“Kurumsal Haberler – Yolsuzluk Davaları ve Ekonomik Gelişmeler”

İstanbul’un dev yolsuzluk dosyası hâlâ sümen altında

İBB Teftiş Kurulu tarafından İmamoğlu’nun talimatıyla AKP dönemine ilişkin başlatılan soruşturmada 34 yolsuzluk dosyasına yer verildi. Bunlardan birisi de Fatih’teki lunapark arazisindeki milyonluk kamu zararı oldu.

Fatih Vatan Caddesi’ndeki eski lunapark arazisinin altından Ankara’da 801 milyon dolar harcanıp hurda yığını haline gelen Ankapark gibi kamu zararı çıktı. İBB raporuna göre, İBB eski Başkanı Kadir Topbaş’ın FETÖ davasında yargılanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın ortak iş aldığı AKP’ye yakın Ömer Saçaklıoğlu’nun sahibi olduğu Metal Yapı Konut Şirketi, 2011’de 25 milyon liraya aldığı 6 bin 348 metrekarelik araziyi, 2017’de İBB’ye 429 milyon 733 bin TL’ye sattı. İBB bu arazide imar değişikliğine gitti. Buna rağmen arazi Topbaş döneminde ve 2021 yılında güncel değeri hesaplanıp 73 milyon 224 bin 900 TL’ye geriledi.

4 MİLYAR TL BUHAR OLDU

İBB yetkilileri, arazinin İBB tarafından satın alındığı 2017 yılında 116 milyon 870 bin 709 dolara mal edildiğini, 2021 yılında ise arazinin değerinin 10 milyon 381 bin 945 dolar olduğunu yani araziden 4 yılda 106 milyon 488 bin dolar zarar edildiğini hesapladı. Güncel kurla hesaplandığında lunapark arazisinden edilen zarar 4 milyar 50 milyon TL oldu. Araziyi İBB’ye satan Metal Yapı şirketi de tanıdık çıktı. Şirket, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile ortak iş yapmasıyla biliniyor.

İBB raporunda, “Sonuç olarak; Belediye Başkanlığımızca satın alınarak ödemesi yapılan mezkûr taşınmazların alım gerekçesinin bulunmaması, alındıktan sonra imar planlarının değiştirilmesi ve ilk tespitler birlikte değerlendirildiğinde, birilerinin özel çıkarına Büyükşehir Belediyemizin zarara uğratılmış olduğu anlaşılmıştır” ifadesine yer verildi. Bu konuda hazırlanan dosyaya İçişleri Bakanlığınca 2020 yılında el konuldu ancak bir işlem yapılmadı.

Source: Deniz Ayhan


Mahkemenin tahliye kararını durdurma karşılığı 500 bin dolarlık rüşvet pazarlığı

13 açık tanık, 4 gizli tanık ve 4 şikâyetçiyle başlayan rüşvet ve yolsuzluk çarkının ne kadar büyük olduğu yeni isimlerin ortaya çıkmasıyla belirginleşiyor.İş insanı Zafer Gül’ün, İmamoğlu’na yakın isimlerden Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın baskısıyla ortağı Uğur Güngör’den ruhsat işlemleri için 6 milyon doları İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş’e verdiklerini, 13 daireyi bedelsiz İmamoğlu’nun bir diğer kasası Adem Soytekin’e rüşvet olarak bedelsiz devredildiğini anlatmasından sonra itiraflar artmaya başladı.2009-2016 yıllarında Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan, 2014-2016 yıllarında da İmamoğlu’nun yardımcılığını yapan Zeki Çanakçı’nın ifadesi de Beylikdüzü’nden İBB’ye uzanan rüşvet ve yolsuzluk sarmalını ortaya koydu.Dosyanın tutuklu sanığı reklam şirketi sahibi Mehmet Muhittin Palazoğlu da İmamoğlu’nun sağ kolu Murat Ongun’un reklam gelirleri üzerinden naylon faturalarla İBB milyarlarca lirasının iç edildiğini anlatarak serbest kaldı.İBB’nin Kültür A.Ş isimli şirketinde 11 yıl avukatlık yapan Selman Yarman’ın açık tanık olarak verdiği ifade ise 2019 ile 2023 yılına kadar şahit olduğu yolsuzlukları gözler önüne serdi.SORUŞTURMADA YENİ BOYUT İBB’deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında 26 Mart günü “tanık” olarak ifade veren Hüseyin Aydın ise soruşturmaya yeni bir boyut kattı. Basına yansıyan bilgilere göre, İmamoğlu’nun 2019’da İBB Başkanlığını kazanması sonrası, sözleşmeye aykırı kullanıldığı gerekçesiyle KİPTAŞ, Necmettin Şimşek’in sahibi olduğu şirkete tahliye davası açtı. Dava 30 Aralık 2019’da mahkeme tarafından reddedildi. 17 Ocak 2020’de sözleşmeye aykırılık tespitine istinaden ihtarname çekildi. Ardından İBB “kira sözleşmesinin feshi ve tahliye” için 30 Mart 2020’de dava açtı. 11 Kasım 2020’de tahliye kararı çıktı. İstinaf Mahkemesi’nin 13 Mart 2024 tarihli kararı ile dava KİPTAŞ lehine sonuçlanarak kesinleşti.Bu karardan sonra Necmettin Şimşek ve aracı Hüseyin Aydın, mahkemenin kararına rağmen tahliyenin durdurulması için İmamoğlu’na yakın bir milletvekili T.A.’ya ulaştı.Aydın ifadesinde, İBB şirketi KİPTAŞ’ın mahkemeden aldığı tahliye kararının durdurulması için İmamoğlu’na danışmanlık yapan eski bir milletvekilinin 500 bin dolar istediğini, 200 bin doları ödediklerini anlattı. Parayı vermelerine rağmen tahliye kararını durdurmadıkları için peşin ödedikleri 200 bin doları geri istediklerini ancak alamadıklarını söyledi.SES KAYITLARINI VERDİ Bu para yerine kendisine avukat R.A. adına düzenlenmiş senet verildiğini anlatan Hüseyin Aydın, ifadesi ile birlikte, parayı veren iş insanı Necmettin Şimşek için yaptığı T.A ve R.A. ile toplantının ses kayıtlarını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi. Aydın tüm bu detayları ifadesinde şöyle anlattı;“Daha öncesinde Cumhuriyet başsavcılığımıza gelerek şikâyette bulunan Necmettin Şimşek’i yaklaşık 15-20 yıldır tanırım. Kendisi yakın arkadaşım olur. Mayıs 2024 yılında Necmettin beye KİPTAŞ üzerinden haksız bir tahliye kararı aldırılınca bu konuyu benimle konuştu. ‘Bu işi çözmek için tanıdık birisi var mı?’ diye sordu. Ben kendisine 27’nci dönem milletvekili olan avukat T.A’ya ulaşabileceğimi, Ekrem İmamoğlu ile arasının iyi olduğunu, kendisinin Ekrem İmamoğlu›nun danışmanı olduğunu söyledim. 2024 yılı haziran ayı gibi T.A’nın Taksim’deki ofisine görüşmek için gittim. Kendisine konuyu anlattım. T.A da bana bu konuyu çözebileceğini Ekrem İmamoğlu’nun Fransa’da olimpiyatlarda olduğunu geri döndüğünde bu konuya bakacaklarını ‘Rahat olun bir sıkıntı olmaz’ şeklinde telkinde bulundu.“KİPTAŞ MÜDÜRÜNÜ BİZ GETİRDİK” Bu görüşmeden bir veya iki gün sonra Necmettin beyle beraber yine aynı ofise gittik. Bu ofiste Necmettin Bey ile T.A. konular üzerine konuşup anlaştılar. Ancak bugün herhangi bir para konuşulmadı.İki üç gün sonra Necmettin Bey ile yine T.A’nın yanına gittiğimizde T.A bize bu konunun hallolacağını hem siyasi hem hukuki bu işi çözebileceklerini, hepsinin kendi arkadaşları olduğunu söyledi. ‘KİPTAŞ Genel Müdürünü oraya biz getirdik’ dedi. Biz oradan ayrıldık. Hatırladığım kadarıyla 2024 yılının Kurban Bayramı’nın hemen öncesinde para konuşmak için yanlarına ben gittim. Necmettin beyden toplamda 500 bin dolar istediklerini, ön ödeme olarak 200.000 dolar alacaklarını söylediler. Ben de bunu Necmettin beye ilettim kendisi bunu kabul etti ve bu 200 bin doları T.A.ya götürüp teslim ettim. Ancak 2024 yılı temmuz ayı sonunda cebri icra yoluyla tahliye işleminin başladığını öğrenmem üzerine T.A. beyi aradım, kendisi bana ‘Merak etmeyin tahliye işleminin hemen durduracağız’ yanıtını verdi. Toplam 15-20 gün içerisinde tahliye işlemi gerçekleşti.200 BİN DOLARI GERİ İSTEDİK, VERMEDİLERBu tahliye işlemi neticesinde ben T.A ile defaatle paranın tarafımıza iadesi için görüştüm, her görüşmemde beni oyaladı ve geçiştirdi. Yaklaşık 2 buçuk ay önce gittiğim görüşmede kendisi bana avukat R.A adına düzenlenmiş 200.000 dolarlık bir senet verdi. Ben kendisinin de imzalamasını istememe rağmen kendisinin siyasi olduğunu, böyle bir şeyi imzalamayacağını söyledi. Bundan 10 gün sonra yine R.A’nın ofisine gittiğimde başkaca bir delil elde edemeyeceğimi ve arkadaşım olan Necmettin beye bu olayda benim de mağdur olduğumu göstermek için telefonumla aldığım ve dosyanızı ibraz ettiğim ses kayıtlarını kaydetmek durumunda kaldım. Burada açıkça görüleceği gibi T.A. bizim danışmanlık ücreti olarak verdiğimiz parayı rüşvet parası olarak aldığını kendi beyan etmiştir. Bizim kendisine rüşvet vermek gibi bir amacımız olmasa bile yaşanan olay ortadadır bu yaşanan olaylarda Necmettin beye karşı KİPTAŞ tarafından yapılan hukuksuz uygulamanın durdurulması amacıyla alındığını anladığımız 200 bin dolar nedeniyle vicdanen çok rahatsız oldum. Ülkemizde yaşanan olaylardan sonra yurtdışına kaçabileceği kanaati bende oluşmuştur, takdir yüce Türk adaletinindir.”Başından beri söylediğim zaman ilerledikçe tanıkların ve şikâyetçilerin sayısı artıyor. Belli ki, İBB etrafında kurulan yolsuzluk ve rüşvet çarkı, iddianame çıkana kadar daha da belirgin hale gelecek.

Source: Nedim Şener


Mehmet Öz onaylandı! Ülke tarihinde bir ilk oldu

ABD Senatosu, Başkan Donald Trump”ın Medicare ve Medicaid Hizmetleri Merkezleri (CMS) direktörlüğüne aday gösterdiği Türk kalp cerrahı Mehmet Öz”ü onayladı.Senatoda yapılan oylamada, 53 “evet” oyuna karşı 45 “hayır” oyu alan Öz, böylelikle CMS Direktörlüğüne getirildi.Ülkedeki yaşlılara ve düşük gelirli gruplara sağlık hizmeti sunan en üst kurumları yönetecek olan Öz, bu göreve getirilen ilk Türk oldu.CMS, 160 milyon Amerikalı için yıllık 1 trilyon dolardan fazla harcamayı kapsayan sağlık sigortası işleyişini denetliyor.ABD”de Medicare, 65 yaş üstü yaşlılara sağlık hizmetleri sunan federal bir sağlık sigortası. Medicaid ise düşük gelir grubuna sağlık sigortası hizmeti veren federal ve eyaletler arası ortak programı içeriyor.ABD basınında Öz”ün direktörlüğünün, Trump döneminde yaşanan federal küçülme kapsamında “sağlık programlarının çalkantılı döneme gireceği” bir zamana denk geldiğine dikkati çekildi.CMS”de, bu dönemde sağlık hizmeti maliyetlerinin düşürülmesi kapsamında yaklaşık 300 çalışanın işten çıkarılması bekleniyor.- “HER DÜZEYDE UYGULANABİLİR” MEDİCAİD VURGUSUGeçen ay Senato Finans Komitesi tarafından düzenlenen oturumdaki konuşmasında Öz, ABD”de sağlık sigortası programlarının uygulanabilirliğini sağlamanın gerekliliğine dikkati çekmişti.Öz, “Hastaların bugün ve gelecekte hastalanmaları durumunda onları koruyacak kaynaklara sahip olmalarını sağlamak istiyorum. Medicaid”i korumanın yolu, her düzeyde uygulanabilir olduğundan emin olmaktır.” demişti.Bir hekim olarak geçmişinden ve kazandığı 10 Emmy Ödülü”nden bahseden Öz, yönetmek istediği CMS kurumunun hedeflerini, bu çerçevede Amerikalıların yaşam beklentisini iyileştirmenin önemini vurgulamıştı.Trump”ın ekibine Türk isimMehmet Öz tarihe geçecekTrump, Mehmet Öz”ü aday gösterdi

Source: Www.star.com.tr


Özbek’ten jest

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, kupadaki F.Bahçe galibiyeti nedeniyle oyunculara 50 milyon TL prim verdi. Süper Lig”de adım adım şampiyonluğa giden sarı-kırmızılılar, kupada da en büyük rakibini geride bırakarak adını yarı finale yazdırmıştı. Ardından başkan 50 milyon TL prim açıklarken, lig şampiyonluğu için de büyük bir jest planlanıyor.

Source: Fotomaç


Belediyeden taksitli rüşvet pazarlığı! Avukat her şeyi anlattı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi “ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında bir AVM”nin otoparkının ruhsatlandırılması başvurusuyla ilgili rüşvet çarkında yeni detaylar gelmeye devam ediyor. İmamoğlu”na en yakın isimlerden biri olan İBB iştiraklerinin yönetim kurulu başkanı Ertan Yıldız, Bakırköy”de bulunan Capacity AVM sahipleriyle Süleyman Atik aracılığıyla temas kurdu. Ruhsatlandırma sürecinden AVM sahiplerinden 5 milyon euro istendi. RÜŞVET KABUL EDİLMEDİ, 197 MİLYON TL CEZA KESİLDİ AVM yönetiminin rüşveti ödemeyi kabul etmemesi üzerine İBB yönetimi, Capacity AVM”ye 197 milyon lira ceza kesti. Cezanın gerekçesi olarak alışveriş merkezinin “depreme dayanıksız” olduğu öne sürüldü. AVM sahipleri de cezanın kesilmesine karşılık olarak idari dava açtı ve bağımsız kurumlardan depreme dayanıklılık raporu aldı. Mahkemeye sunulan teknik raporda, AVM binasının depreme dayanıklı olduğu bilimsel verilerle kanıtlandı. OTOPARK ESKİ TARİHLİ MÜHÜRLE KAPATILMIŞ Sabah”ta yer alan habere göre AVM”nin avukatlığını yapan Avukat Mehmet Asım İpekcioğlu”nun tanık ifadeleri yolsuzluk dosyasına girdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı”ndan ifade veren avukat İpekcioğlu, İBB”deki rüşvet çarkının nasıl işlediğini tek tek anlattı. Capacity AVM”nin uzun süredir avukatlığını yapan İpekcioğlu, belediyeden gelen taleplerin müvekkilleri tarafından kabul edilmeyince otoparkın eski tarihli bir mühürle kapatıldığını, bununla ilgili tespit de yaptırdıklarını söyledi. #r-1106343# “BİZE BELEDİYENİN PARAYA İHTİYACI OLDUĞUNU SÖYLEDİLER” Yerel seçimlerin ardından binayla ilgili tüm evrakları incelediklerini, imar affından yararlanıp, harçların ödendiğini, imara aykırı bir durum olmadığını tespit ettiklerini anlatan İpekcioğlu “Bu konuda alanında uzman olan mimar Sefer Kocabaş”tan belgelerimizin incelenmesini istedik. O da gerekli incelemeleri yaptıktan sonra binanın mevzuata uygun olduğunu tespit etti. Sefer Bey ile birlikte Bakırköy Belediye Başkanı yardımcısı Ali Rıza Akyüz ile görüşmeye gittik. Bize belediyenin zor durumda olduğunu, paraya ihtiyacı olduğunu, işlerin devamı için kendilerine destek verilmesi gerektiğini söylediler. Biz de ancak hukuka uygun talepler konusunda yardımcı olabileceğimizi kendisine söyledik. Hukuk aykırı talepleri kabul etmeyeceğimizi söyleyip belediyeden ayrıldık. Aradan yaklaşık 10 gün geçtikten sonra Ali Rıza Akyüz tarafından belediyeye davet edildik. Sefer Bey ile belediyeye gittiğimizde kendisini İBB iştiraklerinin yönetim kurulu başkanı olarak tanıtan Ertan Yıldız da vardı. Aynı talep tekrarlandı. Sıkıntı yaşayacağımızı, müvekkilimin zarar gördüğünü, istediğimiz şekilde sorunu çözün demeleri üzerine şirketin kurumsal yapısı içerisinde çok sayıda ortağının bulunması dikkate alınarak şirket ve ortaklarının hukuk dışı talepleri kabul etmeyeceğimizi söyledim. Bunun üzerine yaptıklarının kanun dışı olduğunu belirterek size ceza avukatı lazım olacak dedim. Bana bundan sonra sizinle görüşmeyeceğiz, sizi arayacaklar dediler. Bu görüşmeden birkaç gün sonra arandım” dedi. TAKSİTLİ RÜŞVET TALEBİ! Rüşvetin nasıl istendiğinin detaylarını da anlatan İpekçioğlu, Maslak”ta ünlü bir rezidansta bulunan daireye çağrıldıklarını söyledi. İpekçioğlu ifadesinde şunları söyledi: ” Ofiste Süleyman Atik”ten başka kimse yoktu. Bize resmi sıfatının olmadığını, belediyelerdeki imar işlerini belediyeler adına takip ettiğini söyledi. Net olarak 5 milyon euro talep edildiğini, taksitlendirme konusunda yardımcı olacağını söyledi. Kendisine bunun tarafımıza kabul edilemeyeceğini, hukuka aykırı olduğunu belirttim. Bu görüşmeyi de müvekkilime anlatacağımı ancak şirket adına teklifinizi reddettiğini belirttim. Yarım saat süren görüşmenin ardından oradan ayrıldık. Aradan 7-8 gün geçtikten sonra Süleyman Atik tekrar arayıp görüşmemiz lazım dedi. Bize bu sizin için imkan, bu imkandan yararlanın, bu konuda çok kararlılar dediler. Hatta binada deprem tehlikesi bulunduğuna dair rapor alıp binada ticari faaliyetin de durması riski olduğunu hatırlatmamı istediler. Yine aynı cevabı kendisine verdik. Yasa dışı bir durumumuz olmadığını belirttik” “SON ŞANS” DA VERMİŞLER Bir süre sonra rüşvet için tekrar arandıklarını anlatan İpekcioğlu ” Sefer Atik, tekrar arayıp ofisimize gelmek istediğini söyledi. Kendisiyle ben görüştüm. Bana size son şans ne diyorsunuz? dedi. Ben de tavrımızda değişen bir şey yok, kabul etmiyoruz dedim. Sonraki süreçte kendisiyle görüşmemiz olmadı. Alışveriş merkezi hakkında yıkım kararı verip para cezası kestiler. Hukuki süreci takip ediyoruz. Yıkım kararı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verildi. Para cezası ile ilgili henüz karar verilmedi” ifadelerini kullandı.

Source: Mahmut Ekinci


İmamoğlu”nun kasasından taksitli rüşvet tehdidi! Avukat her şeyi anlattı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında, Capacity AVM’nin otopark ruhsatlandırma süreciyle ilgili rüşvet çarkına dair yeni detaylar ortaya çıkıyor. Sabah’ta yer alan habere göre, AVM’nin avukatı Mehmet Asım İpekcioğlu’nun tanık ifadeleri dosyaya girdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren İpekcioğlu, İBB’deki rüşvet ağını detaylarıyla açıkladı.RÜŞVET KABUL EDİLMEDİ, 197 MİLYON TL CEZA KESİLDİİmamoğlu’na yakın isimlerden, İBB iştiraklerinin yönetim kurulu başkanı Ertan Yıldız, Bakırköy’deki Capacity AVM sahipleriyle Süleyman Atik aracılığıyla iletişime geçti. Ruhsatlandırma için AVM’den 5 milyon euro talep edildi. AVM yönetiminin rüşveti reddetmesi üzerine, İBB tarafından “depreme dayanıksız” gerekçesiyle 197 milyon TL ceza kesildi.OTOPARK ESKİ TARİHLİ MÜHÜRLE KAPATILMIŞ AVM sahipleri cezaya karşı idari dava açtı ve bağımsız kurumlardan aldıkları depreme dayanıklılık raporunu mahkemeye sundu. Teknik raporda, binanın depreme dayanıklı olduğu bilimsel verilerle kanıtlandı. İpekcioğlu, belediyenin talepleri kabul edilmeyince otoparkın eski tarihli bir mühürle kapatıldığını, bununla ilgili tespit de yaptırdıklarını belirtti.”BİZE BELEDİYENİN PARAYA İHTİYACI OLDUĞUNU SÖYLEDİLER”Yerel seçimlerin ardından binayla ilgili tüm evrakları incelediklerini, imar affından yararlanıp, harçların ödendiğini, imara aykırı bir durum olmadığını tespit ettiklerini anlatan İpekcioğlu “Bu konuda alanında uzman olan mimar Sefer Kocabaş”tan belgelerimizin incelenmesini istedik. O da gerekli incelemeleri yaptıktan sonra binanın mevzuata uygun olduğunu tespit etti. Sefer Bey ile birlikte Bakırköy Belediye Başkanı yardımcısı Ali Rıza Akyüz ile görüşmeye gittik. Bize belediyenin zor durumda olduğunu, paraya ihtiyacı olduğunu, işlerin devamı için kendilerine destek verilmesi gerektiğini söylediler. Biz de ancak hukuka uygun talepler konusunda yardımcı olabileceğimizi kendisine söyledik. Hukuk aykırı talepleri kabul etmeyeceğimizi söyleyip belediyeden ayrıldık. Aradan yaklaşık 10 gün geçtikten sonra Ali Rıza Akyüz tarafından belediyeye davet edildik. Sefer Bey ile belediyeye gittiğimizde kendisini İBB iştiraklerinin yönetim kurulu başkanı olarak tanıtan Ertan Yıldız da vardı. Aynı talep tekrarlandı. Sıkıntı yaşayacağımızı, müvekkilimin zarar gördüğünü, istediğimiz şekilde sorunu çözün demeleri üzerine şirketin kurumsal yapısı içerisinde çok sayıda ortağının bulunması dikkate alınarak şirket ve ortaklarının hukuk dışı talepleri kabul etmeyeceğimizi söyledim. Bunun üzerine yaptıklarının kanun dışı olduğunu belirterek size ceza avukatı lazım olacak dedim. Bana bundan sonra sizinle görüşmeyeceğiz, sizi arayacaklar dediler. Bu görüşmeden birkaç gün sonra arandım” dedi.TAKSİTLİ RÜŞVET TALEBİRüşvetin nasıl istendiğinin detaylarını da anlatan İpekçioğlu, Maslak”ta ünlü bir rezidansta bulunan daireye çağrıldıklarını söyledi. İpekçioğlu ifadesinde şunları söyledi:”Ofiste Süleyman Atik”ten başka kimse yoktu. Bize resmi sıfatının olmadığını, belediyelerdeki imar işlerini belediyeler adına takip ettiğini söyledi. Net olarak 5 milyon euro talep edildiğini, taksitlendirme konusunda yardımcı olacağını söyledi. Kendisine bunun tarafımıza kabul edilemeyeceğini, hukuka aykırı olduğunu belirttim. Bu görüşmeyi de müvekkilime anlatacağımı ancak şirket adına teklifinizi reddettiğini belirttim.Yarım saat süren görüşmenin ardından oradan ayrıldık. Aradan 7-8 gün geçtikten sonra Süleyman Atik tekrar arayıp görüşmemiz lazım dedi. Bize bu sizin için imkan, bu imkandan yararlanın, bu konuda çok kararlılar dediler. Hatta binada deprem tehlikesi bulunduğuna dair rapor alıp binada ticari faaliyetin de durması riski olduğunu hatırlatmamı istediler. Yine aynı cevabı kendisine verdik. Yasa dışı bir durumumuz olmadığını belirttik””SON ŞANS” DA VERMİŞLERBir süre sonra rüşvet için tekrar arandıklarını anlatan İpekcioğlu “Sefer Atik, tekrar arayıp ofisimize gelmek istediğini söyledi. Kendisiyle ben görüştüm. Bana size son şans ne diyorsunuz? dedi. Ben de tavrımızda değişen bir şey yok, kabul etmiyoruz dedim. Sonraki süreçte kendisiyle görüşmemiz olmadı. Alışveriş merkezi hakkında yıkım kararı verip para cezası kestiler. Hukuki süreci takip ediyoruz. Yıkım kararı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verildi. Para cezası ile ilgili henüz karar verilmedi” ifadelerini kullandı.

Source: Özgürbayrak


Japon otomotiv devinden ABD kararı: Sipariş almayacağını duyurdu

Japon otomobil üreticisi, Meksika”daki Mercedes-Benz MBGn.DE ile birlikte işlettiği COMPAS tesisinde üretilen Infiniti QX50 ve QX55 SUV”larının ABD pazarı için ek siparişlerini kabul etmeyecek . Nissan, diğer pazarlarda satılan bu modeller için üretimin devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Üretimin ne kadarının diğer pazarlarda satıldığı henüz belli değil. Meksika”nın ulusal istatistik ajansının verilerine göre, iki Infiniti modeli yalnızca Meksika”dan ABD”ye ihraç edildi.

Japonya merkezli Nissan sözcüsü Cuma günü yaptığı açıklamada, modellerin Orta Doğu ve Kanada gibi diğer pazarlara da gideceğini ancak henüz daha fazla ayrıntı veremeyeceğini söyledi.

Trump”ın küresel otomobil ve kamyon ithalatına uyguladığı %25″lik gümrük vergileri perşembe günü yürürlüğe girdi .

Nissan, eskiyen ürün yelpazesi ve hibrit model eksikliği nedeniyle ABD”de zorluk çekiyor. Özellikle Meksika”dan ABD”ye en fazla sayıda otomobil ihraç eden Japon otomobil üreticisi olması nedeniyle yeni tarifelere karşı özellikle hassas .

Nissan”ın yaşadığı sıkıntılar, şirketin yeni sona eren mali yılda kâr tahminini üç kez düşürmesine ve borcunun “çöp” statüsüne indirilmesine yol açtı.

Şirketin yeni CEO”su, daha önce planlama şefi olarak görev yapan 46 yaşındaki Meksikalı Ivan Espinosa, otomobil üreticisinin yeni otomobiller geliştirmek için ihtiyaç duyduğu süreyi önemli ölçüde kısaltma sözü verdi.

Mercedes-Benz, GLB SUV”u COMPAS fabrikasında üretiyor.

Source: Reuters


Trump’ın vergi kararı Nissan’ı vurdu! ABD için üretilen iki modelde yeni sipariş almayacak

Japon otomobil üreticisi Nissan, ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri nedeniyle, Meksika’da üretilen iki Infiniti SUV modeli için ABD”den artık yeni sipariş almayacağını açıkladı. Şirketin kararı, Mercedes-Benz ile ortak işletilen Meksika’daki COMPAS fabrikasında üretimin ciddi şekilde küçültüleceğine işaret ediyor.
Tennessee”deki üretimde plan değişikliği
Nissan ayrıca ABD’nin Tennessee eyaletindeki Smyrna fabrikasında üretilen Rogue SUV modeliyle ilgili plan değişikliğine gitti. Şirket, daha önce bu ay sona ereceğini duyurduğu üretim vardiyasını devam ettirme kararı aldı. Böylece üretim iki vardiya şeklinde sürecek.
QX50 ve QX55 ABD odaklı üretiliyordu

COMPAS fabrikasında üretilen Infiniti QX50 ve QX55 modellerinin başlıca hedef pazarının ABD olduğu belirtiliyor. Şirket, bu araçların Orta Doğu ve Kanada gibi bölgelere de gönderildiğini ifade etti. Ancak bu pazarlara yönelik ihracat miktarına dair net bir bilgi paylaşılmadı. Meksika Ulusal İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ise söz konusu modeller şimdiye kadar ağırlıklı olarak ABD’ye ihraç ediliyordu.
Nissan, ABD otomobil pazarında ilk üçte
2024 yılı itibarıyla ABD’de satılan otomobillerin yüzde 28’i Nissan markalı araçlardan oluşuyor. Şirket, ülkede en çok satan otomobil markaları arasında Honda ve Hyundai’nin ardından üçüncü sırada yer alıyor.
Trump’tan otomotiv sektörüne geniş kapsamlı tarife
ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz günlerde yürürlüğe soktuğu yüzde 25’lik otomobil ve kamyon tarifesi, özellikle Meksika üzerinden ABD’ye araç ihraç eden üreticileri hedef alıyor. Bu adımın, Meksika’daki üretim faaliyetlerinin önemli bir kısmını ABD’ye yönelik yapan Nissan gibi şirketleri doğrudan etkilediği görülüyor.

Source: Dünya Gazetesi