‘Buraya gelene dek o kadar kırılmalar yaşadık ki’
Sosyal medyada renkli çoraplarla yapılan paylaşımların “Hastalık değil, genetik bir farklılık” mesajlarının ve 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nün üzerinden bir ay bile geçmemişti ki Mert Affan özel eğitim öğretmeniyle gittiği alışveriş merkezindeki oyun alanına alınmadı. Gelişimsel farklılıklara sahip bireylerin eğitim, istihdam, sosyal hayat konusunda karşılaştığı engelleri aşmak için aileler adeta çırpınıyor, dernekler birçok çalışma yürütüyor, farkındalık çağrıları yapıyor. Ama yaşananbu olay toplumsal farkındalığın hâlâ gereken düzeyde olmadığını gösteriyor. Mert Affan’ın 2 yıldır gölge öğretmenliğini yapan Sevcan Odabaşı Karakurt (26), anne Hatice Suleha Y. ve Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen’le yaşananları konuştuk.‘Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor’Sevcan Odabaşı Karakurt Mert Affan’ın gölge öğretmeni◊ Olayı sizden dinleyebilir miyiz?Affan’ın hem sınıf içinde arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşmesinde hem de derste anlatılanları ona ifade etmekte yardımcı oluyorum. Okul dışında gelişimine katkı sağlayacak bisiklet sürmek, kayak yapmak gibi aktivitelerde ona eşlik ediyorum. O gün öğrencimi sosyalleşmesi için oyun alanına götürdüm. Jeton alacağımız kişi down sendromu olduğunu fark ettiğinde “Özel gereksinimleri olan çocuklar giremiyor” dedi. Ben de böyle bir şeyin olamayacağını, yetkili kişiyle görüşmek istediğimi söyledim. Beni yetkili kişilere yönlendirdi. O da aynı şeyi söyledi. “Bunu kabul etmiyorum” dedim ve o esnada polisi aradım. Polisler çok ilgilendi. Sonra öğrencimi sakinleştirdim ve oyuncakçıya götürdüm. Ardından evine getirmek üzere arabaya bindirdim. Aileyle durumu paylaştım.◊ Video çekmeye nasıl karar verdiniz? Video çekmem planlı değildi. Hanımefendi bana giremeyeceğini söyleyince telefonumu hazırladım çünkü bu insanlar bunu yapıyor ama biz ispat edemediğimiz için yapmaya devam ediyorlar. Daha önce de dava açanlar oldu ama delil yetersiz denilerek araştırmaya gerek duyulmadı. Bilinçaltımda bir şey bana video çekmem gerektiğini hissettirdi. Amacım şikâyetçi olurken delil olarak kullanmaktı.◊ Daha önce benzer durumlarla karşılaştınız mı?Otizmli bir öğrencimle taksiden indirildiğimiz de olmuştu.◊ Özel gereksinimli çocukların sosyal hayatın içinde olmalarının önemi konusunda neler söylemek istersiniz? Aileler sosyal baskıdan ya da insanların onlara bakışından rahatsız oldukları için çocuklarıyla pek dışarıya çıkmayı tercih etmiyor. Pek çok farkındalık çalışması yapılıyor ama okulunda bir tane özel gereksinimli çocuk olmayan kurumlar bile o günleri kutluyor. Post paylaşmaktan öteye geçilmesi gerekiyor. Tabii çok güzel işletmeler de var. Ama daha bilinçli ve gerekirse devletin teşvik edeceği bir hareketle insanları bilinçlendirmek gerekiyor.‘İyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz’Fulya Ekmen-Türkiye Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı◊ Video bize ulaştıktan sonra hemen ailelerimizle birlikte olayın yaşandığı AVM önünde bir basın açıklaması yaptık. Amacımız, bu olayın münferit bir vakaymış gibi düşünülmemesi, ayrımcılık konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak ve hak temelli mücadelemizi daha da görünür kılmaktı. Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatırken Etimesgut Belediyesi de işyeriyle ilgili gerekli tedbirleri aldı.◊ Çıkan haberlerin ardından benzer ayrımcılık şikâyetleri arttı. 300 civarında aile bize ulaşıp yaşadıklarını dile getirdi. Tabii bu olaydan dolayı olumsuzlukları konuşuyoruz ama olumlu gelişmeler de var. Bundan 30-40 yıl önce aileler uzman bulamıyordu, ayrımcılık çok daha had safhadaydı. Yapılan farkındalık çalışmalarıyla güzel gelişmeler de oluyor. Artık iyi örnekleri konuşarak iyi örneklerin çoğalmasını istiyoruz.‘Bu bir imtihan değil, imkân’Hatice Suleha Y.-Mert Affan’ın annesi◊ Sizi ve oğlunuzu biraz tanıyabilir miyiz?Mert Affan ikinci çocuğum. Liseye giden bir de kızım var. Mert Affan bana 40 yaş hediyesi olarak geldi. Doğumuyla hayatım tamamen değişti. Bu sendroma eşlik eden sağlık sorunları oluyor. Bir de çarpık ayak problemi vardı. “Allah size bir sorun veriyorsa çözümünü de vermiştir ve bize de bunun yollarını aramak düşer” diyerek arayışlara girdim. “Evladıma nasıl bir katkı sağlayabilirim” diye çok araştırdım. Sıfır noktası enerjisi, manyetik hipnoz gibi eğitimler aldım.◊ Karşılaştığınız ayrımcılık örneklerinden biraz bahseder misiniz?Olayı ben orada yaşasaydım büyük bir ihtimalle tabii ki ifade ederdim bir şekilde ama hakkımı aramazdım. Çünkü buraya gelene kadar o kadar çok kırılma yaşadık ki… Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum, biz birçok açıdan iyi konumdayız. Eşim beni terk etmedi, terk eden aileler var, Mert Affan çok seviliyor, ailelerimiz çok destek oluyor. Karşımıza çok iyi eğitimciler çıktı. Ayrımcılığa gelirsek… Yeni doğduğunda Affan’ın ayakları alçıya alındı. Alçısını değiştirmeye gittiğimizde eşim doktora “Ayağı normal bir ayak olacak mı” diye bir soru yöneltti. İnsan psikolojisinden anlayacağını düşündüğüm doktor bize “Sizin çocuğunuz normal çocuk mu ayağı normal olsun” dedi. En başta öğrenme sürecim de çok kötüydü. Oğlum 7 aylık doğdu ve yoğun bakıma alındı. Doğduğunda durumunu bilmiyordum. Doktorlar şüpheleniyor ve bana haber verilmeden kan alınıyor. Biz öğle arasında bir saat gidip görebiliyorduk. Öyle bir ortamda bütün anneler çocuklarıyla ilgilenirken doktor beni çağırdı; “Bir şey diyeceğim, otur şöyle” dedi ve benimle durumu çok uygunsuz bir üslupla, herkesin içerisinde paylaştı. O an odasına çağırabilirdi, psikolojik destek sağlanabilirdi.◊ Olaya geri dönersek AVM yönetiminden size nasıl bir dönüş oldu? Olmadı.◊ Hukuksal süreç başlatacak mısınız? Karakola gittik, ifademizi verdik. Zaten başka şikâyetler de varmış bu konuyla alakalı. Karakoldan hepsinin toplandığını, birleştirildiğini, savcılığa gideceğini söylediler, yani artık kamu davası.◊ Ailelere neler söylemek istersiniz?“Kendilerini iyileştirecek bir şeyler bulsunlar” diyebilirim. İlk bir yıllık yoğun halden çıkmaya başladıktan sonra ben kalbimi yokluyordum. Teslim oldum mu, kabule geçtim mi? Bunu da nasıl test ediyordum, örneğin parka gidiyordum, evladıma ve yaşıtı çocuklara bakıyordum. Mert Affan’daki gelişimsel geriliği görüyordum, üzülüyordum. Bunu aşmam gerekiyordu. Sonra aşama aşama bu noktaya geldim. “Allah imtihanını kolay kılsın” diyenler oluyor. Şu anda imtihan kelimesi bana çok batıyor gerçekten. Çünkü imtihan değil, imkân. Affan’ın hayatıma getirdiği güzellikleri gördükçe, iyi ki böyle bir evladım olmuş diyorum. Eşim sakin mizaçlıdır, ben de öyle. Mert Affan bizim evimize neşe getirdi. Beni değiştirip dönüştüren, geliştiren bir çocuk.Mert Affan’ı arkadaşları çok seviyor“Mert Affan 3 yaşındayken Kaan diye bir arkadaşımız vardı. Mert Affan’a resmen ağabeylik yapıyordu. Affan’ı çok seviyordu, hatta bir keresinde evde şöyle bir ifade kullanmış: ‘Annesi bir çocuk doğurmuş sevsinler diye.’ 6 yaşında bir çocuğun böyle bir cümle kurmasından çok etkilenmiştim.” Hatice Suleha Y.“Bulut ve Mert Affan’ın çok özel bir dostluğu var. Geçen yıl aynı sınıftalardı ve sınıfa yeni çocuklar geldiğinde Mert Affan hemen Bulut’un yanına kaçıyordu ‘Bulut halleder, Bulut beni korur’ diye düşünerek. Ben 26 yaşındayım ve benim öyle bir dostum yok. Aralarında koşulsuz, saf ve karşılıklı çok güzel bir sevgi var.” Sevcan Odabaşı Karakurt
Source: Hurriyet.com.tr