Didim”de boşanma krizi! Çocukları babalarına göstermeyen anneye 3 günlük hapis cezası
Aydın”ın Didim ilçesinde yaşayan ve 2012 yılında evlenen Aykut (45) ve Ceylan Varol (35) çifti, evliliklerinin ilk yıllarından itibaren yaşanan anlaşmazlıklarla gündeme geldi. İlk çocukları 2014″te, ikinci çocukları ise 2021″de dünyaya gelen çiftin ilişkisi, evlendikten üç ay sonra yaşanan bir olayla sarsılmaya başladı.İddialara göre, çiftin evlerinde düzenlenen bir davette yaklaşık 235 bin TL değerinde altın setleri çalındı. Olayın ardından her iki taraf da birbirini suçlayınca aralarında gerginlik oluştu.2021 yılında boşanma davası açıldıİlişkilerdeki ikinci büyük kırılma ise 2023 yılında yaşandı. Aykut Varol”un annesinin vefatının ardından eşi Ceylan Varol”un, kayınpederi için eş bulmaya çalıştığı ve tanıştırmak istediği kişinin geçmişine dair ortaya çıkan bazı bilgilerin aile içinde kriz yarattığı öne sürüldü. Aile büyükleriyle yapılan bir telefon konuşmasında Aykut Varol”un eşiyle ilgili “Ne yapayım ağabey. Kadının nasıl biri olduğunu benim s… karım bir türlü anlamıyor” ifadeleri, Ceylan Varol”un 2021 yılında boşanma davası açmasına yol açtı.Taraflar arasındaki mesajlaşmalar da mahkemeye taşındı. Bu mesajlardan biri, “Her şeyini alacağım senin elinden” diyen eşine Aykut Varol”un “Mezarda yersin ancak” şeklindeki yanıtı, dava sürecinde tehdit unsuru olarak değerlendirildi. Mahkeme, Varol hakkında evden uzaklaştırma kararı verdi. Velayet anneye verilince, baba çocuklarını göremez hale geldi.Aykut Varol, eşinin telefonundan kendi cihazına mesaj göndererek bunları delil olarak kullandığını ve bu yolla evinden uzaklaştırıldığını öne sürdü. 2,5 yıldır hem evinden hem çocuklarından uzak tutulduğunu iddia eden Varol, çocuklarını ancak belirli günlerde görebilme hakkı elde etti. Ancak, iddialara göre, Ceylan Varol 2024 yılı başından itibaren çocukları teslim etmedi.Bursa 4. Aile Mahkemesi, annenin çocuk teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle hakkında “kişisel ilişkiyi engelleme” suçundan disiplin hapsi cezası verdi. Ancak baba Aykut Varol”un talebiyle çocukların bir sonraki görüş gününde teslim edilmesi üzerine mahkeme bu kararı geri aldı.
Source: Dünya Gazetesi
Hem saçları elinden alındı hem de çocukluğu… İsrail hayalleri de karartıyor!
İsrail”in 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze”de yürüttüğü soykırım, çoğu kadın ve çocuk binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, hayatta kalanların da büyük travmalar yaşamasına neden oluyor. Özellikle sağlık sisteminin çökertilmiş olması ve uygulanan sıkı abluka bu travmayı daha da derinleştiriyor.Çocuklar yaklaşık 2 yıldır savaş ortamında yaşıyor olsa da verdikleri kayıplar onları derinden etkiliyor. Ailesiyle birlikte Gazze”nin güneyindeki Refah”tan Han Yunus”taki Mevasi bölgesine göç eden Dehliz”in uğradığı saldırı da hem dış görünüşünü değiştirdi hem de psikolojisini olumsuz etkiledi.Kesilen saçlarını ve saçına takmak için aldığı tokaları hatıra olarak saklayan Dehliz, uzun saçlı fotoğraflarına ve aynada şu an bandajlı olan başına bakarak sürekli ağlıyor.BAYRAMA HAZIRLANIRKEN, ÇOK SEVDİĞİ SAÇLARINDAN OLDURamazan Bayramına 5 gün gibi kısa bir süre kala bir parkta salıncakta sallanırken İsrail saldırılarının hedefi olan Dehliz”in hayatı o andan sonra tamamıyla değişti.Dehliz, saldırıdan canlı kurtuldu ancak hastanede 2 ay boyunca başında oluşan derin yaralardan ve enfeksiyonlardan ötürü tedavi gördü. Yaralarından ötürü saçları kesilen Dehliz, eski haline geri dönmek için Gazze dışına çıkıp tedavi olmak istediğini söyledi.SAÇLARI VE ÇOCUKLUĞU ELİNDEN ALINDIDehliz, saldırı sonrasında başında oluşan büyük değişikliğin onu ne denli etkilediğini ağlayarak anlattı:”Saldırıdan çok önce çok güzeldim. Bu, eski uzun saçlı fotoğrafım. Şimdi ise başım deforme olmuş durumda. Artık dışarı çıktığımda insanlar başımı görmesin diye şapka takıyorum ve ceket giyiyorum.”Yeni giysiler ve tokalarla bayramın gelmesini beklerken yaşadığı saldırı sonrasında bayramı hastanede geçirmek zorunda kalan Dehliz, “Çocukluğumu, her şeyimi benden çaldılar. Saçlarım uzundu, çok güzeldim. Şimdi ise bir trajedi yaşıyorum.” diyerek yaşadığı psikolojik çöküntüyü kelimelere döktü.
Source: Fatih Yoncalık