Günde yarım yemek kaşığı yeterli, bilimsel olarak kanıtlandı
Sofraların vazgeçilmezi, Akdeniz mutfağının gözbebeği zeytinyağı; sadece bir lezzet değil, adeta şifa deposu. Son yıllarda artan bilimsel çalışmalar, bu doğal ürünün kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına, bağışıklık sisteminden sindirime kadar pek çok alanda mucizevi etkiler taşıdığını gözler önüne seriyor. İşte zeytinyağının 6 önemli faydası…
Kalp ve damar dostu
Yapılan araştırmalar, zeytinyağının kötü kolesterolü düşürdüğünü, iyi kolesterolü artırdığını ve damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olduğunu ortaya koyuyor. Düzenli zeytinyağı tüketiminin kan basıncını düşürdüğü ve felç riskini azalttığı da uzman görüşleri arasında.
Beyni koruyor, yaşlanmayı geciktiriyor
Zeytinyağında bulunan güçlü antioksidanlar sayesinde sinir sistemi korunuyor, hafıza güçleniyor. Polifenol içeriği sayesinde Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların gelişme riski azalabiliyor.
Bağışıklığı güçlendiriyor
Oleokantal ve hidroksitirozol gibi doğal bileşenler sayesinde zeytinyağı, vücuttaki iltihaplanmayı azaltıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisiyle öne çıkıyor.
Kilo kontrolüne yardımcı
Zeytinyağının metabolizmayı hızlandırdığı, tokluk hissi sağladığı ve tip 2 diyabet riskini düşürdüğü belirtiliyor. Günde düzenli olarak tüketilen küçük bir miktar bile bu etkiler için yeterli olabiliyor.
Kansere karşı kalkan
Zeytinyağındaki polifenoller, hücreleri serbest radikallere karşı koruyor. Bu özelliğiyle meme ve kolon kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerine karşı koruyucu rol üstleniyor.
Cilt ve sindirim sistemi dostu
Zeytinyağı, E vitamini açısından zengin yapısıyla cildi nemlendiriyor, yaşlanma belirtilerini azaltıyor. Aynı zamanda mide asidini dengeleyerek sindirime yardımcı oluyor, kabızlığı önlüyor.
Ne kadar tüketilmeli?
Uzmanlar, günde 1-2 yemek kaşığı zeytinyağının yeterli olduğunu belirtiyor. Ancak fazla tüketimin yüksek kalori alımına neden olabileceği uyarısı da yapılıyor. Aç karnına yarım yemek kaşığı zeytinyağı içmenin ise özellikle sindirim sistemi ve bağışıklık açısından fayda sağladığı ifade ediliyor.
Source: Haber Merkezi
Bu besinler vücuttaki iltihabı azaltıyor! Kansere karşı koruyucu etki gösteriyor
Bilimsel bulgular, bazı besinlerin vücutta kanser oluşumuna karşı doğal bir kalkan görevi gördüğünü ortaya koyuyor. Örneğin brokoli, içeriğinde bulunan sülforafan sayesinde zararlı hücreleri hedef alarak onların etkisiz hale getirilmesine yardımcı oluyor.Antioksidan açısından oldukça zengin olan yaban mersini, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı hücreleri koruyor. Domates ise likopen adı verilen bileşeniyle öne çıkıyor. Özellikle pişirilmiş domatesten alınan likopen oranı artıyor ve bu durum bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki sağlıyor.Beslenme uzmanları, elbette hiçbir yiyeceğin tek başına mucize olmayacağını ancak bu tür besinlerin düzenli tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, iltihaplanmayı azalttığını ve hücresel sağlığı desteklediğini belirtiyor. Günlük öğünlere kolayca eklenebilen brokoli, yaban mersini ve domates; bu özellikleriyle “süper besinler” kategorisinde ön sıralarda yer alıyor.Şimdi bu üç besinin neden sofralarımızda özel bir yeri hak ettiğine birlikte bakalım:BROKOLİEstetik açıdan belki en cazip sebze değil, ama sağlık söz konusu olduğunda brokoli oldukça etkileyici bir güce sahiptir. İçeriğindeki sülforafan adlı bileşik, vücudun zararlı hücreleri yok etmesine yardımcı olurken aynı zamanda toksinlerin atılmasına destek verir. Sülforafan ayrıca uzun vadeli hastalıklara ve kansere zemin hazırlayan iltihapları azaltma konusunda da etkilidir.Brokoliden en fazla faydayı sağlamak için onu hafif pişirerek tüketmek önemlidir. Zeytinyağıyla kısa süre sotelemek ya da buharda pişirmek idealdir. Aşırı pişirme, içerisindeki faydalı maddelerin kaybolmasına neden olabilir.YABAN MERSİNİMinik ama etkili bir meyve olan yaban mersini, güçlü antioksidanlar ve flavonoidler bakımından oldukça zengindir. Bu bileşenler, hücrelere zarar verebilecek serbest radikallerle savaşır. Aynı zamanda iltihabı azaltır ve bağışıklık sistemini destekler. Düzenli tüketimi, uzun vadede hücresel sağlığı koruma açısından önemli katkılar sağlar.DOMATESGünlük beslenmede yer vermesi en kolay yiyeceklerden biri olan domates, aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkisiyle de bilinir. İçeriğindeki likopen, özellikle prostat ve akciğer kanseri risklerini azaltıcı etkisiyle dikkat çeker.İlginç olan şu ki, domates pişirildiğinde likopenin vücut tarafından emilimi artar. Bu nedenle domatesi çorbalarda, fırında veya ızgarada kullanmak yalnızca lezzetli değil aynı zamanda daha faydalıdır. Her yönüyle kolay ulaşılabilir ve güçlü bir süper besindir.
Source: Kübra Yılmaz