Kartalkaya”daki faciada sır 1,5 saat! Kafaları karıştıran açıklama
Bolu İtfaiyesi, Grand Kartal Otel”deki yangınla ilgili ilk ihbarın 03.30″da yapıldığını, 54 dakika sonra olay yerine ulaşıldığını açıkladı. Görgü tanıkları yangının saat 02.00″da başladığını; bir çalışan da saat 03.00″da yangından haberdar olduğunu söyledi.Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi”nde 21 Ocak gecesi alevlere teslim olan Grand Kartal Otel”de 78 cana mal olan yangınla ilgili itfaiye raporu ortaya çıktı. Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünce düzenlenen raporda yangının 4. kattaki mutfak/restoran bölümünden başladığı belirtildi. Yangının ihbar ve ekiplerin çıkış saati 03.30, varış ve müdahale saati 04.24 olarak kayıtlara geçti.”KALKIN, YANDAKİ OTEL YANIYOR”Görgü tanıklarının ifadeleri kafalarda soru işaretine neden oldu. Akşam Gazetesi”nin haberine göre, Yan otelde konaklayan Emine Benli, “Saat gece 02.00 gibi otelin görevlileri kapıları çaldılar. “Karşı otelde küçük bir yangın var. Odalardan çıkmayınız ve sakin olunuz” diye bizi uyardılar” dedi. Otelin kat görevlisi İbrahim Elvermez de yangın başladığında uykuda olduğunu ve çocukların sesine uyandığını söyledi.SAAT 03.00″DA ALEV ALEVFacianın yaşandığı geceyi anlatan Elvermez, “Saat 03.00″a doğru geliyordu uykudan kalktım. Bir ses duydum, arkadaşlar tartışıyor sandım. Pencereyi açar açmaz üstte bir alev gördüm. Ve çocukların sesi. Pencereden kendimi attığım gibi insanlar direk kendilerini atmaya başladılar” diye konuştu. Yangın ihbarı itfaiye kayıtlarına göre 03.30″da yapılmış olsa bile, alevlerin bu saatten önce yayılmaya başladığı tahmin ediliyor.ÇATIDA ÖLÜM KAPANIKral dairesinin ve otel personeline ait odaların bulunduğu en üstteki 2 katın kaçak olduğu iddia edildi; en çok can kaybı da buralarda yaşandı. Ölen aşçı Eslem Uyanık ve Esra Nazik ile garson Şevval Şahin aynı odayı paylaşıyordu, hemşire Dilara Ermanoğlu ise yan odadaydı. Yangın anında babasıyla görüntülü konuştuktan sonra 12. kattan atlayan Şahin de kurtulamamıştı.MUTFAK AHŞAP TAVAN REÇİNE!İtfaiye raporuna göre yangın 4. kattaki mutfak/restoran bölümünden başladı. Yangın öncesi ait fotoğraflarda restoranın tavanının OBS adı verilen reçine içerikli ahşap plakalarla kaplı olduğu görüldü. Mutfağın genel dekorasyonunun, masa-sandalyelerin, hatta kirişlerin bile ahşap olması da dikkat çekti.”KASIT YOK”İtfaiye raporda, binada tahribatın fazla olmasından dolayı kasıt unsuru gösterecek herhangi bir bulgu bulunamadığına dikkat çekildi.ÖLEN 78 KİŞİDEN EN AZ 36″SI ÇOCUKYangında hayatını kaybeden 78 kişiden en az 36″sı nın çocuk olduğu ortaya çıktı. Çoğu henüz ilkokul ve ortaokul çağında olan çocuklar sömestr tatilini aileleriyle geçirmek isterken can verdi.DAĞCI DOKTOR 15 CANI ÇARŞAFLA KURTARDIKartalkaya”daki yangın faciasında kahramanlık hikayeleri de bir bir ortaya çıktıyor. Doktor çift Gamze ve Emre Durdağ, yangına 7. kattaki odalarında yakalandı; çıkış yolunu bulamadı. Daha önce dağcılık eğitimi alan Emre Durdağ, çarşafları birbirine bağlayıp pencereden aşağıya sarkıttı, aralarında 5 yaşındaki küçük bir çocuğun da olduğu 15 kişiyi güvenli şekilde tahliye etti. En son eşini kurtarmak isterken çarşaf yırtıldı; genç kadın 4 metre yükseklikten yere çakıldı. Gamze Durdağ, hastaneye kaldırılırken, binada mahsur kalan Emre Durdağ”ı itfaiye son anda kurtardı. Olay gecesine ilişkin paylaşım yapan kahraman doktor, şu ifadeleri kullandı: “Orada her anne baba evlatlarını kurtarmaya çalıştı. Vatandaşlar, birbirleri için canlarını tehlikeye attılar. Hiç tanımadığım kişiler, bana su ve polar verdiler.”BAKAN”DAN CHP”YE TEPKİ: KORSAN METNİ RAPOR DİYE PAYLAŞTILARCHP Genel Başkanı Özgür Özel, otel yangınına ait olduğunu iddia ettiği bir rapor paylaştı. Özel, rapora göre mimardan kamu kuruluşlarına kadar herkesin sorumlu olduğunu, Bolu Belediyesi”nin adının raporda olmadığını ileri sürdü. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Özel”i sahte evrakla provokasyon yapmakla suçladı. Tunç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmamış, hiçbir resmi niteliği olmayan korsan bir metni rapor diye paylaşarak kamuoyunu yanıltmaya ve soruşturmayı etkilemeye çalışmak büyük bir sorumsuzluk ve vicdansızlıktır.”AKADEMİK HEYETİstanbul Teknik Üniversitesi”nden bazı akademisyenler de bilirkişi olarak görevlendirildi. Heyete eklenen isimlerin binaların yangından korunması hususunda uzman oldukları öğrenildi. CHP”li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan yedi bilirkişinin dosyadan el çektirildiğini öne sürdü. Özcan”a yanıt veren Bakan Tunç, “Bu görevlendirme kapsamında konunun daha geniş bir şekilde uzmanlık sahibi kişiler tarafından detaylı incelemesinden rahatsız olanların, suçluluk psikolojisiyle sorumluluktan kurtulma çabası içerisine girdiklerini görmekteyiz” dedi.FİRMADAN YALANLAMA: YANGIN GÜVENLİĞİ DEĞİL, TASARRUF BELGESİ VERDİKİtfaiyeden uygunluk raporu alamayan Grand Kartal Otel”e yangın raporu verdiği öne sürülen FQC şirketi iddiaları yalanladı. Şirket yaptığı açıklamada “Biz sürdürülebilirlik belgesi veriyoruz, yangınla ilgili yetkimiz yok. Sürdürülebilir Turizm 1. Aşama Belgesi verilmiştir” denildi. Bahsedilen 1. Aşama Belgesi kapsamı ise işletmelerin çevre bilincini artırarak atık yönetimi, enerji tasarrufu ve su kullanımı gibi alanlarda ilerlemelerini kapsıyor.OTEL SAHİBİ VE DAMADI TUTUKLANDISoruşturmada 2 kişi daha gözaltına alındı, toplam sayı 14″e yükseldi. Hakkında yakalama kararı olan emekli mimar Ali B. (72) de İstanbul”da gözaltına alınarak Bolu”ya götürüldü. Şüphelilerden 10″u adliyeye sevk edildi. Otel sahibi Halit Ergül ve şirket genel müdürü ve aynı zamanda otel sahibinin damadı Emir Aras tutuklandı. Diğer 8 sanık için de tutuklama talep edildi.8 YARALI HASTANEDEÖte yandan tedaviye alınan 51 yaralıdan toplam 43″ü taburcu edildi. 8 yaralının tedavisinin farklı hastanelerde sürdüğü öğrenildi. Bolu Belediyesi”nin yalanı ortaya çıktı! 8 tane asli eksiklik ihbar edilmemişTanju Özcan”dan skandal itirafKendi yandaşları bile tepki gösterdiGörüntülere ulaşıldı
Source: Www.star.com.tr
Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan: “Türkiye’de Afet Bakanlığı kurulmalı”
Yapı güvenliği dendiğinde ülkemizde her ne kadar akla ilk olarak deprem gelse de, 78 kişinin canına mâl olan Kartalkaya”daki Grand Kartal Otel yangın faciasında bir kez daha görüldü ki, yapı güvenliği pek çok koşulda büyük önem taşıyor. Yapı güvenliği ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan bu tür felaketlerde daha hızlı reaksiyon alınması gerektiğinin altını çizdi ve Türkiye’de Afet Bakanlığı’nın kurulması önerisinde bulundu. Binaların kaçış noktaları yangını körüklememeli!
Deprem, sel ve yangın nedeniyle Türkiye’de yaşanan can kayıplarına ve yapılarda meydana gelen tahribata dikkat çeken Prof. Dr. Altan, “Yapı güvenliği deyince de aklımıza sadece deprem geliyor. Aslında sadece deprem gelmemeli. Yangında yapı güvenliğini içine almaktadır. Su baskınları olsun, çığlar olsun, çeşitli doğal afetler yapı güvenliğini tehdit ediyor. Bolu’da meydana gelen yangın yapı güvenliğini tehdit etmiş durumda. Bizim acilen bütün yapılarda bu tip önlemleri tek tek rutin biçimde kontrol etmemiz gerekiyor. Diyelim ki bütün önlemleri aldık, yangın sistemlerini taktık. Yangın merdivenleri de var. Kaçış koridorları da var. Ama bunlar aktif halde çalışıp çalışmadığını ya da pasif duruma geçirdilerse bunun kontrolü nasıl yapılıyor? Bunu bir sorgulamamız gerekiyor. Tam kaçış noktaları yangını körükleyecek şekilde ayarlıyoruz.” “Yangın önlemleri bina tasarlanırken belirlenmeli” Prof. Dr. Altan; “Gerçekten ciddi bir yangın yönetmeliğimiz var. Yapı güvenliğini sağlamak için hiçbir şeyden taviz verilmemeli. Bütün binalarda inşa yapılmadan önce nasıl statik projelerini ve elektrik mekanik projelerini hazırlıyorsak bu yangın önlemlerine de o zamandan çalışmak lazım. Ne amaçla yapılacaksa yapı yapılmalı. Daha sonrasında da yapı değişikliğinde de çok ciddi önlemlerle izin ve ruhsat verilmeli. Yapı güvenliği bizim için çok önemli. Hem depreme karşı hem yangınlara karşı. Bunlarda en başta planlanarak yapılmalı. Bu sistemler maliyetli sistemler değil” dedi. “Afet Bakanlığı kurulmalı” Yaşanan doğal afet ve yangınlarda çoğu zaman bürokratik sorunların da yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Altan, “Ülkemiz bazı afetlerin oluştuğu bir ülke. Deprem olsun, bazı bölgelerimizde su baskınları, bazı bölgelerimizde orman yangınları, bunları belli bir bakanlıkta toplamalıyız. Her birinden farklı bir bakanlık çıkıyor. Bir bakıyorsun hepsi karışıyor. Bir Afet Bakanlığı şeklinde bakanlık oluşturup bunları ele alsak bir yerde toplasak belki daha kolay hareket ederiz. O zaman afetlerde daha çok koordine oluruz. O zaman daha sorumlu hareket edilir” dedi.
Source: Dünya Gazetesi
Kamerun”un en uzun nehri Sanaga”da bölge sakinleri zorlu koşullarda kum çıkarmaya çalışıyor
Özellikle genç işçilerin hayatlarını riske atarak gerçekleştirdiği bu zorlu mesai, büyük bir dayanıklılık ve azim gerektiriyor.
Sanaga Nehri”ndeki kum çıkarma faaliyetleri, inşaat sektörüne olan talep nedeniyle artış gösterirken bölgedeki kum yataklarının hızla tükenmesi, işçilerin işini daha da zorlaştırıyor.
Nehir boyunca uzanan kum çıkarma alanlarında işçiler, ilkel yöntemlerle çalışıyor. Teknolojik ekipmanın yokluğu, işçileri çıplak ellerle ve ilkel araçlarla çalışmaya zorluyor.
Çoğu genç yaşta olan işçiler, derin sulara dalarak dipte biriken kumu yüzeye çıkarıp küçük teknelere yığıyor. Her dalış, ciddi sağlık riskleri ve boğulma tehlikesini beraberinde getiriyor.
Kum çıkaran işçilerin büyük kısmı, bu tehlikeli işe çocukluk yaşlarında başlıyor ve ilerleyen yıllarda sağlık sorunlarıyla karşılaşıyor.
Yeterli güvenlik ekipmanından yoksun olarak dalış yapan işçilere olası kazalarda veya nefes darlığı gibi durumlarda acil müdahale imkanı da bulunmuyor.
İşçiler, nehirde kürek çekerek kumun olduğu alana geliyor ve burada ekibin yarısı suya dalarak nehrin dibinden kum çıkartıyor.
Kumlar, kovalarla kanolara konuluyor ve işlem tamamlandığında nehir kenarlarında kurulan istasyonlara getirilerek inşaat şirketlerine ait kamyonlara yükleniyor.
“Sanaga kumu” adı verilen bu malzeme, duvar ve tuğla gibi inşaat işlerinde kullanılıyor.
“Hayatımızı riske atıyoruz ama başka seçeneğimiz yok”
Kamerunlu kum işçilerinden Assane Adame, AA muhabirine, Sanaga Nehri”nin tabanından çıkardıkları kumla geçimini sağladığını söyledi.
Adame, “Bazen boş döndüğümüz de oluyor, hayatımızı riske atıyoruz ama başka seçeneğimiz yok.” dedi.
Sanaga Nehri”ndeki zorlu mesaisini anlatan Adame, “Biz, kum işçileriyiz. Her sabah kalkıyoruz ve nehre geliyoruz. Bir kano alıyoruz ve hiçbir ekipmanımız olmadan suya dalıyoruz. Kum arıyoruz ama burada kum yok. Burada sadece taşlar var. Evet, görüyorsunuz, burası kayaların olduğu yer. Burada sadece çakıl taşları var ama eğer ararsanız kumu bulabilirsiniz.” diye konuştu.
İşçilerden Boyamo Jean Romeo da mesleğin zorluklar ve risklerle dolu olduğunu belirterek, saat 06.00 veya 07.00″de kalkıp Sanaga Nehri”ne geldiklerini ve kum aradıklarını söyledi.
Kumu bulunca dalmaya başladıklarını dile getiren Romeo, “Kanonun altına odun yerleştirip üzerine basarak kumu kanoya yüklüyoruz. Günde 2 tur yapıyorum. Gelen kamyonlar topladığımız kumları satın alıyor. Kano başına 6 bin frank (yaklaşık 10 dolar) veriyorlar.” ifadelerini kullandı.
Romeo, yaptıkları iş yüzünden birçok hastalığa maruz kaldıklarına dikkati çekerek, “Burada 2 yıldan fazla çalışan arkadaşlarımız göz hastalıklarına yakalanıyor ve bazıları kör oluyor.” dedi.
Hükümetten hiçbir şey beklemediğini söyleyen Romeo, “Daha önce yetkililerden bazı ihtiyaçlarımızı talep ettik ama gelmedi. Bize maske vereceklerini söylediler ama o maskeler bize asla ulaşmadı.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Trump, orman yangınlarının yaşandığı Los Angeles”ın “bombayla vurulmuş gibi” olduğunu söyledi
CBS News”in haberine göre, Trump, başkanlık görevini devralmasının ardından ilk yurt içi ziyaretlerinden birini orman yangınlarının sürdüğü Los Angeles kentine yaptı.
ABD”de yangınlarda evlerini kaybeden hane sahipleri Los Angeles şehir yönetimine dava açtıLos Angeles”ta çıkan yeni yangın 4 bin hektardan fazla alana yayıldıABD”de Los Angeles yangınlarında ölenlerin sayısı 28″e çıktı
Los Angeles”a gelen Trump”ı, yangınlarla mücadelesini eleştirdiği California Valisi Gavin Newsom karşıladı. Trump, burada yaptığı açıklamada, Newsom”ın kendisini karşılamasını takdir ettiğini söyledi.
Trump, orman yangınlarından zarar gören Los Angeles için “adeta bombayla vurulmuş gibi” nitelendirmesini yaptı ve yangınlarla mücadele için yerel yönetimle çalışmayı planladıklarını bildirdi.
Daha sonra kentin yangından etkilenen bölgelerini ziyaret eden Trump, yerel yetkililerle de bir araya geldi.
Trump, federal hükümetin, yangınlarla mücadelede yerel liderlerin “yüzde 100 arkasında” olduğunu vurguladı.
Yangınların kentte yol açtığı hasarın ancak bizzat görüldüğünde anlaşılabileceğine dikkati çeken Trump, “Televizyonda çok kötü şeyler gördüm. Bir helikopterle üzerinden uçtuk. Birkaç bölgeye uçtuk ve bu tam bir yıkım.” diye konuştu.
Trump, 8 Ocakta yaptığı açıklamada, ABD”nin en güzel bölgelerinden birinin yerle bir olduğunu belirtmiş, Los Angeles”taki yangınların “tamamen Newsom”un suçu olduğunu ve istifa etmesi gerektiğini” savunmuştu.
Newsom ise 12 Ocak”ta, Trump”ın göreve gelmesinin ardından bölgeye federal afet yardımı sağlamayı reddedebileceği yönündeki endişelerini dile getirmişti.
Los Angeles yangınları
Los Angeles”ta 7 Ocak”ta sabah saatlerinde Pacific Palisades bölgesinde başlayan, Eaton, Hurst, Sunset, Woodley bölgeleri başta olmak üzere hızla çevreye yayılan orman yangınlarında 28 kişi yaşamını yitirdi.
Binlerce dönüm alanın kül olmasına yol açan yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 ila 275 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Bakan Uraloğlu: Elazığ-Harput İl Yolu”nda 15,6 km”lik güzergahı 2 km kısaltarak ulaşımı şehir dışına taşıdık
Temaslarda bulunmak amacıyla kente gelen Uraloğlu, Elazığ Belediyesini ziyaret ederek, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ile görüştü.
Daha sonra Elazığ-Harput İl Yolu Açılış Töreni”ne katılan Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023″teki depremler ile Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi”ndeki Grand Kartal Otel”de çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah”tan rahmet diledi.
Bakanlık olarak Türkiye”nin ulaşım altyapısını daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Uraloğlu, Elazığ-Harput İl Yolu gibi önemli projelerle şehirlerin ulaşım altyapısını güçlendirip, yeniden inşa ettiklerini kaydetti.
Elazığ”ın binlerce yıldır Anadolu”nun kalbinde, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürlerin harmanlandığı eşsiz bir coğrafyada yer aldığını belirten Uraloğlu, Harput Mahallesi”nin Anadolu”nun kadim kültürünü bugüne taşıyan, geçmişle geleceği buluşturan bir köprü olduğunu dile getirdi.
Milli ve manevi değerlere her daim sahip çıkan Elazığ”ın AK Parti hükümetleri nezdinde de çok ayrı bir yeri olduğunu belirten Uraloğlu, şöyle konuştu:
“Hamdolsun son 23 yıldır ülkemiz, Cumhurbaşkanı”mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan”ın liderliğinde hayali de düşü de gerçeğe dönüştürdü. Elazığ”ın tarım, turizm, sanayi ve ticari faaliyetlerini geliştirmek için nice projeler gerçekleştirdik. Bakanlık olarak Elazığ”ın ulaşım ağını ilmek ilmek ördük. Elazığ”ın ulaşım ve iletişim altyapısı için AK Parti hükümetlerimiz döneminde 52 milyar 871 milyon liralık yatırımı hayata geçirdik. 2002 yılında sadece 33 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 365 kilometreye çıkardık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol hiç yoktu, 204 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ile Elazığlılara yollarda güven ve konforla seyahat etme imkanı tanıdık.”
Elazığ-Malatya ve Elazığ-Bingöl yollarını bölünmüş yol standartlarında tamamlayarak bu şehirlerin geleceklerini birleştirdiklerini anlatan Uraloğlu, yeniden inşa ettikleri Kömürhan Köprüsü”nün devamında bağlantı tünelleriyle Elazığ üzerinden Doğu Anadolu”yu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleriyle adeta birleştirdiklerini ifade etti.
Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Fırat Nehri”mizin üzerindeki gerdanlık olarak bulunan Kömürhan Köprümüz, Uluslararası Yol Federasyonu IRF tarafından da; geçtiğimiz yıl gergin eğik askılı ve ters-y tipi özelliği ile yapım metodolojisi kategorisinde dünyanın en iyi köprüsü seçildi. Gerçekten mühendislik eseri. Üstelik bu köprümüzde Eyfel Kulesi”nin yapımında kullanılan çelik kadar çelik kullandık. Dile kolay tam 7 bin ton çelik kullandık köprümüzün yapımında. Tamamen Türk mühendisleri ve işçilerinin alın teriyle inşa edilen Kömürhan Köprümüz hepimizin gurur kaynağı oldu. Elazığ Güney Çevre Yolu”nu hizmete açarak şehrimizin Bingöl, Diyarbakır, Muş, Malatya İllerinin bağlantısını sağlayıp, şehirlerarası trafikte konforlu, güvenli ve transit bir akış sağladık. Elazığ-Keban, Elazığ-Maden, Elazığ-Bingöl ayrımı-Tunceli, Baskil Geçişi, havalimanı yolu gibi önemli kara yolu projelerini da tamamladık. Murat Nehri üzerinde bulunan tarihi Palu Köprüsü”nü onararak hem tarihimize sahip çıktık hem de bu yolları kullanan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık. Şu anda Elazığ-Malatya-Darende yolu Kavşak İşleri ve Dicle 2 ve Hazar köprüleri ile Maden İstasyon Köprüsü gibi 9 ayrı karayolu projemizde çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
“2 gidiş 2 geliş toplam 4 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol inşa ettik”
Uraloğlu, Harput”un, tarihi ve sosyal dokusuyla yüksek turizm potansiyeline sahip olduğunu, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin ziyaretleriyle yoğun bir trafik akışının yaşandığını söyledi.
Bakan Uraloğlu, şunları aktardı:
“Bu kapsamda, Elazığ-Harput İl Yolu ile daha önce şehir imarı içerisinde sıkışan yol üzerinden 15,6 kilometre kat ederek sağlanan ulaşımı şehrin dışına çıkararak 2 kilometre kısalttık. 13,6 kilometre uzunluğunda, 2 gidiş 2 geliş toplam 4 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol inşa ettik. Toplam uzunluğu 204 metre olan 2. OSB, Nurallı ve Pertek köprülü kavşaklarını da bu iş kapsamında inşa ettik. Böylece altyapı ve yapım çalışmaları devam eden Elazığ 2. Organize Sanayi Bölgesi”ne ulaşım sağlamakla birlikte Elazığ”ın nüfusunun yüzde 70″inin yaşadığı Çaydaçıra, Abdullahpaşa, Ataşehir, Bahçelievler, Yeşilkent, TOKİ Konutları, Sürsürü ve Üniversite mahalleleri ile Malatya, Keban ve Pertek gibi merkezlerden gelen trafiğe de hizmet verecek bir yol inşa ettik. Hizmete sunduğumuz bu 13,6 kilometre yolumuz sayesinde eski mevcut yolda 30 dakika süren seyahat süresini sadece 8 dakikaya düşürdük. Böylece zamandan 60 milyon lira, akaryakıttan ise 5 milyon lira olmak üzere yıllık 65 milyon lira tasarruf gerçekleştirmiş olacağız. Yolumuz, harcadığımız paranın çok kısa bir zamanda geri dönmesini sağlamış olacak. Ayrıca çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 315 ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağladık. Yol kesintisiz bir lojistik akışıyla başta narenciye gibi tarım ürünleri olmak üzere ihracat faaliyetlerini gerçekleştirerek bölgedeki ekonomik hacmin büyümesine katkı sağlayacaktır. Yolumuz hayırlı uğurlu olsun.”
“Havalimanımız 2024 yılında 968 bin 140 yolcuya hizmet verdi”
Elazığ”ın mevcut konvansiyonel demiryolu hattının tamamını yenilediklerini aktaran Uraloğlu, Palu-Genç-Muş demiryolunu deplase ettiklerini, Yolçatı-Tatvan Hattı Muratbağı İstasyonu”na 2 yeni yol eklediklerini bildirdi.
Malatya-Elazığ demiryolu hattını sinyalli ve elektrikli hale dönüştürecek projenin sürdüğünü ifade eden Uraloğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sinyalizasyon çalışmalarını bu yıl içerisinde, elektrikli hale getirme çalışmalarını da inşallah önümüzdeki sene içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Yolçatı-Diyarbakır-Kurtalan, Diyarbakır-Mazıdağ Hattını modernize etmeyi ve Elazığ-Suveren-Genç hattını elektrikli ve sinyalli hale getirmeyi de planlıyoruz. AK Parti ile birlikte halkın yolu haline gelen havayollarında da Elazığ”ı ihmal etmedik. Terminal binasını yeniledik, yolcu kapasitesini yılda 2,5 milyon kişiye çıkardık. Geniş gövdeli uçaklar inebilsin diye yeni pist yaparak mevcut pistini genişlettik. Havalimanımız 2024 yılında 968 bin 140 yolcuya hizmet verdi. Hiç şüpheniz olmasın ki geçmişten geleceğe uzanan çok daha güçlü ve gelişmiş bir Elazığ için çalışıyoruz.”
Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen de müdürlük olarak 75 yıldır Türkiye”nin her köşesine hizmet götürme vazifesinin bir gereği olarak ülkeyi modern ulaşım ağlarıyla geleceğe taşımak için tüm güçleriyle çalıştıklarını söyledi.
Gülşen, “Elazığ”ın Kuzey Çevre Yolu olarak da kullanılacak bu yeni yol, konforlu ulaşım hizmetinin yanında bölgenin tarihi ve turistik değerlerini daha erişilebilir hale getirmiştir.” dedi.
Açılışın ardından Bakan Uraloğlu kullandığı Togg ile Elazığ-Harput İl Yolu”nda tur attı.
Programa, Vali Numan Hatipoğlu, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Elazığ milletvekilleri Erol Keleş ve Ejder Açıkkapı, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri ve yetkililer katıldı.
Elazığ Valiliğini ziyaret etti
Bakan Uraloğlu, Elazığ Valiliğini ziyaretinde Valilik Şeref Defteri”ni imzaladıktan sonra Vali Numan Hatipoğlu ile görüştü.
Ziyarete, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Elazığ milletvekilleri Erol Keleş ve Ejder Açıkkapı da eşlik etti.
Fotoğraf: İsmail Şen/AA
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Adana”da sıcaklık 30 dereceyi buldu: Ağaçlar çiçek açtı, barajlardaki doluluk oranı azaldı
Adana”da hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Sıcak hava sebebiyle narenciye ağaçları erken açarken, kentin barajlarındaki doluluk oranı ise düştü.
Ocak ayı olmasına rağmen Adana”da sıcaklıklar 30 dereceyi buluyor.
Kozan Barajı’nda da yağış olmaması nedeni ile doluluk oranı kritik seviyede görüntülendi.
Mart ayında tomurcuklanıp açması beklenen ağaçlar mevsim normallerinin üstündeki sıcaklıktan dolayı erkenden açtı.
“İklim krizinin bir sonucu”
Havaların bu denli sıcak olmasının tarım açısından ciddi bir kriz olduğunun altını çizen Yüksek Ziraat Mühendisi Barış Kurtaran, şu açıklamaları yaptı:
“Bu aslında iklim krizinin bir sonucu. Dünyanın farklı yerlerinde yağışlar görülebilirken Anadolu coğrafyasında yağış yok. Şuan mevsim normallerin çok üzerinde seyreden sıcaklıklar var. Dışarı çıkan vatandaşlarımız ne güzel hava var dese de şuan bu havaların sıcak ve yağmursuz gitmesi tarım açısından ciddi bir kriz.”
“İlk ürün ekimi yapılamaz”
Kozan Barajı’nda su havzasında barajın dolmama riski olduğunu ifade eden Barış Kurtaran, bölgede bu derece yağmursuzluk olması halinde ilk ürün ekiminin yapılamayacağından bahsetti:
“Baraj üzerinden sulanan tüm alanlarda üretim ve kalite sıkıntısı olma riski şuan çok yüksek. Normalde sert çekirdekli, narenciye ürünlerinde erken çiçek açması ile ilkbahar geç donlarında ciddi hasarların oluşmasına neden olabilir.
Bölgede ilk ürün ve ikinci ürün yağmursuzluk bu derece olursa ilk ürün ekimi ve sebze ekimine de izin verilip yapılamaz. Şu an seralarda müdahale edilebilir beki ama damlama yapan çiftçiler toprağı nemli tutarak belki ağaçların geç uyanmasına destek olabilir ama şuan narenciyeler çiçek açmış durumda.”
Source: Dünya Gazetesi