Mindere damga vurduk
Ülkemiz ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’nda kadın takımıyla en fazla madalya sayısına ulaştı, takım olarak ikincilik kazandı. Evin Demirhan Yavuz (50 kilo), Elvira Süleyman Kamaloğlu (57 kilo), Bediha Gün (59 kilo), Nesrin Baş (72 kilo) ve Yasemin Adar Yiğit (76 kilo) gümüş madalya, Zeynep Yetgil (53 kilo) ve Buse Tosun Çavuşoğlu (68 kilo) bronz madalya kazandı. Erkeklerdeyse Kerem Kamal birinci, Hamza Bakır (130 kilo) ikinci oldu. Ahmet Yılmaz (77 kilo), Mehmet Mustafa Şahin (72 kilo) ve Burhan Akbudak (82 kilo) üçüncülükte kaldı. ‘Başarıyı getiren en önemli faktörlerden biri de beslenme’Evin Demirhan YavuzGüreşe 2009’da başladım. 14 yaşındaydım. Başarılar gelince güreş benim hayatım oldu.Kalabalık bir ailede olmak çocukken zordu, hele de ebeveynler için. Ama birçok insanla beraber yaşamak, empati duygumu çok geliştirdi. Daha anlayışlı ve sabırlı bir insan olduğumu düşünüyorum bu yüzden.Bana ilk ve en çok desteği annem verdi. Kendisi erken yaşta evlendirildiği için okuyamamış, hayatını sadece çocuklarına ve eşine adamış bir kadın. Benim bir amaç edinip hayallerimin peşinde yükselmemi çok istedi.Kadın güreşinin desteklenmesi gerektiğini göstermek, erkeklerle eşit imkânlara sahip olmak için mücadele ediyoruz. “Sen kadınsın, bu sporu yapamazsın” lafını en başta abimden duymuştum. Ona sadece bir fırsat istediğimi söyledim. Bu söylemlere sadece başarımızla cevap vermek zorunda olduğumuz için ekstra bir mücadele vermek zorunda kaldık.Gerçekten kadın olarak çok güçlüyüz. Birden fazla iş yapıyorum. Öğretmenim, sporcuyum ve ev hanımıyım. Akademik kariyerimi ilerletmek için okumaya devam ediyorum. Bitmeyen bir serüven bu. Bir kadın olarak hepsinin üstesinden geliyorum. Özellikle evlendikten sonra sosyal çevremde artık güreşi bırakmam gerektiğini, birçok işi bir arada götüremeyeceğimi düşünenler oldu. Bunların hepsini bir arada yürütebilmek tabii ki bir kadının gücüyle olur.Başarıyı getiren en önemli faktörlerden biri de beslenme. Kilomuzun sürekli kontrol altında olması lazım. Beslenme konusu en zorlandığımız kısımlardan. ‘Bayrağı genç kardeşlerime verdim’Yasemin Adar YiğitAvrupa Şampiyonası her zamanki gibi iyi geçti. Ben ve kardeşlerim Türk bayrağını göklere çektirmek için elimizden geleni yaptık.Bu zamana kadar ülkemi çok iyi temsil etmeye çalıştım. Bu şampiyonaya gitmeden önce güreşi bırakma planını yapmıştım ve gizli tutmaya çalıştım. Maalesef yaşımdan dolayı sakatlıklar başladı ve genç kardeşlerim gibi performans verememeye başladım. O yüzden bayrağı genç kardeşlerime vermeyi düşündüm.Olimpiyat Komitesi, Güreş Federasyonu, Dünya Güreş Birliği, Spor Bakanlığı gibi kurumlardan teklifler gelirse tabii ki değerlendireceğim ve spora hizmet etmeye devam edeceğim.Genç sporcular hayallerinden asla vazgeçmesin. Ben yenilgilerimden ders çıkararak çalışmaya devam ettim. ‘Daha iyi sonuçlar da alacağız’Kerem KamalBeşinci kez katıldığım Avrupa Şampiyonası’nda ikinci kez altın madalya kazandığım için çok mutluyum. 30 kişilik ekip olarak katıldığımız turnuva tek bana nasip oldu. Gönül isterdi ki diğerleri de altın alsın. Bundan dolayı bir burukluk var. Çok iyi hazırlanmıştık, bir sonraki turnuvada daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum.Her sporcunun hayali olimpiyatlardır. 2020 Tokyo’ya katıldım ama istediğim sonucu elde edemedim. İçimde bir ukde kaldı. En büyük hayalim olimpiyat madalyası ve bu sıklette dünyada ülkemi en iyi şekilde temsil etmek. Ailem, şehrim adına elimden gelen bütün gayreti göstereceğim ve olimpiyat madalyasını getireceğim.Son yıllarda kadın güreşinde çok büyük bir ivme kazandık. Dünyadaki en iyi beş ülkeden biriyiz. Beş final yaptı kadınlarımız son turnuvada, altın madalya nasip olmadı ama bundan sonra eminim ki birçok kez İstiklal Marşı’nı okutup altın madalyayı alacaklar. İlklerin kadını Yasemin Adar Ablamız var, büyük bir şampiyon. Güreşi bıraktı. Çok değerli arkadaşlar var: Zeynep, Buse… Umarım yakın gelecekte birçok kez şampiyon olacaklar. ‘Hayalim 2028’de tarih yazmak’Nesrin Baş Güreşe beden eğitimi öğretmenim Şenay Konaçoğlu sayesinde başladım.Benim şampiyonadaki hedefim bir önceki senede de olduğu gibi Avrupa şampiyonluğuydu. Bu yüzden kendi adıma büyük bir üzüntü yaşadım. Takımın en genç madalyalı sporcusu olmak ve bu gibi büyük başarılara ulaşmak benim için çok kıymetli. Daha iyi olmak için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.İdolüm kadın güreşinin efsanesi Yasemin Adar. Karakter olarak da örnek aldığım bir isim.Biz kadın takımı olarak gerçekten çok büyük mücadeleler ve fedakârlıklar yapıyoruz. Belki de bir kadın bedeninin kaldıramayacağı yüklerin altına giriyoruz. Nabzımızın 180-200’ü bulduğu zorlu antrenmanlarımız oluyor. Çalışmalarımızın ve emeklerimizin karşılığını da tarih yazarak, unutulmayacak başarılara imza atarak aldığımızı düşünüyorum ve böyle bir kadroya dahil olmaktan onur duyuyorum.Benim bir yılımın 11 ayı zaten kamplarda ve maçlarda geçiyor. Bayramlarda sevdiklerimizden ayrı kalmamız gereken dönemlerimiz oluyor. Güreş artık benim mesleğim oldu ve severek yapıyorum. Bu anlamda bir zorluk yaşamıyorum. Belki ailemden uzak kalıyorum ama emeklerimin karşılığını aldığımı görmek hem beni hem sevdiklerimi çok mutlu ediyor.Hayalim 2028’de Los Angeles’ta yapılacak Olimpiyat Oyunları’na katılıp, altın madalyayı alıp tarih yazmak…
Source: Hurriyet.com.tr