Kavurucu sıcaklarda su içseniz de halsiz misiniz? Nedeni bu olabilir! İşte vücudu serin tutan 5 süper besin
Türkiye ve dünya genelinde bu yaz sıcaklık rekorları kırılıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son raporlarına göre, bazı illerimizde termometreler 40 dereceyi aşıyor. Uzmanlar ise bu sıcak hava dalgasında sadece su içmenin yeterli olmadığını, vücudun sağlıklı kalması için elektrolit ve minerallerle desteklenmiş doğru sıvı alımının şart olduğunu vurguluyor. Circle Medical’dan klinisyen Dr. Nicole Tsang, yaz aylarında artan sıcaklıklara karşı vücudun sadece su ile değil, elektrolitler sayesinde de desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Tsang’a göre; sodyum, potasyum ve magnezyum gibi mineraller, hücrelerin suyu tutmasına yardımcı olarak dehidratasyonu önlüyor ve kas fonksiyonlarını düzenliyor. “Vücut ağırlığınızın her 1 kilogramı için günde 15 ila 30 mililitre (Yani 70 kiloluk bir kişi için günlük 1,05 ile 2,1 litre arasında su) su tüketmelisiniz, ancak sıcaklık arttığında bu miktar artırılmalı” diyen Tsang, terle birlikte kaybedilen minerallerin mutlaka besinlerle yenilenmesi gerektiğini ifade ediyor. Aksi takdirde, sıvı dengesi bozulabilir, yorgunluk, baş dönmesi hatta daha ciddi sağlık sorunları yaşanabilir. Susuzluk belirtileri arasında ağız kuruluğu, baş dönmesi, yorgunluk, sinirlilik hali, koyu renkli idrar ve seyrek idrara çıkma bulunuyor. Bu semptomlar özellikle sıcak havalarda hızla kötüleşebilir ve kalp çarpıntısı ya da bayılma gibi tehlikeli durumlara yol açabilir. Böyle durumlarda acilen tıbbi yardım almak gerekiyor. Peki, sıvı dengesini sağlamak için hangi besinlere yönelmeliyiz? İşte uzmanların yaz sıcağında vücudunuzu susuzluktan korumasını önerdiği 5 besin: Karpuz, yüzde 92 oranında su içeriğiyle yaz aylarının en ferahlatıcı meyvelerinden biri olarak biliniyor.İçerdiği likopen (güçlü bir antioksidan kaynağı) sayesinde güçlü bir antioksidan kaynağı olan karpuz, serinletici etkisiyle bilinirken aynı zamanda hücrelerin yenilenmesine ve oksidatif strese karşı korunmasına da yardımcı oluyor. Potasyum zenginliği sayesinde kasların düzgün çalışmasını destekliyor ve vücuttaki sıvı dengesinin korunmasına katkı sağlıyor. Özellikle sıcak havalarda, dilimlenerek ya da soğuk püre halinde tüketilmesi enerji yenileme açısından ideal. Salatalık, yüzde 96 su içeriğiyle katı gıdalar arasında en fazla su barındıran sebze. Bunun yanında, vücutta iltihap önleyici etkisi olan bileşikler içeriyor ve böylece hem iç ısının düşürülmesine hem de sıvı alımının artırılmasına yardımcı oluyor. Özellikle salatalara veya soğuk çorbalara eklenerek tüketilebilir. Ayrıca, taze sıkılmış salatalık suyu ya da salatalık dilimleri suyla karıştırılarak doğal bir hidratasyon desteği sağlıyor. Salatalık, düşük kalori içeriği sayesinde de yaz diyetlerinde sıkça tercih ediliyor. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, özellikle de kara lahana ve ıspanak, vücudun sıvı dengesinin korunmasında önemli role sahip. Çünkü magnezyum açısından oldukça zenginler. Magnezyum, sinir sistemi iletişimini düzenlerken kas fonksiyonlarının sağlıklı şekilde devam etmesini sağlıyor. Ayrıca, A, C ve K vitaminleri ve kalsiyum içeriği sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve kemik sağlığının desteklenmesine katkıda bulunuyor. Bu sebzeler, yaz aylarında smoothie’lere veya salatalara eklenerek kolaylıkla tüketilebilir. Yoğurt, yüksek protein içeriğiyle yaz sıcağında enerji seviyelerinin dengede kalmasına yardımcı oluyor. İçerdiği kalsiyum ve potasyum, kasların ve sinirlerin düzgün çalışmasını desteklerken, probiyotikler sayesinde bağırsak florasını dengeleyerek sindirim sistemini güçlendiriyor. Özellikle sıcak havalarda sindirim sorunlarının önüne geçmek için yoğurt tüketimi çok faydalı. Yoğurt, sade tüketilebileceği gibi meyve ve taze yeşilliklerle de harmanlanarak hem besleyici hem de serinletici bir ara öğün haline getirilebilir. Hindistan cevizi suyu, doğal elektrolit deposu olarak biliniyor. Terle birlikte kaybedilen sodyum, potasyum ve magnezyumu hızlıca yerine koyuyor. İçerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirip oksidatif stresle mücadelede vücuda destek sağlıyor. Doğal bir sporcu içeceği olarak da bilinen Hindistan cevizi suyu, spor sonrası ya da yaz sıcaklarında oluşan sıvı kaybını telafi etmek için ideal. Tek başına tüketilebildiği gibi smoothie bazları olarak da kullanılabilir. Son zamanlarda viral olan ‘bulut kahve’ gibi farklı içecek tariflerinde de sıkça tercih ediliyor. Dr. Tsang, özellikle yaz aylarında susuz kalmamak için su tüketiminin gün boyunca devamlı hale getirilmesini öneriyor. Ayrıca sıvı kaybını artıran kafeinli içecekler ve alkolün sınırlandırılması, tuzlu atıştırmalıklardan uzak durulması önemli. Yaz yemekleri ise mümkün olduğunca hafif, taze sebze ve meyvelerle zenginleştirilmeli.New York Post”un “5 super hydrating, electrolyte-rich foods you should eat when it’s hot out” başlıklı haberinden derlenmiştir.
Source: Hurriyet.com.tr
Kuzu değil, dana değil, tavuk hiç değil! Uzmanlar açıkladı: En sağlıklı et türü hangisi?
Geleneksel olarak sofralarımızda sıkça tüketilen dana, kuzu, koyun ve tavuk eti uzun yıllardır sağlık açısından tartışma konusu oldu. Ancak son araştırmalar, kırmızı et tercihlerinde şaşırtıcı bir alternatifi gündeme getirdi: keçi eti. KIRMIZI ETE SAĞLIKLI BİR ALTERNATİF Sağlıklı yaşamın önem kazandığı günümüzde et tüketimi yalnızca lezzetiyle değil, aynı zamanda vücuda olan etkileriyle de değerlendiriliyor. Beslenme uzmanları, keçi etinin düşük doymuş yağ ve kolesterol oranıyla kalp ve damar sağlığını destekleyen güvenli bir seçenek olduğunu belirtiyor. Ayrıca yüksek protein içeriğiyle de dikkat çekiyor. SİNDİRİMİ KOLAY, PROTEİNİ YÜKSEK Keçi eti, protein yapısı sayesinde vücut tarafından kolayca sindirilebiliyor. Bu özelliğiyle mide ve bağırsak hassasiyeti olanlar veya diyet yapan bireyler için ideal bir kırmızı et alternatifi olarak öne çıkıyor. Kas gelişimini desteklemesi nedeniyle sporcular ve sağlıklı yaşam tutkunları arasında da tercih ediliyor. ZENGİN BESİN DEĞERİ Keçi eti, düşük yağ içeriğinin yanı sıra yüksek oranda vitamin ve mineral barındırıyor. İçeriğindeki demir, kansızlıkla mücadeleye destek verirken; çinko bağışıklık sistemini güçlendiriyor. B12 vitamini sinir sistemi sağlığı ve enerji üretiminde kritik rol oynuyor. Yüksek potasyum oranı ise kas fonksiyonlarını destekleyerek vücut dengesinin korunmasına yardımcı oluyor. DÜNYADA YAYGIN, TÜRKİYE’DE YENİ YENİ POPÜLER Asya, Afrika, Akdeniz ve Latin Amerika gibi birçok bölgede yaygın olarak tüketilen keçi eti, Türkiye’de uzun yıllar gölgede kaldı. Ancak doğal ve organik beslenme trendlerinin artmasıyla birlikte keçi eti, özellikle sporcular ve sağlık bilincine sahip tüketiciler arasında popülerlik kazanmaya başladı. Beslenme uzmanları, kırmızı et tüketiminde daha sağlıklı ve doğal bir alternatif arayanlara keçi etini öneriyor. Doğal yöntemlerle beslenen keçilerden elde edilen bu et, hormon katkılı hayvancılığa göre daha güvenilir bir protein kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Source: Haber Merkezi