Camilo, ‘Hükümetin köktendinci baskıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi üzücü’ dedi: Şiddet küresel bir salgın

Camilo, ‘Hükümetin köktendinci baskıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi üzücü’ dedi: Şiddet küresel bir salgın

Kadına şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği Türkiye’nin ve dünyanın önemli sorunlarından. CHP’nin ev sahipliğinde yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısının gündeminde de bu sorunlar vardı. Etkinlikte 2021 yılında bir gecede çıkılan İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapıldı. Kadın Sosyalist Enternasyonal’in başkanı Janet Camilo konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. Türkiye’nin ilk imzacısı ve ilk çıkan ülke olduğu İstanbul Sözleşmesi hakkında konuşan Camilo, “Hükümetin köktendinci ya da otoriter baskılar altında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olması üzüntü verici. Ancak şaşırmadık çünkü biliyoruz ki kadına yönelik şiddet sadece toplumsal bir sorun değil, siyasi ve kültürel bir kontrol aracı” dedi. Sözleşmenin önemine vurgu yapan Camilo, “Kadına yönelik şiddet, toplumlarımızın eşitlik ve güvenliği sağlama konusundaki yetersizliğinin en kaba ifadesidir. Bu zorluğun karşısında, İstanbul Sözleşmesi cesur ve kesinlikle gerekli bir araç olarak tanınmakta. Bu sözleşme, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek, cezalandırmak ve ortadan kaldırmak için açık standartlar belirler. Aynı zamanda, planlara ve programlara bütçe ayrılmasını taahhüt eden bir yol haritası ortaya koyar” diye konuştu. NÜFUSUN YARISI Türkiye’de olduğu gibi dünyada da kadınlara şiddetin arttığına vurgu yapan Camilo, “Şu anda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet en sık karşılaşılan durumlardan biri. Bu, nüfusun yarısını etkileyen küresel bir salgın. Silahlı çatışmalar, otoriterlik, popülizm ve şiddeti güç aracı olarak kullanan maço erkeklik anlayışı, bugün kadınları ve kız çocuklarını daha da savunmasız bırakıyor. Dünya liderlerinin, kadınların toplumsal cinsiyet temelli şiddet adı verilen bitmek bilmeyen bir savaşta her gün öldürüldüğünün farkında olması gerekmekte” dedi ve daha fazla farkındalık gerektiğine vurgu yaptı. “Türkiye’deki kadınlar, siyasi katılım konusunda ilerleme kaydediyor” diyen Camilo, “Ancak tıpkı dünya genelinde olduğu gibi hâlâ büyük zorluklarla karşı karşıyalar. Şiddetten uzak bir yaşam için çalışmak, bugün Türkiye’de bir öncelik haline gelmiş” ifadelerini kullandı. “DEMOKRASİ OLMAZ” Kadın Sosyalist Enternasyonal’e değinen Camilo, “Uluslararası Sosyalist Kadınlar, sosyalist, sosyal demokrat ve emekçi partilere mensup kadınların oluşturduğu bir organizasyon. Daha iyi bir dünya hayalini, feminist ve sosyalist bir bakış açısıyla dayanışmayı savunuyoruz” dedi. “DEĞİŞİMİN KAHRAMANLARI, KADINLAR!” “Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin direnişimizi romantize etmeyen farklı bir anlatı gerektirdiğini düşünüyorum” diyen Kadın Sosyalist Enternasyonal’in başkanı Janet Camilo şunları aktardı: “Kadınların sadece mağdur olmadığını kabul eden bir anlatıya ihtiyacımız var: Bizler değişimin kahramanları, barışın kurucuları, geleceğin yaratıcılarıyız. Eşitlik olmadan barış olmaz. Kadınlar olmadan adalet olmaz. Kapsayıcılık olmadan demokrasi olmaz.” “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ CAN SİMİDİ” Kadın Sosyalist Enternasyonel’in toplantısına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, “Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmuştu. Bu nedenle sözleşmeye eşsiz güzellikleri olan şehrimiz İstanbul’un adı verilmişti. Bu hepimiz için hem ulusal hem uluslararası ölçekte büyük bir gurur kaynağıydı. Bugün ise üzücü bir tablo ile karşı karşıyayız. Kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor. Ancak ne yazık ki Türkiye, 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak çekildi. Kadınlar sokaklara aktı. Eylemler düzenledik: ‘İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir’ diye haykırdık. Biz bu kararı tanımıyoruz, tanımayacağız. Çünkü İstanbul Sözleşmesi yalnızca yazılı bir sözleşme metini değildir. Devlete sorumluluk yükleyen bir irade beyanıdır” dedi. “ÖNCELİKLE YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI” Hukukçu Nazan Moroğlu şunları söyledi: “Sürekli değişen, gelişen bir dünyada kadının insan haklarını ve sosyal adaleti garanti altına almak için hükümetlerin ve yerel yönetimlerin uyguladığı eşitlik politikaları büyük rol taşır. Öncelikle yasal düzenlemeler yapılmalı. Hükümetler, kadın haklarını koruyan ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen yasalar çıkarmalı. Konuyla ilgili uluslararası sözleşmeleri onaylamalı. Ekonomik destek verilmeli. Kadın girişimcileri destekleyen ve ekonomik fırsatlar sunan programlar oluşturulmalı. Kadınların katılım ve temsili güçlendirilmeli. Kadınların karar alma süreçlerine aktif olarak katılmaları sağlanmalı.

Source: Rengin Temoçin