Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahneye taşıdığı oyun, tragedyadan modern polisiyeye uzanıyor: Oidipus’un izinde…

Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahneye taşıdığı oyun, tragedyadan modern polisiyeye uzanıyor: Oidipus’un izinde…

Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahneye taşıdığı “Oidipus Varyasyonları (Korkunun Zerresi)”, tiyatro izleyicisini hem zamansız bir mitin derinliğine hem de bugünün tedirgin gerçekliğine davet ediyor. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZEOyun, izleyiciye klasik tragedyadan modern polisiyeye uzanan şaşırtıcı bir yolculuk sunuyor. Yeşim Gökçe’nin titizlikle yaptığı çeviri ve Whit MacLaughlin’in yaratıcı rejisi, oyunun mitolojik derinliğini günümüzün gerilim ve suç atmosferine başarıyla taşıyor. Oyunda, Meksika sınırında işlenen vahşi bir cinayet, klasik Oidipus hikâyesinin modern bir varyasyonuna dönüşüyor. Otto karakterinde Serdar Kayaokay’ın başarılı performansı, Oidipus’un trajik kaderini, çaresizlik ve bilinç arasında gidip gelen yoğun psikolojik bir portreyle birleştiriyor. Miraç Eronat’ın Jocelyn yorumunda ise kaderine razı gelen ancak trajedinin acısını derinlerinde hisseden bir kadın figürünün kırılgan ve güçlü yönleri eşit oranda hissediliyor. Sibel Günday Karpuzcu’nun Antigone’si, klasik eserin duygusal yoğunluğunu taşıyarak izleyiciye karakterin yüzyıllar boyunca süregelen cesaretini ve bağlılığını ustalıkla aktarıyor. Oyunun temposunu belirleyen ve farklı rollerdeki değişimleriyle dikkat çeken Mehmet Akay’ın performansı, seyirciyi sürekli olarak bir gizemin içine hapsederek gerilimi diri tutmayı başarıyor. Dekor ve ışık tasarımı, izleyiciyi atmosferin karanlık ve gerilimli yönüne çekerek modern bir polisiyenin tonunu yaratmakta oldukça etkili. Sahnenin çöl atmosferi ile klasik tragedya unsurlarını harmanlayan yönetmen Whit MacLaughlin, seyirciyi sürekli tedirgin eden, sorgulatan ve en sonunda yüzleşmeye zorlayan bir sahne dilini başarıyla yaratmış. KADER VE ÖZGÜR İRADE“Oidipus Varyasyonları (Korkunun Zerresi)”, yalnızca antik trajediyi çağdaş bir hikâyeye dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda insanın kader ve özgür irade arasındaki çıkmazlarını da etkileyici biçimde ele alıyor. Tiyatro, bazen binlerce yıl öteden gelen bir sesin yankısıdır; bazen de o sesin bugünün diliyle çarpıcı bir biçimde yeniden yorumlanması. “Oidipus Varyasyonları”, bu iki ucu birleştiren etkileyici bir köprü kuruyor. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bu sahnelemesi, tiyatronun hem belleği hem de nabzı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Sezonun en düşündürücü yapımlarından biri olarak hafızalara kazınıyor.

Source: Güven Baykan