya devam ediyorlar. Daha önce de dava açanlar oldu ama delil yetersiz denilerek araştırmaya gerek duyulmadı. Bilinçaltımda bir şey bana video çekmem gerektiğini hissettirdi. Amacım şikâyetçi olurken delil olarak kullanmaktı.◊ Daha önce benzer durumlarla karşılaştınız mı?Otizmli bir öğrencimle taksiden indirildiğimiz de olmuştu.◊ Özel gereksinimli çocukların sosyal hayatın içinde olmalarının önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Aileler sosyal baskıdan ya da insanların onlara bakışından rahatsız oldukları için çocuklarıyla pek dışarıya çıkmayı tercih etmiyor. Pek çok farkındalık çalışması yapılıyor ama okulunda bir tane özel gereksinimli çocuk olmayan kurumlar bile o günleri kutluyor. Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor. Tabii çok güzel işletmeler de var. Ama daha bilinçli ve gerekirse devletin teşvik edeceği bir hareketle insanları bilinçlendirmek gerekiyor.‘İyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz’Fulya Ekmen-Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı◊ Video bize ulaştıktan sonra hemen ailelerimizle birlikte olayın yaşandığı AVM önünde bir basın açıklaması yaptık. Amacımız, bu olayın münferit bir vakaymış gibi düşünülmemesi, ayrımcılık konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak ve hak temelli mücadelemizi daha da görünür kılmaktı. Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatırken Etimesgut Belediyesi de işyeriyle ilgili gerekli tedbirleri aldı.◊ Çıkan haberlerin ardından benzer ayrımcılık şikâyetleri arttı. 300 civarında aile bize ulaşıp yaşadıklarını dile getirdi. Tabii bu olaydan dolayı olumsuzlukları konuşuyoruz ama olumlu gelişmeler de var. Bundan 30-40 yıl önce aileler uzman bulamıyordu, ayrımcılık çok daha had safhadaydı. Yapılan farkındalık çalışmalarıyla güzel gelişmeler de oluyor. Artık iyi örnekleri konuşarak iyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz.‘Bu bir imtihan değil, imkân’Hatice Suleha Y.-Mert Affan’ın annesi◊ Sizi ve oğlunuzu biraz tanıyabilir miyiz?Mert Affan ikinci çocuğum. Liseye giden bir de kızım var. Mert Affan bana 40 yaş hediyesi olarak geldi. Doğumuyla hayatım tamamen değişti. Bu sendroma eşlik eden sağlık sorunları oluyor. Bir de çarpık ayak problemi vardı. “Allah size bir sorun veriyorsa çözümünü de vermiştir ve bize de bunun yollarını aramak düşer” diyerek arayışlara girdim. “Evladıma nasıl bir katkı sağlayabilirim” diye çok araştırdım. Sıfır noktası enerjisi, manyetik hipnoz gibi eğitimler aldım.◊ Karşılaştığınız ayrımcılık örneklerinden biraz bahseder misiniz?Olayı ben orada yaşasaydım büyük bir ihtimalle tabii ki ifade ederdim bir şekilde ama hakkımı aramazdım. Çünkü buraya gelene kadar o kadar çok kırılma yaşadık ki… Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum, biz birçok açıdan iyi konumdayız. Eşim beni terk etmedi, terk eden aileler var, Mert Affan çok seviliyor, ailelerimiz çok destek oluyor. Karşımıza çok iyi eğitimciler çıktı. Ayrımcılığa gelirsek… Yeni doğduğunda Affan’ın ayakları alçıya alındı. Alçısını değiştirmeye gittiğimizde eşim doktora “Ayağı normal bir ayak olacak mı” diye bir soru yöneltti. İnsan psikolojisinden anlayacağını düşündüğüm doktor bize “Sizin çocuğunuz normal çocuk mu ayağı normal olsun” dedi. En başta öğrenme sürecim de çok kötüydü. Oğlum 7 aylık doğdu ve yoğun bakıma alındı. Doğduğunda durumunu bilmiyordum. Doktorlar şüpheleniyor ve bana haber verilmeden kan alınıyor. Biz öğle arasında bir saat gidip görebiliyorduk. Öyle bir ortamda bütün anneler çocuklarıyla ilgilenirken doktor beni çağırdı; “Bir şey diyeceğim, otur şöyle” dedi ve benimle durumu çok uygunsuz bir üslupla, herkesin içerisinde paylaştı. O an odasına çağırabilirdi, psikolojik destek sağlanabilirdi.◊ Olaya geri dönersek AVM yönetiminden size nasıl bir dönüş oldu? Olmadı.◊ Hukuksal süreç başlatacak mısınız? Karakola gittik, ifademizi verdik. Zaten başka şikâyetler de varmış bu konuyla alakalı. Karakoldan hepsinin toplandığını, birleştirildiğini, savcılığa gideceğini söylediler, yani artık kamu davası.◊ Ailelere neler söylemek istersiniz?“Kendilerini iyileştirecek bir şeyler bulsunlar” diyebilirim. İlk bir yıllık yoğun halden çıkmaya başladıktan sonra ben kalbimi yokluyordum. Teslim oldum mu, kabule geçtim mi? Bunu da nasıl test ediyordum, örneğin parka gidiyordum, evladıma ve yaşıtı çocuklara bakıyordum. Mert Affan’daki gelişimsel geriliği görüyordum, üzülüyordum. Bunu aşmam gerekiyordu. Sonra aşama aşama bu noktaya geldim. “Allah imtihanını kolay kılsın” diyenler oluyor. Şu anda imtihan kelimesi bana çok batıyor gerçekten. Çünkü imtihan değil, imkân. Affan’ın hayatıma getirdiği güzellikleri gördükçe, iyi ki böyle bir evladım olmuş diyorum. Eşim sakin mizaçlıdır, ben de öyle. Mert Affan bizim evimize neşe getirdi. Beni değiştirip dönüştüren, geliştiren bir çocuk.Mert Affan’ı arkadaşları çok seviyor“Mert Affan 3 yaşındayken Kaan diye bir arkadaşımız vardı. Mert Affan’a resmen ağabeylik yapıyordu. Affan’ı çok seviyordu, hatta bir keresinde evde şöyle bir ifade kullanmış: ‘Annesi bir çocuk doğurmuş sevsinler diye.’ 6 yaşında bir çocuğun böyle bir cümle kurmasından çok etkilenmiştim.” Hatice Suleha Y.“Bulut ve Mert Affan’ın çok özel bir dostluğu var. Geçen yıl aynı sınıftalardı ve sınıfa yeni çocuklar geldiğinde Mert Affan hemen Bulut’un yanına kaçıyordu ‘Bulut halleder, Bulut beni korur’ diye düşünerek. Ben 26 yaşındayım ve benim öyle bir dostum yok. Aralarında koşulsuz, saf ve karşılıklı çok güzel bir sevgi var.” Sevcan Odabaşı Karakurt
Source: Hurriyet.com.tr
Eski sevgilisinden hamile kaldı! Evde tek başına doğum yapıp bebeği çöpe attı… Kan donduran ifade
Denizli”de geçtiğimiz günlerde çöpte bulunan bebeğin annesi tarafından çöpe atıldığı ortaya çıktı. Eski sevgilisinden hamile kalıp, evde tek başına doğum yapan anne, ölü doğduğunu iddia ettiği bebeği çöpe attığını itiraf edince tutuklandı.
CANSIZ BEBEK BEDENİ BULUNMUŞTU
Denizli”nin Merkezefendi ilçesi Sümer Mahallesi”nde 16 Nisan Çarşamba günü meydana gelen olayda, çöp konteynerinden geri dönüşüm malzemesi toplayan bir şahıs, poşet içerisinde ölü bir bebek cesedi buldu. Şahsın ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri bebeğin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından yeni doğan erkek bebeğin cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Morgu”na kaldırıldı.
KAMERALAR TEK TEK İNCELENDİ
Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri bölgede detaylı incelemeler yaparak, bebeği çöpe atan kişi veya kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kamerası incelemeleri sonucunda bebek cesedini çöpe atan şahsın Ayşenur S., olduğunu belirledi. Adresi tespit edilen Ayşenur S., ekipler tarafından gözaltına alındı.
ANNENİN KAN DONDURAN İFADESİ
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen anne Ayşenur S., ifadesinde bebeğin eski sevgilisinden olduğunu belirtti. Hamile kaldıktan sonra evde tek başına doğumu gerçekleştirdiğini ifade eden Ayşenur S., bebeğin ölü doğduğunu, korkup endişeye kapılınca bebeği çöpe attığını savundu. Bebeğini çöpe atan anne Ayşenur S., tutuklanarak cezaevine gönderildi. (İHA)
Source: Ufuk Dağ
Denizli’de kan donduran olay! Cani anne, ölü doğduğunu iddia ettiğini bebeğini çöpe attı
Denizli”nin Merkezefendi ilçesi Sümer Mahallesi”nde 16 Nisan Çarşamba günü meydana gelen olayda, çöp konteynerinden geri dönüşüm malzemesi toplayan bir şahıs, poşet içerisinde ölü bir bebek cesedi buldu. Şahsın ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri bebeğin hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından yeni doğan erkek bebeğin cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Morgu”na kaldırıldı. GÖZALTINA ALINDI Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri bölgede detaylı incelemeler yaparak, bebeği çöpe atan kişi veya kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. Çevredeki güvenlik kamerası incelemeleri sonucunda bebek cesedini çöpe atan şahsın Ayşenur S., olduğunu belirledi. Adresi tespit edilen Ayşenur S., ekipler tarafından gözaltına alındı. BEBEĞİNİN ÖLÜ DOĞDUĞUNU İTİRAF ETTİ! Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen anne Ayşenur S., ifadesinde bebeğin eski sevgilisinden olduğunu belirtti. Hamile kaldıktan sonra evde tek başına doğumu gerçekleştirdiğini ifade eden Ayşenur S., bebeğin ölü doğduğunu, korkup endişeye kapılınca bebeği çöpe attığını savundu. Bebeğini çöpe atan anne Ayşenur S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Source: