Cerrahi tarikatının önemli isimlerinden Sadettin Kılıç, birinci derece sit alanına gömüldü: ‘Defin işlemi hukuksuz’
Balıkesir Burhaniye’deki Kocacami’de yıllarca imamlık yapan ve Cerrahi tarikatının önemli isimlerinden 88 yaşındaki Sadettin Kılıç’ın yaşamını yitirmesinin ardından birinci derece sit alanında bulunan Muhyiddini Rumi Hazretleri Türbesi’nin bahçesine defin edilmek istenmesi kentte kriz yarattı. Burhaniye Belediyesi’nin izin vermemesi sonrası cenaze dört gün beklerken Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu’nun talimatı doğrultusunda bölgeye polis sevk edildi. Dozerlerin mezar açma işlemi için türbeye sokulmak istenmesi üzerine zabıta ve tarikat üyeleri arasında arbede yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurtdışında olması nedeniyle vekalet eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın imzasıyla alınan kararla defin izni verildi. Türbenin bahçesine kepçeyle kazılarak hazırlanan mezara Kılıç defnedildi. “KURUM İZNİ GEREKLİ” Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler ise kararnamenin Resmi Gazete’de yayımlanmadığı sürece geçerli olmayacağının altını çizdi. Deveciler, “Burasının mülkiyeti ayrıca belediyeye ait. Buraya defin işlemi yapılmak için birçok kurumun izni gerekiyor. Belediye başkanı olarak ben de yetkili değilim, belediye meclisinin karar alması gerekiyor. Bir diğer kurum ise Vakıflar Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili izin alınması gereken kurum ise Kültür ve Turizm Bakanlığı. Diğer taraftan kültür varlıkları koruma kurulundan da izin alınması lazım. Burası birinci derece tescilli alan. Buraya kepçeyle, hiltiyle gelmişler altında ne olduğu belli değil. Bu izinler alınmadan yapılan defin işlemi hukuka uygun değildir” dedi. YASAL SÜREÇ BAŞLAYACAK CHP il başkanlığından yapılan açıklamada ise “Burhaniye’de, mezarlık vasfı olmayan ve belediyeye ait bir alana, tarikat bağlantılı bir kişinin usule aykırı şekilde defnedilmesi asla kabul edilemez. Bu hukuk dışı uygulamanın sorumluları hakkında gerekli yasal süreç derhal başlatılacaktır. Türkiye; şeyhler, dervişler, müritler ülkesi değil, laikliğin teminat altına alındığı bir hukuk devletidir. Kimse kendi inancını, anlayışını kamusal alanın üzerine çıkaramaz. Bu tür uygulamaların karşısında durmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Source: Yusuf Körükmez