“Entrepreneurship Insights – Skandallar, Yenilikler ve Gelecek Vizyonları”

“Oturduğum villa kira” dedi çalışanlarına ateş püskürdü! Sinem Çekinmez”in son videosu olay oldu

Adana”da 3 şubesi olan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, müşterilerine piyasa değerinden daha ucuza yüklü miktarda hizmet paketi sattı.

YURT DIŞINA KAÇTI

Çalışanlarına 5 aydır maaş ödemediği öne sürülen Çekinmez’in, bankalardan ve esnaf kooperatifinden de krediler çekip, tedarikçilerine de borçlarını ödemeden yurt dışına kaçtı.

ÇALIŞANLARI İŞ YERİNİ YAĞMALADI

Geçtiğimiz gün sabah haberi alan çalışanlar, erken saatlerde güzellik merkezinin şubelerine gitti. Alacaklarına karşılık iş yerini yağmalayan çalışanlar, işlemlerde kullanılan cihazlar başta olmak üzere bilgisayar, tablo, saksı, masa-sandalye gibi tüm eşyaları çalıp, araçlarına yükledi. Çalışanlar, dolandırıldıklarını belirterek Sinem Çekinmez hakkında suç duyurusunda bulundu.

ASIL MAĞDURUN KENDİSİ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ!

Adı dolandırıcılık olaylarına karışan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, sosyal medya üzerinden video mesaj yayınlayıp kendisinin mağdur edildiğini iddia etti. Çekinmez, “Son 3 gündür yaşadıklarımı anlamaya çalışıyorum. Asla sağlıklı şeyler değil, gördüklerime inanamadım. Her şirkette olacağı gibi zor bir 3 ay geçirdik. Bu sadece bizim başımıza gelmedi. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Allah’ım herkesin işini gücünü rast getirsin ama patır patır batan esnaflar var. Ben 2 buçuk ay boyunca maaş ödeyemedim bu doğru. Hep birbirimizi idare ede ede ilerledik.

“OTURDUĞUM VİLLA KİRA”

Her zaman işimi nasıl geliştiririm, Adana’ya neler katabilirim onun hesabını yaptım. ” dedi.

“ZİHNİMİ TEMİZLEMEK İÇİN GİTTİM, BENİ KEMİK KADROM YAĞMALADI”

Kafa toplamak için Adana’dan gittiğini anlatan Çekinmez, iş yerinin ana kadrosu tarafından yağmalandığını ileri sürerek, “” ifadelerini kullandı.

“200 MİLYONDAN FAZLA YATIRIM YAPTIM”

Dolandırıcı olmadığını yineleyen Çekinmez, “

“BİR CİHAZ İÇİN İNSANIN NELER YAPABİLDİĞİNİ GÖRDÜ BU GÖZLER”

” diye konuştu.

Source: Sevda Altunbaş


‘Yeni bir çağdayız, eskisi gibi düşünmeyi bırakmalıyız’

Gün geçmiyor ki yeni bir robotla tanışmayalım. Artık yumurta pişirebilen, çiçekleri sulayabilen ve ayakkabılarının bağcıklarını bağlayabilenler var. Yapay zekâ her geçen gün bizi şaşırtmaya devam ediyor; mantık yürütüyor ve matematik problemlerini çözebiliyor. Bu tablo bilimkurgu filmlerini aratmıyor fakat madalyonun başka bir yüzü de var. Yapay zekâya milyarlarca dolar harcanıyor, çalıştırabilmek için büyük miktarlarda enerji ve su gerekiyor. Ayşegül İldeniz’le yeni kitabı ‘Ayşegül 5.0-Yapay Zekâ ve Gelecek İçin Otostopçunun Galaksi Rehberi’nde anlattıklarını konuşmak için buluştuk. Girdiğimiz bu yeni çağın artılarını ve eksilerini konuştuk.Neden kitabınıza ‘Ayşegül 5.0-Yapay Zekâ ve Gelecek İçin Otostopçunun Galaksi Rehberi’ adını verdiniz?Douglas Adams’ın ‘Otostopçunun Galaksi Rehberi’ kitabına bir gönderme var. Artık yeni bir çağdayız ve eskisi gibi düşünmeyi bırakmalıyız. Yepyeni bir sürüm geliyor ve biz insanların ne yapması gerektiğine dair bir kitap bu. ‘Ayşegül 5.0’dan kastım yeni çağdaki bu yeni galaksi.Yapay zekâ; telefonun ve internetin bulunması gibi ‘next big thing’ (sıradaki büyük şey) kabul edilebilir mi?Çok büyük bir paradigma değişikliği oluyor. Cep telefonu veya elektriğin bulunması gibi sıçrama yaptığımız inovasyonlardan biri gibi geliyor bana. Bundan sonraki adımda da hem biyolojik anlamda hem materyaller seviyesinde etrafımızda gördüğümüz dünya değişebilir. Yapay zekânın verdiği o güçle artık canlı ve cansız organizmalara müdahale edebiliyoruz. CRISPR teknolojisiyle de DNA’yı manipüle edip hücrelerin davranışlarını ve tipolojilerini değiştirebiliyoruz. Tamamen robotlara yönelik, biyolojik materyaller kullanarak deri yapıyorlar ve bu derinin kendi kendini yenileme özelliği var. İleride cildi yanmış, zarar görmüş insanlara bu deneysel süreci uygulayabileceklerini düşünüyorlar.Yapay zekâlı robotlar ne zaman günlük hayatımıza girer?İnsansı robotları bence çok yakında evimizin içinde göreceğiz, hatta birkaç yıl içinde diyebilirim. Boston Dynamics’in Atlas’ı uzun zamandır var ve iyi bir robot. Birkaç ay önce Las Vegas’ta düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (Consumer Electronic Show-CES 2025) birçok robot gördüm. Figure çok etkileyici. Düşünün, alışverişten geldiniz, elinizde bir poşet yiyecek var. Figure’e “Bunları yerleştir” diyorsunuz. Robot yoğurdu buzdolabına ama bisküvileri dolabın altındaki çekmeye yerleştiriyor. Kendi karar veriyor çünkü bunu daha önce gözlemlemiş. Kısacası robotlar artık çiçekleri suluyor, yumurta pişiriyor, yemek yapıyor, ayakkabının iplerini bağlıyor, yerden küçük bir düğmeyi veya bozuk parayı alabiliyor.Yapay zekâ bir gün insan beyni seviyesine gelebilecek mi? Buna kitabınızda ‘genel yapay zekâ’ diyorsunuz.Yapay zekâ yakın zamanda mantık çıkarımları ve matematik işlemleri yapmaya başladı. Ama beynimiz çok sofistike, tıpkı bir süperbilgisayar gibi çalışıyor. Dünyayı tanıyabiliyoruz, neyin tehlikeli olduğunu hissedebiliyoruz, yaratıcıyız, mantıksal ve kavramsal düşünebiliyoruz. Ekranda bir sinek ve uçak gördüğümüzde hangisinin sinek, hangisinin uçak olduğunu kavrayabiliyoruz. Bir bilgisayar bu iki cismi birbirinden ayıramaz. Silikon Vadisi’nde genel yapay zekâ seviyesine 2027-2028 gibi ulaşılabileceği konuşuluyor ama hepsi farazi.Yapay zekâyı çalıştırabilmek için büyük enerji ve veri merkezlerini soğutmak için de su gerekiyor. Bu ne demek? “Bana bir fotoğraf yap” derseniz bu bir cep telefonu şarjına eşit örneğin. Enerji sorununu çözmek için bazı çalışmalar yürütülüyor. Çinlilerin yapay zekâ uygulaması DeepSeek daha ucuza, daha az miktarda işlem gücüyle çalışabiliyor. Kuantum bilgisayarları ve biyolojik bilgisayarlar dediğimiz, nöromorfik bilgisayardan bahsediliyor. Füzyon teknolojisini sözde kanıtladılar ama gerçek hayat aplikasyonunu hayata geçirebilmek şu an mümkün değil. Ayrıca yapay zekâda kullanılan çipler de milyarlarca dolara mal oluyor.‘En ciddi yatırımcı Çin’Sonuç alınamazsa ne olur? 2030 yılında ABD’deki yapay zekâ veri merkezlerinin elektrik tüketiminin 390 teravat saati bulabileceği öngörülüyor. Bunun yanına bile varamıyor enerji kaynaklarımız. Enerji konusunda ciddi yatırım yapan tek ülke de Çin. ABD’nin böyle bir kaynağı yok. Büyük bir olasılıkla veri merkezlerini dünyanın farklı yerlerine dağıtacaklar. Günün sonunda bunun birilerine zararı olur, o ülkelerin suyunu tüketme konusunda riskleri var. Bence enerjinin yetmeyecek olması yapay zekâ konusunda öngörülen sıçramaya bir engel.Silikon Vadisi’nde şu an neler konuşuluyor?Yapay zekâ ve alternatif enerji kaynakları dışında en çok otonomi konuşuluyor. Kendi kendine çalışan arabalar hayata geçirilmiş güzel bir örnek. Los Angeles’ta artık yüzlerce otonom araç var. Ayrıca yapay zekâ ajanlarından bahsediliyor. Bunların, ne yapılması gerektiğini ortaya çıkaran, gidip diğer ajanlarla koordine olan, işleri yapan, sonuç alan ve isteyene bunu veren otonom bir sistem gibi düşünebilirsiniz. Henüz orada değiliz ama oraya doğru gidiyoruz.‘Kişisel mülki hakların konuşulmaması acı bir durum’mYapay zekânın bir hype (abartılan trend) olduğunu düşünenler de var…Ben de çok büyük bir kısmının öyle olduğunu düşünüyorum. Ama Silikon Vadisi yapay zekâya bugüne kadar yaklaşık 500 milyar dolara yakın para harcadı. Onun derhal geri dönüşünü almak zorundalar. McKinsey şirketi geçenlerde bir rapor yayımladı. Diyor ki; “Fortune 500’deki şirketlerin yüzde 90’ı üretici yapay zekâyı kullanıyor. Aslında bunların yüzde 59’u cirosunu arttırmayı başarmış.” Yani şirketler üretici yapay zekâyı kullanmanın geri dönüşünü aldıklarını iddia ediyorlar. Bunun gerçek olup olmadığını 1-2 yıl içinde göreceğiz.Biri bizi gözetliyor durumu var… Bunu düşünmek için geç kalmış olabiliriz çünkü nerede yaşadığımız, ne yaptığımız, kimi aradığımız, günlük rutinlerimiz hepsi veri merkezlerinde duruyor. Bunlar çok ciddi problemlere neden olabilir. Bu konuda evrensel kurallar oluşturulmalı.Yapay zekânın yaptığı çalışmalar sanat eseri kabul edilebilir mi? Çok tehlikeli bir konu, şu anda sadece taklit ediyor. Sıfırdan bir şey yaratma yeteneği yok, ileride olur mu bilemiyorum. Kişisel mülki haklar anlamında çok endişe verici ve bunların hiç konuşulmaması bence acı bir durum.

Source: Hurriyet.com.tr


TESK”ten kira stopajında indirim talebi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, tarafından yapılan yazılı açıklamada, kira artışları sebebiyle esnafın sıkıntı yaşadığını söyleyerek, buna bağlı olarak artan kira stopajının da esnafı zor duruma soktuğunu ifade etti.

Esnaflıkta geçirilen sürenin kısalığına dikkat çeken Palandöken, “Açıyor, kapatıyor. Bu durum ya haksız rekabetten ya iş yerinin iş yapamamasından ya da fizibilitesinin düzgün yapılamamasından kaynaklanıyor. Bir de buna stopaj mağduriyeti eklenince, esnafın ayakta kalması çok zorlaşıyor” açıklamasında bulundu.

Palandöken, Kovid-19 salgını döneminde yüzde 25 olan stopaj oranının önce yüzde 20″ye ardından da yüzde 10″a düşürüldüğünü ve bu uygulamanın esnafı rahatlattığını anımsatarak şu ifadelere yer verdi.

“Maliye Bakanı”mızın hem insanları ferahlatacak hem de iş yeri sahiplerini koruyacak bir uygulamayla bu oranı en azından yüzde 10″a indirmesi büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Peki, bu, meseleyi tamamen çözer mi? Hayır. Çünkü kira stopajının tamamen kaldırılması gerekiyor. Gelir vergisine tabi olan işlerde bu vergi zaten ödeniyor. Bu nedenle esnaf, bu hizmetleri alırken ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Hatta elektrik, su ve doğal gazın da iş yerleri için daha ucuz olması gerekiyor. Çünkü bunlar, hizmete giren ve doğrudan gelir üretmeyen ama işin devamı için zorunlu olan kalemlerdir.”

Source: Haber Merkezi


Binlerce kişiyi mağdur eden patroniçeden skandal video

Adana’da binlerce kişiyi mağdur eden ve ardından yurt dışına kaçan güzellik merkezinin sahibi Sinem Çekinmez, kendisinin mağdur olduğunu iddia ederek, “AVM’deki mağazaya 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptım. Dolandırıcı olsam o şubeyi açmazdım, yatırım yapmazdım. Kemik kadrom dediğim insanlar İstanbul’a indiğimde tefecilere haber verip iş yerimin önüne kamyon yığdırdılar, yağmalama yaptılar” dedi.

KENTTE 3 ŞUBESİ BULUNAN GÜZELLİK MERKEZİ YÜZLERCE MÜŞTERİYİ MAĞDUR ETTİ

Kentte 3 şubesi olan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, müşterilerine piyasa değerinden daha ucuza yüklü miktarda hizmet paketi sattı. Çalışanlarına 5 aydır maaş ödemediği öne sürülen Çekinmez’in, bankalardan ve esnaf kooperatifinden de krediler çekip, tedarikçilerine de borçlarını ödemeden yurt dışına kaçtı. Geçtiğimiz gün sabah haberi alan çalışanlar, erken saatlerde güzellik merkezinin şubelerine gitti. Alacaklarına karşılık iş yerini yağmalayan çalışanlar, işlemlerde kullanılan cihazlar başta olmak üzere bilgisayar, tablo, saksı, masa-sandalye gibi tüm eşyaları çalıp, araçlarına yükledi. Çalışanlar, dolandırıldıklarını belirterek Sinem Çekinmez hakkında suç duyurusunda bulundu.

“OTURDUĞUM VİLLA KİRA”

Adı dolandırıcılık olaylarına karışan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, sosyal medya üzerinden video mesaj yayınlayıp kendisinin mağdur edildiğini iddia etti. Çekinmez, “Son 3 gündür yaşadıklarımı anlamaya çalışıyorum. Asla sağlıklı şeyler yaşamadım ve gördüklerime inanamadım. Her şirkette olacağı gibi zor bir 3 ay geçirdik. Bu sadece bizim başımıza gelmedi. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Allah’ım herkesin işini gücünü rast getirsin ama patır patır batan esnaflar var. Ben 2 buçuk ay boyunca maaş ödeyemedim bu doğru. Hep birbirimizi idare ede ede ilerledik. Bellapais 23 yıllık bir kurum ve her zaman işimi nasıl geliştiririm bunun için çalıştım. Kendime bir ev bile almadım. O oturduğum villa kira. Her zaman işimi nasıl geliştiririm, Adana’ya neler katabilirim onun hesabını yaptım. Yaşadıklarımı düşündükçe, benim kemik kadrom dediğim insanların yaptıklarını gördükçe şok yaşadım. Benim evimden 7 gün 24 saat ayrılmayan Canan, Sevgi ve benim ailem dediğim kemik kadrom. Ben her zaman tek başıma mücadele ettim. Kızlara maaşla ilgili söz verdim ve onu yapamayınca utandım. Ben eğer dolandırıcı olacak olsaydım o şirketin yağmalanmasına izin vermez öncesinde ben düzenlerdim. O şirketi ben boşaltırdım ve kimsenin haberi olmazdı” dedi.

“ZİHNİMİ TEMİZLEMEK İÇİN ADANA’DAN UZAKLAŞMAK İSTEDİM”

Kafa toplamak için Adana’dan gittiğini anlatan Çekinmez, iş yerinin kemik kadrosu tarafından yağmalandığını ileri sürerek, “Kafa toplamak için biraz zihnimi temizlemek için Adana’dan uzaklaşmak istedim. Bunu benim kemik kadrom biliyor. Uçağa binip İstanbul’a gittiğimde ben kameradan gördüm ki kemik kadrom iş yerimi yağmalamaya başlamış. Polisi arayıp kendim ihbar ettim ve iş yerimi yağmalıyorlar dedim. Ben dolandırıcı olsam polisi neden kendim arayayım. İnsanları dolandırmak istesem 23 sene bekleyip yapmam. İtibarımı toplayıp yapmam” ifadelerini kullandı.

“200 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIM”

AVM’deki şubesine 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptığını belirten Çekinmez, kendisinin dolandırıcı olmadığını savunarak, “AVM’deki mağazaya 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptım. Dolandırıcı olsam o şubeyi açmazdım, yatırım yapmazdım. Biraz mantıklı düşünün. O gün benim ana kemik kadrom dediğim insanlar İstanbul’a indiğimde tefecilere haber verip iş yerimin önüne kamyon yığdırdılar, yağmalama yaptılar. Ben gördüklerime halen inanamıyorum. Ben bu insanlara hayatımı güvendim ve evimi güvendim. Bu insanları yurt dışı tatillerine götürdüm, her şeyi yaptım. Ben hayatımda bu kadar yanılmadım. Bu kadar yanılmış olamam diyorum. Yaşayan zombi gördüm ben. İnsanların niyetlerini, içinin pisliklerini dışa yansırken gördüm. Hayatta her şer olur, insan yeter ki sağlıklı olsun. Bir cihaz için insanın neler yapabildiğini gördü bu gözler” diye konuştu.

Source: Haber Merkezi