Babıâli tadilatta
İSTANBUL’da Gülhane Parkı’nın hemen karşısındaki ‘Bâb-ı Âli’, gerçekten de haşmetli bir yapı. Topkapı Sarayı’na yakın olduğundan Sadrazamlar genelde bu bölgede ikâmet ediyordu. Osmanlılar, hükümet/bakanlık sistemine geçince de hükümetin ve bürokrasinin merkezi oldu. ‘Yüce Kapı’ manasındaki ismiyle müsemma bu haşmetli kapı da 1844’te açıldı. O günden itibaren de diplomasiyi, bürokrasiyi ve bütün hükümet idaresini temsil eden bir kavrama dönüştü. O dönem ‘Bâb-ı Âli’ denildiğinde Sadrazam veya hükümet kastedilmiş oluyordu. Yani o kapının arkasındaki bütün diplomatik ve bürokratik kurumlar için de o tabir (Babıâli) kullanılıyordu. GÖRKEMLİ TÖRENLERİN YERİÖzellikle Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde meşhur sadrazamları ve nazırlarıyla hükümeti ifade eden güçlü bir tabir oldu. Diplomatlar da seyyahlar da manasını koruyarak buraya kendi lisanlarında ‘Sublime Porte’, ‘Hohe Pforte’ dediler. Görkemli merasimler, felakete dönüşen yangınlar, kanlı isyanlar, baskınlar gördü. Padişahtan sonra ‘ikinci adam’ konumundaki nice sadrazamlar bu kapıdan geçti. En sinsi entrikalar, en acımasız komplolar burası için kuruldu. Anadolu’ya, Rumeli’ye, Mısır’a ve daha birçok Osmanlı mülküne fermanlar, talimatlar bu kapıdan çıktı.‘MEDYA’DAN ÖNCE ‘BABIALİ’Cumhuriyet döneminden itibaren ‘Vilayet Konağı’ yani valilik binası oldu. Artık sadrazam değil vali vardı. Ama kapının şöhreti devam etti. Nitekim dönemin gazeteleri de o bölgedeydi. Adım başında bir gazete idarehanesi vardı. O zamanlar ‘medya’ kavramı yoktu. Bütün basın ve matbuat ortamı ‘Babıâli’ olarak adlandırılıyordu. Yazılar, hikâyeler, polemikler içinde ‘Babıâli’ geçince gazeteler veya gazetecilerden bahsedilmiş oluyordu. Neredeyse 1990’lara kadar ‘Babıâli’ ifadesi medyayı temsil ediyordu. RESTORASYON DEVAM EDİYORGazeteler Cağaloğlu’ndan plazalara geçince, işe televizyonlar da girince Babıâli artık sadece eski metinlerde kaldı. Zamanla da unutuldu. İstanbul Valiliği’nin Alemdar Caddesi’ne bakan tali kapılarından biri olarak hayatına devam etti. Şimdilerde restorasyon halinde. Kısa zamanda yeniden eski görkemiyle arz-ı endam edecek.
Source: Musa Kesler