“Bilimsel Keşifler – Antarktika’nın Gizemli Dünyası ve Yeni Türler”

Gaziantep gezi notları

Gaziantep’te çoğu şehirde hissedemeyeceğiniz huzuru yaşarsınız. Bu gidişimde de böyle oldu. Antep sadece gastronomi şehri değildir, aynı zamanda kültür sanatın da şehridir. Gaziantep Bebek Kütüphanesi, Gaziantep’te bulunan bir bebek kütüphanesidir. İlk ziyaret ettiğim yerdi. Umarım daha da yaygınlaşır.· Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i makamında ziyaret ettik. Kendisine “içinden yemek geçen filmleri” içeren bir festival de önerdim. Bakalım böyle bir festival yapacaklar mı? · Gaziantep Şehir Tiyatroları’nın iki yeni oyununu izleme fırsatı buldum. “Uçtu Uçtu Hezarfen” adlı oyun hem dekoruyla hem de şarkılarıyla bizi çok eğlendirdi. Her yaşa göre etkileyici unsurların yer aldığı, özellikle çocuklar ve gençler için tasarlanmış nitelikli bir oyun. Fırsatını bulunca mutlaka izleyin. Meltem Kımız Şener’in yazdığı, Ahmet Serhat Artunç’un yönettiği, genel sanat yönetmenliğini ise Nejat Şener’in üstlendiği tek perdelik müzikli çocuk oyunu 50 dakika sürüyor. 6 yaş ve üzeri için uygun. İzlediğim diğer oyunsa “Totem ve Tabu”ydu. Konusu şöyle: Akademisyen bir çift, futbolla pek de ilgili olmamalarına rağmen fanatik bir çifti eve maç izlemeye davet eder. Maç heyecanla oynanadursun, aralarındaki farklılıklar, çatışmalar ve atışmalar taraftarlığın fanatizme tırmanan hali ile beklenmedik sürprizlere yol açar. Bu tip oyunlar, tecrübe kazandıkça daha anlamlı hale geliyor. Daha sonra bir kez daha izlemek isterim. İki devrelik komedi 12 yaş ve üzeri için uygun. Yazan Şahin Ünal, yöneten Kubilay Karslıoğlu ve genel sanat yönetmeni de Nejat Şener.· Zeugma Mozaik Müzesi’nde, antik kentin eşsiz mozaikleri, o dönemde kentte yaşamış olan insanların inançları, kültürü ve günlük yaşantısını geçirdiği ortam birebir mimarisine uygun olarak sunuluyor. Müzedeki eserler Zeugma Antik Kenti’ndeki konumlarına göre yerleştirilmiş. Masum bakışıyla ziyaretçileri hayran bırakan dünyaca ünlü Çingene Kızı’nı görme fırsatını buldum. Yaşadığım mutlu bir andı.· Müzeyyen Erkul Gaziantep Bilim Merkezi, şehre ayrı bir hava katıyor. Bilim merkezi, bünyesinde barındırdığı geçici sergi alanı, kalıcı sergi alanları, teknogaraj, bilim atölyeleri, dene-yap atölyeleri, teknopark, İHA test pisti, gece gözlem rampası, konferans salonları, amfiler, toplantı salonları gibi 12 farklı bölümle ziyaretçilerine farklı şekillerde hizmet sunuyor. · Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi tahılların içerisindeki glutene hassasiyetleri nedeniyle her lezzeti gönüllerince tadamayan çölyak hastaları için glutensiz gıda üretiminin yanı sıra dezavantajlı bireylerin meslek edinmesi ve istihdamına katkı sağlayan Glutensiz Kafe açmış. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan alınan ‘Korumalı iş yeri statü belgesi’ ve İş Kurumu hibe programlarıyla desteklenen proje, yüzde 75’ini zihinsel engellilerin oluşturduğu sosyal işletme modelinin en güzel örneklerinden biri.· Arkeolog Selahattin Köroğlu’nun hazırladığı “Kadim Kent Gaziantep”, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları’nın yayımladığı nitelikli bir kitap. Yapılan arkeolojik kazılarda Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait buluntuların ele geçtiği kadim şehir Gaziantep, farklı uygarlıkların, kültürlerin, dinlerin ve ırkların bir araya gelerek birbirleri içinde sentezlendiği gizemli bir tarihe sahip. Bu eser de tarihe yapılmış bir yolculuğun panoramasını yansıtıyor.· Kahraman Emmioğlu Kültür ve Sanat Merkezi’nin Çocuk Sanat Merkezi, çocuklara kültürel ve sanatsal alanlarda hizmet veriyor.· Musem Akademi, Gaziantep mutfağında profesyonel şef adayları yetiştirmenin yanında girişimci adaylara, uzman eğitmen adaylara, turizmde daha donanımlı bir kariyer yapmak isteyen hali hazırdaki şeflere ve bu birikimi hobi olarak edinmek isteyen herkese uygun eğitimler veriyor.Kim ne okuyor?· Fatma Şahin, Amin Maalouf’un “Uygarlıkların Batışı” adlı eserini okuyor… · Behzat Uygur, Erdem Beliğ Zaman’ın “Keşke Beni de Taşlasa” adlı eserini okuyor… · Kubilay Karslıoğlu, Orlando Figes’in “Nataşa’nın Dansı” adlı eserini okuyor…· Nuraydın Arıkan, Yuval Noah Harari’nin “Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi” adlı eserini okuyor…

Source: Sayım Çınar


30 kilometrelik dev bir buzdağı koptu! Daha önce görülmemiş canlılar keşfedildi…

Antarktika’da 13 Ocak’ta A-84 adı verilen dev bir buzdağı, kıtanın buz tabakasından koparak bilinmeyen bir ekosistemin kapısını araladı.Interestingengineering”de yer alan habere göre, yaklaşık 30 kilometre uzunluğundaki buz kütlesinin ayrılmasıyla, onlarca yıldır karanlıkta kalan deniz tabanı gün ışığına çıktı.Yaşanan bu nadir olay, bilim insanlarına daha önce keşfedilmemiş derin deniz ekosistemlerini inceleme fırsatı sundu. Portekiz’deki Aveiro Üniversitesi’nden Patricia Esquete liderliğinde bir araştırma ekibi, Falkor (too) adlı araştırma gemisiyle bölgeye ulaştı.İlk beklentileri düşük olan bilim insanları, buz altında yaşam bulmayı pek olası görmüyordu. Fakat karşılaştıkları manzara onları şaşırttı…“Böyle bir olay gerçekleştiğinde, ne yapıyorsanız bırakıp hemen harekete geçersiniz,” diyen Esquete, deniz tabanının beklenenden çok daha fazla yaşam barındırdığını belirtti.GİZLİ EKOSİSTEM ORTAYA ÇIKTIBilim insanları, buzun altından dev deniz örümcekleri, ahtapotlar, buz balıkları, mercanlar ve süngerler gibi ilginç canlıların yanı sıra onlarca yeni tür olabileceğini düşünüyor. Çalışma ekibi, uzaktan kumandalı bir denizaltı kullanarak su altından yüksek çözünürlüklü görüntüler ve örnekler topladı.Ekip, sadece bu bölgedeki araştırmalarıyla kalmayıp, Antarktika’daki Bellingshausen Denizi’ni de kapsayan geniş bir alanı inceledi. Keşif gezisi sırasında birçok kabuklu, deniz salyangozu, solucan ve balık türü kayıt altına alındı. Ancak bu canlıların gerçekten bilim dünyası için yeni olup olmadığını anlamak için laboratuvar analizlerinin tamamlanması gerekiyor.KÜRESEL ISINMANIN DERİN DENİZ EKOSİSTEMLERİNE ETKİSİ İNCELENECEKBilim insanları, keşfedilen ekosistemlerin, küresel ısınmanın okyanus derinliklerindeki yaşamı nasıl etkilediğini anlamak açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Daha önce bilinmeyen bu canlı türleri, değişen çevre koşullarına nasıl adapte olduklarına dair önemli ipuçları verebilir.Esquete, araştırmanın şimdi asıl kritik aşamaya geçtiğini vurgulayarak, “Asıl çalışma şimdi başlıyor,” dedi.ANTARKTİKA’NIN KARANLIK SULARINDA YAŞAM NASIL MÜMKÜN?Bilim insanları, kalın buz tabakasının altındaki canlıların nasıl hayatta kalabildiği sorusuna da yanıt arıyor.Normalde deniz tabanındaki canlılar, güneş ışığıyla besin üreten organizmalardan gelen besinlerle hayatta kalır. Ancak Antarktika’nın derinliklerinde bu tür bir süreç işlemiyor.Araştırmacılar, okyanus akıntıları, buzul erimesi veya henüz bilinmeyen farklı bir mekanizmanın bu canlılara gerekli besinleri sağlıyor olabileceğini düşünüyor.Schmidt Okyanus Enstitüsü”nden bilim insanları, Şili kıyılarında yaptıkları keşiflerde 70″ten fazla yeni deniz canlısı türü tespit ettiklerini ve Antarktika’da da benzer bulguların ortaya çıkmasını beklediklerini açıkladı.Keşif çalışmaları önümüzdeki aylarda da devam edecek. Bilim dünyası, Antarktika’nın buzları altında saklı kalmış yaşamın sırlarını çözmeye bir adım daha yaklaştı.

Source: Ekrem Öztürk