Başka oyunlar!
Hakemlerimizi eleştirmek inanın hiç hoşuma gitmiyor. Mizacıma da hiç uymuyor. Fakat maalesef hakemlerimizin çoğu öylesine büyük hatalar, öylesine büyük haksızlıklar yapıyorlar ki bunların karşısında susmak ya da onların olumlu taraflarını aramak mümkün olmuyor. Üstelik böylesi bozuk bir futbol ortamında hiçbir şey gelişemez. Hakemler de gelişemez. Bakınız hakemlerimizin Avrupa’daki seviyelerine. Konferans Ligi finalinde 4. hakem olabiliyorlar ancak… İşte en son Alanyaspor-Beşiktaş maçı. Evet Beşiktaş kötü bir oyun çıkardı ama bu, hakemin Beşiktaş’ın gol atıp skoru 1-1’e getirdikten sonra Siyah-Beyazlılara karşı aldığı olumsuz tutumu ve verdiği haksız kararları açıklayamaz. Beşiktaş’ın maçın sonuna doğru iptal edilen bir golü var. Pozisyon hakemin hemen önünde oluyor, hakem pozisyonu devam ettiriyor, gel gör ki o pozisyon 7-8 saniye sonra gol oluyor. Sonra hakem golü iptal ediyor. VAR ise “YOK” olmuş sanki o anda. Böylesi maçın sonunda ve puan kaybına sebep olacak nizami bir gol iptalini Galatasaray’a, hatta Fenerbahçe’ye karşı yapın da görelim. Hakemlerin güç gösterilerinin hedefi her zaman Beşiktaş olmuştur çünkü. Üstelik Beşiktaş şampiyonluğa bir tehdit değilken 3.’lük mücadelesi verirken yapılıyor bu. Bu koşullarda Beşiktaş’ın illa ki çok çok iyi oynaması ve hakemlerin verdiği haksız kararlara rağmen rakibini yenebilecek güçte mi olması gerekiyor? Hem de her zaman. Adalet bunun neresinde? Ama biz baştan sona tüm bu yanlış yönetim biçimlerinin sonucu oluşmuş adaletsiz futbol ortamını konuşmak, çözüm aramak yerine milli sporumuz haline gelmiş “transferler” konusuna gömülmüş durumdayız. Sorunlarımızın çözümünü hep transferlerde arıyoruz. Oysa önce futbola dair doğru bir anlayışa sahip olmalıyız. Transferler olayın sadece bir parçası. Ayrıca nadir de olsa birilerinin doğru yola girmesine de imkân vermeliyiz. Aksi taktirde bilerek ya da bilmeyerek kulüpler üzerinden rant elde edenlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı şimdi kulübü düzlüğe çıkarmak, doğru bir yapılanmayla, geleceği olan bir takım yaratmak için çabalıyor. Ama daha şimdiden yoluna taş koymak için pusuda bekleyenler var. Yeni düzenlemelerin ardından paranın kokusunu alanlar var. Flaş (!) transferle para saçıp, şov yapıp kulübü soyup soğana çevirip, sonra kaçıp alacaklıların kapının önünde kuyruk olduğu o eski günleri özleyenler var. Sosyal medyadaki troller de şimdiden iş başında. Yani düzgün kulüp yönetmek de çok zor bu ülkede, düzgün maç yönetmek de.
Source: Gülengül Altınsay