Aile ve İlişkiler Gündemi – Hamilelik Skandalları ve Evlilik Sırları

Kızının sevgilisinden hamile kaldı: Daha da beteri sonra yaşandı

Bir annenin sosyal medya platformu Reddit”te yaptığı itiraflar, okuyanları şoke etti. Hayatı boyunca peşini bırakmayan bir hatasını paylaşan kadın, vicdan azabını hafifletmek için kızının eski sevgilisiyle birlikte olduğunu itiraf etti. Ancak olaylar bununla da sınırlı değildi…

Anne, olanları şöyle anlattı: “Ben 38 yaşındaydım, kızım ise 18. Kızım, 24 yaşındaki Harry ile çıkıyordu. O dönemde alkoliktim ve madde de kullanıyordum. İyi bir insan, hele iyi bir anne hiç değildim. Kızıma kötü davranmıyordum ama ona karşı ilgisizdim. Özellikle ergenlik döneminde ona pek ilgi göstermedim. Kızımın Harry ile çıkmasını onaylamıyordum ama sebebini ona hiç söylemedim. Harry sürekli bana asılıyordu ve aramızdaki yaş farkı beni rahatsız ediyordu. O da benim gibi alkol bağımlısıydı. Kızım da onun alkol problemi yüzünden ayrıldı.”

KIZI AYRILDIKTAN SONRA HİKAYENİN RENGİ DEĞİŞTİ

Daily Record”a göre Harry, kadını rahat bırakmadı ve defalarca onunla içki içmek ya da buluşmak için baskı yaptı. Kadın da sonunda pes etti ve olanlar oldu: “Başta reddettim ama bir gün bana elinde madde olduğunu söyledi ve direnemedim. Eve geldi, birlikte kullandık ve sonra birlikte olduk. Çok yakışıklı bir adamdı. Sonraki birkaç ay boyunca bazen yanıma gelir, birlikte olur ve içki içerdik. Sonra hamile kaldım. Babasının o olduğunu biliyordum çünkü birkaç kez korunmasız birlikte olmuştuk. Hamile olduğumu söylemeden gizlice kürtaj yaptırdım.”

ASIL BOMBA İKİ YIL SONRA GELDİ

Hikayenin asıl bombası ise kızının Harry ile ayrılığından iki yıl sonra geldi. İki yıl sonra kızı, heyecanla Harry”nin değiştiğini ve tamamen ayık biri olduğunu anlatmaya başladı. Artık yeniden birlikte olduklarını ve ilişkilerinin harika gittiğini söyledi: “Gerçekten dehşete düştüm. Harry ona bizim birlikte olduğumuzu söyleyecek ve beni sonsuza kadar nefretle hatırlayacaktı. Bir gün bana uğradılar, kızım başka bir odadayken Harry bana olanları ona anlatmamıza gerek olmadığını söyledi. Kabul ettim.

Şimdi onların evliliklerinin 16. yılı. Bir çocukları var. Harry kansere yakalandı ama atlattı. Ben ise tamamen ayık bir hayat sürüyorum. Onları çok sık görmüyorum. Ama ne zaman bir araya gelsek Harry ile aramızda hep o gerginlik oluyor. “Neden bunu yaptık? Bizim neyimiz eksikti?” tarzı bir pişmanlık hissi. Bu olayı çok düşünüyorum. Özellikle torunumu her gördüğümde… Eğer farklı bir karar alsaydım o benim oğlum olabilirdi diye düşünüyorum.”

Source: Sonuç Sürmeli


Mutlu evliliğin sırrını açıkladı

Bir dönemin en ünlü Victoria s Secret modellerinden biri olan Miranda Kerr, 2015 ten bu yana birlikte olduğu ve 2017 de evlendiği Evan Spiegel ile mutlu birlikteliğinin sırrını açıkladı. Snapchat in kurucusu olan milyarder iş insanı Evan Spiegel ile evliliğinden üç, eski eşi Orlando Bloom dan da bir olmak üzere dört çocuk annesi olan Miranda Kerr, mutlu evliliğin sırrını; denge ve birbirinden öğrenme olarak tanımladı. Ben ondan öğreniyorum, o benden öğreniyor. Birbirimizle dengeyi kuruyoruz. 11 yıldır birlikteyiz ve o benim en sevdiğim kişi diyen 41 yaşındaki Avustralyalı model, 34 yaşındaki ABD li eşi Evan Spiegel ile çift olarak hem birbirlerini hem de aile zamanlarını öncelik haline getirdiklerini belirtti. Önceliği aileye ve birbirlerine vermenin ilişkilerinde çok önemli olduğunu söyleyen Miranda Kerr, eşi için; O, tam bir aile babası nitelendirmesi yaptı. Kerr; Bu yüzden bizi kırmızı halıda gördüğünde herkes, Vay canına, Miranda, dışarıda mısın? diyordu. Dürüst olmak gerekirse, Evan ve ben içeride kalmayı tercih ediyoruz ama arada sırada anne ve baba da dışarı çıkmak zorunda kalıyor diye konuştu. Miranda Kerr ve Evan Spiegel, 2017 de sadece 45 arkadaşlarının ve ailelerinin katıldığı samimi bir törenle dünyaevine girmişti. Çiftin 9 yaşında Pierre, 6 yaşında Hart ve 5 yaşında Myles adlarında 3 oğlu oldu. Miranda Kerr in Orlando Bloom ile evliliğinden 13 yaşında Flynn adında bir oğlu daha var. Kerr, hem eski eşi Bloom, hem de onun nişanlısı Katy Perry ile yakın ilişkisini sürdürüyor ve büyük bir aile olduklarını söylüyor.

Source: Habertürk


Murat Ülker”den ses getirecek röportaj! Cesurca sordu, cesurca yanıtladı!

Forbes’in gerçek zamanlı milyarderler listesinde 5,5 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin, dünyanın ise en zengin 623’üncü kişisi olan Murat Ülker, LinkedIn hesabından kendine ve hayatına ilişkin merak edilen sorulara yanıt verdi.
Murat Ülker’in paylaşımını ilgi çekici kılan ise soruları da kendi sorması oldu.

Bünyesinde Ülker ve Godiva Chocolatier gibi devleri barından Yıldız Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, “Murat Ülker’in Murat Ülker’le Röportajı” başlığını taşıyan söyleşiye çocukluğuyla başladı.
Nasıl bir ailede yetişti?
Murat Ülker’in kendisine sorduğu ilk soru ve yanıtı şöyle:
Nasıl bir çocukluk geçirdim, gelecekteki Murat Ülker”i yaratmada bu çocukluğun rolü ne oldu? “Dini bütün” diyeceğimiz bir ailede yetiştiğimi söyleyebilir miyim? İlk din eğitimimi kimden aldım? Kur’an Kursuna gittim mi? En fazla bu konuda kimden etkilendim?

* İyi bir çocukluk geçirdim. Ama bir ağabeyim veya kardeşim olsaydı herhalde başka olurdu. Çok şükür bir ablam var.
* Dinin gereklerini yerine getiren “bir aile” demek daha doğru olurdu. İlk din eğitimimi mahallemizin, Horhor Kızıl Minare Camisi imamı Mahmut Bayram Hoca”dan evde aldım. ARE, ARO, çok iyi bir insandı, aydındı; kendisinden çok istifade ettim. Ama hâlâ yeni fikirlere ve kritiğe açığım. Yani aydınlanmam sürüyor. Kuran Kursu”na ise gitmedim.
Murat Ülker Yahudi mi?

Ailesinin kökenine de değinen Murat Ülker, baba tarafından Kırım göçmeni olduğunu belirterek, “Babam, yaşadığı kötü olaylar nedeniyle meraklısı değildi ama ben Kırım’a da gidip geçmişin izlerini sürdüm” ifadesini kullandı.
Ailesinin Hazar ya da Karay Yahudisi olduğu yolundaki iddiaları da kendisine soran Ülker, bu konunun sosyal medyada çok tık aldığını anımsatarak şunları aktardı:
* Hazar veya Karay’ların Museviliği tarihte bile kesin değildir. Zaten biz Hazar veya Karay Türk”ü değiliz, ancak Tat’ız; yani sahilde yaşayan melez Tatar ırkı demek. Yüzlerce aileden oluşan bir sülalemiz var, devletler. Tabii Stalin’den sonra geriye ne kaldıysa … Halbuki Musevi ve Yahudiler pekala bilirler, bizim kim olduğumuzu.
Neden İmam Hatip değil de İstanbul Erkek Lisesi?
İmam Hatip Lisesi yerine niçin İstanbul Erkek Lisesi (İEK) gibi seküler ailelerin tercihi olan bir liseye gittiği, sonrasında da Boğaziçi Üniversitesi’ne (BÜ) devam ettiği sorusuna ise Murat Ülker’in yanıtı şu şekilde:
* İEL babamın sonra büyük amca oğlumun okuduğu bir okuldu. Ama tabii sınavı kazanarak girdim, 4’ncü olmuştum. Halbuki diğerlerini de kazanmıştım, ama gönlüm İEL’deydi. BÜ’ye gelince 1977’de eğitimin sürdüğü tek maruf üniversiteydi, eğitim İngilizce idi. Ama tabii ailece konuşup karar veriyorduk.
Milliydim, Müslümandım ama hiçbir zaman…
Lise ve üniversite eğitimini sağ-sol çatışmasının hakim olduğu Türkiye’nin en çalkantılı yıllarında aldığını anımsatan Murat Ülker, o dönemde geldiğim çevre nedeniyle milliyetçi ve dindar gençlerle birlikte olduğunu ifade etti.
Bu isimler arasında Ahmet Davutoğlu, Mustafa Özel, Fikri Kancal gibi isimleri anan Ülker, Bilim Sanat Vakfı’nın temellerinin orada atıldığını aktardı.
O dönemde imkânı olduğu halde yurtdışına gitmek istemediğini belirten Murat Ülker, “Ben hiçbir zaman şucu, bucu olmadım. Herkesle beraberdim, bir etiketim yoktu; hâlâ da yok. Bilim Sanat Vakfı’nı darbeden sonra kültürel faaliyetlerimizi rahat sürdürmek için kurdum. Çünkü okuduğum okulların müfredatını eksik buluyordum. Milliydim, Müslümandım ama hiçbir zaman bunlara -çi, -cı eklemedim” ifadelerini kullandı.
“Hepimiz silah eğitimi aldık”
1980 Darbesi’ne giden süreçte sıkı yönetimin komutanlarının ailesinin ölüm listesinde olduğunu söylediğini ifade eden Murat Ülker, devletin güvenlik sorunu yaşayanlara yakın koruma vermesi sınırlı olduğundan babasının fedailer kiraladığını anlattı.
O yıllarda babasının kendilerini koruyabilmeleri için judo eğitimi aldırdığını söyleyen Murat Ülker, “Silah eğitimini bütün sülale almıştı ve silahlıydık; ama bu normaldi bizim için. Güvenlik sorununa gelince ne yazık ki bu durum hâlâ berdevam. Evet judo öğrendim. Belki bu sayede hiç dayak yemedim, ama kimseyi de dövmedim” şeklinde yazdı.
Meslek hayatına nasıl başladı?
Meslek hayatına 1984’te 25 yaşındayken o dönemde 60 yaşındaki babasının tek sahibi olduğu Ülker’de kontrol koordinatörü olarak başladığını anlatan Murat Ülker, şöyle devam etti:
* 2000 yılında İcra Kurulu Başkanı olarak atandığımda ise o 80 yaşındaydı, ben ise 41. Yani deyim yerindeyse onun gözetiminde neredeyse 16 yıl işe hakim olma dönemi geçirdim.
28 Şubat sürecinde neler yaşadılar?
Murat Üller 28 Şubat 1997’de seçilmiş iktidara karşı gerçekleştirilen post-modern darbe sürecinde yaşadıklarını da anlattı:
* Ülker Grubu”nun pek çok muhafazakâr grup gibi, “askerler tarafından “alışveriş edilmemesi gereken markalar listesine alındığı söylentisi” yayıldı. Ülker ürünleri orduevlerine sokulmadı, kimi marketlerin raflarından indirildi.
* O dönem sonrasında Ülker Mehmetçik Vakfı”na 1,5 milyon dolar bağış yaptı, 75. yıl kutlamalarının da ana sponsoru oldu. Bu hareketi de; bir taraftan İlim Yayma Vakfı’nın kurucusu olduğu, diğer taraftan “Biz Atatürkçüyüz” diyerek darbecilere nedamet getirdiği için eleştirildi.
Murat Ülker Atatürkçü mü?
15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında da FETÖ ile Ülker arasında bağlantı kurulmaya çalışıldığını ve “Biz Atatürkçüyüz” söylemiyle yanıt verdiği için eleştirildiğini hatırlatan Murat Ülker, Atatürkçü olup olmadığı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
* Evet hepimiz beraber karar verdik. Babam ihtiyacı olmadığı halde bizimle istişare ederdi. Bu herhalde onun nazik tabiatına uygun bir öğretme usulü idi. Mehmetçik Vakfı”na yapılan bağışın darbe ile ilgisi yok, çünkü zaten darbe o vakit geçmişte kalmıştı. Yapılan bağış çatışmalarda uzuv kaybeden Mehmetçiklere yardım içindi. Devletimizin 75’inci yılı kutlamalarına sponsor olmamız ise bana göre zaten vazifemizdir. 100. yılı da coşkuyla kutladık. İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim. Müslümanım ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, Fenerbahçeliyim. Başka konularda da şucu, bucu diye anılacak takıntılara sahip değilim.
Yıldız Holding”in kuruluşu
Yıldız Holding”in 1989 yılında küreselleşen dünyaya uyum sağlamak amacıyla kurlduğunu ifaden eden Murat Ülker, yatırım süreçlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
* Bu tarihten itibaren Ülker markası Yıldız Holding’in altında varlık göstermeye başladı. 1992 yılında Besler Gıda kuruldu. Yine 1993 yılında Avrupa’nın en büyük şeker üreticilerinden Begin Say’in bir şirketi olan Avrupa’nın büyük nişasta üreticisi Cerestar Grubu ile ortaklık yaparak ki sonradan sahibi Cargill oldu, Pendik Nişasta’yı kurduk. Daha sonra Karaman’da ve Cidde’de de fabrika satın aldık. 2005 yılında Ülker Grubu şirketleri tam olarak Yıldız Holding çatısı altında toplandı. 2007 yılında dünyaca ünlü Godiva markasını 850 milyon dolara alarak Yıldız Holding’i farklı bir boyuta taşındı.

Source: Dünya Gazetesi