Abluka büyüyor!

Abluka büyüyor!

Geçen hafta İBB üzerindeki “yargı” ablukasını gündeme getirmiştik.19 Mart, 26 Nisan, 20 Mayıs, 22 Mayıs ve 23 Mayıs’taki şafak operasyonlarıyla 237 kişi gözaltına alınmış, 100’e yakın isim de ya tutukevine gönderilmiş ya da ev hapsi ile cezalandırılmıştı. 31 Mayıs Cumartesi sabahı, aralarında ilçe belediye başkanlarının da bulunduğu 47 kişi daha katıldı bu eziyet zincirine. Kimi tutuklandı, kimi tutuksuz yargılanacak. Yine somut delil yok, yine çakma itirafçı var; montaj görüntüler de işin cabası. 27. Dönem Milletvekili Aykut Erdoğdu , itirafçı Ertan Yıldız ’ın beyanı ile hedefte. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe ’nin odasından çıktığı söylenen kasa ve paralar hayali ama devlet televizyonu TRT’deki görüntülere bakılırsa gerçek! Algı işi kusursuz. Aralarında beş seçilmiş belediye başkanının bulunduğu grubun Emniyet müdürlüğünden adliyeye, “katil zanlısı” gibi götürülmesi ve aynı anda kameraların yaptığı kayıt da bu algının bir parçası. İktidar İBB’yi ve CHP’li ilçe belediyeleri işlevsiz kılmak istiyor ablukayı büyüterek! Önemli olan burada CHP’nin ve toplumsal muhalefetin nasıl tepki vereceği. Bir gerçek var ki ne kadar kalabalık olursa olsun çarşamba-cumartesi mitingleri yetmiyor; yaz aylarında tempo düşer. Başka formüller bulmalılar yereldeki güçleriyle. Örneğin 400 CHP’li belediye aynı anda acil hizmetler hariç işi bıraksa bir günlüğüne daha mı çok ses getirir bilinmez? Ya da İmamoğlu başta olmak üzere belediye başkanlarının açlık grevi yapsa! VİZE ÇİLESİ! 1990’larda Türk vatandaşlarının Avrupa ülkelerine yönelik vize başvuruları bugünkü kadar karmaşık olmasa da bürokratik zorluklar barındırıyordu. Hologramlı sisteme geçilmediği için, pasaport sayfaları pul koleksiyonuna dönüşürdü. Kişisel bir anekdotla örneklendirecek olursak: Yunanistan Başkonsolosluğu’na sportif faaliyet için yapılan başvuru neticesinde yalnızca bir haftalık vize verilmişti. Oysa başvuru sahibinin pasaportunda 10 yıllık ABD, Almanya ve Fransa vizeleri mevcuttu. Görevli gazeteciye, kısıtlı bir sürenin uygun düşmeyeceği yönündeki başvuru üzerine vize süresi 9 aya çıkarılmıştı. TC pasaportuna saygı vardı. Şimdi ise durum çok farklı, farklı olduğu kadar da iç acıtıcı. Bugün Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine giriş için yaptığı başvuruların ret oranı bazı kaynaklara göre yüzde 70’lerde. Vize alabilmek için gerekli belgelerin fazlalığı bir yana, randevu bulmak bile sorun. Randevu alsanız bile vize onayının gelmesi mucize! Dahası, bu süreç ciddi bir maddi yük de getiriyor. 90 Avro olan konsolosluk başvuru ücretine aracı kurumların eklediği yüksek komisyonlarla birlikte kişi başı 200 Avro, yani yaklaşık 9 bin TL harcamak zorundasınız. Ret durumunda ise ücretin geri ödemesi yok. Son dönemde retlerin oluşturduğu kayıp para tutarı 3.5 milyar TL’ye ulaşmış. Ayrıca, resmi gibi dursa da şeffaf olmayan ve keyfiyet içeren vize sistemi “arka kapı” yöntemlerini beraberinde getirmiş. Bazı konsolosluklar ile aracı kurumlar arasında, 2 ila 5 bin Avro/ dolar arasında değişen “öncelikli randevu” parasının döndüğü iddia ediliyor. İngiltere bu öncelikli vizeyi “VIP hizmet” adıyla sunup ciddi bir “Deli Dumrul” vergisi koymuş. Diğer ülkeler için etik dışı bir piyasa söz konusu. Sosyal adalet, şeffaflık ve insan hakları gibi ilkeleri savunduğunu söyleyen Batı ülkeleri için bu uygulamalar, kendi tezleriyle çelişen bir pratik olsa gerek. Ki Yunanistan Büyükelçisi Dr. Koutras ve Vize Departmanı Konsolosu Georgakis, Fransa Başkonsolosu Fanton , Almanya Başkonsolosu Dr. Grienberger ve ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh bence bu kural dışılığı araştırmalı. Elbette Dışişleri Bakanlığı’nın sergilediği pasif diplomatik yaklaşım da bu vize sarmalını büyütüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın , örneğin “mütekabiliyet” gibi proaktif adımlar atmaması söz konusu eziyeti perçinliyor. Not: 2000’li yılların başında, dönemin Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ’ın çabalarıyla basın kartı sahibi gazetecilere gri hizmet pasaportu hakkı tanınmıştı. Ancak bu uygulamanın süre ve kapsam bakımından sınırlı oluşu, birçok basın emekçisini yine vize kuyruklarına mahkûm etti. TBMM’de bekleyen ve Numan Kurtuluş, Celal Adan, Gökhan Günaydın gibi isimlerce desteklenen gazetecilere yeşil pasaport hakkı tanıyacak yasa taslağı ne yazık ki sümenaltı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Dr. Fahrettin Altun da bu taslağı görmezden geliyor nedense! Dipnot: TÜİK enflasyonu aylık enflasyonu 1,53 olarak açıklayıp zirai donu görmezden geldi. Kurum başkanı Erhan Çetinkaya ’nın galiba pazar ve marketlerdeki meyve fiyatlarından haberi yok.

Source: Arif Kızılyalın