Aile ve İlişkiler Günlüğü – Duygusal Denge ve Toplumsal Sorunlar

Dürtüsel davranışlardan kaçınalım, temkinli olalım

Rekabet ortamından, inatlaşmalardan, bastırılmış öfke patlamalarından ve güç çatışmalarından kaçınmamız gereken bir haftaya giriyoruz. 27 Nisan Pazar günü Boğa burcunda oldukça sert bir yeniay meydana gelecek. Dürtüsel davranabilir, kendimizi her zamankinden daha sabırsız hissedebiliriz fakat aceleci davranmamakta fayda var. Fiziksel enerjimizi spor ya da hareketli aktivitelere yönlendirebiliriz.Bugün Ay, Oğlak burcunda ciddi ve disiplinli bir hava yaratıyor, akşam saatlerinde de boşluğa giriyor. Önemli kararları öğleden önce almakta fayda var. Mars-Neptün üçgeni de bugün kesinleşiyor, cesaret ve yaratıcı projeler için güçlü bir enerji getiriyor. İçsel vizyonumuzu harekete geçirmek ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için destekleyici bir gün.Yarın Ay sabaha karşı Kova burcuna geçiyor, duygusal anlamda daha özgür ve objektif davranmak isteyebiliriz. Güneş ile Mars arasındaki kare açı sürtüşmelere neden olabilir. Hedeflerimizi savunurken gerginlik yaratabiliriz. Sabırsızlık ve rekabet oluşabilir. Fiziksel yaralanmalara ve aceleci kararlara da dikkat etmek gerek.Maddi konulara dikkat!Salı günü Ay, Kova burcunda ilerlemeye devam ediyor. Sosyal bağlantılar ve farklı düşünceler öne çıkıyor. Merkür ile Plüton arasındaki sekstil açı bize derin ve etkili iletişim fırsatları sunuyor. Bir fikir ya da bilgi sayesinde gizli bir meseleyi çözme potansiyelimiz yüksek. Sezgisel zekâmız bugün çok güçlü çalışabilir.Çarşamba Ay sabah saatlerine kadar Kova burcunda boşlukta kalacak, 8.06 itibariyle Balık burcuna geçecek. Gün daha yumuşak, sezgisel ve akışta ilerlemeye açık olacak. Ancak Güneş ile Plüton karesi güç savaşları, baskı ve kontrol ihtiyacı gibi temaları gündeme getirebilir. Otorite figürleriyle çatışmalardan kaçınmalı ve içsel dönüşüme alan açmalıyız.Perşembe Ay tüm gün Balık burcunda olacak. Bu dönemde hayal gücümüz, yaratıcılığımız ve sezgilerimiz güçlenebilir. Venüs ile Satürn gezegenleri kavuşacak. İlişkilerimizde ciddiyet, sorumluluk ve gerçekçi kararlar ön plana çıkabilir. Maddi konularda daha temkinli ve planlı davranmamız gerekebilir. Sevgi alışverişinde daha ölçülü, hatta zaman zaman mesafeli olabiliriz.Cuma günü Ay sabah saatlerinde kısa bir süre boşlukta kalacak ve 10.23 itibariyle Koç burcuna geçecek. Enerjiler hız kazanıyor. Mars ile Plüton karşı karşıya geliyor. Bu oldukça yoğun, sert ve dönüştürücü bir açı. İnat, kontrol, bastırılmış öfke patlamaları, güç çatışmaları yaşayabiliriz. Dürtüsel davranışlardan, manipülatif tavırlardan kaçınmalıyız.26 Nisan Cumartesi Ay tüm gün Koç burcunda. Sabırsızlığımız, cesaretimiz ve rekabet duygumuz artabilir. Akşam 19.16’dan sonra Ay boşluğa giriyor. Bu saatten itibaren önemli kararlar almak yerine mevcut işleri tamamlamak iyi olabilir. Ayrıca aceleci davranmamakta fayda var. Fiziksel enerjimizi spor ya da hareketli aktivitelere yönlendirebiliriz.YENİAY DÖNEMİNDE BURÇLARI NELER BEKLİYOR? Sizi yoran ilişkilerden vazgeçmelisinizKoç (21 Mart-19 Nisan)Bu hafta arkadaş çevrenizden gelen önerilere ya da yatırım tavsiyelerine karşı temkinli olun. Çünkü bu yeniay bazı dostlukların gerçek yüzünü gösterebilir. Eğer bir süredir kendinizi değersiz hissediyorsanız 2’nci evinizdeki yeniay size bu durumu kökünden dönüştürme fırsatı verebilir. Ancak bu kolay olmayacak. Önce sizi yoran, tüketen ilişkilerden ve alışkanlıklardan vazgeçmeniz gerekecek.Kendinizi meydan okumaların ortasında bulabilirsinizBoğa (20 Nisan-20 Mayıs)Yeniay 1’inci evinizde gerçekleşiyor. Yeni kararlar alma, kendini dönüştürme, daha net ve güçlü bir imaj çizme arzunuz artabilir. İş konusunda kararsızlıklar yaşayabilirsiniz. Kendinizi ciddi meydan okumaların ortasında bulabilirsiniz. Bu yeniaydan bedeniniz de etkilenebilir. Özellikle boyun, boğaz, çene bölgeniz hassaslaşabilir. Stresle yemeğe sarılabilir veya tam tersi iştahsızlık yaşayabilirsiniz.Affedemediğiniz konularla yüzleşebilirsinizİkizler (21 Mayıs-20 Haziran)Yeniay 12’nci evinizde meydana geliyor. Yani olaylar biraz bilinçaltında, ruhsal düzeyde yaşanabilir. Bu dönem sizi biraz içsel olarak yorabilir. Uykularınız kaçabilir, rüyalarınız yoğunlaşabilir. Bastırılmış öfkeniz, kırgınlıklarınız, geçmişten kalan ama üstü kapatılmış meseleler ortaya çıkabilir. Affedemediğiniz konular varsa onlarla yüzleşebilirsiniz. Ağzınızdan çıkan kelimeler çok sivri olabilir.Arkadaşlarınızın sizi tükettiğini fark edebilirsinizYengeç (21 Haziran-22 Temmuz)Sosyal çevre, hedefler ve gelecek planları gibi konularda gelişmeler olabilir çünkü yeniay 11’inci evinizde gerçekleşiyor. Bu dönemde bazı arkadaşlıklarınızın aslında sizi tükettiğini fark edebilirsiniz. Belki destek gördüğünüzü sandığınız kişiler sizi aşağı çekiyordur. Bir arkadaşınızla para yüzünden sorun yaşayabilirsiniz. Bu dönemde parayla ilgili kararları duygusal etkilerle almamaya çalışın.Sabırsızlığa ve egosal çıkışlar yapmaya açıksınızAslan (23 Temmuz-22 Ağustos)Tam anlamıyla bir kariyer virajı çünkü yeniay 10’uncu evinize denk geliyor. Yani mesleki konular, hedefleriniz, toplumsal statünüz, otorite figürleriyle ilişkileriniz ve hedefleriniz gündeminiz olabilir. Çok daha hızlı tepki vermeye, sabırsız davranmaya, egosal çıkışlar yapmaya açıksınız. “Ben buradayım, ben varım” deme arzunuz tavan yapabilir. Bir dönüm noktasına geliyorsunuz.Hayatın anlamını ciddi şekilde sorgulayabilirsiniz Başak (23 Ağustos-22 Eylül)Yeniay hayata bakış açınız, inançlarınız ve uzaklarla olan bağlantılarınızla ilgili 9’uncu evinizi etkiliyor. Bu dönemde hayatın anlamını ciddi bir şekilde sorgulayabilirsiniz. “Ben neden buradayım, bu hayatı nasıl daha anlamlı hale getirebilirim, neye gerçekten inanıyorum” diye düşünebilirsiniz. Eğer bir süredir yurtdışıyla bağlantılı bir hedefiniz varsa bu yeniay sizi bu yönde harekete geçmeye zorlayabilir.Maddi çıkarlar yüzünden gerilim yaşanabilirTerazi (23 Eylül-22 Ekim)8’inci evinizde olacak yeniay bugünlerde para meselelerini gündeminize getirebilir. Başkalarıyla ortak kullandığınız kaynakları, banka hesaplarınızı ve borçlarınızı masaya yatırabilirsiniz. Bir projeye fazla enerji harcıyorsanız karşılığında ne aldığınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz. Ayrıca bazı dostluklarınız sınanabilir, özellikle maddi çıkarlar yüzünden gerilim yaşanabilir.Hedeflerinizle ilgili mücadele verebilirsinizAkrep (23 Ekim-21 Kasım)Yeniay ilişkiler ve ortaklıklar alanınızda, yani 7’nci evinizde meydana gelecek. Evlilik, işbirlikleri, sözleşmeler, açık düşmanlıklar gibi konular bu dönemde hareketlenebilir. Eğer bir ilişkiniz varsa “Bu ilişki beni nasıl dönüştürüyor” diye sormaya başlayabilirsiniz. Eğer yalnızsanız bu yeniay sizi yeni bir ilişkiye hazırlayabilir. İş hayatınız ve hedeflerinizle ilgili mücadele verebilirsiniz.İş değiştirebilir, yeni bir düzen kurabilirsiniz Yay (22 Kasım-21 Aralık)Yeniay gündelik hayatın akışı, kariyer, sorumluluklar ve sağlıkla ilgili konuları temsil eden 6’ncı evinizde. İşte görev dağılımı veya sağlığınızı zorlayan yoğun tempo sizde ‘Artık yeter’ hissi yaratabilir. İş değiştirme veya yeni bir düzen kurma ihtiyacı duyabilirsiniz. İletişimde net, güçlü ama aynı zamanda daha sade olmak istiyorsunuz. Bu yeniay sizi zihinsel bir temizlik yapmaya zorlayabilir.Flörtler alevlenebilir, romantizm canlanabilirOğlak (22 Aralık-21 Ocak)Bu yeniay hayatınızın en keyifli, yaratıcı ve kalpten gelen alanında, yani 5’inci evinizde. Aşk, flört, çocuklar, hobiler, kendini ifade etme gibi konular gündeme gelebilir. Uzun süredir birine karşı duygularınızı bastırdıysanız şimdi her şeyin ortaya dökülme zamanı. Flörtler alevlenebilir, romantizm canlanabilir ama bu aşk kolay bir aşk değil; tutkuyu, kıskançlığı, güç oyunlarını da içinde barındırabilir.Ailevi gerginlikler sizi yormaya başlayabilirKova (22 Ocak-18 Şubat)4’üncü evinizdeki yeniayın ana temaları aile, yuva, kökler, aidiyet duygusu ve geçmişle bağınız olacak. Belki yaşadığınız ev sizi artık huzurlu hissettirmiyor olabilir. Belki de ailenizle olan ilişkilerinizde yaşadığınız gerginlikler sizi yormaya başlayabilir. Bu dönemde yakınlarınızla aranızda gerilimli konuşmalar olabilir. Özellikle “Benim alanım, senin alanın” tartışması krizlere neden olabilir.Sade, pratik ve sağlam fikirler üretebilirsinizBalık (19 Şubat-20 Mart)İletişim, öğrenme, yakın çevre ve zihinsel alışveriş alanınızı temsil eden 3’üncü evinizde yeniay gerçekleşiyor. Yani yeniay size “Artık ne düşündüğünüzü, nasıl konuştuğunuzu ve kimlerle bağlantı kurduğunuzu gözden geçirin” diyor. Kafanızda dönüp duran ama bir yere varamayan düşünceler, takıntılı fikirler sizi yormuş olabilir. Artık daha sade, pratik ve sağlam fikirler üretebilirsiniz.

Source: Dinçer Güner


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nüfusta azalma beka sorunudur

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Bizim inancımızda ve kültürümüzde, erkekle kadın arasında ne bir rekabet, ne bir üstünlük yarışı, ne de insanın eşrefi mahlukat sıfatına aykırı bir durum söz konusu değildir. Çünkü medeniyetimiz kadın-erkek demeden, yaratılanı eşit görür, hayatı, insanı, canı kutsal görür, dokunulmaz görür. Elbette kimi toplumlara sirayet etmiş yanlış uygulamaları inkâr etmiyoruz. Sui misal emsal olmaz. Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde işte bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik. Kimi zaman töre denilerek kimi zaman güya dinimize atfedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, güzeli, insani olanı ikame etmeye çalıştık.SOSYAL MEDYANIN KAOTİK ATMOSFERİTahribat öyle büyük ki telafisi kolay olmuyor. Sosyal medyanın kaotik atmosferi ise çabalarımızı daha da güçleştiriyor. Açık konuşmak gerekirse; kendi insanımızın bir kısmının evlatlarının inancıyla, hayat biçimiyle, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle, bambaşka dünyalara kapılıp gitmesine engel olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Sosyal medyadaki yarısı yalan, yarısı yanlış, tamamı belirli amaçlara dönük algoritmaların ürünü paylaşımların etkisi, ailenin telkinlerinin üstüne çıktıkça, garip ve hatta ürkütücü bir dönemden geçiyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri, kontrolü tamamen bizim dışımızda olan sanal bir dünyanın tesiri altındadır. Bu sadece ülkemize mahsus bir sorun da değildir. Batılı devletler dahil herkes insanın kendi elleriyle ortaya çıkardığı bu Frankeştayn ile mücadele içindedir. Törene, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ve çok sayıda davetli de katıldı.AİLE KURUMU TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDAEn iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani, ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor. Bakınız bu durumu bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor: ‘Türkiye bir kâbusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu hızla yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder.’ Bu bir beka sorunudur. Batı’nın bile kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu muhalefet yapıyor. Belediyelerde personele maaş dahi ödeyemezken, milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz. Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altında. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz. İnşaat sektörü artık 4+1 veya 3+1 değil, daha ziyade stüdyo tarzı 1+1 konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike burada. Çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve 1+1 ev onlara yetiyor.”SÖZLEŞME DEĞİL KANUN YAŞATIRHükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanun’un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil kanun yaşatır. Bu anlayışla, bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geriye gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar şunu çok iyi bilsin ve anlasın; kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı.BAĞCILAR’DA HASTANE AÇAN ERDOĞAN: O PANKART SİZİ NİYE RAHATSIZ ETTİBağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete ve Sivasspor-Fenerbahçe maçında açılan ‘Doğal olan normal doğum’ pankartına gelen eleştirilere tepki gösterdi: HAKARET YOK ELEŞTİRİ YOK“İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birinin insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz ana muhalefet genel başkanı sağa sola ahlak dersi veriyor. Yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret edip bakanlarımıza dil uzatıyor. Meyhane ağzı ile konuşmak siyaset yapmak değildir. İşittiklerimiz karşısında onun adına biz utanıyoruz. Bizim boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz, hedefimiz belli. Biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme derdindeyiz. Biz milletin refahını, huzurunu, gelirini artırma peşindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken ülkemiz bu küresel sistemde hak ettiği yerde olsun diye uğraşıyoruz. Ne hazindir ki muhalefet bu vizyonumuzu anlayamadı. Ülkenin yüksek çıkarlarını değil kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Tartışmaları siz de takip ettiniz, bir futbol kulübü bir farkındalık kampanyasına destek için bir pankart ile çıktı. Pankartta hakaret, eleştiri yoktu. Kadınları rencide edecek durum yoktu. Sadece çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Ülkemizin kanayan yarası haline gelen soruna katkı sağlama amacı vardı. Kulübümüz doğru bir adım attı. Malum odaklar harekete geçti ve futbol kulübümüzü linç etti, eleştiri oklarını bize yönelttiler. Çirkin ifadelerle ortalığı velveleye verenlere şunu soruyorum: Bakanlığımızın normal doğumu özendirmesi niçin sizi bu kadar rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığı’nın görevi bu milletin sağlığını düşünmek değil midir? Dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa bunun üzerine gitmek gerekmez mi? Bakanlığımızın ne yapmasını bekliyorsunuz? Veriler ortada, nüfus artış hızımız, doğurganlık hızımız ortada. Bizleri bekleyen tehditler ortada. Siz rahatsız oluyorsunuz diye tedbir almayalım mı? Doğurganlık oranının alarm verdiği bu dönemde bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur. Bu bir varoluş tehdididir. Sapkın akımlarla milletimizin zehirlenmesine asla müsaade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuza devam edeceğiz. En doğru olanı kararlılıkla sürdüreceğiz.”GEBE OKULU BEBEK DOSTUBağcılar Merkez Mahallesi’nde 9 bin 240 metrekarelik alana inşa edilen tam donanımlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Binası 8’er katlı 2 blok ile 2 katlı ara bloktan oluşuyor. 54 poliklinik odası, 8 ameliyathane, 400 yatak kapasiteli, 878 araç kapasiteli otopark ve 62 yatak kapasiteli yoğun bakım ünitesi bulunan hastanede; nörolojiden kardiyolojiye kadar çok sayıda çocuk hastalıkları ile kadın doğum hastalıkları yan dallarında hizmet verilecek. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin mevcut 530 yatak kapasitesi, yeni ek binayla birlikte 930’a yükseldi. Kadın doğum ve çocuk hastalıkları alanında ihtisaslaşan 400 yataklı yeni binayla hastane, “Bebek Dostu hastane” kriterlerini karşılarken “Anne Dostu Hastane” olma yolunda da ilerliyor. Gebe okulu ve ebe polikliniğiyle doğuma hazırlık sürecinde annelere destek sunulacak.

Source: Aziz Özen


Her kulvarda atv rüzgarı esiyor

Bu yıl 11″incisi düzenlenen Televizyon Yıldızları Ayaklı Gazete Ödülleri, önceki akşam sahiplerini buldu. Ayaklı Gazete”nin ortakları Ufuk Özcan, Nur Saruhanoğulları ve Yüksel Yavuz”un ev sahipliği yaptığı gecede Duru da sahne alarak, misafirleri coşturdu. Ödül töreninde bu yılda kırmızı halıda şıklık yarışı yaşandı. Gecede atv şov yaptı. En İyi Dizi Çifti dalında Bir Gece Masalı dizisinin yıldızları Su Burcu Yazgı Coşkun ve Burak Deniz, En İyi Haber Programı Erkek Sunucu dalında Cem Öğretir, En İyi Gündüz Kuşağı Programı ve En İyi Kadın Sunucu kategorisinde Esra Erol ödüle layık görüldüler. Gecede ayrıca Ufuk Bayraktar, Elif Buse Doğan, LVbel C5, M Lisa, İsmail Özkan, Cansel Elçin, Tolgahan Sayışman ödül alan isimler arasında yer aldı. Esra Erol teşekkür konuşmasında, “Aile yapısında bir çözülme olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna, “21”inci yüzyıl teşhir topluluğu olarak yorumlanıyor. Sosyal bir problem var ama çözülemeyecek şey değiller. Önemli akademisyenler bir araya geldiğinde bu toplumun değişimi mümkündür. Kendini hep var eden toplumuzdur” yanıtını verdi. SAYIŞMAN AÇIK KAPI BIRAKTI Tolgahan Sayışman ise, “Türkiye”nin en yakışıklı erkeği listesinde varsınız?” sorusuna, “Bununla ilgili kendimi övmem doğru olmaz. Herkesin beğendiği gönlünde ayrı yere sahip olan insanlar farklıdır” yanıtını verdi. Yaz aylarıyla ilgili oyuncu, “Özellikle uzun zamandır ailece tatil yapıyor gibiyiz. Çocuk ve aile gezmek istiyor. Ticari hayatım var, ikisini dengelemeye çalışıyorum” dedi. Sayışman, “Yeniden baba olmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Kısmet. Net bir cevap veremiyorum. İsteyen herkese nasip olsun. Çok kolay değil, insanı yoruyor. Eşimi çok yordu. Ona sorduğunuzda, “Yok” diyor ama ben açık kapı bırakıyorum” diye cevap verdi. Geceye eşi Zeynep Tuğçe Bayat ile birlikte katılan Cansel Elçin de, baba olduktan sonra hayatının daha güzel ilerlediğini evlat sahibi olmanın verdiği mutluluktan bahsetti. Elçin, ayrıca giydiği takım elbisesinin arkasındaki “Je t”aime” yazısı ile dikkat çekti.

Source: Evren Abdullahoğlu


‘Buraya gelene dek o kadar kırılmalar yaşadık ki’

Sosyal medyada renkli çoraplarla yapılan paylaşımların “Hastalık değil, genetik bir farklılık” mesajlarının ve 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nün üzerinden bir ay bile geçmemişti ki Mert Affan özel eğitim öğretmeniyle gittiği alışveriş merkezindeki oyun alanına alınmadı. Gelişimsel farklılıklara sahip bireylerin eğitim, istihdam, sosyal hayat konusunda karşılaştığı engelleri aşmak için aileler adeta çırpınıyor, dernekler birçok çalışma yürütüyor, farkındalık çağrıları yapıyor. Ama yaşananbu olay toplumsal farkındalığın hâlâ gereken düzeyde olmadığını gösteriyor. Mert Affan’ın 2 yıldır gölge öğretmenliğini yapan Sevcan Odabaşı Karakurt (26), anne Hatice Suleha Y. ve Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen’le yaşananları konuştuk.‘Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor’Sevcan Odabaşı Karakurt Mert Affan’ın gölge öğretmeni◊ Olayı sizden dinleyebilir miyiz?Affan’ın hem sınıf içinde arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşmesinde hem de derste anlatılanları ona ifade etmekte yardımcı oluyorum. Okul dışında gelişimine katkı sağlayacak bisiklet sürmek, kayak yapmak gibi aktivitelerde ona eşlik ediyorum. O gün öğrencimi sosyalleşmesi için oyun alanına götürdüm. Jeton alacağımız kişi down sendromu olduğunu fark ettiğinde “Özel gereksinimleri olan çocuklar giremiyor” dedi. Ben de böyle bir şeyin olamayacağını, yetkili kişiyle görüşmek istediğimi söyledim. Beni yetkili kişilere yönlendirdi. O da aynı şeyi söyledi. “Bunu kabul etmiyorum” dedim ve o esnada polisi aradım. Polisler çok ilgilendi. Sonra öğrencimi sakinleştirdim ve oyuncakçıya götürdüm. Ardından evine getirmek üzere arabaya bindirdim. Aileyle durumu paylaştım.◊ Video çekmeye nasıl karar verdiniz? Video çekmem planlı değildi. Hanımefendi bana giremeyeceğini söyleyince telefonumu hazırladım çünkü bu insanlar bunu yapıyor ama biz ispat edemediğimiz için yapmaya devam ediyorlar. Daha önce de dava açanlar oldu ama delil yetersiz denilerek araştırmaya gerek duyulmadı. Bilinçaltımda bir şey bana video çekmem gerektiğini hissettirdi. Amacım şikâyetçi olurken delil olarak kullanmaktı.◊ Daha önce benzer durumlarla karşılaştınız mı?Otizmli bir öğrencimle taksiden indirildiğimiz de olmuştu.◊ Özel gereksinimli çocukların sosyal hayatın içinde olmalarının önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Aileler sosyal baskıdan ya da insanların onlara bakışından rahatsız oldukları için çocuklarıyla pek dışarıya çıkmayı tercih etmiyor. Pek çok farkındalık çalışması yapılıyor ama okulunda bir tane özel gereksinimli çocuk olmayan kurumlar bile o günleri kutluyor. Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor. Tabii çok güzel işletmeler de var. Ama daha bilinçli ve gerekirse devletin teşvik edeceği bir hareketle insanları bilinçlendirmek gerekiyor.‘İyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz’Fulya Ekmen-Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı◊ Video bize ulaştıktan sonra hemen ailelerimizle birlikte olayın yaşandığı AVM önünde bir basın açıklaması yaptık. Amacımız, bu olayın münferit bir vakaymış gibi düşünülmemesi, ayrımcılık konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak ve hak temelli mücadelemizi daha da görünür kılmaktı. Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatırken Etimesgut Belediyesi de işyeriyle ilgili gerekli tedbirleri aldı.◊ Çıkan haberlerin ardından benzer ayrımcılık şikâyetleri arttı. 300 civarında aile bize ulaşıp yaşadıklarını dile getirdi. Tabii bu olaydan dolayı olumsuzlukları konuşuyoruz ama olumlu gelişmeler de var. Bundan 30-40 yıl önce aileler uzman bulamıyordu, ayrımcılık çok daha had safhadaydı. Yapılan farkındalık çalışmalarıyla güzel gelişmeler de oluyor. Artık iyi örnekleri konuşarak iyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz.‘Bu bir imtihan değil, imkân’Hatice Suleha Y.-Mert Affan’ın annesi◊ Sizi ve oğlunuzu biraz tanıyabilir miyiz?Mert Affan ikinci çocuğum. Liseye giden bir de kızım var. Mert Affan bana 40 yaş hediyesi olarak geldi. Doğumuyla hayatım tamamen değişti. Bu sendroma eşlik eden sağlık sorunları oluyor. Bir de çarpık ayak problemi vardı. “Allah size bir sorun veriyorsa çözümünü de vermiştir ve bize de bunun yollarını aramak düşer” diyerek arayışlara girdim. “Evladıma nasıl bir katkı sağlayabilirim” diye çok araştırdım. Sıfır noktası enerjisi, manyetik hipnoz gibi eğitimler aldım.◊ Karşılaştığınız ayrımcılık örneklerinden biraz bahseder misiniz?Olayı ben orada yaşasaydım büyük bir ihtimalle tabii ki ifade ederdim bir şekilde ama hakkımı aramazdım. Çünkü buraya gelene kadar o kadar çok kırılma yaşadık ki… Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum, biz birçok açıdan iyi konumdayız. Eşim beni terk etmedi, terk eden aileler var, Mert Affan çok seviliyor, ailelerimiz çok destek oluyor. Karşımıza çok iyi eğitimciler çıktı. Ayrımcılığa gelirsek… Yeni doğduğunda Affan’ın ayakları alçıya alındı. Alçısını değiştirmeye gittiğimizde eşim doktora “Ayağı normal bir ayak olacak mı” diye bir soru yöneltti. İnsan psikolojisinden anlayacağını düşündüğüm doktor bize “Sizin çocuğunuz normal çocuk mu ayağı normal olsun” dedi. En başta öğrenme sürecim de çok kötüydü. Oğlum 7 aylık doğdu ve yoğun bakıma alındı. Doğduğunda durumunu bilmiyordum. Doktorlar şüpheleniyor ve bana haber verilmeden kan alınıyor. Biz öğle arasında bir saat gidip görebiliyorduk. Öyle bir ortamda bütün anneler çocuklarıyla ilgilenirken doktor beni çağırdı; “Bir şey diyeceğim, otur şöyle” dedi ve benimle durumu çok uygunsuz bir üslupla, herkesin içerisinde paylaştı. O an odasına çağırabilirdi, psikolojik destek sağlanabilirdi.◊ Olaya geri dönersek AVM yönetiminden size nasıl bir dönüş oldu? Olmadı.◊ Hukuksal süreç başlatacak mısınız? Karakola gittik, ifademizi verdik. Zaten başka şikâyetler de varmış bu konuyla alakalı. Karakoldan hepsinin toplandığını, birleştirildiğini, savcılığa gideceğini söylediler, yani artık kamu davası.◊ Ailelere neler söylemek istersiniz?“Kendilerini iyileştirecek bir şeyler bulsunlar” diyebilirim. İlk bir yıllık yoğun halden çıkmaya başladıktan sonra ben kalbimi yokluyordum. Teslim oldum mu, kabule geçtim mi? Bunu da nasıl test ediyordum, örneğin parka gidiyordum, evladıma ve yaşıtı çocuklara bakıyordum. Mert Affan’daki gelişimsel geriliği görüyordum, üzülüyordum. Bunu aşmam gerekiyordu. Sonra aşama aşama bu noktaya geldim. “Allah imtihanını kolay kılsın” diyenler oluyor. Şu anda imtihan kelimesi bana çok batıyor gerçekten. Çünkü imtihan değil, imkân. Affan’ın hayatıma getirdiği güzellikleri gördükçe, iyi ki böyle bir evladım olmuş diyorum. Eşim sakin mizaçlıdır, ben de öyle. Mert Affan bizim evimize neşe getirdi. Beni değiştirip dönüştüren, geliştiren bir çocuk.Mert Affan’ı arkadaşları çok seviyor“Mert Affan 3 yaşındayken Kaan diye bir arkadaşımız vardı. Mert Affan’a resmen ağabeylik yapıyordu. Affan’ı çok seviyordu, hatta bir keresinde evde şöyle bir ifade kullanmış: ‘Annesi bir çocuk doğurmuş sevsinler diye.’ 6 yaşında bir çocuğun böyle bir cümle kurmasından çok etkilenmiştim.” Hatice Suleha Y.“Bulut ve Mert Affan’ın çok özel bir dostluğu var. Geçen yıl aynı sınıftalardı ve sınıfa yeni çocuklar geldiğinde Mert Affan hemen Bulut’un yanına kaçıyordu ‘Bulut halleder, Bulut beni korur’ diye düşünerek. Ben 26 yaşındayım ve benim öyle bir dostum yok. Aralarında koşulsuz, saf ve karşılıklı çok güzel bir sevgi var.” Sevcan Odabaşı Karakurt

Source: Hurriyet.com.tr


Kaç torunum var bilmiyorum… İdo”nun ikizleri tapularıma göz dikti!

İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar’ın YouTube programına konuk oldu. 73 yaşındaki sanatçı, aile yaşamına dair açıklamalarda bulundu:“Yeniden hayata başlayacak olsam çocuk yapmam. Vallahi billahi çocuğum olsun istemem. 7 çocuğum var. Kaç torunum olduğunu ise bilmiyorum. Oğlum İdo’nun ikizleri bir yaşına bastığında tapularıma göz dikti. Tabii, bunları İdo söylüyor. Çünkü bende tapu çok. Ayrıca paramı oraya, buraya ya da kumara vermem. Yatırım yaparım.” Tatlıses, soyadının nereden geldiğini ise “Yılmaz Tatlıses bana soyadını verdi. Şanlıurfa’dan İstanbul’a yeni gelmiştim. Bana, ‘Uzun hava oku’ dedi ve sonrasında aradığının ben olduğumu söyledi. Ardından da soyadını verdi” sözleriyle açıkladı.MAĞARADAN ÇIKTIM VİLLALARIM OLDUİbrahim Tatlıses, felç kalmanın zor olduğunu ifade etti ve ekledi: “Hayatı bırakmam, yaşamayı seviyorum. Felç kalmak çok zor. Fakat tedavi görmüyorum. Bana ‘Mağara adamı’ dediler. Evet, mağaradan çıktım, villalarım oldu, buna şükretmek lazım; değil mi? Hayatımdan çok mutluyum. Bir tek nankörleri unutmam. Ben cebimden çıkarıp harçlık veriyorum fakat sırtımdan vuruluyorum. Okul okumadım ama hayatı okudum.” MERMİ BANA DEĞİL AYDEMİR’E GELECEKTİİbrahim Tatlıses, 2011 yılında program çıkışında uğradığı silahlı saldırıda yaşadıklarını anlattı: “Geçtiğimiz yıl vefat eden Aydemir Akbaş, 45 senelik dostumdu. O gün çorba içmeye gidiyor ve bu akşam ‘İbo Show’a gitmeyeyim’ diyor. O gelmiş olsaydı eğer direksiyona ben geçecektim. Aydemir önde oturacak ve mermi bana değil Aydemir’e gelecekti.” DERYA’NIN PEŞİNDEN KOŞTUMİbrahim Tatlıses, Hülya Avşar’ın “Derya (Tuna) da güzel kadındı” sözlerine şu karşılığı verdi: “Evet, Derya güzel kadındı. Vurulduğumda herkes Derya Hanım’a ‘Başınız sağ olsun’ diyordu. Ben onun peşinden çok uzun koştum.”Hülya Avşar ise “Derya Tuna bir yürürdü, herkes ona bakardı. Boylu poslu bir kadındı” dedi. İbrahim Tatlıses bu sözlerin üzerine “Ne Derya’ymış be! 30 sene işimi bozdu” diyerek espri yaptı.

Source: Hurriyet.com.tr


ECE

VİOP&VARANT

KRİPTO PARALAR
SPOR ARENA

MUCİZE LEZZETLER

LEZZETLİ HAYAT
ÇOCUKLA HAYAT

RESMİ İLANLAR

HÜRRİYET AİLE

HESAPLAMA ARAÇLARI

FOTO GALERİ

KİTAP SANAT
HAVA DURUMU

HÜRRİYET İK

YEREL HABERLER
BİZE ULAŞIN
VERİ POLİTİKASI
ENERJİ POLİTİKASI
KÜNYE Günlük Egazete
© Copyright 2025 Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.ŞKullanımKoşulları,Gizlilik Politikası,İletişim için bu linklerikullanabilirsiniz. Login olduğunuz taktirde kullanım koşullarınıve gizlilik politikasını kabul etmiş olursunuz.

GÜNDEM DÜNYA BİGPARA SPOR ARENA KELEBEK YAŞAM YAZARLAR RESMİ İLANLAR SON DAKİKA

Bugünün Yazıları
Hürriyet.com.tr Yazıları
Tüm Yazarlar
Arşiv Yazarları

HABERLERYazarlarM.Kutlukhan Perker ECE

M.Kutlukhan PerkerYazarın Tüm Yazıları

#ECE#M.Kutlukhan Perker#Karikatür

Nisan 20, 2025 10:32

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
M.Kutlukhan Perker çizdi…

Haberin Devamı

#ECE#M.Kutlukhan Perker#Karikatür

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı TipiYazarın Tüm Yazıları

DİĞER YAZARLARIMIZ

Duruşmalar TRT’den yayınlansın AHMET HAKAN

“Amatör”deki başka bir İstanbul! BARBAROS TAPAN

Manhattan’da bir ‘Nar’ ağacı DENİZ SİPAHİ

Dürtüsel davranışlardan kaçınalım, temkinli olalım DİNÇER GÜNER

Müzik üzerine bir başvuru kitabı DOĞAN HIZLANTÜM YAZARLARIMIZ

© Copyright 2025 Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş

HaberlerCanlı BorsaEuro TLPuan DurumuŞans OyunlarıAyetel KürsiAltın FiyatlarıKünye
Güncel HaberlerBurçlarAstrolojiMilli Piyango SonuçlarıDoğum Günü GazetesiRüya TabirleriYerel HaberlerSeçim Sonuçları
Son Dakika HaberleriBitcoinBorsaYayın AkışıE-GazeteGüzel Sözlerİstanbul İmsakiyeErkek İsimleri
Döviz KuruBilezik FiyatlarıYükselen BurçHava DurumuNamaz VakitleriSeri İlanlarAnkara İmsakiyeKız İsimleri
Dolar KuruDolar TLSporMagazinYemek TarifleriKişisel Verilerin KorunmasıYasin SuresiDoğum Günü Mesajları

Hürriyet”e Reklam VerYatırımcı İlişkileriBize UlaşınHürriyet Kurumsal
Türkiye”den ve Dünya’dan son dakika haberleri, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi Hurriyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Source: M.kutlukhan Perker


Okullar erken kapanabilir iddiası! MEB”den resmi açıklama

Kurban Bayramı’nın tatil dönemine denk gelmesi, okulların erken kapanabileceği söylentilerini artırdı.Sosyal medyada hızla yayılan bu iddialar üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) konuya açıklık getirdi.MEB, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için çalışma takvimini okul dönemi başında resmi olarak açıklamıştı. Takvime göre, okulların 20 Haziran 2025 Cuma günü yaz tatiline başlaması öngörülüyor.Ancak Kurban Bayramı’nın bu tarihe yakın olması, kapanış tarihinde değişiklik olabileceği yönündeki tartışmaları körükledi.Öğrenciler arasında erken tatil beklentisi heyecan yaratırken, veliler net bir açıklama bekliyor.OKULLAR ERKEN Mİ KAPANACAK?Sosyal medyada “Okullar 10 Haziran’da kapanabilir” iddiaları, özellikle sınav döneminin yaklaşmasıyla dikkat çekti.Tatilin öne çekilebileceği beklentisi, bazı velilerce planlama kolaylığı olarak görülse de, eğitimin kesintiye uğrayacağına dair kaygılar da ifade ediliyor.Öğrenciler ise yaz tatilinin başlayacağı tarihi sabırsızlıkla bekliyor.MEB”DEN RESMİ AÇIKLAMAMilli Eğitim Bakanlığı’nın son açıklamalarına göre, 2024-2025 eğitim öğretim yılı takviminde değişiklik yapılmayacağı belirtildi.Bakanlık, yaz tatilinin planlandığı gibi 20 Haziran 2025 Cuma günü başlayacağını ve okulların bu tarihte kapanacağını duyurdu.Şu an için okulların erken kapanması resmi olarak gündemde değil.KURBAN BAYRAMI SEBEBİYLE YAZ TATİLİ ERKENE ÇEKİLİR Mİ?Kurban Bayramı’nın 6 Haziran 2025 Cuma gününe rastlaması, okulların erken kapanabileceği beklentisini güçlendirdi.Arefe günü olan 5 Haziran Perşembe öncesinde derslerin yapılıp yapılmayacağı merak ediliyor.Bayram arifesinin yarım gün olması sebebiyle, öğrencilerin arefe gününde yarım gün tatil yapması öngörülüyor.

Source: İbrahim Turna