AB”ye Suriye çağrısı: Yaptırımlar kaldırılmalı
Suriye”de 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması ve geçici hükümetin kurulmasıyla ülke ekonomisinin yeniden toparlanması için başta ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin olmak üzere uygulanan yaptırımların kalkması önem taşıyor.Suriye”deki iç savaş, sivillere yönelik şiddet, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve terör örgütlerinin desteklenmesi gibi nedenlerle Baas rejimine karşı alınan çeşitli yaptırım kararları, ülkedeki rejimin şiddeti durdurmasını ve reform sürecine yönelmesini amaçlıyordu.Esed rejimini zayıflatmayı ve insan hakları ihlallerini cezalandırmayı amaçlayan bu yaptırımlar, aynı zamanda Suriye halkı üzerinde de büyük bir yük yarattı.Çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluş tarafından alınan tedbirler, Suriye”nin ekonomik ve siyasi durumunu ciddi ölçüde etkilerken, ülkenin yeniden kalkınması ve toparlanmasını da zorlaştırıyor.Esed rejiminin çöküşünün ardından Batı ülkelerinin Suriye”ye uyguladıkları çeşitli kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılmasına yönelik tartışmalar ve çağrılar yoğunlaşıyor.Avrupa”nın birçok başkentinde faaliyet gösteren düşünce kuruluşu ECFR”nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Barnes-Dacey, yeni Suriye yönetimi ile AB arasındaki ilişkiler ve AB”nin Suriye”ye yaptırımları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.- “AVRUPA DAHA HIZLI DAVRANMALI”Avrupa”nın Suriye”de yaşanan gelişmelere dikkatini vermesi gerektiğini vurgulayan Barnes-Dacey, “Avrupalılar Suriye”de olup bitenlere odaklanmalı ve son 10 yılda yaşanan kargaşa ve Suriye”nin ne derece istikrarsızlık, mülteci, terörizm ve sorun kaynağı olduğu göz önüne alındığında bunu gerçekten büyük bir stratejik fırsat olarak görmelidir.” dedi.Suriye”de istikrarın sağlanmasının Avrupa”nın çıkarına olduğunu belirten Barnes-Dacey, öte yandan AB”nin “şimdiye kadar yavaş hareket ettiğine” dikkati çekti.Barnes-Dacey, şöyle devam etti:”Avrupa”nın bugüne kadar verdiği tepkiye bakacak olursak, bu tepkinin daha çok Suriye hükümetinin Avrupalıları mutlu etmek için ne yapması gerektiğine odaklandığını ve Avrupalıların anlamlı ve olumlu bir geçişi nasıl destekleyebileceklerine daha az odaklandığını görüyoruz. Bence Avrupalıların olumlu bir geçişi teşvik etmek için yaptırım muafiyetleri, ekonomik desteğin arttırılması, siyasi destek ve angajman gibi adımlar üzerinde daha hızlı düşünmeleri gerekiyor.”- “AB ÇOK FAZLA TEREDDÜT YAŞIYOR”Suriye”nin istikrarı için ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılmasının taşıdığı öneme işaret eden Barnes-Dacey, “Benim görüşüm, Avrupalıların çok daha hızlı hareket etmesi gereken ekonomi, insani durum ve yaptırım muafiyetleriyle ilgili bazı acil ihtiyaçlar olduğu, ancak çok fazla tereddüt yaşandığı ve 27 üye ülke arasında fikir birliği sağlamanın zor olduğu yönünde.” diye konuştu.Avrupa ile Suriye arasında uzun vadeli siyasi ve ekonomi ortaklığın ise geçiş sürecinin “kapsayıcılığına” bağlı olacağı görüşünü paylaşan Barnes-Dacey, öte yandan ekonomik desteğin gecikmesinin kimi riskleri doğurduğu konusunda uyardı.Barnes-Dacey, “Avrupa olumlu bir geçişi teşvik etmek için sahip olduğu kozu kullanmak isteyecektir. Ancak bu, mevcut zorlukların üstesinden gelmek için acil destek sağlamamak, durumun sahada istenenden çok daha hızlı bir şekilde başarısızlığa uğraması ve Avrupalıların istediklerini iddia ettikleri geçişi destekleyememesi riskini de beraberinde getirecektir.” ifadelerini kullandı.- AŞAMALI VE KOŞULLU YAPTIRIM MUAFİYETLERİ “OLABİLİR”ABD yaptırımları başta olmak üzere Batı”nın Suriye”ye uyguladığı kısıtlayıcı tedbirlerin olumsuz yansımalarından bahseden Barnes-Dacey, “Yaptırımlar nedeniyle insani yardım kuruluşları Suriye”ye çok daha az erişebildi, iş yapabildi. Merkez Bankası ve bankacılık sektörü üzerindeki yaptırımlar finansal kanallar büyük ölçüde kısıtlandı. Suriye dışından ve içinden finansal katılım büyük ölçüde sınırlı oldu.” şeklinde konuştu.Barnes-Dacey, yaptırımların kaldırılmasının bu olumsuz seyri tamamıyla değiştireceğini kaydederek, “Suriyeli diasporanın Suriye”de daha fazla faaliyet göstermesini sağlayacaktır. İnsani yardım kuruluşlarının Suriye”de daha fazla faaliyet göstermesini sağlayacaktır. Aynı zamanda KİK ülkeleri gibi ülkelerden gelecek mali ve insani kalkınma yardımlarını da kolaylaştıracaktır.” dedi.AB”nin ilerleyen günlerde Suriye”ye yönelik bazı yaptırım muafiyetleri getireceği tahmininde bulunan Barnes-Dacey, aşamalı ve koşullu olarak bazı kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılmasının ihtimaller dahilinde olduğunu söyledi.- “EKONOMİK İYİLEŞME OLMADAN ÇOK AZ SURİYELİ EVİNE DÖNMEK İSTEYECEK”AB”nin iç savaş başladıktan sonra ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli mültecilerin dönmesi konusuna özel önem verdiğine işaret eden Barnes-Dacey, bunun mümkün olmasının da ülkede istikrarın sağlanmasıyla doğrudan ilişkili olduğuna dikkati çekti.Barnes-Dacey, “Bu, ekonomik iyileştirmelere duyulan ihtiyacı gösteriyor. Yaptırımların hafifletilmesinin bu kadar önemli olmasının nedenlerinden biri de bu çünkü sahadaki ekonomik koşullarda bir iyileşme olmadan çok az Suriyeli evine dönmek isteyecektir.” diye konuştu.- “AVRUPA”DA HTŞ”YE KARŞI İHTİYATLI İYİMSERLİK VAR””Avrupa”da Heyet Tahrir Şam”a (HTŞ) ilişkin bir dereceye kadar ihtiyatlı bir iyimserlik var.” yorumunu yapan Barnes-Dacey, Avrupa genelinde “HTŞ”nin evrim geçirerek daha ılımlı politikalar izlemeye başladığına ilişkin yaygın kanı olduğunu” aktardı.Barnes-Dacey, “(AB”de) Suriye”yi daha iyi bir yöne taşımak için HTŞ ile çalışma konusunda bir isteklilik ve HTŞ”nin daha ılımlı bir yolda ilerlediğine dair memnuniyet verici bir his var.” ifadelerini kullandı.- “İSRAİL, SURİYE DEVLETİNİN MEVCUT ZAYIFLIĞINDAN FAYDALANIYOR”Suriye”de işgalini sürdüren İsrail hakkında, “İsrail”in kendi güvenlik gündemini ilerletmek için Suriye devletinin mevcut zayıflığından açıkça faydalandığını düşünüyorum.” yorumunu yapan Barnes-Dacey, bu durumun da Suriye”yi “temelden zayıflatmaya çalışmak” anlamına geldiğini dile getirdi.Barnes-Dacey, “İsrail”de Suriye”de bundan sonra ne olacağına dair bazı endişeler var ve ülkeyi bir güvenlik tehdidi olarak zayıflatmak için mevcut zayıflık ve belirsizlikten faydalanmak istiyorlar.” şeklinde konuştu.Suriye”nin bütünlüğü ve güvenliğinin desteklenmesinin “başarılı bir geçiş süreci için” elzem olduğunun altını çizen Barnes-Dacey, bu doğrultuda AB”nin ülkeye yönelik askeri saldırılara karşı çıkması gerektiğini kaydetti.
Source: Www.star.com.tr