19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür. Atatürk Nutuk’ta şöyle diyor: “1919 yılı mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım.” Atatürk’e Anadolu’da verilen görev gereği bir yetki kararnamesi düzenlendi. Bu kararname geniş yetkiler içeriyordu. Günümüzün Vahdettincileri ve halifeciler, bu yetkileri Mustafa Kemal’e padişahın verdiğini söylerler. Tarihi saptırmak isterler. Atatürk bu yetki kararnamesi için yine Nutuk’ta “Yetki konusu ile ilgili talimatı ben kendim yazdırdım. Hatta Harbiye nazırı olan Şakir Paşa bu talimatı okuduktan sonra imzalamaya çekinmiş, anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde mührünü basmıştır.”1 Bu durum, Samsun’a çıkmadan önce Mustafa Kemal’in konuyu derinlemesine düşündüğünü ve yapılması gereken işleri planladığını göstermektedir. Osmanlı Devleti’nin yenildiğini tespit eden Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalandı. Bu antlaşmadan 14 gün sonra Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldi ve İstanbul’da 6 ay kaldı. Bu 6 ay içinde geniş temaslar kurdu. Padişah Vahdettin dahil herkesle görüştü. İngiliz, Fransız, İtalyan askeri birliklerinin işgali altındaki İstanbul’da artık hiçbir şey yapılamayacağını anladı. Zaten işgal kuvvetleri birçok kişiyi tutuklamış ve Malta Adası’na sürgüne göndermişti. Mustafa Kemal’in İstanbul’daki faaliyetleri üç aşama geçirmiştir. Siyasi girişimler, ihtilalci girişimler ve üçüncü aşama Anadolu’ya geçiş kararıdır. Artık uygun zaman ve ortamda İstanbul’dan Anadolu’ya geçme düşüncesi kafasında şekillenmeye başlamıştı. HALKIN İÇİNE GİRMEK Nitekim Atatürk bu düşüncesini daha sonraları 1922 yılında gazeteci Ahmet Emin Yalman’a şöyle anlatmıştı: “İstanbul’da olan durumlardan yapılan girişimlerden bilhassa durumun ağırlık ve kötülüğünden ulusun haberi yoktu. İstanbul’da oturup milleti haberdar etmek olanağı da kalmamıştı. Dolayısıyla yapılacak şeyin İstanbul’dan çıkıp halkın içine girmek ve orada çalışmak olduğuna karar verdim.”2 Atatürk, başyaveri Cevat Abbas’a Gebze-Tavşancıl yönünden Kocaeli’ne ve İzmit’e geçmek, Anadolu’ya ulaşmak konusunda çalışma yapılması için görev verdi. Yandaki harita Atatürk’ün gizli olarak Anadolu’ya geçişte izleyeceği yolu gösterir. Nisan 1919 sonlarında kendisine görev verilince artık bu gizli yolla Anadolu’ya geçme gereği kalmadı. Samsun’a ayak basınca da Mustafa Kemal’in artık önünde bir engel kalmamıştı. Bu nedenle Samsun’da sadece beş gün kaldı. Anadolu içlerine geçti. İlk durak Havza’dır. Oradan tüm Anadolu’yu örgütlemeye başladı. Önce protesto mitingleri ve daha sonra İstanbul’a, hükümete ve işgal güçlerine telgraflar gönderilmeye, Anadolu’daki silahlar toplanmaya başlandı. Mustafa Kemal’in gizli olarak Anadolu’ya geçişte izleyeceği yol. Bu durum Atatürk’ün Anadolu’ya geçmeden önce İstanbul’da Milli Mücadele için stratejik konuları kafasında oluşturduğunu gösteren kanıtlardır. Bunları gözlemleyen İngiliz işgal güçleri Mustafa Kemal’in derhal geri çağırılmasını istedi. İstanbul hükümeti İngilizlerin bu talimatını yüksek itaatle yerine getirdiler. Ancak Mustafa Kemal İstanbul’dan gelen geri dön emrine uymadı. Tarih 8 Haziran 1919’dur ve Atatürk, Anadolu’ya geçeli sadece 19 gün olmuştur. Atatürk, Nutuk’ta şöyle diyor: “Ben milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiğim büyük gelişme yeteneğini, milli bir sır gibi vicdanımda taşıyarak yavaş yavaş, bütün topluma uygulatmak mecburiyetinde idim.” 19 Mayıs 1919’da başlayan Milli Mücadele, Atatürk’ün planlaması ve stratejik dehasıyla başarıya ulaştı. Milli Mücadele’nin hazırlık dönemi, milli orduyu düzenleme dönemi ve emperyalist işgal güçlerine karşı savaş dönemi artık başlıyordu. 9 Eylül 1922’de zafere ulaşıldı. Millet egemenliğine dayanan bağımsız yeni Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Ardından, laik ilkelere dayalı devrimler birer birer gerçekleşti. 19 Mayıs 1919, Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin yeniden doğduğu gündür. 1. Nutuk , s.7. 2. Atatürk’ün Hatıraları (Yayına Hazırlayan: Mehmet Alev Coşkun), Cumhuriyet Kitapları, 2023, 323.

Source: Alev Coşkun