“Çevre Bilimleri Gündemi – Akbelen’den Deprem İzlemeye”

Akbelen’i katletti zeytinlere dadandı

Muğla Milas’ta Limak ve IC Holding iştiraki YK Enerji, işlettiği Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri için kömür bulamadı. Zeytinlikleri talan girişiminde Akbelen direnişiyle karşılaşan YK Enerj, hedefine ulaşmak için yeni yol arayışına girdi. Akbelen köylüleri, şirketin Zeytincilik Yasası’nı değiştirmek ve bölge için “acele kamulaştırma” kararı çıkarmak istediğini söyledi.

Kamulaştırma çalışması

Akbelen Ormanı’nda 190 parsellik tarım arazisi, geçen yıl maden sahası yapılmak üzere acele kamulaştırıldı. Kamulaştırmadan, 31 Mart yerel seçimlerine iki hafta kala Cumhurbaşkanı kararıyla vazgeçildi. İkizköy Muhtarı Nejla Işık, şirketin şimdi yeni bir kamulaştırma için çalışma yürüttüğünü ifade etti.

40 bin zeytin ağacı

Işık, “Şu an Akbelen Ormanı’nın tam ortasında kalan çok büyük bir alandan bahsediliyor. Buradaki zeytinlikleri taşıyacaklarmış. Burada 40 bin zeytin ağacı var. Bu, ağaçların ölümü demek. Çevresinde özel mülkiyet olan araziler bulunuyor. Bunun için kamulaştırma istiyorlar. Bunlar bir yerden zeytinliklere dokunmaya çalışıyorlar… ‘Köylüyü mağdur etmeyeceğiz’ diyorlar. Ama bir yerden girerlerse Akbelen’e, devamı gelir. Bunu yaparlarsa önünde kimse duramaz” dedi.

Vekillere ziyaret

“Şirketin Zeytincilik Yasası’nı değiştirmek için de siyasi partileri, Meclis’te milletvekillerini ziyaret ettiğini duyuyoruz” diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önlerindeki en büyük engel olarak gördükleri zeytinlikleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.’

Ankara’ya gideriz

“Kömür çıkaramadıklarını, mağduriyet yaşadıklarını, böyle devam ederse santrali kapatmaya kadar gideceğini, işçilerin ekmeğinden olacağını söylüyorlar. Çok iki yüzlüler. Bir yandan dışarıdan kömür getirecekler; diğer yandan da Akbelen’i yok edecekler. Zeytin yasasını değiştirmeye çalışırlarsa Ankara’ya gideriz. Ölürüz, toprağın altında gömülürüz ama toprağımıza, zeytinliklerimize dokundurtmayız.”

İktidar tam 9 kez değiştirmek istedi

26 Ocak 1939’da TBMM’de kabul edilen Zeytincilik Yasası ile “Zeytinlik alanlarda ve bu alana 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç tesis ve faaliyet yapılamaz” hükmü getirilmişti. AKP iktidara geldikten sonra bu konudaki ilk değişikliği 2003’te yapmak istedi. Sonra 17 Ocak 2006’da, 15 Temmuz 2008’de, 3 Temmuz 2009’da, 21 Nisan 2010’da, 20 Şubat 2013’te, 16 Haziran 2014’te, 17 Mayıs 2017’de ve 1 Mart 2022’de olmak üzere 9 kez zeytin sahaları ile ilgili girişimde bulundu. Ya yargıdan döndü ya da geri çekilmek zorunda kalındı.

‘Tüm Türkiye için tehdit’

Akbelen, İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’ın bölge için önemli bir su havzası olduğunu belirten Nejla Işık, “Zeytincilik Yasasını değiştirirlerse sadece YK Enerji ve Akbelen değil Türkiye’nin her yerindeki zeytinlikleri talan edecekler. Kamu yararı yok burada. Herkesin zarara uğrayacağı şeyler yaşatılıyor, yaşatılmak isteniyor” dedi.

Source: Haber Merkezi


Hürriyet AFAD’ın Deprem İzleme Merkezi’ne girdi: 7 istasyon 7/24 Marmara’yı gözlüyor

AFAD’ın Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’ne Hürriyet girdi ve Marmara Bölgesi’ndeki gözlem noktalarının fotoğraflarına ulaştı. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar da Marmara Bölgesi’ndeki fay hareketliliği ve yapılan çalışmaları anlattı: 300 METRE DERİNLİKTE“AFAD tarafından Marmara’da derin kuyu sismometre ağı kurulumunu amaçlayan GONAF Projesi yürütülüyor. Uzun süre önce başlayan bu proje kapsamında Marmara’nın doğusunda şu ana kadar 7 derin kuyu deprem gözlem istasyonu kuruldu. Güneydeki Armutlu Yarımadası’nda ve İstanbul civarında Tuzla, Büyükada ve Sivriada’da kurulu istasyonlarımız var. Bunlar üst düzey, ileri teknoloji istasyonlar.FAY MİLİM OYNASA BİLE…Bu istasyonlar yaklaşık 300 metre derinliğinde, birbirinden farklı derinliklerde, farklı sensörlerin yer aldığı, çok küçük 0.1 büyüklüğüne kadar mikro depremleri kaydedebilen özeliklere sahipler. Geçen sene projenin ikinci aşamasını başlattık. Marmara’nın batı bölümünde de benzer istasyonlar kurmaya başladık. Bunun ilkini Erdek Kapıdağ Yarımadası’nda kurduk. Kuzeyde Marmara Ereğlisi, Edirne ve Kırklareli’nde yeni derin kuyu deprem gözlem istasyonlarının kurulumunu bu yıl içinde tamamlayacağız. Bizim hissetmeyeceğimiz, normal sismik cihazlarla kayıt edemeyeceğimiz küçüklükteki depremleri de kayıt edebiliyoruz. Böylece Marmara’daki fay hareketliliğini de daha ayrıntılı izlemiş oluyoruz. GÖZLEMEK NEYE YARIYORİstasyonlardan gelen tüm veriler dakika dakika analiz ediliyor. Böylece fay hareketliliği olup olmadığı, olağandışı bir hareketliliğin bulunup bulunmadığı belirleniyor. Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içindeki Adalar segmenti boyunca fiziki süreç inceleniyor. Fayın Marmara Denizi içerisindeki durum yakından takip edilirken, fay ve yeraltı hareketliliği ölçülüyor. En küçük hareketlilik bile kayda alınırken, kaydedilen veriler beklenen Marmara depremi öncesi ve sırasında meydana gelecek fiziksel süreç ile ilgili de ön çalışma imkânı sağlıyor. Olası fay kırığı oluşması durumunda kırık boyunca çeşitli noktalarda kuyu sismik kayıtları kullanılarak büyük bir deprem dalgası yayılım özellikleri de gözlemleniyor. Böylece olası Marmara depremiyle ilgili süreci yakından izleme imkânı bulunuyor.”TÜRKİYE’DE 1187 GÖZLEM İSTASYONUBir deprem meydana geldiğinde Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’mizde görev yapan arkadaşlarımız o depremi yaklaşık 6-7 dakikalık süre içerisinde manuel olarak çözüyor. Ardından da resmi olarak açıklamamızı yapıyoruz. Burada 7/24 esasına göre bir nöbet sistemi var. Türkiye genelinde şu anda toplam 1187 deprem gözlem istasyonumuz var. 2025 yılı sonu itibarıyla bu sayıyı 1200’ün üzerine çıkartacağız.ŞUŞA VE KKTC’YE DEPREM MERKEZİDost ve kardeş ülkelere de bizim burada kullandığımız yerli ve milli yazılımlarımızla çok küçük depremleri ölçebilen derin kuyu deprem gözlem istasyonlarını kuruyoruz. İlkini Azerbaycan Şuşa’da kurduk. Yerli-milli imkânlarla geliştirilen deprem analiz yazılımlarımızı Azerbaycan’a transfer ettik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de Cumhurbaşkanı Yardımcılığımız Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü’nce, Türkiye’nin sağladığı finansal desteklerle Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi kuruyoruz. Çok yakın bir zamanda merkeze yerli ve milli yazılımlarımızı transfer edeceğiz. ADALAR HATTINA AKUSTİK DİNLEMEBölgede mikrosismik aktivitenin takibi son derece önemli. Yine GONAF Projesi kapsamında Türk Telekom ile bir anlaşma yaptık. Kullandıkları ve denizaltından güneye, Adalar’a ve kuzeye giden fiber optik kabloların uçlarından bize tahsis ettiler. Bu fiber optik kabloları kullanarak bölgede ‘Dağıtılmış Akustik Algılama’ (DAS) teknolojisi ile sismik ölçümler alınacak. Yeni teknoloji ve özellikle diri fayların olduğu bölgelerde kullanılan yeni bir yöntem. Marmara Bölgesi belki de dünyanın en iyi izlenen, en iyi takip edilen bölgelerinden biri. AFAD’ın yanı sıra Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün de istasyonları var. AFAD bünyesinde Marmara Afet Risklerini Azaltma Daire Başkanlığı’nı kurduk. Bu Dairemiz Marmara’daki 11 ilde farklı afet risklerinin azaltılması konusunda kurumlar arasında çalışmaların planlanması, yürütülmesi ve koordinasyonu sağlama görevine devam ediyor.

Source: Fevzi Kızılkoyun


Araba kokusu sandığınız kadar masun değil

Bilim insanı Dr. König”e göre, yeni üretilen malzemelerden yayılan mikroplastikler solunum yoluyla vücuda girerek sağlığı tehdit ediyor. Bunlar arasında şişelenmiş sular, konserve gıdaları gibi günlük tüketilen ürünler de yer alıyor.

GÜNLÜK ÜRÜNLER SAĞLIĞI TEHLİKEYE SOKUYOR

Suda, havada ve tüketilen gıdalarda bulunan plastik parçalar insan sağlığı ciddi anlamda tehdit etmeye başladı. Bu hastalıklar arasında, kanser, kalp hastalıkları ve hormonal bozuklular da gibi ciddi rahatsızlıklar var. Özellikle, şişelenmiş suyun büyük miktarda mikroplastik içerdiği ve konserve gıdaların gizli plastik kaplamalar taşıdığı vurgulanıyor.

CAM VE METAL ARAÇ GEREÇLER KULLANIN

Dr. König, ise bu tehlikelerden korunmak için plastik ürünler yerine cam ya metal araç gereçler kullanılmasını öneriyor. Ayrıca, paketlenmiş gıdalardan kaçınmayı ve evi düzenli havalandırılması gerektiğini söylüyor. Bunun yanı sıra yeni mobilya ve araçların iç mekanlarında kullanılan kokular gibi kimyasallar konusunda da dikkatli olunmasını gerektiğini belirtiyor.

Source: Sonuç Sürmeli