Uzman isimden kene uyarısı: Dikkat çeken “göçmen kuş” açıklaması
Türkiye”de son zamanlarda Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) şüphesiyle hastaneye kaldırılan ve hayatını kaybeden vatandaşların sayısı artarken, Prof. Dr. Adem Keskin, konuya ilişkin açıklama yaptı.
Türkiye”nin Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında bir kavşak konumunda olduğuna ve özellikle göçmen kuşlar vasıtasıyla yeni keneler ve kene kaynaklı hastalık ajanlarının ülkemize gelme riski olduğuna dikkat çeken Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, “Her yeni kenenin mutlaka hastalık bulaştıracağı anlamına gelmediğini.” söyleyerek konuya ilişkin bilgi verdi.
TÜRKİYE”DE 56 FARKLI KENE BULUNUYOR
TOGÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, kenelerin doğaları gereği çeşitli hastalık ajanlarının taşıyıcıları olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.
Dünyada binin üzerinde, Türkiye”de ise 56 farklı kene türü bulunduğunu kaydetti.
Bu canlıların 200″den fazla patojenin doğal döngüsünde rol oynadığını söyleyen Prof. Dr. Keskin, kenelerin dış parazit (ektoparazit) olarak pek çok hayvandan kan emebildiğini, bu yolla bir canlıdan başka bir canlıya hastalık ajanlarını taşıyabildiğini belirtti.
GÖÇMEN KUŞLAR KENE TAŞIYABİLİYOR
Türkiye”nin Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında bir kavşak noktası olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Keskin, göçmen kuşların da bu geçiş güzergahını yoğun şekilde kullandığını ve ilkbahar-sonbahar dönemlerinde pek çok kene türünün kuşlar üzerinden ülkeye giriş yaptığını ifade etti.
10 FARKLI KENE TÜRÜ KEŞFEDİLDİ
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının ana bulaştırıcısının “Hyalomma marginatum” türü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Keskin, diğer bazı türlerde de KKKA virüsü tespit edilebildiğini ancak bunların doğrudan bulaşma riski taşımadığını vurguladı.
TOGÜ”nün Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi ile ortak yürüttüğü çalışmalarda, Türkiye”de daha önce varlığı bilinmeyen üç yeni kene türü tespit edildiğini açıklayan Keskin, “2010 yılından sonra ülkemizde 10 farklı yeni kene türünün ülkemizde varlığı ilk kez tespit edildi. Ancak bu türlerin insan sağlığı açısından doğrudan bir riski yok. Ancak farklı türlerle karşılaşmamız da mümkün. Sivrisinek, parazit ya da kene; bunlar ticaret, göç ya da doğal yollarla da ülkemize ulaşabiliyor.” şeklinde konuştu.
Source:
Dünya üzerinde sivrisinek yaşamayan tek ülke! Sebebi sadece soğuk değil…
Yaz aylarını kâbusa çeviren sivrisineklerden uzak bir yaşam ya da tatil pek tabii ki mümkün!Evet, Kuzey Atlantik”in bu eşsiz ada ülkesi olan İzlanda, sivrisineklerin yaşamadığı tek yer olma unvanına sahip.Peki, milyonlarca insanın yaz gecelerini zehir eden bu canlılar neden İzlanda’da yaşayamıyor? Sebebi sadece soğuk hava mı yoksa dahası da var mı?İzlanda”nın Sivrisinek Yaşamamasının Ardındaki Üç Temel Bilimsel Neden1- Soğuk ve Değişken Okyanus İklimi:İzlanda’da sivrisinek yaşayamamasının en temel sebeplerinden biri, bu bölgede meydana gelen ani sıcaklık değişimlerinin, sivrisinek larva ve yumurtalarının hayatta kalması için gerekli olan durgun su kaynaklarını dondurmasıdır.2- Temiz ve Sürekli Akan Su Kaynakları:Sivrisineklerin üremesi için durgun ve kirli sular gereklidir. Ancak İzlanda’da akarsular ve göller hem temiz hem de sürekli hareketli olduğu için sivrisinek üremesi için uygun ortam bulunmamaktadır.3- Gece ile Gündüz Arasındaki Ani Sıcaklık Dalgalanmaları:İzlanda’da yaz aylarında bile gündüz ile gece arasında büyük sıcaklık farkları olması, sivrisineklerin bir gün bile yaşamasına izin vermediği için İzlanda’da sivrisinek yaşayamaz.İlginizi çekebilir;Ölümcül virüs kapıda: Yunanistan”da Batı Nil virüsü alarmı verildi!Sineklerden kurtulmak için en etkili 3 yöntemKoltuk altı deodorantının 6 farklı kullanım alanı
Source: Elif Kocalı