“Biyoloji Günlüğü – Doğa, Keşif ve Bilimsel Gizemler”

‘28 Yıl Sonra’ ve ‘Elio’ animasyonu vizyonda: Mutlak vahşete alışmak

“28 Yıl Sonra’da Covid’den, Brexit’ten, 21. yüzyılın politik soykırımlardan, genetik, ekolojik kırılmalarından etkilendim. İlkokuldan beri sürekli şanlı tarihimizle övündük, kendimizi güçlü sanarak her yabancıyla savaştık. Britanya İmparatorluğu’nun sömürgeci bayrağı altında yetiştik, büyüdük” diyen İngiliz sinemacı Danny Boyle bu çarpık zihnin kimseye faydalı olmadığının altını çiziyor. Yönetmenin 2002’de gösterime giren “28 Gün Sonra” filmi Covid virüsünün provası gibiydi. Biyolojik silah laboratuvarından öfke virüsünün dünyaya yayılmasının üstünden 28 yıl geçmiştir. Britanya adası karantina altına alındıktan sonra enfekte olmayan bir grup adanın bir ucunda anne-babaçocuktan oluşan ataerkil, ilkel, yüksek güvenlikli bir toplum düzeni kurdu. Erkek ergenler yetişkinliğe geçerken babalarıyla birlikte ana karaya çıkıp eğitim aldılar, avlandılar, düşmana karşı hazırlandılar. Enfekte olanlar yavaş sürünenler, hızlı enfekteler, zeki Alfalar olarak ayrıştılar. Uzun süredir hasta olan annesini iyileştirmek isteyen, ana karada doktor olduğunu öğrenen genç Spike eğitimin ardından tutucu babası, kolonisine isyan edip annesiyle birlikte ana karaya gider. ÖLÜMÜ HATIRLA Burada yaşadığı deneyimlerden sonra Spike korkusundan arınır, merakını giderir, ürkütücü, korkunç nitelenen ana karayı keşfeder, annesinin huzurlu bir şekilde ölmesini sağlar. Boyle ile senarist-yönetmen Alex Garland’ın (Ex Machina, Sivil Savaş) birlikte yazdıkları dramatik üçlemenin ilk bölümü insanı, aileyi, ikincisi mutlak kötülüğü, son bölümde kefareti anlatıyor. Filmin ana kahramanları 12 yaşındaki Spike’la, memento mori (ölümü hatırla) sözüyle anneye vedayı kolaylaştıran doktor Kelson’dır. Açılış sekansı enfekteler tarafından ele geçirilen köy, kiliseye, dine ihanet sahnesiyle başlar. Doğanın soluk kesici güzelliğiyle vahşetin sevgi, yaşam ve ölümle iç içe geçmesi etkileyicidir, yapımses tasarımları, kurgu, müzik (Young Fathers), çok başarılıdır. Sürekli tekrarlanan elit askerleri güdümleyen propaganda filmlerinde Rudyard Kipling’in Boots (Botlar) şiirinden mısralar yer alır. Cep telefonlarıyla çekilen hareketli planlar, Anthony Dod Mantle’ın görüntüleri mükemmeldir. İnsan her şeye mutlak dehşete, vahşete bile alışır, uyum sağlar mesajını ileten post apokaliptik politik gerilim “28 Yıl Sonra”da Jodie Comer, Aaron Taylor-Johnson, Ralph Fiennes, Alfie Williams, Jack O’Connell oynuyor. EVRENDE YALNIZ DEĞİLİZ Ezelden beri insanlık başka gezegenleri, yıldızları izledi, evrende bizden başka canlılar var mı sorularını sordu. Bu kez evren ebeveynlerini yitirmiş, kendini yalnız hisseden, dünyadaki yerini henüz bulamamış, düş kuran Elio’ya yanıt verir. Müzede Nasa’nın uzaya gönderdiği insansız araç Voyager’ı gördükten sonra uzaya gitme planları tasarlayan Elio’nun hayali gerçekleşir. Uzay üssünde çalışan binbaşı teyzesine gelen çağrı mesajını Elio gizlice yanıtlayınca uzaylılar tarafından kaçırılır. Ortakevren’e giden Elio burada uyum içinde yaşayan , dayanışan barışçı, hoşgörülü liderlerle tanışır. Babası gibi savaş lordu olmak istemeyen sempatik Grogon’la arkadaş olan Elio çok mutludur. Sonunda kendini yalnız hissetmez. Küçük çocuk eşsiz uzaylı yaratıklarla Ortakevren’de mi yaşayacaktır yoksa ait olduğu dünyaya evine mi dönecektir ? Madeline Sharafian, Domee Shi, Adrian Molina’nın yönettiği fantastik animasyon Elio, Contact (Mesaj /Robert Zemeckis), E.T. ve Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Steven Spielberg) gibi klasik bilimkurgulara saygıda bulunuyor.

Source: Aslı Selçuk


Sürü halinde kameraya takıldılar: İzmir”de yaşadıkları bilimsel olarak kanıtlandı

Bornova Belediyesi ile Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü iş birliğiyle “Bornova”nın Biyoçeşitlilik Envanteri” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında Bornova”nın kırsal ve ormanlık alanlarına yerleştirilen fotokapanlar sayesinde, bölgede bir kurt sürüsünün yaşadığı bilimsel olarak belgelendi. Kurtların, yalnızca yaban hayatının gizemli bir parçası değil, aynı zamanda doğanın kendi dengesini kurma biçimi olması nedeniyle bu durumun yalnızca doğaseverler için değil, Bornova”da tarım yapan üreticilerden kent sakinlerine kadar herkesi yakından ilgilendirdiği belirtildi. Kurt sürüsünün varlığının tarım alanlarına büyük zararlar veren, artık kent merkezine kadar inmeye, gece saatlerinde araçlara çarparak trafik kazalarına yol açmaya ve insanlarla birebir temas kurarak güvenlik tehdidi oluşturmaya başlayan yaban domuzlarının popülasyonun kontrolü açısında da önemli olduğu kaydedildi. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, Yıllar önce doğadan kopardığımız denge, şimdi yavaş yavaş yeniden kuruluyor. Bornova”nın dağlarında kurtların yeniden görülmesi, aslında bir türün değil, tüm doğanın yeniden uyanışının işaretidir. Bu gelişme hem üreticilerimiz hem de kent yaşamı için doğayla uyumlu bir çözüm modelinin mümkün olduğunu gösteriyor. Doğayı korumanın en etkili yolu, onun dengesini yeniden kurmasına izin vermektir. Kurtların geri dönüşü büyük bir doğa müjdesidir. Onları korumak yalnızca doğayı değil, üretimi, güvenliği ve geleceğimizi korumaktır. Biyoçeşitlilik, yaşamın sigortasıdır dedi.

Source: Gazetevatan.com


YKS”de 2 soru öğrencileri terletti! İşte en dikkat çekici sorular

YKS’nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri (AYT), dün gerçekleşti. Adaylara Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 testinde 40 soru, Sosyal Bilimler-2 testinde 40 soru, Matematik testinde 40 soru, Fen Bilimleri testinde 40 soru yöneltildi ve 180 dakika süre verildi. 1 milyon 721 bin 60 adayın katıldığı AYT, 5 bin 78 bina ve 93 bin 793 salonda gerçekleşti. Üçüncü ve son oturum olan Yabancı Dil Testi (YDT) ise saat 15.45’te başladı ve adaylara 120 dakika süre verildi. Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça olmak üzere 5 dilde yapılan imtihanda 80 soru yer aldı. YDT’ye İngilizceden 206 bin 784, Arapçadan 4 bin 331, Almancadan 2 bin 570, Fransızcadan 1028, Rusçadan 735 kişi girdi.2 SORU DİKKAT ÇEKTİBiyolojide sorulan başka hayvanları taklit etme olarak bilinen ‘Mimikri’ sorusu ve Felsefe’de Sokrates’in yer aldığı ‘At Sineği’ sorusu adayları epey terletti.UZMANLAR TEK TEK DEĞERLENDİRDİSınavları Bilfen Liseleri Bölüm Başkanları değerlendirdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Birsen Çiçek, “2025 AYT sınavı Türk dili ve edebiyatı sorularında yorumlama ve bilgi birlikte ölçüldü. 24 sorunun 6’sı anlam olup, yorumlama gücünü ölçen sorulardan oluşurken 18 soru edebiyat bilgisine dayalıydı” yorumunda bulundu. Sosyal Bilimler Bölüm Başkanı Turgut Özel, tarih sorularının orta zorluk düzeyinde olduğunu, soruların çözümünde doğrudan tarih bilgisinin yanında yorum yapabilme gücünün de etkili olduğunu ifade etti.Matematik Bölüm Başkanı Mahmut Şişmanoğlu da geometri sorularının çok uzun ve işlem gerektiren yapıda olmasa da doğru çözüm stratejisi geliştirmeyi zorunlu kılan nitelikte olduğunu belirterek “Her ne kadar çok sayıda ‘çok zor’ soru olmasa da neredeyse tüm soruların işlem yönü güçlüydü. Bu da öğrencilerin hata yapma riskini artırabilir” diye konuştu. YKS”nin 2. oturumunda manzara yine aynı! Kimi geç kaldı, kimi de kimliğini unuttuYKS”nin kazananı emanetçiler oldu! Kişi başı 50 TL

Source: Şule Altınel


Antalya”nın gizemli mağarası görüntülendi

Antalya nın İbradı ilçesinde sarı renkli beşik şeklindeki kemerleri dolayısıyla Altınbeşik ismi verilen 3 katlı mağara, botla gezilen turkuaz renkli yer altı gölü, sarkıt, dikit ve travertenleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.Sadece 200 metrelik bölümü turizme açılması dolayısıyla gizemli mağara olarak da bilinen mağarada hava sıcaklığı genel olarak 15 ila 17 derece arasında ölçülüyor.Altınbeşik Mağarası, özellikle yaz aylarında kente gelen yerli ve yabancı turistlerin en önemli rotaları arasında yer alıyor. Mağarayı, ayda yaklaşık 10 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.SU ALTINDAKİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK GÖRÜNTÜLENDİ Yıl boyu ziyarete açık olan mağarayı ziyaret edenler, botlara binerek rehber eşliğinde yer altı gölünü gezme fırsatı yakalıyor.Su derinliği bazı bölgelerinde 40 metreye ulaşan mağarada AA foto muhabiri Mahmut Serdar Alakuş ile Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve ekibi dalış gerçekleştirdi.Dalışta, mağaradaki gölde yaşayan yengeç, kaplumbağa, kurbağa gibi canlılar görüntülendi. ULAŞILAMAYAN DAHA BİRÇOK KATMANI BULUNUYOR Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, mağaranın Avrupa nın en büyük yer altı gölleri arasında yer aldığını söyledi. Mağaranın su üstünde olduğu gibi su altında da görsel şölen sunduğunu ifade eden Gökoğlu, Dalışımızda biyolojik çeşitliği inceledik. Su derinliği zaman zaman 15 metreye kadar çıktı. Ön tarafı kumlu olan yer altı gölünde gammarus (genellikle balık yemi olarak kullanılan eklem bacaklı su canlısı), nehir yengeci, kurbağa, kaplumbağaları görüntüledik. Çok ilginç bir mağara. Ulaşılamayan daha birçok katmanı bulunuyor. Bu nedenle gizemli bir mağara dedi. Gökoğlu, mağaraya gelen turistlerin ayrıca Toros Dağları eteklerine kurulu düğmeli evleri yle ünlü Ormana Mahallesi ni gezebildiğini ve mağara çevresindeki kanyonlarda yürüyüş yapabildiğini dile getirdi.

Source: Habertürk