“Bilim Dünyası – Türk Başarıları ve Tarih Öncesi Keşifler”

Şampiyon Türk MIT”ye kabul edildi

Geçen yıl Osman Ulubaş Kayseri Fen Lisesi nden mezun olan Bergüzar Yürüm, ağustos ayında gideceği ABD de 4 yıl boyunca yüzde 100 burslu eğitim alacak. Yürüm, Liselere Giriş Sınavına (LGS) hazırlanırken proje odaklı bir okulda eğitim görmeyi istediğini anlattı. Ortaokulda elinde proje dosyasıyla dolaştığını anlatan Yürüm, O yüzden daha çok proje yapmak isteyen araştırmacı öğrencilerin arasında bulunmak istedim. Bundan dolayı da Osman Ulubaş Kayseri Fen Lisesi ni tercih ettim. Kompozisyon ve kitap okuma gibi birçok yarışmaya katıldım. İstanbul da düzenlenen TEKNOFEST te depremle ilgili projemizle finalist olarak yarıştım. diye konuştu. Takım çalışmalarından yorulup bireysel çalışmalara odaklandığını ve TÜBİTAK ın bilgisayar olimpiyatlarına katıldığını belirten Yürüm, Hedefim hep en iyisini başarmaktı. Şu okula gideceğim ya da şunu başaracağım gibi bir hedefim yoktu. Hedefim elimden gelenin en iyisini yapmaktı. dedi. Bergüzar Yürüm, TÜBİTAK Bilim Olimpiyatlarına bilgisayar alanında katıldığını ve 3 olimpiyat elemesini geçtiğini belirterek, bu süreçte hem çok çalıştığını hem de okuldaki matematik öğretmenlerinden destek aldığını dile getirdi. Türkiye nin Avrupa Kızlar Bilgisayar Olimpiyatları takımında olduğunu aktaran Yürüm, Ülkemizi farklı yerlerde temsil ettik. İlk yıl Antalya da bronz madalya aldım. İkinci yıl İsveç te gümüş madalya kazandım. 2024 te ise Hollanda da düzenlenen 4. Avrupa Kızlar Bilgisayar Olimpiyatı nda altın madalya aldım ifadesini kullandı. KÜÇÜKKEN EVİMİZDEKİ BİLGİSAYARI KURCALARDIM Yürüm, lise son sınıfta yurt dışındaki üniversitelere başvurmak için Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) girmediğini söyledi. Başka okullardan da kabul geldiğini aktaran Yürüm, şöyle devam etti: Hayalim hep Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversitesiydi. Muhtemelen bütün olimpiyatçıların da en büyük hayalidir. MIT e başvurumu hazırladım, gerekli sınavlara girdim. Geçen hafta sonuçlar açıklandı ve MIT den erken türden kabul aldım. 8 ay sonra ABD ye gideceğim. İlk yıl daha çok kendinizi keşfediyorsunuz, ikinci yıldan itibaren bölümünüzü seçiyorsunuz ve 4 yıl sürüyor. Muhtemelen bilgisayardan ilerleyeceğim. Küçükken bilgisayara çok meraklıydım, evimizdeki bilgisayarı kurcalardım. Liseye başlayıp TEKNOFES ten kazandığım tecrübeyle bilgisayar olimpiyatlarına katıldım. Kodlamanın üzerine gidip daha çok öğrenmeye başladım. ABD den kabul almasının ardından ailesinin yurt dışında okuyacağı için biraz endişelendiğini ancak kendisini desteklediğini vurgulayan Yürüm, üniversite eğitiminin ardından araştırmacı olarak çalışıp, gençlere yardımcı olmayı hedeflediğini belirtti. ZORLANDIĞIMIZ ZAMANLAR OLDU AMA NETİCEYİ ALDIK Osman Ulubaş Kayseri Fen Lisesi matematik öğretmeni Ergün Erdoğan ise Bergüzar Yürüm ile 9. sınıfta tanıştıklarını ifade etti. Öğrencisinin, bilgisayar alanında elde ettiği uluslararası başarıların ardından çeşitli üniversitelerden davet aldığına dikkati çeken Erdoğan, İlk koyduğumuz hedef MIT oldu. Hedefimizi 9. sınıfta koymuştuk ve 12. sınıfta ulaştık. Rolüm öğrencimize rehberlik etmekti, yaşadığı sorunlarda ona yardımcı olmaktı. Zorlandığımız zamanlar oldu ama neticeyi aldık. Bergüzar, MIT ten bu yıl kabul alan Türkiye den tek öğrenci. diye konuştu.

Source: Habertürk


Araştırmacılar, İskandinavların Vikinglerden önce İngiltere”ye göç ettiklerini belirledi

Araştırmacılar, Avrupa”daki göçlerin daha önce bilinmeyen ayrıntılarını ortaya çıkarabilecek, genetik açıdan benzer grupların incelenmesi için oluşturdukları “Twigstats” veri analizi yöntemini, Demir Çağı, Roma İmparatorluğu”nun çöküşü, Erken Orta Çağ “Göç Dönemi” ve Viking Çağı”nı kapsayan MÖ 1-1000 yıllarında yaşamış kişilere ait 1500″den fazla Avrupalı genoma uyguladı.

Bu yöntemin genetik bakımdan benzer gruplar arasındaki farklılıkların daha hassas ölçülmesini sağladığına dikkati çeken araştırmacılar, bu sayede Kuzey Almanya ve İskandinav bölgelerinde yaşayan Cermen kavimlerinin bu dönemde güneye göç ettiklerini ortaya koydu.

Araştırmacılar, bu katmanlı soy analizi yaklaşımıyla bu halkların genetik izlerine Almanya, İtalya, Polonya, Slovakya ve İngiltere”nin güneyinde rastlandığını açıkladı.

Bu grupların çoğunun, göç ettikleri bölgelerde bulunan nüfusa karıştıklarını belirleyen araştırmacılar, incelemeler sonucu biri İskandinavya”da kalan, diğeri bugünün Almancası ve İngilizcesinin temelini oluşturan Cermen dillerinin ana kollarını yansıtan iki ana göç ve etkileşim bölgesinin olduğunu saptadı.

İngiltere”de 2. ile 4. yüzyıl arası Romalı asker ya da köle gladyatör olabilecek bir kişinin soyunun yüzde 25″inin erken Demir Çağı İskandinavya”sından geldiğini tespit eden araştırmacılar, bunun MÖ 5. yüzyılda başlayan Anglosakson ve Viking dönemlerinden daha önce İngiltere”de İskandinav kökenli insanların bulunduğunu kanıtladığını kaydetti.

Araştırmacılar, Demir Çağı”nın sonunda İskandinavya”ya yönelik göçleri incelemelerinin ardından Viking döneminde bu bölgede yaşayan insanların Orta Avrupa”ya göç ettiklerini ortaya koydu.

Araştırmanın yazarlarından Leo Speidel, “Twigstats, daha önce göremediklerimizi görmemizi sağlıyor. Bu durumda Demir Çağı”nda Avrupa”nın kuzeyinden başlayıp Viking Çağı”ndan önce İskandinavya”ya kadar tüm Avrupa”ya yayılan göçleri görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bu yöntemin dünyadaki diğer nüfus gruplarına da uygulanabileceğine dikkati çeken Speidel, bu metot sayesinde geçmiş topluluklara dair daha önce ulaşılamamış bilgilere erişmeyi umduklarını vurguladı.

Araştırma, “Nature” dergisinde yayımlandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


166 milyon yıllık keşif! Yüzlercesi tespit edildi

Oxford ve Birmingham Üniversitelerinin ortak çalışmasıyla, İngiltere”nin Oxfordshire bölgesinde 200″e yakın dinozor ayak izi keşfedildi. Araştırmada izlerin, 166 milyon yıl öncesine ait olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Bu izler, uzun boyunlu bir sauropod olan Cetiosaurus ile daha küçük etçil bir dinozor olan Megalosaurus”un hareketlerini ortaya koyuyor” denildi. Araştırmacılar, keşfin dinozorların davranışları ve çevreleri hakkında önemli ipuçları sunduğunu belirtti. Birmingham Üniversitesi mikropaleontologu Kirsty Edgari “Bu, ölçeği ve izlerin büyüklüğü açısından gördüğüm en etkileyici iz alanlarından biri. Zamanın gerisine gidip bu devasa yaratıkların dolaştığı ve kendi işlerini yaptığı bir dönemi hayal edebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


Bakan Kacır, patent başvuru sayısının 10 bin 186″ya yükseldiğini duyurdu

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Konferans Salonu”nda düzenlenen TÜRKPATENT Akademi Tanıtım Töreni ve Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi İmza Töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır”ın katılımıyla gerçekleştirildi. Kacır, burada yaptığı konuşmada, son 22 yılda attıkları adımlarla TÜRKPATENT”i yalnızca fikri mülkiyeti tescil eden değil, aynı zamanda fikri mülkiyet portföyünün ve yenilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlayan bir kuruma dönüştürdüklerini belirtti. Nitelikli insan kaynağı ile 2017″den bu yana raporlarının kurum bünyesinde hazırladıklarını söyleyen Kacır, TÜRKPATENT”in Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda, sınai mülkiyet bilincini toplumun tüm kesimlerinde oluşması adına da önemli çalışmalara imza attığını kaydetti. “Yerli patent başvuru sayısı 2024″te 10 bin 186″ya yükseldi” Geçerli tescile sahip sınai mülkiyet portföyünü 22 yılda 93 binden 2 milyonun üzerine çıkarıldığını belirten Kacır, yerli patent başvurularında dünyada 12″nci, marka başvurularında 6″ncı, tasarım başvurularında ise 2″nci sırada olunduğunu kaydetti. Kacır, 22 yıl önce Türkiye”de bir senede gerçekleştirilen patent başvuru sayısının yalnızca 414 olduğunu söyleyerek, “Yani bütün Türkiye”de günde ancak 1 tane yerli patent başvurusu gerçekleştiriliyordu. 2024″te ise yerli patent başvuru sayısında yeni bir rekor kırdık. Yerli patent başvuru sayısı 2024″te 10 bin 186″ya yükseldi” ifadelerini kullandı. “TÜRKPATENT AKADEMİ BÜNYESİNDE EĞİTİMLERİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAYAN KATILIMCILARIMIZIN YETKİNLİKLERİNİ DİJİTAL ROZET İLE TESCİL EDECEĞİZ”Kacır, ülkenin her köşesinde üniversiteler, ticaret ve sanayi odaları ve kalkınma ajansları bünyesinde yer alan 310 Sınai Mülkiyet Birimi”nde 492 Sınai Mülkiyet Danışmanı”nın bu alanda farkındalık oluşturmak için görev yaptığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Dünyanın en fazla ziyaretçi sayısına sahip Uluslararası Buluş Fuarı”nı (ISIF) 2019 yılından bu yana TEKNOFEST bünyesinde düzenliyoruz. Bugün de fikri mülkiyet alanında nitelikli insan kaynağı havuzumuzu genişletme adına yeni ve önemli bir adımı hayata geçiriyoruz. TÜRKPATENT AKADEMİ ile coğrafi engelleri ortadan kaldırarak ülkemizin her köşesinden katılımcılara ulaşacak, zaman ve mekandan bağımsız bir dijital akademiyi devreye alacağız. Patentten markaya, tasarımdan coğrafi işaretlere kadar geniş yelpazedeki bir bilgi külliyatını vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz.” Halihazırda bin 200 dakikadan fazla içeriğe sahip 56 eğitim modülünü bünyesinde barındıran akademiyi, önümüzdeki dönemde dijital kitaplar ve yayınlarla zenginleştirerek daha kapsamlı bir öğrenme deneyimi sunacaklarını vurgulayan Kacır, “Öğrenmenin yalnızca fiziksel sınıflarla sınırlı kalmadığı dijital çağda, TÜRKPATENT AKADEMİ bünyesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan katılımcılarımızın yetkinliklerini dijital rozet ile tescil edeceğiz” ifadesini kullandı. “AB COĞRAFİ İŞARET TESCİL SAYIMIZ BİR YILDA 18″DEN 29″A ULAŞTI”Bakan Kacır, Türk Patent ve Marka Kurumu”nu, ülkedeki fikri sermayenin yalnızca koruyucusu olmanın ötesinde aynı zamanda gelişiminin de öncüsü haline getireceklerini söyledi. Bu doğrultuda, Türkiye”nin kültürel mirasını ve zenginliğini coğrafi işaretle tescilleyerek hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruma altına almaya devam ettiklerini ifade eden Kacır, şunları kaydetti: “Bin 680 Yerli coğrafi işaret tescili ile Çin”den sonra dünyada ikinci sıraya yükseldik. Ticarileşme ve uluslararası markalaşma hususunda önemli bir adım olan Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescil sayımız bir yılda 18″den 29″a ulaştı. Zengin kültürel değerlerimizi, tarihi birikimimizi, bu toprakların bereketini, ürünlerimizin hikayelerini bir araya toplayarak geniş kitlelere taşıyacağımız etkinlikleri 2025″te hep birlikte icra edeceğiz. Türkiye Yüzyılında kurumumuza biçtiğimiz bir diğer kritik rol ise ülkemizin güçlü Ar-Ge ve inovasyon sisteminin çıktısı olan patentlerin ticarileştirilmesi ve ekonomik değere dönüşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bu doğrultuda, yenilikçi sanayiye entegre edilmesi, girişimcilere ve yatırımcılara sunulması için etkin mekanizmalar geliştirmeye devam edeceğiz.” Programın sonunda, TÜRKPATENT Başkanı Muhammed Zeki Durak ile TÜBİTAK Başkanı Orhan Aydın”ın katılımı ile imza töreni düzenlendi.

Source: Www.star.com.tr