Su Verimliliği Yönetmeliği Resmi Gazete”de
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması amacıyla hazırlanan Su Verimliliği Yönetmeliği nin Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini duyurdu. Yönetmelik kapsamında suyun verimli kullanılması için hedeflenen bazı maddeler şu şekilde: – Suyu verimli kullanan faaliyetlere yönelik olarak mavi, yeşil ve turkuaz olmak üzere üç farklı seviyede Su Verimliliği Belgesi verilecek, – Suyun verimli kullanımı konusunda sağlanan başarıları belgelendirerek, sürdürülebilir su yönetimini teşvik edilecek, – Yönetmelik kapsamında Akıllı Su Verimliliği Yönetim Sistemi kurulacak, – Sistem ile su verimliliği uygulamalarında veri yönetimini güçlendirilecek ve sürecin etkin takibi sağlanacak, – Suyun korunması ve verimli kullanımı için oluşturulacak dijital altyapı ile su yönetiminde kalıcı bir dönüşüm gerçekleştirilecek. *Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
Türkiye”den petrol keşfi! Sondaja başlanacak
Gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Suriye”nin enerji altyapısı için ciddi bir hazırlık yaptıklarını belirterek “Hazırladığımız heyet birkaç gün içinde Suriye”ye gidecek. Duruma göre bu heyete ben de başkanlık edebilirim” dedi.ÖNCELİĞİMİZ ELEKTRİKBeşşar Esed”in 8 Aralık”ta ülkeden ayrılmasının hemen ertesinde 9 Aralık”ta kabinede Suriye ile ilgili bir sunum yaptığını anlatan Bayraktar “Suriye”nin enerji altyapısı ile ilgili olarak çalışıyoruz. Zaten Suriye”nin kuzeyine elektrik ve LPG tedariki yapıyorduk. Bölgeye dönük 3 iletim ve 4 de dağıtım hattımız var. Onların kapasitesini artıracağız” dedi. Ayrıca Halep”e giden bir hat olduğunu anlatan Bayraktar “Ancak şimdi o hattın Çobanbey”den sonrasının ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Suriye”yi öncelikli yeniden elektrikle buluşturmamız lazım” diye konuştu.Bayraktar “Biliyorsunuz geçen hafta Lübnan Başbakanı Türkiye”deydi. Onların bizden elektrik talebi var. Lübnan”a elektriği Suriye üzerinden ulaştırmamız söz konusu olabilir. Dolayısıyla 2025 yılı bizim bu bölgelerde çok daha aktif ve yoğun geçirebileceğimiz bir süreç gibi görünüyor” dedi. Bayraktar ayrıca Suriye”nin 2000″li yıllarda günlük 600 bin varillik petrol üretiminin 30 bin varile kadar indiğini bu kaynağı da Suriye”nin yeniden kalkınması için kullanmak gerektiğini anlattı.OLGUNLAŞMASI LAZIMBayraktar “Muhataplarımıza bu anlamda yapabileceğimiz katkıları da söylemeyi düşünüyoruz. Bu projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Suriye”nin bu potansiyelini ülkenin ihyası için kullanmakla alakalı bir vizyonla hareket ediyoruz. Devamında özellikle Suriye”den Türkiye”ye bir petrol boru hattı ve bunun bizim Irak-Türkiye petrol boru hattı ile birleştirilmesi, Katar gazının Suriye üzerinden Türkiye ve Avrupa”ya gitmesi gibi daha şu anda epey bir olgunlaşması gereken konular var” dedi.ELEKTRİKTE YENİ TARİFEYİ ABONENİN % 3″Ü HİSSEDECEKBakan Bayraktar elektrikte tüketimi yüksek olan gruplara dönük yeni fatura dönemiyle ilgili de “Yıllık 5 bin kilovat saat ve üzerinde tüketim olanlar artık farklı bir kategoride. Belki şubat sonunda söylemek lazım ama toplam abonelerin yüzde 3″nü etkileyecek. Yüzde 97 için değişen bir şey yok” dedi.ELEKTRİK VE GAZA OCAKTA ZAM YOKEnerji fiyatlarında ocak ayında bir fiyat değişimi düşünmüyoruz.Vatandaşa elektrikte 175 milyar, doğalgazda 256 milyar olmak üzere toplam 431 milyar TL destek sağladık.Biz tutabildiğimiz kadar enerji fiyatlarını tutuyoruz. Ama enerjide yüzde 10 fiyat artışı yapsan içtiğin kahve de yüzde 10 artıyor. Arkadaş, bunun içerisinde elektrik yüzde 2-3, neyse ne, onu yap. Yok. Dolayısıyla bu fiyatlama davranışıyla alakalı ciddi bir problem var.Biz elektrik ve doğalgazda bu yıl yüzde 38″lik fiyat artışı yaptık. Neden yüzde 38 falan diyenler oldu. Çünkü beklenen enflasyona göre fiyatlama yaptık çünkü. Dolayısıyla yine o çizgiyi koruyacağız, ama bunu herhalde koruyan bir tek biz varız.2002″de asgari ücretli aldığı paranın yüzde 20″sini elektrik, yüzde 25″iyle doğal gaz faturası ödüyormuş. Yani yüzde 45 2 tane faturaya gidiyormuş. Bu rakam elektrikte 2.4″e, gazda da 5.6″ya indi. Yani toplam yüzde 8.Sakarya gaz sahasında üretim 7 milyon metre küpe gelmiş durumda. 2025 yılının ilk çeyreğinde 9 milyon metreküpün üzerine çıkacağız.Üretimin ikinci fazı için gelen platform Mayıs 2025″te Filyos”a geçecek. Orada 1 yıllık işi var. Çünkü üzerine adeta fabrika inşa edilecek. Platform devreye girdiğinde üretim 20 milyon metreküpe çıkacak.Sakarya gaz sahasında bir taraftan da yeni kuyular açıyoruz. 40″ın üzerinde yeni kuyu kazılıyor.TRAKYA”YA GAZ DEPOSUTrakya”da gaz çıkardığımız yerleri depo olarak kullanabiliriz. Oralara yeniden gaz dolduracağız. RİZE”DE PETROL KEŞFİKeşif amaçlı yeni sondaj konusunda da yoğun bir çalışmamız var. Özellikle Rize-Çayeli”nde petrol olduğu söylenen lokasyonda tespitimiz var. Onun sondajını yapacağız.Suriye petrolü Türkiye hattına bağlanabilirTürkiye dengeleri değiştirecek1500 km”lik mega proje
Source: Www.star.com.tr
“AB bizden yüzde 30 daha fazla pestisit kullanıyor”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2024 Değerlendirmesi 2025 Hedefleri Toplantısı nda dijital medya temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Gıda güvenliğinden fahiş fiyat denetimlerine, et fiyatlarından beklenen hal yasasına kadar önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yumaklı son dönemde sık sık gündeme gelen tarım ürünlerinde yüksek oranda pestisit tespit edilmesi konusuyla ilgili olarak Pestisit kullanımında AB’nin neresindeyiz bence ona bakmak lazım. Yani dünya ortalaması dekara 2.26 kg pestisit. Biz de buna yakınız. Avrupa Birliği bizden yüzde 30 daha fazla pestisit kullanıyor dekarda. Yani bir ülke söyleyeyim. Mesela Japonya’da pestisit kullanımı yanılmıyorsam 11 kilogram. Yani bizde 2.26 kilogram, Japonya’da 11 kilogram ifadelerini kullandı. KALINTI ORANINI YÜZDE 35 AZALTTIK Zirai ilaç, pestisit kullanımı ile ilgili oranları aşağı indirmek için bunun alternatifinin ortaya koyulması gerektiğini belirten Bakan Yumaklı Zararlıyla mücadelede biyolojik mücadeleyi devreye koyman lazım ve bunun etkisini de göstermen lazım. 2025 yılı içerisinde 10 milyon faydalı böcek üretimi yapacak bizim Bakanlığımızın ilgili birimleri. Bunu söylemek istiyorum. Şimdi ülkemizdeki kalıntı oranını yüzde 35 azalttık. Yeter mi? Yetmez. Dediğim gibi bu oranı aşağı çekmek için her şeyi yapacağız dedi. İLAÇ KALINTISI SEBEBİYLE İADE EDİLEN ÜRÜNLER İMHA EDİLİYOR Bakan Yumaklı Avrupa Birliği nden dönen gıda ürünlerinin ne yapıldığına dair de bilgi verdi. İthalat ve ihracatta da iki türlü geri dönüş olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Bir tanesi pestisit kalıntısı sebebiyle ikincisi de aflatoksin dediğimiz küflenme sebebiyle geri dönüşler. İlaç kalıntıları olanların hiçbir şekilde içeri alınması söz konusu değil. Zaten büyük bir bölümü Avrupa Birliği’nde bunların imha ediliyor. İmha edilmemiş ama bize iade olanları da biz imha ediyoruz. Yine aflatoksinli olanlarla alakalı da Avrupa Birliği kimisini kendisi orada imha ediyor. Bize de iade olduğu zaman bunların yeniden sanki bir ithalatmış gibi analizi yapılıp eğer orada da bir problem tespit edilirse biz de imha ediyoruz diye konuştu. ANTEP FISTIĞINDA İADE ORANI YÜZDE 1.3 Bakan Yumaklı Türkiye den ihraç edilen çeşitli gıda ürünlerindeki iade oranlarına ilişkin de verileri paylaştı. Buna göre Antep fıstığında 2024 te 1473 sevkiyat oldu. Bu sevkiyattan yüzde 1.3 ü, yani 20’si geri döndü. Kuru incirde 5654 sevkiyattan 81’i geri dönerken iade oranı yüzde 1.43 oldu. Kuru kayısıda ise fazla kükürt dioksit nedeniyle 21.000 ton üründen 282 tonu geri döndü. BİR LİRALIK MALİYETİN SATIŞ FİYATININ 10 LİRA BELİRLENMESİ FAHİŞ FİYATTIR Bakan Yumaklı ya bunun yanında asgari ücret zammı sonrasında yaşanabilecek olası fahiş fiyat artışlarına karşı ne gibi önlemler alındığı da soruldu. Fiyatlama davranışı bozukluğunun pandemi döneminde başladığını belirten Bakan Yumaklı sözlerine şöyle devam etti: Olmasını düşündüğü maliyeti bugünden yükleyerek fahiş fiyatlama sürecini başlatmak sonu gelmez bir döngüyü oluşturuyor. Hiç kimsenin, maliyetinin üzerine makul kârı koyarak ticaretini yapan kimseye bir şey söylediği yok, olamaz da. Ancak bir liralık maliyetin satış fiyatının on lira belirlenmesi fahiş fiyattır. Bununla ilgili hem Ticaret Bakanlığımız hem de biz bir açıklama yaptık ve burada şunu söyledik: Üretim maliyetlerinin içerisinde işçilik payları gözetilmeksizin sanki maliyetin tamamı işçilik maliyetiymiş gibi fiyatlama yapanlara karşı biz de halihazırda mevcut yaptırımları en üst düzeyde uygulayacağız. BÜTÜN SINIRLARI KAPATSAK BİLE HERHANGİ BİR GIDAYLA İLGİLİ SORUNUMUZ OLMAYACAK Sosyal medyada zaman zaman tarım üretimiyle ilgili ortaya atılan çeşitli iddialara da değinen Bakan Yumaklı Arkadaşlar dilimizde tüy bitti. Şu anda ülkemizin bütün sınırlarını kapatsak bile bizim herhangi bir gıdayla ilgili bir sorunumuz olmayacak. Tohum için de böyle, üretim için de böyle. Zaten bu fiyatlama davranışları da ürünün olmamasından kaynaklı değil. Pazara, markete, manava gittiğimiz zaman ürünün yokluğu diye bir şeyi hiç konuşuyor muyuz? Konuşmuyoruz. Fazlasıyla da var. Burada önemli olan bunun nasıl fiyatlandığı? İşte onu da fahiş fiyat başlığında konuşuyoruz. Dolayısıyla şunun altını çizmek istiyorum. Türkiye deki ürün fiyatlamalarıyla ilgili hususta ürün arzıyla ilgili bir etki söz konusu değildir dedi. HAL YASASI 2025 TE ÇIKACAK Hal Yasası için Ticaret Bakanlığı ile çalıştıklarını söyleyen Bakan Yumaklı Takvimi söyleyemeyeceğim çünkü çalışma devam ediyor ama en kısa zamanda bitirmek istiyoruz. Ticaret Bakanlığımız bu konuya liderlik ediyor, 2025 içerisinde yasanın çıkacağını söyleyebiliriz ifadelerini kullandı. BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZ GÖNÜLLÜ GIDA DENETÇİSİDİR Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı gıda güvenilirliği konusunda ise şu açıklamada bulundu: Bizim halkın sağlığını tehlikeye düşürücü konularla ilgili hangi marka, firma, kim olursa zerre kadar umurumuzda değil. Ne gerekiyorsa sonuna kadar yapıyoruz. Diğer yandan eğer düzeltilebilir bir şeyse firmaları ikaz ediyoruz gereğini yaptıktan sonra. Bunları da takip ediyoruz. Toplum denetimi ve toplumun o konudaki düşüncesinin etkisi çok daha büyüktür. Dolayısıyla vatandaşlarımızla Bakanlığımız arasında çok güçlü bir bağ kurulduğunu görüyorum. Bundan da son derece memnunum ve hep şunu söylüyorum: Rastladığınız herhangi bir şey varsa, bütün vatandaşlarımız gönüllü gıda denetçisidir. Bize ulaştırın. Hangi iletişim yöntemini kullanırsanız kullanın. Biz ona gereğini yapacağız. KASAP DÜKKANININ BİLE OLMADIĞI SÖYLENİYOR AMA KASAPLAR ODASI BAŞKANI Bakan Yumaklı bunun yanında Adana Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur un geçen hafta basına yansıyan açıklamalarıyla ilgili de konuştu. Saruhan Yağmur Et ve Süt Kurumu nun kendilerine et vermediğini ve etin kilosunun 1.200 liranın üzerine çıkacağını iddia etmişti. Et fiyatlarında bir değişim yaşanmadığı bilgisini paylaşan Bakan Yumaklı Adana Kasaplar Odası Başkanı bir açıklama yaptı. Kendisini mahkemeye verdik. Aynı şekilde Ticaret Bakanlığımız da gerekenin yapılmasıyla ilgili onlar da tespit ettiler. Bu kişinin bir kasap dükkanının bile olmadığı söyleniyor ama kasaplar odası başkanı. Söylediği, sanki piyasada herkesin aynı düşüncede olduğu izlenimini veriyor. Daha sonra gerçek sektör sahipleri çıktı, dediler ki üretici biziz, bizde böyle bir şey yok, piyasada böyle bir şey yok, nereden çıkıyor bu? Maalesef bulanık suda balık avlama davranış biçimi. Biz de bunlarla en güçlü şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. Sadece yaptırım olarak değil Et ve Süt Kurumu marifetiyle piyasayı regüle edeceğiz. Herhangi bir ürün eksikliğinden kaynaklı bir şey olmadığını da söylemek isterim. 3. YILIN SONUNDA ET İTHALATINI KONUŞMUYOR OLACAĞIZ Türkiye nin et ithalatıyla ilgili de açıklamada bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı şunları söyledi: İçerideki üretimi artırmamız gerekir. İçeride bunun üretimini yapacak olan işletmeleri, hayvan hastalıklarını, elimizdeki sürünün kalitesini artıracak bütün uygulamaları devreye aldık. Daha önceki dönemlerde ihtiyaca binaen ithal ederek o açığı kapatalım uygulaması olmuş. Ancak siz sürekli ithalatla bunu kapatamazsınız. Biz buna 3 yıllık bir perspektif koyduk. Şimdi bize herkes şunu söyledi, ‘ya biz bunu çok duyduk 3 yıl, 3 yıl’. Hayır, 3 yılın bir sebebi var. Çünkü bizim planlamamıza göre biz 3. yılın sonunda artık bu ülkede ithalat konusunu konuşmuyor olacağız. SURİYE YE 14 KİŞİLİK EKİP GÖNDERDİK Bakanlığın yeni dönemde Suriye ye yönelik bir çalışması olup olmadığının sorulması üzerine ise Bakan Yumaklı şu cevabı verdi: Suriye nin halihazırda tarım ve doğal kaynaklarının dışında başka bir gelir potansiyeli yok. Bu konu gündeme geldiği andan itibaren biz de 14 kişilik bir ekip kurduk, bir eylem planı hazırlamak üzere çalışmalarımıza başladık. Oraya gönderdiğimiz arkadaşlarımız var. Bugün itibariyle oradalar. Hem bitkisel üretim hem de hayvansal üretimde ihtiyaçları tespit ederek mutlaka onların yanında olacağız. Üretimleri neredeyse yok denecek kadar az. İnanıyorum ki çok hızlı bir şekilde hem kendilerinin gelişimi hem de bizim katkılarımızla iyi sonuçlar alacağız.
Source: Habertürk
“Turunç yolu” fotoğrafçıların uğrak adresi oldu
Meteoroloji Genel Müdürlüğü nün Turuncu kod uyarısında bulunduğu Antalya da kuvvetli yağış ve fırtınanın etkisiyle ağaçlardaki turunçlar yerlere döküldü. Narenciyenin gen merkezi olarak bilinen Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) bahçesinde yaklaşık 60 yıl önce dizayn edilen turunç yolu, özellikle fırtınalı ve kuvvetli yağışların olduğu günlerde dökülen turunçlarla görsel şölen sunuyor. Kuş cıvıltılarının, yeşil ve turuncunun hakim olduğu yol, fotoğraf tutkunlarını cezbediyor. BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, kente gelen siyasetçi ve sanatçıların da turunç yolu na ilgi gösterdiğini söyledi. Yağmurlu günlerde fotoğrafseverlerin sık sık buraya gelip çekim yaptığını ifade eden Ünlü, Yol neredeyse tamamen turuncuya bürünüyor. Çok güzel görüntü oluşturuyor dedi.
Source: Habertürk
Pestisit tartışmaları! Bakan İbrahim Yumaklı”dan geri dönen ürünlere ilişkin açıklama
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yumaklı, pestisitle ilgili son dönemde gündeme gelen tartışmalara ilişkin “İhraç edilen ürünlerle alakalı bu verileri verdik. 17 ile Kalıntı Eylem Planı çıkarıyoruz. Özellikle zirai ilaç, pestisit kullanımıyla ilgili oranları aşağı indirmek üzere, bunun alternatifini koymanız lazım. Yani “Sen bunu aşağı indir” dediğinde iyi midir? Dolayısıyla zararlıyla mücadelede biyolojik mücadeleyi devreye koyman lazım ve bunun etkisini de göstermen lazım. Şimdi ülkemizdeki kalıntı oranını yüzde 35 azalttık. Bu oranı aşağı çekmek için her şeyi yapacağız. Zirai ilaç kalıntısı oranını yüzde 35 azalttık, RASFF bildirimlerini yüzde 54 düşürdük. AB bizden yüzde 30 daha fazla pestisit kullanıyor.” dedi. Avrupa Birliği”nden (AB) dönen ürünlerin sanki sadece zira ilaç denetimi ihraç edilen ürünlere yapılıyormuş gibi bir algıya sebep olduğuna dikkati çeken Yumaklı, şöyle konuştu: “AB”deki herhangi bir vatandaş neyi yemiyorsa bizim vatandaşımızın da onu yememesini sağlamaya çalışıyoruz. Şimdi bu aflatoksin yani küfle alakalı özellikle Antep fıstığı bu yıl üretimi çok fazla oldu. Onunla ilgili bir ilgi oran vereceğim size. 1473 sevkiyat oldu 2024″te. Bu sevkiyattan sadece 20″si geri döndü. Yani oranı yüzde 1,3. Kuru incirde 5 bin 654 sevkiyattan 81″i geri döndü, oranı yüzde 1,43. Kuru kayısı da fazla kükürt dioksit nedeniyle 21 bin ton üründen sadece 282 tonu geri döndü. Bunun oranı da yüzde 1,34.” Yumaklı, Hal Yasası”na ilişkin düzenlemenin Ticaret Bakanlığı uhdesinde olduğunu ve birlikte çalıştıklarını, gelecek yıl içinde mutlaka bu değişiklikleri gündeme getireceklerini söyledi. “Çok yüksek para cezaları uygulanıyor” Gıda güvenliğinin sağlanması konusunda cezaların yeterli olup olmadığının sorulması üzerine Yumaklı, şunları kaydetti: “Bu konu ikiye ayrıldı. “İnsan sağlığını tehlikeye düşüren uygulamalar” ve “Diğerleri” diye. O ürünün etiketinde vadedilen, taahhüt edilen içeriği size üretici vermek zorunda. Bunun başka bir alternatifi yok. İkinci kısım, sağlığı tehlikeye düşürücü gıdalar kısmı. Bununla ilgili birçok başlık var. Burada da çok yüksek para cezaları uygulanıyor. 10,5 milyona kadar idari para cezaları var. Üstüne üstlük biz sağlığı tehlikeye düşürücü olanların tamamına ilişkin savcılıklara suç duyurusunda bulunuyoruz. Üretim sürecinde devamlılığı sağlayacak bir tehdit görüyorsak biz o işletmenin faaliyetlerini askıya alıyoruz. O uygunsuzluğu, insanların sağlığını tehlikeye düşürecek hususları ortadan kaldırana kadar da faaliyet göstermesine izin vermiyoruz.”
Source: Internet Haber
Dünyanın en büyük hidroelektrik santrali kuruluyor
Dev projelerle adından söz ettiren Çin, yine bir dev projeyle dünyanın gündeminde. Ülkenin büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak isteyen Pekin yönetimi, enerji alanında büyük bir adım daha atıyor. Çin, Tibet Özerk Bölgesi”ndeki Yarlung Tsangpo Nehri üzerinde, yıllık 300 milyar kWh enerji üretecek dünyanın en büyük hidroelektrik santralinin inşasına onay verdi. Çin, kendine ait olan dünyanın en büyük hidroelektrik santrali rekorunu üçe katlayacak! MALİYETİ 137 MİLYAR DOLAR Yaklaşık 137 milyar dolara mal olması planlanan baraj,şu anda dünyanın en büyük barajı olan Üç Boğaz Barajı”nın üç katı kapasiteye sahip olacak.Türkiye ekonomisine yılda 1.7 milyar dolar gelir sağlayan Atatürk Barajı”nın yıllık 8,9 milyar kWh elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahip. Barajın enerji üretmeye başladığı 1992 yılından bu yana geçen 32 yılda yaklaşık 210 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi ürettiği hesaba katılırsa Çin”in mega baraj projesinin büyüklüğü rahatça anlaşılabilir.
Source: Abdurrahman Yazıcı
Bakan Kurum, İskenderun Sahil Projesi”ni başlatacak
Kurum, sosyal medya hesabından İskenderun Sahil Projesi”ne ilişkin paylaşım yaptı.Sosyal medya hesabından yarın 14.30″da düzenlenecek törenin duyurusunu paylaşan Bakan Kurum, “İskenderun Sahilimize öyle bir proje hazırladık ki, İskenderunlular özledikleri sahillerine yeniden kavuşacak. Deniz ile sahil şeridini en güvenli, en çevreci, en konforlu haliyle birleştiriyoruz. Yarın tüm hemşehrilerimizi heyecanımızı paylaşmaya bekliyoruz” dedi.Bakan Murat Kurum, 27- 28 Aralık”ta Hatay”ı ziyaret edecek. İskenderun Sahili”ndeki yeşil alan düzenlemesi ve sosyal donatı çalışmalarını başlatacak. Proje kapsamında, 3.2 kilometrelik sahil şeridinde 26 etaptan oluşan sosyal donatı alanları inşa edilecek. Doğal doku korunarak vatandaşların sahilden istifade etmesi sağlanacak.ŞANTİYE ZİYARETLERİ DE YAPILACAKBakan Kurum Hatay temasları kapsamında Kırıkhan, Antakya ve İskenderun”daki şantiye alanlarını da ziyaret ederek incelemelerde bulunacak.DEPREMDE ÇÖKEN SAHİLDE DÜZENLEMEKahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay”ın İskenderun Sahili”nde yaklaşık 80 santimetrelik çökme meydana gelmişti. İlk etapta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, sahilde tahkimat yapıp dalgakıranlar oluşturdu. Tahkimatın tamamlanmasının ardından Bakan Kurum”un talimatıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) iş birliğinde “İskenderun Sahil Projesi” hazırlandı.
Source: Www.star.com.tr
Bakan Kurum müjdeyi duyurdu: İskenderunlular özledikleri sahillerine kavuşacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İskenderunluların özledikleri sahillerine yeniden kavuşacağını, deniz ile sahil şeridini en güvenli, en çevreci, en konforlu haliyle birleştireceklerini bildirdi. Kurum, sosyal medya hesabından İskenderun Sahil Projesi”ne ilişkin paylaşım yaptı. Hatay”da yarın 14.30″da düzenlenecek törenin duyurusunu paylaşan Kurum, “İskenderun sahilimize öyle bir proje hazırladık ki İskenderunlular özledikleri sahillerine yeniden kavuşacak. Deniz ile sahil şeridini en güvenli, en çevreci, en konforlu haliyle birleştiriyoruz. Yarın tüm hemşehrilerimizi heyecanımızı paylaşmaya bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Source: Internet Haber
Suyu verimli kullananlar için yeni uygulama
Tarım ve Orman Bakanlığının Su Verimliliği Yönetmeliği, Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Yönetmelikle, su verimliliği sisteminin kurulması, izlenmesi ve belgelendirilmesi ile il planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi.Buna göre, su verimliliği belge başvuruları Su Verimliliği Bilgi Sistemi üzerinden yapılacak. Kriterleri sağlayan başvurulara Bakanlıkça su verimliliği belgesi düzenlenecek.Başvuru esnasında, kurulan sisteme ilişkin Bakanlıkça talep edilen bilgi ve belgelerin sunulması zorunlu olacak. Başvurular Bakanlık tarafından 60 gün içerisinde değerlendirilerek neticelendirilecek. Tüm kategorilerdeki su verimliliği belgelerinin yenilenebilmesi için ilgili belge kriterlerinin devamlılığının sağlanması gerekecek.- “SÜRECİN ETKİN TAKİBİNİ SAĞLAYACAĞIZ”Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı paylaşımında, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması amacıyla hazırladıkları yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini belirterek, “(Suda sıfır kayıp) anlayışıyla en değerli hazinemize sahip çıkmaya ve geleceğimiz için bugünden çalışmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.Yönetmelik rehberliğinde su verimliliği çalışmalarını sürdürdüklerine dikkati çeken Yumaklı, şunları kaydetti:”Yönetmelik kapsamında, suyu verimli kullanan faaliyetlere yönelik “mavi”, “yeşil” ve “turkuaz” olmak üzere üç farklı seviyede su verimliliği belgesi vereceğiz. Suyun verimli kullanımı konusunda sağlanan başarıları belgelendirerek, sürdürülebilir su yönetimini teşvik edeceğiz. Yönetmelik kapsamında Akıllı Su Verimliliği Yönetim Sistemi”ni kuracağız, sistemle verimliliği uygulamalarında veri yönetimini güçlendireceğiz ve sürecin etkin takibini sağlayacağız. Suyun korunması ve verimli kullanımı için oluşturacağımız bu güçlü dijital altyapı ile su yönetiminde kalıcı bir dönüşümü gerçekleştireceğiz.”
Source: Www.star.com.tr
Boyner Grup”ta üst düzey atama
Boyner Grup Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Risk Yönetimi Direktörlüğü”ne Özge Baykara atandı. İstanbul Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü”nden mezun olan ve 2014″te Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans programını tamamlayan Baykara, Enta Arıtım Mühendislik”te başladığı kariyeri boyunca Mova Consultancy Company, Arçelik, Koç ve Eczacıbaşı Holding”de edindiği tecrübeler sonrasında Aralık 2024 itibarıyla Boyner Grup”ta yeni görevine başladı.
Source: Dünya Gazetesi
12 yılda yaklaşık 540 bin araç ekonomiye kazandırıldı
AA muhabirinin Bakanlıktan aldığı bilgiye göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çevre ve insan sağlığının korunması için araçlardan kaynaklanan atıkların oluşumunu engellemek, ömrünü tamamlamış araçlar (ÖTA) ile bunlara ait parçaların geri dönüşümünü sağlamak için çalışmalar sürdürülüyor.Bu kapsamda Bakanlıkça, Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılan iş birliği çerçevesinde 2012″de çevrim içi veri paylaşımını sağlayan “Ömrünü Tamamlamış Araç (ÖTA) Veri Sistemi” kurularak, lisanslı tesislere teslim edilmeyen ömrünü tamamlamış araçların hurdaya ayrılması engellendi.Ayrıca aynı sistemle, hurda araçlardan alınarak, yeniden kullanıma sunulacak parçaların satış öncesi barkodlanması sağlanarak, “change” olarak da bilinen, bazı yasal olmayan yöntemlerin önlenmesine de yardımcı olunuyor.Söz konusu araçların trafik kaydının silinmesi ve çevreyle uyumlu olarak bertaraf edildiğinin belgelenebilmesi için lisanslı işleme tesisleri veya bu tesislerle anlaşmalı geçici depolama alanlarınca, “Ömrünü Tamamlamış Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu” kullanılıyor. Bu sayede sistemle ÖTA”ların geri kazanımı da takip edilebiliyor.- “600 BİN TON HAM MADDE DE EKONOMİYE KAZANDIRILDI”Söz konusu araçlar, 69 ilde, 201 noktada sahiplerinden teslim alınabiliyor. Ömrünü tamamlamış araç arındırma ve söküm işlemlerini gerçekleştiren Bakanlıkça lisanslandırılmış 103 ÖTA geçici depolama alanı, araçlardan malzeme geri kazanımı gerçekleştiren 23″ü entegre olmak üzere 29 lisanslı ÖTA işleme tesisi ve il müdürlüklerinden uygunluk yazısı almış 98 ÖTA teslim yeri bulunuyor.Son 12 yılda Bakanlık tarafından bugüne kadar ÖTA Veri Sistemi üzerinden hurdaya ayrılan araç sayısı şöyle:”2012″de 8 bin 58, 2013″te 10 bin 619, 2014″te 11 bin 962, 2015″te 14 bin 736, 2016″da 15 bin 541, 2017″de 14 bin 606, 2018″de 150 bin 653, 2019″da 295 bin 777, 2020″de 3 bin 117, 2021″de 3 bin 100, 2022″de 2 bin 636, 2023″te 4 bin 98 ve 2024″te 4 bin 467 olmak üzere 539 bin 309 araç lisanslı tesislerde geri kazandırıldı. Ayrıca başta metal, plastik ve cam olmak üzere yaklaşık 600 bin ton ham maddenin de geri dönüşümüyle doğal kaynakların kullanımının azaltılmasına katkı verildi.”
Source: Www.star.com.tr
Ocak ayında doğalgaza zam gelecek mi? Bakan Bayraktar duyurdu
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji fiyatlarıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki sohbet toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Bayraktar, yeni yılın ilk ayında enerji fiyatlarında herhangi bir değişiklik yapmayı düşünmediklerini söyledi. Türkiye”nin doğal gaz depolarının tamamına yakınının dolu olduğunu ifade eden Bayraktar, Suriye”deki doğal gaz ve petrol kaynaklarıyla ilgili de dikkat çeken mesajlar verdi. “ENERJİ FİYATINI TUTABİLDİĞİMİZ KADAR TUTUYORUZ” Enerji fiyatlarının maliyetler üzerindeki etkisine dikkat çeken Bakan Bayraktar, “Biz tutabildiğimiz kadar enerji fiyatlarını tutuyoruz, ama enerji fiyatına yüzde 10 fiyat artışı yapsan içtiğin kahvenin fiyatı da yüzde 10 artıyor. Halbuki bunun içerisinde elektrik yüzde 2 ya da yüzde 3 payı var. Enerjinin payı neyse onun kadar zam yapılması lazım. Ancak bu fiyatlama davranışıyla alakalı ciddi bir problem var” ifadelerini kullandı. VATANDAŞA 431 MİLYAR LİRALIK ENERJİ DESTEĞİ Bakan Bayraktar, devletin elektrik ve doğal gaz faturaları üzerinden vatandaşa verdiği desteklere dikkat çekti. Çok ciddi bir destek programı sunduklarını belirten Bayraktar, “Özellikle pandemi döneminin getirdiği süreçte ekonomimizin ve vatandaşlarımızın içinde bulunduğu durumla ilgili ciddi bir destek programı. 2024’te şu ana kadar 431 milyar liralık fatura desteği vermişiz vatandaşlarımıza. Bunun 175 milyar lirası elektrik, 256 milyarı ise doğal gaz faturalarına doğrudan destek yapmışız. Bu 2025’te tabii aynen devam ederse daha da artacak” diye konuştu. ELEKTRİK VE DOĞAL GAZDA YENİ TARİFE Yapılan yeni bir düzenlemeyle tüketimi yüksek olan grupları destek kapsamından çıkarmaya karar verdiklerini anlatan Bakan Bayraktar, destekleme sistemine ilişkin şu detayları verdi: “Yıllık tüketimi 5 bin kilovat saati aşan tüketicilere maliyet esaslı bir modele geçirmeyi hedefliyoruz. Şimdi 417 kilovat saat ve üzerinde tüketim olanlar için de artık onlar farklı bir kategoride. Toplam abonelerin yüzde 3’nü elektrik tarafında yüzde 3’nü etkileyecek, Şubat ayı içerisinde bu Şubat’ın sonunda belki söylemek lazım, faturalarda bunu abonelerin yüzde 3’ü hissedecek. Doğal gazda ise il bazlı bir model geliştirdik. Ortalama tüketimin üzerinde olan bir tüketim rakamının yine tam maliyet esaslı değil, daha yüksek bir fiyattan, yani bir kademelendirme doğal gazda.” DOĞAL GAZ DEPOLARININ YÜZDE 90’I DOLU Türkiye’nin doğal gaz depolarının yüzde 90’ların üzerinde dolu olduğunu da belirten Bakan Alparslan Bayraktar, “Kışın inşallah herhangi bir sıkıntı ön görmüyoruz. Yani İran her zamanki bilinmezliğini koruyor. Şu anda kontratın hem sadece yarısını alabiliyoruz. Kontrattaki teslimatın yarısı geliyor ama buna rağmen hani hem LNG altyapımızda hem depolarımızda bu kış için bir risk görmüyoruz” diye konuştu.
Source: Internet Haber
Yoshinori Moriwaki”den İç Anadolu”yu etkileyebilecek deprem uyarısı
Dünya çapında önemli yapı projelerini gerçekleştiren, Türkiye”de de zemin etütleri ve deprem tahminleri öne çıkan Japon inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki, Afyon”a işaret ederek büyük bir deprem beklendiğini duyurdu. Moriwaki, Afyon”daki alüvyon zeminin yapılaşma ve deprem dayanıklılığı açısından “çok kötü” olduğunu söyledi. 2002″deki depremleri hatırlattı Şehirde 2002 yılında yaşanan, binlerce konutun çöktüğü ve 42 kişinin hayatını kaybettiği 6,5 ve 5.8 büyüklüğündeki depremlere işaret eden Japon inşaat mühendisi, benzer bir sarsıntının yaşanabileceğini açıkladı. Bölgede olası afete karşı hazırlık yapılması için çağrıda bulundu. “Zemin çok kötü” Doğu Anadolu fayının kırılması ile geçen sene 50 bine yakın insanın ölümüne neden olan 6 Şubat depremlerinin ardından Afyon”a geldiğini belirten Moriwaki, “Alüvyon zemin çok kötü, şehirden geçen fay hatları var. Bunun için çok yüksek katlı binalar yapmamak lazım. Zaten belediye başkanı da 3 kata kadar izin verdi, bu çok iyi oldu” dedi. İç Anadolu”yu sallayan Afyon depremleri Türkiye genelinde yüzde 50″den fazla kaçak yapı olduğunu belirten Moriwaki, sondaj ve zemin yapısının önemine işaret etti. Şehirde 7 üzeri bir deprem beklemediğini belirten Moriwaki, zemin kötü olduğu için 6″lık bir depremin de 2000 ve 2002″de yaşanan depremler gibi ölüm ve yıkım getirebileceğini belirtti. 24 yıl önce yaşanan Afyon merkezli depremler başta Ankara ve Konya olmak üzere İç Anadolu”nun genelinde hissedilmişti. “Depremin zamanı belli olmaz” “Depremin zamanını ve büyüklüğünü sormasınlar” diyen Moriwaki, Türkiye”nin de Japonya gibi deprem bölgesi olduğunu ifade ederek, “Biz hazır olmalıyız. O zaman bu hasarı yüzde 70 oranında azaltabiliriz. Yüzde 70 büyük bir rakam. İnsanlar deprem gerçeğini unutabilir, bunu her zaman hatırlatmak gerekiyor” dedi. Sultandağı ve Bolvadin depremleri Moriwaki”nin işaret ettiği 2002 yılında Afyon”da yaşanan Çay-Sultandağı depreminde peş peşe 6,5 ve 5.8 büyüklüğünde iki deprem yaşanmıştı. Depremler 7 üstü olmasa da 42 kişinin ölümüne ve 4400 yapının ağır hasar görmesine neden olmuştu. Çay-Sultandağı depreminden 2 yıl önce de, 15 Aralık 2000″de Bolvadin merkezli 6 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı. 30 saniye süren bu deprem ise Afyon başta olmak üzere Ankara, Isparta, Konya, Aksaray, Antalya, Karaman, Kayseri, Nevşehir ve Niğde illerinde hissedildi. Afyonkarahisar”da can kaybı olmasa da, Konya”da 6 kişi öldü, 25″ten fazla kişi yaralandı.
Source: Dünya Gazetesi
Enerji Bakanı Bayraktar, Karadeniz kentinde bulunan petrol için sondaj yapılacağını söyledi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Suriye”nin petrol ve doğal gaz kaynaklarından yararlanmak için bir çalışma içinde olduklarını belirterek, kısa süre içinde bir heyetin bölgeye gidip enerji altyapılarını inceleyeceğini söyledi. Karadeniz”de Sakarya Gaz Sahası”nda bugün itibarıyla üretim kapasitesinin 7 milyon metreküpe geldiğini, 2025″in ilk çeyreğinde 9 milyon metreküpün üzerine çıkacağını anlatan Bakan Bayraktar, “Hali hazırda üretim yaklaşık 2.9 milyon hanenin doğalgaz ihtiyacını karşılıyor. Karadeniz”de dört tane gemi var. Yüzer üretim platformu da geldi. Şu anda Çanakkale”de hazırlıkları devam ediyor. Mayıs 2025″te Filyos”a geçecek ve bir sene işi var. Üzerine adeta fabrika inşa ediyoruz. O gemiyle birlikte günlük üretim 9.5-10 milyon metreküpe, sonra da 20 milyon metreküpe çıkaracak. Bir taraftan yeni kuyular açıyoruz. 2028″e kadarki süreçte 40″ın üzerinde yeni kuyu kazılacak. Keşif amaçlı yeni sondaj konusunda da yoğun bir çalışmamız var. Özellikle Rize Çayeli”nde petrol olduğu her zaman söylenen lokasyonda tespitimiz var. Onun sondajını yapmak istiyoruz” diye konuştu. “NİJER”DE 3 SAHA DAHA ALDIK” Sınır ötesi arama faaliyetlerinde gelinen noktayı da anlatan Bakan Bayraktar, Somali”de 2025 yılının ikinci yarısına doğru tablonun ortaya çıkacağını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Somali”de biz farklı ülkelerle iş birliğine hazırız. Bize bu anlamda gelen teklifler var. Türkiye”de Karadeniz gazıyla alakalı da teklifler var. Karadeniz”de ve Bulgaristan offshorundaki arama faaliyetleriyle ilgili de teklifler var ve bunlara sıcak olduğumuzu söylüyoruz.” Nijer”de üç tane altın sahamızın olduğunu hatırlatan Bakan Bayraktar, “Agadez bölgesinde üç yeni saha anlaşması imzaladık, 2025 içerisinde ilk altını üretmeyi hedefliyoruz” dedi. Türkiye”nin Suriye”de halihazırda kuzeye elektrik tedariki yaptığını belirten Bayraktar, “İdlib, Afrin gibi bizim harekat bölgelerimizin tamamına yaklaşık 210 megavatlık bir kapasitede elektrik veriyoruz. Onların kapasitesini artırmaya çalışıyoruz. Suriye”ye elektrik iletim altyapısıyla ilgili incelemelerde bulunması için birkaç gün içinde heyet göndereceğiz. Gelişmelere göre bu heyete ben başkanlık edebilirim. Suriye 2011″de yaklaşık 8 bin 500 megavatlık kurulu gücü olan bir ülkeydi. 2022 verilerine ulaşabildik. Kapasite 3 bin megavata gerilemiş durumda. Yani 5.500 megavat kaybedilmiş. Bu üretimin yerine konulması gerek. Biz Suriye”de elektriğin olmadığı yerleri elektrikle buluşturmalıyız” dedi. Geçen hafta Lübnan Başbakanı Necip Mikati”nin Türkiye ziyaretini hatırlatan Bakan Bayraktar, “Onların bizden talebi var. Lübnan”a elektriği Suriye üzerinden ulaştırmamız söz konusu olabilir” mesajı verdi. KATAR-SURİYE-TÜRKİYE BORU HATTI KURULACAK Suriye”nin yeniden ihyası için doğal kaynaklarla (petrol ve gaz) ilgili de projeler geliştireceklerini söyleyen Bakan Bayraktar, şunları anlattı: “Suriye”nin 2000″li yıllarının başında günlük petrol üretimi 600 bin varil olmuş. Bu rakam 30 bin varile gerilemiş durumda. Suriye”nin potansiyelinin ekonomiye kazandırılması gerekir. Suriye”den Türkiye”ye bir petrol boru hattı, bizim Irak-Türkiye petrol boru hattıyla bunun birleştirilmesi, Katar gazının Suriye üzerinden Türkiye ve Avrupa”ya gitmesi gibi olgunlaşacak konular var.” Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı”nın (ITP) günlük kapasitesinin 1.4 milyon varil olduğunu, dünyanın ihtiyaç duyduğu petrolün neredeyse yüzde 1.5″inin buradan geçebileceğini vurgulayan Bayraktar, “Kalkınma Yolu projesini enerji yoluna dönüştürmeliyiz. 2026 Temmuz”da süresi bitecek hattın operasyonel kullanılmasını istiyoruz. Gabar petrolü bu boru hattına girecek. Suriye”de eskiden petrol üretimi 600 bin varildi. O üretime yeniden çıktığında petrolün bir yerden sevki gerekir. Biz nasıl Gabar petrolünü 38 kilometrelik boru hattıyla İdlib”e getirip ITP”ye bağlıyorsak benzer şey yapılabilir. Dolayısıyla Suriye petrolü buradan dünyaya veya Türkiye”deki rafinerilere açılabilir. Ceyhan”da bir rafineri ve petrokimya tesisine ev sahipliği yapabilir” dedi. NÜKLEER SAYESİNDE 3 MİLYAR DOLARLIK TASARRUF SAĞLANACAK Akkuyu Nükleer Santrali”nde 1.200 megavatlık ilk reaktörden elektrik üretilmeye başlandığında Türkiye”nin yaklaşık yüzde 2.5″inin karşılanacağını belirten Bayraktar, “4 reaktör devreye girdiğinde Türkiye”nin ihtiyacının yüzde 10″unu nükleerden karşılamış olacağız. Nükleer bizim doğalgazdan üreteceğimiz elektriği bir anlamda ikâme edecek. Yılda 7-7.5 milyar metreküp doğalgazı artık ithal etmemiş olacağız. Bugünkü parayla neredeyse 3 milyar dolar demek. Dolayısıyla bizim cari açığımızın azaltılmasına da bu anlamda katkı yapacak bir alan. Onun için mutlaka Sinop”ta, Trakya”da iki büyük konvansiyonel nükleer santrale daha ihtiyacı var. O noktada 2025 yılı bizim için önemli, karar yılı olacak diyebilirim” dedi. OCAKTA ENERJİYE ZAM YOK Ocak ayında enerji fiyatlarında bir değişim düşünmediklerini dile getiren Bakan Bayraktar, “Biz tutabildiğimiz kadar enerji fiyatlarını tutuyoruz, ama enerji fiyatına yüzde 10 fiyat artışı yapsan içtiğin kahve de yüzde 10 artıyor. Arkadaş, bunun içerisinde elektrik ya yüzde 3 ya 2… Türkiye”de fiyatlama davranışıyla alakalı ciddi bir problem var” dedi. “GAZ DEPOLARI DOLU, KIŞIN SORUN OLMAZ” Doğalgaz depolarının yüzde 90″ının dolu olduğunu, kışın arz sıkıntısı olmayacağını vurgulayan Bakan Bayraktar, “İran”da kontrattaki rakamın sadece yarısını alabiliyoruz. Ama buna rağmen hem LNG altyapımızda hem depolarımızda bu kış için bir risk görmüyoruz” diye konuştu. Tuz Gölü”nde depo kapasitesinin 6 milyar metreküpe kadar çıkabileceğini belirten Bayraktar, Silivri”de de doğalgaz depolama kapasitesinin maksimum 6 milyar metreküpe çıkabileceğini söyledi. Bakan Bayraktar, daha önce gaz çıkarılan ama biten bazı sahaların da butik depolama alanı olarak kullanılabileceğini vurguladı. “ABD İLE GAZDA İŞBİRLİĞİ İMKANI VAR” Doğalgaz merkeziyle ilgili altyapı çalışmalarının devam ettiğini anlatan Bakan Bayraktar, “EPİAŞ”ı yani bizim enerji borsamızı nisan, mayıs gibi İstanbul Finans Merkezi”ne taşıyoruz. Orada karbon piyasasını açmak istiyoruz. İstanbul GAZHUB projemizin altyapısıyla ilgili çalışmamız devam ediyor. Depolama kabiliyetimizi artırmaya gayret ediyoruz. İlave FSRU (sıvılaştırılmış gaz) düşünüyoruz. Bu anlamda yeni Trump yönetimiyle de özellikle doğal gaz alanında ciddi bir iş birliği imkânı olabilir” dedi. LNG ve nükleer alanında da ABD ile işbirliği olanaklarının olduğunu söyleyen Bakan Bayraktar, üçüncü ülkelerde işbirliklerinin yapılabileceğini vurguladı.
Source: Abdurrahman Yazıcı
Çıldır”ın atlı kızakçılarından “buz safari”
Çıldır Gölü nün Kars ın Arpaçay ilçesi sınırlarındaki kısmı, hava sıcaklığının sıfırın altında 15 dereceye düşmesiyle dondu.Yüzeyinde büyük buz parçalarının oluştuğu gölün pürüzsüz yüzeyine atlı kızaklar çıkarılmaya başlandı.Turistik Doğu Ekspresi seferlerinin de başlamasıyla bölgeye gelen turistlere, atlı kızakçılar dağ manzarasında buz safari yaptırıyor.İngiltere den Kars a gezmeye gelen Alican Mert, Çıldır Gölü nü çok güzel bulduğunu söyledi.Donan göl üzerinde yürümenin farklı bir deneyim olduğunu ifade eden Mert, Çok güzel bir ortam, dünya çapında bir yer. Hayatımda ilk defa Çıldır a gelme fırsatım oldu, burada buz pateni yapılması çok güzel. Londra daki arkadaşlarıma burayı anlatacağım dedi.Londra da yaşayan çevre mühendisi Bahar Mert ise buzla kaplı gölde atlı kızak keyfi yaşadıklarını belirterek, Benim için de ilk deneyim. Çıldır Gölü nün bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Donmuş bir göl var diye gelmiştik ama gerçekten memleketin doğusundan batısına her yer güzel diyoruz. Şu anda en doğusundayız ve muhteşem bir güzellik. Herkes görmeli, çok etkilendim diye konuştu. NORVEÇ İN REN GEYİKLERİ VARSA, BİZİM DE ATLI KIZAKLARIMIZ VAR Atlı kızakçı Dural Daşdemir de cam gibi buzda turistlere unutulmaz anlar yaşattıklarını anlattı.Yaklaşık 10 yıldır göl üzerinde atlı kızakçılık yaptığını ifade eden Daşdemir, şunları kaydetti: Göl üzerinde sezonu açtık. Bizim bir sloganımız var, Norveç in Ren geyikleri varsa bizim de atlı kızaklarımız var diyoruz. Buzla kaplı Çıldır Gölü üzerinde çok güzel geziler düzenliyoruz, Eskimo usulü balık avcılığı yapıyoruz, yerli ve yabancı turistleri bekliyoruz. Şu anda gölün üzerindeki buz cam gibi, henüz kar yağmadı. Bu güzelliği görmek için herkesi bekliyoruz.
Source: Habertürk